18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
HABER EDİTÖR: ALPER İZBUL 5 17 ŞUBAT 2020 PAZARTESİ CHP lideri Kılıçdaroğlu, Erdoğan’a dış politika konusunda eleştiriler yöneltti ‘Dilini tut kardeşim’ CHP Ankara İl Kongresi’nde konuşan Kılıçdaroğlu, Türkiye’nin 5 temel sorununa çözüm getireceklerini söyledi. CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu; demokrasi, eğitim, dış politika, toplumsal barış ve ekonomi olmak üzere Türkiye’nin 5 temel sorununa karşı demokrasiyi geliştirerek, güçlü sosyal devleti inşa ederek, üretimi artırarak ve devlette liya kati sağlayarak dört ayaklı stratejiyle çözüm getireceklerini ifade etti. Nâzım Hikmet MAHMUT Kültür Merkezi’nde LICALI düzenlenen CHP’nin 37. Ankara İl Kongresi’nde partililere seslenen Kılıçdaroğlu, özetle şunları söyledi: 5 temel sorun var: Türkiye’nin bugün 5 temel sorunu vardır. Her yerde bunları söyleyeceğiz. Birinci sorunumuz demokrasi. İkinci sorunumuz eğitim. Eğitim, bir topluma sınıf atlatır. Üçüncü temel sorunumuz dış politika. Ağır bedeller ödüyoruz. Toplumsal barış sorunumuz var. Bir arada huzur içinde yaşamak istiyoruz. Türkiye bugün ekonomide ve sosyal alanda derin bir kriz yaşıyorsa siyasetini din, inanç ve etnik kimlik eksenli yapması nedeniyledir. Ekonomi sorunumuz var. En derin krizlerden birini yaşıyoruz. Finans krizinden çıktık, reel sektörde kriz yaşıyoruz. 7 milyonu aşkın işsizimiz var. Üniversiteyi bitiren 10 binlerce çocuğumuz işsiz. 5 temel sorunu yazacak ve cebinize koyacaksınız. n DÖRT AYAKLI STRATEJIYLE ÇÖZÜM: Biz bu sorunları nasıl çözebiliriz? Hangi stratejiyle çözebiliriz? Dört ayaklı bir stratejiden söz edeceksiniz. Onu da ceketinizin öbür tarafına koyacaksınız. Demokrasisi gelişmemiş hiçbir ülke büyümemiştir. Demokrasi sürekli gelişen bir kavramdır. Demokrasilerde güçlerin ayrımı, güçler dengesi vardır. Demokrasilerde kadınerkek eşitliği vardır. Yargı bağımsızlığı vardır. Demokrasinin büyük ölçüde askıya alındığını biliyoruz. Türkiye’nin üretmesi lazım. Üreten Türkiye kavramı CHP’ye aittir. Bir ülke üretir ve ihracat yaparsa dünyada saygınlığı artar. Yeni buluşlar ve yeni icatlar üretimle olur. İşsizlik sorunumuz var. Akıl tutulması yaşıyoruz. İşsizliği çözmenin yolu üretmekten geçer. Fabrikada, tarlada, hizmet sektöründe üretirseniz istihdam yaratır, hayatın her alanında üretirseniz Türkiye’yi güçlü kılarsınız. İşsizlik bütün kötülüklerin anasıdır. Bir insan gelip Meclis bahçesinde kendini yakıyorsa çaresizliğindendir. Hatay’da kendini yakıyorsa çaresizliğindendir. Bize düşen görev halka umut olmaktır. Çaresizliği değil, umudu besleyeceğiz. n ON BINLER ÇÖPTEN GEÇINIYOR: Demokrasiyi güçlendirdik, ürettik. Ama komşusu açken tok yatacak mıyız? Üreteceğiz, hakça bölüşeceğiz. Güçlü bir devlet kuracağız, sosyal devlet kuracağız. Stratejimizin üçüncü ayağı güçlü bir sosyal devlet. Hiç kimsenin aç ve açıkta kalmadığı güçlü bir sosyal devleti inşa etmek zorundayız. Yoksulluk var. Binlerce değil, on binlerce kişi pazar atık YAVAŞ: REYTING REKORLARI KIRIYORUZ Kılıçdaroğlu’nun ardından kurultayda konuşan Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş da 25 yıl sonra kazanılmış bir belediyenin başkanı olma mutluluğunu yaşadığını belirterek “Bütün konularda çalıştay yaparak işin uzmanları, sivil toplum ve üniversitelerle yan yana gele rek, sorunları çözmeye çalıştık. 9 ayda 670 milyon lira tasarruf ettik. Dünyanın hiçbir yerinde canlı yayınlanan boru ihalesi aynı anda 400 bin kişi tarafından izlenmemiştir. Belediye meclisi toplantılarımız dizilerden daha fazla izlenip, reyting rekorları kırıyor” dedi. İlk kez “edemokrasi’yi yaşama geçirdiklerini” de belirten Yavaş, “Ankara’nın yapılacak işlerini sizlere soracağız. Bütçeyi nereye harcayacağımızı sizlere soracağız. Parayı veren sizsiniz, karar veren de siz olacaksınız. Böyle yapmazsak ne oluyor? Bir kişinin verdiği kararla 750 milyon dolar Ankapark’a gömülüyor” ifadelerini kullandı. larından, çöplerden geçiniyor. Biz bunu yok etmek istiyoruz. Aile sigortası olsa böyle bir felaket olmaz. Aile sigortasını yeteri kadar anlatamadık. Güçlü bir sosyal devleti inşa etmek zorundayız. Bütün bunların sürdürülebilir olması da lazım. Sürdürülebilirliğin ana omurgasını da devlette liyakat oluşturur. Devlette liyakat olursa her şey işler. n HERKES BU TABLOYU DEĞERLENDIRMELI: Aylık geliri 673 liranın altında kişi sayısı 8 milyon 647 bin 283. Ayda bin liranın altında dul ve yetim aylığı alan kişi sayısı 847 bin 643. Asgari ücretin yarısı ve onun altında aylık alanların sayısı 2 milyon 136 bin. Aylık geliri 2 bin liranın altında olan emekli sayısı 6 milyon 850 bin 513. 2019’un ilk 9 ayında faturasını ödeyemediği için elektriği kesilen hane sayısı 3 milyon 365 bin 784. Bu hanelerde çocukları düşünün. Aynı dönemde faturasını ödeyemediği için doğalgazı kesilen 710 bin 364 hane var. Millet kömür yakmaya başladı. Herkes elini vicda nına koyup bu tabloyu sorgulamalıdır. n 122 ŞEHIDI NE IÇIN VERDIK?: En sıcak gündemimizden biridir dışı politika. Dedik ki: Ortadoğu bataklığında sizin ne işiniz var? Bütün komşularımızla barış içinde yaşamak varken neden kavga ediyoruz? Mısır’la bile kavga ettik. Şimdi Hindistan ile kavga etmeye başladık. Dili durmuyor beyefendinin. Dilini tut kardeşim, otur bir düşün. Devasa bir Dışişleri Bakanlığı’nı devre bıraktılar. Dışişleri Bakanlığı yok bu işin içinde, Saray sosyetesi var. Suriye meselesi... 24 saatte Emevi Camisi’ne gideceklerdi, 3 milyon 600 bin Suriyeli Türkiye’ye geldi. Süleyman Şah Türbesi’ni kaçırmak zorunda kaldılar. Türbeyi kaçırırken de kendilerini “kahraman” ilan ettiler. Hainden kahraman olur mu? Kendi toprağını, bayrağını terk eden adama hain denir. Şimdi İdlib’de sıkıştılar. Sağa dönüyor olmuyor, sola dönüyorlar olmuyor. Yine kahramanlık... Asacağız, keseceğiz, vuracağız. Arkadaş sen dilini tu tamıyor musun? Suriye politikasından bu yana 122 şehit verdik. 122 şehidi niçin verdik? Seni kefenle karşılayanlar vardı, niye onları göndermiyorsun, onları gönder. n ORTADOĞU’YA BARIŞ GETIRECEĞIZ: CHP iktidar olduğunda, Ortadoğu Barış ve İş Birliği Teşkilatı’nı (OBİT) kuracağız. Türkiye, Irak, İran ve Suriye bir araya gelecek. Biz kendi bölgemizde egemen güçlerin vekalet savaşı yapmasını istemiyoruz. Sorunlarımızı birlikte çözeceğiz. Egemen güçlerin maşası olmayacağız. Akılcı politikalarla Ortadoğu’da barışı yeniden inşa edeceğiz. 2023’te Allah’ın izni ile bu milletin ferasetine güvenerek Cumhuriyeti demokrasi ile taçlandıracağız. Bu bizim çocuklarımıza vaadimizdir. Hiçbir ayrım yapmadan bütün vatandaşlara bize güvenin diyeceğiz. Biz kul hakkı yemeyiz, yolsuzluk yapmayız, Ortadoğu’da akan kanı biz durduracağız, AB’ye tam üyeliği biz sağlayacağız. l ANKARA MÜKERRER IMZA TARTIŞMASI YAŞANDI MAHMUT LICALI CHP Ankara İl Kongresi’nde mükerrer imza tartışması yaşandı. Adaylığını açıklayan eski CHP Gençlik Kolları Başkanı Ayhan Yalçınkaya 65 imzayı bulamadı. Bunun üzerine CHP Parti Meclisi üyesi Ali Hikmet Akıllı tek aday olarak seçime girdi. 645 delegenin 496’sının oy kullandığı seçimde Akıllı, geçerli 315 oyun tamamını alarak Ankara İl Başkanı seçildi. Delegelerden Tevfik Koçak’ın kadınlara hakaret içeren konuşması gerilime neden oldu. CHP’nin 37. Olağan Büyük Kurultayı öncesi, il kongreleri kapsamında İzmir ve İstanbul’un ardından dün Ankara kongresi gerçekleştirildi. İzmir ve İstanbul’un aksine Ankara’daki kongrede iki isim başkanlık için adaylığını açıklarken, adaylıkların resmileşmesi için imza toplanması sırasında “mükerrer imza” tartışması yaşandı. Nâzım Hikmet Kültür Merkezi’ndeki kongrede divan başkanlığını eski CHP Genel Başkanı Hikmet Çetin yap Akıllı Yalçınkaya tı. Salondaki platformda “1920’den beri Ankara’dan başlar tüm zaferler” yazısı yer aldı. İstanbul kongresinde olduğu gibi Kılıçdaroğlu, Ankara kongresine de katılarak partililere seslendi. Kadınlardan sert tepki Faaliyet raporlarının okunmasının ardından söz isteyen delegeler kürsüden konuşmalar yaptı. Delegelerden Tevfik Koçak’ın, konuşması sırasında söylediği “Siyasetin işine, kışın güneşine, kadının işvesine güven olmaz” ifadeleri sa londa tepkiyle karşılandı. Koçak’ın, sözlerini, “Bu Anadolu’nun her yerinde söylenir” diye savunması da salondaki gerilimi daha da tırmandırırken, kürsüye gelen bir kadın mikrofonu devirdi. Divanın müdahalesine karşın gerilim sürdü. Koçak da kürsüde kendini savunmaya devam etti. Bu sırada kürsüye doğru su şişesi fırlatıldı. İl Başkanı Rıfkı Güvener’in aday olmayacağını açıklamasının ardından CHP PM üyesi Ali Hikmet Akıllı ile eski CHP Gençlik Kolları Başkanı Ayhan Yalçınkaya adaylıklarını açıklamıştı. Kongrede parti tüzüğü gereği adaylık için delegelerin yüzde 10’unun imzası arandı. En az 65 delegenin imzasıyla yapılan başvurular sırasında “mükerrer imza verildiğine” yönelik tartışma çıktı. Tartışma ve itirazlar üzerine kongre divanı ara vermek zorunda kaldı. Yalçınkaya aday olmaya yetecek 65 imzayı bulamadı. 645 delegenin 496’sının oy kullandığı seçime tek aday olarak giren Akıllı, geçerli 315 oyun tamamını alarak il başkanı seçildi. l ANKARA İBB’nin geri aldığı TÜRGEV binaları meclis kararıyla Beyoğlu Belediyesi’ne verilmek isteniyor İmamoğlu: Resmen eşkıyalık CHP Beyoğlu İlçe Başkanlığı ve mahalle sakinleri, İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin (İBB) TÜRGEV’den geri aldığı Örnektepe Sağlık Ocağı ve kreş binasının Beyoğlu Belediyesi’ne verilmek istenmesine tepki gösterdi. İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu da “Bu resmen meclisteki çoğunluk üzerinden eşkıyalık anlayışı. Kararı, yürürlüğe koymayacağız” dedi. İBB’ye ait Örnektepe Sağlık Ocağı ve kreş binasının Beyoğlu Belediyesi’ne verilmek isten mesi üzerine dün CHP Beyoğlu İlçe Başkanı Şahin Dil, İstanbul Milletvekili Yüksel Mansur Kılınç, CHP İBB Meclis üyesi İnan Güney ve mahalle sakinlerinden oluşan bir grup, inşaatı tamamlanan sağlık ocağının önünde basın açıklaması yaptı. Grup adına konuşan Şahin Dil, “İBB bu binaya 17.2 milyon TL harcamıştır. TÜRGEV engellendikten sonra İBB tarafından sağlık ocağı ve sosyal hizmet binası olarak kullanılacaktı. Ancak İBB’nin AKP’li meclis üyelerinin oyları ile söz konusu binanın Beyoğlu Belediyesi’ne 10 yıl süreyle tahsis edilmesi için karar çıkarıldı. AKP daha önce yaptığı gibi bu binayı da cemaatlere peşkeş çekmek istiyor olabilir. Ancak biz CHP’liler buna müsaade etmeyeceğiz” diye konuştu. ‘İzin vermeyeceğiz’ İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu da katıldığı bir programda söz konusu yerle ilgili sorulan soruya, “Bu resmen, meclisteki çoğunluk üzerinden eşkıya anla yışı. Kamu vicdanı değil, eşkıya anlayışı, eşkıya duruşu” dedi. İmamoğlu kararı yürürlüğe koymayacaklarını belirterek, “İBB olarak vakfımız var, kendi yönetimimiz var. Gayet tabii kararı veto edeceğiz. Hukuki süreçleri yöneteceğiz. Zabıtalarımızla gideceğiz, temizleyeceğiz, içine insanlarımız girecek. Birçok kamu alanında yapılmak istenen bu müdahaleleri geri püskürteceğiz. Alınan karar, ‘yok’ hükmündedir. A vakfı, B vakfı işine baksın” dedi. l İç Politika TÜM ENGELLERİ AŞMIŞLAR Gökçek döneminde FETÖ’ye imar kıyağı SERTAÇ EŞ Son günlerde tartışılan “FETÖ’nün siyasi ayağı”na ilişkin yeni veriler, Ankara Büyükşehir Belediye Meclisi’nin aldığı kararlarla yeni bir boyut kazandı. AKP’li Melih Gökçek döneminde, belediye meclisinde alınan kararlarla bir kısmı halen firari olan eski savcı Şadan Sakınan, eski Yargıtay Genel Sekreteri Aydın Boşgelmez ve “Kozmik Oda’nın savcısı” olarak nitelenen Mustafa Bilgin’in kurdukları konut kooperatifine normalinden üç kat fazla inşaat hakkı tanındığı ortaya çıktı. FETÖ’cülerin kurduğu kooperatife Gökçek döneminde sağlanan avantajlar siyasi ayak konusunda güçlü fikir veriyor. FETÖsiyaset ilişkilerinin kesişme noktasını aydınlatan olay, Ankara Keçiören’de 1 milyon 885 bin 925 metrekarelik arsaya ilişkin gerçekleşti. Bu arsa özelinde gelişen olaylar FETÖ’nün etkinliği konusunda da ciddi ipuçları veriyor. Keçiören Saray bölgesindeki arsaya ilk olarak Emniyet Genel Müdürlüğü (EGM) talip oldu. EGM arsayı, üzerine Uluslararası Polis Akademisi ve bağlı eğitim birimlerini yapmak için bedelsiz olarak Maliye Bakanlığı’ndan Temmuz 2008’de istedi. Bakanlık 29.07.2008 tarihinde yazdığı yazı ile bu isteme olumlu yaklaştı. Ancak ilerleyen süreçte arsa TOKİ’ye devredildi ve değeri anlaşılan taşınmaz için FETÖ devreye girdi. Arsa, EGM’nin talip olmasına karşın son aşamada FETÖ’cülerin elinde kaldı. Yurttaşlar başvurdu Bu arsanın FETÖ’cülere odaklanılarak nasıl satıldığı ise iki yurttaşın TOKİ’ye yaptığı yazılı başvuruda şöyle dile getirildi: “Bu arazilerin Eskişehir yolundaki TEMAKENT arazileri satış ilanının içinde bir satır yer verilerek satışa çıkarıldığı ve sadece bir taliplinin teklif verdiğini öğrenmiş bulunmaktayız. Bu arazilerin büyük bir kısmının metrekaresi 8 TL’den satıldığını öğrendik. Şurası mahalli emlak piyasasından da öğrenilebilir ki bu arazilerin metrekarasi 4050 TL’den aşağı değildir.” Her aşamada FETÖ Arsanın alınmasında devreye giren FETÖ organları, sonraki aşamaların da her bölümünde etkinliğini sürdürdü. Bu kapsamda imarı olmayan arsanın planını yapma işi, yine AKP’li Gökçek yönetimindeki Ankara Büyükşehir Belediyesi’nce bir FETÖ’cü firmaya verildi. Plan işini alan Doğukan İmar ile Birlik Harita İmar’ın sahibi Rahmi Bıyık. Halen firari olan Bıyık, FETÖ’nün çatı örgütü olan TUSKON’a bağlı Anadolu İşadamları Derneği’nin (ANFED) de üyesi. Arsanın FETÖ’cüler tarafından alınması ile bölgeye konut yapılabilmesi için her engel aşıldı. İmar altlığı konut yapımına yasak olan ve “Rekreasyon alanı” olmasına karşın bu engel de AKP’nin büyük oranda üstün olduğu belediye meclisinde aşıldı. AKP’li Ankara Büyükşehir Belediye yönetimi ve meclis üyeleri inşaat emsalini de komşu arsalara göre FETÖ’cü kooperatiflere üç kat artırdı. FETÖ’cülerin alarak üzerine konut yapmak için kooperatif kurduğu arsanın emsali 1.5 olarak belirlenirken, bitişiğindeki normal yurttaşların arsasına emsal 0.5 olarak verildi. Yani 100 metrekare arsası olan normal bir yurttaş arsa üzerine 50 metrekarelik bir inşaat yapabilecekken, FETÖ’cülerin kooperatifi aynı büyüklükteki arsa üzerine 150 metrekare inşaat yapma hakkı elde etti. Söz konusu arsa üzerine konut yapmak için iki kooperatif kuruldu. Kurulan kooperatiflerden birinin yöneticileri AKP iktidarı ile FETÖ arasındaki ilişkileri Ankara özelinde net olarak ortaya serdi. Aygen Konut Yapı Kooperatifi’nin yöneticileri FETÖ’cü eski savcı Şadan Sakınan, eski Yargıtay Genel Sekreteri Aydın Boşgelmez ve savcı Mustafa Bilgili oldu. Sakınan ve Boşgelmez halen firari durumda iken, Bilgili bir davadan mahkumiyet aldı. Bilgili aynı zamanda, “devletin yatak odası” olarak nitelenen Kozmik Oda aramalarında da yer almıştı. Bu aramalarda devletin önemli gizliistihbari bilgilerinin çalındığı ve yurtdışına çıkarıldığı iddia ediliyor. l ANKARA ABDÜLLATİF ŞENER’DEN 2004 MGK İDDİASI: Mehmet Ali Şahin belgeyi imzalamadı AKP kurucularından ve eski bakan olan CHP Konya Milletvekili Abdüllatif Şener, FETÖ’nün siyasi ayağı tartışmalarına ilişkin açıklamalarda bulundu. Şener, 2004 yılındaki Milli Güvenlik toplantısında dönemin Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan’ın talimatıyla konuşulmadan imzalanan FETÖ’yle mücadele metnine Başbakan Yardımcısı Mehmet Ali Şahin’in imza vermediğini iddia etti. Mehmet Ali Şahin, şu an Cumhurbaşkanlığı İstişare Kurulu üyeliği görevini yürütüyor. Halk TV’de önceki gün katıldığı programda konuşan Şener, AKP döneminde “FETÖ”nün devletin bütün kademelerine yerleştiğini söyledi. “İktidara geldikten bir yıl sonra MGK’de bu konu görüşülmüştür” diyen Şener, özetle şunları kaydetti: “MGK toplantısının ana konuları iç ve dış tehlikelerdir. İç tehlikeler de işte bu tür konular geçer. 2004’te farklı bir şey vardı. Hükümetin FETÖ ile mücadele etmesi ni öngören bir karar alınmıştı. O kararın alındığı toplantıda ben de vardım. 9 yıl sonra basına servis edildi. Kim servis etti bilmiyoruz. O günden bugüne kadar da sürekli olarak tartışılıyor. 2004 kararından bir sunum yapılmış, tartışılmış ve karar alınmış gibi değerlendirmeler yapılıyor. 2004’te hiçbir sunum ve tartışma yapılmamıştır. Toplantıdan önce Başbakan, Cumhurbaşkanı ve Genelkurmay Başkanı bir toplantı yapar gelenektir. Bu üçlü toplantıda ‘Bu tartışılmasın’ diye karar almışlar. Başka bir konu görüşülürken önümüzden imza metni geçti. Baktık ki ‘FETÖ ile mücadele’ ile ilgili bir metin. Yanımda dönemin Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ve Başbakan Erdoğan vardı. Gül’e ‘Bu karar neyin nesi hiçbir şey konuşmadık’ dedim. Gül, ‘Sakın sakın konuşma. Başbakan konuşulmadan imzalanacak’ dedi’ şeklinde fısıltıyla konuştuk. İmzaladım. Yanımda bulunan Mehmet Ali Şahin imzalamadı.” l Haber Merkezi CHP GRUP BAŞKANVEKILI ENGIN ÖZKOÇ: Ölüm tehdidi alıyorum CHP Grup Başkanvekili ve Sakarya Milletvekili Engin Özkoç, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada tehdit edildiğini belirtti. “Canımı milletime emanet ediyorum”diyen Özkoç, “Benim kapımın önüne kadar gelip çöp kovamdaki kağıtları toplayanlar, beni Twitter hesabımdan ölümle tehdit edenler, bana mektup gön derip bana mesaj gönderip ‘Sen Recep Tayyip Erdoğan’a karşı böyle konuşursan sonun böyle olur’ diyenlere karşı eğer bir gün verilecek canım varsa o canımı ben Sakarya’ya emanet ediyorum. O canım Sakarya’ya kurban olsun. O canım millete kurban olsun, o canım bu vatana ve bu millete kurban olsun” dedi. l İç Politika
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle