Katalog

10 28 NİSAN 2020 SALI EDİTÖR: HAKAN AKARSU TASARIM: BAHADIR AKTAŞ HABER/YORUM Virüsün öğrettikleri ve ‘öğretemedikleri’! “Küresel” virüs yerküremizdeki insanlara unuttukları, kaybettikleri, istemedikleri hatta çok defa “aptalı oynadıkları” bazı önemli şeyleri anımsattı: Yerkürede aynı gemide bulunduklarını, ABD’nin, Çin’in ya da Rusya’nın çıkarları uğruna dünya insanına verdikleri büyük kayıpları, atom bombasının yalnız Japonlara değil, “yerkürenin tüm insanlığına atıldığını”, silah endüstrisinden çıkar sağlayan “şirketlerin ve devletlerin” bir virüs gibi, insanlığın kanını nasıl emdiğini, vahşi kapitalizmin ve faşizmin insanlığı nasıl mahvettiğini bir turnusol kâğıdı gibi ortaya çıkardı. ABD, İngiltere, Fransa ve Çin hep birlikte pes ettiler. Hem de virüs kralların, başbakanların, büyük patronların bile vücutlarına girerek adeta ders verdi! Sizin bir ayrıcalığınız yok, dedi. Bilimi, akılcılığı, sanatı, demokrasiyi ve insanlığı ezercesine, insanları yaşadıkları dünyadan koparıp “öbür dünya ticareti yapan dincileri, daha bu tarafta yakalayıp yok etti”. Benimle ancak “bilim yoluyla baş edebilirsiniz” deyiverdi. G. Bruno’yu 400 yıl sonra, yeniden haklı çıkardı. Adaleti, eşitliği, özgürlüğü bu dünyada sağlayın. İnsanları cinler, periler ve şeytanlarla kandırmayın, “Şeytan mı arıyorsunuz, işte şeytan benim, bu dünyada karşınızdayım” deyiverdi... Virüs yüzünden, dün rakip ve düşman olan ülkeler bugün aralarında işbirliği yapmaya başladılar. İlk defa ortak bir küresel düşmanla ve tehditle karşılaşmışlardı. Bu arada eski saplantılardan vazgeçemeyen, küresel tehditten bile yarar (ve çıkar) sağlamaya çalışanlar bile “olabiliyor”. Trump bu küresel tehdidi Çin’e yıkarak kendi vahşi kapitalizmini örtmeye çalıştı. Kimi dev ilaç tekelleri krizden fırsat yaratmak istercesine kolları sıvadı kimi totaliter rejimler ve özel şirketler, bu bahane ile gelen ekonomik krizde, başımıza dert olan “işçilerden” kurtuluruz, işten atarız dediler. Kimi totaliter yönetimler derhal grev yasaklarına başladı. Dinci faşistler, virüsü fırsat sayıp totaliter yolda kullanmaya bile başladı. Üst kamaralarda oturanlar geminin batmakta olduğunu görmezlikten geldiler, hâlâ biz nasıl olsa gücümüzü kullanıp, filikalara binip kurtuluruz diye düşünüyorlar! Başlangıçta, doğal tasfiye politikası uygulayan Ali Kemal’in “ahfadı” Başbakan Johnson bile virüsten kendini kurtaramadı oysa... Ve bizde olanlar... Türkiye ekonomide 20’ler grubundan düştükten sonra koronavirüs grubunda ilk 10’a dahil oldu! Biz de Avrupa ve ABD gibi büyük bir virüs felaketiyle bocalıyoruz. Bugün bütün gücümüzü buna vereceğimize, “yardımı kim yapacak” kavgasına girip gücümüzü böldük. İnsanlar virüs karşısında bir bir ölürken, işsizlik ve aşsızlık dev boyutlara ulaşmışken, insanlar evlerine hapsolmuşken, “yardımı sen yapamazsın ben yaparım kavgasını yürütmek”, ekmek kuyruğunda kavgaya tutuşarak birbirlerini döven insanların durumuna düşmekten çok daha kötüdür. Zaman gücümüzü birleştirmek zamanıdır, bölmek değil. İktidar kamu yararının önceliğini ve üstünlüğünü yurttaşına, bu küresel düşman karşısında bile gösteremiyorsa, daha ne zaman gösterecektir? Küba ve Avrupa, Çin ve Rusya bile işbirliği yaparken iktidarın büyük belediyelerle işbirliğine karşı çıkarak kutuplaşması, yüzyılın tehdidinden ders almadığımızın göstergesidir. İktidar İmamoğlu ile kavga ederken, İngiltere’ye yardım ediyor. Virüs bize, içimizdeki siyasal, sosyal ve ekonomik yapı bozukluklarının, “ülkenin ulusal bağışıklığına nasıl zarar verdiğini göstermiştir”. 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramımızda halkın büyük birleştirici coşkusuna karşın kimi siyasilerin “kerhen” katılır görüntüsü, 100 yıl önceki olağanüstü başarının bugün yaşanan coşkusunda, silinip gitti! 100 yıl önce “emperyalizm virüsünü” yendik, bugün de 100 yıllık Cumhuriyetimizi yıkmak isteyenlere karşı kesinlikle kazanacağız, halkımız bunu istiyor, 23 Nisan’da bunu gördük. Virüse karşı “sosyal mesafe”, muhalefete karşı “siyasal mesafe”! Ve sonuçta, demokrasi ve insanlığa karşı uçurum... Virüse karşı sosyal mesafe için en başta iktidarın muhalefetle işbirliği ve yakınlaşması gerekir, “muhalefete sosyal mesafe” değil... 28 NİSAN 2020 SAYI: 34537 İmtiyaz Sahibi: CUMHURİYET VAKFI adına ALEV COŞKUN Genel Yayın Yönetmeni AYKUT KÜÇÜKKAYA Yayın Koordinatörü Serkan Ozan Yazıişleri Müdürleri İpek Özbey / Olcay Büyüktaş Akça (Sorumlu) Hakan Akarsu (Ek Yayınlar) Görsel Yönetmen Münevver Oskay Reklam Genel Müdürü Ayla Atamer Törün l Haber Merkezi: Murat Hantaş l Gece: Ayça Bilgin Demir l Dış Haberler: Mine Esen l Ekonomi: Jale Özgentürk l İç Politika: Ali Açar l Kültür Sanat: Yazgülü Aldoğan l Fotoğraf: Uğur Demir l Spor: Sami Gürel l Ankara Temsilcisi: Sertaç Eş Güvenevler Mah. Güneş Cad. No: 8/1 Çankaya 06690 Ankara Tel: (0312) 442 30 50 l Ege Bölge Temsilcisi: Tuncay Mollaveisoğlu Halit Ziya Bulvarı 1352 sok. 2/3 Pasaport İzmir. Tel: (0232) 441 12 20 Yayın Kurulu: Alev Coşkun (Başkan), Ali Sirmen (Bşk. Yrd.), Aykut Küçükkaya, Emre Kongar, Şükran Soner, Kemal Işık Kansu, Orhan Bursalı, Mine Kırıkkanat, Miyase İlknur, Ataol Behramoğlu. l Mali ve İdari İşler Müdürü: Osman Selçuk Özer Yayımlayan ve Yönetim Yeri: Yenigün Haber Ajansı Basın ve Yayıncılık AŞ. Prof. Nurettin Mazhar Öktel Sk. No: 2 34381 Şişli/İstanbul Tel: (0212) 343 72 74 (20 hat) Faks: (0212) 343 72 64 eposta: posta@cumhuriyet.com.tr Reklam Yönetimi: Yenigün Haber Ajansı Basın ve Yayıncılık AŞ. Prof. Nurettin Mazhar Öktel Sk. No: 2 34381 Şişli/İstanbul Tel: (0212) 343 72 74 (20 hat) Faks: (0212) 251 98 68 eposta: reklam@cumhuriyet.com.tr Yaygın süreli yayın Baskı: İleri Basım Mat. Amb. Reklam Tanıtım Yay. ve Teknik Hiz. Tic. A.Ş. Yenibosna Mah. 29 Ekim Cad. No:11A/41 Bahçelievler İstanbul Tel: (0212) 454 32 55 Dağıtım: Turkuvaz Dağıtım Pazarlama A.Ş. Cumhuriyet’te yer alan haber, yazı ve fotoğrafların yeniden yayım hakkı saklı tutulmuştur. İzin alınmadan ve kaynak göstermeksizin yayımlamak Basın Kanunu gereğince hukuki ve cezai yaptırıma tabidir. NAMAZ VAKİTLERİ İmsak Güneş Öğle İkindi Akşam Yatsı İstanbul 04:22 05:59 13:07 16:56 20:04 21:35 Ankara 04:10 05:45 12:51 16:39 19:47 21:15 İzmir 04:39 06:11 13:14 17:00 20:07 21:33 Korkunç “Koronavirüs” salgını; yalnız insan sağlığını tehdit etmek eğitim çalışmalarına başlaması, gün içinde yapması gereken çalışmaları aksatmaması ve okul le kalmadı, her yaşta “eği dönemindeki gibi belirli saatler timi” de, “öğretimi” de alt de yatıp kalkması sağlanmalıdır. üst etti... n Günün belirlenen bir saatin Milli Eğitim Bakanlığı, de aile fertlerinin birlikte yapa “Eğitim Bilişim Ağı (EBA)” cağı etkinlikler çocukların ken adıyla her yaştaki öğrenci dilerine olan güven duygularını Bilgisayar bağımlılığı (9) lere televizyondan “eğitim” değil, “öğretim” vermeye güçlendirecektir. n Öğrencinin aile fertlerinden başladı... biri olarak günlük görevlerini ye Kuşkusuz, hiç yoktan “n Televizyon kanallarının ayar rine getirme sorumluluğu ver düşünülmüş, iyi niyetli, önemli bir lanmasında sıkıntı çekiliyor... meyi ihmal etmeyin...” girişimdi... n Özellikle kırsal bölgelerde bu Milli Eğitim Bakanlığı, kapasiteyi HHH lunan öğrenciler, uzaktan eğitim yüzde 100 artırmak için çalışma Uygulamanın sonuçlarına göz den yeterince yararlanamıyorlar. larını sürdürüyor... “ *öğretmenler atalım: n Bilgisayarı olmayan, internet canlı sınıf uygulamasından dersleri Her ailenin evinde, bilgisayar ya bağlantısı bulunmayan evlerde, evlerinde anlatacak. Şimdilik pilot da internet yok! Ayrıca, her ailede öğrencilerin (EBA) kullanımı müm uygulama olarak başlatılan can birden fazla, değişik yaşlarda ço kün olmuyor. lı sınıf uygulamasıyla ilgili ayrıntı cuk varsa, birden fazla televizyon n Ders içerikleri, sunuş biçimi ve lar şöyle: yok... Bu durumda, bu ailedeki hızı uzaktan eğitimden beklenen n (EBA) Canlı Sınıf’tan şimdilik “öğrenciler” bu uygulamadan na fayda ile uyumlu değildir. Lise Giriş Sınavı’na (LGS) ve 8’in sıl yararlanabilecekler? n Hükümet ve MEB bilgisayar; ci ve Yükseköğretim Kurumları Özellikle kırsal bölgelerde bulu televizyon, tableti olmayan öğren Sınavı’na (YKS) hazırlanan 12’nci nan öğrencilerin, televizyonları ve cilerin gereksinimini karşılama sınıflar yararlanabilecek. bilgisayarları olmadığı için, bu eği lı ve tüm öğrencilerin internet kul n Öğretmenler canlı sınıf uygu timden yeterince yararlanamadık lanım hakkı sınırsız ve ücretsiz ol lamasıyla evlerinde görev alacak ları bir değişik gerçek! Bu da, “hü malıdır...” lar. Televizyon dersleriyle eşgü kümetin kalkınmayı kırsal alanlara HHH dümlü olarak öğretmenler, ken götüremediğini” gösterdi... Oğuzkaan Koleji Yönetim Kuru di öğrencilerine (EBA) üzerin Evde “internet bağlantısı olma lu üyesi ve Eğitim den ödevlendir yan” öğrenciler bile, ne yazık ki bu Koordinatörü Hati me yapıp, soru “öğretimden” yararlanamadılar! ce Yılmaz şu nok cevaptest et HHH taları öneriyor: kinliklerini yön Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk, “n Evinizin bir lendirip, çalış çocukların yüzde 20’sinin interneti odasını okul orta ma gönderebi olmadığını açıkladı! Başka bir de mına dönüştürün. lecekler. yişle 3 milyon 621 bin 772 öğren Bu oda öğrenci n Canlı sınıf ci uzaktan eğitimden yararlanamı nin uzaktan eğitim yor. Ayrıca bu öğrencilerin yüzde derslerini rahat RTEeba... ların oluşturulmasında okul 5’inin, bir başka deyişle 905 binin ça izleyeceği, tele müdürleri yet evinde televizyon da yok. vizyon veya bilgisayarın olduğu bir kili olacak. Öğrencilerin ve öğret Koskoca Türkiye’de bunun so oda olmalı. menlerin bilgisayarlarına canlı sı rumlusu RTE Hükümeti değil n Öğrenci çalışmaları mutlaka nıflar için gerekli programlar yük midir? bir masada yapmalı, koltukta otu lenecek. HHH rarak, yatarak veya yere uzana n Okul müdürleri, öğretmen ve Ankara, İstanbul gibi büyük rak öğrencinin derse odaklanma öğrencilere, dersler ve saatleri ko kentlerde bile, öğrencilerin ancak sı, dolayısıyla öğrenmesi mümkün nusunda (EBA) üzerinden bilgilen yüzde 65’inin (EBA’dan) yararlan değildir. dirme yapacak. dığı tahmin ediliyor... Zarar gören n Öğrenci çalıştığı süre boyun n Ayrıca 8’inci ve 12’nci sınıf lerin daha çok yoksul ailelerin ço ca, odasına girilip çıkılmamalı, öte öğrencileri için YKS ve LGS’de cukları oldukları biliniyor! ki odalardan öğrencinin ilgisini da sorumlu oldukları konuları kapsa HHH ğıtacak sesler, TV, radyo, yüksek yan programlar da hazırlanıyor. Bu Eğitim Sen Genel Başkanı Fe sesle konuşmalar gelmemelidir. süreçte TRT EBA kanallarında sı ray Aytekin Aydoğan’ın uzaktan n Öğrencinin çalışmalarının ak navlara hazırlanan öğrencilerin ha “öğretimin” ikinci haftasını şöyle samaması için, sabah 8.30’da zırlıklarına destek olmak için soru değerlendirdi: kahvaltısını yapmış olarak uzaktan çözüm saati hazırlandı...” Doğa harikası ve SİT alanı Salda Gölü’nü rahat bırakmıyorlar KIYIYA PANSIYON BÜLENT ECEVİT Birinci derece koruma altında olan Salda Gölü’nün halk plajı bitişiğinde, Akçeşme Tesisleri’nde, 70 kişilik pansiyon inşasına başlandığı öne sürüldü. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nca yapılacağı duyurulan Salda Gölü Millet Bahçesi Projesi’ne birçok kesimden itirazlar gelirken ve açılmış davalar da halen sürüyor. Buna karşın gölün kıyısındaki halk plajı yanında ve Millet Bahçesi Projesi’nin bitişiğinde yer alan Gürcan ailesine ait kaferestoran işletmesinde hummalı çalışmanın sürdüğü görüldü. Bir önceki dönem AKP’den Yeşilova Belediyesi başkan adayı olarak seçime giren Yılmaz Gürcan’ın kardeşi Hasan Gürcan ve ailesine ait olduğu bilinen Akçeşme Tesisleri arazisinde süren çalışmada 70 kişilik bungalov, Gürcan ailesine ait kafe restoranda çalışmalar sürüyor. kamping tipi pansiyonun yapıldığı öne sürüldü. Tesise, kaçak bölümleri ve inşaat taşmaları nedeniyle Çevre Şehircilik İl Müdürlüğü ve Yeşilova Belediyesi’nce bilgilendirme yapılmış olduğu ve ceza yazılması gündeme gelmesine karşın araya AKP Burdur Milletvekili Bayram Özçelik’in girdiği ve tesisin tamamen yıkımının durdurulduğu belirtiliyor. Seçimle birlikte getirilen imar affı ile Gürcan ailesinin tesisleri yıkılmaktan kurtulurken Hasan Gürcan yakın çevresine, belediyeye cezalar dahil 800 bin liradan fazla bir bedel ödediğini söylediği konuşuluyor. BEYŞEHIR GÖLÜ MILLI PARKI’NA TURIZM DARBESI Göller Bölgesi’nde yer alan Türkiye’nin en büyük tatlı su gölü olan ve bir bölümü de en büyük milli park olarak kayıtlarda belirtilen Beyşehir Gölü kıyısına yapılan turistik tesis ve marina projesine çevrecilerden tepki geldi. Projeyle ilgili açıklama yapan Beyşehir Belediye Başkanı Adil Bayındır, Konya ve Isparta sınırları içinde kalan 650 kilometrekare alana sahip Beyşehir Gölü’nde 188 hektarlık bir turizm bölgesi kurulacağını, gölün Karaburun mevkiine plaj, marina, kamping alanı, bungalovlar ve çadır kamplı tesisler yapılacağını söyledi. Başkan Bayındır’a tepki gösteren çevre örgütleri, sosyal medyadan yaptıkları açıklamada şöyle seslendiler: “Beyşehir Gölü Karaburun Plajı’na dokunma. Kuşların ve saz kedilerinin habitatını bozma. Avrupa’nın en önemli milli parkının 1900 dönümünde bir turizm projesi yapıp bugüne kadar tamamıyla doğallığını korumuş, geniş sazlık alanıyla birçok su kuşuna ve saz kedilerine ev sahipliği yapan alan, yapılacak proje ile doğallığını kaybedecek. Yapılaşmanın önünü açılacak, yapılacak marina ile zaten sığ suyu olan gölü kirlenecek. Bırakın doğa, doğal kalsın.” Korona günlerinde işçi ölümleri Uğur Kartal... 27 yaşında, Akınal Bella Ayakkabı ve Terlik Fabrikası’nda işçi. Gaziantep’te koronavirüs yüzünden yaşamını kaybetti. Yaşar Başkıran... 35 yaşında inşaat işçisi. Kayseri’de sokağa çıkma yasağı olmasına rağmen inşaatta çalışmak zorunda bırakıldı. Dengesini kaybedip inşaatın 8. katından düştü ve yaşamını kaybetti. Mustafa Demir... 30 yaşında elektrik işçisi. Siverek’te elektrik arızasını gidermek için çıktığı direkte akıma kapılarak yaşamını yitirdi. Hasan Oğuz... 33 yaşında inşaat işçisi. Koronavirüs salgınına rağmen faaliyetine devam ettirilen Galataport şantiyesinde çalışırken geçirdiği kalp krizi sonrası hayatını kaybetti. Raporunda bulaşıcı hastalık belirtildi. Ersin Özdoğan (47)... Salih Ayber (22)... Erdinç Karaveli (40)... Soma’daki İmbat Madencilik tarafından işletilen maden ocağında göçük altında kalarak can verdiler. HHH Salgın başladığından bu yana çalışmak zorunda bırakılan işçiler yurdun her yerinde yaşamını kaybetmeye devam ediyor. İş Sağlığı ve İş Güvenliği Meclisi’nin (İSİG) koronavirüs salgınının ilk ayında çalışma yaşamındaki sorunlara ilişkin hazırladığı rapora göre, 52 işçi salgın nedeniyle hayatını kaybetti. Türkiye’deki Covid19 vaka sayısı, işçiler arasında ortalamanın 3 katı. 11 Mart10 Nisan tarihleri arasında en az 159 işyerinde 855 işçide Covid19 tespit edildi. Başta Arçelik, Tekfen, Posco Assan, Koton gibi büyük işyerlerinde vaka görülmesine rağmen üretim sürdürüldü. Bu duruma karşı çıkanlar ise cezalandırıldı! Malik Yılmaz... Hatay’da TIR şoförlüğü yaparken “Beni bu virüs öldürmez, senin düzenin öldürür” dediği için gözaltına alındı, yurtdışı yasağı konularak serbest bırakıldı ve şu anda iş bulamıyor. DİSK Tekstilİş Temsilcisi Mehmet Türkmen, virüs tehlikesine rağmen Organize Sanayi Bölgesi’ndeki fabrikalarda hiçbir önlemin alınmadığını dile getirdiği için gözaltına alındı. HHH “Patronlar rahatsız oldu diye sendikacıyı gece yarısı gözaltına alanlar, işçinin ölümüne sebep olan patrona hesap sorar mı dersiniz” diye soruyor Türkmen. Sormazlar! Sermayedarlar kazansın diye işçileri ölümüne çalıştırırlar. Patronları rahatsız etmez; işçi sınıfına “şantiyede ol”, “fabrikada ol”, “markette ol”, “tersanede ol” derler! Koronavirüs salgını, sınıfsal eşitsizlikleri iyice görünür kıldı. Birileri yaşamı pahasına kalabalık ortamlarda hiçbir güvencesi olmadan çalışırken, diğerleri evlerinde inzivaya çekildi, TBMM bile 20 Mayıs’a kadar tatile girdi. Geçen hafta DİSK, KESK, TMMOB, TTB’nin de aralarında olduğu sivil toplum örgütleri, sosyal medyada bu eşitsizliği protesto etmek için eylem yaptı. “Patronları değil, işçileri koruyun” çağrısı yapılan eylem için etiket #Koruyamıyorsunuz olarak belirlenmiş. Bence doğru etiket, #Korumuyorsunuz olmalıydı. Çünkü işçiyi korumayan politikalar bilinçli bir şekilde tercih edilmektedir. Canın değil, paranın önceliğine dayanan bu kahrolası sistemin adı kapitalizmdir. BULMACA SOLDAN SAĞA: SEDAT YAŞAYAN 1/ Mezar soyguncusu... Japon lirik dramı. 2/ Bir cins bira... Rusya kökenli bir pirinç cinsi. 3/ Vezir ve sadrazamların giydiği bir tür kavuk. 4/ Bir yetimin ya da akılca zayıf birinin malını yönetme işi. 5/ Vücut ısısı... Parlak kırmızı renkte bir süs taşı. 6/ Eski Türk devletlerinde kağandan sonra gelen en yüksek unvan... Çoğunlukla dikdörtgen biçiminde düzgün parça. 7/ Yün atkı... Satranca benzer bir strateji oyunu. 8/ Olgunlaşmak üzere olan tahıl... Bir oyun ya da filmde aniden yaratılan komik durumlar. 9/ Espressoya su katılarak hazırlanan filtre kahve. YUKARIDAN AŞAĞIYA: 1/ Duvar ve tavanlara süslemeler yapan usta... Bir nota. 2/ Bir göz rengi... Alıştırma. 3/ Bir yapıyı üstten kuşatan ve uzakları sey 1 234 5 678 9 1 D İ KENUCU 2 ÖREKE EZA 1 1 23 4 5 678 9 3 N İ Ş KEL L 2 4 B KORS İ KA 5 A S E TON AB 3 6 BÜK FANTA 4 7 AY G İ NE N 8 ETOL ŞAD 5 9 EKE İ PEKA 6 retmeyi sağlayan teras. 4/ 7 8 Kokmuş hayvan ölüsü... Ka yısı, erik, zerdali gibi mey velerin kurusu. 5/ Doğu 9 Anadolu’da bir ırmak... Onama belirten bir sözcük. 6/ Aptal, sersem, budala. 7/ Yal nızca Akşehir Gölü çevresinde yetişen ve gösterişli sarı çiçekler açan otsu bir bitki... Galyum ele mentinin simgesi. 8/ Olumsuzluk belirten bir önek... Seçkin, zarif. 9/ Özenli, düzgün... Bir kurum ya da kuruluşun kendine seçtiği özel işaret. ON NUMARA 03, 09, 11, 14, 25, 26, 30, 31, 32, 33, 35, 37, 45, 47, 49, 55, 59, 63, 70, 71, 72, 76 10 BİLEN: 148 bin 307’şer TL (3 kişi) 9 BİLEN: 3 bin 189’ar TL 8 BİLEN: 169.30’ar TL 7 BİLEN: 24.45’er TL 6 BİLEN: 4.25’er TL HİÇBİR NUMARAYI BİLEMEYENLER: 3.30’ar TL