17 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
4 3 MART 2020 SALI EDİTÖR: ALPER İZBUL TASARIM: BAHADIR AKTAŞ HABER CHP’li Öztrak, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Putin’le Moskova’da görüşecek olmasını eleştirdi: ‘Ahmed’imi gördünüz mü?’ Kaç gündür, şehit cenazelerinden görüntüler... Kaç gündür sınır kapılarından acımasızca geri püskürtülmeye çalışılan sığınmacıların sefalet tabloları.... Aciz babalar... Perişan çocuklar... Elleri böğürlerinde analar... Kaç gündür savaş görüntüleri... Bombalar, roketler... Uçaklar... Bunları izlerken aklıma hep Falih Rıfkı Atay’ın “Zeytindağı” adlı başyapıtı geliyor. Zeytindağı’nda Cemal Paşa’nın emrinde görev yapan Falih Rıfkı, Birinci Dünya Savaşı’ndaki Arap cephesi macerasını bütün abesliğiyle, bütün acılarıyla, acınası yanlarıyla anlatır, koca ve kof rüyanın nasıl çöktüğünü dile getirir, bir tek askerin bile Kanal’ın karşı tarafına geçemediği içler acısı Kanal Seferi’ni ve büyük bozgunu gözler önüne serer. Bozgundan sonra trenle dönüş yolunda bir ananın savaşa gidip de dönmeyen oğlu Ahmed’ini aradığı son bölüm bir tokat gibi suratınızda şaklar. Kudüs düşmüş, Şam düşmüş, rüya bitmiş, Komutan Cemal Paşa ve maiyeti İstanbul’a dönmektedirler... Gelin ondan sonrasını birlikte okuyalım: “Karargâhın içinde: Kudüs düştü! sözü ölüm haberi gibi yayıldı. Daha şimdiden Beyrut’a, Şam’a, Halep’e gözyaşlarımızı hazırlamak lazımdı. Artık yalnız Anadolu ve İstanbul’u düşünüyorduk. İmparatorluğa, onun bütün rüyalarına ve hayallerine allahaısmarladık. Zeytindağı’nın çamları arasından, güneşi hiç sönmeyecek, hiç akşam gölgesi görmeyecek gibi bakan Lut çukuru şimdi bütün imparatorluğu içine çeken bir mezar gibi genişleyip derinleşiyor. Eşyamı ve kâğıtlarımı bavuluma yerleştiriyorum. Artık Şam’dan ayrılıyoruz. Cemal Paşa İstanbul’da istifa edecektir. HHH Tren giderken iki tarafımızda Suriye ve Lübnan’ı sanki safra gibi boşaltıyoruz. Yarın kendimizi Anadolu köylerinin arasında Kudüs’süz, Şam’sız, Lübnan’sız, Beyrut’suz ve Halep’siz, öz can ve öz ocak kaygısına boğulmuş, öyle perişan bulacağız. Kumandanım harap Anadolu topraklarını gördükçe: Keşke vazifem buralarda olsaydı, diyor. Keşke vazifesi oralarda olsaydı. Keşke o altın sağanağı ve enerji fırtınası, bu durgun boş ve terk edilmiş vatan parçası üstünden geçseydi. Eğer kalırsam, diyor, bütün emelim Anadolu’da çalışmaktır. Eğer kalırsa, eğer bırakılırsa... Anadolu hepimize hınç, şüphe ve emniyetsizlikle bakıyor. Yüz binlerce çocuğunu memesinden sökerek alıp götürdüğümüz bu anaya, şimdi kendimizi ve pişmanlığımızı getiriyoruz. İstasyonda bir kadın durmuş gelene geçene : Benim Ahmed’i gördünüzmü? diyor. Hangi Ahmed’i? Yüz bin Ahmed’in hangisini? Yırtık basmanın altından kolunu çıkararak, trenin gideceği yolun, İstanbul yolunun aksini gösteriyor. Bu tarafa gitmişti, diyor. O tarafa? Aden’e mi, Medine’ye mi? Kanal’a mı? Sarıkamış’a mı? Bağdat’a mı? Ahmed’ini buz mu, kum mu, iskorpit yarası mı, tifüs biti mi yedi? Eğer hepsinden kurtulmuşsa, Ahmed’ini görsen ona da soracaksın: Ahmedimi gördün mü? HHH Hayır... Hiçbirimiz Ahmed’ini görmedik, fakat Ahmed’in her şeyi gördü; Allah’ın Muhammed’e bile anlatamadığı cehennemi gördü. Şimdi Anadolu’ya batıdan doğudan sağdan soldan bütün rüzgârlar bozgun haykırarak esiyor. Anadolu; demiryoluna, şoseye, han ve çeşme başlarına inip, çömelmiş, oğulunu arıyor. Vagonlar, arabalar, kamyonlar hepsi ondan, Anadolu’dan utanır gibi, hepsi İstanbul’a doğru perdelerini kapamış, muşambalarını indirmiş, lambalarını söndürmüş, gizli ve çabuk geçiyor. Anadolu Ahmed’ini soruyor. Ahmed, o daha dün bir kurşun istifinden daha ucuzlaşan Ahmed, şimdi onun pahasını, kanadını kısmış, tırnaklarını büzmüş, bize dimdik bakan ana kartalın gözlerinde okuyoruz. Ahmed’i ne için harcadığımızı bir söyleyebilsek, onunla ne kazandığımızı bu anaya anlatabilsek, onu övündürecek bir haber verebilsek.... Fakat biz Ahmed’i kumarda kaybettik.” İYİ Partili vekile Meclis odasında saldırı İYİ Parti Denizli Milletvekili Yasin Öztürk, Meclis’teki makamında saldırıya uğradı. Saldırganın Ankara Orman Bölge Müdürlüğü’nde Şube Müdürü olarak görev yaparken, Atatürk düşmanı paylaşımlarda bulunduğu gerekçesiyle Öztürk’ün şikâyeti sonucunda açığa alınan Sait Dağdaş olduğu ortaya çıktı. Saldırganın saldırısını bertaraf ettiklerini anlatan Öztürk, Dağdaş’ın kesici ve delici aletle de fiziki açıdan zarar verebileceğine de dikkat çekerek, kendisinden şikâyetçi olduğunu bildirdi. Öztürk, Genel Başkan Meral Akşener’in kendisini geçmiş olsun demek için aradığını da belirtti. l ANKARA/Cumhuriyet Niye ayağına gidiyorsun? CHP Sözcüsü Faik Öztrak, 34 şehit varken Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Moskova’ya gitmesini “Neden Putin’in ayağına gidiyorsun?” diye eleştirdi. Öztrak, Erdoğan’ın, Putin’e “Askerlerimizi neden şehit ettiniz? Uyarılara karşın ikinci saldırıyı neden gerçekleştirdiniz? Yaralıları almaya gelen ambulanslarımızı bile neden vurdunuz” sorularını sorması gerektiğini dile getirdi. CHP’li Öztrak, partisinin MYK toplantısına ilişkin özetle şunları söyledi: n Siyasi sorumluluğu olmalı: Havadan yapılan kalleş bir saldırıyla, 34 kahraman Mehmetçiğimiz şehit düştü. Bu, Kıbrıs Savaşı’ndan bu yana, yabancı bir ordunun kalleş saldırısında yaşanan en büyük asker kaybımızdır. Bu facianın elbette bir siyasi sorumlusu olmalıdır. ‘Şehitler Tepesi boş kalmayacak’ diyerek birileri beceriksizliğine kılıf hazırlayamaz. Hele din, iman ve şehitlik gibi kutsallarımızın arkasına hiç sığınamaz. n Toplantı neden Moskova’ya alındı?: 34 şehidimiz varken, İstanbul’da yapılacağı söylenen toplantı neden Moskova’ya alındı? Neden Putin’in ayağına gidiliyor? n Putin’e şunları sor: Erdoğan, uma KURULTAY SLOGANLARI MASADAYDI MAHMUT LICALI CHP’nin dünkü merkez yönetim kurulu (MYK) toplantısında İdlib’deki saldırının ardından yaşanan gelişmeler masaya yatırılırken, partinin 28 ve 29 Mart’ta düzenlenecek 37. olağan kurultayıyla ilgili de teknik kararlar alındı. Edinilen bilgiye göre MYK’de kurultayın ana sloganının iktidar vurgusu taşıması gerektiği ve iktidar temalı sloganların kullanılması benim sendi. “Demokrasi için iktidar”, “Adalet için iktidar” ve “Özgürlük için iktidar” gibi sloganların kullanılabileceği belirtildi. CHP’nin Parti Meclisi (PM) toplantısının da 12 Mart’ta yapılması kararlaştırıldı. PM toplantısında kurultaya sunulacak rapor karara bağlanacak. 12 Mart’taki toplantı ayrıca kurultay öncesi düzenlenecek son PM olacak. Bu kapsamda yeni dönem öncesi PM üyeleri son kez bir araya gelecek. l ANKARA rız Putin’in karşısına oturduğunda milletimizin merak ettiği şu soruları sorar: Askerlerimizi neden şehit ettiniz? Uyarılara karşın ikinci saldırıyı neden gerçekleştirdiniz? Yaralıları almaya gelen ambulanslarımızı bile neden vurdunuz? Erdoğan o masadan milletimizin beklediği cevapları almadan kalkmamalıdır. n Millet validen öğrendi: Milletimiz, şehitlerimizin sayısını ve yaşananları devletin başından değil, Hatay Valisi’nden öğrenmiştir. Yine o gece askerlerimizin şehadet haberlerini engellemek için sosyal medyaya karart ma uygulanmıştır. Bu da şehit sayıları hakkında spekülasyonların büyümesine, asker ailelerinde ve milletimizde endişeli bir bekleyişe neden olmuştur. n Erdoğan hesaptan kaçıyor: Cumhurbaşkanı, bizzat gelmeli neden ve nasıl 34 şehit verdiğimizi TBMM’de anlatmalıydı. İktidarın Libya’ya asker göndermesi için Meclis’in acilen toplanmasına izin veren içtüzük, nedense 34 şehit verdiğimizde olağanüstü toplantıya izin vermemiştir. TBMM’nin toplanmasını engelleyen, şehit analarına ve milletimize diyecek bir şeyi olmayan, hesap vermekten kaçan Erdoğan’dır. n Alkışlayacak kadar alçaldılar: Mil letimiz, Cumhurbaşkanlığı makamından milli bir duruş beklerken, devleti yönetenler toplantıda gülüp eğlendi. Yetmemiş, bazıları yapılan espirileri, böbürlenmeleri alkışlayacak kadar alçaldı. Milletimiz vicdansızlığı görünce, ‘Keşke Hatay Valisi konuşmaya devam etseydi’ demekten kendini alamamıştır. n Senin görevin, şehidin olmaması: Erdoğan; sosyetesiyle beraber Beştepe’ye yerleşirken, Suudi Kralı’na Sevda Tepesi’ni tahsis ederken, damadı Kanal İstanbul manzaralı tepede arsa kapatırken, yandaşları memleketin kupon arazilerine çökerlerken, milletin çocuklarına vaat ede ede Şehitler Tepesi’ni vaat ediyor. Senin görevin Şehitler Tepesi’ni doldurmak değil, evlatlarımız şehit olmasın diye her türlü tedbiri almak. n Ciddi bir eksiklik değil: (Bahçeli’nin Kılıçdaroğlu’nun elini sıkmaması üzerine) Ben Bahçeli’nin eline değil, yüzüne baktım. Yere doğru bakıyordu. Ciddi bir mahcubiyet ifadesi vardı. Genel Başkanımızın elini sıkmaması ciddi bir eksiklik değil. l ANKARA/Cumhuriyet CHP’nin İstanbul’daki belediye meclis üyeleri, yayımladıkları ortak bildiri ile hükümete çağrı yaptı: Askerlerimiz sağ salim dönsün CHP’li meclis üyeleri, İstanbul’un 39 ilçe belediyesinin mart ayı olağan meclis toplantılarında Suriye’de 34 askerin şehit olduğu hava saldırısıyla ilgili ortak bir bildiri okudu. Ortak bildiride askerlerin evlerine sağ salim dönmesinin sağlanması istendi. CHP’liler ortak bildiride 34 askerin şehit edildiği saldırının ardından millet olarak tarifi imkansız bir acının yaşandığı belirterek özetle şunları ifade etti: “Milletimizin her bir ferdini derin bir yasa boğan bu acıları unutmayacağız, unutturmayacağız. Ancak bugün milletimiz mevcut siyasi iktidarın, hatta tek bir kişinin yine tek başına aldığı kararlarının, hırslarının, tedbirsizliklerinin bedelini ödemektedir. Duvarları sıvalı evlerde yaşayan yoksul halk çocuklarının neden göz göre göre ölüme sürüklendiği açıklanmaya muhtaçtır. Şehit ocağında pişen helva birilerine tatlı gelebilir. Bizlerin boynunun borcu olan, anaların gözyaşlarını dindirmektir, askerlerimizin sağ salim evlerine dönebilmesini sağlamaktır. Ölümü değil yaşamı, savaşı değil barışı istemek, savunmak zorundayız. Çözümün siyasi yöntemlerle gerçekleştirilmesi için herkesi ortak akılla ve sağduyu ile düşünmeye davet ediyoruz.” l İç Politika IĞNELI FIRÇA ZAFER TEMOÇIN İÇIŞLERI BAKANLIĞI CHP’LI BAŞKANI GÖREVDEN ALIRKEN MHP’LIYI KORUYOR Bakanlıktan çifte standart ALİCAN ULUDAĞ CHP’li Yalova Belediye Başkanı Vefa Salman’ı yolsuzluk iddiasıyla görevden uzaklaştıran İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun, Cumhur İttifakı’nın adayı MHP’li Pozantı Belediye Başkanı Mustafa Çay’ı “FETÖ’ye yardım” suçundan 2 yıl 1 ay hapis cezası almasına karşın halen görevde tutması soru işaretlerine neden oldu. İçişleri Bakanlığı, 27 Şubat’ta Yalova Belediye Başkanı Salman’ı görevden uzaklaştırdı. Gerekçede, görevden almanın “belediye başkanının belediyenin en üst yöneticisi olma sıfatıyla birçok işleme etki edebilecek yetkiye sahip bulunması, yürütülen adli ve idari soruşturmanın selameti, suç delillerinin yok edilmesi, karartılması ya da değiştirilmesinin engellenmesi amacıyla” yapıldığı savunuldu. Henüz davası dahi açılmayan ve mahkeme kara rıyla suçlu olduğu kesinleşmeyen Salman, bu duruma “Hırsızlığı ortaya çıkardık, suçlu olduk” diye tepki gösterdi. Oysa İçişleri Bakanlığı’nın geçmişteki uygulamaları, görevden alma konusunda çifte standardı ortaya koydu. FETÖ üyesi olmak iddiasıyla CHP’li Urla Belediye Başkanı’nı da görevden uzaklaştıran İçişleri Bakanlığı’nın, benzer durumda olan MHP’li Pozantı Belediye Başkanı Mustafa Çay’ı koruması ise dikkat çekti. Ceza alan başkan Mustafa Çay, 15 Temmuz darbe girişiminin ardından FETÖ/PDY soruşturması kapsamında 2016 Ağustos ayında tutuklandı. Çay, görevden uzaklaştırılırken, belediyede arama yapan polisler Mustafa Çay’ın makam odasında Fethullah Gülen’in kitaplarını ve ilçede örgüt için toplanan himmetlerin not alındığı belge ele geçirdi. Adana 11. Ağır Ceza Mahkemesi’nde FETÖ üyesi olmak suçundan yargılanan Çay, Nisan 2017’de tahliye edildi. Mahkeme, yargılama sonucunda Çay’ın beraatına hükmetti. İçişleri Bakanlığı, beraat kararı üzerine Çay’ı görevine iade etti. Ancak savcı, beraat kararına itiraz etti. Adana Bölge Adliye Mahkemesi, 16 Ocak 2019’da beraat kararını kaldırarak, Çay’a FETÖ terör örgütüne yardım suçundan 2 yıl 1 ay hapis cezası verdi. Kararın gerekçesinde, sanığın himmet toplayarak örgüte maddi yardımda bulunmasının “silahlı terör örgütüne üye olmamakla birlikte örgüte bilerek isteyerek yardım suçunu” oluşturduğu vurgulandı. Ancak Mustafa Çay, 31 Mart yerel seçimlerinde MHP tarafından Pozantı’da yeniden aday gösterildi. AKP de burada aday çıkarmayarak Çay’ı destekledi ve Çay, yeniden seçildi. Dosyası halen Yargıtay’da olan Çay, görevini sürdürüyor. l ANKARA STK’LERDEN ‘BAHAR KALKANI’ TEPKISI: Bu bir savaşsa, kim ilan etti? İstanbul’da ortak bir açıklama yapan sivil toplum örgütleri İdlib’de 34 askerin şehit olmasına ilişkin “Bu yaşananlara savaş denilebilirse Türkiye, Suriye topraklarında kimden aldığı yetki ile bir savaşa girmiştir. Suriye’nin toprak bütünlüğünü sağlamak adı altında, Suriye Devleti tarafından yasadışı kabul edilen İhvancı, cihatçı, ÖSO ile TSK’yi işbirliğine zorlamak hangi amaca hizmet etmektedir” diye sordu. Türkiye, Suriye’nin İdlib kentinde yaşanan hava saldırısı sonucu şehit olan 34 askeri, son yolculuğuna uğurlarken, İstanbul Kadın Kuruluşları Birliği (İKKB), Tüm Öğretim Elemanları Derneği İstanbul Şubesi, Kadın Araştırmaları Derneği, Askeri Darbelerin Asker Muhalifleri Derneği (AdamDer), Onuncu Köy Derneği ve Yeni Kuşak Köy Enstitüleri Derneği İstanbul Şubesi, Karaköy’de bulunan TMMOB Mimarlar Odası’nın binasında dün ortak bir basın açıklaması yaptı. Açıklamaya, 24. Dönem CHP İstanbul Milletvekili Fatma Nur Serter ve Kas Hastalıkları Derneği Başkanı Prof. Dr. Coşkun Özdemir katıldı. Grup adına basın açıklamasını okuyan avukat Nazan Moroğlu, Türk ordusunun hangi hukuka göre Suriye’de olduğuna işaret ederek “Bir karış vatan toprağı için gözünü kırpmadan can veren kahraman Mehmetçiğimizin Suriye topraklarında, adeta savunmasız kalarak şehit edilmesi yüreklerimizi dağlamıştır. Ülkede yas ilan edilmemiştir. Şehit haberlerinin üzerinden 3 gün geçtikten sonra bakan ve Cumhurbaşkanı açıklama yapmıştır. Savaş ilanı kararı vermek sadece Türk Büyük Millet Meclisi’nin görevi ve yetkisidir” diye konuştu. l İSTANBUL/Cumhuriyet Salman Sandıkta başaramadıkları için GÖREVDEN UZAKLAŞTIRILAN SALMAN: İçişleri Bakanlığı tarafından görevden uzaklaştırılan Yalova Belediye Başkanı Salman, “Amaç CHP’nin bayrağını Yalova Belediyesi’nden uzaklaştırmaktı. Sandıkta başaramadıklarını bu yöntemle devreye soktular” dedi. CHP’nin hatfa sonu yapılan Ya lova il Başkanlığı seçimlerinde konuşan Salman, haram lokma yemediğini, çocuğuna da asla yedirmeyeceğini söyledi. Yaşanan usulsüzlüklerin mali işler müdürlüğündeki bir personel tarafından ortaya çıkarıldığını ve kendisine şu anda tutuklu olan Başkan Yardımcı sı Halit Güleç’in aktardığını belirten Salman, “Belediyede hırsızlık yapıyorlar, hırsızlığı ortaya çıkarıyoruz, suçlu biz oluyoruz. Hırsızı bulan, ortaya çıkaran biziz, bize toz kondurmaya kalkıyorlar. Olay özünden uzaklaşıldı. Olay başka türlü bir yere, siyasi platforma oturtul du. Amaç CHP’yi, CHP’nin bayrağını Yalova Belediyesi’nden uzaklaştırmaktı. Sandıkta başaramadıklarını bu yöntemle devreye soktular. Bu Vefa Salman’a değil, Yalova’ya karşı yapılmış bir eylem değil, tamamen CHP’ye yapılmış bir eylem” diye konuştu. l İç Politika
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle