18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
EKONOMİ [email protected] TASARIM: SERPİL ÜNAY 115 ŞUBAT 2020 ÇARŞAMBA Ne çevre ne itirazlarTurhan: Kanal İstanbul’da ihale aşamasına geldik. Bu yıl içinde de kazmayı vuracağız AKP kanalda ısrarlı Yurttaşların yarıdan fazlası Kanal İstanbul’a karşı. Uzmanlar çevre felekatine neden olur diye HALKIN SADECE YÜZDE 5’I BILIYORuyarsa da, proje için bütçeden kaynak ayırmak imkânsız olsa da hükümet kanal için ilk kazmayı vurmaya hazırlanıyor. Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Cahit Turhan, Kanal İstanbul’da ihale aşamasına geldiklerini be ne neden olur uyarılarına kulak tıkıyor. ‘İnşaata başlayacağız’ lirterek “Kanal İstanbul’un Yapılan anketlere göre, imar planı onaylandı, askı yurttaşların yüzde 53.7’si sürecinin bitmesinin ardın projeye karşı çıkarken hal dan ihale sürecini başlataca kın sadece yüzde 5’i proje ğız. Boğazlarımızı koruyacak, yi iyi bildiğini söylüyor. Ba İstanbul’u koruyacak Kanal kan Turhan ise tüm uyarıla İstanbul’da ihale aşamasına ra rağmen bu yıl içinde Kanal EREN CAN KEMAN Sonar Araştırma Şirketi’nin yaptığı ankete göre, yurttaşların yüzde 53.7’si tartışmalı proje Kanal İstanbul projesinin yapılmasına karşı çıktı. Projeyi onaylayanların oranının yüzde 35.9’da kaldığı belirtilirken yurttaşların yüzde 5’i projeyi çok iyi bildiğini söyledi. Sonar Araştırma Şirketi’nin, Kanal İstanbul projesiyle ile ilgili anketi 27 Ocak 3 Şubat 2020 arasında İstanbul’un en kalabalık 30 ilçesinde 2 bin 69 kişiyle yüz yüze görüşülerek yapıldı. 2534 ile 3544 yaş aralıklarının en kalabalık grubu oluşturduğu ankette yurttaşlar “Kanal İstanbul projesi hakkında ne kadar bilgi sahibisiniz” sorusuna katılımcıların yüzde 39’u “Hiçbir bilgim yok”, yüzde 31.9’u “Biraz bilgim var”, yüzde 24.1’i “Yeterince bilgim var” yanıtını verdi. “Sizce Kanal İstanbul projesi yapılmalı mı, yapılmamalı mı” sorusuna “Yapılmalıdır” diyenlerin oranı yüzde 35.9, “Fikrim yok” diyenlerin oranı yüzde 10.4 olurken projenin yapılmasını istemeyen ve soruya “Yapılmamalıdır” yanıtını veren yurttaşların oranı yüzde 53.7 oldu. l İSTANBUL geldik. Bu yıl içinde de kaz İstanbul için kazmayı vura mayı vuracağız” dedi. caklarını aktardı. Turhan dü ri aksatmadan sürdürülebi de kamu yararına göre teklif bu yıl yapmayı planladıkla Cumhurbaşkanı Recep zenlediği toplantıda Kanal İs lir hale gelince kanal inşaa alacaklarını düşünerek sü rını aktardı. Tayyip Erdoğan’ın “haya tanbul ile ilgili “Rusya’dan, tını başlatacağız” ifadesini reci bir miktar öteledikleri Avrasya Tüneli geçiş ücret lim”, projeye şiddetle kar Çin hükümetinden, Hollan kullandı. ni belirtti. “Finans piyasası lerine yapılan yüzde 56’lık fa şı çıkan İstanbul Büyükşe da, Belçika’dan, dünyanın di İstanbul Havalimanı’nı iş nın en iyi konumunu ve sta hiş zamla ilgili ise Turhan, hir Belediye Başkanı Ekrem ğer ülkelerinden firmalar, bu leten İGA’nın teklif verece bil hale gelmesini bekliyo “Projedeki geçiş ücretleri söz İmamoğlu’nun “cinayet” diye proje ile ilgileniyor. Önce yol ği konuşulan ve bu neden ruz” dedi. leşme kapsamında yılda iki nitelendirdiği Kanal İstanbul ların, köprülerin deplasmanı le ihalesi iptal edildiği iddia Bakan Turhan, yapişlet kere güncelleniyor, en son projesinde hükümet halkın nı yapacağız, enerji hatları edilen Antalya Havalimanı devret modeliyle gerçekleş güncelleme 2018’de yapılmış itirazlarına, uzmanların dep nın deplasmanını yapacağız. ile ilgili ise Turhan, Antalya tirilecek “Büyük İstanbul tı” açıklamasını yaptı. remi tetikler, çevre felaketi Kanal sahası diğer hizmetle Havalimanı’na ilişkin ihale Tüneli” projesi ihalesini de l Ekonomi Servisi Geçmeyen araca 3 milyarTL OYAK, Milangaz için görüşüyor Ordu Yardımlaşma Kurumu (OYAK), Demirören Holding’e ait Milangaz’ı da satın almak için görüşmeler yapıyor. Bloomberg’ın iddiasına göre, erken aşamada olan görüşmelerle OYAK, Total ve M Oil’in ardından Milangaz’ı da alarak akaryakıt sektörü faaliyetlerine LPG işkolunu da eklemek istiyor. Kaynaklar, Demirören’e ait Total ve M Oil’in OYAK’a yaklaşık 450 milyon dolara satılması konusunda ocak ayında anlaşmaya varıldığını belirtti. Milangaz satışının gerçekleşmesi durumunda, Demirören Grubu’nun enerji bölümü tamamen OYAK’a geçmiş olacak. l Ekonomi Servisi Hazır yemeğe zam göründü Bursa Yemek Sanayicileri Derneği (BUYSAD) Başkanı Coşkun Dönmez, girdi maliyetlerindeki artış sebebiyle hazır yemek sanayicilerinin fiyatlarda güncellemeye gitmek zorunda olduğunu söyledi. Dönmez, müşterilerinin devletin açıkladığı resmi rakamlar üzerinden zam beklentisi içinde olduğunu, ancak bu rakamın gıda sektörünü kurtarmayacağını anlatarak 2019 yılı resmi enflasyon rakamının yüzde 11.84 olduğunu, ancak gıda fiyatlarındaki gerçek artışın net yüzde 26 gerçekleştiğine dikkat çekti. Dönmez, “Hazır yemek ve catering sektörünün ham maddelerinde fiyat 2 kat yükseldi. Maliyetlerimizdeki bu artışı, müşterilerimize yansıtmak zorundayız. Bu işin altından kalkamazsak sektörümüzü ve meslektaşlarımı zor günler bekliyor” dedi. l Ekonomi Servisi İŞSIZLIK YÜZDE 13.6’YA ÇIKACAK MUSTAFA ÇAKIR TOBB Ekonomi ve Teknoloji Üniversitesi Sosyal Politikalar Araştırma Merkezi (SPM), 10 Şubat’ta ilan edilecek Kasım2019 dönemi işsizlik oranının 0.2 puan artarak yüzde 13.6’ya çıkacağını tahmin etti. SPM’nin tahminine göre Kasım2019 döneminde tarım dışı işsizlik oranı da 0.1 puan artarak yüzde 15.8 olacak. Hükümetin Yeni Ekonomi Programı’nda 2019 işsizliğinin yüzde 12.9 olması, 2020 sonunda da yüzde 11.8’e gerilemesi öngörülüyor. SPM Direktörü Prof. Dr. Serdar Sa yan gözetiminde araştırmacı Pınar Kaynak tarafından yapılan tahminlere göre Kasım 2019’da istihdam oranı 0.6 puan azalarak yüzde 45.3 düzeyine inecek. Sanayi istihdamının ise 5 milyon 728 bin kişiye çıkacağı öngörüldü. Geçen ay yayımlanan bültende işsizlik verilerinde frenleme beklentilerine yer verildiği anımsatılan SPM çalışmasında, 10 Ocak’ta açıklanan Ekim 2019 dönemi genel işsizlik oranının öngördükleri gibi (Öngörüden 0.1 puan daha az azalarak) sırasıyla yüzde 13.4 ve yüzde 15.7 olarak açıklandığı belirtildi. SPM çalışmasında, Kasım2019 döneminde işsizlik rakamının yüzde 13.6’ya yükseleceği belirtildi. SPM Araştırmacısı Pınar Kaynak, Kasım2019’da işsizlik verilerinin yeniden artmaya başlamasını beklediklerini, bu dönemde ihracatın bir önceki döneme göre yüzde 1 oranında azaldığını, diğer yandan yatırım malları ve ham madde ithalatının eylül dönemine göre artmakla beraber; artış oranlarının bir önceki döneme kıyasla yarı yarıya düştüğünü bildirdi. Açıklamada, sanayi üretiminin de düşmesiyle kasım dönemi işsizlik oranlarının artması şaşırtıcı olmayacak denildi. l ANKARA 2019’da Yavuz Sultan Selim Köprüsü ve Kuzey Çevre Otoyolu için verilen garanti kapsamında ICA’ya 3 milyar TL’yi aşkın para ödendi. Karayolları Genel Müdürlüğü, ocak ayının son hafasında tarihi bir ödeme planına imza attı. Karayolları, 2019 yılı ikinci yarısında Yavuz Sultan Selim Köprüsü ve Kuzey Çevre Otoyolu’ndan öngörülen sayıda araç geçmediği için işletmeci IC İçtaş İnşaatAstaldi konsorsiyumu ICA’ya, garanti kapsamında 1.6 milyar TL’yi aşkın ödeme yaptı. Habertürk’ün haberine göre, Yavuz Sultan Selim Köprüsü Kuzey Çevre Otoyolu’nu, ICA işletiyor. 2019 yılı öncesinde, ilgili yılın ocak ayı dolar kuru esas alınıyor ve garanti ödemesi izleyen yılın nisan ayında tek seferde yapılıyordu. 2019 yılında “ikili ödeme” adı verilen sisteme geçlidi ve garanti ödemeleri 6 aylık dönemlerde yapılmaya başlandı. Karayolları Genel Müdürlüğü, Yavuz Sultan Selim ve Kuzey Çevre Otoyolu’nda 2019 yılı 1 Ocak30 Haziran dönemi için temmuzda işletmeci ICA’ya, 1 milyar 450 milyon TL ödendi. İkinci ödemede ise 1 milyar 600 milyon TL’yi aştı. Böylece bir yılda geçmeyen araç için devletin kasasından 3 milyar TL’yi aşkın para çıktı. OFISTE KIRALANAN ALAN YERINDE SAYDI Ofis kiralarında Levent, metrekare başına 170 lira kira bedeli ile birinci sırada yer alıyor. Cushman & Wakefield’in ofis, perakende, sanayi, lojistik, konut, otel sektörlerine yönelik hazırladığı Türkiye Pazar Analizleri 2019 Raporu’na göre, toplam kiralama işlemleri, 2019’da bir önceki yıla kıyasla 278 bin 828 metrekareyle neredeyse aynı seviyede kaydedilirken, işlemlerin gelecek dönemde daha da artması öngörülüyor. Ofis arzının düşük de olsa mevcut geliştirme projelerine paralel olarak arttığı belirtilen raporda İstanbul’da genel ofis arzının 6.46 milyon metrekare olarak aynı seviyede kaldığı belirtildi. Virüs Türkiye’ye yarayabilir Financial Times’ın (FT) yayımladığı hesaplamaya göre, 24 ülke arasında sadece Türkiye’nin ekonomik büyümesi Çin’deki salgından az da olsa olumlu etkilenebilir. Türkiye ekonomisinin pozitif etkilenmesinde düşen petrol fiyatlarının etkili olabileceği belirtiliyor. İhracatta Çin ile rekabet edilen sektörler açısından da avantaj ortaya çıkabilir. Habere göre, Çin ekonomik büyümesinde salgın kaynaklı yüzde 1 puanlık bir yavaşlama Türkiye ekonomik büyümesini yüzde 0.05 puan gibi küçük bir oranda da olsa olumlu etkileyebilir. Türkiye 2019’da Çin’den 19.1 milyar dolarlık ithalat yaparken, bu ülkeye 2.6 milyar dolarlık ihracat yaptı. Polonya’nın hazır giyim perakende şirketi LPP Çin’de imal edilen ürünlerin koronavirüs nedeniyle zamanında teslim edilmeme riskini göz önüne alarak Türkiye ve Vietnam’daki fabrikalarla görüşmeler yürütüyor. S&P Global ise, koronavirüs salgınının Çin kredi desteği için kilit risk haline geldiğini ÜRETIM ASKIDA Hyundai Motor, koronavirüs salgınının neden olduğu tedarik zinciri aksamaları nedeniyle Güney Kore fabrikalarında üretimi kademeli olarak askıya almayı planlıyor. ve uzun sürmesi halinde, otomobil üreticilerinin, bankaların ve diğer sektörlerin notlarını olumsuz etkileyebileceği konusunda uyardı. l Ekonomi Servisi Enflasyon yeniden Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) ocak ayına ait enflasyon istatistiklerini yayımladı. TÜİK’in hesaplamalarına göre tüketici fiyatları ocak ayında bir önceki aya göre yüzde 1.35; 2019’un ocak ayına göre yüzde 12.15; yıl boyunca on iki aylık ortalamalara göre ise de yüzde 14.52 artış gösterdi. TÜİK’in enflasyon hesabında kullandığı “tüketici sepeti” içerisinde yüzde 22.77 ile en yüksek ağırlığa sahip olan Gıda ve Alkolsüz İçecekler grubundaki fiyat artışları ise son on iki ayda ortalama yüzde 17.70 artış gösterdi. On iki aylık ortalamalar bazında bakıldığında, tüm 2019 boyunca, gıda fiyatlarındaki yüzde 17.79’luk artışı, yüzde 17.21 ile ev eşyası ve yüzde 16.78 ile sağlık harcamaları kalemleri izliyor. Yani tüketicileri en yakından ilgilendiren ve toplamda yüzde 34 paya sahip olan bu temel kalemlerin fiyatlarındaki artış 2019 boyunca ortalama yüzde 17’yi aşmış durumda. (Bu rakamın daha mürekkebi kurumamış olan asgari ücret hesaplarıyla karşılaştırılmasını bu köşenin yazı sınırları içerisinde sürdürmek mümkün değil; ancak devlet eliyle yaratılan açık sömürünün boyutu da zaten ortada.) Enflasyon sistemik krizin sonucudur Aylık enflasyon oranları 2019’un temmuzundan sonraki dört boyunca sanki düşme eğilimi içerisindeydi. Bunun ise son derece basit bir nedeni vardı. Bir önceki yıl aynı aylarda enflasyon çok yüksek çıkmış ve dolayısıyla o dönemin yüksek baz etkisi nedeniyle yaşanmakta olan (ve devam eden) fiyat artışları oransal olarak sanki yavaşlıyormuş etkisi yaratmıştı. İlkokul aritmetiğinin büyüsü... Ancak, ekim ayından bu yana geçen dört ay boyunca enflasyon oranlarının yükseliş içinde olduğu görülmekte. Enflasyon, bu köşede defalarca vurgulandığı üzere, ekonomideki mal ve hizmet ve işgücü piyasalarındaki dengesizliklerin ve yapısal nitelikli tıkanıklıkların tezahürüdür. Türkiye’de de enflasyon sistemik nitelikli olup süregelen ekonomik ve siyasal krizin sonucudur. Bu haliyle de ne Merkez Bankası’nın sıkı duruş ve benzeri ezoterik söz oyunlarıyla ne de “enflasyonun nedeni faizlerdir” türünden iktisat bilimi dışı söylemlerle aşılabilecek niteliktedir. Türkiye’de enflasyon ile birlikte süregelen yüksek işsizlik; ithalata (özellikle enerji ithalatına) bağımlılık; tekelci / oligopolcü yapılarda hüküm süren taşeron sanayi ve denetlenmemiş spekülatif finans ve rant oyunlarının yarattığı istikrarsızlık ve belirsizlik ortamı, siyasi ve hukuksal krizler ile bütünleşmiş ve sistemik bir kriz haline dönüşmüş durumdadır. Bu savlarımızı dile getirecek birçok veriden sadece birisini sergileyelim: sanayi üretimindeki dalgalı yapı ve istikrarsızlık. Aşağıdaki grafikte, gene TÜİK verilerinden elde ettiğimiz mevsimsel ve takvim etkilerinden arındırılmış sanayi üretimi aylık değişme oranları var: Sanayi üretiminde son iki yılda yaşanan dalgalanmaları net bir biçimde gösteren grafiğin mesajı son derece açık: Türkiye gittikçe derinleşen bir dengesizlik içindedir. Sanayi üretimindeki dalgalanmalar özellikle 2019’un ocak ayından bu yana, yüzde +4 ve 3.2’lik oranlarla şiddetlenme eğilimindedir. “Dengesizlenme” ise doğrudan doğruya yukarıda vurguladığımız sistemik krizin tezahürüdür; aynı enflasyonda söz konusu olduğu gibi... HHH Bilsay Kuruç Hoca söz konusu dalgalanmaların şiddetlendiği günlerde, 10 Ekim 2018’de Manifesto gazetesine verdiği söyleşide şu sözleri vurguluyordu: “Öncelikle bir konuda berraklaşmak lazım. Bu bir sermaye rejimi krizi. Bu çerçeveyi atlarsak hiçbir şeyi doğru bir şekilde açıklayamayız. Sermaye rejimi de gökten zembille inmez, zaman içinde oluşur. Türkiye’de de bunun bir çekirdeği vardı. 1980’den sonra bu çekirdek büyüdü... 2000’den bu yana son 18 yıldır ise Türkiye tam anlamıyla sermaye rejimi içinde yaşıyor...” Küçükler birleşmeli Ankara Ticaret Odası (ATO) Yönetim Kurulu Başkanı Gürsel Baran, teknolojik gelişmeler ve yeni tüketim kültürünün küçük perakendeciler için rekabet şartlarını zorlaştırdığına dikkati çekerek “Tüm sektörlerde olduğu gibi otomotiv yedek parça sektöründe de perakendeciler için çıkış yolu güçleri birleştirmek” ifadesini kulandı. İnternet üzerinden satışların artması ve lojistik hizmetlerin gelişmesiyle perakendecilerin rekabet alanının genişlediğini ve şartlarının zorlaştığını kaydeden Baran, “Fikir, imkan ve sermayelerin birleştirilmesi, ortaklık kültürünün geliştirilmesi şirketleri daha güçlü ve uzun ömürlü hale getiri” dedi.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle