17 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
EKONOMİ [email protected] 11 30 MART 2020 PAZARTESİ Şu anda yaşanan kriz finansal ani duruş krizi değil, ekonomik ani duruştur Aşı bulunmadan Covid19 ve uygarlığın gerçeği hiçbir hedef tutmaz Ekonomist Pelin Yenigün Dilek: Ekonomiyle ilgili Mart 2020 öncesi yapılan hiçbir hedef artık gerçekçi değil ve hatta aşı bulunmadan önce yapılacak her türlü tahmin ve hedef, birçok değişikliğe maruz kalacak. Bu süreçten sonra artık ekonomik büyümeyi ve finansal piyasaları bir sene daha kurtaracak anlayışa, iklim krizini gençlerin aktivizmi ve bilim insanlarının evhamı olarak yorumlayan enerji politikalarına ihtiyaç olmayacak. Ülke ekonomileri üzerine analizler yapan LongViewTurkey’in ekonomisti ve Türk Girişim ve İş Dünyası Konfederasyonu’nun (TÜRKONFED) eski Ekonomi Danışmanı Pelin Yenigün Dilek, koronavirüs pandemisiyle ilgili bilinmezlikler sona ermeden, ekonomiyle ilgili tahminlerde en kötümser olanların dikkate alınması gerektiğini söyledi. Bu yaşanan krizin finansal ani duruş krizi değil, ekonomik ani duruş olduğuna dikkat çeken Yenigün Dilek, “Pandemiyi veya iklim krizini yönetmekle ekonomiyi yönetmek arasında ‘seçim ya da takas’ diye bir şey yok. Gelinen bu aşamada pandemi ve ekonomik kriz, sadece kriz döneminde kulak verilen sağlık sektörü uzmanlığı ya da merkez bankalarının boğucu likiditesi ile aşılamayacak gibi duruyor” dedi. Yenigün Dilek, bu süreçten sonra artık ekonomik büyümeyi ve finansal piyasaları bir sene daha kurtaracak anlayışa, bir doktorun ekonomiye yarattığı faydayı aldığı maaşa bağlayan milli gelir ve finansal muhasebe sistemine, iklim krizini gençlerin aktivizmi ve bilim adamlarının evhamı olarak yorumlayan enerji politikalarına ve maksimum 4 seneye odaklanan siyaset anlayışına ihtiyaç olmayacağını vurguladı. Artık entegre sağlık, sosyal, eğitim, ekonomik ve finansal politikaların önemini anlayan bağımsız kurumla ra ve liderliğe ihtiyaç olacağını anlatan Pelin Yenigün Dilek ile koronavirüsün ekonomiye etkilerini, Türkiye’nin YEP hedeflerini nasıl etkileyeceğini ve çözüm yollarını konuştuk. Tepe noktayı görmedik n Koronavirüs nedeniyle küresel ekonomik faaliyette hızlı bir düşüş var. Virüsün etkisi ne oldu, kısa sürede geride kalır mı? Krizle ilgili olarak, bazı kurumlar ekonomik tahminlerini aşağı yönlü düzeltmeye başladılar. Ama eldeki hangi verilerle bunları yapabildiklerini anlamıyorum. Şu anda Avrupa ve ABD’de pandeminin tepe noktasını görmedik. Çin’dekine benzer 23 aylık bir süreç içinde, tepe noktasının görüleceği görüşü kabul görüyor. Böyle bir senaryoda bile dünya ekonomik büyümesinin eksi olacağı ve ABD ve Avro bölgesinde mart ayıyla başlayan süreçte çift haneli daralmalar olacağı öngörülüyor. Pandemiyle ilgili bilinmezlikler sona ermeden, tahminlerde en kötümser olanları dikkate almalıyız. Belirsizlik azaltılmalı n Virüs nedeniyle ekonomide yaşanan şoka karşı ne yapılabilir? Bu belirsizlik ortamının geçmesi için atılan adımlar yeterli mi? Talebin çöktüğü ve nakit akışının hızla daraldığı bir ortamda, ucuz kredi imkânları, kısa dönemde nakit sıkışıklığı için önemli olmakla birlikte, bireylerin ve şirketlerin ihtiyacı olan sadece maliyetlerin düşürülmesi değil; belirsizliğin azalması lazım. Çünkü şirketlerin ve bireylerin gelirleri düşerken, artan borçluluk oranları uzun vadede sıkıntı yaratabilir. Kısa vadede virüsle ilgili belirsizliği azaltamıyorsak, ekonomik olarak belirsizliğin azalmasına yardımcı olacak geniş içerikli ve toplumun tüm kesim lerini kapsayan politikalar sunulmalı. Ülkelerin açıkladığı programlarda, bu belirsizliği azaltmak için üç ortak nokta karşımıza çıkıyor: Çalışanların gelirlerini koru, şirketlerin nakit sıkı Pelin Yenigün Dilek, Şehriban Kıraç’a konuştu. şıklığıyla iflas etmesini engelle ve geri ödenemeyen krediler karşısında, finansal sistemi koru. Bütün ülkeler er ya da geç, bu üç alanda adımlar atmak zorunda kalacaklar. HANEHALKLARI DESTEKLENMELI n Ekonomik İstikrar Kalkanı paketinde bir dizi önlem açıklandı, bunlar şu anda ekonomide oluşan sorunları çözmeye ne derece çare olacak? Ekonomik mesajlar ve politikalar, neyin önemli olduğu mesajını topluma vermekte eskisine göre daha fazla önem taşıyor. Açıklanan diğer ülke paketlerinde, “Hiçbir şirket iflas etmeyecek, mali konuları düşünmeyin; önce kendinize iyi bakın; sizler için ne gerekiyorsa yapacağız” mesajları önemliydi. Ardından nasıl sorusunu da hızlıca cevaplayan ülke programları gördük. Kaynak havuzu yok Türkiye’deki programın ana felsefesi de koruma olarak öne çıkıyor, ama nasıl ile ilgili sorular süreç içinde belirlenecek gibi duruyor. Çünkü Türkiye’nin ABD ve Avro bölgesi gibi bir kaynak havuzu yok. Şu aşamada, bütün sektörleri kapsayan ve toplumun her kesimine ulaşacak gelir yardımları olmadan, toparlamadan bahsetmenin mümkün olmayacağı anlaşılıyor. Öncelikli olarak hanehalklarının ve KOBİ’lerin mali olarak doğrudan desteklenmesi, serbest ve kayıtdışı çalışanların durumu, sağlık sektörüne yapılacak acil yardımlar cevap arayacağımız ilk konular olmalı. Ekonomik ani durus krizi nBu krizi önceki yıllarda yaşanan krizle me aşamasında artan sağlık harcama bir ülkeyi ya da bölgeyi kapsayan re benzetebilir miyiz, mesela 2008 krizi? larını finanse etmek için çıkartılabile krizlere göre yapısal ve finansal ola Bu yaşanan kriz finansal ani du cek pandemi bonolarını alarak finan rak yapılanmış durumdalar. Bütün ruş krizi değil, ekonomik ani duruş. se etmesi artık politika tercihleri ara ülkeleri kapsayan bir kriz karşısında O yüzden karşılaştırma yapmanın an sında. şu anda çok silahları yok. Gelişmekte lamı yok. Merkez bankalarının “Ne kadar likidite gerekiyorsa verilecek” yaklaşımı gerekli ama bu krizde yeterli değil. Hem para politikası hem de maliye politikalarında alışılmışın dışında düşünce yapısına ihtiyaç Vizyon eksikliği n Salgın dünyadaki küresel finansal mimaride değişime neden olur mu? Bu kriz, umuyorum ki bütün dünyada liderlik kalitesinde bir değişik olan ülkeleri desteklemek için IMF, Dünya Bankası ve bölgesel kalkınma bankalarının da daha fazla kaynağa ve alışıldık politika araçlarının ötesinde enstrümanlara ihtiyacı olacak. İNŞAAT DEĞIL var. Bu bağlamda, küresel ekonomi de bütün ödeme sistemlerine bir çe liğe sebep olacak. Uzun vadekısa vade dengesini kuramayan vizyon ek şit müdahale olacak. Özel sektör öde sikliği, artık eskisi kadar kolay paçamelerinde öteleme de ülkelerin finan yı sıyıramaz. Liderlik vasıflarında SAĞLIK sal sektörlerinin gücü dahilinde önlem paketlerinin içinde. Fakat geçmiş dönemden farklı olarak merkez bankalarının, ülkelerin epidemiyi önle bir değişiklik, beraberinde uluslararası yapılanmada da bir dizi farklılaşmayı getirebilir. Uluslararası kurumlar, tek Bütün ülkelerde hem talep bazlı hem arz taraflı yapısal değişiklikler olma ihtimali yüksek. Sağlık sektöründe pandemi durumuna daha hazırlıklı olmak için hem fiziki kapasite artırımları hem de YEP HEDEFLERI HAYAL belli teknolojilerin daha fazla kullanımı olacak. Doğal afet ve sıradışı durumlara daha fazla ha n Yeni Ekonomik Program (YEP) hedefleri böyle bir ortamda ne kadar gerçekçi? Mart 2020 öncesi yapılan hiçbir hedef artık gerçekçi değil ve hatta aşı bulunmadan önce yapılacak her türlü tahmin ve hedef, birçok değişikliğe maruz kalacak. Öngörebildiğimiz vade için tahmin yapabiliriz. O da şu anda iki parametreye bağlı: Pandeminin tepe noktasını ne zaman görebiliriz, aşı ne za man kullanıma hazır olacak? n Bu dönemde yatırımcılara ve yurttaşa neler öneriyorsunuz? zırlıklı olmak için lojistik, sigorta sektörlerinde İster şirket hedefleri olsun, değişiklikler olacak. Havayolu trafiğinin az kulla ister kişisel öncelikler, bireysel nılması ve turizmde tercihlerin değişmesi ve ka lik ve tek odaklılık artık eskisin pasite fazlası yaşayan sektörlerden başka sek den daha zor ve riskli. Uzun dö törlere kayış da söz konusu. nemde her türlü sosyal, çevre Talebin toparlanmasını desteklemek amacıy sel ve sağlık sektöründeki bas la, ülkelerin büyük yatırım projeleriyle destek kıları bunlara verilecek politi olmaya çalışmaları pandemi sonrası günde ka tepkilerini ve hatta sistema me gelecek. Büyük ihtimalle, gıda ve sağ tik değişiklikleri tartışacağız. Ka lık sektöründe kendine yeterlilik ko mu politikalarının ağırlığı her alan nusu daha fazla gündeme gelecek. da artarken, şirketlerin yarattığı fay Aynı şekilde iklim krizinin engel danın parasal değerlerden, sosyal ve lemeyle ilgili büyük yatırım çevresel konulara daha fazla kaydığı projeleri görece nı göreceğiz. ğiz. Marketler akşam 8’de kapanacak Türkiye Perakendeciler Federasyonu (TPF), salgın nedeniyle ülke genelinde TPY’ye üye tüm yerel marketlerin saat 10.0020.00 aralığında çalışması için tavsiye kararı aldı. TPF Başkanı Ömer Düzgün, “Halkımızın ihtiyacı için tedarikçilerimizle devamlı iletişim halindeyiz” dedi. l Ekonomi Servisi Emekli ikramiyeleri 711 Nisan’da Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanı Zehra Zümrüt Selçuk, yaklaşık 12 milyon emeklinin Şeker Bayramı ikramiyelerinin 711 Nisan tarihleri arasında ödeneceğini bildirdi. SSK’lilerin 710 Nisan tarihleri arasında, BağKur ile Emekli Sandığı emeklilerinin de 11 Nisan’da ikramiye alacağını belirten Sulçuk, “4a (SSK) kapsamında olanlara tahsis numarasının son rakamına göre 171819 olanlar için 7 Nisan; 202122 olanlar için 8 Nisan; 2324 olanlar için 9 Nisan, 2526 olanlar için 10 Nisan’da, 4b (Bağkur) ve (Emekli Sandığı) kapsamında olanlara ise 11 Nisan’da ödenecek” dedi. l ANKARA Fahiş fiyata gözaltı Fahiş fiyatla mal satan ve yurttaşın sağlığını tehlikeye atanlara yönelik 20 günde 30 ilde düzenlenen operasyonlarda 160 kişi gözaltına alındı. Operasyonlarda 2 milyon 500 bin maske, 142 bin eldiven, 175 bin 608 şişe dezenfektan, maske yapımında kullanılan 50 bin 700 metre kumaş ele geçirildi. l Ekonomi Servisi Koronavirüs salgını uygarlığımızın (G) erçeğini göstermeye devam ediyor. Yaklaşık 150 yıl önce emperyalist biçim alan kapitalist üretim tarzı (KÜT), artık insanlığın varlığını tehdit eden yaşamsal bir tehlikedir. Örneğin: Modern tarihin en tehlikeli ve küresel virüs salgınlarından birinin karşısında, KÜT’ün en serbestçe işlediği ABD ve İngiltere’de “kapitalist gerçekçi” entelijansiya salgını engellemeye yönelik önlemlerin, ekonomiye çok pahalıya mal olduğundan yakınıyorlar. Bu sırada, kapitalist uygarlığın en güçlü iki ülkesi arasında, işbirliği, dayanışma çabaları değil, hegemonya rekabeti hızlanıyor. Ya insan ya sermaye… Covid19 salgını, hem tedarik zincirlerini kırarak, stok tutmadan çalışmaya alışmış sanayide bir arz yetersizliği, hem de taşımacılık, turizm (lokanta, otel vb.) gibi sektörlerden başlayan ve giderek yayılan bir talep yetersizliği sorunu yarattı. Covid19’un yayılma ve öldürme hızının, neoliberalizmin iyice aşındırdığı sağlık sisteminin kapasitesini çok aştığı anlaşılınca, yavaşlatmak için alınan, “sosyal izolasyon”, kimi işyerlerini kapatma gibi önlemler, nihayet kimi bölgelerde sokağa çıkma yasağı, ekonomik koşulardaki bozulmayı bir “büyük depresyona” (hızlı ekonomik daralma ve hızla artan işsizlik) dönüştürmeye başladı. Kısacası, insan sağlığını koruma çabaları, ekonominin (KÜT) sağlığını koruma arzusuyla uyuşmuyor. Dünya Ekonomik Forumu’nun, Covid19 ile ilgili hazırlattığı raporun tanıtma yazısında bir grafik, önlemler alındığında yaşanacak ekonomik gerilemenin, önlemlerin alınmadığı bir durumda yaşanacak olandan çok daha derin olacağını iddia ediyor. Anlaşılan, ekonomiyi kurtarmak için, salgını yavaşlatan önlemleri kaldırarak yaşlıları ve bağışıklık sistemi zayıf olanları gözden çıkarmak gerekiyor. Hegemonya savaşları Covid19 gibi, hiçbir ayrım yapmadan bütün ülkeleri etkileyen “bir açık ve güncel” tehlike karşısında, bu tehlikeye uygun bir küresel liderlik, en azından bir işbirliği inisiyatifi gerekirdi. Başlangıçta Çin, virüs salgınını gizlemeye çalıştı; virüsün başka ülkelere sıçramasına fırsat verdi. ABD’de, “virüs krizi inkârcılığı”, adeta “iklim krizi inkârcılığı”nın yerini aldı. Trump yönetimi, salgının ilk haftalarında riski önemsemedi, “uydurma haber” dedi komplo teorileriyle vakit kaybetti, “bir iki haftada geçip gider” dedi. Finans kapitalin liderleriyle yaptığı bir tele konferansın ardından (The New York Times), nisanda önlemleri kaldırarak “ekonomiyi açacağını” açıkladı. Çin, krizi atlattıktan sonra, İtalya, Yunanistan, Macaristan, Fransa, Almanya, Avusturya, Belçika gibi Avrupa ülkelerine tıbbi malzeme, doktor hatta bilimsel ve mali yardım göndererek imajını tamir etmeye çalışıyor. Ancak bu yardımlar AB’ye değil de doğrudan üye ülkelere gittiği için AB’nin mali kurumsal yapısını aşındırıyor. Tabii, bu yardımların aslında, “lider ülke” iddiasındaki ABD’den gelmesi gerekirdi ama gelemiyor. ABD dış politika çevrelerinde korku ve telaş başladı. Bu çevrelerin etkili dergisi National Interest’de bir yorum, Çin, “sağlık hizmetleri ‘İpek Yolu’ üzerinden dünya egemenliği kurmak istiyor” diyordu. Bir başkasına göre “işbirliği yapılamaz mücadele etmek gerekiyor”. Wall Street Journal da “Deniz kuvvetlerinde, Çin tehdidine karşı, geniş kapsamlı bir dönüşümün başladığını” aktarıyor. Çarşamba günü G7 ülkeleri toplantısı, ABD ortak bildiride “Wuhan virüsü nitelemesiyle Çin’e bir gol atmakta ısrarlı edince, bir sonuç alamadan dağıldı. Buna karşılık Çin, Wall Street Journal, Washington Post ve New York Times temsilciliklerini sınır dışı etti. Bu reflekslere bakınca, Cixin Liu’nun ünlü bilimkurgu romanını anımsayarak umutsuzluğa kapılmamak elde değil. Liu, Üç Kütle Sorunu başlıklı romanında, insanlığı yok ederek dünyaya el koymak üzere yola çıkmış ve 250 yıl sonra gelmesi beklenen bir uzaylı uygarlık tehdidi karşısında dünya (kapitalist) devletleri sisteminin bir direniş planı üzerinde anlaşmaya varmakta ne kadar zorlandıklarını anlatır. Virüs, kapitalist devletler sisteminin bir başka (G)erçeğini gösteriyor: Tüm insanlığı tehdit eden bir tehlike karşısında bile hegemonya mücadelesi işbirliğinden önce gelir. Mahfi Eğilmez: Geliri kesilenlere destek olun Eski Hazine Müsteşarı ekonomist Mahfi Eğilmez, hükümete açık bir mektup kaleme alarak, koronavirüsle mücadelede iki konuda acil düzenleme yapılması gerektiğine dikkat çekti. Eğilmez, şöyle konuştu: “Sağlık personeline her türlü destek madden ve manen verilmeli. İşyerleri kapatıldığı için geliri kesilen, üretim durduğu için ürettiğini satamayan, ihtiyaçlarını karşılayamayan, borçlarını ödeyemeyen insanımıza maddi destek verilmeli. Bugün hiçbir konu bunlardan önemli değil. İş işten geçmeden gerekeni yapmalıyız. Yasa gerekiyorsa yasa, para basmak gerekiyorsa para. Bu önerilerin sokağa çıkma yasağıyla tamamlanması gerektiğini de vurgulayayım. Hemen bugün.” l Ekonomi Servisi
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle