29 Aralık 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
KÜLTÜR EDİTÖR: ÖZNUR OĞRAŞ ÇOLAK TASARIM: BAHADIR AKTAŞ 11 22 MAYIS 2020 CUMA Sena Şener'in teklisi “Kapkaranlık Her Günüm” müzikseverlerle buluştu ‘İnsanların sorunu Vicdanınız hayal kuramamak’ kurusun! On dört yaşındayım. Her çocuk gibi kuş avlamaya ben de özeniyorum. Bir arkadaşım var, kuş yuvası mı bozmuyor, sapanla ağaçtan kuş mu düşürmüyor! Hevesli müzisyen ler, rüyalarında orkestra şefi olduklarını görürlermiş; ben de o arkadaş gibi kuş Melankolik müziği ve farklı tarzıyla tanıdığımız Sena Şener'in "İnsan Gelir İnsan Geçer" albümü sonrasında Pasaj Müzik etiketli dördüncü teklisi “Kapkaranlık Her Günüm” müzikseverlerle buluştu. Son şarkısının da tıpkı Genç şarkıcı Şener, şına odamda müzik yaparken başka bir Sena daha ortaya çıkıyor. Bir klima çalışırken filtresine takılan tozları görmezsiniz ya, tek başımayken o filtreyi temizliyorum ve “Filtre ne kadar dolmuş!” diye şaşırıyorum bazen. Ama ben güneşli günleri de severim yağmuru da. Hayatın birçok avlamayı düşlüyorum. Bir gün, nereden estiyse, sapanla fa lan değil, bir taş parçasıyla gerçekleştirdim düşümü. Sabahtan beri durmadan şakıyan kuşa taşı fırlatmamla, onu yerde bulmam bir oldu. Gagasındaki kırmızılığı görünce, titremeye başladım, dünya, gözümde kan gölüne döndü. Kuşu avucuma alıp okşadım, ağzına ÖZNUR OĞRAŞ ÇOLAK diğer şarkıları gibi sözü, müziği Sena Şener'e ait. Şarkının düzenlemesini ise arkadaşı Paul Wetz ile beraber yapan genç şarkıcı, karanlığı yeni “Hayatın gerçekliği o kadar burnunuzun ucu ve ara rengi var. n "Çirkin Dünya" şarkısını 15 yaşında yazmışsınız, size bugünün dünyasını tanımlayın desem. Neden çirkin bu dünya? Ölsem şarkımda da “Dünya güzel” sular akıttım; istedim ki dirilsin, ağaçtan ağaca uçsun, ötüşüyle gök boşluğunu şenlik yerine çevirsin. Ne yaptımsa olmadı, ölen, dirilmeyecek ama boş hayal de olsa kuşun sönük gözündeki ışık kıpırtıları cana gelecekti bir gün. kelimeleri ve melodileri ile anlatıyor. Şener, günlük hayatında genellikle sevdiği insanlarla dalga geçmeyi seven, saçma sapan şeylere gülüp eğlenebilen biri olduğunu söylüyor ve ekliyor, ‘Ama tek başıma odamda müzik yaparken başka bir Sena daha ortaya çıkıyor’ diyor. Genç şarkıcıya göre Türkiye'nin en ucunda ki insan hayal kurmayı ayıp sayıyor” diyor. diyorum ama bu zamana kadar neden dünya güzel diye hiç sormadılar bana, belki ironiyi sevdiğimdendir. Çünkü aslında dünya güzel ama, ad aktarması olayı oluyor, bizler biraz çirkiniz. Küçüklüğümden beri Hayyam’ın cesareti ve hayatı algılayışı beni etkilemiştir. Çirkin Dünya’yı yazarken çevreme baktım, Kedi yavrusu İlk gençliğime adım attım atacağım. Her genç gibi ben de kendimi futbol yıldızı sanıyorum. Topa vurmayı öğrenmeden, yıldızlığın beceri gerektiren yönlerini öğrenmiştim. O gün gösterime soktum, anımsadıkça içimi titreten becerilerimden birini. Dar bir sokağa açılırdı evimiz. Eve var büyük sorunu hayal kuramamak. hiçbir şeyi değiştiremeyeceğimi his madan simsiyahından süt beyazına, te Şener, ‘Hayatın gerçekliği o kadar settim ve dedim ki, ben bütünün kirine, yiyecek umuduna kapılan kediler burnunuzun ucunda ki insan hayal kurmayı ayıp sayıyor’ diyor. Şener ile karantina günlerini ve müziğini konuştuk. Amaçsızlık... n Bu korona günlerinde bir tekli çıkardınız, adı, "Kapkaranlık Her Günüm", bu şarkının oluşumunu anlatır mısınız? ro oyunu Godot’yu Beklerken’i inceliyorum. Karakterler arası iletişimsizliği Jacques Derrida’nın dildeki atlama Aslında çoğu şarkımı daha genç olduğum bir dönemde yazdım ve dünyaya gerçekten kırgın ve kızgın oldu küçük bir parçasıyım, elimden bir şey gelmiyor. O zaman bari Hayyam gibi “İçerim ki güzelleşsin bu çirkin dünya!” Yine içinde ironi var tabii, olmazsa olmaz. Ya varsın ya yoksun n Türkiye'de müzik yapmak zor mu? İçi dolu üretimin bu kadar arka karşılardı gelenleri. Futbol yıldızıyım ya; miyavlayarak bana yaklaşan kedileri top vuruşuyla kovardım! Bir gün, ak tüyleri sarı benekli, miyavlama sesi sokaktan sokağa yayılan bir kedi yavrusu yaklaştı yanıma. O yıllarda sokaklar taş doluydu. Taşı futbol topu gibi kullanıp kedi ya da köpeğe nişan almayı kahramanlık sayıyorum. Tekmelediğim taş hedefini bulunca yavrunun mi Aslında bu şarkıyı korona dönemin larıyla bağdaştırıp Roland Barthes’ın ğum, kabullenemediğim zamanlardı. planda bırakıldığı ve alkış alama yavlaması boğazında düğümlendi, bir den önce yazmıştım ama şu yaşadı Yazarın Ölümü’nü asla ulaşılamayan Bugün Teni Tenime gibi gayet mut dığı bir dönemde genel olarak tüm den yerden sıçrayıp gözden kayboldu. ğımız günlerin hissiyatına çok uydu. ama Tanrısal yazar otoritesine sahip lu ve hareketli bir şarkı da yazabili dünyada müzik yapmak zor. Popü Kedinin boğuk sesi, o günden bugüne Şarkıda anlattığım; yarın yokmuş gibi yaşanan arsız günler, ama maddeye önem vermeden. Sonunda maddesel ve manevi boşluk yaşayan ve en korkutucusu gözünde ve yüreğinde hiçbir şey kalmayan biri. Zamanında sadece anı yaşayacak kadar olgun fakat şimdi an bile elinden kayıp gitmiş. Amaçsızlık ve özlemsizliğin, günleri Godot’ya bağladığım bir okuma yapmaya karar verdim. Fikrim beni heyecanlandırdı, umarım sonuç da öyle olur. n Tarzınızı nasıl tanımlıyorsunuz? Bir şeyi tanımlama yorum, ardından Kapkaranlık Her Günüm gibi bir tekli de paylaşabiliyorum. İkisi de hayatın bir kısmı. Ama tabii oturup düşündüğümüzde dünyanın mutsuz yanları daha kolay ağır basabiliyor ve olumsuz duy ler müzik ve tarzlar basitleşmenin ve algılanmanın sınırlarını zorluyorlar. Ben insanları zorlayan ve hünerlerini göstermeye çalışan bir müzikten yana değilim ama biraz da orta seviyelerde olmalı içi doluluk. Ya varsın ya yoksun olayı da biraz yorucu, onun da ortası yok çünkü. Kendi kariyerin içinde bile bir şarkın beğe kulağımdan gitmedi. Olay 1948’in kızgın güneşli yaz ayla rında Diyarbakır’da geçmişti. 67 yıl sonra yolum yine Diyarbakır’a düştü. Kaldığım otelden çıktım, o kedi yavrusunu göreceğimi umarak yönümü eski sokağımıza çevirdim. Yolda kasaba uğrayıp iri bir ciğer parçası aldım. Ciğeri yedirirsem içimde göz gibi açılan yaranın kapanacağını umarak sokakta saatlerce canına ni kapkaraya boyadığı biri. ya çalışmak bir ne guları aktarmaya ve on nildiğinde varsın, ardından gelende kıydığım kediyi aradım... n Yeni şarkı dışında nasıl geçiyor ko vi özgürlüğünü azalt ları paylaşarak onlar aynı beğeniyi yakalayamazsan yok Üzerinden 72 yıl geçti. Bugün bile ne rona günleri... Neler yapıyorsunuz? maktır. O yüzden tar dan kurtulmaya daha sun. Dinleyiciler, sanatçı değil, şar rede bir kuş cıvıltısı, kedi miyavlaması Normal hayatımda da evde kalma zımın samimiyetle eğilimliyiz. Ek olarak kı peşinde. Her şey çok hızlı tüketili duysam, vicdanımda derin yaralar açılır. yı tercih eden biriyim. Ama tüm dün kendi algımı aktardığını ve bu yüzden karanlığın estetiğini, mistikliğini se yor. Üretim de belki teknolojiyle hızya böyle bir stres ve çaresizlik için zamana bağlı olarak değişken olduğu viyorum. Ama karanlıkta sadece mut landı ama bu kolaylaşmayla üreti Hayvan kıyımı deyken, her zamanki evim ve halimde biraz klostrofobik hissediyorum. Yine de üretmeye çalışıyorum. Okulum internet üzerinden devam ediyor. Yakın zamanda teslim etmem gereken bir ödevim var, onunla uğraşıyorum. Ödevim için Samuel Beckett’in tiyat nu belirtmem gerekir. Şimdiki tarzım bazen karanlık bazen karanlıkta eğlenceli ama kendine yeten ve duygu kovalayan bir halde. n Benim şarkılarım mutsuz, karanlık diyorsunuz, neden mutsuz şarkılar, neden karanlık? suzluk yok. Eğlenmek için korku filmi izlemek de var. n Peki, siz melankolik biri misiniz? Ben günlük hayatıma genellikle sevdiğim insanlarla dalga geçmeyi seven, saçma sapan şeylere gülüp eğlenebilen biriyim. Ama tek ba min de içi boşalıyor. vTürkiye’de de bu zorluk var tabii ki ama ben kişisel olarak Türkiye’de daha fazla gerçek konser mekânı olmasını dilerdim. Çalarken zorlanmadığımız, keyif aldığımız, gerçekten konser verilsin diye tasarlanmış mekânlar. Önüme son günlerin gazete kesiklerini koydum. Karşıma fotoğraflar dizilince ne politika düşündüm, ne odalara tıkayan koronavirüs belasını ne de korunması gereken yaşlarda oluşumu... Bir fotoğrafta, sağaltılmaya çalışılırken can çekişen bir köpek vardı. Öbüründe, ön ayakları kesilmiş sarı benekli bir kedi. Onun acısı yüreğine saplanan kadın mı KOCAELI’NDE ‘ARABADA SINEMA’KEYFI Borusan Sanat’ta erkek mi ayırt edilemeyen bir kişi. Başka birinde de, yaşam boyu sığınağını sırtında taşıyan bir kaplumbağanın taşlarla parçalanmış kabuğu... Olanca sesimle bağırdım boşluğa: Mercan Dede “Size ne zararı dokundu da o yaratıkların canına kıydınız!” Sonuncu fotoğrafta, ayakta bir eşek, yerde köpeklerin parçalamakta olduğu güzel Kocaeli Büyükşehir Belediyesi, Arabada Sinema etkinliğini 7. Koğuştaki Mucize” filmiyle başladı. Büyükşehir Fuar Merkezi otoparkını dolduran binlerce Kocaelili arabalarından film izleme keyfini yaşadı. Ramazan Bayramı öncesi bir bayram hediyesi niteliğinde olan etkinlik için Büyükşehir Fuar Merkezi Borusan Sanat, web sitesi üzerinden konser kayıtlarını sunmaya devam ediyor. Bugün 21.00’de Mercan Dede’nin 20. sanat yılını kutladığı konseri yayımlanıyor. Daha önce Borusan İstanbul Filarmoni Orkestrası’nın iki konserini yayımlayan Borusan, bu kez, Mercan Dede’nin Borusan Müzik Evi’ne konuk olduğu “Secret Tribe” konser serisinin ikinci ayağı olan “Sufi Dreams’den Dünya’ya” başlıklı konserin kaydıyla müzikseverlerle bu luşuyor. Mercan De de bu konserde ilk çıkardığı albüm Sufi Dreams’den, en son yayımlanan Dünya albümü 400 Darbe MUBI’nin dev koleksiyonu açıldı Güz Sanatı Dijital film platformu MUBI, klasik haline gelmiş yüzlerce filmlik koleksiyonunu üyelerine açtı. Listede Ingmar Bergman, Agnes Varda, Andrey Tarkovski, François Truffaut gibi efsane yönetmenlerin filmlerinin yanı sıra, Türk yönetmenler du. Bu filmleri 30 gün içinde izlemek gerekiyordu. Ancak “Koleksiyon” bölümünün açılmasıyla yeni ve eski tüm filmler istenildiği zaman izlenebiliyor. MUBI’nin 7 günlük ücretsiz deneme süresi İstanbul gözlü yavrusu. O eşek ki, emek katılımıyla köylünün can yoldaşıdır. Kışkırtılan köpekler eşeğin yavrusunu parçalıyor... Ressam Ahmet Sait Uslu’nun yüreği dayanmamış, cinayetin resmini yapmış. Bir fotoğrafa da haberle giriliyordu: “Pendik’te bir apartmanın çatı katında boynundan iple asılarak öldürülmüş halde bir karga bulundu. Olayı gören vatandaşlar duruma tepki gösterirken, asılı halde bulunan karga ise görenlerin yüreklerini sızlattı.” Yazının başlığı, tam yerine oturmuş: “Vicdanınız kurusun!” Oysa vicdan olsa ağızsız dilsiz yaratıkların canına kıyarlar mıydı? Onlarınki vicdan değil, katran karası ocak közüdür! (İnterteks) otoparkına bin ne uzanan, 20 Pelin Esmer ve Özcan Alper’in Film Festivali işbirliği ile “mu lerce Kocaelili etkinlik alanını dakikalar öncesinden yılın birikimiyle oluşturulmuş filmlerini de izlemek mümkün. bi.com/istanbul” adresinSitede bugüne kadar MUBI’nin de 30 güne çıkarılmıştı. Ay Emin Özdemir Ödülü doldurdu. Kocaelililerin benimsediği Arabada Sinema bir seçkiyi sunmuştu. katılım koşulları açıklandı belirlediği ve 30 gün boyunca lık ücret 19.99, yıllık ücret ise gösterilen seçkiler yer alıyor 179.88 TL. etkinliği önümüzdeki gün lerde de devam edecek ‘BABYLON BERLIN’IN İstanbul Film Festivali’nde bu hafta Dil Derneği’nin, 2017’de yaşamını yitiren akademisyen, dilbilimci ve edebiyat araştırmacısı Emin Özdemir’in anısına Özdemir ailesi ile birlikte düzenlediği Emin Öz ÜÇÜNCÜ SEZONU SADECE BLUTV’DE Türkiye’nin dijital platformu BluTV’nin sevilen dizisi Babylon Berlin’in üçüncü sezonu yayına girdi. Avrupa’nın en yüksek bütçeli Alman yapımı dizisinde üçüncü sezonu sessiz sinemaya karşı yükselen sesli sinema, film stüdyoları, Berlin’in eğlence hayatı gibi konuları gözler önüne seriyor. İstanbul Kültür Sanat Vakfı (İKSV) tarafından, T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı desteğiyle yapılan 39. İstanbul Film Festivali, programından 15 filmlik bir seçki izleyiciyle buluşmaya devam ediyor. Bu hafta gösterilen filmler; n Deniz Mavileşene Dek Yüzmek / Swimming Out Till the Sea Turns Blue / Jia Zhangke / Çin 22.05.2020’den itibaren Dünya sinemasının en önemli isimlerinden Jia Zhangke’nin belgeseli farklı kuşaklardan Çinli edebiyatçılarla yapılan röportajlar aracılığıyla hem bu yazarlara hem de ülkenin edebi kültürüne dair muhteşem anekdotlar barındırıyor. Türkiye’de de çok sevilen Yu Hua gibi pek çok yazarın anlatıları şiirsel, eşsiz bir deneyim ortaya çıkarırken günümüz Çin’inin özgün bir portresini çiziyor. n Kız Kardeşim / Schwesterlein / My LittleSister / Stéphanie Chuat, Véronique Reymond / İsviçre 23.05.2020’den itibaren Şubat ayında Berlinale’de Altın Ayı için ya rışan Kız Kardeşim’de Berlinli saygın tiyatro kumpanyası Schaubühne çıkışlı Nina Hoss, Lars Eidinger ve Thomas Ostermeier rol alıyor. n Lillian / Andreas Horvath / Avusturya 24.05.2020’den itibaren Gerçek bir hikâyeden esinlenen ve Minsk, Trieste, Gijon, Hayfa gibi birçok festivalde ödül kazanan, duru dili ve başrol oyuncusunun performansıyla dikkat çeken Lillian, ABD’den Rusya’ya yürüyerek geçmeye çabalayan bir genç kadını izliyor. demir Ödülü’nün, bu yıl bir gazeteci kitabına verileceği açıklandı. Ödüle son başvuru tarihi 30 Haziran olarak belirlenirken, ödül töreni Harf Devrimi’nin yıldönümü olan 1 Kasım’da gerçekleştirilecek. Seçici Kurulunu Vecdi Seviğ, Faruk Bildirici, Tülin Daloğlu, Prof. Dr. Korkmaz Alemdar ve Prof. Dr. Özlem Özdemir Kumbasar’ın oluşturduğu ödüle, aday yapıtın 1 Ocak 2019 ile 15 Haziran 2020 arasında yayımlanmış olması şartı aranıyor. Yapıtın 6 örneğinin başvuru dilekçesi ve kısa yaşamöyküsü ile birlikte yazarın kendisi ya da izin belgesi ile yayınevi tarafından Dil Derneği’ne gönderilmesi gerekiyor. Ödül 2 bin lira olacak ve adaylar arasında bölüştürülmeyecek; tek yapıta verilecek. l ANKARA/Cumhuriyet
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle