02 Haziran 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
DIŞ HABERLER [email protected] 7 10 ARALIK 2020 PERŞEMBE Türkiye’ye S400 yaptırımlarını içeren savunma bütçesi, ABD Temsilciler Meclisi’nden geçti Washington’dan ilk adım ‘Türkiye kıskaçta’ Doğu Akdeniz’de Türkiye’nin attığı adımlar nedeniyle Yunanistan ve Güney Kıbrıs Rum Yönetimi’nin (GKRY) HÜSEYİN Ankara’ya yönelik yaptırım HAYATSEVER çağrılarının da görüşüleceği AB Liderler Zirvesi, bugün toplanıyor. Daha önce Türkiye’ye yönelik yaptırımlara karşı çıkan Almanya’nın Dışişleri Bakanı Heiko Maas, zirve öncesi yapılan AB Dışişleri Bakanları Toplantısı öncesi ilk kez Türkiye’ye yönelik yaptırım sinyali vermiş ve “Türkiye’yle diyalog çabalarından sonuç alamadıklarını” söylemişti. Yaptırım konusunda AB içinde ortak bir söylem bulunmazken, diplomatik çevrelerde Türkiye’ye yönelik “sınırlı ve yumuşak” yaptırımların gündemde olduğu konuşuluyor. Zirveden çıkabilecek kararlar ve TürkiyeAB ilişkilerinin geleceği konusunda Cumhuriyet’e değerlendirmelerde bulunan eski Dışişleri Bakanı Şükrü Sina Gürel, “AB, birtakım koşullar öne sürerek ve yumuşak yaptırımlarla Türkiye’yi sıkıştırmaya başlayacaktır. Türkiye’nin buna karşı koyacak araçları var mıdır, bunu hükümet bilir. Fakat buna yönelik bir güç kalmadığı yönünde genel bir kanı var” dedi. AB’nin, bir kez daha Türkiye ile ilişkilerini Yunanistan’ın tutumuna göre düzenleme niyetinde olduğunu söyleyen Gürel, “AB, aslında başka nedenlerle Türkiye’yle üyelik müzakerelerini sulandırmak ve genişletilmiş bir Gümrük Birliği çerçevesini engellemek için büyük ölçüde Yunanistan’ın arkasında duracaktır ve Türkiye’ye birtakım yumuşak yaptırımlar uygulayabileceğini göstermeye çalışacaktır” ifadelerini kullandı. Gürel, “Fakat ilişkilerde gelgitler büyük ölçüde iktidarın kararlılık gösteremeyen haliyle böyle devam edecektir. Bir de ABD’den gelecek yapGürel tırım kıskacı var. Dolayısıyla Türkiye tam bir yaptırımlar kıskacına çekilmiş durumdadır. Diğer taraftan bizi yönetenlerin kişisel zaafları ve açıkları Türkiye’nin açıkları haline dönüştürülmeye çalışılıyor, bu son derece tehlikelidir” diye konuştu. ‘Durumu kurtarma çabası’ Hükümetin AB’ye yönelik reform söylemleriyle “durumu kurtarmaya” çalıştığını belirten Gürel, “Gelinen noktada AB’den yeni yaptırımlar gelmesin diye yeni reform paketleri hazırladıklarını söylüyorlar ve böylece AB’yi yumuşatabileceklerini zannediyorlar. Bunlar zaten samimi söylemler değil. AB’nin yumuşayacağı varsa zaten yumuşayacaktır, böyle sözde reform çabalarına kanacak değillerdir” dedi. ‘Ege’yle sınırlı tutulmalı’ Doğu Akdeniz konusunun Yunanistan ve AB ile bir pazarlık konusu olamayacağını söyleyen Gürel, “Türkiye’nin kendi kıta sahanlığı üzerinde araştırma yapmasını engelleyebilecek herhangi bir uluslararası hüküm yok, zaten en başında bundan bir ödün vermemek gerekirdi” değerlendirmesinde bulundu. “Yunanistan’la Doğu Akdeniz konusunda görüşülecek bir husus da olmadığını, Yunanistan’ın sadece Meis Adası’nın egemenliğiyle Türkiye’nin kıyıları karşısında söz sahibi olamayacağını” dile getirdi. Türkiye’nin bunu açıkça vurgulaması gerekirken çok yanlış bir adım atılarak Yunanistan’la Doğu Akdeniz meselesinin görüşülebileceğinin açıklandığına, istikşafi görüşmelere Doğu Akdeniz’in dahil edilebileceği mesajı verildiğine dikkat çekti. “Yunanistan’la istikşafi görüşmeler devam edecekse burada ele alınacak konular Ege’yle ilgilidir. Bunlar kararlılıkla belirtilmediğinde Türkiye’nin ödün vermeye hazır olduğu varsayılıyor” dedi. AB Parlamentosu’na sunulan 2020 Türkiye Raporu’nda “müzakerelerin resmen sonlandırılarak ilişkilerin yeniden tanımlanması” yönünde bir tavsiye bulunduğunu kaydetti. Gürel, “TürkiyeAB ilişkilerinin yeniden tanımlanmasına yönelik çabalar görebiliriz. Fakat hükümetler ilişkileri yüzeysel de olsa eskisi gibi sürdürmeyi yeğleyeceklerdir, genelde onların tavrı daha pratiğe yöneliktir. Ama Türkiye’nin ‘Görüşmeler kendi rayında devam edebiliyorsa etsin ama Gümrük Birliği’nin genişletilmesini ele alalım, Gümrük Birliği’ne sınai ürünlerin yanı sıra hizmetleri ekleyelim, tarım alanını eklemek için de görüşelim’ mesajını vermesinde fayda var” dedi. Eski Dışişleri Bakanı, son dönemde AB’nin Türkiye’yi göçmenleri tutması için bir araç olarak gördüğünü kaydederek, “AB, güvenliği bakımından Türkiye’ye muhtaç haldedir. Ama Türkiye de sadece güvenlik satarak var olmaktan vazgeçmeli. Kendi içinde bütün ileri ekonomik, siyasal, hukuki, insan hakları standartlarına kavuşabilmek için işin ucunda AB üyeliği olmasa da çaba gösterilmesi gerekiyor” dedi. l ANKARA Bütçe tasarısının Senato’da da üçte ikilik çoğunluğa erişmesi durumunda Başkan’ın veto hakkı düşüyor. Türkiye Avrupa Birliği (AB) ilişkilerinde dikkatler olası yaptırımların görüşüleceği bugün başlayacak zirveye çevrilmişken ABD’de Türkiye’ye Rus S400 hava savunma sistesi yaptırımlarını da içeren Ulusal Savunma Yetkilendirme Yasa Tasarısı Temsilciler Meclisi’nde kabul edildi. Kongre’nin diğer kanadı olan Senato’daki oylamanın bu hafta içinde yapılması öngörülüyor. Söz konusu yasada ABD Başkanı Donald Trump’tan Amerika’nın Hasımlarına Yaptırımlar Yoluyla Karşı Koyma Yasası (CAATSA) kapsamında yer alan, 12 yaptırımdan en az 5’ini Türkiye’ye karşı uygulaması talep ediliyor. Bunlar arasında ABD’deki banka ve gayrimenkul satışına yasak, ABD vizesi vermemek ya da yaptırım uygulanan şirketlere hiçbir ABD’li banka ve kuruluşun kredi vermemesi de yer alıyor. En az 5 yaptırım Taslakta, “Türkiye’nin S400 satın alması CAATSA’ya göre ciddi bir işlem. Bu taslağın yasalaşmasını takiben 30 günü geçmeyecek şekilde, ABD Başkanı CAATSA’nın 235. maddesine göre 5 ya da daha fazla yaptırım uygulamalı. Yaptırımların uygulandıktan sonra kaldırılması için, Türkiye hükümeti ya da hükümet adına hareket edenler S400 sistemi ya da bu sistemin yeni bir modelinin Türkiye içinde operasyonel olmadığıTrump daha önce bütçe tasarısını veto edeceğini söylemişti. nı kanıtlamalı” ifadeleri kullanılıyor. Tasarıda F35 programından çıkarılan Türkiye’ye verilmeyen 6 F35A tipi savaş uçağının da modifiye edilerek ABD ordusu tarafından kullanılması öngörülüyor. Başkan Trump, tasarının geçmesi durumunda veto edeceğini açıklamıştı. Sosyal medya devleriyle kavga halindeki Trump, özellikle teknoloji şirketlerine yasal güvenceler getiren maddeye karşı çıkıyor. Almanya ve Afganistan’dan asker çekilmesine kısıtlama getiren madde ve Amerikan iç savaşında köleliğin kaldırılmasına karşı çıkan konfederasyon güçlerine bağlı generallerin adını taşıyan askeri üslerin isminin değiştirilmesi de Trump’ın karşı çıktığı maddeler arasında. 740 milyar dolarlık bütçe tasarısı 78’e karşı 335 oyla kabul edilirken Başkan’ın vetosunu aşmak için gerekli üçte ikilik çoğunluğun da üstüne çıkılmış oldu. Trump’ın vetosunu önlemek için Senato’dan da üçte ikilik çoğunluk çıkması gerekiyor. Kimi yorumlarda “tasarının Senato’dan güçlü bir çoğunlukla geçmesi halinde Trump’ın daha önce söylediği veto kararını da yeniden gözden geçireceği” belirtiliyor. Enerji kartı Tasarıda, Suriye’deki ABD askerlerinin ABD Savunma Bakanlığı tarafından “buradan petrol çıkartma, taşıma ya da satış amacıyla kullanılmayacağına” dair güvence verilmesi de istendi. ABD ordusunun Rus ordusu ile ilişkilerine yönelik kısıtlamalarının artırılması ve Rusya’nın Kırım’daki egemenliğini tanıyacak fiil ve faaliyetlerin yasaklanmasına ilişkin maddeler de bulunuyor. CAATSA kapsamında Türk Akım ve Mavi Akım 2 doğalgaz boru hattı projelerine de yaptırım uygulanması talep ediliyor. Rus doğalgazının Mavi Akım 2 ile Baltık Denizi’nden geçerek Almanya’ya ulaşması, Türk Akım ile de Karadeniz ve Türkiye üzerinden Avrupa’ya taşınması öngörülüyor. ‘Partilerüstü mesaj’ Temsilciler Meclisi Silahlı Hizmetler Komisyonu Başkanı Demokrat Parti Üyesi Adam Smith, oylamanın ardından “Bugün Temsilciler Meclisi Amerika halkına partilerüstü bir mesaj yolladı: Askerlerimiz ve ulusal güvenliğimiz siyasetten daha önemlidir” dedi. Donald Trump, daha önce CAATSA kapsamında Türkiye’ye karşı yaptırım uygulanmasını engellemişti. 1961 yılından bu yana her yıl Kongre tarafından kabul edilen savunma tasarısı, Amerikan askerlerinin maaşlarına yapılacak zamdan, kaç gemi ya da uçak alınabileceğine ve Çin ile Rusya’ya karşı nasıl adım atılması gerektiğine kadar savunmaya ilişkin tüm konularını kapsıyor. Ermenistan’da sular durulmuyor Ermenistan’da Rusya arabuluculuğunda Azerbaycan ile varılan anlaşma nedeniyle hükümet karşıtı protestolar sürüyor. Başta başkent Erivan olmak üzere çeşitli kentlerde önceki gün eylemciler “sivil itaatsizlik” çağrısı ile yeniden meydanlara çıktı. Ermenistan’da halk, Başbakan Nikol Paşinyan’ın görevden ayrılmayı kabul etmesinin ardından 10 Kasım’da protesto gösterilerine başlamıştı. Protestoları organize eden kuruluşlar Paşinyan’a istifa etmesi için 8 Aralık’a kadar süre vermişti. Önceki gün yeniden başlayan gösteriler nedeniyle başkentte bazı caddeler trafiğe kapandı. Eylemciler, “Paşinyansız Ermenistan”, “Hain Paşinyan gitmeli”, “Paşinyan topraklarımızı sattı” sloganları ile yürüdü. Polis çok sayıda protestocuyu gözaltına aldı. Erdoğan: Fazla ırgalamaz Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, dün Azerbaycan’ın Zafer Günü kutlamaları için Baku’ya hareket etmeden önce Esenboğa Havalimanı’nda basın toplantısı düzenledi. Avrupa Birliği (AB) liderler zirvesinde olası yaptırım kararına ilişkin Erdoğan, “Türkiye’ye yönelik yapılacak herhangi bir yaptırım kararı, Türkiye’yi çok fazla da ırgalamaz. Resmi olarak 1963’ten bu yana AB bize zaten sürekli yaptırım uyguluyor. Ama biz o günden bugüne hep sabrettik. Hâlâ da sabrediyoruz. Şu anda atacakları adımlar, verecekleri kararlar nedir bunların hepsini göreceğiz” dedi. Yunanistan’ı da “Sürekli masadan kaçanlar bunlar” sözleriyle eleştiren Erdoğan, “Örneğin ‘ArnavutlukTürkiyeYunanistan arasında bir adım atılsın’ dendi, bunda da yine ne yazık ki masaya gelmediler. Eğer Yunanistan gerçekten bir komşu olarak dürüst davranırsa bizler de masada olmaya devam ederiz” diye konuştu. ‘Biden’a yabancı değilim’ Erdoğan, bir gazetecinin ABD seçimleri sonrasında yeni yönetimle birlikte TürkiyeABD ilişkilerinde nasıl bir süreç beklediğini sorması üzerine, “Ben Biden’la yabancı birisi değilim. Biden’la Obama döneminden de gayet iyi tanışan birisiyim. Hatta evime kadar gelmiş olan birisidir. Rahatsızlığımda beni evimde ziyaret etmiştir. Partimizin sözcüsü Ömer Çelik Bey de o ziyarette vardı” yanıtını verdi. Erdoğan, şunları kaydetti: “Dünyada siyaset maalesef çok çirkin ilerliyor. Yani aklına herhangi bir şey gelen, bakıyorsunuz hemen masaya yaptırımı getiriyor. Türkiye ile ABD arasında nasıl bir süreç var? Biz NATO’da beraber değil miyiz? NATO’da iki önemli ülke değil miyiz? Silah alımlarıyla alakalı maalesef attıkları adımları, ifadeleri şık bulmuyoruz. Özellikle de şu anda Suriye’nin kuzeyinde, Fırat’ın doğusunda yaklaşımları doğru bulmuyoruz. Yaptığımız yapacağımız açıklamaları da erken buluyoruz. Görevi üstlensin, sonra Sayın Biden ile oturup bazı şeyleri konuşacağız.” “Sizin ülkenizden birileri oralara negatif bazı şeyler sufle edebilir o önemli değil, onlar siyasetin acemileridir” diyen Erdoğan, Amerika’yla bu süreci çok daha farklı bir şekilde işleteceklerine inandığını dile getirdi. l ANKARA/Cumhuriyet Taslak metinde yaptırım maddesi Avrupa Birliği (AB) Liderler Zirvesi öncesinde taslak metnin detayları ortaya çıktı. Reuters’in haberine göre metinde, AB liderlerinin Türkiye’ye hedefli yaptırımlar uygulanması konusunda anlaşma sağlandığı belirtildi. Taslak zirvede onay alırsa AB, Doğu Akdeniz’de sondaj çalışması yapan şahıs ve şirketlere yaptırım uygulayacak. Ayrıca 2019 yılından beri uygulanan yaptırım listesine yeni eklemelerin yapılması ve bu yaptırımların ölçeğinin genişletilmesi de gündemde. Metinde ayrıca AnkaraBrüksel hattında gerilimin devam etmesi halinde mart ayında yapılacak AB liderler zirvesinde yaptırımlar için yeni adımlar atılacağı da yer alıyor. Öte yandan Avrupa Birliği (AB) dönem başkanı Almanya Başbakanı Angela Merkel, “Ne yazık ki dönem başkanlığımızın başında çok yoğun olarak yaptığımız Türkiye ile yoğun bir diyalog sürecine girme önerimiz benim arzu ettiğim ölçüde kabul görmedi. Doğu Akdeniz’deki aktiviteler sürüyor” dedi. Paris ile temas Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu önceki gün Fransız mevkidaşı JeanYves Le Drian ile bir telefon görüşmesi yaptı. Fransa Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Agnes von der Muhll, zirve öncesinde Le Drian’ın “Fransa ve Avrupa’nın Türkiye ve AB arasındaki yapıcı ilişkinin devam etmesi için gerekli şart ve koşullarını hatırlattığını” söyledi. “Bazı konularda Ankara’nın pozisyonunu belli etmesi durumunda Türkiye ile AB’nin yeni ve yapıcı bir ilişki sürdürebileceğini” belirtti. Zirve öncesi İtalya’dan ise “tansiyonu yükseltmeme” çağrısı geldi. İtalya Başbakanı Giuseppe Conte, “Ankara’ya vereceğimiz sinyaller net olmalı, tansiyonu yükseltecek dinamikleri tetiklememeli, buMerkel nu istemiyoruz” dedi. Rayburn Ankara’da Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü Kalın ile bir araya gelmişti. ABD temsilcisi YPG ile görüştü ABD’nin Suriye Özel Temsilcisi Joel Rayburn, İsrail, Mısır, Bahreyn, Türkiye ve Suriye kuzeydoğusuna ziyaretlerini tamamlayarak ülkesine döndü. ABD Dışişleri Bakanlığı’ndan yapılan açıklamada, “Özel Temsilci, İsrail, Türkiye ve Mısır’da, Suriye’deki durumu ele aldı. Burada ana konular, ortak tehditlerle mücadele ve Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi (BMGK) 2254 sayılı kararı çerçevesinde Suriye savaşına kalıcı, barışçıl ve siyasi çözüm bulunmasıydı” ifadeleri kullanıldı. Açıklamada, Rayburn’ün, 45 Aralık’ta Bahreyn’de düzenlenen Manama Diyaloğu toplantılarına iştirak ettiği aktarıldı. 7 Aralık’ta da Suriye’nin kuzeydoğusunda terör örgütü YPG’nin ana unsurunu oluşturduğu Suriye Demokratik Güçleri (SDG) ile görüştüğü bildirildi. Rayburn, Ankara’da Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın ile bir araya gelmişti. Kalın’ın görüşmede ABD’li temsilciye Suriye’nin toprak bütünlüğünü ve siyasi birliğini tehlikeye atacak hiçbir ayrılıkçı unsurun, Suriye’nin geleceğini şekillendirecek siyasi sürece dahil edilmemesi gerektiği mesajını ilettiği aktarılmıştı. Öte yandan muhaliflere yakın Londra merkezli Suriye İnsan Hakları Gözlemevi, Rusya, Şam ve SDG’nin Rakka’nın kuzeyinde ortak gözlem noktaları kurulması konusunda anlaştığını öne sürdü. Habere göre karar Rus üssünde yapılan bir toplantıda alındı. Haberde, iki gözlem noktasının Ayn İsa’nın doğu ve batısında, üçüncüsünün ise M4 karayolunda olacağı iddiası aktarıldı. Bu gözlem noktalarının amacının Türkiye’yi izlemek olacağı belirtildi. Ayn İsa beldesi Tel Abyad’a bağlı olup Rakka’nın 55 km kuzeyinde, uluslararası M4 kara yolu üzerinde bulunuyor. KKTC’de azınlık hükümeti Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nde (KKTC) iki ayın ardından Ulusal Birlik Partisi (UBP), Demokrat Parti (DP) ve Yeniden Doğuş Partisi’nin (YDP) oluşturduğu 4’üncü azınlık hükümeti kuruldu. KKTC’nin yeni başbakanı ise UBP Genel Başkan Vekili Ersan Saner oldu. Saner, kabine listesini Cumhurbaşkanı Ersin Tatar’a sundu. Tatar ile yaptığı görüşme sonrasında basın mensuplarına değerlendirmelerde bulunan Saner, iki gün önce kendisine yeni hükümeti kurma yetkisinin verildiğini hatırlattı, yeni kabinenin kabul Saner edildiğini söyledi. “Başta mali durum olmak üzere Türkiye ile işbirliği içerisinde önümüzdeki günlerde birçok açılımı gerçekleştirmek için çok ciddi bir çalışma temposu içerisine gireceğimizi ifade etmek istiyorum” diye konuştu. UBPDPYDP koalisyon hükümet protokolü önceki gün UBP Genel Başkanvekili Saner, DP Genel Başkanı Fikri Ataoğlu ve YDP Genel Başkanı Erhan Arıklı tarafından KKTC Cumhuriyet Meclisi’nde imzalanmıştı. Parlamentoda en fazla milletvekiline sahip olan UBP, Başbakanlık ile 7 bakanlık, DP 2, YDP ise 1 bakanlık aldı. İran’da Fahrizade suikastı tutuklamaları İran, 27 Kasım’da nükleer bilimci Muhsin Fahrizade suikastına karıştığı düşünülen bazı şüphelilerin tutuklandığını duyurdu. İran Parlamentosu Uluslararası İlişkilerden Sorumlu Başkan Özel Yardımcısı Hüseyin Emir Abdullahyan güvenlik kurumlarının tutukladığı şüphelilerin “suikast emrini verenlerden ve faillerden” oluştuğunu açıkladı. Suikasttan İsrail’i sorumlu tutan yetkili olayda ABD’nin de “parmağı olduğunu” kaydederek “İsrail bunu tek başlarına ve örneğin Amerikan (istihbarat) servisi veya başka bir servisin işbirliği olmadan yapabilirler mi? Bunu kesinlikle yapamazlardı” dedi. İran’ın büyük tepkisine yol açan ve misilleme sözü verdiği suikastta “katillerin İran’ın güvenlik güçlerine sızmış olabileceği belirtilerek bunun İran’ın daha fazla saldırıya açık olduğunu gösteren güvenlik açıklarını ortaya çıkardığını” söyledi. Öte yandan ABD Hazine Bakanlığı İran’ın Yemen Temsilcisi Hasan İrlu’yu Devrim Muhafızları bağlantılı Kudüs Gücü’nün yetkilisi olduğu gerekçesiyle yaptırım listesine aldı. Bakanlık, Kudüs Gücü’nün istihbarat toplama faaliyetlerine katıldığı gerekçesiyle AlMustafa Uluslararası Üniversitesi’ni de söz konusu listeye ekledi.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle