02 Haziran 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
2 23 ARALIK 2020 ÇARŞAMBA [email protected] OLAYLAR VE GÖRÜŞLER Kıskaçtaki Covid gerçeği PROF. DR. BEKIR S. KOCAZEYBEK İÜC, CERRAHPAŞA TIP FAKÜLTESI / TIBBI MIKROBIYOLOJI AD ÖĞRETIM ÜYESI İyi Parti milletvekili Dr. Aytun Çıray diyor ki “Ya istifa edin ya da bilimsel tavır alın”. CHP lideri Kılıçdaroğlu: “Bir sözcü seçip COVID19 hususunda şu önlemler alınmalı demediniz, diyemediniz, çünkü siyasi iktidar izin vermedi. O zaman orada ne işiniz var!” Cumhurbaşkanı Erdoğan: “Salgının artışına dönük alınan yeni tedbirlerle ilgili olarak bu işin birinci derece sorumlusu Bilim Kurulu’dur”. Bu ifadeler T.C. Sağlık Bakanlığı tarafından 38 kişiden oluşan Koronavirüs Bilim Kurulu üyelerine. COVID19 salgınının kontrolden çıktığı bu noktada siyaset kurumunun eleştirileri bilim insanlarına yöneliyorsa (tıpkı Trump’ın FDA’ya “Aşıların onayını yapın” baskısı gibi), burada çok ciddi bir sorun vardır. Siyasetçilerin sanal destanlar yaratmakta mahir oldukları bilinmektedir, ancak bilim insanlarının bilim etiği ile davranma yerine özellikle görsel medyada konjonktürel “PR yapma” veya adeta bakanlığın bir memuru gibi davranma şekli ağır basıyorsa bu süreç kakafoni içinde tek taraflı isnatlarla devam edebilecektir. Bu süreçte siyaset kurumu ve bilim camiasının başarısından bahsedebilir miyiz? Bunun yanıtını bakanlığın turkuvaz panodaki günlük COVID19 verileri ile Türk Tabipleri Birliği’nin (TTB) tam karşıtı olarak açıkladığı veriler vermektedir. Pandemi süresince siyaset kurumunun sahaya ve genele dönük hatalarını sıralarsak: SAHAYA DÖNÜK HATALAR l COVID19 tanı testinin pandeminin başlarında bakanlık olarak tek merkezde (Ankara) ve az sayıda yapılması (Bugünlerde 200’e yakın merkez ve 170200 bin test yapılmaktadır). l COVID19 olguları için pasif terapötik immün plazmayı sadece Kızılay’ın yapabilmesi (Halbuki üniversitelerin yetkin birimleri mevcuttur). l COVID19 antijen/antikor testlerini özel hastane ve laboratuvarların kısıtlama olmaksızın fakat devlet üniversitelerinin kısıtlı olarak yapabilmeleri. Sağlık Uygulama Tebliği’nde (SUT), testlerle ilgili mali ve idari zorlukların halen çözülememesi. l COVID19’la ilgili tüm araştırmaların mutlak baBilim insanları, bilimsel doğruları özgürce ifade etmelerinin nelere mal olabileceği endişesiyle üst otorite ile her koşulda uyumlu olma zorunluluğu hissetmekte, özgürce davranamamakta, doğruları kamuoyuna ifade etmekte bireysel güvenlik (belki bir troll saldırısı veya sosyal medya linci) ve disiplin cezası prosedürlerinden dolayı imtina göstermektedir. kanlık iznine tabi olmaları. (PubMed’de 79 bin 960 yayın bulunurken Türkiye’de bu oran çok düşüktür.) l COVID19 mücadelesinde sağlıkçılar için ekonomik vb. tatmin edici iyileştirmelerin (alkış hariç) ve sağlık personeline tarama testlerinin periyodik yapılmasında ikircikli tutum ve uygulamalar. GENELE İLİŞKİN HATALAR l Bilim Kurulu’nun ikinci planda bırakıldığı bir görüntü, bir sözcüsünün olmaması ve tüm açıklamaları siyaset kurumunun yapması. Örneğin Almanya’da Robert Koch ve Paul Ehrlich enstitüleri, İngiltere’de MHRA, ABD’de NIH, CDC ve FDA’nın ön planda olmasına karşın bizde bir Refik Saydam Enstitüsü’nün olmaması gibi. l Öncelikle şeffaf ve doğru verilerle sürecin yönetilmemesi (vaka/hasta ve özellikle son günlerde ölüm sayıları ile ilgili tutarsızlıklar). l Sağlık çalışanlarının temsilcileri, TTB ve diğer sağlık meslek örgütlerinin muhatap alınmayarak ciddi bir polemik sürecine girilmesi. l Sosyal yaşamla ilgili çifte standart kararların uygulanması (parti mitinglerinin yapılıp spor kulübü ve baro seçimlerinin yaptırılmaması). l 1 Haziran öncesi Kanal İstanbul ile ilgili ihale, sonrasında sosyoekonomik kaygılarla erken normalleşmeye geçilmesiyle (AVM açılışları, dini ve sosyal etkinlikler) ayrıca vaka/hasta sayılarının düşük gösterilmesiyle toplumun rehavete ve gayri ciddi bir sürece sürüklenmesi. l PCR testlerinin ayrıcalıklı kişilere fazla yapıldığı iddiası ve maske dağıtımı ile ilgili ciddi güvensizlik yaratılması. l Aşı uygulamasının yapılacağı kişilerle ilişkili ayrımcılık algısı (Alman aşısı birilerine, Çin aşısı diğerlerine iddiası gibi). l Ülke içindeki sağlık kuruluşlarında kritik malzeme, araçgereç eksiklerinin çekildiği iddiaları varken yurtdışına (ABD, Fransa ve Tunus gibi) malzeme yardımlarının yapılmasıyla toplumda yaratılan ters algılar. Bilim insanları, bilimsel doğruları özgürce ifade etmelerinin nelere mal olabileceği endişesiyle üst otorite ile her koşulda uyumlu olma zorunluluğu hissetmekte, özgürce davranamamakta, doğruları kamuoyuna ifade etmekte bireysel güvenlik (belki bir troll saldırısı veya sosyal medya linci) ve disiplin cezası prosedürlerinden dolayı imtina göstermektedir. Bu tavırlar doğru mudur ve bu bilim insanlarının tarihteki yeri ne olacaktır? Gerçekleri bilip kurul toplantılarında ifade edip uygulanmadığını gördüğü anda istifasını sunup kamuoyuna bunu anlatmak da onların tercihidir. En azından kurulun enfeksiyoncu üyelerinden COVID19 vaka/hasta ayrımında bakanlığa karşı bir tavır almakla birlikte diğer üyelerden COVID19 araştırmalarının Sağlık Bakanlığı’nın iznine tabi olması hususunda net bir karşı açıklama beklerdim. Kurul üyelerinin hem vaka hem de hastaların bulaştırıcı olduğunu bilmemeleri imkânsızdır. Üstelik bilimsel araştırmalar için istisnai etik durumlar dışında izin alınması gibi bir husus da olamaz. SONUÇ OLARAK Bu salgına karşın siyaset kurumunun günü kurtaran pragmatik yaklaşımının karşısında siz bilimin temsilcisi olan Bilim Kurulu üyelerinin dik durmanızı ve salgın hastalıklar epidemiyolojisinin gereklerini ivedilikle yerine getirmenizi, en azından şu aşı yarışları kakafonisi içinde ve salgının önümüzdeki kış aylarında yaşatacağı yeni vaka ve ölümlerin öncesinde bekliyoruz. Gelecekte yazılacak olan tarihteki yerinizi sizler kendi vicdanınız ve bilimsel etik değerlerinizle koyacaksınız. ÖNÜMÜZDEKİ SÜRECE DÖNÜK UYARILAR l Bilim önderlik yapmalı, siyaset uygulamalıdır. l Tüm veriler (vaka/hasta, ağır hasta, iyileşmiş ve özellikle ölüm sayıları) şeffaf ve doğru bir şekilde verilmelidir. l Aşılar (özellikle ülkemizde uygulanacak Çin/Sinovac aşısı) “Faz 3” çalışma sonuçları yayımlanmadan ve ulusal biyogüvenlik testleri sonuçlanmadan uygulanmamalıdır. l Aşılara herkes sağlıklı bir şekilde ulaşabilmelidir. Aşılama sonrası aşılananlar özellikle yan etki (ADE immünpatogenezi, alerjik reaksiyonlar ve tarihteki inaktif RSV aşı komplikasyonu unutulmamalıdır) bakımından sıkı bir şekilde izlenmelidir. l Aşıdan sonra SARSCoV2 IgG antikor testi ve titresinin tespiti için antikor testleriyle ilgili üniversiteler ve diğer sağlık merkezlerine yeni ekonomik ve idari düzenlemeler yapılmalıdır. l 421 gün kapanma ivedilikle uygulanmalıdır. l Ve son olarak aşılamalar uygulansa bile bu yeni bir rehavete neden olmamalı, “maskemesafedezenfeksiyon” uygulamaları kesintisiz devam ettirilmelidir. 5?A???[???????? ??????????????????????? ???????????? ?????????????? DAYANIŞMA Basın İlan Kurumu’nun belgel haberler neden yle Cumhur yet Gazetes ’ne uyguladığı resm lan kısıtlamasını kınıyoruz. Basın özgürlüğünü yok sayan kararı protesto ed yoruz. Haber alma özgürlüğümüz ç n C’ n yanındayız. KEPİRTEPELİLER EĞİTİM VAKFI DAYANIŞMA Basın İlan Kurumu’nun belgel haberler neden yle Cumhur yet Gazetes ’ne uyguladığı resm lan kısıtlamasını kınıyoruz. Basın özgürlüğünü yok sayan kararı protesto ed yoruz. Haber alma özgürlüğümüz ç n C’ n yanındayız. 1967'li HARBİYELİLER DAYANIŞMA Basın İlan Kurumu’nun belgel haberler neden yle Cumhur yet Gazetes ’ne uyguladığı resm lan kısıtlamasını kınıyoruz. Basın özgürlüğünü yok sayan kararı protesto ed yoruz. Haber alma özgürlüğümüz ç n C’ n yanındayız. 1967 HAVA HARP OKULU GÖNÜL DOSTLARI
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle