17 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
HABER EDİTÖR: ELİF TOKBAY TASARIM: EMİNE BİLGET 3 30 MART 2020 PAZARTESİ 100/8 0 180/1 3 0 200/9 0 110/8 0 100/7 0 150/8 0 90/20 100/6 0 160/1 2 0 150/9 0 150/8 0 150/8 0 130/3 0 190/1 4 0 110/4 0 130/0 0 120/5 0 140/2 0 110/4 0 170/7 0 120/6 0 180/9 0 TARİHTE BUGÜN 1853: Ressam Vincent van Gogh doğdu. 1972: Mahir Çayan ile 9 arkadaşı, Niksar’a bağlı Kızıldıre köyünde gizlendikleri evde katledildi. 3 İngiliz de aynı evde ölü bulundu. Ertuğrul Kürkçü sağ kurtuldu. 34 yaşındaki kadın, profesör eşinden gördüğü şiddeti anlattı: Okumuşu cahili yok Profesör olan eski eşinin şiddet ve baskı ile kendisine protokol imzalatarak çocukla nüştü” dedi. Eşinin kendisine çocuklarının velayetinden vazgeçmesi ve 15 yıllık evliliğinden tamamen fera rını göstermediğini öne süren Na gat ettiğine dair bir protokol imzalat gehan Şahin (34), “Şiddet uygula ILAYDA mak istediğini öne süren Nagehan Şamak için bana iftira atıyordu. ‘Baş KAYA hin, “Baskılarına dayanamayarak inti ka erkeklerle beraber oluyorsun’ har girişiminde bulundum. Kaldığım diyordu. Profesör eşiydim ama şiddetin yoğun bakımda dahi baskıları devam etti. her türlüsünü yaşadım. Şimdi de çocukla Formaliteden boşanmamız gerektiğini söy rımı göremiyorum. Şiddetin okumuşu ca leyerek ilaç vermeye devam etti. 1 Ekim hili yok” dedi. Kadınlara da seslenen Şa 2019’da boşandık. 3 çocuğumun velayetini hin, “Benim en büyük hatam çalışmamak ve biriktirdiğim ne varsa aldı. Çocuklarım oldu. Kendilerinden başka kimseye güven la görüştürmemeye başladı” diye konuştu. mesinler ve ilk gördükleri haksızlıkta ge rekli mercilere başvursunlar” dedi. ‘İlaçlar uyuşturucu çıktı’ Eşiyle 20 yaşında evlendiğini anlatan Eşinin verdiği ilaçların kendisinde yok Şahin, “21 yaşında anne oldum. 3 çocu sunluk yarattığını ve bunun üzerine dok ğum var. Eşim ilk evlendiğimde öğretmen tora gittiğini söyleyen Şahin, “Direkt di şimdi ise bir üniversitede profesör. Baş AMATEM’e yattım. İyileşince psikiyat larda normal bir evliliğimiz vardı. Son 2 riste gittim. Travma geçirdiğimi söyledi buçuk yılda ise şiddetin her boyutunu ya ve tedavi başlattı. Tedavi gördükten son şadım. İlk olarak beni ailemden uzaklaş ra avukata vekâlet verdim. Büyük kızım tırarak şiddet uygulamaya başladı. Söz aracılığıyla ‘gelirse onu öldürürüm’ dedi” lü şiddet daha sonra fiziksel şiddete dö ifadelerini kullandı. l İSTANBUL KORONA GÜNLERINDE ŞIDDET UYARISI Uzmanlar, koronavirüs salgını nedeniyle ailelerin günlerce eve kapanması üzerine kadın ve çocuklara yönelik şiddetin artabileceği uyarısı yapıyor. Koronavirüsün ortaya çıktığı Çin’in Vuhan kentinde uygulanan karantina sırasında kadın örgütleri, normal zamana göre üç kat fazla aile içi şiddet yaşan dığını tespit etti. Avrupa Konseyi Genel Sekreteri Marija Pejcinovic Buric, farklı ülkelerden raporların kadın ve çocukların evde şiddet ile karşı karşıya olduğuna dair bilgiler içerdiğini söyledi. Alman haber ajansı DPA’ya konuşan Pejcinovic Buric, şiddet riskinin yanı sıra, bu krizin kadınları ekono mik açından da olumsuz yönde etkileyebileceğine ve finansal bağımsızlıklarını kaybedebileceklerine dikkat çekti. Pejcinovic Buric, Fransa’dan gelen raporlara göre, kısıtlamalar nedeniyle kadınların acil yardım hattını arayamadığını belirterek bu hatları arayanların oranının da bü yük ölçüde düştüğünü söyledi. Buna karşılık, Avrupa çapında internet ortamındaki acil yardım servislerine başvuruların arttığını kaydeden Genel Sekreter, bunu şiddet uygulayanların mağdurları acil yardım hattına başvurmaktan alıkoyduğunun bir işareti olarak değerlendirdi.l DW Eczacı Odası: Yoğun bakımlar dolu, reçete verip bize yolluyorlar Dört eczacıda virüs TESTLER POZİTİF ÇIKTI, TAHLİYE ERTELENDİ 15 Mart’ta umreden getirilerek Ankara’da karantinada tutulan yurttaşların tahliye edilmesi beklenirken, bazılarının ‘koronavirüs’ testinin pozitif çıktığı öğrenildi. Ankara’ya getirilen 3 binin üzerinde umreci, Gölbaşı’nda bulunan KYK yurtlarında karantina altına alınmıştı. Testleri pozitif çıkan umreciler, sağlık ekipleri tarafından ambulanslarla konvoy şeklinde Gülhane Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne getirildi. Öte yandan, karantina süresi dolan ve gün içerisinde tahliye edilmesi beklenen umreciler de dün tahliye edilmedi. l ANKARA/Cumhuriyet SOKAKTA YAŞAYANLAR SPOR SALONLARINA İçişleri Bakanlığı’nca ‘65 yaş ve üstü ile kronik rahatsızlığı bulunan’ yurttaşların ikametgâhlarından dışarı çıkmalarının sınırlandırılması üzerine İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB), sokakta yaşayanları Tevfik Aydeniz Spor Tesisi’ne yerleştirmeye başladı. Spor Tesisi’nin koronavirüs nedeniyle dezenfekte edildiği ve burada kalan yurttaşların, düzenli olarak sağlık kontrollerinin yapılacağı ve gözetim altında olacakları öğrenildi. l DHA İstanbul’un giriş ve çıkışlarında oluşturulan kontrol noktalarında ateş ölçümü yapılıyor. Otobüse ve yolculara ceza İstanbul’da dört eczacıya koronavirüs teşhisi konuldu. İstanbul Eczacı Odası Başkanı Cenap Sarıalioğlu, bunun sebebinin İstanbul’daki kamu hastanelerinin yoğun bakım ünitelerinin tamamının dolu olması ve koronavirüs teşhisi konulan hastaların reçete yazılarak eczanelere gönderilmesi olduğunu söyledi. Sarıalioğlu, “Hastalarımızı birer birer eczanelere alıyoruz. İstanbul genelinde aldık bu kararı. Tedbirler doğru ama kontrolü yapılamıyor. Örneğin, ‘65 yaş üstü hastalar evlerinden çıkmasın’ dendi ama bu kontrol edilmiyor diye biliyorum. Çünkü eczanelerimize gelen hastalarımız var 7075 yaşında olan. Yasak olmasına rağmen bir taraftan da işlerini halletmek için alışverişini yapmaya gelen hastalarımız var. Tedbirleri uygulayamıyorsak tedbirlerin de bir anlamı kalmıyor” diye konuştu. 112 TUTUKLANDILAR EKİBİNE SALDIRI Gaziantep’te koronavirüs tedbirleri kapsamında durdurulan şehirlerarası otobüste, seyahat belgesi olmayan 44 yolcu ve 2 görevliye ceza yazıldı, yolcular 14 gün karantinaya alındı. İstanbul’dan gelen otobüste bulunan bir kişi yüksek ateş sebebiyle hastaneye kaldırıldı. Seyahat belgesi olmaması ve yüzde 50 yolcu kısıtlaması kuralına uyulmaması nedeni ile yolcu başına 3 bin150 TL ceza uygulanarak otobüs bağlandı. l BEKİR ŞAHİN / GAZİANTEP Şoförün sertifikasına iptal İstanbul Büyükşehir Belediyesi yolcu kapasitesini yüzde 50 düşürme kuralına uymayan GültepeKabataş hattında çalışan özel halk otobüsü sürücüsünün sertifikası iptal etti. İstanbul’da koronavirüs şüphelisi hastayı almaya giden ambulans, önceki gün kimliği belirsiz bir şahsın saldırısına uğradı. Ambulanstaki sağlık çalışanı Büşra Kayalı Durmaz’ı gece saat 03.40’ta Sağlık Bakanı Fahrettin Koca da arayarak geçmiş olsun dileklerini iletti. Ali Han G. (20) ve Ahmet Can T’nin (21), çıkarıldıkları Anadolu 5. Sulh Ceza Hâkimliği’nce, “kamu malına zarar verme” suçundan ayrı ayrı tutuklanmalarına karar verildi. KORONAYA KURBAN Koronavirüse karşı Türkiye’de alınan önlemler artırılırken Hakkâri’nin Derecik ilçesine bağlı Ortaklar köyündekiler ise salgından kurtulmak için kurban kesip dua etti. Salgın ve tüm belaların defedilmesi için kesilen 78 kurbanın etleri ise 147 aileye dağıtıldı. Kurban kesimine katılan kalabalık ise dikkat çekti. l İHA GEMI KAPTANI VIRÜSTEN ÖLDÜ İstanbul Boğazı’ndan geçmek için bekleyen kuru yük gemisinin kaptanının koronavirüs tanısı ile hayatını kaybettiği bildirildi. Gemi kaptanının hayatını kaybetmesinin ardından durum Türkiye Hudut ve Sahiller Sağlık Genel Müdürlüğü’ne bildirilerek gemi karantinaya alındı. Geminin Çinli bir şirkete ait olduğu belirtildi. KARANTINA YAYILIYOR Kütahya, Yozgat, Sivas, Çanakkale, Giresun ve Malatya’da çok sayıda köy ve mahalle koronavirüs tedbirleri kapsamında karantinaya alındı. Kütahya’nın Yeşildere köyü ile Yozgat’ın Derbent köyünde birer kişinin koronavirüs testlerinin pozitif çıkması üzerine karantina uygulaması başladı. Çanakkale’nin Maltepe ve Giresun’un Karadikmen köyü ile Sivas’ta 5 köy, Malatya’da 2 mahalle karantinaya alındı. l Haber Merkezi Hulusi Akar’ın hırkası “Bir iniş, bir yokuş. Kara taştan bir büyük binanın önünden geçtiler. Burası ne? Bu, işte, bizim karargâh, Erkânı Harbiye Riyaseti.” Yakup Kadri’nin Ankara romanında, Selma Hanım’ı gezdiren Binbaşı Hakkı Bey, Milli Mücadele’nin Genelkurmay binasını böyle tanıtıyordu. Milli Savunma Bakanı’nın gömlek ve hırka ile Suriye harekâtını yönetirken verdiği fotoğraf bana o sahneyi hatırlattı. Hulusi Akar, etrafındaki kamuflajlı askerlere talimat veriyordu, Genelkurmay Başkanı ve komutanlar ise geride bir siluet olarak kalmıştı. Tabii ki bir bakanın eskiden Genelkurmay Başkanı da olsa kamuflaj kıyafeti giymesi uygun düşmezdi. Öte yandan kravatla savaş yönetmek de pek ortama uymazdı. Belli ki “savaş yönetme kıyafeti sorunu”na çözüm böyle bulunmuştu. Bir anormallik yok mu, diye düşünüyorduk. Emekli olduktan sonra haber kanallarına yerleşen askerler de bu konuda pek konuşmuyordu. Neyse ki bizim gazeteden İpek Özbey, emekli General Ahmet Yavuz’a “Bu fotoğraf normal midir” diye sordu. Her zaman aklıselimi söyleyen Ahmet Yavuz, “Bence yanlış yapıyorlar, bu tip bir harekâtı Genelkurmay Başkanı sevk ve idare eder ve harekât merkezlerinde komutanlar görünür” diye yanıt verdi. CHP’li bakan da yönetebilir mi? Mesele sadece fotoğraf değil ki... 100 yıl önce çözdüğümüz bir sorun yeniden karşımızda duruyor. Basit bir şey söyleyeyim. Diyelim oldu ya, bir dahaki seçimde Millet İttifakı kazandı. Oldu ya, mesela Tuncay Özkan da savunma bakanı olarak açıklandı. Özkan, karargâha girip, Hulusi Akar gibi parmağıyla harekâtı yönetmek isterse komutanlar ne diyecek? “Biz sadece AKP hükümetinin bakanından emir alırız, sizden emir almayız” mı diyecekler? Yoksa “Siz de eski bir Genelkurmay Başkanı bulun” diye ricacı mı olacaklar? Hani biz bu işe “askeri siyasallaştırmayalım” diye başlamamış mıydık? Bu fotoğraf, tam da “siyasetin göbeğindeki ordu” kapısını kimse fark etmeden açmadı mı? Konuştuğum kişi “mecburen” demese “düşünemediler” diyecektim. Öyle ya, askerlikle bağlantısı ara sıra orduevinin önünden geçmek olan televizyon yorumcuları bile “Hava sahasının kapalı olduğu bir bölgede harekât risklidir” diyordu. Kuşkusuz iyi eğitimli askerlerden oluşan TSK’nin komuta kademesi de bunun farkındaydı. Düşünüyor, tartışıyor ve kapalı kapılar ardında söylüyordu. Ama pek de dinlenmiyordu. Dahası da var... TSK, PKK ile mücadelesi sonucu gayri nizami harp deneyimi olan bir orduydu. Suriye’de gayri nizami harp unsuru olarak “bölge gücü” ÖSO yaratılmıştı. Ama bazı sorunlar vardı. ÖSO, savaşma konusunda isteksizdi. İçinde “bizden” özneler olmadan savaşamıyordu. Öte yandan ÖSO’nun karşısında iki düzenli ordu, Suriye ve Rusya vardı. Düzenli ordularla savaşan ÖSO, bir başka düzenli ordu olan TSK birliklerinden kopamıyordu. Gayri nizami harbin en önemli kurallarından biri düzenli ordu ile gayri nizami harp unsurlarının iç içe geçmemesiydi. Sakal bırakan, düzenli nöbet tutmayan, giyimi dağınık milislerin; düzenli ordu düzenini bozması, en bilinen sorundu. İki grubun yakınlaşması, ayrıca dağınık birliklerle savaşan milislerin, düzenli ordu birliklerini hedef haline getireceği bir güvenlik sorunu yaratıyordu. Bu ve daha birçok sakınca TSK komutanları tarafından öngörülmüştü. İdlib’deki harekât haliyle “rasyonel askeri” değil, “siyasi” bir operasyon haline gelmişti. Bu durum da asker komutanların siluet, siyasi bakanın ise “güzel çıkmış mıyım” diyeceği fotoğrafın zeminini doğal olarak yarattı. “Biz 34 şehidi nasıl bir anda verdik” sorusunun bir gün verilecek yanıtı da bu fotoğrafta aranacaktı. Putin’in Moskova Mutabakatı günü bile söylediği “Hiç kimse (şehit olan) Türk askerlerinin yerini bilmiyordu” sözlerinin sırrı da. Bu bıçağın iki yanı 100 yıl önce çözdük demiştim ya... Sahiden Milli Mücadele yıllarında da bu tartışma yapıldı. Düşünün, Meclis daha bir haftalık bebek. Harbi kim yönetecek diye tartışıyor. “Savunma Bakanı (Harbiye Nazırı)” tezini savunanlar olunca, Mustafa Kemal, Osmanlı’da çöküş dönemine göndermede bulunarak uyarıyor: “Harbiye Nezareti’nin meşgul olduğu vazifeler, ordunun iaşesi, giyimi ve teçhizi gibi hususlardır. Vazifelerine emir ve komuta dahil değildir. Bizim memleketimizde öteden beri Harbiye Nazırları harp harekâtını ve komutayı dahi üzerlerinde bulundurmaktan zevk alırlardı. Onun için memleketimizde bağımsız Erkânı Harbiye Riyaseti yoktur. Doğrudan doğruya Harbiye Nazırı’nın arzusu dahilinde hareket eden bir Erkânı Harbiye Reisi vardır.” Peki, Genelkurmay Başkanı ne yapacak? Mustafa Kemal, “Nasıl harp edecek, vatanı nasıl müdafaa edecek ve nasıl hazırlanmak lazım geldiğini düşünür” dediği Genelkurmay Başkanlığı için bu ayırımın neden önemli olduğunu, konuşmasının devamında şöyle anlatıyor: “Erkânı Harbiyei Umumiye Reisi, sırf askeri hususlar ile meşgul olur ve böyle bir zatın siyaset meselesine karşı olması, kendisinin kabine ile beraber icabında düşmesini icap eder.” Görüldüğü gibi Mustafa Kemal, bu bıçağın iki yanını da gösteriyor. Bakanın savaş yönetmesi, savaşı yöneteceklerin siyasetin içinde olması sonucunu doğuruyor: “Efendiler, komutanlar askerliğin görev ve gereklerini düşünür ve uygularken, beyinlerini siyasi görüşlerin etkisi altında bulundurmaktan kaçınmalıdırlar. Siyasetin gereklerini düşünen başka görevlilerin bulunduğu unutulmamalıdır.” Aşk da savaş da kıyafet değildir Dükkâna giriyorsunuz. Duvardaki çivide asılı ceket tabii ki bakkalındır. Tezgâh başındaki önlük elbette bakkalındır. Ama devlet, bakkal dükkânı değildir. Devleti kuran Mustafa Kemal, Meclis adına harbi yönetme yetkisini ancak kanunla ve belli bir süre tanımlayarak kabul etmişti. Kuruluşun ardından vekil olmak isteyen komutanlara “Ancak üniformanızı çıkarırsanız” demişti. Şimdi devlet, tek kişiye göre tanzim edilen bir bakkala dönüşürken, kurumlar kendi başına işlemiyor. “Başka bir hükümet olursa” ne olacağının yanıtı işte bu nedenle verilemiyor. Selma ve Binbaşı Hakkı Bey mi? Hakkı Bey’in şahsiyetine değil, harp içindeki üniformalı haline vurulduğunu fark eden Selma Hanım, Kurtuluş’tan sonra Meclis’te iş kovalayan sivil kıyafetli Hakkı Bey’i boşadı. “Her şey, akıl ve irade işidir” diyen Kuruluşçu devrimci Neşet Sabit’e âşık oldu. Ankara’daki o taş binanın önünden geçerken, aşkın da savaşın da bir kıyafet işi olmadığını artık biliyordu.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle