23 Mayıs 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
HABER TASARIM: ŞÜKRAN İŞCAN 11 15 ŞUBAT 2020 CUMARTESİ Hüseyin Ekinci, DİSK, Madenİş, Kemal Türkler’in... işçi, sendikal haklar kazanımlarında efsane oldukları yıllarda, emek tarihimize kazılı eylemlerle, direniş, grevlerle hak kazanımlarının odağındaki işyerleri, merkezlerde, Madenİş, DİSK’in, koşullar gereği her işten sorumlu yöneticisi, başkan yardımcısı.. BAYRAMOĞLU, SAĞLIK DURUMU GEREKÇESIYLE IŞTEN ÇIKARILDI Harbİş üyelerinden destek eylemi Türk Harbİş Sendikası İstanbul Şubesi, Maltepe’deki Kara Dikimevi Müdürlüğü’nden, sağlık durumu gerekçe gösterilerek, 11 Şubat’ta işten çıkarılan üyeleri Münevver Esma Bayramoğlu için eylem yaptı. Türk Harbİş, üyelerinin işten çıkarılmasını önceki akşam Maltepe’deki müdürlük önünde protesto etti. “Bu işyerinde kıyım var” yazılı tişörtler giyen işçiler, “Susma sustukça sıra sana gelecek, Emeğe uzanan eller kırılsın” sloganları attı. Yüzlerce işçinin katıldığı eyleme Hakİş’e bağlı Limanİş Sendikası ve Türkİş’e bağlı DERİTEKS de destek verdi. Basın açıklamasını okuyan Türk Harbİş Sendikası İstanbul Şube Başkanı Murat Yalçın Kaya, daha önce de Kara Dikimevi Müdürlüğünde sendikalarına üye bir işçinin atıldığını hatırlatarak “Bayramoğlu yasaya aykırı bir şekilde işten çıkarıldı. Çalışanların ekmeği ile oynayan, kendisni kanunların üzerinde gören bu anlayışı kınıyoruz. Kara Dikimevi Müdürü’nün keyfi olarak ortaya koyduğu bu uygulamaya sonuna kadar karşı duracağımızı buradan ilan ediyoruz” dedi. l İSTANBUL/Cumhuriyet TÜRKIŞ’E ZIYARET Albayrak’a vergi sitemi Uzun uzun ekonominin iyi gittiğini anlatan Albayrak’a, vergi dilimleri nedeniyle ücretlerde oluşan kayıplar iletildi. MUSTAFA ÇAKIR Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak, Türkİş’i ziyaret etti. Ziyaret, Albayrak’ın Hazine ve Maliye Bakanı olarak Türkİş’e ilk ziyareti oldu. Türkİş Genel Başkanı Ergün Atalay’ın davetiyle gerçekleşen görüşmede Türkİş Genel Sekreteri Pevrul Kavlak, Genel Mali Sekreter Razaman Ağar, Genel Eğitim Sekreteri Nazmi Irgat, Genel Teşkilatlandırma Sekreteri Eyüp Alemdar yer aldı. Albayrak görüşmede uzun uzun ekonominin gelecek yıllarda daha da iyi olacağını anlattı. Albayrak’a vergi dilimleri nedeniyle çalışanların ücretlerinde oluşan kayıplar aktarıldı. İşçilerin aldıkları ücretlerin yılın ikinci yarısında bir üst vergi dilimine girmeleri nedeniyle eridiğine dikkat çekildi. Bir işçinin yıl başında aldığı ücreti, yılın sonunda alamadığı belirtildi. Albayrak ise, önümüzdeki yıllarda durumun düzeleceğini söylemekle yetindi. Görüşmede kıdem tazminatı gibi işçilerin tepki gösterdikleri düzenlemeler gündeme gelmedi. Türkİş geçen yılın sonunda Hazine ve Maliye Bakanlığı’na gönderdiği mektupta, ücretlilerin üzerindeki ağır vergi yüküne dikkat çekerek, şu değerlendirmeyi yapmıştı: “Ortalama aylık brüt ücreti 4 bin 500 TL olan bir işçi ocak ayında 3 bin 409 TL net ücret alırken (1091 TL vergi ve sosyal güvenlik primi için kesilmekte) haziran ayında net ücreti 191 TL azalarak 3 bin 218 TL olmaktadır. Temmuz ayında ücreti yüzde 4 artsa bile, yılsonunda 349 TL eksilerek 3 bin 60 TL’ye gerilemektedir. Aylık brüt geliri 4 bin 500 TL olan bir işçi 2019’da gelir ve damga vergisi olarak 9 bin 359 TL ödemektedir.” l ANKARA EMO ANKARA’DA SEÇİM GÜNÜ Soysal: Ranta değil insana yatırım TMMOB Elektrik Mühendisleri Odası Başkanı ve yeni dönem başkan adayı Ömürhan Soysal, hukuksuzluklara direnmeyi, mühendislik projelerinin rant uğruna değil insan yararına üretilmesi için mücadele etmeyi meslek odalarının asli işlevi olarak gördüklerini belirterek “Asli işlevimiz olan düzenleme ve denetim yetkimizi kullanmak konusunda taviz vermeyeceğiz” açıklamasını yaptı. TMMOB EMO Ankara Şubesi 25’inci Olağan Genel Kurulu, bugün ODTÜ Mezunlar Derneği Vişnelik Tesisleri’nde yapılacak. Seçimler 16 Şubat Pazar EMO’nun hizmet binasında olacak. Soysal Cumhuriyet’e yaptığı açıklamada, seçime “Demokrat Mühendisler” listesiyle katıldığını söyleyerek “Planlamadan yoksun üniversiteler ve bölümler açılması, açılan bölümlerin yetersiz olması ve yeterli akademisyenin bulunmaması” nedenleriyle eğitime yoğun mesai harcadıklarını belirtti. 31 Mart’taki yerel seçimlerden sonra ilçe belediyeleri ve Ankara Büyükşehir Belediyesi ile görüşmelerinde yenilenebilir enerji uygulamaları için değerlendirmelerde bulunduklarını belirtti. Soysal, işsizlik konusunda iktidarı eleştirerek “2019 anket sonuçlarına göre ise meslektaşlarımız arasındaki işsizlik oranı yüzde 30’ların üzerinde” dedi. l ANKARA/Cumhuriyet Emekle kazılan tarihten yapraklar Hani birileri ülkemiz emekçilerinin, en çok da sendikal haklarını kulanabilen işçilerin, dünya emek tarihinde bir örneği olmayan onlu yıllara sıkıştırılmış bir süreçte, dünya örneklerinde yüzlerce yıla yayılmış emek tarihindeki gelişmeleri, birikimleri yakalamayı başarmışlarının.. Sil baştan kazanımlarını geriye püskürtme adına, 12 Mart yetmez 12 Eylül darbe süreçlerini dayatmışlardı ya.. İşçilerin, yetmez tüm emeği ile geçinenlerin, üreticilerin, örgütlenmiş çatılarda, sol kulvarda 196180 sürecine kadar kazanımlarını geri alma operasyonlarında, öncülük yapmış tüm sol sendikal, siyasal, meslek örgütlenmelerini silindir gibi ezmek adına yola çıkmışlardı ya.. DİSK’in lokomotif olma işlevini üstlendiği yıllarda verilmiş savaşımlarla, elde edilebilmiş kazanımlara.. İstemeden de olsa günümüz dünya emekçileri için de yol gösterici, dersler çıkarılacak bir saygınlık kazandırmışlar.. Ekinci Nebioğlu Türkler 1 Mayıs 1976 Taksim’de saygı duruşu. DİSK’in bugün başlayan genel kuruluna destek, katılan uluslararası sendikal örgütlenmelerinin ilgisi, konuk konuşmalarının bir gün önceye alınması zorunluluğunu getirmişti. Ortadoğu haklarının en ağır ezilenleri işçi sınıflarının örgütlerinin öznel koşullarındaki isyanları, diktatörlüklerin her türünün ödettiği bedellere başkaldırıcı sendikal söylemler yanında, gelişmiş emperyal dünyadan, günümüz en etkin sokak eylemlerinin öncü, direnişçi sendikaların sözcülerinden, güncel düzene karşı haykırışları, evrensel emek dayanışması çağrılarını dinlemek düşündürücü, bir o kadar öğretici..Hele de tümünün birden, DİSK’in ünlü savaşım yıllarından dersler çıkarımlarını dinlerken.. “İyi ki, DİSK’in genel kurul çağrısı programı ile uyandım. İyi ki, TGS’nin kooperatifinde komşumuz olmuş. Yıllardır çalışa çalışa bitiremediği, kıyıp da nokta koyamadığı anılarından haberdardım. Bir geceliğine uykusuz bırakıp, üç kuşak söyleşisinde birkaç özelini paylaşabilirim..” dedim. Hüseyin Ekinci önce Erzincan Refahiye’den bir çiftçi, sonra işçi bir babanın oğlu. 1962’de İstanbul Kağıthane’deki Rabak Bakır Fabrikası’na işçi olarak girer, bir yıl sonra da Madenİş’in işyeri temsilciliğine seçilir. Rabak’ta işçi olarak çalışırken İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi tarih bölümünü okur. 1964 yılında Madenİş Silahtarağa Merkez Şubesi’ne, sonrasında başkanlığına seçilir. Metal işkolunun örgütlenmeleri, toplusözleşmelerini yürütür. Hüseyin Ekinci 1975’te Madenİş Başkan Vekili. 1965 yılında TİP üyesi olur. 1967 Şişli ilçe yönetim kurulu üyesi, il ve merkez kongreleri delegeliğine seçilir. 13 Şubat 1967, DİSK Genel Kurulu’na, Madenİş’in Silahtarağa Merkez Şubesi adına delege seçildiği yıl da olur. Tüzük değişikliği ile merkez şubeler kaldırılarak bölge temsilcilikleri getirilir. Hüseyin Ekinci artık SilahtarağaŞişli Merkez şubelerinin oluşturduğu 6. Bölge temsilcisidir. Emek tarihimizi bilen ler için, işçi sınıfımızın kazanımlarında patlama yaşanılan eylemler, direnişler, işyerleri kazanımları, grevlerin odağında, sorumluluğunda tanıklıklar anlamına da gelmektedir. Ekinci 1976 Rabak Sözleşmesi’nde MESS Başkanı Bahri Ersöz ile. Ekinci’nin bu yazı için hazırladığı özel nota göz atarsak.. “1972 yılı haziran ayına kadar 6. Bölge görevini yürüttüm. Salihtarağa ve Şişli yakasında kurulu metal işkolundaki fabrikaların tamamını Madenİş çatısı altında örgütledim. Türk sendikacılığının kilometre taşları olan Kavil, Demirdöküm, Elektrometal fabrikaları işçilerinin, Sungurlar Kazan Fabrikası direnişlerinin sonuçlanmasında bölge temsilcisi olarak katkı sağladım..” olarak özetlenivermiş. Askerlik dönüşü 2. Bölge (Ankara, Konya, İç Anadolu) temsilciliği görevini yürütmüş, 1974 yılı genel kurulunda genel başkan vekili seçilmiş. Toplusözleşme, araştırma, ücret ve ekonomi politika daireleri başkanlığı görevlerini yürütmüş. 1978 yılından, 12 Eylül 1980 darbesine kadar DİSK genel sekreter yardımcısı olarak görevde bulunmuş.. “Hüseyin Ekinci olarak, sendikal demokrasiye inanmış ve bu ilkelerin hayata geçirilmesine, sendikal demokrasinin gelişmesi, yerleşmesi ve uygulaması çabalarına, çırak, kalfa ve usta olarak katkıda bulunduğum için çok mutlu ve gururluyum” diyerek özgeçmişine nokta koyuyor. Elbette söyleşimiz, “sendikalhareketler.com” başlığı altında özel sitesinden de paylaştığı kimi yazışmalara da göze atarak, yıllardır üzerinde çalışıp durduğu, nokta koymakta zorlandığı anılarından yerimiz elverdiği ölçekte paylaşımlardan, kimi fotoğraflarla da desteklenmiş, tadımlık özetin özetleri olabilecek.. İzsal grevi 1975. 1964 Madenİş için felaket yılı 1964 grev hakkının işlerlik kazanmasıyla, işverenler alelacele sarı sendikalarla sözleşme imzalama, işçiyi bağlama yollarını seçmişler. Rabak’ta, Madenİş üyesi olarak bir yandan da üniversiteye devem edebilmek için gece vardiyasında çalıştığı yıllarda, 1965 yılında şube başkanı olarak seçildiğinde Madenİş’in iki binden az üyesi varmış. Bölgede sarı sendikaların imzaladığı sözleşmeler üçer yıllıkmış. Üç yıl içinde sendikal örgütlenme planlarını geliştirmişler. Hemen her gece geç saatlere kadar SilahtarAlibeyköy, Haliç’in iki yakasında teksir makineleri ile bildiriler hazırlayarak, teksir makineleriyle çoğaltmışlar. Kahve toplantılarında, fabrika önlerinde işçilere dağıtmışlar. Madenİş üyelerini kaybetmiş olsa da işçilerini kaybetmemiş, hızla sözleşme yapar konuma geçmiş. Önce Türk DemirDöküm, Elektrometal, Çelik Endüstri çoğunluğu almışlar. 1963’te Kavel’in direnişi ile sendikacılığın yeni çağının açıldığını düşü nüyor. Ancak işverenin üç yıllık sarı sendika sözleşmesi sonrası işçiler büyük baskı altında kalmışlar. Levent’teki temsilcilik merkezi çoğunluk eve gidemediği gecelerin mekânı olmuş. 9 Eylül 1968 2. Kavel direnişi böyle başlamış. Kavel işçileri fabrikayı işgal etmiş. 11 Eylül’de düğün salonunda evlilik için gün almış. Düğün bitince eşini evine bırakmış, İstinye’yi dolaşmış, gece ikiden sonra dönüp sabahın ilk ışıklarında yine direniş alanına gitmiş..Bu çalışmaların koşullarında yorulmadığını, ömrünün uzadığını, sendikal başarılarla beslendiğini anlatıyor. Hasan Hüseyin’in Kavel direnişi, kazanımları için yazdığı şiiri, kitapları, belgeselleri unutmuyor. 2. Kavel direnişinin başarılarıyla kilometre taşı olduğuna inanıyor. Arçelik imza sözleşmesinde Ekinci’ye, Türkler ve işveren temsilcisi İplikçi eşlik ediyor. Sendikal örgütlenmelerin rüzgâr gibi olduğunun altını çiziyor. Polisasker tutuklamalarına DemirDöküm işçileri “yeter” diyor. 1969 yılının ağustosunda üye çoğunluğu sağlanıyor. DemirDöküm bölge işyerleri için lokomotif oluyor.. Sarı sendika işveren birliktelikleri bir bir çözülüyor. Günümüzde sendikacılığın örgütlenme görevi yerine getirilemediği için sendikacılık değil sandukacılık yapar görünümünün ortaya çıktığını söylüyor. 1516 Haziran günleri Demir eritenler, çeliğe su verenler, kurşunu harf dökenler çarkları durdurdu. Fabrika bacasından duman tütmüyor.. Sabah vardiyası işe geldi işbaşı yapmadı. Gece vardiyası paydos etti, ama evlerine gitmediler. Akıllarında geçmişte birlikte çalıştıkları sendika yöneticisi, bölge temsilcilerinin “ailelerimiz size emanet” sözleri takılı, hep Amerika’da kız öğrencinin çizimiyle. birlikte dışarı çıktılar. Yürüyüşe başladılar. En yakınlarındaki fabrikalardaki arkadaşlarının kendilerini beklediklerini gördüler. Hep birlikte başka işçilerle buluştular. Yığınları oluşturdular. Birlik oldular.. 16171819 Haziran’da da yürüyeceklerdi... 16 Haziran’da sıkıyönetim ilan edildi. Genel Başkan, yürütme kurulu üyeleri, bazı sendika başkanları, temsilcileri tutuklandı. Durumu fırsat bilen bazı işverenler, sendikalardan istifa kampanyaları, işten atma uygulamalarına geçiş yaptı. Tabanda işçiler onurlu dik duruşlarını sürdürdüler.. Sıkıyönetimde Grundig grevi Sıkıyönetim uygulamaları, yasakları, tehditlerini örneklemeye gerek yok. “grevi kaldırın” tehdidine yanıt, “yasal grev sözleşme imzalanmadan nasıl kalkar” yanıtı veriliyor. Kararlılığı pekiştirmek de gerekiyor. İşçilerin onayı ile direniliyor. Grev çadırının güncel yaşamı sürdürülüyor. Moral destek adına Başkan Kemal Türkler grev çadırı Grundig grev çadırında Türkler ile. na konuk oluyor. Grev çadırında grevin sürdürüleceğinin kararlılığının çok anlamlı mesajları veriliyor. 1971 yılı ocak ayında işçilerin başladıkları grev 65 günü dolduruyor. Mart ayında işveren yetkilileri görüşme talebinde bulunuyor. Sendika temsilcilerinin katılımlarında müzakereler sürdürülüyor. İşçilerin onayı alınarak sözleşme imzalanıyor. Hak tırmandıran sözleşme Örgütlenme, sözleşme ve grev sacayaklarında bölge işçileri için hakların geliştirilmesinin yollarının öğretisi gibi. İzsal’ın simge başarısının ardından, 30 bin işçili Arçelik fabrikasındaki aynı süreçler geçişinin ardından imzalanacak sözleşme, işkolunda Madenİş’in büyük tırmanışının kapılarını açacak. 2 maaşa kadar tırmandırılmış ikramiye sayısı 3 maaş olarak sözleşmeye yansıyacak.. Arkasından 1976’da gelecek Rabak Sözleşmesi ile bölgede yeni bir yükseliş yaşanacak.. DGM’yi ezdik sıra MESS’te DİSK yöneticileri DGM tutuklaması tahliyesinde. Sloganlı direnişlerin ardından yeni tutuklanmalar. 16 Eylül 1976’da gelen Sağmacılar Cezaevi’nden çıkış sahnesi. 12 Eylül ve Evranlar Ordu yönetime el koymuştu. 16 Haziran eyleminde kısa süreli gözaltılarından alışkanlık olsa da. Hüseyin Ekinci en çok 12 Eylül sonrası işsizlik sürecinden etkilendiğini anlatıyor. “Kör kuyuda merdivensiz kalmaktır işsizlik” diyor. Oğlunun ilkokula başlayacağı gün Davutpaşa Kışlası’nda gözaltındaymış. Ama en çok 30 aya yakın işsiz kalmaktan etkilenmiş. Ekonomi yönetiminin işveren yandaşlığına teslim edilmesi, MESS başkanlığından ekonomi danışmanlığına geçiş yapan Turgut Özal’ın simge olduğu icraatlarla, işçilerin güldüğü yıllar, kazanımlarına sünger çekme operasyonlarının yaşanmasının örneklerini veriyor. Amerika ayağına dönük olarak “darbeyi bizim çocuklar yaptı” ilanını anımsatıyor. “12 Eylül 1980 darbesinin üzerinden çok yıllar geçti. Geçti ama deldi de geçti... Kaybolan babalar../Babasız kalan çocuklar../Ağlayan analar../Dinmeyen gözyaşları..” DİSK yargılamaları hedef yapılarak dönemin başkanı Abdullah Baştürk başta yönetim kadrolarına yaşatılan işkenceler, yargılama süreçleri daha yakın tarihlerden, belleklerden silinemeyecek acı anılarla dopdolu. Bilerek, isteyerek sürdürülen hukuksuz yargılamalar, insan hakları ağır ihlallerinin amaçlarını, üretilen sonuçları ile okumak hiç de zor değil. Örgütlü işçi sınıfının sendikal çalışmalarıyla kazanımlarının sonuçlarını katletme operasyonlarının adımları bir bir işletiliyor.. Darbeciler, bir kısım patron ve sarılar elbirliği yaparak DİSK’in sınıf bilinci tabanını dağıtıyorlar. İleri demokrasi söylemleri ile.. Nasıl bir ileri demokrasi ise hâlâ çalışan büyük kesimin grevli toplusözleşmeli hakları yok. Hakkı olduğu iddia edilenlerin grev hakları yok. Sendikaya üye olma özgürlüğünün önünde büyük engeller duruyor. Sendika sandukaya dönüşmüş oluyor.. Nokta koyamadığı anılarının çalışma masasında.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle