17 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
KÜLTÜR EDİTÖR: ÖZNUR OĞRAŞ ÇOLAK TASARIM: EMİNE BİLGET 13 3 MART 2020 SALI Hasret Gültekin için... Şirin Aktemur’un yazdığı ve yönettiği, Devrim Evin ve Deniz Türkan’ın sahne aldığı, genç ozan Hasret Gültekin’in hayatını anlatan HASRET – Hasret Gültekin Türkü Müzikali 9 Mart’ta saat 20.30’da Caddebostan Kültür Merkezi’nde (CKM) sahnelenecek. Hasret Gu¨ltekin, 1993 yılında Sivas’ta Madımak Oteli’nde otuz iki aydınla katledilmis¸ bir ozan. Yirmi iki yas¸ına bin o¨mru¨ sıgˆdırıp parlayan bir aydın mu¨zisyenken, o yangında yarım bırakılmıs¸ bir hayat. Yas¸asaydı... Oyun Hasret Gu¨ltekin’le, sevdikleriyle, memleketiyle, bagˆlamasıyla, tu¨rku¨leriyle bir nevi bulus¸ma... SINEMANIN ÖNCÜ KADINLARI Alice Guy Blaché Beykoz Kundura Sinema, 78 Mart günleri “Sessiz Sinemanın Öncü Kadınları” isimli panel ve film gösterimlerine ev sahipliği yapıyor. İlk gün, 1980’lerde yönetmen Katja Raganelli’nin, ilk kadın yapımcı Alice Guy Blaché’nın kızıyla röportaj yaparak ortaya çıkardığı Homage To The World’s First Female Filmmaker isimli belgesel kısa film gösterimi ile başlayacak. Bu belgesele konu olan Blaché’nin 1912 yapımı Falling Leaves ve Two Little Rangers isimli sessiz filmleri piyanist Gonca Varol’un eşliğinde izleyiciler ile buluşacak. Arşivci ve araştırmacı Elif Rongen Kaynakçı ve Canan Balan sinemanın öncü kadınlarını bulma, hayat hikâyelerini, filmlerini ortaya çıkarmanın tarihsel değerini ve zorlukları üzerine birikimlerini paylaşacaklar. Ardından Sidney Franklin’in 1922 yapımı sessiz filmi East is West de canlı müzik eşliğinde gösterilecek. 8 Mart Pazar günü ise, Kadın Eserleri ve Bilgi Merkezi Vakfı Başkanı Necile Tevfik Arşivi Açıklamalı Kataloğu kitabının da yazarı olan Aslı Davaz, “Necile Tevfik’in Sinema Teknikleri, Sessiz ve Sesli Senaryoları ve Hollywood ile İlişkileri (19281935)”, Balan, “Hoca ve Asistanı Sinemada: Halide Edip ve Sabahat Filmer”, Kaynakçı ise, “Beyazperdeye yansıyan kadın senaristler” başlıklı konuşmalarıyla konuyu izleyicileri aydınlatacak. Etkinlik, Ivan Pravov ve Olga Preobrazhenskaya’nın 1927 yapımı Ryazan’nın Kadınları filmi ile noktalanacak. (https://beykozkundura.com) Harvard’da Türk ve Batı ezgileri SHAKESPEARE’IN ‘YANLIŞLIKLAR KOMEDYASI’ VAN DEVLET TIYATROSU’NDA SAHNELENIYOR Van Devlet Tiyatrosu’nda Shakespeare’den “Yanlışlıklar Komedyası” sahneleniyor. Türkçesi Bülent Bozkurt’un, rejisi Özgür Avcu’nun. Dekor Büşra Eroğlu, giysi düzeni Funda Çebi, ışık tasarımı İzzettin Biçer imzalı. Ekin Eti’nin müzik düzenlemesini 4 kişilik canlı orkestra gerçekleştiriyor. Oyun, 56 ve 7 Mart’ta Van Kültür Merkezi’nde seyredilebilir. Shakespeare güldürüleri, klasik Roma komedisinden izler taşıyan yapıtlardır. Büyük ozan, güldürü türünde de “insancı” (hümanist) duruşunu sürdürürken, trajik ve komik olanı iç içe oluşturmuştur. “İnsancı” yaklaşım, Plautus’un “İkizler” oyununun kişilerinin ve olay örgüsünün kullanıldığı, ilk Shakespeare güldürüsü “Yanlışlıklar Komedyası”nda da görülür. “Klasik komedi”den Shakespeare komedisine Shakespeare, Plautus’un, Antik Yunan’ın yeni komedya yazarı Menandros’un yapıtlarından aktardığı, “aşk” ve “para” izlekleri çevresinde dönen komedilerinin içerdiği raslantı öğelerini, yanlış algılamaları, “fars” sahnelerini, aşk ve para olgusunun neden olduğu kargaşayı sık sık kullanmıştır. Plautus’un yine Menandros’tan aldığı kimi “karaktertip”ler de Shakespeare komedilerinin malzemesidir. Günümüzdeki popüler kültürün vazgeçilmezleri arasında yer alan, “esas” kız, “esas” oğlan, inatçı baba, komik uşaklar/hizmetçiler ve yöre esnafından kişileri yakından tanırız. Plautus’un “İkizler”inde, yıllar önce yitirdiği ikiz kardeşini kölesiyle liman liman dolaşarak arayan bir gencin seyirciye kahkaha attıran öyküsü anlatılır. Shakespeare’in oyununda ise olay örgüsüne bir anne, bir baba ve ikiz gençlere ek olarak ikiz köleler katılmıştır. Shakespeare’in oyununda, baba, bir gemi kazasında karısını, ikiz oğullardan ve ikiz kölelerden de birini yitirmiştir. Öte yandan, anne, yanında kalan oğuldan ve köleden de ayrı düşmüş, Efes kentinde bir manastıra sığınmıştır. İkiz oğullardan ve kölelerden biriyle yalnız kalan baba, Sirakuza’da tüccar Bir ayrılık ve kavuşma öyküsü... lık yapmaktadır. Ne ki oğlu Antipholus, bir süre önce kölesiyle birlikte, yıllar önce yitirdikleri kardeşlerini bulmak için yollara düşmüştür. Baba da bir türlü geri dönmeyen oğlunu aramak için Efes’te karaya çıkar. Ne ki kente girmek için para ödemesi gerekmektedir. Ödeyemezse idam edilecektir. Böylece, Plautus’un komedisi, Shakespeare tarafından trajik gizilgüç (potansiyel) içeren bir boyuta taşınmıştır. Trajik gizilgüç Rastlantı bu ya, annenin yıllar önce yitirdiği oğlunu Efesli bir tüccar evlat edinmiştir. “Efesli Antipholus”, eşi Adriana, onun kız kardeşi Lucianne ve kölesi Gromio ile yaşamaktadır. “Sirakuzalı Antipholus” ise Efes sokaklarında ikiz kölelerden aynı adı taşıyan Gromio ile birlikte dolaşarak, yıllar önce yitirdiği ikiz kardeşini arar. Oyun, kişilerin birbirine tıpatıp benzemesi sonucunda ortaya çıkan yanlış algılamalarla, para yitirme/para bulma gibi dolantılarla sürer. Plautus’un “İkizler”inde önemsenmeyen aşk ve evlilik örgeleri de “insancı” Shakespeare’in yapıtında ağırlık kazanır. Olaylar, karakterlerin raslantıyla buluşması ve böylece “kavuşma”nın gerçekleşmesiyle çözülür. Komediden beklenen “mutlu son”a ulaşılmıştır. Ne ki aile bireylerinin birbirinden ayrı geçirdiği yıllar geri gelmeyecektir. Bu durum birbirini seven insanların uzun ayrılıklardan sonra buluşmasına “burukluk” (pathos) katar. Shakespeare, Plautus’tan aktardığı metni “Shakespeare’e özgü” kılmayı başarmıştır... ‘Fars’ gösterisi Plautus’a bile parmak ısırtıyor Ne yazık ki Özgür Avcu’nun rejisi ve Funda Cebi’nin abartılı giysileri sonucunda, “trajik” olanla “komik” olanın Shakespeare’in “insancı” yaklaşımıyla iç içe yansıtıldığı bu “ayrılık” ve “kavuşma” öyküsü, kahkaha attırma ustası Plautus’u bile şaşırtacak bir “fars” gösterisine dönüştürülmüş. Anne ve babanın dramı arada kaynayıp gitmiş. Seyirci de ne yapsın, gülüp duruyor. Genç sanatçılar sevimli duruşlarıyla bağışlatıyorlar kendilerini. Abartılı “fars”ı, rejinin abartılı yorumuna göre, en canla başla oynayan Adriana’da Elif Küçükkoyuncu. Bu da böyle bir Shakespeare!!! Sergi 17Mayıs’a kadar Folkart Gallery’de Paris’ten İzmir’e Fikret Muallâ Folkart Gallery, 2020 yılının ilk sergisinde Paris Ekolü’nün özgür ve özgün ressamı Fik ret Muallâ’ya ev sa hipliği yapıyor. “Yal nız ve Yaralı Bir Ha yat: Fikret Muallâ” isimli serginin açı Cemil Özgür Öneği, Erhan Güney, Tamer Levent, Zeliha Berksoy, lışına İzmir Büyükşe Tunç Soyer, Mesut Sancak, Serdar Sandal, Ali Engin, Metin Sancak hir Belediye Başkanı lanmasıyla tanınıyor. Sergiyi gezen İzmir Tunç Soyer başta olmak üzere kentin yö Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, neticileri ve Tamer Levent ve Zeliha Berk “İzmir’de Fikret Muallâ’ya ev sahipliği yap soy gibi ünlü sanatçılar katıldı. Sergide sa mak çok gurur verici. Diliyorum ki İzmir natçının 55 eseri yer alıyor. Ayrıca sanatçı bundan sonra çok daha fazlasına ev sa ya ait mektup, kitap ve kişisel eşyalar; ki hipliği yapacak. Fikret Muallâ’nın büyüklü şisel ve kurumsal koleksiyonlardan der ğü deha olmasıyla birlikte onun olağanüs lenen eserleriyle buluşuyor. Fikret Muallâ tü soyutlama gücünden de geliyor.” der resimlerinin konularını, çoğunlukla kahve ken Folkart Yönetim Kurulu Başkanı Me ler, sirkler ve sokaklar gibi, Paris yaşamı sut Sancak da “İzmir’de 15. sergimizi açı nın gündelik ayrıntıları oluşturuyor. İçinde yoruz. İzmir’in kültür sanat şehri olma he yaşadığı bohem çevrenin insanını resmine define katkı sağladığımız için mutluyuz” konu alan Muallâ, daha çok guvaş tekniği diye konuştu. Proje direktörlüğünü Fahri ne yakınlık duyup, bu teknikle çok hızlı ça Özdemir’in yaptığı sergi 17 Mayıs 2020 ta lışabilmiş olmakla birlikte, yağlıboyayı da rihine kadar ücretsiz olarak ziyaret edilebi suluboya ve guvaşı kullandığı ustalıkla kul lecek. l İZMİR / Cumhuriyet Vatansız yurtsuz eserler İmamoğlu: “Bu eserler vatanlarından herhangi bir nedenle koparılıp yerini ve yurdunu kaybetmiş insanlara ithafen yapılmıştır.” CEMİL CİĞERİM Samsunlu sanatçı Gülten İmamoğlu, 58 Mart 2020 tarihleri arasında New York’ta yapacağı sergisi için “manifesto” yayımladı. Sanatçı Gülten İmamoğlu, “Vatansız Yurtsuz Eserler” başlıklı manifestosunda şu ifadelere yer verdi: “Bu eserler vatanlarından herhangi bir nedenle koparılıp yerini ve yurdunu kaybetmiş insanlara ithafen yapılmıştır. Bu seride eseri alan kişi eserin nasıl bir biçimde ve nerede duracağına karar vererek tıpkı sanatçısı gibi eserin kaderini tayin etme yetkisine sahiptir. Yurdunu kaybeden insanın yaşamsal kaderini tayin etme hakkını da kaybetmesine gönderme yapan bu durum izleyicinin de eserin bir parçası olmasına olanak sağlamakta eseri de her seferinde yeniden tasarlanır kılarak onu sonsuz açık yapıta dönüştürmektedir. Vatansız eserler ile sanatçı göçmen insanların hayatlarında bizlerinde belirleyici olduğumuzun farkındalığının altını çizmektedir. Bu eserler girdikleri mekâna göre ve izleyicisi her istediğinde yeni bir biçim alabilen ve yeri değiştirilebilen hiçbir zaman da vatanına dönemeyecek, hayatlarının kontrolünü geri alamayacak insanların durumlarına farkındalık yaratmak için tasarlanmıştır.” Uluslararası Plastik Sanatlar Derneği (UPSD) üyesi Gülten İmamoğlu’nun New York, Londra, Las Vegas, Los Angales, San Francisco, Florida, Washington, Bulgaristan ve Pakistan’da birden fazla önemli sergisi açıldı. Yerliyabancı birçok önemli koleksiyonda eserleri bulunan sanatçı Gülten İmamoğlu’nun Las Vegas South Mevada Fine Art Museum daimi koleksiyonunda da iki eseri yer almaktadır. l SAMSUN Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestrası (CSO) arp sanatçısı Çağatay Akyol ile İstanbul Devlet Senfoni Orkestrası flüt sanatçısı Bülent Evcil, beş konser verecekleri ABD turnesine çıktı. Belçika Kraliyet Sanat Teşvik Madalyası sahibi Evcil ile Hitit lirini çalan ender sanatçılardan Akyol, turne kapsamında 3 Mart’ta Harvard, 6 Mart’ta Connecticut Üniversiteleri’nde de konser verecek. Evcil ve Akyol, konserlerde, Türk müziğinden Âşık Veysel ve E. Z. Ün’den, Yunus Emre’ye kadar geniş yelpazede Türk eserlerini, Batı müziğinden J. Ungar, P. Coultier, J.S.Bach, M. Ravel, J. Ibert gibi bestecilerin eserlerini seslendirecekler. Koronavirüs korkusu müze kapattırdı Ölümcül koronavirüs salgınında ölü sayısı 3 bini aştı. Vaka sayısı ise 89 binin üzerinde. Fransa’nın ünlü Louvre Müzesi, koronavirüs nedeniyle kapandı. İngiltere ise felaket senaryosuna hazırlanıyor. Müze çalışanları bu şartlar altında çalışmak istemediklerini belirtti. Müze 1 ve 2 Mart tarihlerinde kapalıydı. Açılış tarihi ise bilinmiyor. Yazar Kadri Öztopçu toprağa verildi Türk edebiyatının usta isimlerinden Kadri Öztopçu (66) son yolculuğuna uğurlandı. Öztopçu’nun cenazesi dün Ataköy 5. Kısım Ömer Duruk Camii’nde öğle namazının ardından Bakırköy Mezarlığı’nda toprağa verildi. Kadri Öztopçu, 1954’te Samsun’da doğdu. Yazmaya şiirle başladı. Şiirleri, Yeni Adımlar, Türkiye Yazıları, Güney, Adam Sanat ve Şiiratı; öyküleri ise Adam Öykü, Eşik Cini ve Notos dergilerinde yayımlandı. Reklam yazarlığı yaptı. Çeşitli üniversitelerde öğretim görevlisi olarak çalıştı. İlk öykü kitabı Yanlış Hikâyeler 2006’da yayımlandı. 2009’da yayımlanan ikinci öykü kitabı Kuş Oltası, 2010 Cevdet Kudret Edebiyat Ödülü’ne değer görüldü. 2013’te Yara ve 2019’da Kimsenin Bilmediği İnsanlar adlı kitabı yayımlandı. Yazarın, Saklıköy’ün Kuşçusu adlı bir de gençlik romanı var.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle