Katalog
                    Yayınlar
                
                - Anneler Günü
 - Atatürk Kitapları
 - Babalar Günü
 - Bilgisayar
 - Bilim Teknik
 - Cumhuriyet
 - Cumhuriyet 19 Mayıs
 - Cumhuriyet 23 Nisan
 - Cumhuriyet Akademi
 - Cumhuriyet Akdeniz
 - Cumhuriyet Alışveriş
 - Cumhuriyet Almanya
 - Cumhuriyet Anadolu
 - Cumhuriyet Ankara
 - Cumhuriyet Büyük Taaruz
 - Cumhuriyet Cumartesi
 - Cumhuriyet Çevre
 - Cumhuriyet Ege
 - Cumhuriyet Eğitim
 - Cumhuriyet Emlak
 - Cumhuriyet Enerji
 - Cumhuriyet Festival
 - Cumhuriyet Gezi
 - Cumhuriyet Gurme
 - Cumhuriyet Haftasonu
 - Cumhuriyet İzmir
 - Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
 - Cumhuriyet Marmara
 - Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
 - Cumhuriyet Oto
 - Cumhuriyet Özel Ekler
 - Cumhuriyet Pazar
 - Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
 - Cumhuriyet Sokak
 - Cumhuriyet Spor
 - Cumhuriyet Strateji
 - Cumhuriyet Tarım
 - Cumhuriyet Yılbaşı
 - Çerçeve Eki
 - Çocuk Kitap
 - Dergi Eki
 - Ekonomi Eki
 - Eskişehir
 - Evleniyoruz
 - Güney Dogu
 - Kitap Eki
 - Özel Ekler
 - Özel Okullar
 - Sevgililer Günü
 - Siyaset Eki
 - Sürdürülebilir yaşam
 - Turizm Eki
 - Yerel Yönetimler
 
                        Yıllar
                    
                    - 2025
 - 2024
 - 2023
 - 2022
 - 2021
 - 2020
 - 2019
 - 2018
 - 2017
 - 2016
 - 2015
 - 2014
 - 2013
 - 2012
 - 2011
 - 2010
 - 2009
 - 2008
 - 2007
 - 2006
 - 2005
 - 2004
 - 2003
 - 2002
 - 2001
 - 2000
 - 1999
 - 1998
 - 1997
 - 1996
 - 1995
 - 1994
 - 1993
 - 1992
 - 1991
 - 1990
 - 1989
 - 1988
 - 1987
 - 1986
 - 1985
 - 1984
 - 1983
 - 1982
 - 1981
 - 1980
 - 1979
 - 1978
 - 1977
 - 1976
 - 1975
 - 1974
 - 1973
 - 1972
 - 1971
 - 1970
 - 1969
 - 1968
 - 1967
 - 1966
 - 1965
 - 1964
 - 1963
 - 1962
 - 1961
 - 1960
 - 1959
 - 1958
 - 1957
 - 1956
 - 1955
 - 1954
 - 1953
 - 1952
 - 1951
 - 1950
 - 1949
 - 1948
 - 1947
 - 1946
 - 1945
 - 1944
 - 1943
 - 1942
 - 1941
 - 1940
 - 1939
 - 1938
 - 1937
 - 1936
 - 1935
 - 1934
 - 1933
 - 1932
 - 1931
 - 1930
 
                    Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
                    Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
                    Sayfayı Satın Almak İstiyorum
                
            
                12 11 HAZİRAN 2020 PERŞEMBE  EDİTÖR: ÖZGÜR ÖZKÜ  HABER/YORUM  Libya’da tehlikeli AKPABD ortaklığı girişimi Tayyip Erdoğan, 8 Haziran’da ABD Başkanı Donald Trump’la görüştü. Ne görüştüğünü de aynı akşam çıktığı televizyonda açıkladı: “Bu akşam yaptığımız görüşmeden sonra ABDTürkiye arasında süreçle ilgili yeni bir dönem başlayabilir. Yaptığımız görüşmede bazı mutabakatlarımız oldu.” Mutabakatlar... Nelerdir onlar, henüz bilmiyoruz. Ama bildiğimiz şu: Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu açıklıyor: “İki başkan bizleri görevlendirdiler. ‘Dışişleri bakanları, savunma bakanları ve istihbarat başkanları, güvenlik danışmanı birlikte bir çalışma yapsınlar, sonra biz bunu değerlendirelim’ dediler. Biz de önümüzdeki süreçte kendi muhataplarımızla, Libya’da barış, istikrar ve huzur için ne yapabiliriz, hangi adımları atabiliriz, bunları konuşacağız.” (Hür riyet, Abdülkadir Selvi, 10.6.2020) Erdoğan’a Libya’da NATO desteği Kuşkusuz bu gelişme iki nedenle sürpriz değil: Birincisi, yazdık daha önce: Erdoğan’ın NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg ile görüşmesinden çıkan sonuç, “NATO, Trablus hükümetine destek verecek” şeklindeydi. (15.5.2020) İkincisi, çok yazdık daha önce: Erdoğan, neoAbdülhamit’tir; Rusya ile kendisine alan açıyor, bunu ABD’yle pazarlığında kullanıyor, iki büyük gücü de AB ile dengelemeye çalışıyor. Bu neoAbdülhamitçi çizginin ilelebet götürülemeyeceği ve sert gerilemeye dönüşebileceği ise tarihseldir! Erdoğan’ın Trump’a ‘ortaklık’ mektubu Erdoğan’ın Libya’da Rusya’ya karşı ABDNATO desteği aradığı aslında ortadaydı. Onu da yazdık: Erdoğan “Sayın başkan, değerli dostum” diye başlayan bir mektup yazdı Trump’a yakın zamanda. Bu bir “ittifakı sürdürme” mektubuydu... Şöyle diyordu Erdoğan: “Suriye ve Libya başta olmak üzere, bölgemizdeki son gelişmeler, TürkABD ittifakının ve işbirliğinin en güçlü şekilde sürdürülmesinin ne kadar önemli olduğunu bir kez daha göstermiştir.” (29.4.2020) Erdoğan, Suriye ve Libya’da ABD’yle işbirliği yapmak istediğini ilan ediyordu. Buna ABD’de karşı çıkacaklar için de ne yaptığını belirtiyordu mektubunda: “Umuyorum ki, önümüzdeki dönemde, Kongre ve ABD basını da, salgın sırasında sergilediğimiz bu dayanışmanın da etkisiyle, ilişkilerimizin stratejik önemini daha iyi kavrayacak ve ortak sorunlarımızla ortak mücadelemizin gerektirdiği anlayış içinde hareket edecektir.” ABD’ye salgınla mücadele kapsamında gönderilen sağlık malzemeleri yardımı bir “gönül alma” işiydi yani; “maske diplomasisi”ydi bir nevi... Yeterli miydi? Elbette hayır! S400 tavizi S400’lerin defalarca “Nisanda aktive edilecek” diye ilan edilmesine rağmen, neden çalıştırılmadığının açıklaması da işte bu mektuptadır! Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın’ın S400’lerin çalıştırılmasını “koronavirüs salgını nedeniyle ertelediklerini” (30.4.2020) açıklaması elbette inandırıcı değildi. Zira salgın nedeniyle 2.5 milyar dolarlık savunma sistemi kutusunda tutulurken uçaklar uçabiliyor, tanklar yürüyebiliyor, radarlar çalışabiliyordu! Bu “salgın ertelemesi” açıklaması, Moskova’nın da mizah duygularını gıdıklamış olmalı ki Rusya’nın Ankara Büyükelçisi Aleksey Yerhov’un yorumuna şöyle yansıdı: “Satış yaptık. Sizden parayı aldım, aracı verdim. Araç sizin. İster plaja gidin, ister patates taşıyın, isterseniz üstüne makineli tüfek monte edin savaşa katılın, onu garajda saklamak sizin doğal hakkınız.” (4.6.2020) Ne yapma(ma)lı? En net gerçektir: Türkiye’nin ulusal çıkarları ABD’yle işbirliğinden değil, tersine ABD’ye karşı bölgeyle işbirliğinden geçiyor. Dahası, gelişmelerin boyutu ve saflaşmalar; Suriye, Akdeniz ve Libya’nın artık tek bir cephe olduğunu gösteriyor. Yani Türkiye’nin Suriye’de Rusya’yla yaptığı işbirliğini Akdeniz ve Libya’ya da taşıması ve S400’leri hemen (madem normalleşme başladı) çalıştırması gerekiyor! Ancak AKP hükümeti, ekonomideki sıkışmanın da etkisiyle, hâlâ ABD’yi birlikte yol yürünebilecek bir “müttefik” olarak görüyor! (Kuşkusuz bunun ideolojik nedenleri var!) Önümüzdeki dönemin asıl mücadele sahası işte bu zemindir: Türkiye “Asya Yüzyılı”na uygun olarak mı konumlanacak, yoksa kurumlarıyla Atlantik’te kalmayı sürdürecek mi? Bunun dış politikadaki yanıtını Libya’da ve Suriye’de nasıl ilerleneceğinde; iç politikadaki yanıtını da yeniden başlayan “kumpas 2.0” operasyonlarının sürüp sürmeyeceğinde göreceğiz! Hem orada hem burada aynı anda olunamayacak bir döneme giriliyor!  11 HAZİRAN 2020 SAYI: 34578  İmtiyaz Sahibi: CUMHURİYET VAKFI adına ALEV COŞKUN Genel Yayın Yönetmeni AYKUT KÜÇÜKKAYA Yayın Koordinatörü Serkan Ozan  Yazıişleri Müdürleri İpek Özbey / Olcay Büyüktaş Akça (Sorumlu) Hakan Akarsu (Ek Yayınlar)  Görsel Yönetmen Münevver Oskay  Reklam Genel Müdürü Ayla Atamer Törün  l Haber Merkezi: Murat Hantaş l Gece: Ayça Bilgin Demir l Dış Haberler: Mine Esen l Ekonomi: Jale Özgentürk l İç Politika: Ali Açar l Kültür Sanat: Yazgülü Aldoğan l Fotoğraf: Uğur Demir l Spor: Sami Gürel  l Ankara Temsilcisi: Sertaç Eş Güvenevler Mah. Güneş Cad. No: 8/1 Çankaya 06690 Ankara Tel: (0312) 442 30 50 l Ege Bölge Temsilcisi: Tuncay Mollaveisoğlu Halit Ziya Bulvarı 1352 sok. 2/3 Pasaport  İzmir. Tel: (0232) 441 12 20  Yayın Kurulu: Alev Coşkun (Başkan), Ali Sirmen (Bşk. Yrd.), Aykut Küçükkaya, Emre Kongar, Şükran Soner, Kemal Işık Kansu, Orhan Bursalı, Mine Kırıkkanat, Miyase İlknur, Ataol Behramoğlu.  l Mali ve İdari İşler Müdürü: Osman Selçuk Özer  Yayımlayan ve Yönetim Yeri: Yenigün Haber Ajansı Basın ve Yayıncılık AŞ. Prof. Nurettin Mazhar Öktel Sk. No: 2 34381 Şişli/İstanbul Tel: (0212) 343 72 74 (20 hat) Faks: (0212) 343 72 64 eposta: posta@cumhuriyet.com.tr Reklam Yönetimi: Yenigün Haber Ajansı Basın ve Yayıncılık AŞ. Prof. Nurettin Mazhar Öktel Sk. No: 2 34381 Şişli/İstanbul Tel: (0212) 343 72 74 (20 hat) Faks: (0212) 251 98 68 eposta: reklam@cumhuriyet.com.tr Yaygın süreli yayın Baskı: İleri Basım Mat. Amb. Reklam Tanıtım Yay. ve Teknik Hiz. Tic. A.Ş. Yenibosna Mah. 29 Ekim Cad. No:11A/41 Bahçelievler İstanbul Tel: (0212) 454 32 55 Dağıtım: Turkuvaz Dağıtım Pazarlama A.Ş.  Cumhuriyet’te yer alan haber, yazı ve fotoğrafların yeniden yayım hakkı saklı tutulmuştur. İzin alınmadan ve kaynak göstermeksizin yayımlamak Basın Kanunu gereğince hukuki ve cezai yaptırıma tabidir.  NAMAZ VAKİTLERİ  İmsak  Güneş Öğle İkindi Akşam  Yatsı  İstanbul 03:25  05:24  13:09 17:08  20:43  22:33  Ankara 03:18  05:13  12:53 16:51  20:24  22:10  İzmir  03:25  05:24  13:09 17:08  20:43  22:33  İşin “romantik” yanına kendinizi kaptırmayın. Hapishanede veya evinde bir insanın ölüm orucuna girmesinin bedelleri çok ağır. Yadsınamaz zorlukta  leniyor yüksek sesle. ‘Ölüm orucunu onaylamıyoruz’, ‘ölüm orucunu istemiyoruz’ diye. ‘Ölmesin kimse’ denilerek ölüm orucunun bırakılması isteniyor. Olayın  ki psikolojik boyutu bir yana, biyolojik olarak kolay  ciddiyeti bile düşünülmüyor. Bir insan neden hayatını  kolay göze alınamayacak bir tahribata gebedir. Hız  bu şekilde ortaya koyar diye düşünülmüyor...  la gelen kilo kaybı, yerini kas yıkımlarına bırakır; ar  (...) Bu durumda taleplere bakılır, talepler meşru  dından hayati organlara sirayet eder, kalıcı hasarlar  dur, açıktır, anlaşılırdır. Her şeyden önce. Bu durum  başlar. 50’li günlerde geri dönülmez yola girilebilir.  da ölümün olmasının önündeki tek engel taleple  Cezaevinde ölüm orucu Unutkanlıkların ardından bilinç kapanmaya başlar. Daha fazlasını merak eden araştırabilir. Hatta ben bulun okuyun diyorum. Yaşamı tüm ağırlıklarıyla ta  rin kabulü için çabalamaktır. Grup Yorum olarak sanatlarını icra edemedikleri için, konser yasakları kalksın diye bir talepleri var. Bundan daha anlaşı  nımak ve hissetmek için.  lır bir talep olabilir mi? ‘Yorum konserleri neden,  Cumhuriyet’e, korona dönemi boyunca uğrayamadım. Geçen hafta birikmiş postamı aldım. Aralarında hapishanelerden gelen mektuplar da vardı; belki bilmezsiniz, hepsinin boyutu aynıdır, aynı tiptir.  Ben, tabii ki bu iki avukatın ölüm orucunu bir an önce bırakıp hayata tutunmalarını isteyenlerden biriyim. Bana da kızabilirler, olabilir. Nasıl Nuriye Gülmen ve Semih Özakça çok haklı “işe iade” mücade  nasıl yasaklanıyor?’ diye tartışmak varken ‘ya ölümler olmasın’ deyip ‘aman bırakın’ diye açıklamalar yapılıyor. Oysa böyle alınan kararlara, yapılan bu açıklamalarla ne ölüm orucu bırakılmış ne de ölümler  Üzerlerinde damga vardır: “...F tipi, Yüksek Güvenlikli Kapalı Ceza İnfaz Kurumu/Mektup Okuma Komisyonu”. Aldığım 10 mektubun neredeyse her birinde, çok ilginç karikatürler vardı. Bu mektuplar, Grup Yo  lelerinde 324. günde, vücut ağırlıklarının neredeyse yarısını kaybettikten sonra açlık grevini bırakabildilerse, benim ve başkalarının da bu insanların bu kararlarından vazgeçmelerini bekleme umudumuz olabilir.  durmuştur bugüne kadar. Ancak egemenlerin, zulüm bekçilerinin ekmeğine yağ süren açıklamalardır, ölümü çoğaltan açıklamalardır üstelik. Eskiden beri ülkemizin handikaplarından biridir bu.  rum adına yazılmıştı. Farklı isimler vardı. Bunlardan ikisi, açlık grevini sürdüren grubun tutuklanan avukatı Aytaç Ünsal’dan gelmişti. Ben her ne kadar mek  Gülmen ve Özakça yaşama tutunmaya karar verdiklerinde ne kadar sevindiğimi hatırlıyorum. Öğretmenlerin ve emekçilerin onuru olarak tarihe geçen “Yük  ‘Türkiye’de aydın kimliği’nin geldiği durum. Hiçbir konuda risk almak, zulmün karşısına bedellerini göze alarak çıkmak istemiyor. Durum böyle olunca ortada  tupları geçen hafta aldıysam da mektupların üçü son sel Direnişi”nde yaşanan sahneler gözümüzün önün ‘aydınlık’ diye bir şey kalmıyor.  ölümler yaşanmadan, beş tanesi Helin Bölek ve Mustafa Koçak, ikisi de İbrahim Gökçek öldükten sonra yazılmış. Aytaç Ünsal ve Av. Ebru Timtik bu  den gitmez. Taleplerinin oluşturduğu demokratik haklar paketini kim sorgulayabilir ki! Gebze Kadın Kapalı Hapishanesi’nden Nurhan  (...) Bir şeyler yapmak gerekmez mi? Sanatın ve sanatçının yaşayabilmesi, geleceği aydınlatabilmesi için bu şart bence. Sizin de bu konu  gün hayattalar. Onlar, Grup Yorum davasının uzantısında, DHKPC ilişkisi iddialarından hüküm giymişler. Meslektaşları Can Atalay, onların yargılanmaların  Yılmaz’ın bana yolladığı mektupta çarpıcı sözler var: “(...) 9 Nisan tarihli Cumhuriyet gazetesindeki Dün ya Sanat Günü’ne dair yazınızı okudum. ‘Dünya Sanat Günü’ olduğunu bilmiyordum doğrusu. Yazı  daki çabalarınızı önemsiyoruz. Bunu Helin’e borçluyuz diye düşünüyorum. Köşe yazınızı halen okuyabiliyoruz bir gün gecikmeli de olsa. Gerçi hafta sonu sokağa çıkma yasağından  da yaşanan sorunlardan söz etti, “Savunmalar usul hukukuna uygun dinlenmedi” dedi bana, gerekçelere girerek. Grup Yorum, 35 yıldır bu ülkede milyonlarca insa  nız üzerine, sanatın icra edilemediği koşullarda böyle bir günün varlığını düşündüm. Dünya Sanat Günü’nü Helin biliyor muydu diye, Helin üzerine de düşündüm. Böyle bir gün en çok onun gibi sanatçılara ya  kaynaklı gazete de alamadık ne yazık ki. Sanırım yakında Cumhuriyet gibi gazeteleri de alamayacağız. Bizim gibi insanları kötü etkiliyormuş! Yaptığınız işin zorluğunu anlamadığımızı düşünmeyin. Sadece insana  nın duyarlılıklarına değen performanslarla konserler veren bir sanat hareketinin ta kendisi! O konserlerde sahne alanlar arasında bildiğiniz gibi Zülfü Livaneli, Nejat Yavaşoğulları, Genco Erkal, Cahit Berkay, Suavi gibi büyük isimler var. Onlar, dünya rekorları kıran konserlerde yüz binleri buluşturmayı başaran bir protest müzik grubu.  kışır çünkü. Helin Bölek, Grup Yorum üyesi. Sanatlarını ic ra edemedikleri, bunun önündeki engellerin kalkması için girdiği ölüm orucu eyleminin 288. günü hayatını kaybetti. Gülüşü dünyaya bedeldi, hepimiz için. Gülüşü, bakışı dünyaya bedel! ‘Düşlerin bittiği yerde ölür insan’ der Grup Yorum.  verdiğiniz değeri Helin’e, İbrahim’e de gösterin. Eminim yapabileceğiniz çok daha fazla şey vardır. Gülüşü dünyaya bedel insanlar için değmez mi zorluklara? Bence değer, yoksa toptan insanlığımızı kaybedeceğiz. Böyle diyerek kalkıyorum.  Ancak siyasi çizgileri onların sürekli olarak başları 35 yıllık değil, kökleri çok eskilerde, insanlık kadar de Çalışmalarınızda başarılar diliyorum.”  nın derde girmesine neden olmuş!  rinlerde binlerce yıllık bir gelenektir söz konusu olan!  Bana kızmanıza razıyım Nurhan Hanım, yine de  Kalbi ve mantığı olan herkes, ölüm orucundan Anadolu’nun bağrında durmadan yeşeren, asla ölme bu ölüm oruçlarının sona erdiğini duysam, o arka  etkilenir. Herkes üzülür, kahrolur. Ölüm orucu tutan yen! Helin de bu bahçenin yemyeşil ve rengârenk çi daşlar adına mutlu olacağım. Kimsenin ölüm orucu  lar “vazgeç” diyenlere genelde kızarlar. Onların, ka çeklerinden biri, Ayçe İdil Örkmen gibi. (...) Yine ölüm  rarlılıklarının gerekçeli ciddiyetini anlamadıklarını dü oruçlarının gündeme geldiği, adalet için ölüm orucu  şünürler.  na yatıldığı günleri yaşıyoruz. Yine aynı teraneler söy  na girmeye ihtiyaç duymayacağı, kimsenin hak ve özgürlük arayışları nedeniyle “içeride” olmayacağı bir Türkiye özlemiyle...  Öz’e para yağmış  1725 Aralık operasyonlarından önce yüz binlerce dolar almış  F EMİR SUBAYI FETÖ’YLE KOL KOLA ETÖ şüphelisi firari eski savcı Zekeriya Öz’ün 10 milyon doları aşan yatırım he  sabı ortaya çıktı. Öz’ün, 1725 Aralık rüş  vet ve yolsuzluk operasyonu öncesinde yüklü miktarda dolar aldığı tespit edildi. Öz’ün, 17 Aralık operasyonundan bir gün önce 800 bin liralık dolar, 25 Aralık operasyonundan bir gün önce 850 bin liralık dolar satın aldığı ortaya çıktı. Habertürk’te yer alan habere göre uyuşturucu baronu Naci Şerifi Zindaşti ile Zekeriya Öz’ün ilişkisi mercek altına alınan soruşturmada, Öz’ün Bursa’da biri kendi üzerine, 3’ü eşinin üzerine kayıtlı toplam 4 evi  FETÖ’nün Türk Silahlı Kuvvetleri’ndeki (TSK) kripto yapılanmasına yönelik soruşturma kapsamında tutuklanan Ege Ordusu Komutanı’nın emir subayı F.Ö. hakkında 7.5 yıldan 15 yıla kadar hapis istemiyle dava açıldı. İddianamede, şu detaylara yer verildi: “Şüphelinin ankeso¨rlu¨/ konto¨rlu¨ sabit hatlarla tero¨r o¨rgu¨tu¨nu¨n sivil imamı ve o¨rgu¨tsel faaliyetleri nedeniyle is¸lem go¨ren asker  suretiyle aranma sayısı, su¨resi ve aranma s¸ekli itibariyle o¨rgu¨tsel is¸leyis¸ tarzına uygun ve tesadu¨fle ac¸ıklanamayacak s¸ekilde irtibatlı bulundugˆu, mahrem imamlardan olup hakkında kovus¸turma devam eden, firari L.Ç. ile ardıs¸ık aranma tarihi o¨ncesi ve sonrasında yakın noktalarda baz bo¨lgelerinde bulundugˆu, digˆer irtibat kayıtları da nazara alındıgˆında tero¨r o¨rgu¨tu¨ mensu  çıktı. Soruşturmada tüm bankalara yazı  s¸ahıslarla ardıs¸ık olarak aranmak bu oldugˆu anlaşılmıştır.” l AA  gönderilerek, Zekeriya Öz ile ilgili açılan he  sapların dokümanları ve hesap hareketleri de istendi. Banka hesap dökümleri normal  15 Temmuz sonrası  görünürken, gelen bir yatırım hesabındaki hareketlilik ise dikkat çekti. Öz’ün milyon  irtibatı devam etmiş  K dolarlık yatırım hesabı olduğu ortaya çık tı. Zekeriya Öz’ün 1725 Aralık operasyon  omedyen Atalay Demirci’ye FETÖ’ye üye olmak suçundan  larından 7 ay önce 57 bin dolar aldığı tespit verilen 5 yıl hapis cezasının ge  edildi. Öz’ün 18 ay devam eden hesap ha rekçeli kararı açıklandı. Kararda  reketlerinde 10 milyon doların üzerinde pa Demirci’nin, FETÖ’nün 15 Temmuz ra akışı olduğu kaydedildi. Öz’ün, 17 Aralık 2016’daki darbe girişiminden sonoperasyonundan bir gün önce ise 800 bin ra da örgütle irtibatını devam ettir  Polisi görünce telefonunu attı  liralık dolar, 25 Aralık operasyonundan bir gün önce ise 850 bin liralık dolar satın aldığı tespit edildi. Hesap hareketlerinde Zekeriya Öz’ün hesabını boşalttığı tarihde dikkat çekti. Öz’ün görevden alınmadan bir ay önce hesabını boşalttığı, 8 ay sonra ise yurtdışına kaçtığı belirtildi. Bir savcının 2013 yılında aldığı maaşın 7 bin TL olduğu öğrenilidi. l İSTANBUL / Cumhuriyet  diği belirtildi. Kararda, Demirci’nin 15 Temmuz 2016’daki darbe girişiminden sonra örgüt üyeleri Hakan Şükür ve Enes Kanter’le yazışmaları olduğu, tanık beyanlarının bu tarihten sonra da Demirci’nin örgütle irtibatının devam ettiğini gösterdiği vurgulandı. 		 l ANKARA/ Cumhuriyet  Adana merkezli 3 ildeki, FETÖ soruşturması kapsamında hakkında gözaltı kararı çıkarılan 63 şüpheliden 18'i gözaltına alındı. Operasyonda, bir zanlının polisleri görünce sulama kanalına attığı cep telefonu ele geçirildi. Van merkezli 2 ilde gerçekleştirilen operasyonda 8 kişi gözaltına alındı.  KİM KİME DUM DUMA BEHİÇ AK  behicak@yahoo.com.tr  ÇİZGİLİK KAMİL MASARACI  kamilmasaraci@gmail.com  HÜSNÜ ÇALMUK DAVASI ERGENEKON HÂKİMİNE 15 YIL HAPİS İSTEMİ Ergenekon davası eski üye hâkimlerinden Hüsnü Çalmuk’un İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi’nde FETÖ’den yargılandığı davada duruşma savcısı esas hakkında görüşünü açıkladı. Savcı, Çalmuk’un “FETÖ silahlı terör örgütüne üye olmak” suçundan 7.5 yıldan 15 yıla kadar hapis ile cezalandırılmasını istedi. Savcı, Çalmuk’un, “Anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs etmek”, “Türkiye Cumhuriyeti Hükümetini Ortadan Kaldırmaya Teşebbüs Etmek” ve “TBMM’yi Ortadan Kaldırmaya Teşebbüs Etmek” suçlarından beraatını istedi. Mahkeme sanığın tutukluluk halinin devamına karar vererek duruşmayı erteledi. l DHA  BULMACA SEDAT YAŞAYAN 1 23 4 5 6789 1 2 3 4 5 6 7 8 9  SOLDAN SAĞA: 1 2 3 4 5 6 7 8 9  1/ “At sahibi 1 M A R İ H U A N A  gibi hasta” 2 İ M A L E Ç U L  örneğinde 3 R İ Y A L E A K  olduğu gibi, tersinden de aynı şekilde okunan tümce. 2/  4 5 6 7  İ L H İ ROL A KAL İ K YAN E Z A OMA T L VANA FA  İtalya’ya  8 ARUN Ş İ AR  özgü, keçi 9 M A K A D A M Y A  boynuzun  dan yapılan bir içki... Yapısına girdiği söz  cüğe “kendi kendine” anlamı katan yabancı  önek. 3/ Yassı ve büyük yemek tabağı...  Ateş. 4/ Bir renk... Divan edebiyatında  övgü şiiri. 5/ Çöl ortasındaki bitkili alan...  Ispanak ve benzeri sebzelerle yapılan bir  tür börek. 6/ Sıkıntı verme, üzme... Üç  kişiyle oynanan bir iskambil oyunu. 7/ “   ’ler pençei kahrımda olurken lerzan / Beni  bir gözleri ahuya zebun etti felek” (Yavuz  Sultan Selim)... Engel. 8/ Sofralık bir üzüm  cinsi. 9/ Taşıtlarda belirlenen noktaya ulaş  mak için kullanılan aygıt.  YUKARIDAN AŞAĞIYA:  1/ Afyondan elde edilen ve hekimlikte  kullanılan bir alkaloit. 2/ Nişastayı par  çalayarak şekere çeviren enzim... Eski  Mısır’da güneş tanrısı. 3/ Sıvıların dibinde  oluşan tortu... Anlama katkısı olmayan  gereksiz söz. 4/ Dökme, akıtma... “Ölüm  dür yaşanan tek başına / Aşk  kişiliktir”  (Ataol Behramoğlu). 5/ Bir müzik sesini  belirtmeye yarayan işaret... Çekya’nın baş  kenti. 6/ “Eserler, yapıtlar” anlamında eski  sözcük... Radyum elementinin simgesi. 7/  Romanya’nın plaka kodu... Hastalıktan kur  tulma, iyileşme. 8/ Katolik inancıyla ters  düşen kitap ve insanların engizisyon tara  fından törenle yakılması. 9/ Bir toplantıyı  düzenleyen ve yöneten kişi.   
            
    
