17 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
12 3 MART 2020 SALI EDİTÖR: HAKAN AKARSU HABER/YORUM Suriye’de ‘kimin’ ve ‘neyin’ savaşı? Türkiye’nin ulusal çıkarları ve bölge barışı için “yapılması” gerekenler yerine, “yapılmaması” gerekenleri tek tek “inşa ederseniz” bugünkü inanılmaz bataklığın içine saplanıp kalırız. İdlib’de cihatçılar, meşru (ve laik) Şam rejimine karşı bir “hilafet yönetimi” kurmuşlar. Zeminini BM tarafından terörist kabul edilen dinci (ve paralı) örgütler oluşturuyor. Bunlar bizim tanklara binip Suriye topraklarında, meşru rejime karşı bayrak sallıyor, saldırıyor, vuruyor. Batı, Rusya ve Çin bunlara karşı, ABD derin devleti hariç. Ve bizim gencecik evlatlarımız bu cihatçılar yüzünden can veriyorlar. Ankara, Soçi Mutabakatı’nda Rusya ve İran’a verdiği sözleri yerine getirmiyor ya da getiremiyor. Üstüne, Şam’a ültimatom verip cihatçıların hoşuna gidecek bir pozisyon içine düşüyoruz. Ve sonuç, Esad ve Rusya’ya karşı ABD’den (ve NATO’dan) yardım istiyoruz: Suriye’de PKK ile birlikte, Türkiye Cumhuriyeti’ne karşı Suriye Kürdistanı’nı var gücü ile kurmakta olan ABD’den talepte bulunuyoruz. İşin en acı tarafı da, 2011’den beri AKP iktidarının Arap Baharı (!) ile Esad’a karşı başlattığı kavganın, işi bugünkü noktaya getireceğini bangır bangır ifade eden büyük çoğunluğa karşı: sağcısı, solcusu, gerçek Müslümanı, hatta birçok AKP’lisi bu cephede yer almış iken... Türkiye’nin ulusal çıkarları ekonomiden siyasete, kültürden güvenliğe, olağanüstü büyük kayıplara uğradı ve uğrayacak; pırıl pırıl gençlerimiz hayatlarını kaybettiler, aileleri üzüntüye boğuldu. İçimize yarının saatli bombası 5 milyon Suriyeliyi yerleştirdik, bu yüzden işsiz sayımız 2 milyon arttı, masrafları bütçemizi aldı götürdü. Ve sonunda, “misliyle” diye diye bu noktaya, “misliyle” yuvarlandık. Siyasal İslam, Nusra ve iktidarda kalmak Esad’la (ve Şam’la) 2011 öncesi “cennet” ilişkiden, bugünkü “cehennem ilişki” noktasına gelmemizde esas faktör, İhvancı politikanın dayatılmasıdır. Parlamenter sistemden tek adam rejimine geçiş bu yolu iyice açtı. Meclis’in haberi bile olmadan, Suriye ile savaş durumuna giriyoruz. Hem de İdlib’deki cihatçılarla aynı safta durarak. Siyasal İslam odaklı dayatmalar (ve rejim değişikliği) Atatürk’ün dünyaya örnek olmuş koskoca Türkiye Cumhuriyeti’ni, İdlib’deki cihatçılarla yan yana, Suriye ile savaşa kadar sürükledi. Sorunun temelinde şu var: Türkiye’nin ulusal çıkarları ve demokratik bir çağdaş yaşam tarzı için uygulanacak politikalar açık seçik biliniyor, söyleniyor ve yazılıyor. Ancak yönetim (ve uygulamalar) aksi yönde yürütülüyor. Evet, sorunun özünde, “demokratik sivil toplumsal örgütlenmelerin yolunun kesilerek” dinci örgütlenmelerin üzerine oturtulmuş yönetim tarzı (ve rejim) yatıyor. Muhalefet partilerinin, “sivil demokratik toplumsal örgütlenmeler üzerinde yoğunlaşmaları” tek çıkış yoludur. Tarım kooperatiflerinden işçilerin sendikalaşmalarına, esnafın örgütlenmesine ve en başta da parlamenter sistemle birlikte, “ulusal çıkarlar için ekonomide, eğitimde, dış ilişkilerde, güvenlikte uzun vadeli plan ve uygulamalar yürüten bir düzene” geçilmesi kaçınılmazdır. Bunlar olsaydı bugün Suriye ile güllük gülistan geçinen iki dost ve komşu ülke olurduk; ABD ve Rusya’ya elimizi, avucumuzu açmazdık... Sürüklendiğimiz bu sorunlar yumağı sonucunda kazananlar FETÖ’cüler, ABD ve İsrail olmuştur. Biz geçen hafta cihatçılarla birlikte Şam’a karşı savaşırken aynı saatlerde İsrail, Golan Tepeleri’ni vuruyordu, ne tesadüf... Üstelik, bir Türkmen yurdu da olan Golan Tepeleri’ni... Ve Ankara ise İdlib’de ABD, İsrail ve cihatçılarla birlikte Şam’a karşı yürümeyi sürdürüyor. Libya’da dün, Kaddafi’ye karşı yaptığımız gibi... Almanya’daki okurum Ali Demirel’e not: Yayımlanan kataloğuma, senin gönderdiğin “emek ürününü” de koydum... 3 MART 2020 SAYI: 34481 İmtiyaz Sahibi: CUMHURİYET VAKFI adına ALEV COŞKUN Genel Yayın Yönetmeni AYKUT KÜÇÜKKAYA Yayın Koordinatörü Serkan Ozan Yazıişleri Müdürleri İpek Özbey / Olcay Büyüktaş Akça (Sorumlu) Hakan Akarsu (Ek Yayınlar) Görsel Yönetmen Münevver Oskay Reklam Genel Müdürü Ayla Atamer Törün l Haber Merkezi: Murat Hantaş l Gece: Ayça Bilgin Demir l Dış Haberler: Mine Esen l Ekonomi: Jale Özgentürk l İç Politika: Ali Açar l Kültür Sanat: Yazgülü Aldoğan l Fotoğraf: Uğur Demir l Spor: Sami Gürel l Ankara Temsilcisi: Sertaç Eş Güvenevler Mah. Güneş Cad. No: 8/1 Çankaya 06690 Ankara Tel: (0312) 442 30 50 l Ege Bölge Temsilcisi: Tuncay Mollaveisoğlu Halit Ziya Bulvarı 1352 sok. 2/3 Pasaport İzmir. Tel: (0232) 441 12 20 Yayın Kurulu: Alev Coşkun (Başkan), Ali Sirmen (Bşk. Yrd.), Aykut Küçükkaya, Emre Kongar, Şükran Soner, Kemal Işık Kansu, Orhan Bursalı, Mine Kırıkkanat, Miyase İlknur, Ataol Behramoğlu. l Mali ve İdari İşler Müdürü: Osman Selçuk Özer Yayımlayan ve Yönetim Yeri: Yenigün Haber Ajansı Basın ve Yayıncılık AŞ. Prof. Nurettin Mazhar Öktel Sk. No: 2 34381 Şişli/İstanbul Tel: (0212) 343 72 74 (20 hat) Faks: (0212) 343 72 64 eposta: [email protected] Reklam Yönetimi: Yenigün Haber Ajansı Basın ve Yayıncılık AŞ. Prof. Nurettin Mazhar Öktel Sk. No: 2 34381 Şişli/İstanbul Tel: (0212) 343 72 74 (20 hat) Faks: (0212) 251 98 68 eposta: [email protected] Yaygın süreli yayın Baskı: İleri Basım Mat. Amb. Reklam Tanıtım Yay. ve Teknik Hiz. Tic. A.Ş. Yenibosna Mah. 29 Ekim Cad. No:11A/41 Bahçelievler İstanbul Tel: (0212) 454 32 55 Dağıtım: Turkuvaz Dağıtım Pazarlama A.Ş. Cumhuriyet’te yer alan haber, yazı ve fotoğrafların yeniden yayım hakkı saklı tutulmuştur. İzin alınmadan ve kaynak göstermeksizin yayımlamak Basın Kanunu gereğince hukuki ve cezai yaptırıma tabidir. NAMAZ VAKİTLERİ İmsak Güneş Öğle İkindi Akşam Yatsı İstanbul 06:05 07:30 13:21 16:29 19:03 20:22 Ankara 05:51 07:13 13:06 16:15 18:48 20:06 İzmir 06:14 07:35 13:29 16:39 19:12 20:28 İran’da, 34 kişi “koronavirüs’ten” öldü… Dünya, yayılma korkusundan dolayı panikteydi. O gün, Türk halkı da, “koronavirüs” korkusundan maske lenmeye başlamıştı… Aynı gün, Suriye, İdlib’de 34 Türk askeri şehit düştü… HHH Şehitlerimizi saygıyla anıyoruz… Acılı ailelerine başsağlığı dileriz… Neden o gün, Türkiye’nin genelin de, “Matem Yas günü” ilan edilmedi? HHH Reisi Cumhurumuz, daha önce ki şehitlerden “3 TANE şehidimiz var… 5 TANE şehidimize Allah’tan rahmet okuyoruz!” biçiminde söz etti. “TANE” neler için kullanılır? Biraz saygı!            HHH 21 Şubat… Rus muhatabıyla telefon da görüşen AKP Reisi Umumisi, TC Reisi Umumisi hazretleri Recep Tay yip Er doğan, rejimin “İdlib’de dizgin lenip in sani kri zin dur İdlib öncesi durulma sının şart olduğunu vurgulayıp çözüm için Soçi Mutabakatı’nın tam olarak uy gulanmasını” işaret etti. 22 Şubat’ta… İzmir Bergama’da ga zetecilere konuşan Reisi Umumi, Rus Cumhurbaşkanı Vladimir Putin’e İdlib gerilimine ilişkin düzenlenecek “Dört lü Zirvenin” tarihini 5 Mart olarak du yurdu! Sonrasında Erdoğan: “Dün sabah Putin’le görüştük, Macron ve Mer kel ile de görüştük ve yol haritamızı be lirledik. Masada olduğumuzu her tarafa duyuracağız…” 5 Mart İstanbul zirve sine Erdoğan ve Putin’den başka kim ler katılacaktı? Fransa Cumhurbaşka nı Emmanuel Macron, Almanya Baş bakanı Angela Dorothea Merkel 23 Şubat… İdlib Öncesi ve Sonrası! Ancak bir gün sonra Kremlin’den yapılan açıklamada “Tarih için istişareler sürüyor” denildi. Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in zirveyi desteklediğini ifade eden Kremlin Sözcüsü Dmitriy Peskov, “Dört liderin programında ayarlamalar yapılması durumunda elbette zirve gerçekleşecek!” dedi. HHH 25 Şubat… Reisi Umumi: “Macron, Merkel, Putin arasında tam bir ittifak konusu söz konusu değil. Ama 5 Mart’ta Putin ile yüz yüze bir araya gelmemiz mümkün olabilir… Putin ile en üst düzeyde görüşmeleri yaparak yol haritamıza, nerede ne tür eksiklikler var, bunları değerlendirme bakımından devam ediyoruz. Bu dörtlü zirve konusunda şu anda ‘kesin değil’ dersem daha yeridir. Çünkü Sayın Putin ‘Biz bunu ikimiz beraber yapsak, daha isabetli olur!’ gibi bir teklif getirince, ben dedim ki ‘Bu da olabilir, 4’lü de olabilir. Şu anda İdlib’de bizim ikimizin kararı çok büyük önem arz ediyor.’ Tarih konusunda hemen hemen mutabık sayılırız, yani 5 Mart itibarıyla... Yeri itibarıyla büyük ihtimalle İstanbul olacak!” 27 Şubat… Kremlin Sözcüsü Peskov, Erdoğan’ın İdlib’deki son gelişmeleri ele almak için işaret ettiği 5 Mart zirvesi ile ilgili olarak, “Putin’in Erdoğan ile görüşmek için bir planı yok, Putin’in o gün başka çalışma planları var!” açıklamasını yaptı... 27 Şubat... Kremlin; ErdoğanPutin görüşmesine de yeşil ışık yakmadı! Kremlin’in bu açıklamasından önce, AKP Sözcüsü Ömer Çelik, “Erdoğan ile Putin’in bir araya gelmesi dönüm noktası olacaktır... İki taraf da uygun bir tarih çalışır. Ama tabii Türkiye burada sınırı çizmiştir. Yakın bir zamanda bu görüşmenin olması ve neticesinde atılacak adımın kesinleşmesi gerekir” demişti! Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar da Rus heyetiyle görüşmeler ile ilgili olarak “Bir noktaya kadar geldi olaylar. Bugün yarın bunun sonuçları belli olacak. Buna göre tavrımızı ortaya koyacağız” demişti... HHH 28 Şubat… Acı gün… İdlib’de, 34 askerimiz bir hava saldırısında, topluca şehit edildi… HHH Rusya’nın önemli gazetelerinden Kommersant’a göz atalım: “Ankara ve Moskova İdlib’de artık tehlikeli sınıra geldi. Suriye’nin İdlib bölgesinde TSK’ye yapılan hava saldırısı sonucu 33 asker hayatını kaybetti. Ankara’da Erdoğan başkanlığında yaklaşık yedi saat süren güvenlik toplantısı düzenlenmişti. Cumhurbaşkanlığı saldırıya misliyle karşılık verileceğini duyurmuştu. Rusya bu sabah, saldırıda yer almadığını açıklamıştı. Türkiye ile Rusya, Suriye’de doğrudan bir askeri çatışmanın eşiğine geldi. Moskova’da olayların daha da kötüye gitmesinden korkuluyor: Çatışma bölgesi üzerinde bir Rus askeri uçağı düşürülürse Rusya’nın bir şekilde buna yanıt vermesi gerekecek. Şimdilik Rusya ve Türkiye müzakereleri farklı seviyelerde sürdürüyor, ancak görünüşe göre pek de başarılı değiller!” HHH Haftalık Amerikan haber sitesi ve dergisi Vashington Ekzaminer’da, İdlib’de, Türk askerine yönelik saldırıy la ilgili yazıda, “Suçlanacak biri varsa o da Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’dır. Putin’le stratejik bir ortaklık kurabilece ğine dair hayali bir inançla son üç yılı nı Rus devlet başkanına yağ çekmekle geçirdi!” denildi. Dergide ayrıca, Türkiye’nin, Suriye Rusya saldırısıyla karşı karşıya oldu ğu, “Erdoğan karşı saldırıya geçebilir. Bu durum RusyaTürkiye ittifakını bitire bilir ve daha fazla kan dökülmesine ne den olabilir!” diye yazıldı. “Erdoğan’ın köşeye sıkıştığını, sal dırının Trump yönetimince Türkiye’yle stratejik ittifakı yeniden inşa etmek için fırsat olarak görüldüğüne de” vurgu ya pan der ginin ya zısı şöyle sürüyor: “Rus ya da Su riyeli ya da her iki ülkenin İdlib sonrası de pilotlarının saldırıda görev yapmış olmasının önemi yok. Beşşar Esad, Türk askerlerine saldırıp saldıramaya cağı veya hangilerine saldıracağına dair izni olduğu konusunda Rusya’nın emir lerine uyuyor.” HHH İngiliz Times gazetesinin, İdlib ha berinde, “Erdoğan ‘müttefiki’ Putin ta rafından küçük düşürüldü” denildi. Gazete ayrıca, “Cumhurbaşkanı Er doğan, Suriye ordusunun M5 kara yolunun ötesine geçmesi durumunda kendi askerlerini göndermekle tehdit et mişti, M5 karayolu da bu ay Esad bir liklerine geçti” diye yazdı. Şimdilik sonuç: İşler ters döndü! Reisi Cumhur haz retleri Putin’i Ankara’da beklerken, Kremlin’e Putin’in ayağına gidiyor! Not: “Fethullah Mason mu?” yazı mıza cuma günü devam edeceğiz… MANTAR VE DEPRESYON ILAÇLARI ALIMI KISITLANDI İlaçta yeni düzenleme Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK), depresyon ilaçla rının ardından geçen hafta mantar pomad, SİBEL krem ve şampuanla BAHÇETEPE rının kullanımına da kısıtlama getirdi. Yeni düzenle meye göre 6 aydan fazla depres yon ilacı kullananlar yeniden ilaç almak için psikiyatri uzma nına gitmek, 6 ayda bir kez dahi mantar ilacı alıp kullanmış olan lar da cildiye uzmanına gitmek zorunda. Tüm Eczacı İşverenler Sendikası (TEİS) Genel Başkanı Nurten Saydan, “Hem ülke eko nomisine hem de halk sağlığına zararı olacak bu düzenlemeler gözden geçirilmeli” dedi. ‘Erişim zorlaştı’ Saydan, daha önceden yurttaşın kullandığı mantar kremini, antidepresanlarını aile hekimi yazdığı zaman eczanelerden alabildiğini, yeni düzenleme ile bu ilaçlara ulaşımın zorlaştığını söyledi. Saydan, “Hem tedaviler devlete daha pahalıya mal olacak hem de bu hastalıkların oranında artış yaşanacağı için halk sağlığı olumsuz etkilenecek” dedi. Saydan, özetle şunları söyledi: “Artık 6 aydan uzun süre depresyon ilacı kullanan hastalar yeniden ilaç almak için psikiyat Mantar ilaçları, aile hekimleri ve diğer hekimler tarafından reçetelere en fazla 2 kutu yazılabiliyordu. Hasta vatandaş 6 ay boyunca bir daha hiç almamış olsa, aynı ilaç 6 ay sonra yazılsa bile artık sistem tarafından ödenmiyor. ri uzmanına gitmek, 6 ayda bir sefer dahi mantar ilacı alıp kullanmış olan hastalar da cildiye uzmanına gitmek zorunda. Mantar ilaçları, aile hekimleri ve diğer hekimler tarafından reçetelere en fazla 2 kutu yazılabiliyordu. Hasta vatandaş, 6 ay boyunca bir daha hiç almamış olsa, aynı ilaç 6 ay sonra yazılsa bile artık sistem tarafından ödenmiyor. Mutlaka dermatolog tarafından reçete edilmesi veya dermatologların rapor çıkarması gerekiyor. Ülkemizde en çok sık görülen cilt hastalıklarından biri olan mantar hastalığı ile ilgili ilaçlar için getirilen bu düzenleme hem dermatologların iş yükünü artıracak, hem artan muayene ücretleri devlete ek yük olacak hem de dermatoloğa gidemeyen hastalar ciddi bir halk sağlığı sorunu halini alacak. Resmi rakamlara göre 2010’da ülkemizdeki ilaç tüketimi 1 milyar 620 milyon kutu iken, 2018 yılında 2 milyar 300 milyon kutuya çıkmıştır. İlaçların geri ödeme kuralları ile ilgili düzenlemeler yapılırken rakamların ve oranların sadece azaltılması gereken birer sayı olmadığı, geri ödemeden çıkarılan ya da geri ödeme koşulları zorlaştırılan ilaçların yerine daha pahalı tedavi gruplarına reçete göçü yaşandığı, ilaca ulaşmakta zorluk yaşayan özellikle ekonomik alım gücü düşük hastaların hastalıklarının ilerlediği, özellikle cilt hastalıklarının pandemiye neden olacağının göz önünde bulundurulması gerektiği asla göz ardı edilmemelidir. Sadece tasarruf etme amacı düşünülen; hastadoktoreczacıdevlet ekseninde oluşacak olumsuzluklar göz ardı edilen düzenlemeler her zaman beklenenin aksine olumsuz neticeler verdiği için yetkililerin bazı tedavi ve ilaç gruplarında yaptıkları geri ödemeye ilişkin düzenlemeleri tekrar gözden geçirmeleri gerekmektedir. Yetkililerin de vatandaşı mağdur eden bu tür uygulamaları bir an önce yeniden düzenlemesini talep ediyoruz.” Trafikte makas davasında ilk duruşmada tahliye İstanbul Beşiktaş’ta TEM otoyolunda, 8 Haziran 2019’da sürücünün araçlara makas atarak ilerlediği sırada meydana gelen, 4 kişinin öldüğü 10 kişinin yaralandığı kazaya ilişkin davada sanıklar hâkim karşısına çıktı. Duruşmada kazaya neden olan firari sürücü Yusuf Arıkboğa’ya yardım ettiği iddia edilen tutuklu Abdulsamet ve Mehmet Topçi tahliye edildi. İstanbul 38. Ağır Ceza Mahkemesi’nde geçen cuma günü görülen ilk duruşmada Abdulsamet Topçi, “Kazadan sonra panik yaptım. Yusuf ağabey alkollüydü. Teslim olmayacağını söyledi” dedi. Mahkeme, Abdulsamet ile Mehmet Topçi’nin tahliyelerine karar verdi. Sanık yakınlarının kararı alkışlaması üzerine müştekiler, mahkeme salonuna girmeye çalışınca polisler tarafından uzaklaştırıldı. l Haber Merkezi Eylül Mirzaoğlu Eylül’ü ezen şoföre 5 yıl hapis Avcılar’da 7 Kasım 2019’da okul bahçesine giren servis aracının altında kalarak yaşamını yitiren Eylül Mirzaoğlu’nun (8) ölümüne ilişkin tek tutuklu sanık servis şoförü Hüseyin Yıldırım hakkında karar açıklandı. Mahkeme, sanığa 5 yıl hapis cezası verirken, temyiz süreci göz önüne alınarak tahliyesine karar verdi. Bölge Adliye Mahkemesi kararı onadığı takdirde sanığın yeniden cezaevine gireceği belirtil di. Küçükçekmece 18. Asliye Ceza Mahkemesi’nde dün görülen duruşmada mahkeme başkanı, adli tıp raporunda sanık servis şoförünün asli kusurlu; maktulün ise kusursuz olduğunu aktardı. Eylül’ün annesi Azize Mirzaoğlu ise “5 yıl, 6 yıl alması yüreğime yetmiyor” dedi. Sanık avukatı, “Taksirle ölüme sebebiyet verme suçundan tutukluluğa karar vermek doğru değil. Müvekkilimin tek kusuru kızcağızı görmemesi” dedi. l İHA İKI KÖPRÜ IÇIN PROJE Kanal İstanbul için ilk ihale 26 Mart’ta Tartışmalı proje Kanal İstanbul için ilk ihale tarihi belli oldu. Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı tarafından hayata geçirilecek olan kanalın etki alanında kalan Odabaşı (Başakşehir) ve Dursunköy (Arnavutköy) köprülerinin rekonstrüksiyon (yeniden yapım) projesi için 26 Mart günü “etüt proje hizmet alımı” ihalesi yapılacak. Sözcü’nün haberine göre, Karayolları Genel Müdürlüğü İstanbul 1. Bölge Müdürlüğü tarafından düzenlenen ihalede yapılacak işin süresi 350 gün olarak belirlendi. Köprülerin özgün konumuna yakın bir konuma taşınması için alternatif yerler araştırılacak. l Haber Merkezi Ümraniye’de atölyede varil patladı: 1 işçi öldü İstanbul’da bir demir doğrama atölyesinde varil patladı. Patlamada bir işçi hayatını kaybetti. Patlama dün saat 17.30 sıralarında Ümraniye Adem Yavuz Mahallesi Yıldırım Beyazıt Caddesi’ndeki bir demir doğrama atölyesinde meydana geldi. 45 yaşındaki Celal Dizi kaynak yaptığı sırada bir varil patladı. İhbar üzerine olay yerine ambulans ve polis ekipleri sevk edilirken, Dizi’nin hayatını kaybettiği belirlendi. Polis, olayla ilgili inceleme başlattı. l DHA BULMACA SEDAT YAŞAYAN SOLDAN SAĞA: 1/ Ankara 1 2 3 4 5 6 7 8 9 yöresine 1 özgü bir tür 2 un hel 3 vası. 2/ Tanrıta 4 nımaz... 5 Sayıları 6 göstermek için 7 kulla 8 nılan 9 işaretler den her 1 2 3 4 5 6 78 9 biri. 3/ Uza 1 ya gönderilen 2 ilk canlı olan kö 3 pek cinsi... Kimi 4 Türk lehçelerin 5 de “ağa” yerine kullanılan sözcük. 4/ Kumru. 5/ Kâğıtları bir 6 7 8 arada tutmaya 9 P İ TAYA AT E KÜME N İ ZM KİRİL Sİ AL KEF İ YE N E V MA S A T MOH E R D A BE L A A L EM Ü AKABE İ KANAD İ YEN yarayan çengel... Bir bütün oluşturan şeylerin tümü. 6/ Sarma tekniğiyle yapılan bir tür işleme. 7/ Tarihön cesi dönemlerde Kuzey Hindistan ve İran’da yaşamış halk... Bir cetvel türü. 8/ Fas’ın plaka imi... Aşırı şişman. 9/ Japon kökenli bir köpek cinsi... “ derdiyle hoşem el çek ilâcımdan tabib” (Fuzuli). YUKARIDAN AŞAĞIYA: 1/ Orta Anadolu’ya özgü, fırında pişirilen patlıcanlı et... Gözleri görmeyen. 2/ Soyundan gelinen kimse... Yelpaze biçiminde kabuğu olan bir deniz yumuşakçası. 3/ Arap abece siyle yazılan bir yazı türü. 4/ “Aptal, budala” anlamında argo sözcük. 5/ Uzak... Albert Camus’nün bir romanı. 6/ Eski Mısır’da gü neş tanrısı... Özsu. 7/ Kiraya verilerek gelir getiren ev, dükkân gibi mülk... Güney Afrika Cumhuriyeti’nin plaka imi. 8/ Yinelenen dize. 9/ “ oluyor halimi takrire hicabım” (Nigâr Hanım)... Bir işi yaptırabilme gücü.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle