18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
10 5 ŞUBAT 2020 ÇARŞAMBA DOLAR AVRO STERLIN FAİZ [email protected] TASARIM: SERPİL ÜNAY BORSA ALTIN CUMHURİYET EKONOMI ALTIN 24 AYAR 5.9830 0.1 kuruş 6.6040 0.9 kuruş 7.8140 1 kuruş 10.30 0.03 puan 122.136 2893 puan Sekerde mücbir oyunuGeçen yıl üretim ve işlenen pancar miktarındaki kayıp yüzde 62’yi buldu Özelleştirilen şeker fabrikalarının yüksek kârlılık elde etmek ve kota haklarındaki kaybı engellemek için mücbir sebeplere dayanarak rakamlarla oynadığı düşünülüyor. Şeker fabrikalarını özelleştirmenin vahim tablosu ortaya çıktı. Ba n Çorum Şeker’de 2019/20 üretim sezonu için 95 bin 750 ton A ko zı fabrikaların üretim ve iş tası, 4 bin 788 ton B kota lenen pancar miktarındaki kayıp, yüzde 62’yi buldu. GAMZE BAL sı tahsis edildi. Bu kotaya karşılık şeker üretim mik Özelleştirilen fabrikalara tarı, bir önceki sezona göre devir sırasında getirilen şartlar yüzde 23.8 azalarak toplamda 86 dan biri, kotanın yüzde 90’ı al bin 190 tona geriledi. Bu mikta tında üretim yapmaları halinde, rın, devir sırasında konulan şart sonraki yıllarda kota kaybına uğ lardan olan kotanın tam yüzde rayacak olmalarıydı. Ancak üre 90’ına karşılık gelmesi, rakam tim düşük çıkınca, bazı fabrikala larla oynandığını düşündürüyor. rın kota kaybına uğramamak için n Kırşehir Şeker Fabrikası’nda “mücbir nedenlere” dayanarak işletme raporlarındaki bazı ve kotanın yüzde 90’ını kullanmış rilerde fabrikasyon randıma gibi gösterdiği vurgulandı. Ulaş nı 90.2 gibi Türkiye ve AB fabri tığımız kaynaklar, “Üretimi kota ka şartları için erişilmesi çok zor nın yüzde 90’ının altında kalan bir değer olarak gösterildi. Uz fabrikalar, kotalarını Türkşeker’e manlar, hangi yatırımlar yapıldı devretmesi gerekiyor. Elbistan, da AB standartlarında randıman Alpullu, Erzurum ve Muş fabri sağlandığının belirtildiğinin iza kasındaki üretim, kotanın yüzde ha muhtaç olduğunu belirtti. 90’ının altında kaldı. Bunu önle n Bu durum, arzın doğru mek için mücbir sebeplere baş okunamamasına yol açarak, vurulduğunu duyduk. Bu sebep yerli şekerde arz darlığına se ler nedir, Türkşeker’e devir ve bep olabilir. Bu da Türkiye’yi denetim yapıldı mı kamuoyuyla iç tüketim için şeker ithal eder paylaşılmalı” dedi. duruma getirebilir. Üretimde ciddi düşüş Muş Şeker Fabrikası’nda özelleştirme öncesi (2017’de) 43 bin 100 ton şeker üretilirken, özelleştirme sonrası (2019’da) bu üretim yüzde 58.3 düşüşle 17 bin 935 tona geriledi. Bu sayı, tahsis edilen A kotasının yalnızca yüzde 44.3’üne karşılık geliyor. Bu fabrikada işlenen pancar miktarı da 2017’de 314 bin 500 ton iken 2019’da yüzde 60 azalarak 126 bin 500 tona düştü. Toplam kayıplar ve melasta kalan şeker değeri, özelleştirme öncesine göre ciddi düşüş kaydetti. Elbistan Şeker Fabrikası’ndaki üretim düşüşünün ise en az yüzde 2030 aralığında olduğu belirtildi. Kırşehir Şeker Fabrikası’nın 2017 üretimi 90 bin 220 ton iken 2019’da yüzde 12.6 azalışla 78 bin 850 tona düştü. Aynı dönem aralıklarında bu fabrikada işlenen pancar ise yüzde 22 azalışla 496 bin 450 tona indi. En yüksek düşüş ise yüzde 62.2 ile Erzurum’da gerçekleşti. PET ŞIŞEDEN TAKIM ELBISE Bünyesinde Damat, Tween ve D’S Damat’ı barındı ran Orka Holding’in yönetim kurulu başkanı Süleyman Orakçıoğlu, geri dönüştürü lebilir atık ürünlerden üreti len bir koleksiyon hazırladık larını söyledi. Orakçıoğlu, “41 tane pet şişeden bir takım elbise ya pılıyor. Ürünlerimizi 2020 2021 Sonbahar/Kış sezo nunda müşteriyle buluştu ruyoruz” dedi. Orakçıoğ lu 2020’ye ilişkin ise, “Yurti çinde 16, yurtdışında 40 ma ğaza açacağız. 10 mil yon TL yatırımla Gi resun’daki üçüncü fabrikamızı da aça rak üretim kapasi temizi yüzde 40 arttıracağız ve 200 kişiye is tihdam sağla yacağız” di ye konuştu. l Ekonomi Süleyman Orakçıoğlu Servisi VEKILLER ASIL OLDU OTO SATIŞLARI YÜZDE 90 ARTTI Otomobil ve hafif ticari araç pazarı faizlerdeki gerilemenin ve ertelenen talebin satışlara yansımasıyla ocak ayında toparlanmaya devam ederken sektör, yıl sonu pazar tahminini yukarı yönde güncelledi. Otomotiv Distribütörleri Derneği’nin (ODD) yayımladığı verilerine göre ocak ayında düşük baz etkisinin de desteğiyle satışlar yüzde 89.8 gibi keskin bir artış kaydetti. Satışlar buna rağmen, önceki aylara göre iyileşmesine karşılık 10 yıllık ortalamanın yüzde 13 altında kaldı. İki yıl önce 1 milyon adetlere yakın seyreden Türkiye araç pazarı 2018 yılında daralmaya başlarken, aynı yılki kur krizinin ardından faizlerdeki keskin tırmanış ile daralma hız kazandı. Pazar geçen yılın tamamını yaklaşık 492 bin adet ile 2003’ten bu yana en düşük seviyede kapattı. ODD ağır ticari araçlar da dahil toplam pazar tahminini ise 525 bin575 bin aralığından 575 bin 625 bin aralığına yükseltti. l Ekonomi Servisi MUSTAFA ÇAKIR Hazine ve Maliye Bakanlığı’nda, aylar önce görevden alınan isimlerin kararlarının geç çıkması gibi aylardır vekâleten görev yapan üst düzey bürokratların asaleten atama kararları da aylar sonra yayımlandı. Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın imzası ile yayımlanan atama kararlarına göre Gelir İdaresi Başkanlığı’na İstanbul Vergi Dairesi Başkanı Bekir Bayrakdar atandı. Bayrakdar Ocak 2019’dan bu yana vekâleten Gelir İdaresi Başkanlığı görevini yürütüyordu. Kamu Mali Yönetim ve Dönüşüm Genel Müdürlüğü’ne de Yakup Tekin atandı. Yakup Tekin de 9 Ağustos 2019’da bu göreve başlamıştı. Dış Ekonomik İlişkiler Genel Müdürlüğü’ne aynı yer genel müdür yardımcısı Kemal Çağatay İmirgi getirildi. İmirgi, 6 Kasım 2017’de vekâleten Hazine Müsteşarlığı Dış Ekonomik İlişkiler Genel Müdürü olmuştu. İmirgi de bakanlıkta aynı göreve asaleten atandı. Personel Genel Müdürlüğü’ne Mehmet Karaman getirildi. Karaman, Kasım 2018’de Maliye Bakanlığı Personel Genel Müdürlüğü görevine vekâleten getirilmişti. Vergi Denetim Kurulu Başkanlığı’na da vergi müfettişi Suat Sarıgül atandı. Bu arada Bekir Bayrakdar ile Vergi Denetim Kurulu Başkanlığı’na atanan Suat Sarıgül aynı zamanda Takasbank Yönetim Kurulu’nda bağımsız yönetim kurulu üyesi olarak görev yapıyor. Bayrakdar’ın, yönetim kurulu başkanlığını Borsa İstanbul AŞ Genel Müdürü Mehmet Hakan Atilla’nın yaptığı Takasbank’ta yönetim kurulu başkan vekilliği görevi de bulunuyor. Takasbank, Borsa İstanbul bünyesinde mevcut piyasalarda gerçekleşen, pay, borçlanma araçları, yurtdışı sermaye piyasası araçlarıyla ilgili işlemlerin nakit ve menkul kıymet takasını sonuçlandırmak üzere yetkilendirilmiş merkezi takas kuruluşu olarak çalışıyor. l ANKARA T.C. İSTANBUL 23. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ’NDEN Sayı: 2018/473 Esas Vakıflar Genel Müdürlüğü İle İstanbul DefterdarlığıKayyım arasında mahkememizde görülmekte olan Tapu İptali Ve Tescil (Vakıf Taşınmazı İddiasına Dayalı) davası nedeniyle;Davacı vekili dava dilekçesinde dava konusu İstanbul ili, Beyoğlu İlçesi, Kaptanpaşa Mah, 1444 ada, 35 parsel sayılı 173,00 m² yüzlçümlü taşınmazın 1/2 hisse maliki Feyzullah Kızı Şerife Cemile’nin gaipliğine, dava konusu taşınmazın tapusunun iptali ile Harameyni Şerefeyni ve Cibayeti Tasi Vakfı adına tesciline karar verilmesi istenmiştir. İşbu İlan tarihinden itibaren 2 ay içerisinde MK’nın 33. maddesine göre yukarıda bildirilen taşınmaz maliki Feyzullah Kızı Şerife Cemile hakkında bilgi ve görgüleri olanların veya bizzat bu kişilerin hakimliğimizin 2018/473 Esas sayılı dava dosyasına müracat etmeleri gerektiği, aksi halde yukarıda ismi geçen Feyzullah Kızı Şerife Cemile hakkında gaiplik kararı verileceği, İstanbul ili, Beyoğlu İlçesi, Kaptanpaşa Mah, 1444 ada, 35 parsel sayılı 173,00 m² yüzlçümlü taşınmazın 1/2 hissesinin tapusunun iptaline karar verileceği ilan olunur. 19/07/2019 Resmi ilanlar: www.ilan.gov.tr’de (Basın: 1126121) T.C. İSTANBUL 10. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ’NDEN ESAS NO: 2019/495 Esas KARAR NO: 2019/633 Karar Davanın KABULÜNE; 1Trabzon ili, Hayrat İlçesi, Meydanlı Mah/Köy, 72 Cilt, 16 Aile sıra no, 100 sırada Nüfusa kayıtlı, Bekir ve Fatma kızı 18281789880 TC kimlik numaralı Sefa ŞEKER’in nüfus kaydında SEFA olan isminin “SEFANUR” olarak DÜZELTİLMESİNE, karar verildi. İlan olunur. Resmi ilanlar: www.ilan.gov.tr’de (Basın: 1126134) T.C. İSTANBUL ANADOLU 14. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ’NDEN Sayı:2019/945 Esas Mersin ili, Mut ilçesi, Kale Mahallesi, Cilt No:,5 Hane No: 254, BSN:41’de nüfusa kayıtlı 30703825334 T.C. No’lu Yüksel ve Gülnur kızı 05/02/2001 doğumlu, MÜRÜVVET BUĞDAYCI’ın MÜRÜVVET isminin TMK 27. Maddesi uyarınca “MELİS” olarak değiştirilerek NÜFUSA TESCİLİNE, karar verilmiştir. İlan olunur. Resmi ilanlar: www.ilan.gov.tr’de (Basın: 1126287) T.C. İSTANBUL 23. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ’NDEN ESAS NO: 2020/2 Esas KARAR NO: 2020/9 Davacı BENİN MELİSA KEÇELİ tarafından mahkememizde açılan Nüfus (Adın İptali İstemli) davası sonunda; Davanın KABULÜNE, Rize ili, Çayeli İlçesi, Demirhisar Mahallesi/ Köyü, Cilt No:22 Hane No:83, BSN:64’te nüfusa kayıtlı, Korkut Nedim ile Suzan’dan olma, 08/10/1996 Bakırköy doğumlu, 62434208278 T.C.Kimlik numaralı Benin Melisa Keçeli’nin Benin Melisa olan isminin MELİSA olarak düzeltilmesine karar verilmiş olup, Tebliğ yerine geçmek üzere ilanen tebliğ olunur. 31/01/2020 Resmi ilanlar: www.ilan.gov.tr’de (Basın: 1126015) T.C. İSTANBUL 9. AİLE MAHKEMESİ’NDEN ESAS NO: 2018/1 Esas DAVALI: ORHAN GÜRBÜZ Çağlayan Mah. Taşocağı Cad. Hamam Sok. No:6 Kağıthane/ İSTANBUL Davalıya sözlü yargılama duruşma gününün ilanen tebliğine karar verilmiş olup; Davalı ORHAN GÜRBÜZ’ün HMK 186 maddesi gereği sözlü yargılama ve hüküm için belirlenen duruşma günü 03/03/2020 günü saat: 15.45’te mahkemede hazır bulunmadığınız takdirde yokluğunuzda hüküm verileceği hususu davetiye yerine geçmek üzere ilanen tebliğ olunur.30/12/2019 Resmi ilanlar: www.ilan.gov.tr’de (Basın: 1125982) T.C. GAZİOSMANPAŞA 2. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ HÂKİMLİĞİ’NDEN ESAS NO: 2019/343 Esas KARAR NO: 2019/852 Mahkememizin 2019/343 Esas 2019/852 Karar Sayılı, 17/12/2019 tarihli ilamı ile; İstanbul ili Eyüpsultan ilçesi Çırçır mahallesi 34 cilt hane 26 34 BSN de nüfusa kayıtlı 34885659480 T.C. Kimlik numaralı İlan ile Maria’dan olma Vulcan 08/08/1974 doğumlu SEMİHA GÜLER’in Semiha olan adının SİMONA olarak TASHİHEN TESCİLİNE karar verilmiş olup, ilan olunur. 31/01/2020 Resmi ilanlar: www.ilan.gov.tr’de (Basın: 1126004) 2018.15 26.43 lira 299.93 3.44 lira İktisatta olmayana ergi yöntemi Olmayana ergi yöntemi, nelerin olmadığını, olamayacağını göstererek olabileceklere yönlendiren bir çözümleme tekniğidir. İktisat, akılcı davranarak, sınırlı kaynakları en verimli şekilde kullanarak toplumun gereksinimlerini karşılama bilimidir. Ekonomide akılcı davranış, deneyerek, savurganca kaynak kullanarak değil, olamayacakları öngörerek kaynakların kullanımıdır. İktisatta olmayana ergi yöntemi, deneyerek değil öngörerek kullanılmalıdır. Biz ise deneyerek sorun yaratıyoruz. ABD’nin başlangıçta Ortadoğu’yu sonra da Kuzey Afrika ülkelerini kapsayacak şekilde genişlettiği GOP kapsamında bölgeye örnek ülke olarak Türkiye seçilmiş, uygun görülen ekonomik ve siyasal rejim Ocak 1980 Kararları ve 12 Eylül askeri darbesi ile uygulamaya konulmuştur. Dünya ekonomi tarihinde, yabancı sermaye, serbest dış ticaret, özel sektör teşviki, dış borçlanma, liberal, neoliberal politikalarla kalkınmış tek bir ülke olmamasına karşın, 24 Ocak Kararları ile özelleştirme, yabancı sermaye teşviki, finansal liberalleşme, iç ve dış borçlanma ile ekonomik sorunlar çözülmeye kalkışılmış, aralıklarla krizlere de girilerek, başarı sağlanamadan günümüze gelinmiştir. 24 Ocak Kararları sonrası da yanılgılar sürmüştür. Ekonomik gelişmişlik düzeyi farklı olan ülkeler arasında yapılan gümrük birliğinin, gelişmiş ekonomilerin yararına olacağı, kuramsal olarak ortaya konulmuş uygulamalarla da kanıtlanmış olmasına karşın; AB ile 1996 yılı başında yürürlüğe giren Gümrük Birliği Anlaşması yapılmıştır. Türkiye böylece özelleştirme yanı sıra gümrük birliği anlaşması da yaparak sanayileşmeden fiilen vazgeçmiş, imalat sanayii, montaj sanayiine dönüşmüş, fason imalat yapar hale gelmiştir. Katma değer yaratılamadığından, imalat sanayiinin, GSYH ve istihdam içindeki payı görece azalmış; AB ile ticaretimiz ise sürekli açık vermeyi sürdürmüştür. Enflasyonun hızlanması üzerine IMF ile yapılan Yakın İzleme Anlaşması çerçevesinde “2000 yılı Enflasyonu Düşürme Programı” uygulamaya konulmuştur. Programda döviz kuru çapa olarak kullanılmış, TCMB, “bir ABD Doları + 0.77 Avro’dan” oluşan kur sepetinin bir yıllık süreyi kapsayan TL değerini açıklayarak, döviz alımsatım taahhüdü altına girmiştir. Böylece dolanıma banknot çıkarma TCMB’nin rezerv artışına bağlanmış, iç varlıklarına da tavan getirildiğinden, Banka’nın ekonominin likiditesini ayarlama, kredinin son kaynağı olma işlevi fiilen ortadan kalkmıştır. Döviz rezervi yetersiz, dış borcu yüksek, ulusal parası konvertıbıl olmayan, sürekli dış açık veren bir ekonominin, döviz kuru hedeflemesi yapması, sabit kur rejiminin katı bir çeşitlemesi olan Para Kurulu uygulamasının krizle sonlanacağı öngörülmüş; uyarılara karşın program uygulamaya konulmuştur. TCMB, döviz rezervinin önemli bir bölümünü de az sayıda bankaya kaptırmış olduğundan, faizlerin aşırı yükseldiği dönemlerde bankaları fonlayamamış; program, enflasyonu düşürme bir yana finansal kriz yaratarak sonuçlanmıştır. IMF kredisi ve Kemal Derviş Programı olarak isimlendirilen palyatif önlemlerle krizin atlatıldığı izlenimi yaratılmışsa da, krizi geçiştirmenin ana nedeni, dünya ekonomisinin hızla büyüme sürecine girmesi ve dünyadaki olumlu gelişmenin, sermaye girişi yoluyla ülkemize de yansıması olmuştur. Nitekim 20072008 krizi ile dünyadaki ekonomik genişleme sürecinin sonlanmasıyla, ülkemiz ekonomisinin iyileşmekte olduğu görüntüsü de kaybolmaya başlamıştır. Ülkemiz ekonomisi 2018 yılı ortalarında dış şoka maruz kaldığında TCMB, gecikme ile de olsa politika faizini yükselterek, dış şokun etkisini hafifletmeye yönelmiştir. Hızla yükseltilen politika faizinin gerekli koşullar oluştuğunda, zamanla düzenli bir şekilde indirilmesi gerekirken; ekonomide emir kumanda düzeni içinde politika faizinin hızla indirilmesinin, fiilen negatif reel faiz uygulanmasının, TL tasarruf sahiplerinden kredi kullanıcılarına haksız kaynak aktarımı doğuracağı sakıncası yanı sıra, bankalara TL mevduat akışının yavaşlayacağı, dolarizasyonu tetikleyeceği, birikim sahiplerinin yatırım aracı olarak altına yönelebileceği, geliri azalan mudilerin riskli işlemlere girişebilecekleri, borsa dahil fiyat balonlarının oluşacağı öngörülmüş; ancak uyarılara karşı uygulamaya devam edilmiştir. İç ve dış ayartılara kapılarak yapılan sürekli yanılgıları, resmi istatistiksel verileri eyleterek örtbas etme, başarı öyküleri anlatma yerine nelerin olmadığını, olamayacağını öngörerek, daha fazla kaynak kaybına yol açmadan, sorun yaratmadan, kalkınma sürecini başlatacak yola yönelmemiz gerekmektedir.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle