22 Kasım 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
HABER 5 10 ARALIK 2020 PERŞEMBE AKP’li 3 vekilin bedelli askerlik yaparken milletvekili maaşı almaya devam ettikleri ortaya çıktı ‘Bedel’ini halka ödettiler CHP Milletvekili Mahmut Tanal, AKP milletvekilleri Selman Özboyacı, Ahmet Büyükgümüş ve Müslüm Yüksel’in, bedelli askerlik yaptığı sırada hem maaş aldığını hem de sigortalarının devlet tarafından yatırılmaya devam ettiğini söyledi. TBMM Genel Kurulu’nda, önceki gün bütçe görüşmeleri sırasında, CHP’li Tanal, “Bu durum yasaya aykırıdır. ‘Çakma kahramanlar’ aldıkları 21 günlük milletvekili maaşını geri vermeli” dedi. 35 bin lira bedelli askerlik parası veren üç vekil, bu bedelin yaklaşık 25 bin lirasını geri aldı, bedelli askerlikleri 10 bin liraya geldi. ‘Parayı bağışladık’ Tanal’a yanıt veren AKP Grup Başkanvekili Mehmet Muş da “3 milletvekilimiz de 25 bin lirayı Türk Silahlı Kuvvetlerinal, “Bu, senin ni Güçlendirbabanın parame Vakfı’na bası değil, devleğışlayarak yaptin parası. İstetılar” dedi. Özdiğin yere baboyacı da “Biz ğışlayamazsın” yasal hakkıdiye eleştirdi. mız olan bedelTBMM Başkanli askerliğe baş Müslüm Yüksel Selman Özboyacı Ahmet Büyükgümüş vekili AKP’li vurduk, bunun Sadi Bilgiç de, bedelini ödedik. Orada görev yaptığı üç vekilin askere gittiğini bilmediklemız süre boyunca hak geçmesin diye rini savunup, “Nereden bilinecek, vebir aylık maaşımızı Türk Silahlı Kuv killere çip mi takalım?” diye sordu. vetlerini Güçlendirme Vakfı’na yatırdık. Vakfın genel müdürü de bizi ara Şeriat tartışması yıp teşekkür etti” diye konuştu. Kanu Genel Kurul’da dün söz alan AKP’li na göre ücretsiz izinli sayıldıklarını, Cengiz Aydoğdu’nun “Şeriat her şeparanın genel bütçeye gelir kaydedil yin üzerindedir, yani hukuk her şeyin mek üzere Hazine ve Maliye Bakanlı üzerindedir. Şeriat kelimesinden korğı merkez muhasebe biriminin hesabı karız, hayır öyle değildir, şeriat bizim na geçmesi gerektiğini vurgulayan Ta hukukumuzdur, genel hukukumuzdur, örfi hukuk bunun içindedir” sözleri de tartışmaya neden oldu. CHP’li Engin Özkoç, “Laik, demokratik Türkiye Cumhuriyeti’nde şeriat hukuku değil; adaletli, medeni hukuk geçerlidir. Valilik görevi yapmış bir kişinin en azından bunu biliyor olması gerekir, kendisini kınıyorum” dedi. Bunun üzerine Aydoğdu sözlerini inkâr etti. Adalet Bakanı Abdulhamit Gül, konuşması sırasında Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi kararlarından bahsederken CHP’li Sezgin Tanrıkulu, tepki gösterdi. “Enis Berberoğlu kararında neredeydiniz” diye bağıran Tanrıkulu, kürsüye doğru yürüdü. Bunun üzerine AKP’li vekiller de tartışmaya dahil oldu. AKP’li Hamza Dağ’ın da Tanrıkulu’nun üzerine yürümesi üzerine arbede yaşandı. Araya giren vekiller kavgayı engelledi. l ANKARA/Cumhuriyet ABB Başkanı Yavaş’ın açıkladığı dosyalara karşı AKP’li meclis üyesi Köse ‘mağduriyet’ kartını açtı Yolsuzluğa karşı ‘ezan’lı savunma AKP’li Mamak Belediye Başkanı Murat Köse, Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş’ın eski başkan Melih Gökçek’in “3 katrilyonluk yolsuzluk” yaptığına ilişkin sözlerine, “Biz kısık sesleriz, minareleri sen ezansız bırakma Allah’ım...” karşılığını verdi. Belediye meclisinde sesinin kesildiğini savunan Köse, konuyla ilgili mahkemeye başvurduğunu belirtti. AKP’li Ali İhsan Ölmez ise Gökçek’i, “Efsane bir adamdı. Bu insanlar zor yetişiyor” sözleriyle savundu. Salonu terk etmişlerdi Yavaş, belediye meclis toplantısında, görevden el çektirilen eski başkan Melih Gökçek döneminde belediyenin uğradığı zararları anlatmak istemiş, AKP ve MHP grubu meclisi terk edince, bir basın toplantısı ile açıklama yapmıştı. AKP’li Köse, dün Yavaş’ın katılmadığı belediye meclis toplantısında, Yavaş’ın açıklamalarına yanıt vermek için söz aldı. Açıklamasına, “Biz kısık sesleriz, minareleri sen ezansız bırakma Allah’ım...” sözleriyle başlayan Köse, AKP ve MHP’nin belediye meclis salonunu terk ettiğini inkâr etti. Yavaş’ın önceki meclis toplantısında önergesini kabul etmediğini ve bu durumu yargıya taşıdığını söyleyen Köse, “Sırf muhalefetiz diye en temel hakkımızın gasp edilmesine hepiniz sessiz kaldınız. Mahkeme de bizi haklı bulacak, o zaman göreceğim hepinizi” dedi. AKP’li meclis üyesi Ali İhsan Ölmez ise Yavaş’ın Gökçek hakkındaki açıklamalarına, “Yargıya intikal etmiş bir konuyu ‘yolsuzluk’ diye takdim edemezsiniz. Usulsüz dediğiniz adamı Ankara 5 kere onayladı. Bana göre efsane bir adamdır. Usulsüz dediğiniz adam zor yetişiyor” karşılığını verdi. CHP’li meclis üyeleri de Ölmez’e, “Madem Gökçek efsaneydi, neden görevden aldınız” sorusunu yöneltti. Yavaş’a ‘Şeffaflık’ ödülü Öte yandan, Yavaş, sosyal medya hesabından Dünya Yolsuzlukla Mücadele Günü’nü kutladı. ABB Basın Yayın ve Halkla İlişkiler Dairesi Genel Koordinatörü Volkan Memduh Gültekin de sosyal medya hesabından Mansur Yavaş’ın, Uluslararası Şeffaflık Derneği tarafından 2020 Şeffaflık Özel Ödülü’ne değer görüldüğünü duyurdu. l ANKARA/Cumhuriyet BAŞKAN TUNÇ SOYER Kriz belediyeciliğini Avrupa’ya anlattı İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer Avrupa Konseyi Yerel ve Bölgesel Yönetimler Kongresi’nin düzenlediği “Covid19: Ön Cephede Yerel ve Bölgesel Yönetimler” konulu toplantıda konuştu. 47 üye devletten 150 binin üzerinde yerel yönetimi temsil eden kongrenin Başkanlık Divanı’nda 17 yerel siyasetçi bulunuyor. Soyer divanda Türkiye’den seçilmiş tek siyasetçi olarak görev yapıyor. Toplantıda küresel ısınma ve biyolojik çeşitlilik kaybının yanı sıra Covid19 salgınının da insan uygarlığını tehdit ettiğini söyleyen Soyer, “Herhangi bir insani krize karşı mücadelenin dayanışma içinde birlikte gerçekleştirilebileceğine inanıyorum. Bu krizleri yerel, ulusal ve uluslararası düzeyde koordinasyon ve işbirliği ile aşabiliriz” dedi. Salgınla beraber kurumsal bir yeniliğe imza atarak ‘Kriz Belediyeciliği’ne geçtiklerini söyleyen Soyer, “Kriz Belediyeciliği kapsamında ilk olarak belediye operasyonları ve hizmetleri için yeni süreçler tanımladık. İkincisi, daha katılımcı karar alma, yürütme ve danışma organları oluşturduk. Üçüncüsü, şehirdeki dayanışmayı güçlendirdik” diye konuştu. l İZMİR / Cumhuriyet KILIÇDAROĞLU, İZMİR’DE MİMARLAR ODASI ÜYELERİNE SESLENDİ ‘Talana hep birlikte karşı çıkmalıyız’ İzmir programı kapsamında Mimarlar Odası İzmir Şubesi’ni ziyaret eden CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, meslek odalarının kenti korumak için verdiği mücadelenin farkında olduğunu belirterek, “İstanbul’da talan edilecek alan kalmadı. Talan edilecek alan şu anda İzmir. Herkes gözünü buraya dikmiş. Gökdelenleri nereye yapabilirim, yüksek binaları nereye yapabilirim? Tarihi dokuları nasıl koruruz diye düşünmüyor onlar. ‘Nereden ne kadar para kazanabilirim’ diye düşünüyorlar. İzmir’in talanına hep birlikte karşı çıkmalıyız” dedi. Doğayı yaşatmanın gerekli olduğunu da ifade eden Kılıçdaroğlu, “Yok ediyoruz. Acımasızız. Yaşatmak bizim görevimiz. Yani entelektüellerin, yani okuyan ve yazanların ve geleceği planlayanların. Verdiğiniz emeklere sizlere ve arkadaşlara teşekkür ediyorum. İzmir’i korumaya devam edin. İzmir milletvekili olarak sizlerle gurur duyduğumuzu ifade etmek istiyorum” diye konuştu. l İZMİR / Cumhuriyet ‘İktidarın baskısı artacak’ CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, bazı çevrelerin CHP’yi tartıştırarak Millet İttifakı’nı zayıflatmaya çalıştığını belirtti. Kılıçdaroğlu; aylık yayımlanan Birikim’e verdiği söyleşide özetle şunları dile getirdi: n Geldikleri gibi göndereceğiz: Bugün AK Parti parlamentodan çıkaracağı yeni yasalarla kendi varlığını, iktidarını sürdürmek istiyor. Bu rejimden demokrasiye olan bağlılığımızla kurtulacağız. Önümüzde seçimler var. Geldikleri yöntemle gönderirsek demokrasiye çok ciddi bir katkı yapmış olacağız. Biz belki de dünya siyasi tarihinde örneği olacak bir despot yönetimi farklı siyasal görüşlerden olan ve demokrasiyi savunan bütün kesimlerin ortak çabasıyla göndermiş olacağız. n CHP’nin oyları artıyor: CHP’nin oylarında bir artış olmuyor şeklinde son günlerde dillendirilen söylemlerin hiçbir gerçekliği yok. CHP oylarında artış var. Çok daha fazlası da olacak. n Hükümetin baskısı artacak: Bazı çevreler CHP’yi tartışarak bir anlamda ittifaka doğrudan bir şey söyleyemeyip “Acaba CHP üzerinden bir zayıflatma yapabilir miyiz” arayışı içindeler. Bu konuda da çok dikkatli olmak gerekiyor. Önümüzdeki süreç içinde iktidarın baskısı artacaktır, hâkimler daha sert kararlar vereceklerdir. Bizi susturmak için tazminat davalarıyla çok daha büyük tazminatlara mahkum edeceklerdir. Biz bunları biliyoruz ama bunlar bizi inandığımız yoldan geri döndüremeyecektir. Bu ülkeye demokrasiyi getirmek olmazsa olmazımızdır. l ANKARA CHP lideri Kılıçdaroğlu’nun adaylıkla ilgili çıkışı İYİ Parti kulislerinde değerlendirildi: Cumhur İttifakı’nı boşa çıkarmak için SELDA GÜNEYSU CHP’li Altay: Erdoğan, Cumhurbaşkanı olamayacak CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun, AKP’li milletvekillerine “Cumhurbaşkanlığı’na aday olup olmayacağımı nereden biliyorsunuz” çıkışı, siyaCHP Grup Başkanvekili Engin Altay, Kılıçdaroğlu’nun “adaylık çıkışı” hakkında, “O gün geldiğinde konuşulur. Sayın Genel Başkan, cumhurbaşkanlığı ile ilgihiptir. Millet İttifakı’nı oluşturan diğer partilerle istişare yapmadan Genel Başkanımızın bir adaylığı görülmemektedir. Kim aday olacak bilmiyorum ama Erdoğan cumhursi kulislerde tartışılmaya devam eder li tüm ehliyete, namusa, edebe, ahlaka sa başkanı olamayacak” dedi. l ANKARA ken, Millet İttifakı’nın ortağı İYİ Parti de 2023’teki seçimlerde “Genel Başkan Akşener’in yeniden aday olmak isTürkiye’nin ciddi sorunları var ve ana Meral Akşener etrafında birleşilmesi teyip istemeyeceği tartışılırken, par muhalefet bu sorunlara duyarsız değilni” istiyor. Akşener’in 2018’deki Cum ti yetkilileri ise “Akşener’i yeniden dir” şeklinde yaklaştığı İYİ Parti kulishurbaşkanlığı seçimlerinde de aday ol aday görmek istediklerini ve devle lerinde konuşulurken, Akşener’in yeduğuna dikkat çekilirken, “CHP’nin ti yönetecek kadroya İYİ Parti’nin sa niden Cumhurbaşkanlığı’na adaylığını Muharrem İnce’yi göstermesiyle bir hip olduğuna” işaret ediyorlar. İYİ koyması durumunda, “CHP’nin de bu likte o seçimlerde Millet İttifakı’nın ba Parti’de, Kılıçdaroğlu’nun açıklama adaylığa destek vereceği” düşünülüyor. şarı sağlayamadığı” ifade ediliyor. Bu sı, “Cumhur İttifakı’nı boşa çıkarmak İYİ Parti’de “Akşener’in önceliği nedenle bir sonraki seçimde ittifakın için yapılan bir açıklama” olarak ni Türkiye’dir. Bu nedenle o gün geldi“Akşener etrafında birleşmesinin, mer telendirilirken, gelecek seçimlerde ğinde Millet İttifakı’nın bileşenleriyle kez sağ seçmenin tercihi açısından da “Kılıçdaroğlu’nun yeniden bir CHP’li bir araya gelinip, mutlaka konuşulur. ha önemli olacağına” işaret edilirken, ismi cumhurbaşkanı adayı olarak Ancak Akşener, Türkiye’yi kucaklayaAkşener’in ise “Adaylık konusunda gösterebileceği” de ifade ediliyor. bilecek, her kesime hitap edebilecek parti teşkilatı ve tabanın isteğine göre Kılıçdaroğlu’nun adaylık konusubir isim. O nedenle Millet İttifakı bilehareket edebileceği” konuşuluyor. na “Mesele aday olup olmamak deşenleri bu seçeneği de masaya yatıraBir önceki seçimlerde aday olan ğil, mesele Türkiye’yi yönetebilmek. caktır” yorumları yapılıyor. Bedelinin binde birine peşkeş çekild!i Sancak ailesine Silivri’de değerinin çok altında verilen araziye Kaftancıoğlu’ndan tepki: CHP İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu, İstanbul’un Silivri ilçesi Kavaklı’da 172 bin metrekarelik alanın Resmi Gazete’de Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan imzasıyla yayımlanan karar ile Sancak ailesinin sahibi olduğu Maxicells İlaç Sanayi A.Ş’ye münferit yatırım yeri olarak tahsis edilmesine ilişkin “Alan, binde bir bedelle yani 4 milyon 727 bin liraya Maxicells’e tahsis ediliyor. 10 milyon sermayesi olan bir firmaya 4 milyar 727 milyonluk bir yatırım için bu arazi peşkeş çekiliyor” dedi. CHP İstanbul İl Başkanı Kaftancıoğlu, Sancak ailesine tahsis edilen alanı dün ziyaret ederek incelemede bulundu. “Şu anda Silivri’nin Kavaklı ilçesinde üzerinde bulunduğumuz alan Hazine’ye ait 172 dönümlük bir arazi” diyen Kaftancıoğlu, “Bu arazi dönemin Silivri Belediye Başkanımız tarafından 2009 yılında Tarım İlimleri Üniversitesi yapılması hedefiyle imar planlarına, kamu faaliyetlerinde kullanılmak üzere işlenmiştir. 31 Ağustos 2020’de de şu anki belediye başkanı Kızılay’ın bu alanı kullanmak üzere yapılan başvuruda alanın kullanımının uygun olmadığını açıklamıştı. Aynı şekilde 25 Eylül 2020’de de Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı bu alanı kullanmak için belediyeye yazı yazdı ve belediye ise uygun olmadığı yönünde görüş bildirdi. Bütün bunlara rağmen bu alan bugün Cumhurbaşkanı kararı ile peşkeş çekildi” dedi. MHP’li başkana tepki MHP’li Silivri Belediye Başkanı Volkan Yılmaz’a seslenen Kaftancıoğlu, “Seni Saray’daki değil; Silivri halkının oyları oraya oturtmuşken, daha önce iki kez doğru bulmadığın bir uygulama, Cumhurbaşkanı kararıyla birine peşkeş çekilirken, ‘doğru bulmasak bile desteklemeye devam edeceğiz’ demenin ne siyasi ne de insani bir açıklaması olamaz. l İç Politika Oyları hâlâ nasıl yüksek? Aşağı tükürsen korona, yukarı tükürsen açlık! Salgın hastalık çığ gibi, tek yol uzun süreli tam kapanma ve aşı. İkisini de karşılayabilmek için para lazım. İnsanları eve kapatacaksın ama açlıktan ölmemeleri için destekleyeceksin. IBAN var, destek yok. Aşı bulundu ama 90 milyona yetecek kadar aşıyı alacak para da yok. Ülkeyi yönetenler için gerçekten içinden çıkılmaz bir durum! Her ne kadar bu açmaza kendi hataları yüzünden gelindiyse de ceremesini halk çekiyor, kimi hastalanıp ölüyor. Kimi aç kalıp ölecek! Çiftçinin traktörünü haczettiler, köylünün ineğini, nasıl üretecek bu insanlar? Esnafın lokantasını kapadılar. İflas ediyor, açsan millet korona oluyor. Demokrasilerde çare tükenmez! Ama ortada demokrasi yok, üstelik iktidarda krizleri yönetmek değil, yönetemese de iktidarda kalmak, yandaşlarını beslemek ve krizi fırsata çevirmek isteyen bir ekip var. Son Gezici anketinde ekonomiden memnun olmayanların oranı ülkenin yarısından fazla. Bunun sorumlusu 18 yıldır iktidarda olanlar değilse kimdir? Ama halkın yüzde 40’ı bu krizden hâlâ onu sorumlu görmüyorsa ortada tuhaf bir gerçeği görmeme durumu var. Özellikle siyasi tercihleri kemikleşmiş ve değiştirilmesi zor, yaşlı, yoksul, muhafazakâr kesim (tıpkı ABD) gerek dini gerek hemşerilik bağımlılıkları yüzünden Reis kellesini istese razı olacak bir körlük içinde. Algı yönetimi Bir de üzerlerine neredeyse 24 saat, tek elde toplanmış medyadan yüksek dozda propaganda boca edilince, insanların beyinleri çitileniyor ve ne desen inanacak kıvama geliyor, bunun adına da “algı yönetimi” deniliyor. Algı yönetiminde aynı Hitler’in, aynı Trump’ın yaptığı gibi, böl ve yönet, dış düşman yarat, içerideki muhalifleri şeytanlaştır, olmayan suçlar uydur ve o suçlardan cezalandırarak korku iklimi yaratma çok iyi işler! Muhalifleri terörist, vatan haini ilan edip bunu sürekli söyle. O kadar ki bir süre sonra kimin niye suçlandığı, doğru olup olmadığı ve kaynağı tamamen unutuluyor ve sadece SUÇ kalıyor. Bir de adli makamlara verilen mesaj: Cezası verilecek! Böylece polis ve yargı harekete geçiyor, SUÇLUlar hapse atılıyor! Halkta hukuka ve adalete güven azalıyor, korku, toplumu esir alıyor. Alkol yasağı Vatandaş artık haklı olduğu konuda bile sesini çıkaramıyor. Örneğin alkol satışı. Alkollü içecek satılan tekel bayileri hafta sonu kısıtlama olduğu günlerde satış yapamıyor, ama alkollü içecek satan marketler satıyor. Ortada bir haksızlık var. Nasıl düzeltiliyor haksızlık? Tekel bayilerine de satış hakkı verilmesi yerine marketlerin de satışı engelleniyor! Böylece adı konulmamış bir alkollü içki satışı yasağı başlıyor, sosyal medyada kampanya yapılıyor. Çünkü hak aranabilen tek yer hâlâ sosyal medya. Muhalefet partileri buna karşı çıksalar alkolik, ayyaş diye suçlanacak. Cumhur İttifakı’nın “türban ve Ayasofya” zamkının yanına bir de alkol yasağı geldi! Yılbaşını kutlamak da yasaklanınca muhafazakâr seçmen cepte! Kredisini ödeyemediği için haciz memuru traktörünü, ineğini götürürken ağlayan köylü, gözünün yaşını silip verecek oyunu alnı secdeye varan Reisine! İşsiz genç asgari ücreti bile bulamaz, evine birkaç maaş giren propagandacı ne diyor: “Ben o parayla hayır hasenat yapıyorum”. Olsa da biz de hayır yapsak? Üstelik kimin parasıyla hayır yapıyorsun? Hoş, peşkeş çekilmiş Tank Palet Fabrikası’nın yanında propagandacının 5 maaşı ne ki? Elektrik ve doğalgaz faturalarına gelen gizli zamlar yüzünden insanlar karanlıkta, soğukta kaldı, hayır hasenat yapamıyor? Medyanın yüzde 90’ının mülkiyeti ele geçirilmiş, hepsi aynı grup tarafından bültenle yönetiliyor, bu sorunlar dile getirilmiyor. Fotoşoplu görüntülerle muhalif milletvekilleri terörist ilan edilirken pembe masallarla Çin’e ihracat treni yola çıkarılıyor, kim inanıyor bunlara? Ormanları talan edilen, dereleri kirletilen Anadolu köylüsü, varoşlardaki yoksul yaşlılar. Ama gençler inanmıyor! Anketler, ailesi Cumhur İttifakı’na oy vermiş gençlerin bile yaşamlarına müdahale edilmesini istemediğini anlatıyor. Onlar gerçeği görüyor, nerede mi? Sosyal medyada! Bağımsız medya Gri propagandayı aşmanın iki yolu var: Bağımsız medyaya sahip çıkmak ve sosyal medyayı kullanmak. Orhan Bursalı köşesinde “Niye Cumhuriyet 50 bin satmasın” sorusunu sordu. Gazetemiz, maddi manevi cezaları göze alarak gerçekleri yazıyor. Erişilmesi zor, bayiler azaldı, hele Anadolu’da! Pahalı, ama fiyatımız bağımsızlığımızın karşılığı. Evet, gençler kâğıttan okumayı sevmiyor, portala abone olun. Bağımsız medya da susarsa kısılan bizim değil, sizin sesiniz olacak! Oysa yaklaşan seçimde özgür medyaya her zamankinden fazla ihtiyaç var. Kimse halinden memnun değilse iktidar değişmeli. Giderek artan destek ilanlarınız da güç veriyor, yalnız olmadığımızı hissettiriyor, sağ olun, var olun!
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle