19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
EKONOMİ DOLAR [email protected] TASARIM: BAHADIR AKTAŞ AVRO STERLIN FAİZ BORSA 11 12 HAZİRAN 2020 CUMA ALTIN CUMHURİYET ALTIN 24 AYAR 6.8370 2.6 kuruş 7.7550 3 kuruş 8.6640 9.19 2.2 kuruş Sabit 109.155 624 puan 2575.60 33.14 lira 381.36 4.19 lira Krizin 2021 ve sonrasını da etkileyeceğini düşünen firmaların oranı yüzde 11’den yüzde 48’e çıktı UMUTLAR TÜKENIYOR Koronavirüs nedeniyle firmaların yüzde 64’ü yeni yatırım ve büyüme planlarını erteledi. Firmaların yüzde 47’si yeni borç aldı veya borcunu yapılandırdı. Firmaların toparlanma sürecine ilişkin öngörülerinde mayıs ayın lu, Güneydoğu Anadolu ve Karadeniz’de gerçekleşti. n Firmaların yüzde da geçen mart ayına göre 22’si faaliyetlerini tama ciddi kötüleşme var. men durdurdu. Yüzde Mart ayında firmaların yüzde 53’ü en geç Ey ŞEHRİBAN KIRAÇ 39’unun faaliyetleri azalarak, yüzde 27’sinin ay lül 2020 itibarıyla Covid nı düzeyde devam ediyor. 19’un etkilerinin azalacağını Faaliyetini durduranların ora öngörürken, mayıs döneminde nı konaklama ve yiyecek sektö Eylül 2020 itibarıyla etkilerin ründe yüzde 72, eğitim hizmet azalacağını düşünen firmaların lerinde yüzde 50’yi buldu. oranı yüzde 29’a indi. Krizin 2021 ve sonrasını da etkileye En fazla 3 ay dayanırız ceğini düşünen firmaların ora n Firmaların yüzde 17’si ma nı ise yüzde 11’den yüzde 48’e aş, vergi, kira, fatura gibi zo fırladı. Bu da firmaların bek runlu ödemelerinde çok zorlan lentilerinin hızlı bir toparlan dıklarını dile getirdi. ma sürecinden yani V tipi to n Covid19 krizinin devamı parlanmadan daha uzun süre durumunda firmaların yüzde yi ifade eden U tipi toparlanma 48’i sermayelerinin en fazla 3 İstihdam kayıpları endişelendiriyor sürecine geçtiğini gösteriyor. Hedefler İçin İş Dünyası Platformu’nun TÜRKON ay yeteceğini belirtti. n Firmaların yüzde 64’ü ye ni yatırım ve büyüme planları FED, TÜSİAD ve UNDP koordinasyonunda gerçekleştirdiği “COVID19 Krizinin İşletmeler Üzerindeki Etkilerinin İkinci Anket Sonuç Raporu”na göre, krizden en yoğun etkilenen firmalar yüzde 69 ile mikro firmalar iken bu oran büyük firmalarda yüzde 31 oldu. Raporda şu tespitlere yer verildi: n Firmaların yüzde 53’ünün cirosu yarıdan fazla azaldı. En fazla ciro kaybı yaşayan firma oranı yüzde 90 ile Doğu Anado nı erteledi. Firmaların yarısına yakını devlet desteklerinden faydalanırken, yüzde 47’si yeni borç aldı veya borcunu yapılandırdı. n Covid19 krizinden dolayı çalışanlarının işyaşam dengesin de zorlandığını göz lemleyen firmaların yüzde 34’ü kadın ların daha olumsuz etkilendiğini Ümit Boyner belirtti. Hedefler İçin İş Dünyası Platformu Yönetim Kurulu Başkanı Ümit Boyner, “Bu dönemde beni en faz la kaygılandıran konu istihdam kayıplarının büyük olmasıdır” dedi. Uzun süredir yatırımların olmadığına, yatırımların çok hızlı geri gelmesini bek lemediklerine dikkat çeken Boyner, “Sadece yukarıdan bir çıkışı yönetmek doğru değil. Sosyoekonomik geçişi birlikte yapmak durumundayız. Koordinasyon koordinasyon başka çıkış yolu göremiyorum. Bu sadece para politikasıyla olacak bir şey değil. Hayatımızın her alanını etkileyen bir krizden bahsediyoruz. Sivil toplum kuruluşlarının bu işin içinde olması gerekiyor” diye konuştu. UNDP Türkiye Mukim Temsilcisi Claudio Tomasi de anket sonuçlarına göre, Suriyelilerce kurulmuş işletmelerin pandeminin zararlarından daha fazla etkilendiğini anlatarak, mayıs ayında Suriyelilerce kurulmuş işletmelerin yüzde 38’inin faaliyetlerini durdurmak zorunda kaldığını, bu oranın benzer ölçekteki Türkiye geneli firma grubunda yüzde 30 olduğunu söyledi. Hedef koymakta zorlanan turizmci, temmuz ayını bekliyor Mesele, ayakta kalabilmek GAMZE BAL önemli, kalifiye çalışanlarımı zı kaybetmek istemiyoruz. Türkiye Otelciler Birliği (TÜROB) Başkanı Müber Maliyetler zorluyor ra Eresin, “Uçuş izinleri çıksa n Şu esnada daha küçük da şehir otellerinde eylüle ka oteller açılabiliyor; büyükle dar fazla hareket beklemiyo rin maliyeti çok fazla ve kat ruz” dedi. Yılsonu için bir he lanılabilir değil, herkes çok def koymadıklarını kaydeden kontrollü gitmek istiyor. Eresin, “Bütün mesele ayakta n Kısa vadede sektörde to kalabilmek” diye konuştu. parlanma zor görünüyor; is Eresin, sektörün görünü tihdam desteklerinin yılsonu müne ilişkin düzenlediği on na kadar devam etmesini isti line toplantıda şu değerlen yoruz; en kötü ihtimalle üç ay dirmeleri yaptı: daha uzatılırsa bizim için çok n Covid19’dan sonra en faydalı olacak. son toparlanacak sektör tu n KDV, SGK gibi bazı vergi rizm, özellikle de konakla sel ertelemeler var; bu er ma sektörü olacak. telemelerin de bir yıl n Temmuz itibarıyla daha faizsiz olarak gidişatın nasıl olaca ötelenmesini arzu ğı ile ilgili ilk işaret ediyoruz. ler gelmeye başlaya n Konaklama caktır. sektörü için veri n Şehir otelleri len her desteğin mizin belli bir kısmı minimum üç ay da oteli açmayı planla ha uzatılmasını isti mıyor ama devlet yoruz. ten gelecek n İlk hareket destekler lenmenin, tüm bu konu kayıplarımız da çok kapanmasa da Müberra Eresin iç turizmden başlamasını öngörüp çarkları iç turizmle çevirebilmeyi umuyoruz. n İyi senaryo ile ilk hareketlenmenin tüm kayıplarımızı kapatamasa da iç turizmde başlamasını öngörüyoruz; devamında Uzakdoğu ve Ortadoğu pazarlarını bekliyoruz. n Konaklama sektöründe bugüne kadar istihdamla ilgili henüz bir sıkıntı çıkmadı; hiçbir otelimizin çalışan arkadaşları işten ayırdığını düşünmüyorum, bize gelen bilgiler böyle. n Şehir otellerinde yurtdışı girişlerde asıl hareket önümüzdeki yılın başında başlar diye düşünüyoruz. nAvrupa’dan hareketlenmenin ise eylül itibarıyla başlamasını öngörüyoruz; Romanya, Bulgaristan gibi Balkan ülkeleriyle Polonya, Ukrayna, KKTC, Kazakistan, Özbekistan, Azerbaycan gibi pazarlarda temmuz itibarıyla az bir hareket bekliyoruz, Rusya pazarında biraz daha bekleyebiliriz. l Ekonomi Servisi KIDEME DOKUNMANIN BEDELI GENEL GREV TÖTeüzzdrkeKmoİşoi’rpionğİşglueS,nekenlıddgierkmeavstıkaGzamreanirneılnaBtııahdşaektğıarinşlaıiktHmliağayisdıiançriınistedi. MUSTAFA ÇAKIR Hükümetin kıdem tazminatını fona dönüştürme konusundaki hazırlıklarına sendikaların tepkisi artıyor. TezKoopİş Sendikası Genel Başkanı Haydar Özdemiroğlu, bu girişime sert tepki göstererek, özellikle Türkİş’e önemli görevler düştüğünü açıkladı. Özdemiroğlu, “Türkİş, 23. Genel Kurulu’nda bir kez daha karar altına alınan kıdem tazminatına dokunmanın genel grev nedeni olduğu kararını özellikle vurgulamalıdır” dedi. “Halkımız can derdinde, sermaye kıdem derdinde” yorumunu yapan Haydar Özdemiroğlu, “İstihdam Kalkanı Paketi’ ile açıklanan yasa önerisinin amacının daha önceki yıllarda yapıldığı gibi kıdem tazminatını, emeklilik sistemi ile ilişkilendirerek fo na geçişin yapılması olduğunu belirtti. Özdemiroğlu, “Çalışanlar 60 yaşından önce işten çıkmaları durumunda ancak çok kısıtlı koşullarda ve çok az miktarlarda kıdem tazminatlarını alabilecekler” diye konuştu. “Hazırlıklar kamuoyunda algı yaratmak için sızdırıldı. Hatta bazı işçi konfederasyonu yöneticileriyle paylaşıldığı anlaşılıyor” diyen Özdemiroğlu şöyle devam etti: “Tamamlayıcı Emeklilik Sistemi ile ilişkilendirilerek kurulması hedeflenen fon, tüm işçiler için güvence anlamına gelen kıdem tazminatından yararlanmayı tümüyle sınırlandıran bir proje niteliğindedir. Bu yönüyle sosyal haklara ve güvencelere saldırı niteliğindedir. Bu yaklaşıma sendikaların vereceği yanıt, ilkeli, kararlı ve ödünsüz bir tutum olmalıdır” dedi. l ANKARA Antalya’da yüzde 50 kayıp olur ŞEHRİBAN KIRAÇ Turizm sektörünün Covid19’dan çıkış süresi uzuyor. 2020’ye rekor rezervasyonlarla başlayan ve martta ağır koronavirüs salgını darbesi yiyen turizm sektürü, havayolu şirketlerinin de açıkladığı planlar doğrultusunda 2019 rakamlarını 2023’te yakalaması öngörülüyor. Antalya Belek’te faaliyet gösteren Ela Quality Resort Genel Müdürü Ufuk Gezgin, normal şartlarda nisan ayın 98 oranında havayoluna bağ da açılış yapılan sezonu lıyız. Bu yıl Antalya’ya ge henüz açamadıkları lecek turist sayısı yüz nı belirterek, yeni normalleşme içinde yönlerini bul Turizmciye göre, 2019 de 50 düşebilir. Ancak 2023’te 2019 rakamlarına ulaşabili maya çalıştıkları rakamlarına riz” dedi. nı söyledi. Hazi ancak 2023’te Gezgin, krizle bir ran ayının normalde yoğun geçen Be ulaşılabilir. likte her şey dahil sisteminin bir anda lek bölgesinde bir otel bitmesinin mümkün dışında tamamen kapa olmadığını, büfelerin cam lı olduğunu ve 1 Temmuz son arkasında kalacağını ve mi rasında açılışların hızlanaca safir ile temasının kesileceği ğını kaydeden Gezgin, “Yüzde ni ifade etti. Dolar yeniden hareketlendi Ekonomilerin yeniden açılmasının yarattığı iyimserliğe odaklanan dolar/TL, dün güne 6.7886 seviyesinden başladı ancak gün içinde 6.8372 seviyesine ulaştı. ABD’nin İstanbul Başkonsolosluğu görevlisi Metin Topuz’a, silahlı terör örgütüne yardım etmek suçundan 8 yıl 9 ay hapis cezası verildi. TürkAmerikan ilişkilerinde önemli bir kriz haline dönüşen Rahip Andrew Brunson gibi Topuz’un yargı süreci de piyasalar tarafından yakından takip ediliyor. Bankacılar dolar/TL’de 6.65 ile 6.85 seviyelerinin aşılması halinde hareketlerin hızlanabileceğini belirtiyor. Yünsa, virüsten koruyan kumaş üretti Yünsa, virüslere karşı Antiviral Apre uygulama testlerini kumaşlar üzerinde tamamlandığını ve üretimine başlandığını açıkladı. Açıklamada, “Uluslararası laboratuvarlar olan The International Antimicrobial Council (Amerika) ve Microbe Investigations AG’den (İsviçre) aldığımız onaylar doğrultusunda, Antiviral Apre tekniği ile kumaşlarımızda solunum yolu ile bulaşabilen virüslere karşı yüzde 98 oranında koruma sağlanmaktadır” denildi. Açıklamanın ardından Yünsa hisseleri yüzde 8’in üzerinde yükseldi. l Reuters Mülteci girişimci çok karamsar İnsani Gelişme Vakfı (İNGEV) Covid19 Salgın Süreci ve Normalleşme Sürecinde Yerli ve Mülteci Girişimcileri ve İhtiyaçlarını Anlama Araştırması’nı açıkladı. Sonuçlara göre mülteci girişimciler pandemiden, yerli girişimcilere göre, daha fazla etkilendi ve gelecek ile ilgili daha karamsar. Bir diğer önemli bulgu ise yeni normalin hayatımıza dijitalleşmeyi kaçınılmaz olarak soktuğu bu dönemde Suriyeli girişimciler ayak uydurabilmek için dijitalleşme ile ilgili danışmalık desteğine ve mali desteğe daha çok ihtiyaç duyuyor. Ayrıca KOBİ’lere sağlanan desteklerden de haberdar değil. 27 Mayıs’ın iki yüzü.. Fırsat bu fırsat, Tekadam rejiminin iktidar erkinin 27 Mayıs günü Yassıada’nın “Demokrasi ve özgürlükler adası” olarak açılışı ile yaşama geçirilen adımları kapsamında, Yüksek Adalet Divanı’nın Yassıada yargılamaları, Menderes başta üç idam, ağır cezalar, çok ağır hakhukuk ihlalerinin bedellerinin geri dönüşü olamasa da, gerçekleriyle yüzleşmek, yaralarının sarılması kuşkusuz tarihten dersler çıkarma anlamında da çok önemli, değerli.. Elbette ülkenin çok partili yaşama geçişinde halkın çoğunluk oylarıyla iktidara gelmiş DP İktidarlarının, icraatlarıyla, anayasal, yasal sınırlarını tanımayarak, kamu erkini giderek haksız hukuksuz ele geçirmede attığı adımlarla, adı konulmamış sivil darbe hukuku icraatlarıyla da yüzleşebilmek, dersler çıkarabilmiş olmak koşuluyla.. 27 Mayıs askeri darbesinin ürünleri madalyonunun, bir yüzünde Yassıda yargılamalarının ağır insan hakları ihlallerinin, diğer yüzünde ise 1961 Anayasası yasaları ile gelen, evrensel ölçekte de çok değerli, insan hakları, düşünce, sendikal, yaşamın her alanına dönük örgütlenme hakları ile, ükemizde yaşayanların tamamı için geçerli, çağdaş ölçeklerde en eşitlikçi, gelir adaletini de sağlamış düzenin yakalanmış olmasının bilincine, “Tadına” da varabilmek gerek.. HHH “Tadına” kavramını öylesine boşuna tırnak içine almadım.. Çünkü emperyal güç odaklarının, zengin kuzey dünyasının evrensel sömürü çarklarındaki paylaşım savaşlarında yaşanan iki büyük dünya paylaşım savaşlarının sonrasında küreselleşme çarkları, bir yandan bilimsel teknolojik devrimlerin araçlarıyla yapısal evrelerini çok hızlı yaşarken.. Kurtuluş, kuruluş savaşları destanlarıyla, Atatürk devrimleri, laik Cumhuriyet kazanımlarıyla her anlamda evrensel geçişlerin odağındaki Türkiye’nin her daim hedef tahtasında olması kaçınılmazdı. İki kutuplu dünya, Soğuk Savaş dönemi “Eşitlikçi ama demokratik olamayan Sovyetler Bloku’nu” eşitlikçi olmayan koşullar yarışında zorlarken, Liberal Bloku, savaşlarda en az bedel ödemiş Amerika’yı haksız, çarpık yüceltmişti. AB ülkelerinde, insan hakları, demokrasiden yana paylaşımcı hem Marksist hem de Liberal ideolojilerin sentezi siyasetlerin dengelerinde, çağdaş özgürlükler sendikal haklar paylaşımında da önde yer alınmıştı. Aksilik bu ya.. Biz 1961 Anayasası ileri yasaları ile, 1960 sonrası müthiş bir toplumsal patlama, örgütlü haklarla çağdaş yaşamı yakalamada uçuşu yaşarken, onlar tek kutuplu dünya düzeni sorunlarıyla, geriye çekilmelerle yüzleşiyorlardı. Özeti, evrensel çıkarlar içinde Türkiye’ye biçilmekte diretilen don, Türkiye’nin hızlı gelişimi ile ters düşmekteydi. Türkiye’nin geriye püskürtülmesinde Cumhuriyet kazanımları ile 27 Mayıs’ın rüzgârlarında yaşanan gelişmenin patlamaları birlikte hedef tahtasında olacaklardı.. HHH Laik Cumhuriyet kazanımları, Atatürk devrimlerini hedef almış, tek partili dönemin iktidarlarının, İnönü’nün sağduyulu yol göstericiliğinde, siyasal İslamcı tepki ile beslenmiş DP iktidarlarına teslim projesi sorunsuz, demokrasiye açılım patlaması olarak yaşanmıştı. AB ülkelerinden çok Amerika’nın varlığı ağır basar. Kore, NATO üzerinden yaşananları uzatmadan, Menderes iktidarının sivil darbelerle tırmanışla bile yürüyemeyecek boyutlarda başarısızlığa düşmesi noktasında , 27 Mayıs darbesinde emperyal parmağı yok sayabilir miyiz? HHH Tek adam rejimi işin kolayında kendi çıkışı yolunda arayışlarda tarihten dersler çıkarmamış olarak, tarihle tek yanlı yüzleşme çabaları ile bu ülkenin seçmeninin sonsuza kadar uyutabileceğini mi varsayıyor? Yassıada ile yüzleşmek elbette yaşanacak.. 27 Mayıs Anayasası ile bu ülkenin tüm vatandaşları, yaşayanları için geçerli anayasal, yasalarla gelmiş çok değerli toplumsal kazanımların sonuçlarının da sağlıklı değerlendirilebilmeleri koşuluyla.. Tarihteki yaşanmış tüm sivil, askeri darbeler ile yüzleşmek gerekmiyor mu? Ödedikleri yüz kızartıcı çok ağır bedeller nedeniyle, “Yassıada ayıplarının toptan kaldırılması, benzeri askeri darbeler için ders verici de olabilir.” sonucuna bile varılabilir. Yeter ki 27 Mayıs Anayasası, yasaları sayesinde ülkemizde yaşanmış evrensel insan hakları kazanımlarının geriye püskürtülmesi adına, 12 Mart askeri darbesi, yetmez 12 Eylül darbesi gerçeklerini de görebilelim. 12 Mart’ta devrimci gençlik, işçiler, sol odaklı akıtılan kanların, işkencelerin bedellerini.. 12 Eylül darbesi ile, örgütlü hak arayabilen on binler, yüz binlerin üzerinden silindir gibi ezilip geçilmesi ile de yetinilmedi. Solun, toplumsal kazanımların topu için birden, cemaatler, siyasal İslam ağırlıklı, her tür çatışmacılık üzerinden, püskürtülmelerin ağları örüldü.. 1961 Anayasası, Kurucu Meclis’te, darbe hukuku ile değil, örgütlerinden seçimle katılmış üyelerinin, demokratik tartışmalarla alınmış kararlarıyla oluşturulmuş, 27 Mayıs 1961’de yürürlüğe girmiş.. Çok sayıda anayasa hukukçumuzun katkılarıyla ilkeleri madde madde oylanmış metnin, anlaşılır hukuk dili, Türkçesi ile de yazılmasında görevlendirilmiş, savunulması savaşımında, ülkenin aydınlanmacılık yolunda hep öncülük yapmış, sevgili hocamız, en kıdemli yazarımız Hıfzı Veldet Velidedeoğlu’nu, bir kez daha saygı ve özlemle analım..
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle