18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
HABER EDİTÖR: ALPER İZBUL TASARIM: ECE KURTULUŞ DURSUN Kınık, Torunlar’ın Ensar’a Kızılay üzerinden gönderdiği bağışı savunmaya çalıştı Bağış bilinmesin diye ‘aracı’ olmuş Kızılay Genel Başkanı Kerem Kınık “bağış” tartışmalarına ilişkin yaptığı açıklamada, Kızılay’a 2015’ten 2019’a kadar geçen sürede sadece 5 iş insanı ve 11 şirketin “özel şart” öne sürerek 50 milyon 852 bin TL bağış yaptığını söyledi. Kınık, “50 milyon liranın yaklaşık 8 milyon lirası öğrencilere destek, 7 milyon lirası okul yardımlarına destek, yaklaşık 3 milyon lirası şehit ailelerine destek, yaklaşık 30 mil yon lirası ise yurt yapımı için bağışlanan paralardır. Bize ve bağışçılarımıza yöneltilen ‘vergi aklamak ya da vergi kaçırmak’ gibi tartışmalara bir açıklama getirmemiz gerekirse 10 milyar liranın içerisinde özel şartlı yardımların oranı sadece binde 5’tir” dedi. Kınık, Başkentgaz’ın uzun zamandır Kızılay üzerinden öğrencilere burs, şehit ailelerine destek verdiğini, isminin faydalanıcılar tarafından bilinmemesi için Kızılay’ı aracı olarak kullandığını söyledi. ‘TURKEN’e ödendi’ Kızılay’dan transfer edilen bağışa ilişkin Ensar Vakfı’ndan yapılan yazılı açıklamada ise para transferlerinin devlet kurumlarının denetiminde yapıldığı belirtilerek “Bu meblağ halen devam etmekte olan bir inşaat projesine gönderileceği için inşaatın yapım süreci doğrultusunda yüklenici firma hak edişlerine göre peyder pey TURKEN Vakfı’na gönderilmiştir” denildi. Öte yandan MHP Milletvekili Cemal Enginyurt, dün katıldığı bir televizyon programında Kınık hakkında derhal soruşturma açılması gerektiğini söyleyerek “Yaptığı iş yasalarımıza göre büyük bir suçtur. Kızılay Başkanı Kemal Kınık derhal tutuklanmalıdır” ifadelerini kullandı. l ANKARA/Cumhuriyet Kınık BATAKLIKTANİYİ Parti Genel Başkanı Akşener’den Erdoğan’a sert ‘İdlib’ tepkisi: memnun musun? Akşener İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, İdlib’de Türk ordusuna yapılan saldırıya ilişkin Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a sert tepki gösterdi. Akşener, “Gelişmelerden memnun musun Erdoğan? ‘Dostum’ siyasetinle bizi soktuğun bataklıktan memnun musun? Şimdi sana ve hükümetine düşen görev açık ve nettir; gök kubbeyi, Mehmedimizi toprağa düşüren alçakların başına yıkın” dedi. Akşener, partisinin grup toplantısında özetle şunları söyledi: l Ordumuz teyakkuzda: Ortadoğu coğrafyasında oynanan, çirkin bir satrancın yeni hamleleri, 8 kahramanımızı daha aramızdan kopardı. Rusya ile el ele vermiş Suriye ordusu, İdlib’deki TSK unsurlarına saldırdı. Biz güvende olabilelim diye kendileri ni tarihe veren kahramanlarımıza selam olsun. Türk yurdu, dahili ve harici bedhahların tüm gayretlerine, tüm acılara rağmen ayakta kalmaya devam edecek. Şehitlerimiz var. Ordumuz teyakkuzda. Cenazelerimizi kaldıracağız. Mehmedimize moral vereceğiz. l O santrancın tarifi açık: Çok önemli bir noktanın altını çizmek isterim: 2 Şubat’ta Ukrayna’dan açıklama yapılıyor; “Türkiye Ukrayna’ya 200 milyon liralık askeri yardım yapacak” deniyor. Aynı günün gecesi, 3 Şubat’ın ilk saatlerinde, Ukrayna’yla Kırım’ın işgali nedeniyle sorunlu olan Rusya’nın kontrolündeki Suriye ordusu, Türk askerini hedef alıyor. O satrancın tarifi açık; askeri yardım yapıyor ve askeri hedef oluyoruz. Sayın Erdoğan, bu acı tabloya rağmen, se yahatini iptal etmeyip Ukrayna’ya gidiyor. l Gök kubbeyi başlarına yıkın: Gelişmelerden memnun musun Erdoğan? “Dostum” siyasetinle bizi soktuğun bataklıktan memnun musun? Dış politikada aklı bırakıp egonla iş götürünce olanlardan memnun musun? Sen Türk devletini yönetiyorsun. Akıllı olmak, gelişmeleri doğru okumak ve dış politikamızı, devlet ciddiyetiyle yürütmek zorundasın. Ama her şeyden önce, duyguların yerine milletimizin çıkarlarını öne koymak zorundasın. Şimdi sana ve hükümetine düşen görev açık ve nettir; gök kubbeyi, Mehmedimizi toprağa düşüren alçakların başına yıkın. Devlet aklı ile ve bir kez olsun iç politika hesapları yapmadan hareket edip Türk mille ti ve devletinin gücünü gösterin. İçeride aslan, dışarıda kedi olmaktan artık vazgeçin. l Damat Bey’in “az kullanılmış” beyni...: Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’ne geçtiğimizden beri, Damat Bey’in, az kullanılmış, pırıl pırıl beyniyle tasarlayıp yürüttüğü “ekonomideki dengelenme sürecinin” Türkiye’de yarattığı yeni işsiz sayısı 1 milyonu aştı. Sayısı 7 milyona dayanmış işsiz insanımız var. İş bulma ümidini yitiren insanlarımızın sayısı, her geçen gün artmaya devam ediyor. Yalnızca üniversite mezunu genç işsiz sayımız, BM’ce tanınan 70 ülkenin nüfusundan daha fazla. İktidarın yıllardır uyguladığı model, büyümede süreklilik sağlamıyor, istihdam yaratmıyor. l ANKARA / Cumhuriyet Çelik: Başbuğ hakkında suç duyurusunda bulunacağız AKP Sözcüsü Ömer Çelik, eski Genelkurmay Başkanı Emekli Orgeneral İlker Başbuğ’un “FETÖ’nün siyasi ayağı”na yönelik açıklamalarına ilişkin, “Emekli bir askeri bürokratın TBMM üyelerini bir terör örgütü üyesi olarak değerlendirmesi, bu ka nun teklifini kim hazırladıysa tamamen FETÖ ile ilgilidir diyerek yasamanın üyelerini bu şekilde suçlaması son derece vahim bir yaklaşımdır. Bu saldırı kuşkusuz cumhuriyet savcılarının göÖmer Çelik rev alanı içerisine girmektedir. O önergenin altında imzası olan arkadaşlarımız da birilerinin kendilerini terör örgütü mensubu olarak suçlaması konusunda yargı yoluna başvuracaklardır. Meclis’in yasama faaliyetinin dokunulmazlığına karşı yapılan bu saldırıyı reddediyoruz” ifadelerini kullandı. Kızılay için suskun Çelik, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan başkanlığında toplanan partisinin Merkez Yürütme Kurulu (MYK) toplantısına ilişkin açıklamalarda bulundu. Başkentgaz’ın Ensar Vakfı’na aktarılmak üzere Kızılay’a yatırdığı bağışla ilgili Çelik, “Bağışçı ile Kızılay arasındaki bir mesele. Kendi açıklamalarını yaptılar, niçin böyle bir yöntem tercih ettiklerini söylediler. Dolayısıyla Kızılay’ın ve bağışçıların açıklamalarının üzerine şu an için benim ekleyeceğim bir şey yok” ifadelerini kullandı. İdlib bölgesinde yaşanan saldırıya ilişkin de konuşan Çelik, “2 Şubat 2020’de yeni unsurlarımız oraya sevk edilmiştir ve Rus tarafına birden çok kere askeri unsurlarımızın bu hareketi konusunda bilgi verilmiştir. Kim diyorsa ki ‘Rusya tarafı bu bilgiye sahip olmadığı için rejim bu saldırıyı gerçekleştirmiştir’, baştan aşağı yalandır. Rusya tarafının bildirdiği ‘Bize haber verilmedi’ bilgisi doğru değildir” dedi. CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun 5 maddelik Suriye önerisini de değerlendiren Çelik, “Türkiye’de ikinci parti durumundaki bir partinin, ifadelerinde daha özenli olması gerekiyor. Yani Türkiye’nin milli güvenliği ve milli çıkarları açısından yürüttüğü bir siyasetin tam karşısında yer alanların söylediği argümanlardır bunlar. ‘Yeni bir ateşkes hattı belirlensin’ önerisi ne demektir? Oraya bir saldırı yapıldı, Türk askerleri pozisyonunu değiştirsin, angajmanını değiştirsin demektir. Bu başkalarının söylediği şeylerdir” ifadelerini kullandı. l ANKARA/Cumhuriyet Temelli TEMELLİ’DEN ‘BEKÇİ’ ELEŞTİRİSİ: Koruculuk sokağa yayılıyor HDP Eş Genel Başkanı Sezai Temelli, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’nin adının aslında zorbalık olduğunu, bekçilerle ilgili yasa teklifinin “koruculuğun sokaklara, mahallelere kadar taşınmasından başka bir şey olmadığını” söyledi. Temelli, partisinin grup toplantısında, belediyelere kayyım atanmasını eleştirdi. Elindeki bir fotoğrafı gösteren Temelli, “Ortada oturan kişi İdil ilçemize atanmış kayyımdır. Bir yanında jandarma komutanı, bir yanında Emniyet amiri. İşte Türkiye’nin fotoğrafı budur. Böyle bir fotoğrafı 12 Eylül arşivlerinde bile bulamazsınız. Ülkenin geldiği gerçeklik budur. Çöktürme planının ‘başarısı’ budur. Bu ülkede demokratik siyaset, toplumsal barış adına hiçbir şey kalmamıştır” dedi. Yeni sistemi eleştiren Temelli, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’nin sağ popülist bir iktidarın Kürt düşmanlığı üzerinden beslenen bir otoriter rejim olduğunu söyleyerek ve “Her gün yeni bir zulüm ile karşı karşıyayız. Bu sistemin adı aslında zorbalıktır. Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi zorba bir sistemdir” diye konuştu. Bekçilerle ilgili yasa teklifinin şiddetin yaygınlaştırılmasından başka bir şey olmadığını kaydeden Temelli, “Bugün batıda bekçi yasasıyla aslında yapmak istedikleri, koruculuğun sokaklara, mahallalere kadar taşınmasından başka bir şey değildir” dedi. ‘İstikrarsızlıktan besleniyorlar’ İdlib’de yaşanan gelişmelere değinen Temelli, iktidarın emperyalistler arası gerilimlerin ortasından kendisine menfaat çıkarmaya çalıştığını, bir gün Rusya’dan bir gün ABD’nin kapısını çalarak bu kaostan ve istikrarsızlıktan beslenmeye çalıştığını savundu. Türkiye’nin Ukrayna’ya 200 milyon liralık kaynak aktaracağını ifade eden Temelli, “Bu, ülkenin kaynaklarının nereye gittiğinin aslında bir göstergesi. Ukrayna, bu 200 milyon lira ile ne yapacak? Bizden silah alacak. Hangi silahları alacak? Damadın ürettiği SİHA’ları alacak. Cumhurbaşkanı’nın aklı fikri damatların bilançosunda. Bunu pazarlama peşinde” diye konuştu. Kızılay üzerinden Ensar Vakfı’na vergiden kaçırmak için para aktarılmasına da değinen Temelli, “Kızılay burada taşeron oluyor. Neden? Kızılay’a aktarıyor, vergi matrahından o rakamı düşüyor ve dolayısıyla aslında yapmış olduğu bağışın bir kısmını da vergi tasarrufu ile tekrar geri almış oluyor. İşte yolsuzluk, talan aklı budur” ifadelerini kullandı. l ANKARA/Cumhuriyet AMASYA VALİSİ’NDEN AYRIMCILIK Toplantıya sadece AKP’liler çağrıldı! MEHMET MENEKŞE Amasya Valisi Osman Varol geçen cumartesi günü Büyük Amasya Oteli’nde İl Özel İdaresi’nin 2019 yılı çalışmasını içeren yıllık değerlendirme ve bilgilendirme toplantısı yaptı. Toplantıya yalnızca AKP Amasya milletvekilleri Levent Karahocagil, Hasan Çilez ile AKP İl Başkanı Mehmet Akif Kesmekaya ile AKP’li İl Genel Meclis Başkanı Zeki Eraslan çağrıldı. CHP’li Amasya Milletvekili Mustafa Tuncer ile CHP ve MHP’li il genel meclis üyeleri ve il başkanlarının çağrılmadığı toplantıda Amasya yerel ve ulusal basın mensuplarına bilgi verilerek, detaylı bir sunum yapıldı. AKP Amasya Milletvekili Hasan Çilez top lantıdaki konuşmasında yapılan çalışmaların AKP’nin hizmetleri olduğu yönünde ifadeler kullandı. Amasya İl Genel Meclisi’nin şubat ayı toplantısının yapıldığı gün CHP ve MHP’li il genel meclis üyeleri 2019 özel idare yatırımlarının değerlendirildiği toplantıya çağırılmamalarına ve yatırımların AKP yatırımları gibi gösterilmesine tepki gösterdi. CHP Amasya İl Başkanı Reşat Karagöz de “Yapılan tüm hizmetleri AKP yaptı gibi bir algı oluşturulmak isteniyor. Yıllardır CHP’ye oy çıkan köylere hizmet gitmiyor, hizmet ayrımcılığı yapılıyor. Bunların ölçütü o köyden AKP’ye oy çıkmış mı çıkmamış mı? Yaptıkları ayrımcılık, partizanlık” dedi. l AMASAYA 55 ŞUBAT 2020 ÇARŞAMBA Bir milyon Suriyeli Geliyorlar. Sınıra doğru. Kırk kilometre uzaktan. Araçla gelseler bir saatlik yol. Hızlı hızlı yürüseler... sabahtan akşama... sekiz saat. Ağır ağır yürüseler bir gece, bir gündüz. Sürünerek gelseler bir hafta. Arada füze düşse üstlerine... Mayına bassalar... Tanklardan taransalar... Ağır silahlarla vurulsalar... Kalpleri dursa... dayanamasa... Cesetlerini gömseler sağa sola... Çocuklarının üzerine kapansalar... Yaşlılarını sırtlarına alsalar... Çok soğuk olsa, yağmur yağsa, fırtına çıksa... Valizleri çalınsa, suları bitse, soyulsalar, dövülseler, taciz edilseler... Bohçalarını sürükleye sürükleye, ölülere basa basa, ülkeleri için savaşmaktansa, ülkelerinden kaçsalar... O ordu bu orduyla savaşırken ve bu ülke bu orduyu, şu ülke şu orduyu desteklerken, hesaplar yapılıp hesaplar bozulurken, gözü dönmüş devler ülkelerinin üzerinde tepişirken... Yanan, yakılan, arada kalan son güvenli bölgeden yola çıksalar... Buralarda kendilerine yardım ediliyor diye, buralarda hayata tutunma umudu var diye, çocukları belki okula yazılır diye, iş bulurlar diye, komşu devlet yardım eder diye, sağ kalırlar diye... Onu erkek, üçü kadın, beşi çocuk, yedisi yaşlı, sekizi genç öle öle, gelseler bu ülkeye. Bir milyon Suriyeli yazsa ekranda. Dev bir sayıya kalbinden çivilenmiş bir gerçek, çeşitli filmler, diziler, yarışmalar ve haberler verilirken alttan yazı olarak geçse. Rakamla 1 000 000, yazıyla bir milyon. Sen yüzünü ekşitsen. “Zaten buralar doldu” diye söylensen. “Yetmedi” desen. “Oy için neler yapıyorlar” desen. “Ülkeyi Suriyelilerle dolduruyorlar” desen. Desen de desen. İktidara sövsen. Suriyelilere sövsen... Bir savaşa sövmesen. Aklına her şey gelse de bir tek savaşa sövmek gelmese. Bir dilin her şeye dönse de, bir savaşa sövmeye dönmese. Öfken her şeye kabarsa da bir savaşa kabarmasa. “Ne işi var Suriyelilerin burada” demeye dönen dilin bir “ne işimiz var bizim oralarda” demeye dönmese. Şehitlerini saysan, saysan, saysan... bitmese. Sonra... Ekmekten bir lokma alsan ve yanındakiyle şakalaşsan ve telefonunu karıştırsan ve ay sonunu nasıl çıkaracağını hesaplasan, işini kaybetmekten korksan, faturalara hayıflansan, biraz uyusan, biraz uyansan, yarın yapacaklarını ve öbür gün yapacaklarını ve bu mevsim yapacaklarını ve sonraki mevsim yapacaklarını düşünsen... Arada da dönüp Suriyelilere sövsen... Ne kadar sürer o bir milyon kişinin o kırk kilometreyi aşması, yürümesi, sürünmesi, ölmesi? İçlerinden kimilerinin telef olup gitmesi? Kalanların bu ülkedeki sistemin boşluklarına yerleşip kendileri için iyi, onları sevmeyen bir ülke için kötü şeyler düşüne düşüne, hayatta kalma, tutunma, belki bir gün geri dönme ya da hiç dönmeme hayalleri kurması? Ne kadar sürer bir savaşın hem onlar için hem de senin için gerçek bilançosunun çıkması? HHH Şu günlerde bir virüsten korkuyorsun ya... Ondan korktuğun gibi kork savaştan. Savaş... Binlerce yıldır önlenemez bir şekilde ülkeden ülkeye yayılıyor ve hem insanı hem insanlığı öldürüyor. Her yanına, her haline bulaşıyor. Seni sana kırdırıyor.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle