25 Kasım 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
16 22 ŞUBAT 2020 CUMARTESİ EDİTÖR: ORHUN ATMIŞ TASARIM: EMİNE BİLGET kültür İzmir’de ‘imbat’ cazla, Mersin’de klasikle esecek Ege’de 15 gün Goran Bregoviç, 10 Nisan’da Kültür Merkezi’nde konser verecek. Mersin’de çoksesli müzikal yolculuk Mersin’i Akdeniz kıyısındaki kentler arasında özel bir yere konumlandıran Uluslararası Müzik Festivali’nin 19’uncusunun programı çok renkli, çoksesli. Mersin Valiliği, Mersin Büyükşehir Belediyesi, ilçe belediyeler ve odaların desteklediği, bu yıl 19’uncusu düzenlenen Mersin Uluslararası Müzik Festivali, 1 Nisan’da başlayıp 19 Nisan’a kadar sürecek. Bu yıl on yabancı ülkeden müzisyenlerin katıldığı festival programı, geçen yıllardan çok daha zengin olacak. Açılış konseri Michael Balke yönetiminde ünlü Bulgar soprano Alex Penda ile 1 Nisan’da gerçekleşecek. Festivale Hollanda’dan Wishful Singing: Anne Christine Wemekamp, Maria Goetze, Marjolein Verburg, Janneke Vis, Marjolein Stots, Avusturya’dan Beethoven 250. Yılı Konseri ile Stratos Trio, Sırbistan’dan Goran Bregoviç, İtalya’dan 40 Finger ile Matteo Brenci, Emanuele Grafitti, Marco Steffè, Andrea Vittori, Amerika ve Yunanistan’dan 4 piyano ile Zeynep Üçbaşaran, Cyprian Katsaris, Ammanuel Laziridis, Janis Vakaleris, Amerikalı Latin caz topluluğu Buyepongo, Buray, Ezginin Günlüğü, Hasan Gökçe Yorgun, şef Bülent Yüksel yönetiminde Deniz Kuvvetleri Komutanlığı Deniz Yıldızları Caz Orkestrası ile Hüsnü Şenlendirici katılacak. Üç dalda ödül verilecek 21. Nevit Kodallı Polifonik Korolar Şenliği ile birlikte toplamda 12 etkinliğe ev sahipliği yapacak olan festivalde; Festival Sanat Ödülü, Festival Kent Ödülü ve Nevit Kodallı Genç Yetenek Ödülü olmak üzere üç dalda ödüller dağıtacak. Dünyadan ve ülkemizden önemli müzik insanları ve gruplarını sadece Mersinlilerle değil, Tarsus başta olmak üzere Adana gibi komşu illerle de buluşturan müzik festivalinin dönem başkanlığını Selma Yağcı, sanat yönetmenliğini Erdoğan Şanal, sanat danışma kurulu üyeliklerini Prof. Rengim Gökmen, Prof. Dr. Cihat Aşkın, İbrahim Yazıcı ve Remzi Buharalı yapıyor. Sadece konser salonlarında kalmadan tarihi ve kültürel mekânlarda da halkla buluşan festivalin bu yıl ne yazık ki bir de açıklaması var, bu yıldan itibaren iki yılda bir düzenlenecek! Ücretsiz halk konserleri Programın en kalabalık izleyicileri hiç kuşkusuz halk konserlerinde olacak. Popüler sanatçı Buray, 11 Nisan Cumartesi, Toroslar Belediyesi Amfi Tiyatrosu’nda hayranlarıyla ücretsiz bir konserle buluşacak. Mersin Kültür Merkezi’nde 345 Nisan’da 10.0022.00 saatleri arasındaki 21. Nevit Kodallı Çoksesli Korolar Şenliği de ücretsiz olarak izlenebilecek. Ezginin Günlüğü de 12 Nisan Pazar saat 20.00’de Mezitli Belediyesi Amfi Tiyatrosu’nda konser verecek. Bir başka ücretsiz halk konseri ise Latin Caz Müziği’ni Afro ritimleriyle buluşturan Amerikalı müzik topluluğu Buyepongo. 15 Nisan Çarşamba saat 18.00’de Forum AVM Sanatçılar Meydanı’ndaki konserde, Edgar Robles, Jorge “Yuka” Vallejo, Randy Galvan Modesto, Edgar Modesto, Eduardo Valencia Bio’dan oluşan Buyepongo dinleyicileriyle buluşacak. 52 koro ve binin üzerinde koristin katılacağı şenlikte, Hollanda Büyükelçiliği’nin katkılarıyla festivalde yer alacak olan Wishful Singing Akapella Topluluğu, 5 Nisan saat 14.00’te çocuk korolarıyla ücretsiz bir atölye çalışması yapacak. Topluluğun tamamı kadınlardan oluşan vokalleriyle konseri ise aynı gün 5 Nisan akşamı Mersin Katolik Kilisesi’nde. Goran Bregoviç coşkusu Festivalin en flaş isimlerinden biri de 10 Nisan’da Kültür Merkezi’nde konser verecek olan Bosnalı besteci, gitarist ve şarkıcı Goran Bregoviç. Keşke daha büyük bir yerde, açık havada olsaydı, bütün Mersin coşsaydı diye düşünmüyor değil insan! Bir diğer coşkulu konser ise Deniz Kuvvetleri Komutanlığı Deniz Yıldızları Caz Orkestrası eşliğinde klarnetini üfleyecek olan Hüsnü Şenlendirici. Konser 17 Nisan’da Mersin Kültür Merkezi’nde. Deniz Yıldızları Orkestrası’nın solist sanatçıları ise Volkan Canşe ve Başak Kalkan. Çalışmalarını Avrupa ve Çin’de sürdüren Mersinli keman sanatçısı Hasan Gökçe Yorgun ise 15 Nisan’da Tarsus’ta piyano eşlikli bir keman resitali verecek. renkli geçecek İzmir Kültür Sanat ve Eğitim Vakfı’nın (İKSEV), Büyükşehir Belediyesi’nin katkılarıyla düzenlediği 27. İzmir Avrupa Caz Festivali 319 Mart arasında yapılacak. Festival, 3 Mart Salı günü Ahmet Adnan Saygun Sanat Merkezi’nde yapılacak sergi açılışı ve en ilgi çekici programlardan biri olan Deniz Kuvvetleri Komutanlığı “Deniz Yıldızları” Caz Orkestrası & Hüsnü Şenlendirici konseri ile başlayacak. 27. İzmir Avrupa Caz Festivali, konser, jam session, sergi, seminer, söyleşi, film gösterisi ve çeşitli atölyelerin yer aldığı programıyla İzmirlileri caza doyuracak... On beş gün boyunca İzmirlileri cazla buluşturacak festivalde İtalyanların Grand Tour Trio adlı oda müziği odaklı caz topluluğunu; Fransızların Fleur Bleue Quartet’ini, Viyanalı postcaz grubu olan Sketchbook Quartet’i de listenize alabilirsiniz. İzmir Goethe Enstitüsü işbirliği ile Eva Klesse Quartett; Polonyalı caz piyanisti Artur Dutkiewicz; davul ve perküsyon ustası Okay Temiz’in Fransa, Fas, Cezayir ve İsviçre’den dört yetenekli müzisyenle paylaşacağı Crosswind Project; Romen şarkıcı Luiza Zan ve arkadaşlarının konseri 15 günlük çokuluslu, çok renkli müzik yolculuğunun önemli durakları. Yan etkinlikler Bunun yanında 27. İzmir Avrupa Caz Festivali’nin yan etkinlikleri de olacak. Üstelik tamamı ücretsiz. Bunlar Caz Afiş Sergisi; gazetecilik öğrencilerine yönelik, caz yazarlığını konu alan Ümit Tuncağ ve gazeteci Sirel Ekşi’nin yöneteceği “Write Stuff” atölyesi; Ümit Tunçağ’ın Nezih Yeşilnil, caz solisti ve ressam Ayşegül Yeşilnil ve piyanist Zafer Çebi’nin Luiza Zan müzikleriyle eşlik edecekleri Bas’ın Cazdaki Önemi konulu müzikli söyleşi; Cazın Dans Hali Lindy Hop ile biraz da dans atölyesi! Çeşitli caz atölyelerinin yer ve saatlerini internetten öğrenmek mümkün. The Cotton Club filminin 13 Mart’taki gösterimi ise ücretsiz olacak. Festival süresince Publik Market Caz Edisyonu; girişin serbest olduğu seminer “Dexter Gordon”un sunumuyla yapılacak diğer etkinlikler. Etkinliklerin sponsorları arasında yabancı sanatçıların konsoloslukları bulunuyor. Eva Klesse Quartett Kedi tiyatrocuyu patiledi Göreve geldiği ilk günlerden beri kapısını çalmışız. İstanbul, Türkiye’nin kültür sanat merkezi. İBB Şehir Tiyatroları, Darülbedayi’den beri tiyatronun anası, doğum yeri. İstanbul’un en önemli kültür merkezlerinden biri. Buranın yöneticisi olarak atanmanın, yeni bir repertuvar oluşturmanın değerini bildiğimiz için, Türkiye’nin “Kültür ve Sanat”a iki tam sayfa ayıran yegâne günlük gazetesi, editoryal yayını olarak görevimizi yapmak istemişiz. Sadece gazetecilik yapmak derdimiz. Ama önce “yeniyim” denmiş. Sonra “doluyum” denmiş. Sonra “buyrun gelin” denmiş ama konuşulmamış. Konuşulmuş ama “yazmayın” denilmiş. “Sorula rı yazılı sorun, alışık değilim” diye eklenmiş. “Gittim, yokum, dönünce” derken baş ka yayınlarda koskoca demeçleri çıkmış. “Bize tavır mı yapıyorsunuz?” denilince de heyheylenilmiş. Sanatçı olabilirsiniz ama yönetici olamadığınız ortada. Bizim için öneminiz işgal ettiğiniz yerden dolayı. Görevimiz, okurumuza tiyatroyla ilgili bilgi iletmek. Sizin görevleriniz arasında da medyaya bilgi vermek var, atlatmak değil. Çünkü bizi değil, seyirciyi atlatıyorsunuz, çünkü sizin seyircinizin çok büyük kısmı bizim okurumuz. Bizim okurumuz tiyatroya, konsere gidiyor. Biz onları siz olmadan da bilgilendiririz ve biz değil, tiyatro değil, siz görünmez olursunuz. SOnar’a geri sayım Bu yıl 5 6 7 Mart tarihlerinde 4. kez Zor lu PSM’de düzenlene cek Sonar İstanbul, mü zik programının yanı sı ra deneyim ve atmos fer odaklı performansla Tzusing ra da ev sahipliği yapa cak. DJ ve prodüktörle Bu yıl “SonarClub by %100 rin yer aldığı müzik programın Music” sahnesinde Paul Kalk dan ilk isimleri duyuran Sonar brenner, Adam Beyer, Ben İstanbul’un, 3 senedir Digilogue Klock, Paula Temple gibi isim desteğiyle programda yer alan, ler yer alıyor. “SonarLab by Red görselişitsel (audiovisual/AV) Bull” sahnesinde Denis Sulta, şovları da belli oldu. Yeni görsel Bjarki, Tzusing, DJ Python gibi işitsel gösterim alanı ise bu se isimler elektronik müzik sever ne ilk kez Sky Lounge’da ziya leri coşturacak. Yeni SonarMi rete açılıyor. Sonar İstanbul’da, ni sahnesinde ise Çağan Tunalı, SonarMini isimli yeni bir sahne Ece Özel, Fattish, Feyza Emir gi de olacak. bi yerli isimler konser verecek. Yeni nesil bir cazcı Caz müziğinin yeni nesil temsilcilerinden Bobby Bazini, Montreux Caz Festivali ortaklığıyla yapılan Fairmont dünya turu kapsamında bu akşam saat 21.00’de Fairmont Quasar İstanbul’da konser verecek. İlki 2019 yılında Avrupa’daki Fairmont Otelleri’nde yapılan konserler artık Fairmont Dünya Turu adıyla tüm dünyaya yayılacak. Şubatın son haftasının anımsattığı Şubatın son haftasında aramızdan ayrılan aydınlıklarımızı anımsayalım, onlara selam gönderelim. Yaşamı bilim ve sanatla taçlandırma yoluna ömürlerini veren bağımsızlık ve özgürlük sevdasının uykusuz aydınlarıydı onlar... Velidedeoğlu Bir “tarih”ti Hıfzı Veldet Velidedeoğlu. Lise öğrencisiyken açılan “ilk Meclis”te memur olarak 1929’a kadar çalışan tarih tanığıydı. Kurucu Meclis’te 1961 Anayasası’nın ön taslağını yazan bir Ordinaryüs Profesör, “Hocaların Hocası” ve aramızdan ayrıldığı 24 Şubat 1992 gününe kadar Cumhuriyet gazetesinin yazarıydı. Atatürk’ün Söylev’ini (Nutuk) günümüz diliyle sundu. Yakın tarihimizi aydınlatan yapıtlarının bazıları, Türkiye’de Üç Devir, Sağsız Solsuz Demokrasi, Devirden Devire, Anıların İzinde, İlk Meclis, 12 Eylül: Karşı Devrim, Yol Kesen Irmak, Atatürk’ü Unutturmak’tır. Hasan Âli Yücel Latin harfleriyle basılan ilk kitap olarak Tevfik Fikret’in Tarihi Kadim’ini seçmişti. Köy Enstitüleri, Tercüme Bürosu, Tercüme Dergisi, klasiklerin yayımlanması gibi olağanüstü başarılarıyla “efsane” Milli Eğitim Bakanıydı. Sabahattin Eyuboğlu’nun “Bir kişinin atacağı dev adımlardan çok, bin kişinin atacağı insan adımlarını istiyordu” dediği Hasan Âli Yücel (26 Şubat 1961); ömrünü “Türk Rönesansı”nı oluşturmaya adayan, “Aklıyla Batı’da, gönlüyle Doğu’da bir düşünce adamı” aydınlanmacı bir bilim kültür adamıydı. Pazartesi Konuşmaları, Hürriyet Gene Hürriyet, Kültür Üzerine Düşünceler, Geçtiğim Günlerden... gibi onlarca kitabıyla da aydınlattı geleceğimizi. Hasan Hüseyin 68 kuşağına “Şiir mi/ Sen en güzelini yazdın kardeşim” diyen Hasan Hüseyin (26 Şubat 1984), ülkemizde 1960’lı yıllarda yükselen antiemperyalist savaşımla ve özgürlük kavgasıyla büyüyen ve bütünleşen bir şiirin şairiydi. Tüm şiirlerinde “Bu dünya kalmayacak haramilere!” düşüncesiyle yaşamı, yarını, gençliği, geleceği, umut ve inancı, direnç ve dayanışmayı savundu. Cemal Nadir Cumhuriyet’in ilk yıllarındaki çizgileriyle güncel olayları yansıtarak karikatür sanatının sevilmesini ve basının ayrılmaz bir parçası olmasını sağlayan Cemal Nadir (Güler) (27 Şubat 1947), Cumhuriyet dönemi karikatürünün büyük ustası olmuş, sevimli sıcak çizgileri ve halka dönük esprileriyle karikatürü sevdirmişti. Karikatürcüler Derneği; başkanı Metin Peker’in “Türk karikatürünün bir vefa örneği” olduğunu söyleyerek sunduğu, Cihan Demirci’nin hazırladığı Cemal Nadir 100 Yaşında adlı yapıtı kattı kültürümüze. Akşit Göktürk Çeviriye bir bilim insanı ve sanatçı aklıyla yaklaşarak Bacon, Gorki, Steinbeck, Russel Lawrence, Beckett, Dürrenmatt, Forster gibi yazarlardan kazandırdığı onlarca yapıtla kültürümüzü aydınlatan Akşit Göktürk (26 Şubat 1988), Okuma Uğraşı, Çeviri: Dillerin Dili, Edebiyatta Ada, Çağdaş Düşünce, Sözün Ötesi yapıtlarıyla dil ve edebiyatın inceliklerine dikkat çekti. Yaşar Kemal Halkın yaşamının, hareketinin, ‘an’ının olağanüstü betimlemelerle can bulduğu, emeğin ve insan sevgisinin yüceldiği bir sesti Yaşar Kemal (28 Şubat 2015). Kendine özgü roman diliyle, halkın yüzlerce yıllık geleneksel yaratılarını çağdaşlaştırarak destancılığa ulaşan, romanla yaşayan bir sesti. Yurdunun insanlarının yaşam serüvenlerini trajik insanlık senfonilerine dönüştürüyordu. Aydınlık, güzellik, sevgi, barış katıyordu toprağımıza. O, çoğalan, çeşitlenen, yoğunlaşan, biçemle örtüştüren bir dille yaratıyordu romanlarını, biz de okudukça yenilerini bekliyorduk. HHH Bizim kuşağın uykusuzlarından edebiyatçı dostlarımız Ahmet Nergiz’le (26 Şubat 2013) Yılmaz Yeşildağ’ı (20 Şubat 2013) sevgiyle anıyorum. Duble Salih ‘Çifte Çifte’ Salih Nazım Peker ile Salih Korkut Peker; iki gönül adamı, iki divane müzisyen, iki dost âşığı, kendini müziğe vakfetmiş iki garip ya da (beyaz peynir, kavun ve muhabbet eşliğinde içilen milli içkimize de gönderme yapan harika adlarıyla) Duble Salih... Her ikisi de yıllarca sayısız oluşumda çaldılar, söylediler ayrı ayrı; nihayetinde 2017 yılında yan yana gelerek sadece tahtanın ve telin sesi eşliğinde türkü söylemeye başlayarak, geleneklere göbeğinden bağlı modern yorumlara yöneldiler. Ankara kostağından tahtacı semahına, Elâzığ uzun havasından Rumca sevda türküsüne, Kara deniz ve Ege zeybeğine; ikilinin 11 parçalık özgün beste ve yorumlar içeren ilk albümü “Çifte Çifte” yöre farkı gözetmeyen bir repertuvara sahip. İkilinin en önemli özelliklerinden biri de söze dayalı bir müziğin içinde çalgılar pasajları öne çıkarmaları, saz ile söz arasında demokratik bir ilişki kurarak dinleyiciye son derece tatminkâr bir grup müziği de ikram etmeleri. İki kişiyle de grup müziği yapılabileceğinin güzel örneklerinden biri Duble Salih. Şayet geçmişin müziğimiz ve kültürümüz üzerinden bugüne, insani değerlere sadık kalarak nasıl uzanması gerektiğini merak ediyorsanız, mutlaka Duble Salih’e kulak vermelisiniz. muratbeser@muratbeser.com Yasak Helva ‘Rektefe’ Müzikte üretkenlik, yaratıcılık ve çalışkanlık ticaretteki girişimciliğe benziyor. Bu vasıflara fazlasıyla sahip Salih Korkut Peker’in ortağı olduğu Duble Salih projesiyle birlikte eşzamanlı olarak işlettiği bir dükkânı daha var, adı Yasak Helva. 2017 yılı mayısında kurdelesi İzmir’de kesilmiş dükkânın; davulcu Onur Ertem ile basçı Hakan Görkem Bıyık’ın davul ve perdesiz basla çıktıkları yola Salih’in eklenmesiyle. Her elemanın ayrı ayrı death metal, pop rock, arabesk, Türk halk müziği, caz, grunge gibi beş benzemez bir geçmişi bulunmasına rağmen, malzemenin kavrulmasından çıkan helva epey lezzetli olmuş. Aralarında dönen bir geyikte “Bir zamanlar Yasak Elma diye bir grup vardı, nooldu ona?” derken, yasak sözcüğünün her mevzunun altından çıktığı günlerde Yasak Helva adında karar kılmışlar. Helvanın kokusu kısa sürede çıkmış; memleketin pek çok yerinde, yanı sıra Tunus’ta ve Sziget Festivali’nde çalmışlar. İlk albüm “Rektefe” yedi anonim, üç de özgün besteden oluşuyor. Sağlam bir davulbas çizgisi üzerinde yürüyen cümbüş ve çağlama; parçalara biraz muzip, biraz da modern bir çizgi ekleyen bu elektrofolk üçlüsü, sahip oldukları tutku ve enerjiyle müşteri memnuniyetini her daim yüksekte tutuyor. Burgazada’nın ‘Kadraj’ı Sanatçı Ayla Ay’ın foto art enstalasyon çalışması “Kadraj”, 29 Şubat’a kadar Burgazada’nın ilk ve tek kültür sanat ve etkinlik mekânı olan Artmosfer’de görülebiliyor.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle