23 Aralık 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
10 1 ARALIK 2020 SALI DOLAR AVRO STERLIN FAİZ ekonomi@cumhuriyet.com.tr BORSA EKONOMI ALTIN CUMHURİYET ALTIN 24 AYAR 7.800 4.2 kuruş 9.3570 0.4 kuruş 10.4410 4.9 kuruş 13.73 Sabit 1.284 45 puan 2997.62 22.29 lira 444.98 4.83 lira Sigorta Tahkim Komisyonu’na üçüncü çeyrekte 42 bin başvuru yapıldı ‘Konut’ta enflasyon farkını ödeyecekler Anadolu Sigorta’nın, hem “modüler konut” hem “yeni nesil konut” sigortası poliçelerinde, deprem sigorta bedelini, poliçenin tabi olduğu oranda enflasyona karşı da koruduğu açıklandı. Ayrıca koruma, sigortalı binanın zorunlu deprem sigortasıyla teminat altında bulunan kısmına da konut poliçesinde sağlanan enflasyon koruması oranında uygulanıyor. Konut sigortasının kiracılar için de büyük önem taşıdığını ifade eden Anadolu Sigorta Genel Müdür Yardımcısı Levent Sönmez, ayrıca “DASK’ın limitini aşan kısmı ile eşya için deprem, su hasarları, hırsızlık vb. muhtelif risklere karşı koruma almak isteyen sigortalılar, mutlaka konut sigortası yaptırmalı ve deprem teminatını da poliçeleLevent Sönmez rine ekletmeli” dedi. KOBİ ve çiftçiler için yeni poliçeler sundu Cigna Sağlık Hayat ve Emeklilik’in, KOBİ ve çiftçi müşterilerine özel olarak geliştirdiği ürünlerini hizmete sunduğu açıklandı. Bu kapsamda satışa sunulan “KOBİmin Yanında Hayat”, “KOBİmin Yanında Ferdi Kaza” ve “Çiftçimin Yanında Hayat” sigortaları, ücretsiz ve indirimli ek hizmetler de sağlıyor. Cigna Genel Müdürü Pınar Kuriş, bu kapsamda örneğin KOBİ’lere poliçe süresi boyunca işyeri dezenfeksiyon hizmetinden periyodik araç bakımına, KOBİ işyeri asistans hizmetinden yüzde 6’ya varan akaryakıt indirimine ve hukuki danışmanlık konularında telefonla danışmanlık hizmetine kadar birçok ek hizmeti vereceklerini söyledi. Kuriş, hayat ve ferdi kaza primleriyle ilgili vergi avantajlarına Pınar Kuriş dikkat çekti. 3 TRILYONLUK KAYIP Turizmci 2021’de Çin’e odaklanacak İstanbul’da düzenlenen Global Turizm Forum’unda, Covid19 ve sonrası dönemi değerlendirmek için 30’dan fazla ülkeden turizm lideri ağırlandı. World Tourism Forum Institute Başkanı Bulut Bağcı, salgın nedeniyle dünya genelinde turizm sektöründe 3 trilyon dolar kayıp olduğunu vurguladı. Bağcı, 2021 için farklı ülkelerde ciddi çalışmalar yürüttüklerini ifade ederek, “2021’de Çin’e odaklanacağız” dedi. Avrupa Parlamentosu Başkanı David Sassoli ise, “Yeni turizm ve seyahat kuralları belirlenmeli” diye konuştu. Öte yandan Forum’a, 10 ülkenin turizm bakanı katıldı. l Ekonomi Servisi ET VE GARNITÜR SATACAK Carrefoursa paket servise başladı Sabancı Holding ve Carrefour Grup iştiraki Carrefoursa, pandemi kapsamında alınan yeni önlemler çerçevesinde İstanbul’daki Lezzet Arası restoranlarından paket servis hizmeti sunmaya başladı. Buna göre, Lezzet Arası restoranlarında pişirilen et, balık, tavuk gibi ızgara ürünleri ve garnitür çeşitleri, tatlı ve salatalar, 40 dakikada tüketiciye ulaştırılıyor. Lezzet Arası’nda Türk somonunun kilosu 40 liradan, çipura ve levreğin kilosu 35 liradan, piliç kanatın kilosu 22 liradan ve ev tipi köftenin kilosu da 54 liradan satılıyor. l Ekonomi Servisi Tahkim hareketlendi Sigorta şirketleriyle sorun yaşayan tüketiciler, temmuzeylül döneminde en çok başvuruyu 37 bin 172 adetle zorunlu trafik sigortası için yaptı. Salgın nedeniyle nisanhaziran döneminde neredeyse duran Sigorta Tahmin Komisyonu faaliyetleri, üçüncü çeyrekte (temmuzeylül) hareketlendi. Komisyonun verilerine göre, üçüncü çeyrekte 2019’un aynı dönemine kıyasla toplam başvuru sayısı yüzde 35.9 artarak 42 bin 74 adet oldu. Hayatdışıyla ilgili başvurular yüzde 36 artarak 41 bin 907, hayatla ilgililer yüzde 6.4 artışla 167 adede çıktı. Hayatdışında ise en çok başvuru yüzde 38.3 artışla 37 bin 172’ye çıkan zorunlu trafik sigortası, yüzde 88.9 artışla 2 bin 880’e çıkan kaskoda görüldü. Toplam başvuruların ilk nedeni ise yüzde 32.7 artışla 30 bin 753 adede ulaşan “tazminatın ödenmemesi” oldu. Kaskoda artış var Yine üçüncü çeyrekte yüzde 19 düşüşle 22 bin 279 adet başvuru sonuçlandırılırken bunlardan yüzde 28.2 düşüşle 9 bin 584 adedinde “başvuruda belirtilen talebin kabulü” yönünde kararı verildi. Yüzde 1 artışla 7 bin 213 talep reddedildi. Yılın ilk 9 ayında ise toplam başZorunlu trafik sigortası kapsamındaki başvuruların çok büyük kısmı “araç hasarları” ve “değer kaybı”yla ilgili. AEGON, TÜRKIYE PAZARINDAN ÇIKTI Hollanda merkezli Aegon, aralarında Türkiye’nin de bulunduğu Orta ve Doğu Avrupa birimlerini 830 milyon Avro’ya Vienna Insurance Group’a (VIG) sattı. Aegon’dan yapılan açıklamaya göre Türkiye, Romanya, Polonya ve Macaristan birimlerinin satışı gelecek yılın ikinci yarısında tamamlanacak. VIG Türkiye’de Ray Sigorta ile faaliyet gösteriyor. 2008’den bu yana Türkiye’de olan Aegon Emeklilik ve Hayat, ilk 10 ayda 790 milyon liralık prim üretimiyle hayat branşında yedinci sırada. Şirketin gönüllü BES’te de 36 bin katılımcısı var. Bir açıklama yapan Ray Sigorta Genel Müdürü Koray Erdoğan ise “Sermayedarımız VIG, Türkiye’de de ilk defa hayat ve emeklilik sektörüne girerek faaliyet alanını daha genişletmiş oldu” dedi. vuru sayısı yüzde 6.6 düşüşle 81 bin 843 adet oldu. Bunların yüzde 99.5’i hayatdışı, yüzde 0.5’i hayat branşlarıyla ilgili yapıldı. Hayatdışı kapsamında zorunlu trafik sigortası için başvuru yüzde 5.7 azalarak 72 bin 84, kasko için yüzde 38.9 artışla 6 bin 431 adet oldu. Sonuçlandırılan başvuru sayısı ise yüzde 5.2 düşüşle 76 bin 500 adet. Talebin “kabul”ünde yüzde 16.2 düşüş, “red”dinde yüzde 18.3 artış görüldü. ‘SIBER RISKLERE KARŞI BILGIMIZ KULAKTAN DOLMA’ Aksigorta, Boğaziçi Üniversitesi (B.Ü) Yaşam Boyu Eğitim Merkezi ve B.Ü Yönetim Bilişim Sistemleri Siber Güvenlik Merkezi ile işbirliği yaparak ücretsiz online dijital güvenlik eğitimlerini başlattı. Bu kapsamda kurulan “Dijital Güvenlik Platformu” ile dijital riskler konusunda toplumdaki farkındalığın ve bilgi düzeyinin artması hedefleniyor. Bu amaçla düzenlenen toplantıda konuşan ve değişen risklere dikkat çeken Aksigorta Genel Müdürü Uğur Gülen, “Çocukken ailemiz bize ‘Hava kararmadan gel’ derdi, bugün ise ‘O telefonundan başını kaldır’ deniyor. Hayatın yeni riskleri başka. Siber de bunlardan biri. Bunlarla baş edebiliyor muyuz? Maalesef bilgi noksanlığı yüksek ve genelde kulaktan dolma. Bu platformu da bu yüzden kurduk. Öncelikle dijital risklere bilmeliyiz” dedi. KOBİ’ler korumasız Toplantıda verilen bilgiye göre Türkiye, siber saldırıların hedefindeki dördüncü ülke. Aksigorta’nın yaptırdığı güncel bir araştırmaya göre KOBİ’lerin yüzde 56’sı siber riski sadece kişisel bilgilerinin kopyalanması olarak algılıyor ve endişe ediyor. Bunlara karşı donanımlı ekiplere sahip olUğur Gülen duğunu düşünen KOBİ’lerin oranı yüzde 29. Yine, tüketicilerin yüzde 63’ü, ebeveynlerin de yüzde 73’ü çocuklarının dijital güvenliği için endişeli. Ayrıca her 4 tüketiciden birinin de saldırı deneyimi olduğu ortaya çıktı. 2002’de 8 çeyrek altın alabilen emekli, şimdi 2 çeyrek alabiliyor Emeklinin gözü Meclis’te TBMM’de bugün görüşülecek olan yasa teklifi kabul edilirse, “2000 öncesi ve 2000 sonrası” emekli olanlar arasındaki maaş farkları giderilmiş olacak. CHP İzmir Milletvekili Atila Sertel’in emekli aylıkları arasındaki maaş adaletsizliklerinin giderilmesine ilişkin verdiği yasa teklifi, bugün TBMM Genel Kurulu’nda görüşülecek. Teklif kabul edilirse, “2000 öncesi ve 2000 sonrası” emekli olanlar arasındaki maaş farkları giderilmiş olacak. Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu’nda değişiklik yapılmasını ve aylık bağlama oranının yüzde 70’e çıkmasını öngören teklife ilişkin yazılı açıklama yapan Sertel, Türk Lirası’nın döviz karşısında hızlı değer kaybının, işçi, memur, emekli gibi maaşlı kesimin satın alma gücünü erittiğini, en düşük emekli maaşı 1500 lira olan bir emeklinin maaşındaki erimenin dolar karşısında 525 lira olduğunu ve maaşının satın alma gücünün 975 liraya indiğini kaydetti. Sertel, “2002 yılında aylığıyla yaklaşık 8 çeyrek altın satın alabilen en düşük işçi emeklisinin şimdi maaşı sadece 2 çeyrek altına yetiyor. İşçi emeklisi aradan geçen 18 yılda refahı artacağına 6 çeyrek altın birden kaybetti. Emeklilerimizin neredeyse yarısına denk gelen 4 milyon 179 bin 840 emeklimiz, asgari ücretin altında bir maaş almakta. Emeklilerimiz iktidar partisi eliyle açlığa ve yoksulluğa mahkum edilmişlerdir” diye konuştu. ‘Alın size reform’ 12 milyonu aşan emeklinin düşük maaş ve maaş adaletsizlikleri nedeniyle açlık sınırının altında yaşamaya mahkum edildiğine işaret eden Sertel, şunları kaydetti: “8 Eylül 1999 öncesinde sigortalı olanlar, 8 Eylül 1999 ile 30 Nisan 2008 arasında sigortalı olanlar ve 30 Nisan 2008 sonrasında sigortalı olanlar olmak üzere üç ayrı sistem ve bu sistem arasında ciddi adaletsizlikler var. Bu adaletsizlik giderilsin, alın size bir reform. Türkiye’de emekli olanlar, açlık sınırının altında maaş almakta dolayısıyla insanca yaşayamadıkları için ikinci bir işte çalışmakta.” l ANKARA İŞSIZLIK ÖDEMESI 4 ARALIK’TA Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanı Zehra Zümrüt Selçuk, kasım ayına ilişkin işsizlik ve kısa çalışma ödemelerinin 4 Aralık’ta hesaplara yatırılacağını duyurdu. Ödemelerin banka hesaplarına yatırılacağını, IBAN bilgileri bulunmayan vatandaşlara da PTT üzerinden ödeme yapılacağını hatırlatan Selçuk, “İşsizlik ve kısa çalışma ödeneği ödemeleri 4 Aralık 2020 tarihinde yapılacak” açıklamasını yaptı. l Ekonomi Servisi Nikâhlara ‘ayıp olmasın’ diye gidiliyor Pandemi kuralları çerçevesinde düzenlenen düğünlere “ayıp olmasın” diye katılındığı ortaya kondu. İstanbul Teknik Üniversitesi (İTÜ) desteğiyle kurulan yeni nesil online pazar araştırma servisi Adgager, İTÜ Çekirdek firmalarından online takı gönderme platformu Takı Kolay ile işbirliğine giderek “Pandemide Nikâhlara Katılım Araştırması” hazırladı. 1018 kişinin katılımıyla yapılan ve çoklu cevap yöntemiyle gerçekleşen araştırmaya göre: 4 Düğünlere katılanların yüzde 72’si Covid19 korkusundan davetlerde yer almak istemiyor. 4 Katılımcılarının yüzde 64’ü ‘‘atır nedeniyle”, yüzde 56’sı “akrabalık ilişkileri zarar görmesin diye”, yüzde 30’u da “evlenen çifte destek olma düşüncesiyle” nikâhlara katıldığını belirtti. 4 Davetlilerin yüzde 98’i takı takıyor, takıyı online gönderebilmek istiyor. l Ekonomi Servisi Bakan Elvan’dan ‘dopingli büyüme’ itirafı Yılın üçüncü çeyreğindeki büyüme rakamı, beklenenden daha yüksek oranda, yüzde 6.7 olarak gerçekleşti. Pandemiden çıkış sürecinde büyümeyi artırmak için hükümet zoruyla verilen ucuz kredilerin etkisi çok açık görüldü. Marttan itibaren pandemi nedeniyle küçülmeye başlayan ekonominin normalleşmeyle birlikte başlayacak büyüme sürecinin aşırı hızlandırılmasının sorun yaratacağı biliniyordu ama siyasi irade bunu göze aldı. Faizleri baskı altında tutup kamu bankaları öncülüğüyle tüm kesimlere maliyetin bile altında krediler verilmeye başlayınca, bunun sonu olmadığı, makro ekonomideki dengesizlikleri artıracağı ve frene hızlı basılması gerekeceği konusunda iktisatçıların uyarılarına kulak tıkandı. Birkaç ay içinde hem ödemeler dengesinde hem enflasyondaki yükselme bu aşırı büyüme hırsının kaçınılmaz öncü sonuçlarını ortaya çıkardı. Somut olumsuzluklar ortaya çıkmaya başlayınca da eski bakan koltuğundan olup, yeni bir yönetimle dengeli bir ekonomi yönetimine dönüş kararı alındı. İşte yeni Hazine ve Maliye Bakanı Lütfü Elvan dün sosyal medyadan yaptığı büyümeye ilişkin açıklamasında bence bu “Dopingli büyüme”nin hiç de o kadar iyi olmadığını, riskleri büyüttüğünü ima ediyor. Yılın üçüncü çeyreğinde yüzde 6.7’lik artış yaşandığını, öncü göstergelerin zaten güçlü bir büyümeye işaret ettiğini hatırlatan Elvan, “Üçüncü çeyrek büyümesinde yurtiçi talep artışı etkili oldu. Oluşabilecek riskleri göz ardı etmiyoruz. Makroekonomik, finansal ve fiyat istikrarını önceleyen politika çerçevemizle, dengeli ve istihdam oluşturan büyüme sürecini sürdürülebilir kılmayı amaçlıyoruz” dedi. Üretim ve teknoloji altyapılarını, yapısal anlamda daha da güçlendirecek adımlar atacaklarını kaydeden Bakan Elvan, Cumhurbaşkanı liderliğinde ekonomiyi ilgilendiren tüm kesimlerin sesine kulak vererek ortak akılla hareket edeceklerini söyledi. 6 Kasım’dan sonra oluşan yeni ekonomi yönetiminin attığı adımlarla büyümenin daha dengeli hale getirilmesi için çaba gösterdiği görülüyor. Bankaları kredi vermeye zorlayan aktif rasyosunun kaldırılması, faiz oranlarının yeniden reel düzeye çıkarılması, bu yolla ekonominin yeniden dengelenmeye çalışılması için uğraşıldığı açık. Ancak Bakan Elvan’ın da değindiği biçimde, Cumhurbaşkanı Erdoğan gerçekten “dengeli büyüme süreci”ne girmek isteyecek mi, girilen yolda büyüme oranlarının düşmeye başlamasından ne zaman rahatsız olacak, yeniden gaza basılmasını isteyecek mi, şimdilik orası meçhul. Kaldı ki dopingli büyümenin olumsuz sonuçlarını henüz tam olarak görmedik. Önümüzdeki dönemde, Bakan Elvan’ın sözünü ettiği şişirilen iç talep ve kurlardaki artışın etkisiyle enflasyonda artış trendinin devam ettiği görülecek. Bunun ardından ise önümüzdeki yıldan itibaren bankalardaki kredi bataklarını, bunların temizlenmesi için yapılması gereken operasyonları, büyük ihtimalle konuşmaya başlayacağız. Sıcak para girişi hızlandırılıyor İşte bu aşamalarda Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın takınacağı tutum ortauzun dönemde makro dengelere yeniden istikrar kazandırılıp kazandırılamayacağını belirleyecek. Bu arada alınan tedbirlerin sonucu olarak yeniden sıcak para girişinin başladığını görüyoruz. Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK) dün yaptığı açıklamayla bankaların yurtdışındaki finansal kuruluşlarla yaptıkları TL işlem limitlerindeki kısıtlamayı önemli ölçüde yumuşattı. Piyasaların etkin çalışması amacıyla, sınırlar özkaynakların 0.5’inden yüzde 2.5’ine yükseltildi. Ayrıca bankaların gün içi yurtdışı finans kuruluşlarıyla yaptığı TL kredi imkânının bu sınırların dışında tutulacağı belirtildi. Bu adımın yurtdışından başlayan fon girişini hızlandırma amacı taşıdığı çok açık. Yurtdışıyla yapılan TL türev işlemler hacmi yılbaşından 25 Eylül’e kadar 300 milyar TL’den 65 milyar TL’ye gerilemişti, bu da 36 milyar dolar düşüş anlamına geliyordu. 11 Kasım itibarıyla ise 25 Eylül’den sonra 6.5 milyar dolarlık yeniden fon girişi olduğu Merkez Bankası verileriyle ortaya çıktı. Şimdi alınan önlemlerle bu girişin hızlanarak devam etmesi amaçlanıyor. Böylece kısa dönem için belirlenen hedeflerden, “döviz girişlerini yeniden başlatma” işleminin başladığı söylenebilir. Ancak bunun ötesinde asıl sorun olan dolarizasyon eğiliminin aşılması için özellikle halkın TL’ye yeniden güvenmesinin sağlanması gerekiyor, ki bunun biraz daha süre alacağı anlaşılıyor. Bu süre içerisinde enflasyona bağlı olarak Merkez Bankası faiz oranlarının yeniden artırılması dahil, gereken rasyonel adımların devam etmesi ise şart. Sıcak para girişi faize bağlı devam etse de yabancı sermayenin doğrudan yatırım için gelişi ise Cumhurbaşkanı’nın söz verdiği siyasi ve ekonomik reformların yapılmasına bağlı olacak. AB’den gelecek tavır, ABD’nin yeni yönetiminin şubat ayı başlarında görebileceğimiz tutumu ve reformlardaki samimiyet, 2021’deki ekonomik gidişatta belirleyici olacak.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle