15 Mayıs 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
YORUM/HABER TASARIM: ECE KURTULUŞ 11 15 NİSAN 2020 ÇARŞAMBA Fahrettin Altun’un eşi, izinsiz çivi bile çakılamayan Boğaziçi Öngörünüm Bölgesi’ndeki ‘mütevazı’ evlerinin bahçesinde yaptıklarını birer birer anlattı: Salgın hastalık Pergolayı koydurduk ve bilimin toplumcu işlevi Bilimin tanımını yaparken, ortaya çıkışını konuşurken; insanın doğayla mücadelesi, doğayı yenme, doğaya egemen olma arzusu da anlatılır. Koronavirüs salgınıyla birlikte yaşananlar; bilimin işlevi, amacı, toplumsal boyutu üzerinde, uzun uzadıya düşünülmesine de neden oldu. Bilim teknoloji, bilim sanayi ilişkisi; inceden inceye incelenmesi gereken bir konu olarak, bir kez daha öne çıktı. Üstelik sadece tıp, kimya, biyoloji gibi bilim dallarını konuşmuyoruz. Aynı zamanda öncelikle ve özellikle iktisadı, siyaseti, kamu yönetimini de konuşuyoruz. Hem de sınıfsal boyutunu daha çok öne alarak.   Şunu hepimiz bir kez daha gördük. İnsanoğlu doğayla mücadele ederken, ona egemen olmaya çalışırken, doğayla uyumu gözetmiyor. Doğayla inatlaşıyor. Kavga ediyor. Doğayı yok ediyor. Doğaya karşı hırslı, hınçlı, hırçın davranıyor. Ormanları, hayvanları katlediyor. Havayı, suyu kirletiyor. Tüm bu olumsuzluklarda kapitalizmin vebali büyük. Çünkü sınırsız tüketimi özendiriyor. İktisat; maalesef, insanlığa hizmet eden bir bilim dalı olmaktan yıllar önce çıktığından; insanlık da kapitalizmin, piyasanın hizmetine girdiğinden, sonuçlar dünya için çok ağır oluyor. Türkiye’nin yanlış ekonomik tercihi Evrensel ölçekteki bu acı gerçeklere ilaveten bir de Türkiye’nin yanlış ekonomik tercihlerinden kaynaklanan sorunlarla boğuşuyoruz. Karma ekonomiden, ithal ikameci politikalardan, Cumhuriyetin kamucu, toplumcu tercihlerinden vazgeçmenin, neoliberal politikalara teslim olmanın sonuçlarını yaşıyoruz. Tarımda da sanayide de dışa bağımlıyız. Katma değeri yüksek, ileri teknoloji içeren ürünlerde bağımlılık çok daha yüksek. Birbiriyle uyumlu ve devlet politikası olarak benimsenmiş bir eğitim, bilim, teknoloji, sanayi stratejimiz yok. Olmadığından bürokrasi, akademi, endüstri, ArGe kurumları, özel sektör arasında uyum da yok. Kamunun planlaması ve yönlendirmesi olmayınca, uyum da olmuyor. Ekonomi; sadece sayılara, istatistiklere indirgeniyor. Ekonomi denince akla rant, repo, faiz, borsa ve döviz geliyor. Üretim, ihracat, istihdam, sanayileşme, vergi adaleti, sürdürülebilir kalkınma, refahın tabana yayılması, adil bölüşüm, dışsallık konuşulmuyor. Büyüme rakamları öne çıkıyor ama bütüncül kalkınmadan söz açılmıyor. Devletin yasa koymakla ve denetlemekle yetinmeyip, girişimci olması, müdahaleci olması gerektiği üzerinde durulmuyor. Bütüncül ve nitelikli bir kalkınma stratejisinin, planlamayla ilişkisi, bilim ve teknolojiyle işbirliği, öncelikleri, sanayileşme hedefleri, doğayla ve çevreyle gözettiği uyum öne çıkmıyor. Çözüm şu: Kayıt dışı ekonominin çok yüksek olduğu, kayıt dışı istihdamın ürkütücü boyutlara ulaştığı ülkemizde, istihdamın yükünü küçük orta boy işletmelerin (KOBİ), vergi yükünü ise emeğiyle geçinenlerin sırtladığını unutmamalı. Bir an önce bütüncül ve sürdürülebilir bir kalkınma stratejisi benimsemeli. İşe pilot sektörler ve pilot bölgeleri saptamakla başlamalı. Enerji politikasını da buna göre yeniden yapılandırmalı. Bunları yaparken de, Cumhuriyetin planlama geleneğinden, Devlet Planlama Teşkilatı’ndan (DPT) yetişen kadroların birikim ve deneyiminden yararlanmalı. Celp ve terhislere erteleme Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar, koronavirüse karşı alınacak önlemler kapsamında celp ve terhislerin erteleneceğini açıkladı. Akar, “Nisanda 53 bin yükümlünün silah altına alınmasının ertelenmesinin, Kasım 2019 celp döneminde silah altına alınanların hizmet süresinin bir ay uzatılmasının uygun olacağı değerlendirildi” dedi. Akar, koronavirüs semptomları görülen 93’ü er ve erbaş 223 personel bulunduğunu, bir doktor yarbayın durumunun kritik olduğunu belirtti. l ANKARA/ Cumhuriyet Cumhuriyet, Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun’un, Boğaziçi Ön görünüm Bölgesi’nde bulunan Kuzguncuk’ta vakıflara ait araziye yaptırdığı peyzaj çalışmasına iliş kin “Boğaz’da kaçak var” haberiyle gündem yarattı. İstanbul Cumhuri JET SORUŞTURMA yet Başsavcılığı haberimizin ardın İstanbul Cumhuriyet Başsav dan soruşturma başlattı. CHP İs cılığı, “Boğaz’da kaçak var” tanbul İl Başkanlığı Fahrettin Al haberimizin ardından ha tun hakkında suç duyurusunda bulundu. Altun’un arazinin kiralanması için üzerindeki kaçak yapıların İBB tarafından yıkıldığı gün rekete geçti. Savcılık, “terör örgütlerine hedef gösterme” iddiasıyla haberimize ilişkin soruşturma başlattı. başvuruda bulunduğu ortaya çıktı. Altun’un eşi, TÜRGEV’in Yönetim ‘KÂĞIT DOLAŞTIRILDI’ İDDİASI Kurulu Başkanı Fatmanur Altun, haberimiz üzerine Türkiye Düşünce Platformu üyelerine yaptığı açıklamada, Kuzguncuk’ta 45 metrekare Bölge sakinleri, haberimizin ardından mahallede “Fahrettin Altun beyefendinin mahallemize yaptırmış olduğu metruk binanın yıkımı ve peyzaj çalışmasından mem üzerine 3 katlı mütevazı bir evleri nun musunuz” sorusunun yazılı olduğu olduğunu belirterek “Evimizin arka bir kâğıt gezdirildiğini ve imza toplandığını öne sürdü. Mahalle sakinleri, haberin ardından söz konusu arazinin girişine kapı takıldığını, sökülen pergolanın yerine de büyük bir şemsiye konulduğunu söyledi. tarafında bir vakfa ait küçük ve dim rayı hayrına ıslah ettiriyor” dedi. Başkanı’nın kaçak işler peşinde koş dik bir toprak parçası var. Toprak tam ması ve üstüne bir de kamuyu aldat bir mezbelelik haldeydi. Hem bahçe CHP’den suç duyurusu maya kalkması kabul edilemez. O ma mize sürekli olarak gelen akrep vb. CHP İstanbul Büyükşehir Beledi hallede insanlar evlerine izinsiz çivi haşaratı üreten hem de ciddi güvenlik yesi Meclis Grubu da dün vakıf ara çakamazken birileri gelip keyfine gö zaafı doğuran, insanların yıllardır çöp zisinde izinsiz inşaatla ilgili Fahret re yapılar yapamaz” dedi. atmak için kullandıkları, içinde balici tin Altun hakkında suç duyurusunda CHP Grup Başkanvekili Engin Öz lerin yattığı metruk bir kulübenin de bulundu. Suç duyurusunda Altun’un koç da dün düzenlediği basın top olduğu bir alandı burası” dedi. Boğaziçi Kanunu’nun ilgili maddele lantısında, “Hâlâ saraylarınızı yap Burayı güvenlik ve temizlik gerek rine göre 1 aydan 6 aya kadar hapis maya devam ediyorsunuz. Hâlâ çesi ile ıslah ettiklerini ve temizledik cezası ve 200 bin liradan 500 bin li Cumhurbaşkanlığı’nın en üst yetkili lerini belirten Altun şu ifadeleri kul raya kadar para cezası ile cezalandı si kendisine şömine yaptırtıyor, bah landı: “Yıllarca buradaki pislikten do rılması talep edildi. çesini düzenliyor ve bu bir kişi me layı mahalleyi defalarca pire basmış CHP İstanbul İl Başkanı Canan Kaf mur. Sizin için koronavirüs varmış, komşuların söylediğine göre. Bu ara tancıoğlu, “Sayın Altun’un bu olayda insanların hayatıymış, ölümle kar da da toprağı vakıftan on yıllığına ki üst düzey bir kamu görevlisi olarak şı karşıyaymış hiç önemli değil. Siz raladık. İçine de bahçe düzenleme devletin nüfuzunu kullandığı görülü sarayınıza bir saray daha yapın, siz si yapıp güzel bitkiler ektik. Bir otur yor. Kendisi önce koruma statüsünde köşklerinizin bahçelerine şömineler ma alanı oluşturduk. Minik bir per ki bir vakıf arazini kaçak, izinsiz ya yapın ama Türkiye, vatandaşına kar gola ile taş mangal tarzı bir şey koy pılaşmaya açıyor sonra da yakalan şılıksız bir maske ulaştırma becerisi durduk bir köşeye. İBB zabıta ekiple dığı gün o araziyi kiralıyor. Kaçak iş gösteremesin” dedi. ri mütemadiyen gelip orada yapılan yapmak zaten tek başına suç iken ya CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel ıslah, temizlik ve düzenleme çalışma kalanınca kiralamak da dolandırıcılık de sosyal medyadan “Vatandaş aç larını izlemişler başka işleri yokmuş suçudur. İBB ekipleri 13 Nisan’da Va lık ile virüs arasına sıkışmışken evi gibi. Dün evimizin olduğu alana gelip kıflar Genel Müdürlüğü İstanbul Va ne en az 4 maaş sokarak şımarttıkla tartışmalı bir iş yaparak pergolayı ve kıflar 2. Bölge Müdürlüğü’nün oluruy rınız, vakıf arazisi kiralayıp Boğaz’da mangalı kaldırmışlar.” la kaçak yapılaşmaya müdahale edi kaçak yapıyla meşgul! Altun’un gö İktidara yakınlığıyla bilinen ga yor ve ne tesadüf ki 13 Nisan’da söz revde tutulduğu her gün, siyaseten zeteci Ersoy Dede, haberimiz üzeri konusu arazi Altun’a kiralanıyor. Tür ağırlaşacak ve giderek taşınamaya ne sosyal medya hesabından yaptığı kiye, ölümcül bir salgınla mücadele cak bir yüke dönüşecektir” mesajını açıklamada, “Altun, taşındığında bu ederken Cumhurbaşkanlığı İletişim paylaştı. l İSTANBUL / Cumhuriyet BULMACA SEDAT YAŞAYAN SOLDAN SAĞA: 1/ Tohumluk küçük soğan, arpacık soğanı. 2/ Kenar süsü... Bademden yapılan şerbet. 3/ Toplanan süprüntüleri alıp atmakta kullanılan, kürek biçiminde saplı kap... Üflemeli bir çalgı. 4/ Yunan mitolojisinde aşk tanrısı... “Acıyı eyledik” (Hasan Hüseyin). 5/ Havadaki su buharı... Mezopotamya’da kurulmuş en büyük sitelerden biri... Bir bağlaç. 6/ Yapılarda dolgu gereci olarak kullanılan delikli tuğla. 7/ Kuşbaşı et ve yufkayla yapılan bir tür kebap. 8/ İslam inancına göre, ölüleri mezarında sorguya çekecek olan iki melekten biri... Üstü kapalı olarak anlatma. 9/ Değerli bir yün kumaş... Bir ay adı. YUKARIDAN AŞAĞIYA: 1/ Yurdumuzun Trakya bölümünde de yetişen ve kurutulmuş yaprakları halk hekimliğinde kullanılan bir akçaağaç cinsi. 2/ Gece yapılan sinema ya da tiyatro gösterisi... Kokmuş hayvan ölüsü. 1 234 5 678 9 1 1 1 T A R D İ Y E A 2 ATA ZEL İ L 2 3 N E K T A R İ N 3 4 T K A N Ş İ P 5 URAL M İ İ 4 6 N E S İ M İ A Y 7 İ Ç MA L AMA 5 8 E N A N İ Y E T 9 K L AROS RA 6 3/ Yunan ulusal dansı. 4/ 7 Bir şeyin özünü oluşturan ana öğe... Manisa ilinde, 8 “ulusal park” kapsamına 9 alınmış bir dağ. 5/ Yeterin ce aydınlık olmayan... Çıkar yol, çare. 6/ İlaç... Kadınla rın takındıkları süs iğnesi. 7/ Emile Zola’nın bir romanı... Din işlerini devlet işlerine karıştırma yan. 8/ Fincanın dibine çöken kahve 23 4 5 6789 tortusu... Bir nota. 9/ Karagöz ve ortaoyununda Ermeni tiplemesine verilen ad... İşin sonu, akıbet. KİM KİME DUM DUMA BEHİÇ AK [email protected] 15 NİSAN 2020 SAYI: 34524 İmtiyaz Sahibi: CUMHURİYET VAKFI adına ALEV COŞKUN Genel Yayın Yönetmeni AYKUT KÜÇÜKKAYA Yayın Koordinatörü Serkan Ozan Yazıişleri Müdürleri İpek Özbey / Olcay Büyüktaş Akça (Sorumlu) Hakan Akarsu (Ek Yayınlar) Görsel Yönetmen Münevver Oskay Reklam Genel Müdürü Ayla Atamer Törün l Haber Merkezi: Murat Hantaş l Gece: Ayça Bilgin Demir l Dış Haberler: Mine Esen l Ekonomi: Jale Özgentürk l İç Politika: Ali Açar l Kültür Sanat: Yazgülü Aldoğan l Fotoğraf: Uğur Demir l Spor: Sami Gürel l Ankara Temsilcisi: Sertaç Eş Güvenevler Mah. Güneş Cad. No: 8/1 Çankaya 06690 Ankara Tel: (0312) 442 30 50 l Ege Bölge Temsilcisi: Tuncay Mollaveisoğlu Halit Ziya Bulvarı 1352 sok. 2/3 Pasaport İzmir. Tel: (0232) 441 12 20 Yayın Kurulu: Alev Coşkun (Başkan), Ali Sirmen (Bşk. Yrd.), Aykut Küçükkaya, Emre Kongar, Şükran Soner, Kemal Işık Kansu, Orhan Bursalı, Mine Kırıkkanat, Miyase İlknur, Ataol Behramoğlu. l Mali ve İdari İşler Müdürü: Osman Selçuk Özer Yayımlayan ve Yönetim Yeri: Yenigün Haber Ajansı Basın ve Yayıncılık AŞ. Prof. Nurettin Mazhar Öktel Sk. No: 2 34381 Şişli/İstanbul Tel: (0212) 343 72 74 (20 hat) Faks: (0212) 343 72 64 eposta: [email protected] Reklam Yönetimi: Yenigün Haber Ajansı Basın ve Yayıncılık AŞ. Prof. Nurettin Mazhar Öktel Sk. No: 2 34381 Şişli/İstanbul Tel: (0212) 343 72 74 (20 hat) Faks: (0212) 251 98 68 eposta: [email protected] Yaygın süreli yayın Baskı: İleri Basım Mat. Amb. Reklam Tanıtım Yay. ve Teknik Hiz. Tic. A.Ş. Yenibosna Mah. 29 Ekim Cad. No:11A/41 Bahçelievler İstanbul Tel: (0212) 454 32 55 Dağıtım: Turkuvaz Dağıtım Pazarlama A.Ş. Cumhuriyet’te yer alan haber, yazı ve fotoğrafların yeniden yayım hakkı saklı tutulmuştur. İzin alınmadan ve kaynak göstermeksizin yayımlamak Basın Kanunu gereğince hukuki ve cezai yaptırıma tabidir. NAMAZ VAKİTLERİ İmsak Güneş Öğle İkindi Akşam Yatsı İstanbul 04:46 06:18 13:09 16:52 19:50 21:16 Ankara 04:34 06:04 12:54 16:36 19:34 20:57 İzmir 05:01 06:28 13:16 16:58 19:55 21:16 ÇİZGİLİK KAMİL MASARACI [email protected] Eyy Hollanda! ABD ile kıyasladığınızda avuç içi kadar bir ülke... Toprakları 270 kat küçük olmasına rağmen tarımsal ihracatta ABD’nin ardından ikinci sırada! Türkiye ile kıyasladığınızda Konya’dan biraz büyük... 80 milyonu aşkın Türkiye’de geniş tarım arazileri, işgücü ve olağanüstü imkânlar var! Bu ülke ise 17 milyonluk nüfusu ile yetersiz tarım arazisine rağmen Türkiye’yi milli gelirde 6’ya katlıyor! Hollanda mucizesini hatırlatıyorum... Ortalama bir Hollandalı ortalama bir Türkten 6 kat varlıklı... Neden? H Küçücük bir ülke nasıl oluyor da dünyayı besleyebiliyorken bereketli Anadolu coğrafyasında bizler en pahalı sebzemeyvegıdayı tüketiyoruz! Üstelik tükettiğimiz gıdalarda ciddi boyutlarda tarım ilacı ve GDO var. Köylüyü de çiftçiyi de yeterince denetleyemiyoruz. Tarımsal üretimde bilimden yararlanmak, memleketi yönetenlere ışık yılı uzaklıkta! H Yaşadığımız korona kâbusu, tarım ürünleri ve gıdaya yönelik talebin patlamasına neden oldu. Ve bir kez daha dışa bağımlı olmanın, acizliğin utangaç örtüsüne büründük. Tarıma Bakan, “sıkıntı yok” diyor. Oysa yaşanan pandeminin uzun süreli olacağına dair bilimsel görüşler var. Yani kısa vadeli planları bırakıp orta ve uzun dönemli strateji üretmek, yol haritası belirlemek gerekiyor. İktidarın salgının başından bu yana “aşırı iyimserliği” tarım politikasında da kendini gösteriyor. H Hollanda kıt kaynaklarını bilimi rehber edinip, özel sektör, üniversiteler ve kamu işbirliği ile en üst seviyede kullanıyor. Suya bağımlılığı son 20 yılda yüzde 90 azalttılar, kimyasal ilaç kullanımı neredeyse sıfırlandı! Hayvan yetiştiriciliğinde antibiyotik kullanımı yüzde 60 azaldı. ABD’deki Silikon Vadisi benzeri, Gıda Vadisi oluşturup burada dünyanın en büyük araştırma merkezi Wageningen Üniversitesi’ni kurdular. Sürücüsüz traktörler, toprak ve bitki analizi yapan hava araçları... H Prof Dr. Duran Bülbül ile konuşuyorum. Tarım kentleri kurulmasını öneriyor. Atatürk’ün “Milli ekonominin temeli ziraattır” sözünü hatırlatıyor: “Korona salgını büyükşehirlerde konforun bittiğini ve oralarda yaşamanın halk sağlığını da tehdit ettiğini gösterdi. Geniş coğrafyaya yayılan tarımsal kentler kurulmalıdır. Mikro düzeyde eğitim ve araştırma enstitüleri ve çağdaş tekniklerle çiftçiler eğitilmelidir. Devlet tarım ve hayvancılık alanına girmek isteyenlere tam destek olmalıdır.” H 2050 yılında 10 milyarı aşacak dünya nüfusu. Azalan su kaynakları ve fosil yakıtlara bağlı kıtlıklar yaşanacak, suya sahip olmak için silahlar konuşacak... Türkiye, derinleşen cehalet ve giderek dışa bağımlı olmanın girdabında dönüyor. Birçok ana sorunda olduğu gibi tarımda da yakın ve uzak geleceğe dair umut yok. AKP’nin Türkiye’yi 2050’ye nasıl hazırladığını, 2023 adalet vizyonundan anlayabiliriz. Parti tüzüğünde “güven veren adalet” diyorlar... “Adaleti bu olanın tarımı kıtlıktan kurtulmazmış...” Gazeteciler neden hapiste? Barış Pehlivan, Barış Terkoğlu, Murat Ağırel, Hülya Kılınç... gazetecilerin tutukluluğu gündemden düştü! Yakından tanıdığım Barışlar ve Murat’ın yalnızca gazetecilik yaptıklarına şahit ve kefilim. “Neden hâlâ tutuklular” sorusunu korona günlerinde de gündemde tutmak, yaşanılan haksızlığı geniş kesimlere anlatmak zorundayız. Neden tecavüzcüler af ile çıkarken gazeteciler özel bir düzenleme ile içeride tutuluyor? Bu arkadaşlarımız ne yaptılar da ailelerinden, çocuklarından ayrı, zindanlarda gün geçiriyorlar? Neyin diyetini ödüyorlar? CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu “kimler için af?” deyip soruyor: “Gaspçılar, hırsızlar, devleti soyanlar, çocukları fuhşa teşvik edenler... bütün bunlar için af yasası getiriliyor. Ben merak ediyorum, her konuda konuşan Erdoğan neden bu yasa konusunda tek laf etmedi. Çünkü o da yanlışı biliyor.” Erdoğan’ın çevresini kuşatan ve her fırsatta kendisine özgür basını hedef gösteren dalkavuklardan başını kaldırıp, tutukluluğu süren bu arkadaşlarımızla ilgili vicdani ve adaleti gözeten bir tercih yapmasını bekliyoruz.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle