15 Mayıs 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
4 15 NİSAN 2020 ÇARŞAMBA EDİTÖR: ALPER İZBUL/ASLAN YILDIZ TASARIM: ŞÜKRAN İŞCAN HABER İktidar, CHP’li belediyelerin salgınla mücadele uygulamalarını önce engelledi, sonra kendi yaptı İstifa Pazar akşamı İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun istifa ettiğini açıklamasıyla gündem bir anda değişti. Oysa asıl gündemin uzantısıydı bu karar: Cuma akşamı plansız ve programsız şekilde, apar topar hafta sonu için sokağa çıkma yasağı ilan edilmesiyle birlikte, on binlerce kişi sokaklara, bakkal ve fırınlara akın etti. Gitti sosyal mesafe, geldi sosyal endişe. İstifa ve sonrasında yaşananları, bu etkilerle, alınan ve alınmayan kararlarla birlikte değerlendirmek; onun devamında ele almak daha mantıklı. Öyle bakalım biz de. İlan edilen sokağa çıkma yasağı kararında iki tuhaflık vardı. Birincisi, hafta içi yüz binlerce insan çalışmakta, ihtiyaçlarını karşılamak için yine sokağa çıkmakta ve sosyal teması sürdürmekteydi. Madem bu virüsün yayılımını önlemek için sokağa çıkmayı yasaklamak gerektiği bizzat iktidar tarafından da kabul edilmiş oldu, asıl soru şu olmalıydı: Hafta içini hafta sonundan ayıran nedir? Virüs, yayılmak için hafta sonlarını mı tercih ediyor? Virüsün böyle bir tercihinin olmadığı açık; tercih, ülkeyi yöneten hâkim siyasetle ve onun sınıfsal tercihleriyle bağlantılı elbette. Emeğiyle geçinen yüz binlere, “hafta içi çık, kalabalıkta çalış”; kalabalıktan uzakta kalmayı gözeterek dinlenme ya da hava alma günlerinde de “çıkma, eve kapan” dendi kısaca. Bir karar verin; emekçiler dışarı çıksın mı, çıkmasın mı? İkinci tuhaflık ise kararın duyurulma şeklindeydi. Akşam vakti ilan edildi, insanlar hazırlıksızdı. Bakmayın sınıf atlamış yandaşların halkı hor gören sözlerine, acil ihtiyaçları için insanlara zaman bırakılmalıydı. Diğer yandan sokağa çıkan insanlar, yasağın uzatılabileceği endişesi de taşıyordu. İktisadi öncelikleri başa yazan iktidarın böyle bir tedbire yönelmeyeceği açıksa da endişe, gerçeğin önüne geçebiliyor. Öyleyse kalan iki saat için sokaklara akın eden insanları suçlamadan önce, karar mercilerinin kendilerine duyulan bu güvensizlikle de yüzleşmeleri gerekmez mi? İki saat kala sokağa çıkmayı yasaklayanların, pazar gecesi “yasağı uzattık” demeyeceklerinden endişe duyulması şaşırtıcı değil. Niye? Plansız programsız ilan etme yöntemi bu endişenin ana nedeni. Bunları tartışamadık. Yeni sistemde her şey koordineli gidecekti. Sağlık Bakanlığı ile İçişleri Bakanlığı’nın virüsle mücadele konusundaki uygulamaları birbirini bütünlemiş mi oldu, koordineli mi gitti şimdi? Anlayamadık. Yeni sistem, “kararlar hızlı alınacak” cümlesiyle savunuluyordu. Mesele kararların hızlı alınması değil, alınan kararların halka faydalı olması ve zamanında duyurulmasıydı; bunları konuşamadık. Sorun kişilerden çok, yeni sistemde kararların alınma şekliydi, anlatamadık. Hatalarla yüzleşme İşte tam da böyle bir ortamda İçişleri Bakanı Soylu, cuma akşamı ortaya çıkan olumsuz tablonun sorumluluğunu açık yüreklilikle üzerine aldı. Kararlar bakımından tek kişiyle özdeşleşmiş sisteme dönük bir tartışmanın önünü kesmeye çalıştı bir yandan. Diğer yandan da, bir eğilimler koalisyonu olan iktidar blokunda temsil ettiği konumun sarsılmazlığını sınadı ve daha da görünür kıldı. Milliyetçi ve merkez sağın güvenlikçi kanadıyla yürüyen ittifakın iktidar içindeki sembolü konumuna yükselmiş bir isim Soylu. Hamlesiyle bunu daha da pekiştirdi. Kuşkusuz ki Erdoğan da böylesine kritik bir dönemde, sahip olduğu etki alanını ve tabanı daha da parçalı hale getirebilecek; karşısında yeni kurulan partilere kaçışları hızlandırabilecek bölünmeleri önlemek adına Soylu’nun istifasını, temsil ettiği siyasal ağırlığı da dikkate alarak kabul etmedi. Bunun siyasal açıdan akılcı ve büyük oranda mecburi bir taktik olduğunu söylemek zor değil. Ancak Soylu’nun istifasının kabul edilmemesinin bir anlamı daha var gibi geliyor bana. Bu, isimlerle ilgili değil; yeni sistemde istifa mekanizmasının görünürleşmesinden, yerleşmesinden duyulan endişeyle ilgili. Düşünsenize, bu istifa kabul edilseydi; hata yapan her siyasi sorumluya karşı kamuoyu baskısının etkili olabileceği görülecekti. Hata yapanların istifa etmesi beklenecek, hatasını kabul etmeyenlerle kabul edenler sürekli mukayese edilecekti. İstifanın kabul edilmesi demek, makamların vazgeçilmez olmadığını ve beşerin hata yapabilir bir varlık olduğunu ilan etmek demekti. Giderek kişiselleşmiş bir semboller dünyasıyla varlığını sürdüren sistemin, kendi dışından, kamuoyundan gelen baskılara göre kurban verebildiği düşüncesinin önünün açılması, bundan sonra da benzer durumlarda benzer tepkilerin ve beklentilerin oluşmasına izin vermek anlamına gelecekti. Kanımca Erdoğan, bu tarzı hep tehlikeli bir taviz olarak gördü ve buna yine set çekti. İmamoğlu: Yanlışa devam ediliyor İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, sosyal medyadan canlı yayında gündeme ilişkin açıklamalar yaptı. Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın açıkladığı sokağa çıkma yasağına ilişkin İmamoğlu, “2 günlük sokağa çıkma yasağının faydalı olmadığı yönünde bilgiye sahibim. İstanbul’daki Pandemi Kurulu’ndaki sağlıkçılar, tıp insanları, bilim insanları en az 23 haftalık bir sokağa çıkma yasağının olması yönünde fikir beyan ettiler. Ben, yanlışa devam edildiğini düşünüyorum” dedi. l İç Politika İBB’DE YİNE İBB Sözcüsü Murat Ongun, İSTCAN KAYBI GÜVEN’de çalışan 35 yaşındaki Ka dir Kaya’nın koronavirüs nedeniyle yaşamını yitirdiğini açıkladı. Ongun, “Testi pozitif çıkan çalışan sayımız 471’e yükselmiştir” dedi. Kopyacı hükümet! Koronavirüs salgınına karşı, Millet İttifakı’nın yönetiminde bulunan belediyelerin sosyal yardım projeleri kamuoyunda dikkat çekerken iktidar ise sınıfta kaldı. Gıda yardımından maske dağıtımına, borçların ötelenmesinden sosyal mesafenin korunmasına kadar birçok konuda öneri sunan Millet İttifakı’na mensup belediyelerin projeleri daha sonra iktidar tarafından sahiplenilerek kendi projesi gibi uygulanmaya konuldu. Muhalefetin gündeme getirdiği ve daha sonra iktidarın sahiplenmeye çalıştığı bazı projeler şöyle: n Yardım kampanyası: Ankara ve İstanbul büyükşehir belediyeleri, salgın nedeniyle işsiz kalan ve ekonomik sıkıntı yaşayan yurttaşlara gıda ve maddi destekte bulunmak için bağış kampanyası başlattı. Bunun üzerine İçişleri Bakanlığı, Millet İttifakı yönetimindeki belediyelerin bağış toplamasını yasaklayarak he saplarını bloke ederken Murat fektan dağıtılırken Cumhurbaş paşa Belediyesi ve Eskişehir Bü kanı Erdoğan da 2065 yaş arası yükşehir Belediyesi’nin aşevi he yurttaşlara ücretsiz maske ve ko sapları da kapatıldı. AKP’li Uşak lonya dağıtılacağını söyledi. Bazı Belediyesi’nin mesajla topladığı bağış ise görmezden gelindi. LEYLA evlere maske ve kolonyalar ulaşKILIÇ tırılırken birçok eve ise sözü edi Belediyelerin kampanyası üze len maske ve kolonyalar gönderi rine Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Er lemedi. Maske dağıtımı konusunda da doğan da “Biz Bize Yeteriz Türkiyem” PTT ile eczane arasında ikilem yaşanır isimli yardım kampanyası başlattı. Öte ken en son maskelerin eczanelerden yandan Mansur Yavaş’ın “market ve dağıtılmasına karar verildi. Bu sırada bakkallara giderek ihtiyaç sahiplerinin İBB, bünyesindeki İSMEK eğitimcileri borçları ödeyin” çağrısı ise toplumda vasıtasıyla ürettiği maskeleri ücretsiz büyük bir karşılık buldu. Çok sayıda olarak yurttaşlara dağıtmaya başladı. yurttaşın bakkal ve market borçları ha Belediyeler borçlarından dolayı kimse yırseverler tarafından ödendi. Sokağa nin suyunun kesilmeyeceğini açıklar çıkma yasağı ile belediyeler halka ek ken Erdoğan da genelge yayımlayarak mek ulaştıracağını açıklarken İçişleri 81 ilde borç nedeniyle elektrik ve su Bakanlığı’nın da hemen ardından fırın kesintisi yapılmayacağını söyledi. ların sokakta ekmek dağıtacağını açık n Sosyal mesafe ve sokak yasağı: laması dikkat çekti. Salgın nedeniyle muhalefet soka n Maske dağıtımı ve borç öteleme: ğa çıkma yasağı isterken iktidar ise Salgın ile birlikte belediyeler yurt 10 gün sonra önce 65 yaş üstü ve kro taşlara ücretsiz olarak maske ve dezen nik rahatsızlığı olanların sokağa çık ması yasakladı, ardından da 20 yaş altındakilerin dışarı çıkması engellendi. Geçen hafta sonu ise büyükşehirler ve Zonguldak’ta iki gün sokağa çıkma yasağı kararı uygulandı. Belediyeler salgının ilk gününden itibaren personelini kademeli olarak çalıştırırken, 12 yaşından küçük çocuğu olan anneleri ise idari izinli saydı. İktidar da bunun üzerine önce kamu kurumlarında masa başı çalışanlara yönelik esnek çalışma uygulaması başlattı, ardından kıyafet serbestisi getirdi. Ekrem İmamoğlu’nun Atatürk Havalimanı, Yenikapı ve Maltepe’de salgına karşı sahra hastanesi yapılması önerisi de kabul görmezken birkaç gün sonra Erdoğan, Atatürk Havalimanı ve Sancaktepe Sarıgazi Mahallesi’nde salgın hastanesi yapılacağını duyurdu. Belediyeler, toplu taşıma araçlarına maskesiz kimsenin alınmayacağı açıklanırken iktidar da bunu genelge ile tüm ülkeye yaydı. Sağlık Bakanı Koca, 31 ilde iki günlük sokağa çıkma yasağının hükümet kararı olduğunu söyledi: Sonucu birlikte göreceğiz CHP’Lİ UMUT ORAN: Çıkış, Atatürk ‘devletçiliği’nde CHP’li Umut Oran, tüm dünyayı giderek değiştiren, dönüştüren koronavirüsün Türkiye’deki etkilerini ve olası yıkımının Atatürk’ün “Devletçilik” anlayışı ile aşılabileceğini vurguladı. Geleceği planlamak dışında bir yol olmadığını, öncelikle eğitim ve ekonominin planlanması gerektiğinin altını çizen Oran, gençlerin geleceğin mesleklerine yönlendirilmesi için eğitimin tamamen parasız hale getirilmesini gerektiğini ifade etti. Oran, “Türk milleti geçmişte olduğu gibi yarınlarda da her şeyi başarabilecek güçtedir. Yüksek teknolojiye dayalı üretimi hedefleyen, nitelikli eğitime ve istihdama odaklanmış, planlamaya dayalı, kalkınmacı, adil bölüşümcü, kamu ve özel sektör dengesini ve dayanışmasını sağlamış bir düzen kurmayı da yine bu toprakların insanları başaracaktır. Korona sonrası için bizlere yol gösterecek olan da Atatürk’ün ‘Devletçilik’ anlayışı olacaktır” dedi. Kısa dönem tedbiri olarak ortaya konan sosyal mesafe ve izolasyon politikası uygulanırken değişen dünyayı doğru algılayarak geleceği planlamak gerektiğini belirten Oran, “Bu noktada en büyük şansımız planlı ekonomi uygulamalarının Mustafa Kemal Atatürk ve arkadaşları tarafından geçmişte hayata geçirilmiş olmasıdır. Büyük Türk Devrimi’nin 100. yılında Türk milletine yakışan şey, yeniden ‘aklı ve bilimi referans almak’ ve Türk milletine bir çıkış yolu oluşturmak olacaktır” dedi. l Haber Merkezi IĞNELI FIRÇA ZAFER TEMOÇIN CHP Kadın Kolları, 81 ilde ekip oluşturarak yaşlı vatandaşlara telefonla ulaşıyor Salgına karşı bilgilendirme MAHMUT LICALI CHP Kadın Kolları, sosyal medyayı yeteri kadar kullanmayan yaşlı vatandaşların koronavirüs salgınıyla ilgili doğru bilgilendirilmesi amacıyla Türkiye genelinde 81 ilde ekip oluşturdu. CHP’li kadınlar, yaşlı vatandaşları özellikle alınacak önlemler konusunda korku ve kaygıya mahal vermeden bilgilendirme çalışması yürütüyor. CHP Kadın Kolları, ülke genelinde koronavirüs salgınına karşı sosyal medyayı kullanamayan ve bilgiye ulaşamayan yaşlı vatandaşlar için özel bir çalışma başlattı. Buna göre 81 ilde CHP’li kadınlar tarafından oluşturulan ekipler, yaşlı vatandaşlara telefonla ulaşarak kendilerini yalnız hissetmemelerini sağlamak ve destek ol mak amacıyla görüşmeler gerçekleştirmeye başladı. CHP’li kadınların oluşturduğu ekipler, koronavirüs salgınıyla mücadelede doğru bilgiyi ulaştırmayı amaçlıyor. Bu kapsamda CHP’li kadınlar, yaşlı vatandaşlara sosyal izolasyon ve sosyal mesafenin önemini anlatıyor. CHP’li kadınlar, yaşlı vatandaşlardan evlerine misafir kabul etmemeleri ve çok acil bir durum olmadıkça evden dışarı çıkmamaları gerektiği konusunda uyarılarda bulunuyor. CHP’li kadınlar, temel ihtiyaçlarının karşılanması ve alışveriş gibi dışarı çıkılması gereken durumlarda yaşlı vatandaşlara destek de veriyor. Türkiye genelinde gerçekleştirilen destek çalışması kapsamında CHP’li kadınlar düzenli aralıklarla telefon görüşmeleri yapmaya devam ederek yaşlı vatandaşlara salgın la mücadelede destek olmaya ve durumlarını kontrol etmeyi amaçlıyor. Ekipler, yaşlı vatandaşların bilgilendirilmesinin yanı sıra yardıma ihtiyaç duyan vatandaşlar için de ayrı bir çalışma başlattı. Bu kapsamda CHP’li kadınlar, her mahallede işten çıkarılan ve geliri olmayan aileleri tespit ederek ihtiyaçlarının karşılanması için CHP’li belediyelerle iletişime geçecek. Yardım talepleri arttı Öte yandan koronavirüs salgınının ardından vatandaşların CHP Genel Merkezi’ne yaptığı başvurularda yardım talepleri ağırlık kazanmaya başladı. Yapılan çalışmaya göre 6 Nisan 12 Nisan 2020 tarihleri arasında partiye yapılan başvuruların yüzde 41.89’unu yardım talepleri oluşturdu. l ANKARA Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, iki günlük sokağa çıkma yasağının gece geç saatlerde ilan edilmesiyle yurttaşların sokaklara çıkmasının ardından ilk basın toplantısını düzenledi. Koca, “Hastalıkla mücadelemizi başarılı bir şekilde sürdürebilirsek pik noktasını önümüzdeki 12 hafta içinde yakalayabileceğimizi düşünüyorum” dedi. Geçen cuma gecesi yaşananların virüsle mücadeleyi nasıl etkileyeceği yönündeki soruya Koca “Cuma günü alınan karar, hükümetin bir kararı. Sonuçlarını beraber göreceğiz” sözleriyle yanıt verdi. Koca, Bilim Kurulu toplantısının ardından özetle şunları söyledi: Vaka artış hızı düşüşte: Aldığımız bazı sonuçlar, Türkiye’nin mümkün en az kayıpla ulaşacağına işaret ediyor. Türkiye’de dördüncü haftada vaka artış hızı düşüşe geçti. Virüsün yayılma hızını kontrol altına almaya başladık. Bu durum filyasyonla oldu. Filyasyon bulaşıcı bir hastalıkla ilgili temas zincirinin tanımlanmasının adıdır. Başka hiçbir ülke böyle uygulamıyor. Genel tarama doğru değil. Biz nokta atışı yaptık.Pozitif tanı konan hastaların her birinin son üç günde temas ettiği kişilere ulaşıp onları taramaya çalıştık. Filyasyon ekibi, 3 kişilik ekiplerdir. İstanbul’da 1200 filyasyon ekibi görev alıyor. Türkiye genelinde 4 bin 600 filyasyon ekibi var. Ölüm hızında yavaşlama: Ölüm artış hızındaki yavaşlama beşinci haftada gerçekleşti, bunu en erken yakalayan ülke Türkiye. Vaka artış hızının yavaşlaması ve ölüm artış hızındaki yavaşlama sonuç alacağımızın işareti. Bugüne kadar tanı konan kişilerin temas ettiği 261 bin 969 kişi tespit ettik. Bunların yüzde 95,8’ine ulaştık. Aşı çalışmaları: Aşının insanlar üzerinde kullanılabileceğine inanmıyoruz. En az 46 ay arası insanlarda kullanılabileceğini Bilim Kurulumuz öngörmüyor. 3 merkezimiz virüsü izole etti. Aşıyla ilgili Türkiye’nin klinik araştırmalar merkezi olmasını istemiyoruz. Biz kendi aşı çalışmamızı daha önemli görüyoruz. İki günlük sokağa çıkma yasağı kararı: Bilim Kurulu’nun üzerinde durduğu izolasyonun sağlanması ve hareketli ortamın azaltılması şeklinde oldu. Amaca hizmet eden bir durum. Hepimiz önümüzdeki günlerde bu sonuçları görmüş olacağız. 39 milyona maske: 20 ila 65 yaş arasındaki vatandaşlara 20 milyon kişiye yakınına mesaj gönderildi. Perşembe günü 39 milyon kişiye gönderilmiş olacak. SoyluKoca tartışması Öte yandan, Koca, Soylu ile tartıştığı ve yasak kararına sert bir tepki gösterdiği ile ilgili iddiaları yalanlayarak şunları kaydetti: “Cuma akşamı yaşananlarla ilgili farklı bir şey söylemem gerekmiyor. Hükümetin bir kararı. İçişleri Bakanımız ile hem deprem hem korona mücadelesinde birlikte mücadele arkadaşlığı yaptık. Ben perşembe de cuma da hafta sonu da dün de görüştüm. O günle ilgili Süleyman Bey açıklamaları yaptı, benim buna ilave edecek bir sözüm yok.” l ANKARA/ Cumhuriyet TGC’den çözüm önerileri Türkiye Gazeteciler Cemiyeti (TGC) Yönetim Kurulu, sokağa çıkma yasağı nedeniyle gazetelerin basım ve dağıtımında yaşanan sorunların giderilmesi ve yurttaşların gazetelerine ulaşabilmesi talebiyle İstanbul Valisi Ali Yerlikaya’ya başvurdu. Başvuruda, “Basılan yüz binlerce gazete elde kalmış, basın kuruluşları çok ciddi zarara uğramıştır. Ga zeteleri basamayan basın kuruluşları resmi ilan ve reklam kaybına uğramış, zora düşmüştür. Gazetelerin basımında çalışacak işçiler için sokağa çıkma izni verilmesi gereklidir. Gazetelerin dağıtımı konusunda da bir çözüm üretilmesi gereklidir. Gazetelerin vatandaşlara ulaştırılması için mahalle marketlerinin açık tutulmasını öneriyoruz” denildi. l İSTANBUL AKP‘li başkan bıçak çekti Çankırı’da Yaylakent beldesinin AKP’li Belediye Başkanı Kadir Dede, bir yurttaşla girdiği tartışma sırasında bıçak gösterdi, “Şerefsizim takarım” diye tehdit etti. İddialara göre, Ersin Karagöz, ahır yapımı için belediyenin kepçesini kiraladı, AKP’li Dede göndermedi. Bunun üzerine Dede ile belediye önünde konu şan Karagöz aralarında tartışma yaşandı. CHP Genel Başkan Yardımcısı Tuncay Özkan’ın sosyal medyada paylaştığı videoda, Dede, “Geleceksin buraya. İzin alacaksın” diyerek bağırdı. Karagöz ise “Bağırma” diye karşılık verince, AKP’li Dede cebinden bıçak çıkartıp, “Şerefsizim takarım bunu sana” dedi. l Haber Merkezi Koronavirüse yenik düştü Bağımsız Türkiye Partisi (BTP) Ge mişti. Baş’ın cenazesi öğleden sonra Ak nel Başkanı Haydar çaabat ilçesinin Sa Baş (73), koronavi rıtaş Mahallesi’nde rüs teşhisiyle tedavi bulunan aile kabris gördüğü hastanede tanlığına defnedil dün hayatını kaybet BTP lideri di. Baş’ın yaşamıti. Yaklaşık bir hafta Haydar Baş nı yitirmesi üzerine önce rahatsızlanarak mem Cumhurbaşkanı Tayyip Er leketi Trabzon’un Akçaa doğan ve CHP lideri Kemal bat ilçesinde özel bir has Kılıçdaroğlu’nun da arala taneye kaldırılan Haydar rında bulunduğu çok sayı Baş ve ailesinden 8 kişi da siyasetçi taziye mesajı de koronavirüs tespit edil yayımladı. l İç Politika
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle