18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
HABER EDİTÖR: ALPER İZBUL TASARIM: BAHADIR AKTAŞ CHP’li Taşcıer, AKP’nin 2 yıl önce verdiği seçim sözleriyle bugünü karşılaştırdı Vaatler havada kaldı 5 28 HAZİRAN 2020 PAZAR YENİDEN YAPILANDIRMA KİTAPÇIĞI AKP’nin 24 Haziran seçimlerinde “Yaparsa yine AKP yapar” sloganıyla açıkladığı seçim vaatlerinden ekonomiden eğitime, istihdamdan şeffaflığa kadar her alanda tam tersi bir tablo or taya çıktı. CHP Ankara Milletvekili Gamze Taşcıer, seçimin 2. yıldönümünde AKP’nin vaatleri ile gelinen MAHMUT aşamayı karşılaştırdı. LICALI Türkiye’nin başta ekonomi olmak üzere pek çok alanda geriye gittiğini belirten Taşcıer; AKP’nin söyledikleri ile yaptıkları arasında dev çelişkiler bulunduğuna dikkat çekti. CHP’li Taşcıer, bu çelişkileri “AK Parti’nin Gerçekleşmeyen Sözleri” başlığı altında raporlaştırdı. Raporda özetle şunlar yer aldı: 1 Güçlü Meclis: 27. dönemin başından bu yana vekillerin atanmış bakanlara yönelttiği 12 bin 771 soru önergesi yanıtlanmadı. 2 Atamalarda liyakat: Kamu bankalarına yapılan son ata CHP Ankara Milletvekili Gamze Taşçıer, AKP’nin seçimlerden önce verdiği sözleri hiçbir alanda gerçekleştiremediğini gösteren bir rapor hazırladı. malar liyakat yerine hükümete sadakat ilkesine göre hareket edildiğini gösterdi. 3Yargı bağımsızlığı: Erdoğan’ın talimatıyla rahip Brunson’un bırakılması yargının siyasal iktidarın güdümünde olduğunu gösterdi. 4Cemevine statü: AKP, İstanbul Büyükşehir Belediyesi Meclisi’nde cemevlerine ibadethane statüsü verilmesi önergesine karşı oy kullandı. 5 Yasaklarla mücadele: Türkiye uluslararası raporlarda özgür olmayan ülkeler kategorisine girdi. Özellikle koronavirüs salgını boyunca halka hizmet etmek isteyen CHP’li belediyelere yönelik yasaklamalar toplumda tepki çekti. 6 Şeffaflık: Yapişletdevret modeliyle yapılan hava limanı, köprü ve hastanelerin maliyeti ve garantileri kamuoyundan gizlendi. Türkiye Varlık Fonu’nun denetimi yasal süresine karşın geciktirildi. Bu süreç içerisinde Uluslararası Şeffaflık Örgütü’nün yayımladığı endekste Türkiye 180 ülke arasında 13 basamak düşerek 91. sıraya geriledi. 7 Cinsel istismara yaptırım: AKP çocuklara karşı işlenen cinsel suçların yaptırımlarını artırmakla ilgili herhangi bir adım atmak yerine, tam aksine kız çocuklarına istismarda bulunan kişilere af getirme çabası içerisinde oldu. 8 Gençlere istihdam: Genç işsizlik oranı yüzde 19,4’ten yüzde 25’e dayandı. 9 Eğitim: Öğretmenlik meslek yasasının çıkarılmasıy la ilgili tek bir adım atılmadı. İkili eğitim sisteminin sona erdirileceği vaadi gerçekleşmedi. Kız çocuklarının okullaşma oranının yüzde 100 olacağı vaadi yerine gelmedi. 20132014 öğretim yılında yüzde 99,5 olan oran yüzde 91 seviyesine geriledi. 10 Kamuda kadın yönetici: Kabinede 2 kadın bakan bulunurken, 81 ilde yalnızca 2 kadın vali görev yapıyor. İl milli eğitim müdürlüklerinde kadın yönetici sayısı yüzde 2, ilçe müdürlüklerinde ise yüzde 1,3 oranında bulunuyor. 11 Yoksullukla mücadele: TÜİK’in verilerine göre Türkiye’de 11 milyon insanın yıllık geliri 7 bin TL’nin altında. Başka bir deyişle 11 milyon insanın günlük harcama düzeyi 2,8 dolar düzeyinde. 12 Ekonomi: Enflasyon tek haneye inmediği gibi işgücüne katılım oranı yüzde 53,8’den yüzde 48,4’e geriledi. l ANKARA CHP’li Grup Başkanvekili Özel’den, AKP’nin baro düzenlemesi ısrarına tepki: ‘Öneriler birbirinden tehlikeli’ MAHMUT LICALI CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel, AKP’nin baroların yapısına yönelik hazırladığı teklifle, Türkiye Barolar Birliği (TBB) delege yapısının değiştirilmeye çalışıldığına dikkat çekerek, “Üç öneriyle geldiler. Üçü de birbirinden berbat, üçü de birbirinden tehlikeli öneriler” dedi. Anayasa Mahkemesi’nin bu konuda alınmış kararları olduğunu anımsatan Özel, “Türk Tabipleri Birliği (TTB), Türk Veteriner Hekimleri Birliği ve Türk Dişhekimleri Birliği’nde yapılan delege seçimlerine müdahaleyi içeren benzer çalışmalarda Anayasa Mahkemesi aynı kararı verdi. Bu yaptığınız, temsilde adaleti zedeler. AKP’nin önerileri, geçmişte yapılmak istenenin 50 kat beteri” değerlendirmesinde bulundu. ‘Birden makul oldu’ Barolar Birliği Başkanı ile barolar arasındaki görüş ayrılığının ne zaman başladığının anımsanılması gerektiğini ifade eden Özel, “Barolar Birliği Başkanı birden makbul ve makul bir Barolar Birliği Başkanı’na dönüştü. Cumhurbaşkanı, adli yıl açılışını Külliye’de yapmak istedi. Bu toplantıya Barolar Birliği Başkanı gitmeye karar verdi ancak Türkiye’nin en çok üyeye sahip baroları bu toplantıya katılmadılar. Mevcut sistemde Barolar Birliği Başkanı’nın seçimi kazanması mümkün değil. O nedenle sistemi değiştirmek istiyorlar” değerlendirmesinde bulundu. l ANKARA DEÜ HASTANESİ YÖNETİMİ Sağlık çalışanına desteğe tepki! Dokuz Eylül Üniversitesi (DEÜ) Hastanesi yönetiminin pandemi döneminde sağlık çalışanlarının ek ödemelerinde yüzde 20’lik kesinti yapmasına sendika ve sağlık çalışanları günlerce eylem yaparak tepki verdi. Önceki gün de CHP’li Balçova Belediye Başkanı Fatma Çalkaya da CHP İzmir Milletvekilleri ile birlikte hastane önüne giderek sağlık çalışanlarına destek verdi. Çalkaya, hastane yönetimi ile AKP ve MHP’liler tarafından ilginç bir protesto ile karşılaştı. Hastane Başhekim Vekili Prof. Dr. Semih Küçükgüçlü, Hastane Genel Sekreteri Sahip Tiryakioğlu ile AKP Balçova İlçe Başkanı Berkan Yıldızhan, MHP İlçe Başkanı Fazıl Şahin ve meclis üyeleri belediye binası yakınında açıklama yaptı. Hastanelerinin “siyasetin oyun alanı” olmadığını söyleyen Prof. Dr. Küçükgüçlü, Çalkaya’yı hastanenin iç işlerine siyaset bulaştırmakla suçladı. Çalkaya da yaptığı yazılı açıklamada “Hastanenin iç işlerine siyaset bulaştırmayın diyen başhekim, basın açıklamasına AKP ve MHP Balçova ilçe başkanları ve üyeleri ile birlikte gelmiş. Atanmış bir kişinin siyasi parti temsilcileri ile seçilmiş birisini gerçek olmayan bilgilerle eleştirmesine Türkiye ilk kez tanıklık ediyor. Bizler için canını hiçe sayarak görev yapan sağlık emekçilerinin yasal hak arama eylemine destek vermekten de gurur duyuyorum” dedi. l İZMİR/Cumhuriyet İZMİR BÜYÜKŞEHİR BELEDİYE BAŞKANI SOYER: Tunç Soyer Bizi yıkmak için her şeyi yapıyorlar İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, “Biz Varız” dayanışma kampanyasında görev alan gönüllülerle buluştu. Soyer, “Bizi yıkmak için, bizi gömmek için her şeyi yapıyor lar. Ama sizden öyle besleniyoruz ve öyle büyük bir güç alıyoruz ki... Can buluyoruz, güç buluyoruz, enerji buluyoruz. Kısacası bütün çalışma azmimiz, çalışma şevkimizi sizden alıyoruz. Emin olun sizin varlığınızı bildiğim için bizi asla yıkamayacaklarını da biliyorum. Çok daha aydınlık, güzel günleri beraber kuracağımızı biliyorum” dedi. l İZMİR/Cumhuriyet GÖKÇEK SOSYAL MEDYADA SÖYLEMEDİĞİ SÖZLERLE HEDEF GÖSTERMİŞTİ CHP’li Altay’dan tazminat davası MAHMUT LICALI CHP Grup Başkanvekili Engin Altay, eski Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek’in 11 Haziran’da sosyal medya hesabından kendisi hakkında “Erdoğan Libya petrollerinin peşinde. Buna izin vermeyiz” ifadesini söylemiş gibi göstermesi ve bunun üzerinden hakaret etmesi gerekçesiyle tazminat davası açtı. Altay’ın mahkeme başvurusunda yapmadığı bir açıklama üzerinden oluşturulan algıyla kişilik haklarına saldırıda bulunulduğu gerekçesiyle 30 bin liralık manevi tazminat talep edildi. Başvuruda, Gökçek’in söz ko nusu iftirayı içeren tweet paylaşımlarıyla CHP’li Altay’ın hedef gösterilmesinin ardından hükümete yakın pek çok yazarın da aynı konu üzerinden algı yaratmaya çalıştığı belirtildi. Başvuruda; Yenişafak Genel Yayın Yönetmeni İbrahim Karagül’ün bu konu üzerinden Altay’a “vatan haini” dediği kaydedildi. l ANKARA TEPEBAŞI BELEDİYESİ Ahmet Ataç Sokak toplayıcıları artık tek çatı altında Eskişehir Tepebaşı Belediyesi’nin öncülüğünde kurulan Tepebaşı Geri Dönüştürülebilir Atık Toplayıcıları Sosyal İşletme Kooperatifi (GESİKOOP) ile ilçede faaliyet gösteren sokak toplayıcıları aynı çatı altında birleşiyor. Türkiye’de ilk olan oluşumda, Tepebaşı Belediyesi, sosyal işletme kooperatifi GESİKOOP ve lisanslı geri dönüşüm firması Akka Geri Dönüşüm, 3’lü protokol çerçevesinde atık yönetimine katkı sağlayacak. Böy lelikle kayıtdışı ve risk altında çalışan, toplum tarafından dışlanan sokak toplayıcıları statüye, güvenceye, temsil edilme hakkına ve daha iyi çalışma şartlarına kavuşacak. Toplanan atıklar ise kayıtdışı olmaktan çıkarak, veri olarak sisteme dahil edilecek. Tepebaşı Belediye Başkanı Ahmet Ataç “Bu modelin pek çok soruna çözüm olacağını ve çalışma koşullarını iyileştireceğini düşünüyoruz. Hatta Türkiye için rol model olabilir” diye konuştu. MENGÜ’DEN KURULTAY YORUMU: Demokratik olmaya elverişli değil CHP, 37. Olağan Kurultayı’nın 2526 Temmuz’da, koronavirüs tedbirleri kapsamında, seyircisiz olarak Bilkent Odeon’da yapılacağını açıkladı. Eski CHP Milletvekili Şahin Mengü, “Pandemi sürecinde, anormal bir ortamda kurultay yapılması, insan sağlığına aykırı olduğu gibi demokratik bir kurultay olmasına da elverişli değil” dedi. Bilkent Odeon’a önlemler kapsamında yaklaşık 900 kişinin alınabileceğini söyleyen Mengü, “CHP’nin sadece illerden gene bin 200 delegesi var. 132 milletvekili, parti meclisi üyeleri, büyükşehir belediyelerinden geleceklerle en az bin 400 kişi var. Bu koşullarda böyle bir mekânda demokratik bir yarış yapılması fiziki olarak mümkün değil” ifadelerini kullandı. l ANKARA / Cumhuriyet Kemal Anadol Anadol: Delegelik kaldırılsın, yönetimi üyeler seçsin Eski CHP İzmir Milletvekili ve eski Grup Başkanvekili Kemal Anadol, CHP’nin yeni den yapılandırılmasını içeren 40 sayfalık kitapçık hazırla dı. CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’na da kitapçığı gönderen Ana ALI dol, delegelik AÇAR sisteminin kal dırılması ve ilçe başkanından genel başkana kadar tüm yöneticilerin üye ler tarafından seçilmesi yö nünde öneride bulundu. Ön seçimin de uygulanmasını isteyen Kemal Anadol, par ti içi eğitimden geçmeyen ve üyelik koşullarını yerine ge tirmeyenlerin de adaylaştı rılmamasını söyledi. Anadol, hazırladığı kitapçığa ilişkin sorularımızı yanıtladı: n CHP’ye yenilenme çağ rısı yapıyorsunuz. Nedir bu yenilenme? Çalışmamın adı “CHP Ye niden Yapılanmalıdır”. Ça lışma, örgüt ve genel mer kez yapılanmalarını ve tüm çağdaş partilerde ana unsur olan üyeliğin yeniden yapı lanmasını içermektedir. Par timizin ideolojik konumu ve parti üst yönetiminin bu ko nudaki uygulamaları çalış manın kapsamı dışındadır. Partimizin de bugünkü han tal yapısının değişmesi ve çağdaş partilerdeki evrensel modele evrilmesi artık bir zorunluluk haline gelmiştir. Çalışmamı 10 Haziran 2020 günü Sayın Genel Başkan’a ıslak imzamla gönderdim. Bazı parti yöneticilerine ve milletvekillerine de elektro nik posta ile ulaştırdım. Şu ana kadar bir yanıt almadım. Bu çalışmayı herhangi bir ekip adına değil, kişisel de neyimler sonucu ulaştığım kanılarıma göre yaptım. Bu gün tek adam rejiminin da yatması sonunda zorunlu luktan doğan “Millet İttifa kı” CHP öncülüğünde kurul muştur. Kamuoyu bu ittifa kın mimarının Sayın Kılıçda roğlu olduğunu bilmektedir. Son yerel seçimlerde met ropol belediyelerdeki kaza nımlar demokrasimize bir öl çüde nefes olmuştur, umut vermiştir. Ancak bilinmeli dir ki koalisyon ve ittifaklar belirli bir süre için geçerli dir. Bu ülke, Kıbrıs sorununu görüşmek üzere ABD’ye gi den Başbakan İnönü’nün dü şürüldüğünü, ABD Başkanı Johson’la görüşürken öğren diği günlere tanık olmuştur. Önemli olan partinin ilkeleri ni ve kimliğini korumasıdır. Ortaklarına benzeyerek de ğil, onları yöneterek öncülük yaparak işlevini sürdürmesi dir. Amacım partimizin yapı sal değişime uğraması, çağ daş parti ölçülerine kavuş masıdır. Tabanın nabzı n Kitapçıkta ‘parti tabanı ile delegeler ayrı düşünüyor‘ diyorsunuz. Parti tabanı düşünceleri nasıl temsil edilebilir? Bunu açar mısınız? Bu sorunun bilimsel yanıtını, otoritesi dünya ölçeğinde kabul görmüş Fransız anayasa uzmanı ve siyaset bilimci ünlü Prof. Maurice Duverger veriyor. Duverger’e göre, parti içi seçimlerde görevlendirilen delegelerin fikir ve davranışlarıyla, kendilerine vekâlet veren parti tabanının düşünce ve eğilimleri çok kez aynı olmamaktadır. Bu durum tabanın iradesinden sapmayı doğurmaktadır. Partilerin üst yönetimleri seçimlerde kendi tercih ettikleri adaylara oy kullanılması için sayıları üyelere göre daha az olan delegeler üzerinde baskı kurabilir. Aynı bas PARTI MECLISINDE TÜM SESLER OLMALI n Önce parti meclisi üyelerinin seçilmesini, daha sonra ise genel başkanın seçilmesini öneriyorsunuz. Gerekçeniz nedir? Günümüzde kurultayların en önemli maddesi seçimlerdir. İlk gün yapılan genel başkan seçiminde seçilen kişinin parti meclisi listesinde egemenlik sağlaması kesindir. Listeyi birkaç kişinin delmesinin hiç önemi yoktur. Oysa İsmet İnönü’ye göre parti meclisi, partinin parlamentosuydu. Adı da onun için parti meclisidir. Partideki tüm seslerin çıkması ve temsili, İsmet İnönü’nün olmazsa olmaz koşuluydu. Örneğin liberal ekonomiye inanan Cahit Zamangil’in de partinin en solunda görünen Selahattin Hakkı Esatoğlu’nun da parti meclisinde yeri vardı. Delegelerin özgür iradesini yansıtan çarşaf liste bu bakımdan çok önemliydi. Siyasal ve toplumsal yaşamın doğal olarak ileriye yönelmesi gerekirken bugün acıklı bir biçimde geriyi ve eskiyi arıyoruz. kıların sayıca daha çok olan üyeler üzerinde kurulabilmesi çok zordur. Kurultaylarımızda genel başkanlara adaylıkları için verilen imzalarla, çıkan oylar arasındaki büyük farklar delegeler üzerindeki baskıyı kanıtlamıyor mu? CHP gibi köklü bir partide olağanüstü kurultay için imza veren delegelerin bu imzalarını sebepsiz yere geri aldıkları düşünülebilir mi? Çözüm, artık çağdışı kalmış delege sisteminin terk edilmesi ve eğitimden geçmiş, aidatını ödeyen gerçek üyelerin iradesine yol açılmasıdır. n Tüm parti yönetimlerinin üyelerce seçilmesini öneriyorsunuz. Türkiye’de siyasetin müdahalelere açık olduğunu düşünürsek birtakım kanaat önderleri ya da bölgenin ileri gelenlerinin blok halinde bir adaya güç sağlayacağını düşünüyor musunuz? Bu durum nasıl aşılabilir. CHP’nin de üyesi olduğu Sosyalist Enternasyonal partilerinin ve özellikle Avrupa sosyalist veya sosyal demokrat partilerin hiçbirinde genel başkanlar delegeler tarafından seçilmemektedir. Delege sistemi artık tarihte kalmıştır. Çağdaş partiler sadece genel başkanlarını değil, cumhurbaşkanı adaylarını da üyelerin katılımıyla belirlemektedirler. CHP Genel Başkanı Sayın Kılıçdaroğlu 2017 Aralıkı’nda yapılan Adana il kongresinde “Milletvekillerine talimat veriyorum. Delege sisteminin kaldırılması için yasa önerisi versinler” demiştir. Parti içi eğitimden geçmiş, aidatını düzenli ödeyen, niceliği değil niteliği önemli delegeler mi feodal ve benzeri yapılardan etkilenir, yoksa sayısı bile belli olmayan halkın “naylon üye” adını taktığı denetim dışı kitleler mi? Parti sorumluluğunu yerine getiren eğitimden geçmiş, düzenli aidat ödeyen üyeler gerçek CHP’lilerdir. Burada üye eğitimi ve sorumluluğu bir kez daha öne çıkıyor. l İSTANBUL
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle