Katalog

2 16 ŞUBAT 2020 PAZAR EDITÖR: ÇAĞDAŞ BAYRAKTAR TASARIM: ILKNUR FILIZ OLAYLAR VE GÖRÜŞLER [email protected] İş Bankası’ndaki CHP hisselerinin Hazine’ye devri PROF. DR. HİKMET SAMİ TÜRK Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu ve ilk Cumhurbaşkanı Mustafa Kemal Atatürk’ün ölümünden kısa bir süre önce kendi el yazısıyla yazdığı 5.9.1938 tarihli vasiyetname gereğince, belirli koşullarla CHP’ye bıraktığı mal varlığının bir bölümünü oluşturan Türkiye İş Bankası AŞ pay senetleri CHP mülkiyetinde olmakla birlikte, bunların nemaları (kâr payları) yarı yarıya Türk Tarih ve Dil kurumlarına ödenmektedir. CHP, vasiyeti yerine getirme görevlisi konumundadır. Atatürk’ün sağlığında yürürlükteki Türk Kanunu Medeni’sinin 452. maddesindeki “mahfuz hisse” (şimdiki Türk Medeni Kanunu’nun 505. maddesindeki “saklı pay”) hükmünden “müstesna” olarak, yani o hükme tabi olmaksızın böyle bir vasiyetname yapabilmesi için beş yıl önce 12.6.1933 tarih ve 2307 sayılı Kanun çıkarılmıştı. (Atatürk, mahfuz hisseli mirasçısı kız kardeşi Makbule’ye her ay 1000 TL ödenmesini ve yaşadığı sürece Çankaya’da oturduğu evin emrinde kalmasını vasiyet etmiştir.) Atatürk’ün vasiyeti Atatürk’ün CHP, İş Bankası, Türk Tarih ve Türk Dil kurumlarıyla özel bir bağı ve yakınlığı vardır. O, CHP’nin de kurucusu ve ilk genel başkanıdır. Cumhuriyet’in milli sermayeli ilk bankası olan İş Bankası’nın başlangıçta 1 milyon TL olan esas sermayesinin dörtte biri 250 bin TL’sini kendisi ödemek suretiyle Mahmut Celâl Bey’e (Bayar’a) o kurdurtmuştur. Şimdi hazineye devredilmek istenen hisselerin başlangıcı bu sermaye payı idi. Tarihi yapmak kadar yazabilmek için Türk Tarih Kurumu, Türkçeyi Arapça ve Farsçanın etkisinden kurtarıp kendi kuralları içinde geliştirmek için Türk Dil Kurumu Atatürk’ün önderliğinde kurulmuştur. Sağlığında uluslaşma sürecinin bi “Atatürk’ün vasiyetnamesi gereğince CHP’nin mülkiyetinde olan pay senetlerinin Hazine’ye devri, miras bırakan olarak Atatürk’ün iradesini yok sayan, mülkiyet ve miras haklarını çiğneyen, dolayısıyla bu hakları güvence altına alan anayasa ve Türk Medeni Kanunu’na, Türk Dil ve Tarih Kurumlarına sağlanan mali menfaatlara dokunulursa ayrıca bu yönden anayasaya aykırı bir gasptan başka bir şey olmaz.” Atatürk Celâl Bayar Atatürk, Cumhuriyet’in ilk milli sermayeli olan İş Bankası’nın başlangıçta 1 milyon TL olan esas sermayesinin dörtte biri olan 250 bin TL’sini kendisi ödemek suretiyle Mahmut Celâl Bey’e (Bayar) kurdurtmuştur. limsel temellere dayandırılması için büyük önem verdiği Türk Tarih ve Dil kurumlarının çalışmaları ile yakından ilgilenmiş, ölümünden sonra da maddi sıkıntıya düşmeden çalışmalarını sürdürebilmeleri için kendisine ait İş Bankası pay senetleri nemalarının onlara tahsis edilmesini vasiyet etmiştir. Bu tahsisin yapılması 1982 Anayasası’nın 134. maddesi ile de güvence altına alınmıştır. Erdoğan’ın kabul edemediği Atatürk’ün vasiyeti gereğince CHP’nin mülkiyetinde olan pay senetlerinin Hazine’ye devri konusunda Erdoğan’ın gösterdiği gerekçe, anayasanın 69. maddesindeki “Siyasi partiler, ticari faaliyetlere girişemezler.”; Siyasi Partiler Kanunu’nun 67. maddesindeki “Siyasi partiler ticari faaliyette bulunamazlar” hükümleridir. Ancak vasiyet yoluyla bir bankanın pay senetlerine sahip olmak ve o pay senetleri dolayısıyla banka yönetim kurulunda dört üye ile temsil edilmek, ticari faaliyet olarak nitelenemez. Fakat Erdoğan’ın asıl kabul edemediği budur. Atatürk’ün vasiyetnamesi gereğince CHP’nin mülkiyetinde olan pay senetleri Hazine’ye devredildiği takdirde onların yerine Hazine’yi temsil eden bürokratlar gelecektir. Günümüzde onları aday gösterecek olan da Cumhurbaşkanı’nın damadı, Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak’tır. Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Erdoğan, bu yoldan İş Bankası yönetiminde etkili olmak istemektedir. Asıl amaç budur. Fakat hukuki açıdan Atatürk’ün vasiyetnamesi gereğince CHP’nin mülkiyetinde olan pay senetlerinin Hazine’ye devri, miras bırakan olarak Atatürk’ün iradesini yok sayan, mülkiyet ve miras haklarını çiğneyen, dolayısıyla bu hakları güvence altına alan anayasa ve Türk Medeni Kanunu’na, Türk Dil ve Tarih kurumlarına sağlanan mali menfaatlere dokunulursa ayrıca bu yönden anayasaya aykırı bir gasptan başka bir şey olmaz. Yargıda neler oluyor: Hayaller ve gerçekler! Son günlerde yargıya ilişkin haberler yine gündemin başına oturdu. Önce “FETÖ Borsası” ile ilgili haberler manşetlere çıktı: İddialara göre bu borsadan zengin olan yargı mensupları ve bu yolla haklarındaki soruşturma dosyaları kapatılanlar vardı. Daha sonra Burhan Kuzu ve Zindaşti haberleri kamuoyunu sarstı: Kuzu’nun Zindaşti ile olan ilişkisine ilişkin inceleme yapıldığı, Kuzu’nun Zindaşti ile çekilmiş bir fotoğrafı ve yapılan incelemede Kuzu hakkında verilmiş olan bazı resmi ifadeler, haberlerde yer aldı. En sonunda da Zindaşti’nin tahliyesine karar veren yargıcın, soruşturma nedeniyle üç ay süre ile görevden uzaklaştırıldığı anlaşıldı. HHH Bu sırada “Gezi Parkı Davası” da devam ediyordu. 18 Şubat’ta duruşma olacağını anımsatan Cumhuriyet Gazetesi Eski Genel Yayın Yönetmeni ve CHP Eskişehir Milletvekili Utku Çakırözer TBMM Genel Kurulu’nda yaptığı konuşmada şöyle dedi: “Tek adam yönetiminin dünyayı ikna etmeye çalıştığı Türkiye algısıyla, bizim yaşadıklarımız arasında koskoca bir uçurum var. Cenevre’de dünyaya ‘Türkiye’de toplanma özgürlüğü Anayasa tarafından korunuyor’ diyorsunuz. Öte yandan, Gezi Parkı protestolarını yedi yıl sonra hâlâ yargı yoluyla cezalandırmak istiyorsunuz, hem de meşruiyeti tartışmalı bir dosya kapsamında FETÖ’cülerin hazırladığı belgeler üzerinden. Cenevre’de bunlar söylenirken sivil toplum kurucusu iş insanı Osman Kavala iki yıldan fazla süredir Silivri Cezaevi’nde. Bugün tam sekiz yüz otuz beşin ci gün, hem de AİHM’nin ‘Tutukluluğu hukuksuzdur’ kararına rağmen. AİHM kararından bu yana iki ay üç gün geçiyor. Türkiye’deki mahkeme iki duruşma yapıyor, ikisinde de AİHM’nin ‘Derhal özgürlük’ kararına direniyor. Yani bu Meclis’te idam cezasını kaldırmamış olsak Osman Kavala’yı, Yiğit Aksakoğlu’nu, Mücella Yapıcı’yı neredeyse asacaksınız. Bu nasıl özgürlük korumak, bu nasıl AİHM kararlarına tam uyum? Bu hukuksuz davanın bir an önce düşürülmesi, Osman Kavala’nın bir an önce özgürlüğüne kavuşması şarttır. Ankara’dan talimatlı bürokratların mesajlarına bakınca ‘Bu anlatılan gerçekten Türkiye mi?’ diye sormadan edemiyoruz. Çünkü biliyoruz ki bir yılda: 21 ilde 147 kez tüm etkinliklerin yasaklandığı ve bu yasaklardan 25 milyon yurttaşın etkilendiği... Sadece geçen yıl 172 gazetecinin yargılandığı, 65 gazeteciye iki yüz yirmi beş yıl hapis cezası verildiği... 200 bin işçinin grev hakkının elinden alındığı... Son on yılda 3 binden fazla kadının öldürüldüğü... Ülke, maalesef Türkiye: Yani dünyaya sattığınız hayallerin bize yaşattığınız gerçeklerle hiç alakası yok.” HHH Çakırözer’in bu konuşması bana George Orwell’in şu sözlerini anımsatıyor: “Yalanın Egemen Olduğu Devirde Gerçekleri Söylemek Devrimciliktir!” YAŞASIN GERÇEKLERİN PEŞİNDE KOŞANLAR... KAHROLSUN YALANCILAR... YAŞASIN BAĞIMSIZ ADALET VE HUKUK DEVLETİ! Ayıntaplı Kuvvacıların inanılmaz mücadelesi... Merhum Turgut Özakman’ın “Şu Çılgın Türkler” kitabı tadında detaylı bir çalışma… Kilikya bölgesinde Gazi Mustafa Kemal Atatürk liderliğinde Ayıntaplı (Gaziantepli) Kuvvacıların inanılmaz mücadelesini, Karayılan’ı Aslan Bey’i, Şahin Bey’i ve nice adsız kahramanın inanılmaz vatanperverliklerini bu kitapta okuyacaksınız… www.galeatiyayinevi.com galeatiyayincilik gletiyayincilik galeati2017 Suriye’den gelen şehit haberleriyle başlayan haftaya, “FETÖ’nün siyasi ayağı” suçlamaları, “FETÖ dosyasının köşkle temizlenmesi” ve AKP’li Burhan Kuzu’nun uyuşturucu baronu Zindaşti’nin serbet bırakılması için yaptığı baskının hukuk insanları tarafından dillendirilmesine ilişkin haberler damga vurdu. Suriye’den acı haberler Suriye ordusunun İdlib’de TSK saflarına bir hafta içerisinde ikinci kez düzenlediği saldırıda 5 asker şehit oldu. Saldırının ardından, Ankara ile Şam’ı destekleyen Moskova arasında tansiyon yükseldi. ABD ve NATO’dan ise Ankara’ya destek açıklamaları yükseldi. ABD’nin Suriye Özel Temsilcisi James Jeffrey, Suriye’de koordinasyonun sağlanması amacıyla Ankara’da temaslarda bulundu. her perşembe 13 ŞUBAT 2020 KITAP PARASIZ EK n SAYI 1565 kitapkulubu cumhuriyetkitapları www.cumhuriyetkitap.com.tr CUMHURİYET KİTAP DİKMEN GÜRÜN TİYATRO AŞKIYLA DOLU 50 YIL >> Gamze Akdemir’in Söyleşi... sayfa 12’de OKunur PERŞEMBE 13 ŞUBAT 2020 95. YIL SAYI: 34462 KURUCUSU YUNUS NADİ (19241945) BAŞYAZARLARI NADİR NADİ (19451991) İLHAN SELÇUK (19922010) FİYATI 2.5 TL KKTC’DE 3 TL TOPLUM IÇINDE MÜHENDISLER Erdinç Kaygusuz’un yazısı Sayfa 4’te BABA, ÇOCUK VE EDEBIYAT Nedim Gürsel’le söyleşi Sayfa 6’da ANLAŞILMASI ZOR ZAMAN Levend Kılıç’ın yazısı Sayfa 16’da VEDAT ARIK SUSAMI SEVMEYI DENEYIN Burcu Yılmaz’ın yazısı Sayfa 18’de eski İstihbarat müdürü Taşdemir, Çalık yöneticisi Taçyıldız hakkındaki belgeyi silmekle suçlanıyor ‘FETO dosyası bir köskle temizlendi’ iSTihBArATÇI DüNYALIĞINI YAPMIŞ müfettİş raporunda Özgür Taşdemir’in mal varlığına ve hesap hareketlerine de yer verildi. Mal varlığı arasında, Arnavutköy’de bir taşınmaz, Bahçeşehir Koleji’nde eşi ve kendi adına yüzde 15 hisse, 3 adet Mercedes ve Land Rover marka arazi aracı bulunurken 20172018 arasında Taşdemir’in hesabında 3 milyon 287 bin 770 lira olduğu belirtildi. >> 5’te Özgür taşdemir Bir VArMIŞ Bir YOKMUŞ Berat Albayrak’ın bir dönem CEO’luğunu yaptığı Çalık Holding yöneticisi Ahmet Taçyıldız ile eski İstihbarat Şube Müdürü Özgür Taşdemir arasındaki ilişki ve alışveriş, ‘FETÖ borsası’ iddialarını bir kez daha gündeme getirdi. İçişleri Bakanlığı müfettiş raporlarına göre, Çalık Gayrimenkul Yönetim Kurulu Başkanı Taçyıldız ve ailesi hakkındaki FETÖ evrakı Emirgan’daki “3.8 milyon lira”lık bir köşk karşılığında yok edildi. Ahmet taçyıldız DeĞeriNiN ALTIDA Biri İDDİaya göre Taçyıldız, 15 Temmuz’dan sonra FETÖ soruşturmaları tamamlanana kadar yurtdışına çıktı. Bu sırada Taçyıldız’a ait ekspertiz değeri 3.8 milyon lira olan köşk, yalnızca 600 bin liraya istihbarat şube müdürünün amcası Adem Taşdemir’e devredildi. Müfettiş raporunda, satış için “kurgu” denildi. Soruşturma dosyasının da kapatılmaya çalışıldığı ileri sürüldü. >> SEYHAN AVŞAR 5’te ABD, TürKiYe’Yi ATeŞe iTerKeN erDOĞAN SUriYe’Ye MeSAj VerDi Savaş ilanı gibi Köşkle gelen temizlik ‘HERYERDEVURURUZ’ ‘tARAfıNı SEç’ twEEt’lERi sUrİye ordusunun İdlib’deki ilerleyişi sü rUsya, İdlib’deki durum nedeniyle Ankara’yı ABD rerken Erdoğan ile Putin telefonla görüştü. suçlarken çatlağı derinleştirmek düşüyle Türki İki liderin anlaşmalara bağlılığı teyit ettiği ye’ye gelen ABD’nin Suriye Özel Temsilcisi Jeffaçıklandı. Görüşmeden sonra AKP grubun rey, Cumhurbaşkanlığı, MSB, Dışişleri ve MİT’te KAzANIr! Kuzu, fEtÖ lideri Gülen’le aynı masada yemek yerken çekilen da konuşan Erdoğan, “Askerlerimize zarar görüşmeler yaptı. ABD elçiliği Esad, Rusya ve gelirse rejim güçlerini her yerde vuracağı İran’ı suçlayan bir video paylaşırken Rus elçiliği rinÇdaelınkAHhomldeitnTgaüçsytılydöıSdnzaoevsicytlıaeilsıckıniiKıslueatzçiuthı mızıburadanilanediyorum”dedi. de “ABDPKK” göndermeli mesaj yayımladı. >> 7’de TSK ile Suriye ordusunun savaşması, hem türkiye hem bölge için felaket olur. ABD’nin fiili desteği olmayacaktır. ABD, Suriye’ye NAtO gücü göndermek istemektedir. Akar’ın, “NAtO desteği sağlanmalı” açıklamasının altında da 30 Ocak’taki wolters görüşmesi yatmaktadır. >> MEHMET Ali GÜllER 12’de fotoğrafı için, “O zamanlar cemaat görünümündeydi” demişti. SIKIŞTI, CUMHURİYET’İ HEDEF ALDI barat şube müdürü Özgür Taş UyUştUrUcUkaçakçısı Zindaşti’nin tahliyesi için yargıya baskı yaptığı iddia edilen dönemin Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Prof. Dr. Bur han Kuzu hakkında İstanbul demir arasındaki ilişki ve alışve CumhuriyetBaşsavcılığı’nca soruşturma başlatıldı. Başsavcılık HSK’nin gönderdiği dosyanın da incelendiğini açıkladı. FETÖ’cü savcı Zekeriya Öz’ün gizli tanık ola rak kullandığı Zindaşti’yle ve FETÖ lideri Gülen’le yemek yiyen Kuzu, skandalın peşini bırakmayan Cumhuriyet’i riş FETÖ borsası iddialarını bir ABD, SUriYe NOKTALArINI VUrDU “FETÖ’nün yayın organı” olmakla suçladı. >> SEYHAN AVŞAR 4’te ESKİ ORTAK CHP’Yİ SUÇLADI: kezAfP daha İDlİB gerilimi sürerken Haseke’de de tansiyon yükseldi. Şam’a bağlı güçlerin Kamışlı’da geçişlerine izin ver ‘Siyasi ayak mediği ABD askerleri ateş açtı. 1 sivil yaşamını yitirdi. Gerilimin ardından 2 ABD jeti, Kamışlı yakınlarındaki gündeme getKirıldıçid.arİoçğiluş’ Suriye’nin2askerinoktasınasaldırıdüzenledi.>>7’de leri Bakanlığı müfettişlerinin ra ABDÜLHAMİT SORUSU: O fotoğraftan İbb’Den SuÇ DuYuruSu ‘Kuzen hurda TAHİR ELÇİ CİNAYETİ 3 polis 4 yıl cUmhUrBaşkanı Erdoğan, kendisini suçlayan Kılıçdaroğlu’na yanıt vererek “Bugün FETÖ’nün en önemli siyasi ayağı Kılıçdaroğlu’nun kendi Özel: Listeyi ortağına sor haberin var mı? çaldı’ iddiası sonra ifade verdi İyİ Partili Aytun Çıray, porlarına göre Taçyıldız, hak SağlıkBakanıYardımcısı Erdemir’in odasına Abdülhamit fotoğrafını asmasını Meclis günAytun çıray demine taşıdı. Çıray, kındaki dosyayı temizlemek için SağlıkBakanıKoca’ya,“Ofotoğraf Şehir Hatları AŞ, tamir ve bakımı yapılan vapurlardan çıkan hurdayı kayıt dışı şekilde şirket dışına çıkardıkları iddia edilen 4 personel hakkında suç duyurusunda bulundu. Bu kişiler arasında Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın kuzeni de yer aldı. >> 9’da DİyarBakır Barosu Başkanı Tahir Elçi’nin öldürülmesine ilişkin soruşturmayı yürüten savcılık olaydan tahir Elçi dört yıl sonra üç polisin ifadesini aldı. Şüpheli sıfatıyla si ve ekibidir. FETÖ’nün siyasi ayağı Bay Kemal’in yatak odasına girmiş, haberi yok” dedi. Baykal’a kurulan kaset kumpası için o dönem, “Özel değil genel” diyen Erdoğan, Kılıçdaroğlu’nun bu konuda sustuğunu ileri sürdü. Cumhuriyet gazetesini de hedef alan Er chP’lİ Özel, Bahçeli’ye darbe başarılı olsaydı kimin hangi göreve geleceğini Erdoğan’a sorması gerektiğini söyledi. Özel, Erdoğan’ın arkasındaki yedi yaverin altısının FETÖ’cü çıktığını da bilginiz dahilinde mi asılmıştır” ifade veren ve halen görevde olan doğan, Başbuğ’u “FETÖ’cüleri hatırlattı. >> 4’te sorusunu yöneltti. >> 9’da polisler suçlamaları reddetti. >> 9’da ihraç etmemekle” suçladı. >> 4’te Emirgân’da yaklaşık 4 milyon li YAAtAtÜRKYAABDÜlHAmit >> ENVER AYSEVER 8’de EmNiYEt, GAR KAtliAmıNDA iHmAli AçıKlAYAmADı >> 9’da fEtÖ ilE mÜCADElE içiN... >> mUStAfA BAlBAY 9’da ERDOğAN’IN ‘İMzALADIM’ DEDİğİ KARAR RAFA KALDIRILMIŞTI >> 4’te ra değerinde bir köşkü polis mü 913 ŞUBAT 2020 dürü Taşdemir’e verdi. Dosyada, bazı polislerin iki kişi arasındaki ilişkinin ayrıntılarını anlatan ifadeleri yer aldı. Köşkün 5.7 milyon liraya satışa çıkarıldığı öğrenildi. Savcılık, Kuzu dosyasını açtı Gazetemizin ortaya çıkardığı Burhan KuzuZindaşti ilişkisi bir kez daha gündeme oturdu. Dönemin Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Kuzu’nun Zindaşti’nin serbest bırakılması için hakim ve savcılara baskı yaptığının hukukçular tarafından dillendirilmesinin ardından başsavcılık soruşturma başlattı. Abdülhamit sevdası tuğralara taşındı Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın oğlu Bilal Erdoğan’ın yakın arkadaşı, Okçular Vakfı’nın kurucusu ve Beyoğlu Belediye Başkanı Ali Haydar Yıldız’ın Abdülhamit sevdası son noktaya ulaştı. Belediye meclis üyelerinin kartlarındaki Beyoğlu’nun simgesi tarihi Galata Kulesi yerine Abdülhamit tuğrasına benzetilen yeni bir logo kullanıldı. Kılıçdaroğlu Erdoğan Başkentte ‘sensin o’ tartışması CHP lideri Kılıçdaroğlu, “FETÖ’nün siyasi ayağı”na ilişkin beklenen açıklamasını grup toplantısında yaptı. Kılıçdaroğlu, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın “devleti FETÖ terör örgütüne teslim eden kişi” olduğunu söyledi. Grup toplantısını bir gün sonra yapan Erdoğan ise ana muhalefet liderine “FETÖ’nün siyasi ayağının Kılıçdaroğlu ve ekibi” karşılığını verdi. Erdoğan, Kılıçdaroğlu’nun suçlamalarına 500 bin liralık manevi tazminat davası açtı. Kılıçdaroğlu’nun avukatı Celal Çelik ise Erdoğan hakkında karşı dava açacaklarını açıkladı. ‘İş Bankası sevdası’ bitmedi AKP, CHP’nin İş Bankası hisselerinin Hazine’ye devri konusunu yeniden gündemine aldı. Cumhurbaşkanı Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı Sarayı’nda konuyla ilgili nasıl bir düzenleme yapılabileceğini belirlemek üzere bir komisyon oluşturulması talimatını verdi.