25 Kasım 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
KÜLTÜR EDİTÖR: ORHUN ATMIŞ TASARIM: ŞÜKRAN İŞCAN 13 16 ŞUBAT 2020 PAZAR Paris’te Bir PADIŞAH ŞNuboFatrrtabe’tniarDstıasazemrrLieghiisdieaeösçniSı’leniıomydnoeerÖ1:sz8aehlip İstanbul’da Bir İMPARATORIÇE Fazıl Say’dan romantik repertuvar Maslak TİM’de 14 Şubat gecesi vereceği resitali için takipçilerine “Değişik bir program olacak” diyen Fazıl Say, repertuvarını romantik parçalardan seçmişti. Bir buçuk saat ara vermeden parçalarını anons ederek çaldı. Chopin’den Nocturnes’le başladığı konserine 250. yılı dolayısıyla Beethoven’le devam etti, İspanyol Granadas ve Fransız Eric Satie ile sürdürdü. Ardından kendi bestelerine geçti, “Ses”, Kumru ve Nâzım için yazdığı baladları çaldı. Ses’i dinlerken hep Serenad Bağcan’ın sesi geliyor aklıma, o bunu çok güzel seslendiriyor. Fazıl Say, Troya sonatından aşk ve nefret bölümlerini anlatan 567. parçaları çaldıktan sonra en büyük alkışı alınca “Bu kadar sevdiğinizi bilseydim hepsini çalardım” diye takıldı seyircisine. Sonra Kaz Dağları için bestelediği parçası, İstanbul’da bir Kış Sabahı ve Kara Toprak ile son olarak Mozart’tan Türk Marşı. Defalarca çağrılmasına karşın bis yapmayan sanatçının kitap ve CD imzası için ise upuzun bir kuyruk vardı. Fazıl Say, bir klasik müzik sanatçısı olmanın çok ötesinde bir ikon olarak seviliyor artık! Akbank’ta da caz Akbank Sanat’ın yıl boyu caz çatısı altında başlattığı, Akbank Caz 30. Yıl Konserleri kapsamında 18 Şubat Salı günü caz orkestrası “Emin Fındıkoğlu + 12” yi Sainte Pulchérie Konser Salonu’nda caz severlerle buluşturuyor. Fındıkoğlu’nun önderliğinde kurulan, trompetler, trombonlar, saksafonlar, piyano, kontrbas ve davuldan oluşan orkestrada, Şenova Ülker, İmer Demirer gibi isimler yer alıyor. Konserde, Melisa Kral ve Zeynep Kuyumcu solist olarak sahneyi paylaşacaklar. Konser, saat 20.30‘da başlayacak. Biletler ise tam 60 TL, öğrenci 45 TL. Avrupa’ya ve imparatorluk dışına seyahat eden ilk Osmanlı Padişahı Sultan Abdülaziz’in Paris ve ardından III. Napolyon’un eşi İmparatoriçe Eugenie’nin Osmanlı Başkenti İstanbul’a ziyaretinin tablo, gravür, fo toğraf, gazete kupür ve arşiv belgeleri, NDS Fransız Lisesi’nde düzenlenen sergiyle aynı bağlamda ele alınıyor. 18 Şubat’taki sergiYAZGÜLÜ nin ardından küratörlerin ALDOĞAN katılacağı bir toplantı, Emre Aracı’nın konferansı ve bir konser de 22 Şubat’ta yapılacak. “Paris’te Bir Padişah, İstanbul’da Bir İmparatoriçe” sergisi, ziyaret ve iadei ziyaret çerçevesinde şekillenen iki farklı, ancak birbirini tamamlayan ana eksen etrafında kurgulanıyor. Reform çabaları 1861’de tahta geçen, Sultan Abdülaziz (18301876), Avrupa’ya ve imparatorluk dışına seyahat eden ilk Osmanlı Padişahı oldu. II. Mahmut’un (17851839) tahta geçişine dek, padişahlar sadece askeri seferler ve av partileri için Osmanlı başkentinden ayrılırlardı. Sultan Abdülaziz’in 21 Haziran’dan 7 Ağustos 1867 tarihine dek Fransa, İngiltere, Belçika, Prusya ve AvusturyaMacaristan’ı ziyaret etmek için giriştiği ve 1863’teki Mısır seyahatini takip eden bu yolculuğu, Avrupai kurum ve gelişmelerden ilham alarak Osmanlı’nın reform projesini pekiştirmeyi hedefliyordu. Serginin ilk bölümü, daha ziyade Sultan Abdülaziz’in Paris seyahatine odaklanarak, bu yolculukla örtüşen dönemin sanatsal, iktisadi ve siyasi bağlamı ile 1 Nisan’da İkinci İmparatorluk başkentinde kapılarını açan 1867 Evrensel Sergisi’ne ve ona yansıyan OsmanlıMısır ilişkilerine dikkat çekiyor. Diğer Avrupa hükümdarları gibi, Sultan Abdülaziz de bu sergiye III. Napolyon’un daveti üzerine katılıyor. Ayrıca bu uluslararası sergide Osmanlı da diğer uluslar gibi yer alıyor; evrensel kültür ve “me Sergide ziyaretlerin tablo, gravür, fotoğraf gibi arşiv belgeleri yer alıyor. Yukarıda Sultan Abdülaziz’in Avrupa ziyaretinden bir çizim görünüyor. deniyetler” buluşmasına katılıyordu. Serginin ikinci ekseni, Fransız İmparatoru III. Napolyon’un eşi İmparatoriçe Eugénie’nin 1119 Ekim 1869 tarihleri arasında Osmanlı başkentinde geçirdiği bir haftaya odaklanıyor. Süveyş Kanalı’nın açılması, Sultan Abdülaziz ile Osmanlı’ya bağlı Mısır Hidivi İsmail Paşa’yı karşı karşıya getiren rekabet ve geri planda İngilizFransız çekişmesi gibi bir siyasi bağlamın içine oturan bu ziyaret, Osmanlı İmparatorluğu için de yeni unsurlar taşımaktadır. İlk kez taç sahibi bir şahsiyet ve üstelik de bir kadın Osmanlı padişahına ziyarete geliyordu. Bir hafta boyunca, resepsiyonlar, şenlik ve galalar bu ziyaret vesilesiyle birbirini izler. Araştırmacılarla toplantı Padişahın bu görkemli karşılaması birkaç hafta sonra Süveyş Kanalı’nın açılışının ihtişamıyla gölgelense de, Eugénie, Boğaziçi kıyılarında geçir diği bu yolculuğun çarpıcı bir anısını, otuzdan fazla yıl sonra tahtan düşmüş bir imparatoriçe olarak içinde taşıyacak ve padişahlar kentine iki ayrı seyahat daha gerçekleştirecektir. Sergiyi tamamlayan dönemin tablo, gravür, fotoğraf, gazete küpür ve arşiv belgeleri, bizi bir yandan yolculukları boyunca padişah ve imparatoriçeye eşlik etmeye; diğer yandan da onların izlerini sürerken iki imparatorluk başkenti Paris ve İstanbul’un ihtişamını keşfetmeye davet ediyor. Sergi 19 Şubat14 Mart tarihleri arasında (pazar günleri hariç), 11.0018.00 saatleri arasında (gösteri veya konser akşamları 19.30’a kadar) ziyarete açık olacak. Fransız Enstitüsü ve İsis Yayınları işbirliği ile düzenlenecek “Paris’te Bir Padişah, İstanbul’da Bir İmparatoriçe: İmparatorluk Politikaları 6 AYLIK HAZIRLIK Böyle bir sergi yapma fikri nasıl oluştu sorusunun yanıtı da önemli. Küratörlerin birbirinden habersiz konuyla ilgili çalışmaları var. Aylin Koçunyan, Sultan Abdülaziz’in Avrupa seyahatleri üzerine bir makale yazmıştı. Buradan esinlenerek NDS Okul Müdürü Bay Lansalut’ya bu konuda bir sergi hazırlamak üzere teklif götürüyor. Aynı şekilde Sinan Kuneralp de, İmparatoriçe’nin Osmanlı İmparatorluğu’na iadei ziyareti üzerine bir sergi teklif etmiş. Böylece ikisi birleştirildi ve bu sergi ortaya çıktı. Tabii ki küratörlerin çok öncesinden çalışmaları vardı ama serginin hazırlık ları 6 ay kadar aldı. ve Uluslararası Bağlam, 18671869” konulu toplantı ise sergi komiserleri Sinan Kuneralp ve Aylin Koçunyan’ın da aralarında bulunduğu Yves Bruley, Philip Mansel ve Éric Anceau gibi araştırmacıların katılımıyla gerçekleşecek toplantı ise 22 Şubat’ta saat 14.0016.30 arasında NDS’de gerçekleşecek. Konser ve konferans Bu toplantının ardından ise Emre Aracı, Sultan Abdülaziz’in Londra’yı ziyareti vesilesiyle Sultan’ın onuruna bestelenmiş olan Türk Kasidesi’nin ortaya çıkış öyküsünü, Londra’daki seslendirilişi ve Sultanın seyahatinin kültürel boyutlarını müzik örnekleri eşliğinde aktaracak. Piyanist Toros Can kendisine piyanoda eşlik edecek. ‘Dansın Ustaları’ sahnede Programda Mehmet Balkan, Uğur Seyrek, Aydın Teker ve Beyhan Murphy’nin eserleri bir arada. İstanbul Devlet Opera ve Balesi, MDT İstanbul Proje Grubu’nun gösterisi “Dansın Ustaları” 20 ve 26 Şubat ile 4 Mart tarihlerinde Beşiktaş Süleyman Seba Kültür Sanat Merkezi’nde (Fulya Sanat) izleyiciyle buluşacak. Programda yer alan eserler şöyle: Mehmet Balkan’ın Tokyo Bale si için yaptığı “Siyah ve Beyaz” eserinin bir uyarlaması, Uğur Seyrek’in çeşitli devlet balelerinde oynamış olan “Kimlikler” ve “Kurban” adlı iki modern bale eseri, Aydın Teker’in çizgi dışı üslubu ile yarattığı “Stkh” ve Beyhan Murphy’nin popüler eseri Güldestan’dan “Cafe de Nar”. Mamut’un yeni yetenekleri Mamut Art Project’in 8’incisi 15 Nisan tarihleri arasında Küçükçiftlik Park’ta yapılacak. Bu yıl yaklaşık 1500 başvuru arasından seçilen 25 kadın, 20 erkek toplam 45 sanatçının eserleri sergilenecek. Ulaşılabilir sanat alternatifi olarak yola çıkan Mamut, sanat kariyerinin başında olan bağımsız yeteneklerin çalışmalarını destekleyen ve bu yeteneklerin koleksiyoner, küratör, galeri, kültürsanat kurumları ve sanatseverlerle buluşmasını sağlıyor. 2015 yılından bu yana Akkök Holding ana sponsorluğunda düzenlenen Mamut Art Project, önceki yedi yıl boyunca 367 kadar umut vaat eden yeteneği sanatseverlerle buluşturdu. Trump’ta ‘10 Saniye’ Erdi Işık’ın kaleme aldığı, Nergis Öztürk ve Algı Eke’nin rol aldığı “10 Saniye” adlı oyun, yarın (17 Şubat) saat 20.30’da Trump Sahne’de izleyiciyle buluşuyor. Faruk Barman ve Mert Erarslan’ın yapımcılığını üstlendiği, Serkan Üstüner’in yönetmenliğini yaptığı oyun; izleyenlere yetiştirilen çocuğun mutluluğunun mu itibarının mı gözetilmesi gerektiğini sorgulatıyor. Eğitim sistemi, çarpık aile ilişkileri ve etiket kavramlarının çocuk psikolojisini nasıl şekillendirebileceğine dair farklı bir bakış açısı sunuyor. Kadın yönetmenler İzmir’de bir arada 3. Kadın Yönetmenler Festivali, 29 Şubat5 Mart tarihleri arasında “Her Kadın Başka Hayaller Kurar” temasıyla Buca Tarık Akan Gençlik Merkezi’nde yapılacak. Festival, 6 gün sürecek. Toplamda 37 film gösterimi, 7 atölye ve 2 panelden oluşan program sinemaseverlerle buluşacak. 56 kadın yönetmenin 80 filmle başvurduğu festivalde, seçkide yer alamayan filmler içinse “Face to face” bölümü dikkat çekiyor. Face to Face için akademisyenler, sinema yazarları ve yönetmenlerden oluşan kurul, seçilmeyen filmlere gerekçelerini açıklayarak, sinema öğrencilerinin üretimlerine katkıda bulunmayı hedefliyor.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle