16 Mayıs 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
DIŞ HABERLER EDİTÖR: BETÜL BERİŞE [email protected] 7 12 NİSAN 2020 PAZAR İtalya’da İHA’larla insanların ateşinin ölçülmesi, termal harita oluşturulması planlanıyor Salgına teknolojik takip Yeni tip koronavirüs (Covid 19) salgını dünyayı kasıp kavururken krize karşı önlemler kapsamında teknolojik hamleler ardı ardına geliyor. Bu adımların getirebileceği olası insan hakları ihlalleri konusunda da kaygılar artıyor. Salgında dünya genelinde vaka sayısı 1 milyon 700 bini aşarken yaşamını yitirenlerin sayısı 100 bini geçti. İtalya’da güvenlik güçleri insanların ateşini ölçme kapasitesine sahip olan ısı sensörlerinin entegre edildiği insansız hava araçlarını (İHA) kullanmaya başladı. Dışarı çıkma yasağına uymayanlara kuralları hatırlatacak olan İHA’lar aynı zamanda insanların ateşini ölçüp, elde ettiği değerleri İHA operatörlerine yollayacak. Söz konusu verileri alan operatör, elindeki termal harita ile değerleri ölçecek. Elektronik kelepçe Bir polis yetkilisi, İHA’ların aldığı değerlerin doğrulatılması için bu kişilerin durdurulup normal bir termometre ile ikinci kez ölçüm yapılması gerektiğini aktardı. İHA kullanımının sıkılaşması beraberinde mahremiyet sorununu da gündeme getiriyor. Koronavirüse karşı alınacak önlemlerde pek çok ülke izleme ve veri toplamada teknolojik uygulamaları devreye sokarken bireysel hakların ihlali uyarıları dikkat çekiyor. AFP’ye konuşan bir öğrenci, çıkardıkları gürültünün rahatsız edici olduğunu belirttiği İHA’lar “Kullanımı pratik olabilir ancak bu, gizlilik haklarının ihlalidir” ifadelerini kullandı. Güney Kore’de ise karantina kurallarına uymayanlara elektronik bileklik takma planları yapıldığı açıklandı. Evde kalma talimatı verilen 57 bin kişiden bazılarının, hareketlerini takip etmek için kullanılan akıllı telefonlarını evde bırakıp karantina kurallarını ihlal ettiği bildiriliyor. BBC’nin haberine göre yetkililer mahremiyet kaygıları olabileceğini kabul ediyor ancak geçen haftalarda kendilerini tecrit altında tutulanların artması nedeniyle bilekliklerin gerekli olduğunu belirtiyor. İçişleri Bakanlığı, hükümetin insanları bileklik takmaya zorlayamayacağını ve insanlardan bir onay formu imzalamalarının isteneceğini söyledi. Yetkili, onay formunu imzalayanlara ihlalde bulunmaları halinde daha hafif bir ceza verileceğini kaydetti. Güney Kore’de karantina kurallarını ihlal edenlere bir yıla kadar hapis veya 8 bin 200 dolar para cezası verilebiliyor. Telefondan mesafe uyarısı Öte yandan teknoloji devleri Apple ve Google, koronavirüsle mücadele kapsamında daha önce koronavirüs testi pozitif çıkmış olan hastaların diğer kullanıcılara mesafesi konusunda bir uyarı sistemi üzerinde ortak çalışma kararı aldıklarını açıkla dı. Uygulamanın hastaların izini sürerek söz konusu kişilere yakın mesafede olan kullanıcıları Bluetooth bağlantısını kullanarak bilgilendireceği belirtiliyor. Kullanıcıların konumunu ve kimliğine ilişkin bilgileri izlemeyeceğini açıklayan Apple ve Alphabet, sisteminin herhangi bir kullanıcının Covid19 hastasına yakınlığı durumunda devreye gireceğini bildirdi. Elde edilen verilerin de şirkete ait sunucularda değil kullanıcıların telefonlarında şifreleneceği ifade edildi. İsrail, geçen ay istihbarat servislerinin, terör şüphelilerini takip için kullandığı sistemi koronavirüs hastalarını ve temas ettikleri kişileri izlemek için kullanacağını duyurmuştu. Uygulama, insanların gizliliğini ihlal ettiği konusunda insan hakları savunucularından ve medya yorumcularından çeşitli tepkiler almıştı. Rus basınına yansıyan haberlerde, Moskova hükümetinin virüsle mücadele önlemleri kapsamında yüz tanımayla ödeme sistemini hızlıca uygulamaya sokmak için harekete geçtiği belirtilmişti. Bu uygulamanın “gözetim devleti” aygıtına dönüşebileceği endişeleri dile getirilmişti. Cezaevleri yangın yeri Yeni tip koronavirüs (Covid19) salgınıyla birlikte dünya genelinde cezaevlerindeki koşullara yönelik uyarılar sürüyor. ABD’nin Kansas eyaletinde bir cezaevinde geçen perşembe günü isyan çıktığı belirtildi. Kimi yerel kaynak cezaevinde bu ay başında ilk koronavirüs vakasının görüldüğünü, önceki gün itibarıyla sayının 12 mahkum ve 17 görevliye yükseldiğini duyurdu. Mahkumların salgına karşı gerekli önlemlerin alınması, tahliyelerin olması talebinde bulunduğu savunuldu. Eyalet valiliğinden isyanın dün kontrol altına alındığı, olayın çıkış gerekçesinin soruşturulduğu açıklaması geldi. ABD’de Covid19’dan ilk ölümlerin gerçekleştiği Washington eyaletindeki Monroe hapishanesinde de geçen çarşamba isyan çıkmıştı. Ceza İnfaz Kurumu, “aynı gün içinde 6 salgın vakası görülmesi üzerine, hapishanedeki 100 mahkumun isyana kalkıştığı” açıklaması yapmıştı. ‘Ateşe verdiler’ Rusya’nın İrkutsk Bölgesi’ne bağlı Angarsk şehrinde bulunan cezaevi karıştı. Bin 300 mahkumun bulunduğu cezaevinde iddialara göre, bir kişinin gardiyan tarafından dövülmesinin ardından isyan çıktı. Bazı mahkumların kötü muameleye uğradıklarını belirterek bileklerini kestiği, olaylar sırasında bir gardiyanın yaralandığı kaydedildi. Cezaevinin bazı bölümlerinin ateşe verildiğini gösteren videolar sosyal medyaya da yansıdı. Aşı çabaları sürüyor Rusya’da bilim insanları tarafından geliştirilmeye çalışılan koronavirüs aşılarının insanlar üstünde test çalışması için 60 kişinin gönüllü olduğu açıklandı. İHA’nın haberine göre, Rusya Federal Biyomedikal Ajansı Genel Müdürü Rinat Maksyutova, gönüllüler arasında kurumda çalışan, ilaç geliştirme aşamasında yer alan uzmanların da bulunduğunu belirtti. Ülkenin tanınmış bilim insanlarından Ilnaz Imatdinov’un da bu isimlerden olduğunu söyledi. Rusya’da koronavirüs nedeniyle ölenlerin sayısının dün itibarıyla 106’ya yükseldiği duyuruldu. Vaka sayısı ise 13 bin 584’e çıktı. Yardımda izdiham Kenya’nın başkenti Nairobi’de gıda yardımı dağıtımı sırasında izdiham yaşandı, çok sayıda kişi yaralandı. Yoksul ailelerin yoğun olduğu Kibera mahallesinde bir iş insanı, gıda malzemelerini dağıtmaya başladı. Ancak yardım dağıtıldığı bilgisini alan binlerce kişi alana akın etti. Polis, kalabalığı dağıtmak için biber gazı kullandı. GIDA YARDIMI KUYRUĞU Koronavirüs salgını ile baş etmeye çalışan ABD’de, Los Angeles kentinde gıda yardımı almak isteyenler uzun kuyruklar oluşturdu. Yetkililer, 1500’den fazla aileye yardım yapıldığını açıkladı. ABD’de eski askerler çağrıldı Yeni tip koronavirüsün ağır tablo gösterdiği ABD, bir günde 2 binden fazla kişinin yaşamını yitirdiği ilk ülke olurken ordudan, mücadelede eski askerler adımı geldi. Kara Kuvvetleri, 800 bin görevden ayrılmış ya da emekli askeri salgınla mücadele için göreve geri çağırdı. Yetkililer, “Şimdiye kadar çeşitli meslek gruplarından 25 bin asker, Kara Kuvvetleri’ne tekrar katılmak için gönüllü oldu” dedi. Sağlıkla ilgili mesleklerden olmayan çok sayıda eski askerin de göreve dönmek için başvuru yaptığı bilgisini paylaşan yetkililer, önceliklerinin tıbbi meslekler olacağını belirtti. Salgını ciddiye almayan açıklamaları ile tepkilerin merkezindeki ABD Başkanı Do nald Trump ise önceki gün “Bu virüs, çok zeki bir düşman. İnsanlar antibiyotik geliştirdi ama bununla antibiyotik de başa çıkamıyor” dedi. Sosyal medyada ise virüsün antibiyotikle tedavi olmadığı vurgusuyla Trump’a tepki gösterildi. Ülkenin büyük bir felaket ve acının ortasında olduğunu söyleyen Trump, “ancak durumun iyiye gittiğine dair güçlü işaretler görüyoruz” ifadesini kullandı. Ülkedeki ilk tahminlerin aksine virüs kaynaklı ölümlerin 100 binden daha az olabileceğini belirtti. İtalya’yı geride bıraktı ABD, koronavirüse bağlı ölümlerde İtalya’yı geride bırakarak en fazla ölümün yaşandığı ülke konumuna yerleşti. Hayatını kaybedenlerin sayısının 19 bin 833’e ulaştığı ABD’de toplam vaka ise 508 bin 575. İtalya’da vaka sayısı 152 bin 271’e, ölenlerin sayısı ise 19 bin 468’e yükselmişti. Trump’ın, İtalya’ya yardım edilmesi talimatını verdiği haberleri de dün gündeme yansıdı. Sınırdışı gözdağı Bu arada Trump, ABD’den sınır dışı edilen kişileri geri almayı kabul etmeyen ülkelere vize yaptırımları uygulanmasının önünü açan bir kararname imzaladı. İç Güvenlik Bakanlığı, bir ülkenin vatandaşlarını geri almadığını tespit ederse Dışişleri Bakanlığı bu ülkeye “vize yaptırımları” getirebilecek. ABD’de koronavirüs nedeniyle yaşamını yitiren sağlık çalışanları anıldı. Sağlık çalışanları tepkili İngiltere’de Sağlık Bakanı Matt Hancock’un ülkede bazı Ulusal Sağlık Sistemi (NHS) çalışanlarının “ihtiyaç duyulandan fazla teçhizat ve koruyucu malzeme kullanıyor olabileceğini” söylemesi ortalığı karıştırdı. Ana muhalefetteki İşçi Partisi’nin yeni lideri Keir Starmer, ESKİ BAŞBAKAN DA SIRADA... İngiltere’nin eski başbakanı Theresa May (63), önceki gün bir market sırasında beklerken görüntülendi. İngiliz basınına göre May, sosyal mesafe kuralları uyarınca sıraya girdi. Yaklaşık 45 dakika içeri girmek için bekledi. Hancock’un sözlerinin “rencide edici” olduğunu söyledi. Sağlık kuruluşları ve sendikalar da Hancock’a tepki gösterdi. İngiltere Tıp Derneği ise koronavirüs hastalarını tedavi eden bazı NHS çalışanlarının hâlâ yeterli teçhizata ve koruyucu malzemeye sahip olmadığını açıkladı. “Doktorlar hayatlarını tehlikeye atıyor” denildi. Koruyucu ekipman uyarısı Öte yandan Hollanda’da toplam 23 bin 97 koronavirüs hastasının yaklaşık dörtte birinin, sağlık sektörü çalışanları olduğu açıklandı. BBC’nin haberine göre Hollanda Kraliyet Hekimler Federasyonu (KNGM), doktorlar ve diğer sağlık çalışanlarına, “Koruyucu ekipman yoksa çalışmayın” çağrısı yaptı. Hollanda Halk Sağlığı ve Çevre Enstitüsü’nün verilerine göre, ülkenin kuzeyindeki Groningen’de, enfekte olan kişilerin yüzde 56’sı sağlık personeli. İran’da kısmi açılma çabası Yeni tip koronavirüs salgınında en çok can kaybının yaşandığı ülkelerden İran’da “Akıllı Sosyal Mesafe Planı” adı verilen plan ile ülke genelindeki “düşük riskli” iş ve işletmeler yaklaşık bir ay sonra dün yeniden faaliyetlerine başladı. IRNA’nın haberine göre, salgın nedeniyle yaşamını yitirenlerin sayısının 125 artarak 4 bin 357’ye yükseldiği ülkede, başkent Tahran’daki işletmelerin ise 18 Nisan’da açılacağı duyuruldu. Salgında “yüksek riskli” nitelendirilen kahvehaneler, eğlence merkezleri, spor ve düğün salonları, kuaförler, yüzme havuzları, çarşı ve pasajlar, restoran vb. yerlerin açılmalarına izin verilmediği duyuruldu. İdam haberi geldi Öte yandan İran’ın batısındaki Kürdistan eyaletine bağlı Sakız ilçesindeki cezaevinden koronavirüs korkusuyla kaçan 74 mahkumdan 65’inin yakalandığı ve firarı organize ettiği savunulan bir mahkumun idam edildiği bildirildi. Bu kişinin İran’da 2004’te silahlı soygun ve iki polisi öldürmek suçlamalarıyla idama mahkum edildiği kaydedildi. Kimi kaynak ise bu kişinin Irak’ta faaliyet gösteren, Tahran’a muhalif Kürdistan Demokrat Partisi’ne üye olduğu iddiasını aktardı. Irak’ta Süleymaniye’de polisler tarafından İran’a teslim edildiği de öne sürüldü. Bu çerçevede Irak Kürdistan Bölgesel Yönetimi’nin soruşturma açılma talimatı verdiği duyuruldu. Tsunaminin ardından Roma’nın en görkemli anıtı olan Pantheon’u çevreleyen meydandaki çeşmenin sesini şimdiye kadar hiç duymamıştım. Endülüs’teki Elhamra Sarayı’nın bahçelerindeki çeşmeler gibi... Hiç durmadan şırıl şırıl akıyor ve meydanda yankılanarak boşluğu dolduruyor. Nâzım’ın “Masallar Masalı”nda dediği gibi tıpkı sonra “Şavkı vuruyor bize”. “Güneş sıcak”. Yüreğimizi ısıtıyor. “Çok şükür yaşıyoruz”... Kâbus tabii ki bitmedi. Korona eğrisi, “plato/düzlük” dedikleri bir yere erişti. Aşağı inmek ise henüz mümkün olmuyor. Ama “düzlük” trendinin yerleştiği söyleniyor ve krizin en şiddetli döneminden çıktığımız iddia ediliyor. Ne ki gözümüzden yıllarca gitmeyecek, hafızalarımızdan silinmeyecek görüntülerle hâlâ her gün yaşıyoruz. Günlerdir ekranlarda hastane, cenaze, tabut, ambulans görmekten içimiz şişti, gönlümüz daraldı. Her gün, her gece ilan edilen “vaka sayısı, can kaybı, toplam ölüm rakamları” gibi istatistiklerini ezberlemekten bitap düştük. Dünyadaki Covid19 ölümlerinin dörtte biri bu ülkede. O yüzden ölüler artık yalnız sayı oldu. Huzurevlerinde son nefeslerini yanlarında bir oksijen tüpü dahi olmaksızın veren yaşlılar, yoğun bakımdan çıkamayan anababa, karıkocalara ilişkin trajediler, hastalarından aldıkları virüsle bir bir düşen doktor, hemşire, sağlık çalışanların dramları 1.5 aydır hayatımızdan eksik olmuyor. Her sabah bu haberlerle uyanıyoruz ve her akşam bu haberlerle yatıyoruz. Rafael’in 500. yılı Bugün biraz nefes alayım dedim ve ilk kez “ev hapsi” yasağını deldim; hâlâ yeryüzünde olduğumu, yaşadığımı anlamak için bu en sevdiğim meydana, Pantheon’a geldim. Hava öyle sıcak, bahar öylesine güçlü ve sarsıcı ki, böyle devasa bir vahşetin içine savrulduğumuzu hatırlamak çok zor. Kubbesiyle Ayasofya’ya ilham veren iki bin yıllık Pantheon, insanlığın tüm bu badireleriyle sanki dalga geçiyor ve bir “ölümsüzlük” sembolü olarak karşımda duruyor. Bu yüzden bu anıtı bu kadar çok seviyorum. Eski Roma’da başta “tüm tanrıların tapınağı” olarak inşa edilen eser, sonra kiliseye çevrilmiş. İçinde İtalyan kralları ile bu yıl ölümünün 500. yıldönümü idrak edilen ünlü ressam Rafael yatıyor. Defalarca gördüğüm için ezbere biliyorum. Kralların yanına yerleştirilen Rönesans dâhisinin mezarı üzerinde şu satırlar yazıyor: “Yaşadığı sürece onun sanatıyla ezilmekten çekinen, öldüğü gün, onunla ölmekten korkan doğa ile yarışan Rafael burada yatıyor!” Normal zamanlarda turist kuyruklarının önünden eksik olmadığı mabedin bronz kapıları şimdi tabii kapalı. Önündeki kolonların arasında ise yapayalnız bir evsiz dolaşıyor. Etrafta günün her saati dolu olan kahveler ıssız. Geçmişi İstanbul’un fethi kadar eski olan, kentin tarihi oteli “Albergo del Sole”nin kepenkleri kapalı. Vaktiyle Sartre ve Simone de Beauvoir burada kalırmış. Her sabah sonra otelin karşısındaki “Di Rienzo” kahvesinde kahvaltı ederlermiş. Meydanı kuşatan pembe, şeftali, sarı, bej, çömlek rengi bitişik düzen evlerden birinde ise Thomas Mann’ın kaldığı biliniyor. Terk edilen bu meydanda şimdi hepsinin hayaleti dolaşıyor. Rafael, Sartre, Simone de Beauvoir ve Mann yarenlik etmek için fena sayılmaz. Pantheon’un evsizi ile bana şimdi onlar eşlik ediyor... Önce kitapçılar açılıyor Bugün Paskalya. Paskalyanın ardından hafta başında kademeli şekilde ekonomik faaliyetler açılırken, sokaklar da ufaktan canlanacak. Çeşmelerin sesini dinlediğimiz bu harikulade sessizliğin ardından her an cep telefonlarında bağrışarak konuşan insanların sesine yeniden nasıl alışacağız bilmiyorum ama Başbakan Conte, Paskalya’dan sonra ilk etapta kitapçılar ve kırtasiyecilerin açılacağını söyledi. Açılışı aciliyet arz eden ilk önceliğin kitapçılar olması çok ilginç. Bu, çocuklu ailelerin talebiymiş. Gerisi ise tam belli değil... Mayısta öncelikle tarım, emlak, serbest meslek faaliyetleri gibi nispeten az riskli alanlar devreye girecek. Fabrikalar, resmi daireler, dükkânlar bir sonraki aşamaya kalacak. Okullar ise eylüle dek açılmayacak. Kademeli açılışı hızlandırmak için şirketler gazetelere tam sayfa ilan vererek başbakana bir yandan pres yapmaya devam ediyor. Ama umulmadık kertede bir çetin ceviz çıkan Conte, “Covid eğrisinde inişe geçmeden açılmak risktir” diyerek dayatıyor ve hassas dönemi iktisatçılar, sosyologlar, psikologlardan oluşan bir akil adamlar grubu ile yönetmeyi planlıyor.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle