17 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
EKONOMİ [email protected] TASARIM: BAHADIR AKTAŞ 11 3 MART 2020 SALI Dolar/ TL 6.1950 ile 6.2545 arasında dalgalandı. Borsa İstanbul yüzde 1.24 değer kazandı Piyasada sinir harbi Virüsün korkuttuğu piyasalar, küresel faiz indirimi beklentileriyle sınırlı toparlandı. Türkiye’de ise Putin Erdoğan görüşmesinin tahmin edilmeye çalışılan sonuçları belirsizlik yaratıyor. Suriye İdlib’de Türk askerlerine yapılan saldırının ardından tırmanan ve TSK’nin bu bölgeye yönelik yeni harekâtıyla artan jeopolitik gerilim ile koronavirüs endişeleri mali piyasaları etkiliyor. Ancak dün, virüsün etkilerine karşı küresel faiz indirimi beklentileriyle sınırlı da olsa toparlandı. Türkiye’de ise 5 Mart’ta Moskova’da yapılacak PutinErdoğan görüşmesinin sonuçları tahmin edilmeye çalışılıyor. SPK yasağı uzattı Dolar/TL artan jeopolitik tansiyonla haftasonu illikit piyasada 6.2640’ü gördükten sonra dün güne 6.2150 civarında başladı. Gün boyu ise 6.1950 ile 6.2545 TL arasında dalgalandı. Avro ise güne düşüşle başladıktan sonra 6.856.94 TL arasında dalgalandı. Kamunun döviz arzı ise TL’yi destekleyen unsurlardan biri. Ancak uzmanlar dolar piya yasında 6.256.30 seviyesine dikkat çekiyor. Borsa İstanbul (BİST) 100 Endeksi ise yeni haftaya tepki alımları ve küresel gelişmelerin etkisiyle yükselişle başladı. Sermaye Piyasası Kurulu’nun (SPK) dün sabah açıklama yaparak, ikinci bir duyuruya kadar BİST’te açığa satış yasağının devam edeceğini duyurması da olumlu etki yaptı. Borsadaki kazanımlar gün içinde yüzde 3’ü aşarken, BİST 100 Endeksi günü yüzde 1.24 artışla kapattı. Virüs salgını endişelerinden dolayı geçen hafta küresel hisse senetlerinin piyasa değeri 5 trilyon dolardan fazla eriyerek 10 yıl uzun bir dönemin en düşük seviyesine indi. Bu nedenle ABD’den Japonya’ya, Avrupa’dan Avustralya’ya kadar birçok merkez bankasının açıklama yapmasına ve piyasaların müdahale fiyatlamasına yol açtı. l Ekonomi Servisi, Reuters. EMLAK SATIŞINA VIRÜS DARBESI Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Örgütü (OECD), 2020 ilk çeyrekte global büyümenin muhtemelen negatif olacağını belirtti. Büyüme tahmini düştü Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Örgütü (OECD), 2020 için Türkiye ekonomisine yönelik büyüme tahminini yüzde 3’ten yüzde 2.7’ye düşürdü. 2021’ye yönelik öngördüğü yüzde 3.2 büyüme tahminini yüzde 3.3’e yükseltti. OECD, bu yıl dünya ekonomisinin ise yüzde 2.4 büyüyeceğini tahmin ediyor. Geçen kasımdaki tahmin yüzde 2.9’du. Yeni tahmin 2009’dan bu yana en düşük seviye. 2021’e yöne lik tahmin ise yüzde 3’ten yüzde 3.3’e revize edildi. OECD, koronavirüs salgınının dünya ekonomisini küresel mali krizden bu yana en kötü gerilemeye sürüklediğini açıklayarak hükümetleri ve merkez bankalarını daha sert düşüşü önlemek için mücadeleye çağırdı. OECD Baş Ekonomisti Laurence Boone, “Bu olumsuz senaryonun ana mesajı, birçok ülkeyi resesyona sürükleyecek olması” dedi. l Reuters Tüm Girişimci Emlak Müşavirleri Derneği Başkanı Hakan Akdoğan, koronavirüsün küresel piyasalarda yabancılara olan gayrimenkul satışlarını önemli derecede etkileyeceğini belirtti. Virüsün ülkelere göre, yabancılara satışı farklı derecelerde etkileyeceğini belirten Akdoğan “Örneğin ülkemizde son aylarda özellikle Çin’den gelen yatırımcıların planlamaları virüs engeline takıldı. 2020 Ocak’ta 78 konut alan Çinlilere satışların daha da artmasını bekliyorduk. Bunun yanı sıra ocakta 678 satış yaptığımız, 2019’da ise toplamda 5 bin 423 satış gerçekleştirdiğimiz İranlılar için ise satış süreçlerinde düşüşler görülebilecek” dedi. Uygulanan önlem ve politikalar ile virüsün ülkemizde de görülmemesinin sağlanmasının yabancıların gayrimenkul yatırımlarını artırmalarına da imkân sağlayabileceğini belirten Akdoğan, “Eğer bizler virüse karşı aldığımız tedbirler ile bir örnek teşkil edebilirsek, yabancı yatırımlar açısından bu durumumuz avantaj olabilir” dedi. Hayat branşının toplam prim üretimindeki payı yüzde 10.3’ten yüzde 17.4’e yükseldi. Kredilerin ’hayat’a dopingi devam etti Türkiye’de esas olarak kredi kullanımına bağımlı olan hayat sigortası, prim üretiminde yeni yıla yüzde 125’lik artışla başladı. Türkiye Sigorta Birliği’nin gesel jeopolitik ve korona (TSB) açıkladığı Ocak virüsle ilgili küresel geliş 2020 verilerine göre, ocak meleri, sektörümüz açısın ayında geçen yılın aynı ayı da da yakından izliyoruz.” na kıyasla toplam sigorta Türkiye’de hayat sigorta primi üretimi yüzde 33.4 ar sı poliçelerinin neredey tarak 8.2 mil se yüzde 75’i bireysel kre yar lira oldu. Bu di kullanımı bağlantılı sa kapsamda ha tılıyor. Böylece kredi kulla yat branşı prim nan kişinin başına bir şey SERHAT ALİGİL üretimi yüzde 125.3 artarak 1.4 milyar geldiğinde, onun borçları bu sigorta üzerinden ödenebiliyor. liraya, hayatdışı Öte yandan hayatdışı prim üretimi yüzde 22.9 ar branşında en çok prim üre tarak 6.8 milyar liraya yük timi yüzde 23.2 artışla 1.6 seldi. milyar liraya ulaşılan zo Veriler, geçen yılı da yüz runlu trafik sigortasında de 64 prim artışıyla kapatan sağlandı. İkinci sırada yüz hayat branşında yükselişin de 18.9 artışla 891 milyon devam ettiğini gösteriyor. liraya ulaşan kasko var. Hayat branşındaki güncel durumla ilgili sorularımızı yanıtlayan Metlife Emeklilik ve Hayat Genel Müdürü Deniz Yurtseven, geçen yılın son çeyreğinde kredi piyasasında başlayan hareket Alacak sigortası liliğin bu yıl da devam ettiğini vurguladı. Yurtse hızlandı ven şöyle devam etti: Mal veya hizmet verilen şirketlerin Zorunlu trafik ilk sırada borçlarını ödememelerine karşı, son yıllarda önemli bir teminat oluşturmaya başlayan alacak (kredi) “Enflasyondaki ge sigortası, canlılığını ocak ayında lişmeler ve düşen fa da korudu. Alacak sigortası prim izlerle artan kredi kullanımı, ocak ve şubat aylarında hayat branşı üretimi yüzde 18 artarak 39.6 milyon lira oldu. Devlet destekli alacak sigortası kapsamında ise 344 bin lira, ihracat alacak sigortasında nı olumlu etkiledi. Bu du 7.7 milyon liralık prim üretildi. rumun birkaç ay daha sür Kefalet sigortasında ise mesini bekliyoruz. Yılın prim üretimi yüzde 30.7 ilk yarısı bu canlılıkla de artarak 5.2 milyon vam eder. Buna karşın böl liraya çıktı. İnternetten saniyede bir satış GittiGidiyor Genel Müdürü Öget Kantarcı, “2009’da 10 saniyede 1 ürün satarken 2019’da saniyede 1 ürün satan bir platform olduk” dedi. 2019’da en çok alışveriş yapan illerin sırasıyla İstanbul, Ankara, İzmir, Bursa, Antalya, Kocaeli, Konya, Adana, Mersin ve Muğla olduğunu aktaran Kantarcı, “2019’da, bir önce ki yıla göre satışı en çok artan ürünlerden bazıları roman, kavanoz, robot süpürge, deodorant, abajur oldu” dedi. Kantarcı, koronavirüs salgınından sonra fahiş rakamlara ulaşan maske fiyatlarıyla ilgili ise “Ürünleri biz listelemiyoruz. Fiyatları da biz belirlemiyoruz” diye konuştu. l Ekonomi Servisi 500 milyonu aşana ‘not’ alma zorunlu BDDK, kredi kullanmak isteyen ve cirosu 500 milyon TL’yi aşan şirketlere 30 Haziran 2021’e kadar kredi notu zorunluluğu getirdi. Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurulu (BDDK), kredi kullanmak isteyen belli büyüklükteki şirketlerle ilgili yeni bir düzenleme yaptı. BDDK’nin bankalara gönderdiği karara göre, 500 milyon TL ve üstü ciroya sahip şirketlerin bankalardan kredi kullanabilmek için 30 Haziran 2021 tarihine kadar yetkili bir derecelendirme kuruluşundan derecelendirme notu alması gerekiyor. Analistler, uygulamanın, derecelendirme faaliyetlerinin yaygınlaştırılarak riskin daha doğru ölçülmesinin yanı sıra, finansal sektördeki derinliğin ve şeffaflığın artırılmasına katkıda bulunacağını belirterek, böylece kredi maliyetlerinin de azalabileceğini ifade etti. 17 Nisan 2012 tarihinde yayımlanan ilgili bir yönetmelikle, kapsamı belirlenen krediler için, bu yönetmelikteki şartları sağlayarak yetkilendirilmiş bir kuruluşun verdiği kredi derecelendirme notunun alınması zorunlu tutulmuştu. AA’nın bankacılık kaynaklarından edindiği bilgiye göre, JCR Avrasya Derecelendirme TAHVIL STOKLARI KORKU KAYNAĞI Sabancı Üniversitesi’nden Gül Demirtaş’ın OECD ile ortak hazırladığı “Şirket Tahvilleri Piyasası Eğilimleri, Ortaya Çıkan Riskler ve Para Politikası” raporuna göre, 2019 sonu itibarıyla finansal olmayan şirketlerin 3 yıl içinde 4.4 trilyon dolarlık borcu geri ödemesi veya yeniden finanse etmesi gerekiyor. Şirket tahvili stokunun yüzde 32.4’ü olan bu miktar 10 yıl önce yüzde 25’ti. Ancak, düşük faiz desteğinin ortadan kalkması veya küresel ekonomide bir durgunluğun başlaması durumunda, borç oranlarının şimdiye kadar artmasını mümkün kılan kredi derecelendirme yöntemleri kredi notu düşüşlerine yol açacak ve şirketlerin borç maliyetlerini artırarak, yatırım imkânlarını kısıtlayacak. l Ekonomi Servisi AŞ, yaptığı başvuru ile 2013 yılından bu yana belirli varlık kategorilerinde yetkilendirilen tek derecelendirme kuruluşu olarak dikkati çekiyor. JCR Avrasya’nın derecelendirme notları, bankaların sermaye yeterliliği hesaplamalarında kullanılmak üzere risk ağırlıkları, ilgili kredi kalitesi kademesine denk gelecek şekilde eşleştirilmiş bulunuyor. ‘Yerli’ JCR avantajlı Hatırlanacağı gibi “yerli derecelendirme kuruluşu” hedefiyle geçtiğimiz aylarda Japonya merkezli JCR Avrasya’nın çoğunluk hisse leri Borsa İstanbul öncülüğünde satın alınmıştı. Bu şirketin 17 Ocak 2020 yapılan genel kurulu sonrası en büyük hissedar yüzde 18.5 ile Borsa İstanbul oldu. Ayrıca Türkiye Sermaye Piyasaları Birliği, Türkiye Sigorta, Reasürans ve Emeklilik Şirketleri Birliği, Finansal Kiralama, Faktoring ve Finansman Şirketleri Birliği ile 17 Türk bankası, JCR Avrasya’nın toplam yüzde 66.5’lik payına sahip olurken, hisselerin yaklaşık yüzde 15’lik kısmı ise halen Japan Credit Rating Agency Ltd’de bulunuyor. Vestel Polonya’da LG’ye fabrika sattı Vestel Elektronik, Polonya’daki dolaylı yüzde 100 iştiraki Vestel Polska Technology’e ait fabrika, bina ve arazisini 31.4 milyon dolara LG Chem Wroclaw Energy’ye sattı. Vestel’den Kamuyu Aydınlatma Platformu’na (KAP) yapılan açıklamada, satılan tesisin bir televizyon montaj fabrikası olduğu belirtildi. Maliyet optimizasyonu nedeniyle tesisin satışına karar verildiği ifade edildi. Vestel hisseleri dün yüzde 1.71 değer kazandı. Vestel Ticaret’in 1 Eylül 2016 tarihinde Toshiba Visual Solutions Corporation ile imzaladığı Toshiba marka lisans anlaşması kapsamında 30 Aralık 2016’da paylarının tamamını satın aldığı Compal Electronics Europe’un unvanı, satın alma sonrası Vestel Polska Technology Center olarak değiştirilmişti. l Ekonomi Servisi ‘HALKBANK DAVASI’ ABD’DE BAŞLIYOR ABD’de Halkbank aleyhine “İran’a karşı yaptırımların delinmesi” ve “dolandırıcılığın” da bulunduğu 6 ayrı suçtan geçen ekim ayında açılan dava, savcılık ve savunmanın katılımıyla New York Güney Bölgesi Federal Mahkemesi’nde bugün başlıyor. New York’ta açılan dava, Halkbank’ın duruşma tebligatını kabul etmemesi ve davaya sınırlı katılım talebi nedeniyle sadece savcılığın katılımı ve kendilerinin bankayı savunmak için görevlendirmediğini öne süren hukuk firması King&Spalding’in avukatlarının sınırlı katılımıyla devam etmişti. Bir üst mahkeme Halkbank’ın ara verilmesi talebini kabul etmiş, New York Güney Bölgesi Federal Mahkemesi’nde süren duruşmalar durdurulmuştu. l Haber Merkezi Kim kime, neyin hesabını soruyor? Başkan Erdoğan dün Saray’dan, Türkiye’nin sınır çıkış kapılarını açması ile mülteciler sorununda yaşananlara ilişkin dünyaya seslenişinde, kapılardan girişte yığılanların yakında milyonları bulacağından söz etti. İşlenen insanlık suçlarına ilişkin, Mülteciler Komiserliği üzerinden hesabını soracaklarını söyledi. Amerika, Avrupa sınır kapılarının girişlerinde, işlenmiş insanlık dışı suçlarının, insanlara kitlesel uygulanmış, can, mal, işkence, onur kırıcı suçlarındaki sınır tanımazlık boyutlarının.. gerçeğinde belgelenmiş insanlık suçlarının, bilinmez ölçeklerde katlayan boyutlarda olmasının sayısız örneği geçmişte de birçok kez yaşandı, hesaplaşılamadı. Bizden bir tür çıkış vizesi gibi sergilenen uygulamanın ürküten boyutları, sınır kapılarına yığılmaya dikkat çekilmesi, teknoloji sayesinde, en çok AB ülkelerini korkutan sonuçları karşısında da.. Bir yanı ile, sınırların zorlanmasından vazgeçilmesi, caydırıcı olması adına, gözü kara şiddet kullanılması ile işlenen insanlık suçlarındaki pervasızlıkla, şiddetin bilinçli olmasa da kasıtlı sergilenmesi.. Mülteciler üzerinden can pazarı savaşında, kim kimden, neyin hesabını soruyor? Askeri güç, şiddetin caydırıcı en vahşi uygulamalarıyla yaşatılan insan, can kıyımıyla, insanlığın kırımının en vicdansız vahşet sahneleriyle, kim kimden neyin hesabınını soracak? HHH Türkiye, vicdani boyutları ile insanlığımız adına ne kadar övünürsek övünelim ve de haklı olalım, sonuçta Suriyeli milyonları, siyasi liderliğimizin izlediği siyasetlerin kapsamında, siyasal irademizle sığınmacı olarak kabul etmişiz. Kuşkusuz başka ülkelere gönderme hak ve hukukumuz yok. Zaten çok özenli sığınmacıları gitmeye zorlamıyoruz. Sadece önceden üzerimize aldığımız sorumlulukla sınır kapılarını kapatmakta titiz davaranmıyoruz.. Kucakta taşınan çocuk bozuk Türkçesi ile Yunanistan’dan ötesini göstererek “Baba burada, yanına gidiyoruz” diyor. Çaresiz, aç, jiletli teller, patlatılmış plastik botlar gerçeğinde üç bilemediniz dört gün dayanılabiliyor, geri dönüş ya da başka yollar için çözüm aranıyor. Vicdansız şiddetin boyutları olsa olsa ancak hâlâ vicdanlarını yitirmemişlerin yüreklerini yakıyor. Vicdansızlığın, şiddetin belgeleri bir yanı ile Türkiye’yi derdini anlatabilme adına siyaseten haklı çıkarsa da, işler gün gün sarpa sarıyor? Sorumlu bakanlar şimdilik yüz binlerle, Başkan Erdoğan milyonlarla, korkudan, mültecilerin artmasından tir tir titreyen Batı dünyasını tehdit etme silahı ile yeniden kapımıza iteklenmiş yeni milyonlara ilişkin uyarmayı hesaplamışlarken.. Ya sınır kapılarında uygulanan vahşet, şiddet suçları karşısında öngöremediğimiz acıların boyutları tırmanırsa? Ya soğuktan, şiddetten, insan onuruna aykırı, açlıktan, çilelerden öte yeni yeni mülteci çocuklar da içinde ölümler yaşanırsa? Vicdanlı, titiz ölümden kurtarma operasyonlarımız işe yaramazsa? Önlerini sonuç olarak açtığımız Afganistanlı, Afrikalı kayıtlara göre kaçak geçişler de çoğunlukta, içinde, doğrudan sorumluluğumuzda olan Suriyeli sığınmacıların ölümle sonuçlanan felaketler zinciri yaşanırsa? “Biz göndermedik, kendileri bize sormadan yola çıkmışlar” demek bizi aklar mı? Aynı kirli vicdansızlığın suç ortağı durumlarına düşmez miyiz? Amerika’ya, AB’ye ders vermek, işlenen insanlık suçları için hesap sorabilmek, kanıt oluşturma adına, yeni yeni göç dalgalarına kapı açmak yoluyla aynı kirli vicdansızlığın hesabını vermek durumlarına düşmez miyiz? Emekli promosyon açıklaması bekliyor Yaklaşık 13 milyon emekliye ödenen “promosyon” uygulamasında 3 yıl geride kaldı. 1 Mart 2017’de ilk promosyonunu alan emekliler, dün ikinci promosyonu almaya hak kazandı. Ancak bu yılki promosyon tutarının ne olacağı merak ediliyor. 3 yıl önce maaşı 1000 liranın altında olanlara 300 lira, 10002 bin lira arası olanlara 375 lira, 2 bin lira üzerinde olanlara ise 450 lira promosyon ödenmişti. Öte yandan, emeklileri promosyon ödemeleri bankalar arasındaki rekabeti kızıştırdı. Bazı bankalar emekli maaşını üç yıl boyunca kendisinden alma sözü veren emeklilere1250 TL’ye varan nakit kazanma fırsatı sunuyor. l Ekonomi Servisi
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle