25 Kasım 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
8 15 MART 2020 PAZAR TASARIM: ŞÜKRAN İŞCAN PAZAR YAZILARI AFRIKA HÜMANIZMI... Meridyenlere, enlemlere bölünmüş dünya atlasına büyük ilgi duyarım. Daha ilkokul öğrencisiyken haritada ismi kulağıma ilginç gelen bölgelere, ülkelere dakikalarca bakar, farklı coğrafyalarda yaşanan bambaşka hayatları tahmin etmeye çalışırdım. Pasifik Okyanusu’ndaki Tazmanya, Orta Amerika’da Guatemala, Afrika kıtasındaki Kongo Deltası ve Okyanusya Kıtası’ndan Papua Yeni Gine... Seyahat etmeye başladıkça da, ülkelerin dünya atlasında birbirlerinden sadece hayali ince çizgilerle ayrılmış farklı renkteki toprak parçaları olmadıklarını kavradım. Yeryüzündeki dil, kültür, inanç, kültür, adet, ritüeller birbirlerinden ne kadar da farklıymış... Ubuntu felsefesi Afrika hümanizminin (Ubuntu) bugüne kadar yeterince farkına varılmamış zenginliğini de Güney Afrika’ya yapmış olduğum seyahatlerde keşfettim. İnsanlığın ilk ortaya çıktığı kadim Afrika kıtasında, ilk hümanist felsefenin çıkması aslında şaşırtıcı bir sonuç değil. Peki nedir Ubuntu... Güney Afrika’daki Bantu dilinden bir kavram olan Ubuntu kelimesinin karşılığı “insanlık bağı” olarak tercüme edilebilir. Ubuntu felsefesi özünü “Ben, ben olduğum için sen, sensin” cümlesinde bulur. Batılı bir antropolog, sosyal çalışmalar yaptığı Afrikalı kabilenin çocuklarına bir oyun oynamayı önerir. Ağacın altına koyduğu meyvelere ilk ulaşan ödüle hak kazanacaktır. Çocukları yüz metre ilerde başlangıç çizgisinde bekletir. Onlara “Hadi, şimdi başlayın birinci olan ödülü alacak” der ve yarışı başlatır. O oluşturan farklı kö kenlere sahip tüm Güney Afrika (Cape Town) ırkların kardeşçe yaşayacağı “Gök ELİF GÜNSEL kuşağı Ulusu’nun” tohumlarını atmış tı. Bu örnek Ubun anda bütün çocuklar hay tu felsefesinin üto ret uyandırıcı bir şekilde el ele tutuşur, ağacın altına Mandela (sağda) ile Tutu. pik değil, uygulanabilir bir ilke ol aynı anda koşup hep bera duğunu gösterme ber varırlar. Sonra da ağacın altında da si açısından önemli. ire oluşturarak oturup mutluluk içinde Ve gün gelir eski ABD başkanları meyveleri hep birlikte yemeye başlarlar. da Afrika’nın kadim hümanist felsefe Antropolog gözlerine inanamaz. Neden si ile tanışır. Hatırlarsınız, eski ABD es böyle yaptıklarını sorduğunda şu yanıtı ki Başkanı Barack Obama, 2013 yılın alır; “Bu Ubuntu. Nasıl olur da diğerleri da Mandela’nın cenaze töreninde yaptı mutsuz iken sadece birimiz mutlu olur ğı konuşmada Ubuntu felsefesine atıf ve ödülü tek başına yiyebilir ki?’’ ta bulunmuştu. İnsanoğlunun varlığı Hayatını eşitliğe, adalete ve barış mü nın birçok açıdan birbirine gözle görü cadelesine adamış 1984 Nobel Barış lemeyecek şekilde bağlı olduğunu, et Ödülü sahibi Güney Afrikalı teolog Des rafımızda olup bitenlere kayıtsız kalma mont Tutu, Ubuntu’yu şöyle açıklıyor: mamız gerektiğini hatırlatmıştı. Bill Clin “Ubuntu’ya inanan bir insan diğerlerine ton ise 2006 yılında yaptığı bir konuş açıktır. Başkaları iyi ve yetenekli oldu mada; ‘’Toplumların ihtiyacı olan şey ğunda kendini tehdit altında hissetmez. Ubuntu’dur. Dünyayı Ubuntu felsefe Daha büyük bir bütünün parçası oldu si kurtaracak’’ diyerek Afrika anlayışı ğunu bilmekten gelen bir özgüveni var nı dünya kamuoyunun gündemine getir dır ve diğerleri zulme uğradığında ken mişti. Dünyanın en güçlü ofisinde iki dö dini de ezilmiş hisseder.” nem başkanlık yapmış her iki eski ABD Batının keşfi... başkanının “Ubuntu’’ felsefesini geç de olsa keşfetmiş olmaları gezegenimiz Ulusun babası olarak kabul gören Nel için olumlu bir gelişme! son Mandela ise yaşam felsefesini ve si Ubuntu anlayışı sadece politikacıların yasal partisi Afrika Ulusal Konseyi’nin değil, bir süredir dünyaca ünlü pop ikonu temel ilkesini “Ubuntu” olarak ifade edi Madonna’nın da radarında. 2008 yapımı yordu. Apartheid dönemi sonrası ayrım Malawi’deki yetimhaneler üzerine çekti cı beyaz yönetimin gaddarlıklarına kar ği belgeselin adını da “Ben, ben olduğum şı intikam yerine barışçıl bir geçiş döne için sen, sensin’’ koyan Madonna, Ubuntu mi inşa eden Mandela, Ubuntu felsefe felsefesini ve şöhretini kullanarak, dün sini uygulayarak Güney Afrika nüfusunu yanın en az tanınan bölgelerinden olan Malawi’de yaşayan AIDS hastası yetimlerin sorunlarına dikkat çekiyor. Hepimiz birimiz için İnsanoğlu doğası gereği yıkımlardan uzak durmaya çalışır. Sıcacık evlerimizde karnımız tok oturmak isteriz, akşam ekran karşısında sevdiğimiz diziyi seyredip, tuttuğumuz takımın galibiyet almasını dileriz. Derken bir gün hiç ummadığımız bir anda, uygunsuz bir gelişme beliriverir karşımızda. Her ne kadar kendimize konforlu küçük adacıklar inşa etmeye çalışsak da dünyanın geri kalanını ile aynı gezegeni paylaştığımızın farkına varırız. Göçmen krizi, koronavirüs, iklim değişikliği, gelir dengesizliği, yoksulluk, adaletsizlik, cinsiyet ayrımcılığı, savaşlar, kitle imha silahları, çevre kirliliği, nesli tükenmekte olan canlılar, hayvan hakları ve doğal afetler. O güne kadar göz ardı ettiğimiz ne kadar sorun var ise kapı eşiğimizde dayanıverir. Kaçacak yer yoktur. Varılan noktada, artık günübirlik kriz yönetimleri, günlük siyaset figürleri, ani öfke patlamaları, geçici mutluluklar, kısa süreli yaslar yetmiyor hissedilen çaresizliğimizi anlatmaya... İnsanoğlunun kötülük yapma kapasitesinin bir limiti var mı sorusunun yanıtı da yok. “Tüm insanların uyum içinde birlikte yaşadıkları ve eşit haklara sahip oldukları demokratik ve özgür bir toplum hayali hiç aklımdan çıkmıyor. Bu ideal uğrunda yaşıyorum ama gerekirse bunun için ölmeye de hazırım” diyen Mandela’nın hayalinin, dünya liderleri tarafından ciddiyetle ele alınmasını dilemekten başka elden gelen bir çare yok. elifgunsel@yahoo.com Ev kiralamada tartışmalar bitmiyor Amerikan Airbnb ve Vrbo gi bi şirket lerin üret tiği ve yönettiği kısa TEVFIK DALGIÇ süreli ko naklama sistemlerine yönelik tartışma lar dinmiyor. Boş evi, dairesi olanlar bu sistemlerle konutunu kısa süreli kira ya verebiliyor. Uber ve Lyft gibi, bu ye ni iş modelleri uzunca bir süredir bir çok kişiyi zengin etti, bir bakış açısıy la ekonomilere de canlılık getirdi. Tak sicilerin fahiş fiyatını ve monopollerini kırdı. Ancak bu uygulamalar ABD dahil dünyanın birçok ülkesinde haksız reka bet, vergilerde adaletsizlik gibi konu lar üzerinden eleştirilerin de merkezin de. ABD’de Uber, taksiden ayrı bir sis tem olarak çalışırken Avrupa’da Uber araçlarına taksi plakası ile çalışma iz ni veriliyor. Şirket, Hollanda, İrlanda ve Yunanistan’da vergilerini ödüyor. Otelciler tepkili Gelelim kısa dönemli ev kiralama sistemlerine. Bu iş modellerinin yaygınlaşması dünyanın pek çok bölgesinde otelcilik sektörünü de etkiledi. Otelciler, meslek kuruluşları müşteri kaybetmelerine atıfla sisteme tepkilerini daha sık dile getirmeye başladı. Kendilerine uygulanan vergilendirmenin bu sistemlere de yansıtılması çağrıları dikkat çekiyor. Aynı şekilde, uygulamayla yakınlarına taşınan kiracılara yönelik kimi çevre sakininden gürültü, güvenlik nedenleriyle yerel yönetimlere şikayetler de arttı. Tartışmalar sürerken Hollanda’da yerel yönetimler evlerini kiraya verecekleri, konaklama listelerine kayıt olmayı zorunlu hale getirdi. Böylece Airbn veya Vrbo yoluyla kiraya verenlerden hem kayıt parası hem de otellerden alınanlara benzeyen bir konaklama vergisi alınmaya başlandı. ABD’de ise her eyalette yerel yönetimlerin uygulaması farklı. Dallas kenti ve çevresinden sorumlu yerel yönetimler de ev sahiplerinden konaklama vergisi almak için konaklama yeri olarak kayıt olma zorunluluğu getirdi. Geçen kasım ayından bu yana birikmiş vergilerin alınması yönünde harekete geçti. Ev sahipleri ise tepkili, “belediye niye bizden vergi alıyor, Airbn şirketinden alsın vergileri” derken Kuzey Teksas Otelciler Birliği yöneticileri ise başka bir konuyla gündeme geliyor: “Kiralanan evler tıpkı oteller gibi aynı hijyen ve diğer kurallara tabi olmalı.” Dallas Belediyesi geçen kasım ayından bu yana 245 bin dolar vergi topladı. Teksas eyalet başkenti Austin bu konuda çok sıkı bir düzenleme getiren ilk şehir oldu. Ancak belediyeye davalar açıldı. Diğer şehirlerden Fortworth daha gevşek bir düzenleme getirmişken Houston ve El Paso’da ev sahipleri hiçbir yerel yönetim düzenlemesine tanık olmadı. tdalgic@gmail.com Yine yollarda... Yunanistan’ın Midilli Adası’ndaki göçmen, sığınmacıların akıbeti tartışmaların merkezinde. Yunan donanmasına ait “Rodos” isimli geminin, 1 Mart’tan sonra adaya ayak basan ve yaklaşık bir haftadır gemide tutulan 450 sığınmacı ile Midilli Limanı’ndan anakaraya hareket ettiği belirtildi. AA’nın Yunan medyasına dayandırdığı haberine göre, sığınmacılar Serez ve Malakasa’da yeni yapılan kapalı tip kamplara götürülecek. Yunan hükümetinin 2 Mart’tan itibaren sığınmacı krizini önlemek gerekçesiyle iltica başvurularını bir aylığına askıya alması ne deniyle, söz konusu sığınmacılar sınır dışı edilme tehdidiyle karşı karşıya. İnsan Hakları İzleme Örgütü, iltica başvurularını askıya alan Yunan hükümetinin uluslararası hukuku ihlal ettiği çıkışı yapmıştı. Öte yandan AA’da yer alan bir başka haberde de ülkelerindeki savaş ve iç karışıklıklardan kaçarak Avrupa’ya gitmek için Yunanistan’ın Midilli Adası’na ulaşan sığınmacıların, Yunan Sahil Güvenlik ekipleri tarafından para, telefon gibi eşyalarına el konulduğunu söyledikleri aktarıldı. Önceki gece Molivos Limanı’na getirilen yaklaşık 25 sığınmacının geceyi ıslak elbiseleriyle sokakta geçirmek zorunda bırakıldığı iddia edildi. DW’nin haberine göre de “Göçmen akınına karşı Yunanistan’a yardım için 22 AB ülkesinden sınır koruma görevlilerinin Türkiye sınırına konuşlandırıldığı” bildirildi. AB Sınır ve Sahil Koruma Dairesi (Frontex), Yunanistan’ın talebi üzerine başlattığı “Meriç 2020 Acil Sınır Müdahale” görevi kapsamında 100 ek personelini TürkYunan sınırına gönderdi. AB gücünün Kestanelik (Kastanies) sınır bölgesinde göreve başladığı bildirildi. Etinden, sütünden, yününden Kanada’nın son yıllarda cazip gelmeye baş bii daha sevimliler. Kıvırcık tüyleri sürekli uzuyor, layan iş kollarından bi kes kes makas dayan risi Alpaka yetiştiricili mıyor. Alpaka tüyü teks ği oldu. 1980’lerde, La til sektöründe en aranan, tin Amerika’nın Peru ve Bolivya platolarından ve değerli bir malzeme; alMAHMUT ŞENOL paka yününden örgü bir Şili’nin denize yamaç ver giysi paha biçilmez bir miş yüksek yaylaların şeydir. Alpaka yününün dan getirilmiş devegil familyasına ait la 100 gramı 30 Kanada Doları civarında maları ıslah etmeye başladılar. Bu dağ dır. Yününden yapılan çoraplar bilhassa devesi türünü Kanada’nın eksi 40 de tavsiye ediliyor, şeker hastalarına, kan recesine alıştırdılar ve Alpaka adında dolaşımı sorunu olanlara, bir de ayak Kanada’ya göçmüş bu canlıyı, etinden kokusundan ev ziyaretine gitmeye çeki sütünden, bilhassa yününden yararlanı nenlere. Sütündeki protein değerlerini lır hâle çevirdiler. Orta öğretim ders ki geçelim, gıda açısından zengin ve peyni taplarında söylendiği gibi, etinden sü ri de çok lezzetli. Etine gelince, bonfilesi tünden ve yününden; bir de yazları ku için beslenmiyor olsa da ba rak ve sıcak, kışları nemli ve yağışlı var zı bazı kasaplık yerde dı ama bu ayrı bir hikâyedir... bulunuyor, meraklı Deve deyince inatçı falan sanmayın, sına; pahalı ama bunlar çok uslu, sakin hayvanlar, çoban kilosu 90 Kana sözünden çıkmıyorlar. Bu hayvanlar, her da Doları civa tür iklime hemen alışması bir yana has rıdır. talıklar açısından da sahiplerini hiç üz Bu hayvan müyor; veterinere yılda bir göster, aspi ların haylazlığı rinle idare et misali, öyle işte. Otçul tabii, meşhur; yük kışın saman, yazın otlak; Allah ne verdiy sek atlama ant se, karınları doyuyor. O yüzden şimdi ül renmanı yapmış kenin hemen her yerinde yüzlerce Alpa jimnastikçi atlet gi ka çiftliği var; hayvan nüfusu da 40 bin biler, bir buçuk, hat civarına yaklaşmış bulunuyor. Sadece ta 2 metreye kadar sıçraya Alberta’da yirmi üç çiftlik, ahır... Fede biliyorlar. O yüzden alpaka çiftliklerinde ral Kanada hükümeti ve yerel eyalet hü en mühim mesele çit çekmek, 2 metrelik kümetleri hayvancılık deyince alpakalara tel örgü şart diyor Alpaka üreticileri, yok özel teşvik uygulamaktadır. Piyasa açık, sa gider bunlar kurda kuşa yem olur. Bir verimli, destek de var! de bunların tükürme huyu var ki, yetişti 2 metreye kadar riyorsan alışacaksın; gülü seven dikenine katlanır misali, alpakasını seven tükürü sıçrayabiliyor ğüne salyasına razı olacak. Zaten tükür Ortalama bir eşek büyüklüğündeki alpakalar sevimli hayvanlardır; koyun kuzu suratlı, bazıları keçiye benziyor ve ta me huyu dışında pek kuzucuk hayvanlar, özellikle çiftlikleri gezen ailelerin çocukları bunlara bayılıyor; al götür, pufuduk yastık gibi kullan. En güzel tarafı bunlardan alınan yünlerin 25 değişik rengi hazır olarak üzerinde gezdirmesi, boyamaya gerek yok, hangi renk arıyorsan var. Hayvan pazarında alpakanın fiyatı 5001000 Dolar arasında değişiyor, el sıkışıyorsun şapkalı kovboylarla, alıp çiftliğine götürüyorsun; tabii evvela bir çiftliğin de olmalı. Benim çiftliğim hiç olmadı, başkalarının çiftliklerini ziyaret ederim o yüzden; en sonunda hani şu Kış Olimpiyatları’nın yapıldığı Alberta eyaletinin Calgary kenti yakınlarındaki bir Alpaka ahırını gezip gördük. Bayan Leslie Unruh, burada 300 civarında alpakayı beslediği bir küçük çiftliğin sahibidir. Ailesiyle birlikte çiftlik kıyıcığında bir evde yaşıyor. Kapısını da hem alpaka tanımaya, sevmeye gelenlere açıyor hem perakendetoptan yün satışına devam ediyor. Hani mahallenin yüncüsü olur ya, çiftliğini öyle butik bir işletmeye çevirmiş. Alpakacılık sadece Kanada’da değil, pek çok ülkede yaygındır. Avustralya, Yeni Zelanda, ABD gibi ilgi gösteren yerlerde bu hayvanlar otlamaya başla dılar. Bu arada Türkiye’de de alpakaya dair bir ilgi alanı oluştu. Türkiye’de Selçuk Üniversitesi ve iş dünyasının girişimiyle bir projenin olduğunu söyleyebiliriz, fakat hangi aşamaya varıldı, bilmiyoruz. Belki bu yazıdan sonra ilgilenenler çıkar, Anadolu’nun alpakası da olur. Koyun kuzu sürüsünün çobanı bunlara da bakar, fakat çoban köpeğinin hası olan Sivas kangalları alpakayı görünce şaşırır mı, bakın bunu bilemedim. senolasenola@gmail.com Futbol hakemine saygı..! Deniz Aytekin, Almanya’da yılın hakemi seçildi! Futbol Fe AHMET ARPAD derasyonu Ha kemler Kurulu 2019 yılında yönettiği birin ci lig maçlarında gösterdiği üstün başarı sıyla Aytekin’i bu ödüle layık gördü. 2011 yılından bugüne 163 maç yöneten FIFA kokartlı deneyimli hakem aynı zamanda Bundesliga hakemleri sözcüsü de. Alman televizyon kanalı ARD’nin şubat ayında ya yınladığı belgeselde Aytekin: “Yılın hake mi olmak değişik bir duygu ve oldukça gu rur verici” diye konuştu. “Bu ödülü almam da yardımcı hakemlerimin de büyük katkı sı var.” Çok dikkatli yönetimiyle her iki ta rafın oyuncularını ve çalıştırıcılarını “dene timi altında” tutuyor! Ancak gerektiğinde, karşısına dikilen öfkeli oyuncuya “görüşü nü söylemekten” de kaçınmıyor. ARD’nin belgeseli 19 Ekim 2019 günü oynanan ve Deniz Aytekin’in yönettiği LeipzigWolf sburg maçından bir sahneyi de gösteriyor. Maçın ilk 20 dakikasında kendisine üç kez itiraz eden, onun gibi iri yarı Wolfbsurg’lu oyuncu Weghorst’a sonunda, “Ne işin var yanımda?” diye bağırıyor. “Çek git!” Dev re arasında takımlar soyunma odalarına giderken az önceki öfkeli oyuncuyla Ayte kin gülümseyip yumruk selamı yapıyorlar. Weghorst oyun sonrası gazetecilerle ko nuşurken: “İyi yönetti” diyor. “Oyun onun denetiminde olmalı. Aytekin’in kişiliğinde hakemler günümüzde gittikçe azalıyor!” Deniz Aytekin, 17 Ocak 2020 günü oy nanan SchalkeMünchen Gladbach ma çındaki yönetimiyle de dikkatleri yine üzerine çekmişti. Şampiyon adayı iki ta kım arasındaki bu Bundesliga maçı dün yanın 200 ülkesinde televizyonlardan ya yımlanmıştı. Oldukça sert geçen oyun da yedi sarı kart göstermek zorunda ka lan Aytekin, doksan dakikanın sonunda gazetecilere yaptığı açıklamada: “Bu ka dar çok sarı kart göstermem beni şaşırt madı değil...” demişti. Ünlü futbol dergi si “Kicker” ertesi gün onu “haftanın hake mi” seçmişti. Alman Futbol Ferderasyo nu gözlemcisi Jürgen Jansen de şu sözler le övmüştü: “Aytekin oyunu çok iyi oku du, soğukkanlı ve rahat otoritesiyle fe derasyonun tüm talimatlarını yerine ge tirdi...” Onun başarısının gizemi sanırım şu sözlerinde yatıyor: “Ben günlük yaşa mımda çevremdeki insanlara nasıl davra nıyorsam sahadaki 22 oyuncuya da öyle davranıyorum.” Almanya’da son yıllarda sadece pro fesyonel futbol liginde değil yerel amatör liglerde de maçlar gittikçe daha sorun lu geçmeye başladı. Oyuncular birbirine giriyor, saha kenarında çalıştırıcılar tek me yumruk kavga ediyor, hakem kovala nıyor, maçı yitirmekte olan takımın taraf tarları, başta Afrika kökenlilere, koro ha linde ağza alınmayacak şeyler haykırı yor. Oyuncularla izleyicilerin sakinleşme si için maçlar duruyor, bol bol sarı ve kır mızı kart dağıtılıyor. ‘İnsanlar katı yürekli oldu’ Evet, gittikçe daha çok insan gün boyunca yaşadığı dengesiz anların etkisinde hırsını başkalarından çıkarmaya yatkın. Bu sadece top sahalarında değil günlük yaşamda da daha sık görülmeye başlandı. Kısa süre önce haftalık Focus dergisinde okumuştum: Resmi verilere göre 2019 yılında Almanya’da 79 bin polis görev sırasında saldırıya uğramış! Evet, yanlış okumadınız. Devlet gücünün temsil eden 79 bin polis küfür yemiş, yüzüne tükürülmüş, hakarete uğramış, dövülmüş, kovalanmış! Sadece onlar mı? İtfaiyeciler, sıhhiyeciler veya acil doktorlar da görev başında gittikçe daha çok saldırı ve hakaret yaşıyor. Almanya Sendikalar Birliği’nin (DGB) ikinci başkanı Elke Hannack şu görüşte: “Bizim tespitlerimize göre insanlar katı yürekli oldu, kişisel çıkarları her alanda ağır basıyor, günlük yaşamdaki en küçük yanlış algılamada kişiler deşarj olmak istiyor...” DGB’nin açıklamasına göre, 2018 yılında 2 bin 624 tren görevlisi de yolcuların hakaretine ve saldırısına uğramış. Köln’deki devlet memurlar sendikası başkanı Andreas Hemsing, “Saygı denen şey kalmadı!” diyor. Saygısızlık bulaşıcı bir hastalık, dünyanın en sevilen sporu futbol da kendini ondan kurtaramadı! Oyuncular, antrenörler ve menajerlerle hakemler arasında gittikçe derinleşen bir uçurum oluştu. Yılların ünlü hakemi İsviçreli Urs Meier: “Alman birinci liginde saygısızlık şu sıralar dorukta” diyor. “Futbolda coşku ve hırs olağandır, ancak hakem bundan olumsuz etkilenmemelidir!” Doruğa tırmanmış, her ay milyonlar kazanan bir futbolcunun en önemli görevi bu sporu seven gençlere örnek olmak değil midir? www.ahmetarpad.de
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle