19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
4 30 HAZİRAN 2020 SALI EDİTÖR: ALPER İZBUL TASARIM: SERHAN EREN HABER CHP SÖZCÜSÜ ÖZTRAK, ERDOĞAN‘IN ‘DISLIKE TSUNAMISI’ ALTINDA KALDIĞINI SÖYLEDI: Acele kurtarıcı aranıyor T abanını yitirmiş olmasına karşın Türkiye Barolar Birliği’ndeki koltuğunu bırakmamış olan Metin Feyzioğlu’nun dönüşü (siz dilerseniz düşüşü diyebilirsiniz) çok trajik oldu. 10 Mayıs 2014’te Danıştay kuruluş yıldönümü törenindeki konuşmasıyla, Tayyip Erdoğan’ı kızdırıp salonu terk etmesine neden olan Metin Feyzioğlu, o zaman pek çok kişinin kahramanı olmuştu. Danıştay’daki olaylar üzerine, Metin Feyzioğlu’nun dedesi ve de manevi babası Turhan Feyzioğlu’nun, Adnan Menderes baskısına karşı, öğrencilerine “Hayatta her nabza göre şerbet vermeyin sakın!” diye konuşma yaparak üniversitedeki kürsüsünden istifa edip CHP saflarında politikaya atılmasındaki şövalyece tavır hatırlanmış ve ikinci Feyzioğlu olayıyla, acele bir kurtarıcı arama psikolojisinde olan toplum, torun Feyzioğlu’nun şahsında aranan kurtarıcıyı bulduğunu sanmıştı. Bunlar yanıldıklarını anlamak için çok fazla beklemediler; Danıştay olayından hemen hemen bir yıl sonra Tayyip Erdoğan bir zamanlar kızıp edepsizlikle suçladığı Feyzioğlu’na teşekkür ediyordu. Genç Feyzioğlu külliye yanında saf tutmuştu bile. Bu, “Acaba bizi kim kurtarır?” diye dört bir yana saldırarak acele kurtarıcı arayanların ilk hüsranları değildi ve “Nasıl” sorusunu “Kim” sorusunun yerine koyamadıkları sürece son hüsranları da olmayacaktı. AKP’nin Yargı’ya yönelik son girişiminde, Feyzioğlu’nun rolü ve Barolar Birliği ile İstanbul, Ankara ve İzmir baroların durumunun ayrıntılarına girecek değilim, olay beni daha çok, kurtarıcı arayışı açısından ilgilendiriyor. HHH Bir zamanlar kimilerinin kurtarıcı diye baktıkları Feyzioğlu hüsranı yaşanırken şu sıralarda avukatlık ve politikacılık faaliyetlerinden ziyade çok başarılı olduğu, birbirinden ilginç eserler sunduğu yazarlık alanına ağırlık vermiş olan CHP’nin ağır toplarından eski milletvekili ve CHP Parti Meclisi Başkan Vekili Kemal Anadol CHP’nin yeniden yapılanmasını öngören bir model önerisini kitapçık haline getirerek Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu ile partinin önde gelen yöneticilerine gönderiyordu. Yerel seçimlerde gerek aday saptanması, gerek kampanya çalışmaları, gerek sandığa sahip çıkılması, konusunda çok başarılı olan ve tek adam rejiminin temellerini sarsmaya başlayan, aynı performansı gelecek seçimlerde de göstermeye aday olan CHP’nin bu hamlesi ne yazık ki sandığa yeteri derecede yansımamıştır. Yapılan kamuoyu yoklamalarında CHP’nin yüzde otuzlar bandına yerleşmesi bile gerçekleşmemiş görünüyor. Tuhaf bir görüntü söz konusu, bir yanda sapır sapır dökülen, Cumhuriyet tarihinin en büyük ekonomik çıkmazını doğuran AKP’nin sürekli kan kaybı, öte yanda iktidarın düşmanca engellemelerine karşı savaşan metropol belediye başkanlarının hepsinin de yüzde 50’nin üzerinde memnuniyet desteği almaları, bir yandan da bir türlü yüzde 20’ler bandını aşamayan CHP. HHH “Sallanan iktidarı sarsan CHP başarılı ama bu başarısı sandığa yansımıyor” demek abestir. Siyasette sandığa yansımayan başarı, başarı değildir. Bu durumda CHP’nin hızla bir şeyler yapması gerekiyor. Ne yapılacağı konusunda karar verebilmek için sandığa yansımamanın nedenlerine doğru tanı koymak gerek. CHP yönetimi yukarıda da belirttiğimiz gibi birçok açıdan başarılı olmuştur. Başarısızlık kişilerde değil, CHP’nin yapısındadır. O zaman CHP’nin acilen yeniden yapılanması gerekir. Bu yeniden yapılanmanın halk ile kaynaşmayı, kucaklaşmayı sağlamasının koşullarından biri de partinin ilçe ve il başkanlarından başlayarak milletvekili adaylarına ve Genel Başkan’a kadar bütün kademelerin, üyeler tarafından doğrudan seçilmesidir. CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu da daha geçenlerde bu görüşte olduğunu Saygı Öztürk’e açıklamıştı. Bakalım Kılıçdaroğlu, Kemal Anadol’a ne yanıt verecek? Cumaya aynı konuya devam. AKAR’DAN PENÇEKAPLAN AÇIKLAMASI: 41 terörist etkisiz hale getirildi Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar başkanlığında, Genelkurmay Başkanı Orgeneral Yaşar Güler, kuvvet komutanları ve bakan yardımcılarının katılımıyla haftalık video konferans toplantısı yapıldı. Toplantıda konuşan Akar, PençeKaplan Operasyonu’nun planlanan şekilde sürdüğünü, şu ana kadar 41 teröristin etkisiz duruma getirildiğini ve çok miktarda silah ve mühimmatın ele geçirildiğini belirtti. Türk Silahlı Kuvvetleri’nin (TSK) hedefinde sadece teröristlerin olduğunu vurgulayan Akar, “Yaptığımız bütün çalışmaları uluslararası hukuka uygun şekilde yapıyoruz. Sivil halka herhangi bir zarar gelmemesi için de her türlü önlemi alıyoruz” diye konuştu. l ANKARA/Cumhuriyet Gençlerle kavga edilmez! CHP Sözcüsü Faik Öztrak, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın gençlerle sosyal medya üzerinden yaptığı toplantıda “dislike tsunamisi” altında kaldığını belirterek “Aklı başında hiçbir iktidar; ülkesinin geleceğiyle kavga etmez. Kendi ideolojik saplantılarıyla, gençlere format atmaya kalkmaz” diye konuştu. CHP Sözcüsü Öztrak, partisinin MYK toplantısına ilişkin özetle şunları dile getirdi: n ‘Dislike’ fırtınası: Bu yıl gençlerimizin sınav stresine bir de salgın stresi eklendi. Saray’ın kibirlisi, gençlerimizin sınav tarihleriyle bir ileri, iki geri oynadı. Gençlerimizin moral ve motivasyonunu dikkate almadı. Süreç son derece özensiz yönetildi. Süreci yönetemeyenler algıyı yönetmek isteyince, gençlerimizin cevabı da çok ağır oldu. Saray’ın kibirli başının, sınav öncesinde gençlerle sosyal medyada düzenlediği toplantıya, gençlerimizin dijital protestosu damga vurdu. Toplantıda Erdoğan’ı “dislike” etme yani beğenmeme fırtınası koptu. Gençlerimiz sana “Oy moy yok!” diyerek seçim gününe randevu verdi. Saray; gençlerimizin kaygılarını, düşüncelerini, protesto gerekçelerini anlamak istemiyor. Onun yerine, gençlerimizi itibarsızlaştırmak ve karalamak için uğraşıyor. Yıllarca beraber el ele yürüdüğü FETÖ’den ellerine bulaşan çamuru bu sefer genç MAHKEMEYE ‘KURULTAY ERTELENSİN’ BAŞVURUSU Mengü, ihtiyati tedbir istedi Eski CHP milletvekili Şahin Mengü, 2526 Temmuz’da yapılacağı duyurulan CHP’nin 37. olağan kurultayının ertelenmesi için mahkemeye başvurdu. Kurultay ile ilgili “ihtiyadi tedbir” isteyen Mengü, gerekçelerinin başında kurultayın yapılacağı yerin salgın nedeniyle elverişsiz olmasını gösterdi. Mengü, “Seyircisiz yapılması planlanan zorunlu iştirakçilerin sayısının en az 3 bin 500 olacağı değerlendirildiğini Bilkent Odeon’da kurultay tertip edilmesinin pandemi koşullarında fiziksel olarak olanaksızlığı yanında pek çok delege, onur üyesi ve organla ra aday olmak isteyen CHP’li üyelerin haklarını kullanamamaları sonucunu doğuracaktır. Bunun hukuken önlenmesi gerekliliği kaçınılmazdır” ifadelerini kullandı. Erteleme talebi için bir diğer gerekçe olarak da “65 yaş üzerindeki delegeler için risk durumu” gösterildi. Mengü ayrıca, “Yoğun bir gündemi olan ve devasa sorunların yaşandığı bu dönemde tartışıp karara bağlayacak çok konusu olan bir kurultayın kısıtlı sayıda kişiyle toplanması, bir siyasi partinin sorunlara çözüm üretme amacı sekteye uğratır” dedi. l ANKARA / Cumhuriyet lerimize bulaştırmaya çalışıyorlar. Mustafa Kemal Atatürk; “Bütün ümidim gençliktedir” demiştir. Aklı başında hiçbir iktidar; ülkesinin geleceğiyle kavga etmez. Kendi ideolojik saplantılarıyla, gençlere format atmaya kalkmaz. Ama bakıyoruz Saray’ın kibirlisi gençlerden umduğunu bulamayınca sosyal medyaya çekidüzen vermekten’ bahsediyor. n Gençler notunuzu veriyor: Erdoğan, gençlerle yaptığı toplantıda ceke tinin duruşuna gösterdiği özeni gençlerimizin sorunlarına, genç işsizliğine gösterseydi böyle bir “dislike tsunamisi” altında kalmazdı. Sen görevini yapmıyorsan, gençlerimiz de sana elbette “Oy yok!” der. Attığınız her adımda, söylediğiniz her sözde, yaptığınız her işte gençler sizi görüyor, notunuzu veriyor. Sandık geldiğinde de yerinizi gösterecek. n Kıdemi ilk damat söyledi: Hükümet bir yandan kıdem tazminatı nı tartışmaya açıyor, diğer yandan esnek çalışma istiyor. Saray’ın kibirlisi çıkıyor, “Kıdem tazminatı meselesini kendi aranızda halledin. Bunu kabine halletsin diyorsanız burada art niyet var” diyor. İşçi sendikalarının, işverenin “kıdem tazminatı” ile ilgili talebi yok. Kıdem tazminatını ilk kim ağzına aldı? Saray’ın sosyete damadı... Şimdi Erdoğan’a sormazlar mı; Sen ne söylüyorsun, tamburayı emanet ettiğin damat ne çalıyor? n Davayı anlamakta güçlük çekiyoruz: (Şahin Mengü’nün açtığı dava ile Önder Sav’ın açıklamaları üzerine) CHP, kurultayını CHP’ye yakışan bir biçimde yapacaktır. Bu dava açmaları falan anlamakta güçlük çekiyoruz. Bunlar dereyi görmeden paçayı sıvamaktır. Çok açık söylüyorum: Bu CHP’nin iktidara yürüyüşünün kurultayıdır. Kurultaya CHP’li herkes destek olmak durumundadır. n Nereye harcandı bu para? (15 Temmuz paralarının azalması konusunda) Nihayet bir bilgi alınabilmiş. 7 ayda harcanan 38 bin liraya baktığımda aklıma şu geliyor: Acaba burada oluşturduğunuz fonla iki maaş yetmeyen, üç maaş almaya kalkan kimlere ballı maaşlar ödediniz? Bu hesaplar açık seçik ortaya dökülmeli. Nereye harcandı bu para? l ANKARA/Cumhuriyet Besicilerin dolandırılmasına ilişkin davada Bilal Erdoğan’ın yakını Çıtak için takipsizlik kararı Şüpheli vakıf başkanı, tanık oldu! AYM’den HDP için suç duyurusu Anayasa Mahkemesi, bazı siyasi partilerin 2015 ve 2016 hesaplarını inceledi. Bu kapsamda HDP’nin 2015 hesaplarını denetleyen yüksek mahkeme, partinin kesin hesap gelir ve gider rakamlarının doğru ve denk olduğu sonucuna vardı. AYM, iki konuda yasaya aykırılık tespit etti. Buna göre, parti genel merkez gelirleri 2015’te 5 milyon 513 bin TL oldu. Bunun 466 bin TL’sini üye aidatları, 5 milyon 39 bin TL’sini bağış gelirleri oluşturdu. Yapılan incelemede Nicholas Verdos isimli bir kişi tarafından parti hesabına 4 Mayıs 2015’te 4 bin 500 dolar karşılığında 9 bin 403 TL tutarında para gönderildiği ifade edilen kararda, İçişleri Bakanlığı’ndan yapılan sorgulamada bu kişinin Türk vatandaşı olmadığı belirtildi. Mahkeme, yapılan bağışı kabul eden parti sorumluları hakkında suç duyurusunda bulunulmasına karar verdi. l ANKARA/Cumhuriyet ‘Üç vekilin durumu iyiye gidiyor’ HDP Grup Başkanvekili Saruhan Oluç, Meclis’te düzenlediği basın toplantısında, Diyarbakır Valiliği’nin, 26 Haziran’da gözaltına alınan terör şüphelisi Sevil Rojbin Çetin’e “köpekle işkence yapıldığı” iddialarına ilişkin açıklamasını anımsatarak “Valilik bu işkenceyi yapanları koruyacak ve aklayacak bir senaryo yaratma uğraşına girdi. Açıklamanın hangi cümlesini okursanız okuyun tam bir kepazelikle karşı karşıyayız” ifadesini kullandı. HDP’nin üç milletvekilinin koronavirüs testinin pozitif çıkmasına ilişkin soruyu yanıtlayan Oluç, “Sağlık durumları iyi. İlk günden bugüne kadar bir iyileşme göstermiş vaziyetteler” dedi. l ANKARA/Cumhuriyet Dışişleri’nden Atatürk heykeline saldırıya tepki Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Hami Aksoy, Türkiye’nin Washington Büyükelçiliği konutu önündeki Atatürk heykeline yapılan saldırıya tepki göstererek bu eylemin failleri hakkında soruşturma başlatılması için gerekli girişimlerin yapıldığını söyledi. Saldırıyı kınayan Aksoy, “Dünya tarihindeki müstesna konumu tartışmasız olan Cumhuriyetimizin kurucusu büyük önder Mustafa Kemal Atatürk’ün aziz hatırasına ve şanlı tarihimize, bu gibi çirkin eylemlerle gölge düşürülemeyeceği muhakkaktır” ifadesini kullandı. l ANKARA/Cumhuriyet IĞNELI FIRÇA ZAFER TEMOÇIN ANKARA BÜYÜKELÇİSİ BAKANLIĞA ÇAĞIRILDI Viyana ile ‘protesto’ gerilimi Avusturya’nın başkenti Viyana’da son günlerde üst üste terör örgütü PKK flamaları ve Abdullah Öcalan posterleriyle protesto gösterileri yapılması ve bu gösterilerde arbede yaşanması üzerine Dışişleri Bakanlığı olaylar ve Avusturya hükümetinin tutumuyla ilgili bir açıklama yaparken Avusturya’nın Ankara Büyükelçisi de Dışişleri Bakanlığı’na çağırıldı. Açıklamada Viyana’da yapılan gösterilerde PKK propagandasına müsaade edilmesi ve örgütün sembollerinin kullanılmasına göz yumulması ve Türkiye’nin hedef alınmasının kabul edilemez olduğu vurgulanırken “Gösteriler sırasında ayrıca, Avusturya emniyet güçlerince Türk kökenli gençlerin yaralanmasına, Türk toplumuna ait bazı işyerlerinin zarar görmesine sebep olan sert müdahaleyi kınıyoruz. Avusturya makamlarını, AB tarafından terör örgütü olarak tanınan PKK terör örgütüyle layıkıyla mücadele etmeye ve konuyu popülist Dışişleri, Viyana’da polislerin Türklere şiddet uyguladığını söyledi. siyaset için malzeme yapmamaya davet ediyoruz” denildi. Gösterilerden ve Avusturya polisinin Türk gençlere şiddet uygulamasından duyulan endişeyi bildirmek üzere Avusturya’nın Ankara Büyükelçisi’nin Dışişleri Bakanlığı’na davet edildiği belirtildi. Avusturya basını, Dışişleri’ne Avusturya’nın Ankara Büyükelçisi Johannes Wimmer’in değil başka bir elçilik görevlisinin gittiğini bildirdi. l ANKARA/Cumhuriyet SÖZEN DÖNEMINDE IBB GENEL SEKRETER YARDIMCISIYDI Mehmet Danışman toprağa verildi Nurettin Sözen döneminde İBB Genel Sekreter Yardımcılığı görevinde bulunan avukat Mehmet Danışman, son yolculuğuna uğurlandı. Danışman için dün Zincirlikuyu Camii’nde düzenlenen cenaze törenine ailesi ve sevenlerinin yanı sıra, o dönem birlikte görev yaptığı çok sayıda siyasetçi de katıldı. Danışman’ın cenazesi öğle namazının ardından kılanan cenaze namazı sonrası Zincirlikuyu Mezarlığı’nda toprağa verildi. Danışman ile birlikte bir dönem görev yapan Cumhuriyet Vakfı Başkanı ve gazetemiz imtiyaz sahibi Alev Coşkun, “Danışman yetenekli bir bürokrat, ciddi bir kamu yöneticisi ve gerçek namuslu bir kişiydi” dedi. İstanbul Barosu da Mehmet Danışman’ın ölümüne ilişkin yaptığı açıklamada, “Aziz meslektaşımıza Tanrı’dan rahmet, kederli ailesine, yakınlarına ve baromuz mensuplarına başsağlığı dileriz” ifadelerini kullandı. Danışman evli ve iki çocuk babasıydı. l İç Politika Besicilerin 50 milyon TL dolandırılmasına ilişkin Anado lu Cumhuriyet Başsavcılığı’nca yürütülen soruşturma tamam landı. Hazırlanan iddianamede 10 sanığın “nitelikli dolandı SEYHAN AVŞAR rıcılık” suçundan 3 yıldan 10 yı la kadar hapsi istenirken başsavcılık soruş turma sürecinde şüpheli olarak ifadesi alı nan Bilal Erdoğan’ın akrabası, aynı zamanda kurucusu olduğu İnsan ve İrfan Vakfı Başka nı Mehmet Fatih Çıtlak hakkında takipsizlik kararı verdi. Takipsizlik kararında mağdur ların Çıtlak aleyhine beyanları olduğu ancak Çıtlak’ın mağdurları dolandırmak amacıyla hareket ettiğine dair bir delil bulunmadığı öne sürüldü. Ayrıca kararda Çıtlak’ın “vak fın adının kullanılarak” yapılan dolandırı cılıkta tarafları bir araya getirip olayı çöz meye çalıştığı savunuldu. Dolandırılarak 19 milyon zarara uğratılan Mahmut Çelik ise gazetemize yaptığı açıklamada takipsizlik kararına itiraz edeceklerini belirterek “Ben etleri bu vakfa vermeden önce Mehmet Fa tih Çıtlak hoca ile defalarca konuştum. Ho caya sormadan bir adım atmadım” dedi. Karşılıksız çekler Kendilerini “Sancaktepe’de bulunan Donuksa Gıda isimli firmanın” yetkilileri olarak tanıtan Hamit Avcı ve Yusuf Aydın, 2 yıl önce hayvan alım satımı yapan tüccarlarla iletişime geçti. İddiaya göre Avcı ve Aydın, AKP’de önemli bir siyasi konumda bulunduklarını, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a da çok yakın olduklarını ileri sürdü. Besiciler temin ettikleri tonlarca eti bu firmaya teslim etti. İddiaya göre sadece bu firma adına değil İnsan ve İrfan Vakfı adına da besicilerden et toplandı. Kendilerine verilen milyonlarca liralık çeklerin karşılıksız çıkması üzerine dolandırıldıklarını anlayan besiciler şikâyetçi oldu. Bunun üzerine İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı’nca başlatılan soruşturma geçen günlerde tamamlandı. İddianamede 10 sanığın, dolandırıcılık suçundan 3 yıldan 10 yıla kadar hapsi istendi. Soruşturma aşamasında şüpheli sıfatıyla ifadesi alınan Mehmet Fatih Çıtlak hakkında ise takipsizlik kararı verildi. Takipsizlik kararında mağdur Mahmut Çelik’in kendisini İnsan ve İrfan Vakfı Başkanı Mehmet Fatih Çıtlak’ın dolandırdığı yönünde beyanının olduğu aktarılarak Çıtlak’ın bu vakfın başkanı olması dışında müştekiyi dolandırma amacıyla hareket ettiğine dair delil olmadığı kaydedildi. Çıtlak’ın vakfın adının dolandırıcılıkta geçmesi üzerine bu durumu çözmek için müşteki ile sanıkları bir araya getirdiği kaydedildi. İddianameyi kabul eden mahkeme, eylül ayında görülecek duruşmada Çıtlak’ın tanık sıfatıyla dinlenmesine karar verdi. ‘Defalarca konuştum’ Mağdur Mahmut Çelik ise Çıtlak hakkında verilen takipsizlik kararına itiraz edeceklerini belirterek “Ben etleri bu vakfa vermeden önce Mehmet Fatih Çıtlak hoca ile defalarca kez konuştum. Hocaya sormadan bir adım atmadım. Hoca, sanıklar arasında yer alan Yusuf Aydın’ı Ukranya’ya et getirmek için gönderdiğini ancak beceremediklerini söyledi. Benden et almak istediklerini belirtti” dedi. Yusuf Aydın ise soruşturma aşamasında verdiği ifadesinde bir alacak için Çıtlak’ın kendisini Ukrayna’ya gönderdiğini aktarmıştı. l İSTANBUL
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle