25 Kasım 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
EKONOMİ ekonomi@cumhuriyet.com.tr TASARIM: SERPİL ÜNAY 15 17 HAZİRAN 2020 ÇARŞAMBA Türkİş’in başkanları ‘kıdem tazminatı’ için net konuştu: Kıdeme dokunma, genel grev kararımız var! ‘75 YAŞ Türkİş Başkanlar Kurulu kıdem tazminatına yönelik hazırlıklar yüzünden çalışma yaşamında huzurun bozulduğunu belirterek “Yeni sistemde 75 yaşına kadar tazminat alınamaz. Türkiye’de ortalama yaşam süresi 78” dedi. Türkiye İşçi Sendikaları Konfederasyonu (Türkİş) kıdem tazminatında yapılacak değişikliklere karşı harekete geç ti. “Kıdem tazmina tı” gündemiyle topla nan Türkİş Başkan lar Kurulu, hüküme MUSTAFA ÇAKIR tin başlattığı çalışmaların çalışma hayatında huzuru boz duğunu açıkladı. Sosyal medyada da “Kıdem tazminatıma dokun ma. Geleceğimle oynama” vurgu su ile bir kampanya yapılırken, konu Türkiye gündeminde ikinci sıraya çıktı. Başkanlar Kurulu toplantı sında Türkİş Başkanı Ergün Atalay’ın değişikliği “kabul edi lemez” bulduğu belirtilirken, bu konunun derinlemesine incelen diği bir rapor dağıtıldı. Rapor da yer alan değerlendirmelerden bazıları şöyle: 4 Kıdem tazminatının kaldırı larak yerine Tamamlayıcı Emek lilik Sistemi’nin (TES) getirilme sine ilişkin sosyal tarafların her hangi bir talebi bulunmamakta dır. Hem işverenler hem işçile rin gündemi pandeminin yarattı ğı olumsuz ekonomik koşulların üstesinden gelmektir. 4 Cumhurbaşkanı 2013 yılın dan bu yana defalarca taraflar an laşmadan kıdem tazminatı ile ilgili değişiklik önerilerinin kendisine getirilmemesini ifade etmiştir. 4 Birinci modele göre işçi 60 yaşına kadar bu sistemden yararlanamayacak. 75 yaşını doldurmadan da toplu ödeme alamayacak. 60 yaşını doldurduğunda biriken paranın yüzde 25’i işçiye ödenecek, kalan kısmının getirisi ise işçinin emekliliği halinde yaşlılık aylığına ilave edilecek. TÜİK istatistiklerine göre Türkiye’de ortalama yaşam süresi 78. 4 İkinci modelde ise kayıplar ağırlaşarak devam ediyor. İşçiye alacağı kıdem tazminatı için prim ödeme yükümlülüğü getirilmek isteniyor. Bu durumda işçinin zaten düşük olan ücretleri daha da azalacak. İşçinin yüzde 3.33 kaybı olacak. 4 Kıdem tazminatının fona devredilmesi ile işçilerin iş güvencesi elinden alınacak. İşveren işçileri daha kolay işten çıkarabilecek. Raporun sonunda Türkİş genel kurullarında oybirliğiyle alınan karara da dikkat çekilerek şöyle denildi: “Karara göre kıdem tazminatı Türkiye işçi sınıfının ve Türkİş’in kırmızı çizgisidir. Her türlü girişimin karşısında cevabımız genel grev olacaktır.” l ANKARA Açlık sınırı AKP’li yıllarda 5.25 kat arttı Birleşik Metalİş Sınıf Araştırmaları Merkezi’nin (BİSAM) 4 2003 Mayıs’ta dört kişilik bir aile günlük minimum 15.2 “Açlık ve Yoksulluk Sınırı Mayıs TL’ye sağlıklı beslenebilirken, 2020 Dönem Raporu”na göre, bugün ancak 79.81 TL’ye sağlık dört kişilik bir ailenin sağlıklı bes lı beslenebiliyor. Buna göre, 17 lenmesi için aylık yapması gere yıllık zaman zarfında açlık sını ken harcama tutarı 2 bin 2003 rı 5.25 kat arttı. Aynı dö 394 TL olarak belirlen Mayıs’ta dört nemde enflasyondaki di. Açlık sınırı üzerin kişilik bir aile gün artış ise 4.6 kat ol den hanehalkı tüke lük minimum 15.2 TL’ye du. Açlık sınırında tim harcamaları esas sağlıklı beslenebilirken, ki artış genel enf alınarak yapılan he bugün ancak 79.81 lasyondan daha faz saplama sonuçlarına TL’ye sağlıklı bes la arttı. göre ise, yoksulluk sını lenebiliyor. 4 Yetişkin bir erke rı 8 bin 282 TL oldu. ğin sağlıklı bir biçimde Araştırmada öne çıkan diğer beslenmesi için tüketmesi gere sonuçlar şöyle: ken gıdaların aylık karşılığı 641 4 Açlık sınırı İstanbul’da 2 bin TL oldu. Bu değer yetişkin bir 557 TL, Ankara’da 2 bin 323 TL, kadın için 621 TL, 1518 yaş bir İzmir’de ise 2 bin 648 TL oldu. genç için 681 TL, 46 yaş arası Bir yıl içinde açlık sınırındaki ar bir çocuk için 452 TL olarak öne tış yüzde 18.3 olarak belirlendi. çıktı. l Ekonomi Servisi İşveren istihdam artışı beklemiyor Uzun zamandır istihdamda yaşanan düşüşün, yakın gelecekte de devam edeceği görülüyor. ManpowerGroup’un güncel “İstihdama Genel Bakış Araştırması” da bu durumu teyit ediyor. Covid19 salgınının şartları altında 697 Türk işverenin görüşlerine dayanan verilere göre, araştırmaya katılanların yüzde 15’i 2020’nin üçüncü çeyreğinde (temmuz, ağustos, eylül) istihdam artışı beklerken, yüzde 13’ü azalma ve yüzde 67’si de değişiklik olmayacağını tahmin ediyor. Üçüncü çeyreğe yönelik net istihdam görünümü yüzde 2, mevsimden arındırılmış görü nüm ise yüzde 2 ölçüldü. Bu oran araştırmanın başladığı 2011’den bu yana en temkinli görünüm olarak değerlendiriliyor. Bir önceki çeyreğe kıyasla yüzde 12 puan düşüş gösteren işe alım planları da geçen yılın aynı dönemine kıyasla yüzde 10 puan daha düşük olarak ölçüldü. KOBİ’ler zorda Şirket büyüklüğü düzeyinde bakıldığında, üçüncü çeyrekte KOBİ’ler, yüzde 8 ve yüzde 5’lik istihdam görünümleriyle istihdamda düşüş bekliyor. Bu oran büyük ölçekli işverenlerde yüzde 0. l Ekonomi Servisi Rekabet Kurumu’nun yetkisi genişletiliyor Rekabet Kurumu’nun “yerinde inceleme” yetkisini genişleten yasa teklifi, dün TBMM Genel Kurulu’nda kabul edilerek yasalaştı. Buna göre artık kurum uzmanları, yerinde incelemede elektronik ortamdaki bilgi, belge ve bilişim sisteminde tutulan verilerin kopyasını alabilecek. Genel kurulda kabul edilen yasada öne çıkan düzenlemeler, özetle şöyle: Rekabet Kurulu, ihbar, şikâyet ya da Ticaret Bakanlığı’nın talebi üzerine veya resen, Rekabetin Korunması Hakkında Yasa’nın “rekabeti sınırlayıcı anlaşma, uyumlu eylem ve kararlar”, “hâkim durumun kötüye kullanılması”, “birleşme veya devralma” maddelerinin ihlal edildiğini tespit ederse ilgili teşebbüs veya teşebbüs birliklerine, davranışsal ve yapısal tedbirleri nihai kararında bildirecek. l ANKARA / Cumhuriyet ÇOK GEÇ’ İşçinin kefen parasına göz dikildi TBMM Sağlık, Aile, Çalışma Ve Sosyal İşler Komisyonu üyesi, CHP Samsun Milletvekili Neslihan Hancıoğlu’nun, kıdem tazminatı konusunda yeni bir çalışma yürütülmesine sert tepki gösterdi. AKP iktidarlarının emekçilerin kazanılmış haklarını yıllar içinde adım adım budadığını vurgulayan Hancıoğlu, kıdem tazminatı hakkının ise işçilerin ellerinde kalan son hak olduğunu söyledi. Hancıoğlu, “Kıdem tazminatı işçinin iş güvencesi, dayanağıdır. Devletin kasasındaki kara gün parasını bile harcayanlar, şimdi işçimizin kefen parasına göz dikme cüretini gösteriyorlar” dedi.l CEMİL CİĞERİMSAMSUN İşsizlik fonunda işveren katkısı artıyor Hükümetin istihdamı korumak amacıyla hazırlamakta olduğu İstihdam Kalkanı Paketi’nin ayrıntıları ortaya çıkmaya başladı. Kriz dönemlerinde etkin bir şekilde kullanılan İşsizlik Sigortası Fonu, bu dönemde de önemini koruyacak. İşsizlik Sigortası Fonu’nda halen yüzde 2 olan işveren katkısı ise iki katına çıkarılarak yüzde 4’e yükseltilecek. Verilen bilgilere göre artış kademeli olarak yapılacak. Yani yasal düzenleme yürürlüğe girdiğinde önce yüzde 2.5 veya yüzde 3, ardından sırasıyla yüzde 3.5 ve yüzde 4’e çıkarılacak. İşsizlik Sigortası Fonu’nda mayıs ayı itibarıyla 127 milyar 335 milyon lira para bulunuyordu. Mücadele çağrısı Türkİş, Hakİş ve DİSK’e bağlı sendikaların oluşturduğu İstanbul İşçi Sendikaları Şubeler Platformu (İSŞP) üyeleri Bakırköy’de bir araya gelerek, 1516 Haziran’ın 50’nci yıldönümünü kutladı. İşçilerin gündemi ise kıdem tazminatının fona devredilmesiydi. Birleşik mücadele çağrısı yapılan açıklamada, “Kıdeme uzanan eller kırılsın”, “Bizler işçiyiz, köle değiliz” sloganları atıldı. ‘Geçmişimiz örnek’ Liman İş Sendikası İstanbul Bölge Başkanı ve İSŞP Dönem Sözcüsü Sinan Ceviz, “Bugün kıdem gaspına karşı bu mücadele yol göstermek tedir” dedi ve şöyle konuştu: “1516 Haziran 1970’de iş çiler en temel haklarına saldırı olduğunda ne yapılması gerektiğini göstermiştir. Grev hakkını kısıtlamayı düşünen, sendikal hakları kısıtlamayı hedefleyen yasalar Meclis’ten geçmiş olmasına rağmen, 100 binlerce işçinin günler süren mücadelesi sonuç vermiş ve antidemokratik yasa iptal edilmiştir. Bugün kıdem gaspına karşı bu mücadele yol göstermektedir. İşçiler birlikte mücadele ederse kazanacaktır.” Belediyeİş İstanbul 2 No’lu Şube Başkanı Erol Özdemir de şunları söyledi: “Salgın nedeniyle zorunlu alanlar dı şında işyerleri çalışmalarına ara versin, işten atmalar yasaklansın ve ücretli izin uygulansın. Patronlara teşvik paketleri açıklanırken; işçiler ya ücretsiz izne ya işsizliğe ya da kısa çalışma ödeneği gibi sefalet ücretlerine mahkum ediliyor.” İstanbul Emek, Barış ve Demokrasi Güçleri de 1516 Haziran direnişinin yıldönümü dolayısıyla dün Kadıköy İskele Meydanı’nda eylem yaptı. KESK Dönem Sözcüsü Ayfer Koçak, “Özgür, eşit, demokratik, barış içinde yaşayacağımız bir ülke; insanca bir çalışma hayatı için mücadelemizi kararlılıkla sürdüreceğiz” dedi. l Haber Merkezi Moody’s THY’nin notunu kırdı Uluslararası derecelendirme kuruluşu Moody’s, Türk Hava Yolları’nın (THY) kredi notunu B2’den B3’e düşürdü, görünümünü ise “negatif” olarak belirledi. Değişikliğin, koronavirüs salgınının artan süresi ve şiddetini, havayolu ile seyahate sınırlamaların uzatılıp uzatılmayacağı belirsizliğini yansıttığını vurgulayan Moody’s, diğer neden olarak da likidite profilinin önceden öngörülenden daha zayıf olmasını işaret etti. Moody’s, THY’nin kredi notunun kısa vadede artırılmasının muhtemel olmadığını ifade etti. Bunun için salgının kontrol altına alınması, seyahat yasaklarının kaldırılması ve yolcu sayılarının iyileşmesi gerektiğini vurguladı. Moody’s, yolcu sayılarında düşüşün 2021’de de düşük kalmaya devam etmesi veya likiditenin cari tahminden daha zayıf olması halinde notun yeniden düşürülebileceğini de belirtti. Havada büyüme 2028’i bulacak İstanbul Medipol Üniversitesi İşletme ve Yönetim Bilimleri Fakültesi Havacılık Yönetimi Bölüm Başkanı Murat Düzgün, pandemi döneminin havacılık sektöründeki büyümeyi yavaşlattığını belirtti. Sektörün büyümenin 2028 yılında 2019’a göre yüzde 45 olabileceğini belirten Düzgün, “Moody’s’in açıklamış olduğu 2023 tarihi, tıbbi ve toplumsal temele dayanan bir tahmin. Fakat hız, konfor ve düzenli seferler olarak bakıldığında, havacılık vazgeçilmezliğini sürdürecektir. Dolayısıyla sektör, yolcu ve yük hacmi olarak büyük oranda toparlanacaktır. Havacılık sektöründe birleşmelere tanık olabiliriz” diye konuştu. l Ekonomi Servisi Onur Air de uçuşa başlıyor Onur Air, yurtiçi uçuşlarına 26 Haziran’da başlıyor. Haftanın her günü İstanbul Havalimanı’ndan Trabzon ve Antalya’ya, haftanın 4 günü ise Bodrum’a uçuşlara başlayacak olan şirketin temmuz başından itibaren iç hatlardaki sefer sayılarını artıracağı belirtildi. Şirketin yurtdışı uçuşlarına başlama tarihi ise 15 Temmuz olarak açıklandı. Onur Air Genel Müdürü Teoman Tosun, en ekonomik fiyatlı biletleri sunmaya da çalıştıklarını bildirdi. Cin şişeye sığmıyor Geçen hafta içinde TÜİK 2020 Hanehalkı İşgücü Araştırması (HİA) şubatmartnisan ayları ortalaması sonuçlarını açıkladı. Buna göre işsizlik oranı 0.9 puanlık azalış ile yüzde 13.2 düzeyinde gerçekleşti. TÜİK’in resmi verileri Türkiye genelinde 15 ve daha yukarı yaştakilerde işsiz sayısının 2020 Mart döneminde geçen yılın aynı dönemine göre 573 bin kişi azalarak 3 milyon 971 bin kişiye gerilemiş olduğunu dile getirmekteydi. Resmi verilerde paylaşılan işsizlik oranı ve sayısı Covid19’un yarattığı depremi yansıtmamaktadır. Ancak sözlerimize devam etmeden önce, 13 Mayıs tarihli yazımızda da özetlediğimiz üzere, resmi istatistiklerde geçen “işsiz” tanımını anımsamamızda yarar var. TÜİK uluslararası düzeyde kabul alınan biçimiyle, işsiz nüfusu şu şekilde tanımlıyor: “Referans dönemi içinde istihdam halinde olmayan (kâr karşılığı, yevmiyeli, ücretli ya da ücretsiz olarak hiçbir işte çalışmamış ve böyle bir iş ile bağlantısı da olmayan) kişilerden iş aramak için son 4 hafta içinde iş arama kanallarından en az birini kullanmış ve 2 hafta içinde işbaşı yapabilecek durumda olan 15 ve daha yukarı yaştaki fertler işsiz nüfusa dahildirler.” Dolayısıyla, işsiz sayılmak için iş arıyor ve işbaşı yapmaya hazır olmak gerekiyor. İş aramaktan vazgeçen ve işgücüne katılmayan nüfus “işsiz” tanımına dahil değil. Böylelikle TÜİK’in yöntemine göre, kısa çalışma ödeneği ve ücretsiz izin ödeneği alan işçiler iş aramadıkları için işsiz kapsamında sayılmamaktadır. Ancak, İŞKUR verileri bugüne değin 3.5 milyon işçi için kısa çalışma ödeneği başvurusu yapıldığını ve 1 milyona yakın işçinin de ücretsiz izin ödeneği almakta olduğunu belgeliyor. Dolayısıyla bu tanımlar dahilinde hesaplanan işsizlik verileri, krizin istihdam ve iş kaybına yönelik olumsuz etkilerini doğru olarak yansıtamamaktadır. Nitekim, DİSK Araştırma Dairesi Haziran 2020 İstihdam Raporu’nda TÜİK verilerinde istihdamın Mart 2019’dan bu yana 1 milyon 662 bin azalmış olduğunun altını çizmektedir. Ancak bunun da ötesinde DİSK araştırmacıları ILO tarafından kullanılan eşdeğer tam zamanlı istihdam kaybı yönetimi aracılığıyla Covid19 döneminde yaşanan istihdam kaybını daha açık ve kapsamlı olarak hesaplamaktadır. DİSK’in, ILO metodolojisinden yararlanarak “geniş tanımlı işsizlik” kavramı altında hesaplamış olduğu verilere göre Covid19 nedeniyle meydana gelen eşdeğer iş kaybı 5.6 milyon olarak gerçekleşmiştir. Bu arada Mart 2019’a görece, revize edilmiş geniş tanımlı işsiz sayısı (tam zamanlı istihdam kaybı dahil) 13 milyon 385 bine yükselmiş durumdadır. 33 milyon 966 bin olarak kabul edilen geniş işgücüne göre hesaplandığında, geniş tanımlı işsizlik (istihdam kaybı dahil) oranının yüzde 39’a ulaştığı görülecektir.” HHH Diğer yandan, Cumhurbaşkanlık Strateji ve Bütçe Başkanlığı’nca (SBB) TÜİK’ten derlenmiş olan veriler, üretim sektörlerinde yaşanan kayıpların boyutunu ortaya koyuyor. SBB verilerine göre nisan ayında, bir önceki yılın aynı ayına göre toplam sanayi üretimi yüzde 31.4, imalat sanayii ise yüzde 33.2 daralma göstermiştir. Sanayi sektörlerindeki gerileme, ara mallarında yüzde 27.8; yatırım mallarında yüzde 42.5; dayanıklı tüketim mallarında ise yüzde 49.3’e ulaşmıştır. Türkiye, aynı bundan önce 2009 küresel finans krizinin yansımalarında da olduğu üzere, dünya ölçeğinde Covid19 krizinden en derin olarak etkilenen ekonomiler arasındadır. Bu olgu Türkiye ekonomisinin yıllardır uğratılmış olduğu neoliberal tahribatın ve kırılganlığın doğrudan sonucudur. Aksine tüm resmi söylemlere karşın, cin şişeye sığmamaktadır. HHH Not: Covid19 salgınının yaratmış olduğu ekonomik krizin işsizlik ve üretim tahribatının boyutları ODTÜ’den Profesör Ebru Voyvoda ile ulaşmış olduğumuz öngörülerle örtüşmektedir. Salgının ekonomik etkilerinin geniş ölçekli bir makro ekonomik modelleme ile incelendiği ve krize karşı geliştirilebilecek emek yanlısı ekonomi politikalarının daha geniş bir sunumunun yer aldığı rapora, Bilim Akademisi yayın organı Sarkaç sitesinden başvurulabilir: https://sarkac.org/2020/06/ salginturkiyeekonomisivegercekcibirkamupolitikasionerisi/ Kredi Kayıt Bürosu’ndan Azerbaycan’a destek Kredi Kayıt Bürosu (KKB), Azerbaycanlıların kredi skorunu öğrenmeleri için Azerbaycan Kredi Bürosu ile “Bireysel Kredi Skor Modeli Geliştirme Projesi”ni hayata geçirdi. KKB Genel Müdür Yardımcısı Koray Kaya, “Bu proje ile Azerbaycan tüketicilerinin portföy risklerinin kontrol edilerek iş hacminin artırılmasını ve karar verme süreçlerinin otomatize edilerek mali yetlerin düşürülmesini amaçlarken aynı zamanda kredi kuruluşlarının vereceği risk kararlarının da rasyonel ve standart hale getirilmesini hedefledik” dedi.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle