17 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
HABER 5 6 KASIM 2020 CUMA CHP’li Torun, Meclis’in depreme odaklanması ve ortak çalışması gerektiğini söyledi: Yasalar netleştirilmeli CHPGenel Başkan Yardımcısı Seyit Torun, İzmir’deki deprem felaketinin ardından kurulan TBMM Deprem Araştırma Komisyonu’nun mutlaka belediye başkanlarını dinlemesi gerektiğini belirterek, “Belediye başkanlarını yok saymak mümkün değildir. Elbette ki onların görüşleri ve önerileri önemlidir” dedi. Deprem Araştırma Komisyonu’nun bu koMAHMUT LICALI nuda yasal düzenlemelerle ilgili net bir çerçeve çizmesi gerektiğine işaret eden Torun, AKP ile deprem gerçeği konusunda bir görüşme yapabileceklerini ifade etti. CHP’li Torun, İzmir’de meydana gelen deprem felaketinin ardından gerçekleştirilen çalışmalar ve bundan sonra CHP’li belediyelerin deprem konusunda yapacağı çalışmalarla ilgili bilgi verdi. Torun, şunları dile getirdi: n 3 bin 394 ağır hasarlı daire var: Depremden 20 dakika sonra İzmir Büyükşehir Belediyemiz alanda oldu. İlk etapta 55 vatandaşımızı belediyemizin kurtarma ekipleri enkazdan çıkarttı. Ardından AFAD, diğer belediyeler ve sivil toplum örgütlerinin ekipleri müdahale etti. Bir yandan arama kurtarma çalışmaları, bir yandan da mağdur olan vatandaşlar için çalışmalar yapıldı. Depremde 12 bina yıkıldı. Acil olarak yıkılması gereken de 17 bina bulunuyor. Buna göre 144 daire yıkılmış durumda; 386 daire de içine girilmeyecek ve acil boşaltılmış daireler. 3 bin 394 ağır hasarlı daire var; 4 bin 226 orta hasarlı; 25 bin Seyit Torun 238 de az hasarlı daire; 177 bin 375 de hasarsız evimiz var. n Bin 500 konut desteği hazır: Acil olarak ilk aşamada 528 aileye konut desteği verilecek. İzmir Büyükşehir Belediyesi bununla ilgili planlama yaptı. Belediyeye ait evlere hemen 180 aile alınacak. Ardından konaklama alanları tespit edildi. İlk etapta 600’ün üzerinde bir rezerv oluşturuldu. Bunlar hemen karşılanıyor. İzmir Büyükşehir’in başlattığı kampanya kapsamında bin 500’e yakın ailenin ihtiyacı giderilecek. n AK Parti ile görüşeceğiz: Deprem felaketinin ardından hem İzmir’de hem de diğer belediyelerimizde depremle ilgili yapılan çalışmalar genişletilecek. Ama yerelde ne kadar çalışma yapılırsa yapılsın, merkezi hükümet bu konuda belli adımları atmazsa belediyelerin yapacakları sınırlıdır. Bu konuda yetkili Çevre ve Şehircilik İZMIR’E BELEDIYELERDEN YARDIM YAĞDI İzmir’deki deprem felaketinin ardından CHP’li 9 büyükşehir başta olmak üzere 65 belediye 237 araç, bin 344 personel, 25 bin 500 günlük sıcak yemek, 506 bin 50 maske, 21 bin 824 litre dezenfektan, 36 bin 766 paket hijyen malzemesi, 20 bin 662 adet giyecek, 19 bin 258 adet battaniye, bin 252 adet çadır, 2 bin 150 adet uyku tulumu, 64 adet mobil wc ve duş, 4 adet şarj ünitesi desteğinde bulundu. Bakanlığı’dır, belediyeler sürecin paydaşlarından biridir. Bu, karşılıklı işbirliği şeklinde yürüyecek olan bir çalışma. (AK Parti’yle bu konuda bir görüşme olup olmayacağı konusunda) Mutlaka yapmak zorundayız. Depremin siyaseti olmaz, iktidarmuhalefet elbirliği ile bu sorunu çözmeliyiz. n Yasal çalışma yapılmalı: Meclis’te Deprem Araştırma Komisyonu kuruldu. Bu komisyonun yapacağı çalışmaların ardından oluşacak rapor doğrultusunda Meclis’ten bu konudaki yasaların da çıkması lazım. Komisyon kurup durum tespiti yapmakla görevimiz bitmiş sayılmaz. Deprem gerçeğini bilerek, gerekli deprem ve fay yasalarıyla ilgili çalışma yapılmalı. Bu konudaki mevcut yasalar ortada kalıyor ve tartışmalara neden oluyor. İmar Kanunu’nda acil yıkılması gereken, oturulmayacak kadar kötü durumda olan binaların yıkılması konusunda belediyelere yetki veriliyor. Ama buradaki konu, 6306 Sayılı Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi Hakkında Kanun kapsamına giriyor. Burada da sorumluluk Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nda. n Komisyon, başkanları dinlemeli: Kurulan komisyon belediye başkanlarını dinlemeli. Sonuçta sorunları en iyi bilen seçilmiş belediye başkanlarıdır. Belediye başkanlarını yok saymak mümkün değildir. Elbette ki onların görüşleri ve önerileri önemlidir. Komisyon oluştuktan sonra biz zaten önerilerimizi ortaya koyacağız. Depremi yaşamış, siyasi partisi ne olursa olsun o sürecin tanıklığını yapmış olan belediye başkanları da dinlenmeli. Komisyon, özellikle fay hattında olan bölgelere ilişkin yasal düzenlemelerle ilgili net bir şekilde tarif yapmalı. n Deprem raporunu güncelleyeceğiz: Genel Başkanımız Kemal Kılıçdaroğlu’nun da anlattığı 2005 yılında çok kapsamlı bir şekilde hazırlanan ve dönemin başbakanına 3,5 saat süren bir toplantıyla sunulan raporu tekrar ele alacağız. Bu rapor çok kapsamlı ve üzerinde çok çalışılmış bir rapordu. İzmir’deki afet bize bir uyarı niteliği taşımalı. Japonya bizim için bir örnek olmalı. Büyük depremler oluyor, kimsenin burnu kanamıyor. Siyasete düşen görev bu tür acıların yaşanmaması için gerekli kararları ve tedbirleri almak. İnsan canından daha önemli bir şey yok. İnsanlarımızın canının yanmaması için bu çalışmaları yapmalıyız. l ANKARA CHP’li Erdoğdu, AKP’nin 18 yılda yurttaştan 4 trilyon dolar vergi topladığına dikkat çekti ‘İktidar sadece borç yaptı’ CHPİstanbul milletvekili ve Kamu İktisadi Teşebbüsleri (KİT) Komisyonu üyesi Aykut Erdoğdu, Türkiye Cumhuriyeti’nin kurulduğu 1923’ten AKP’nin iktidara geldiği 2002 yılına kadar olan dönemde görev alan hükümetlerin 79 yılda toplam 779 milyar dolar harcama yaptığını belirterek, “Bu hükümetler ülkeyi yüzlerce fabrika, liman, havaalanı, baraj, kara ve demiryollarıyla donatırken, AKP 18 yılda bu harcamanın 6 katına yakın, yani, 4 trilyon 340 milyar dolar para toplamasına rağmen sadece borç yaptı” dedi. CHP’li Erdoğdu, ekonomi gündemine ilişkin yazılı açıklama yayımladı. Erdoğdu, “20022020 dönemini kapsayan 18 yıllık dönemde, AKP vatandaştan, 708 milyar doları dolaysız, 1 trilyon 531 milyar doları KDV, ÖTV gibi en adaletsiz vergi türü olan dolaylı, 78 milyar doları servet vergileri olmak üzere 2 trilyon 317 milyar dolar vergi topladı. Devletin toplam geliri 4 trilyon 340 milyar doları buldu” dedi. AKP’nin kendisinden önceki hükümetlerin 6 katı gelir elde ettiğini söyleyen Erdoğdu, “Bu hükümetler ülkeyi yüzlerce fabrika, liman, havaalanı, baraj, kara ve demiryollarıyla donatırken, AKP 18 yılda bu harcamanın 6 katına yakın, yani, 4 trilyon 340 milyar dolar para toplamasına rağmen sadece borç yaptı” ifadelerini kullandı. ‘Vatandaş boğuluyor’ Yurttaşların 16 Ekim itibarıyla 810 milyar lira kredi borcu olduğunu söyleyen Erdoğdu, şunları kaydetti: “Faize 18 yılda 511 milyar dolar harcayan AKP, bundan 93 milyar dolar daha az bir kaynağı yatırıma ayırdı. Hanehalkı borç yükü 2002 sonundan 2020 Haziran dönemine kadar 4 milyar dolardan yaklaşık 26 kat artışla 102 milyar dolara çıktı. Bankalara 676 milyar lirası tüketici kredilerinden, 133 milyar lirası da kredi kartlarından kaynaklanan 809,9 milyar lira borcu var. Bu borç vatandaşın borcunun tamamını da göstermiyor. Senet borçları, bakkal defterleri, vergi, sigorta borçları buna dahil değil. Vatandaş borç içinde boğuluyor.” l ANKARA/Cumhuriyet BİR YUVA BİR KİRA KAMPANYASI Kılıçdaroğlu’ndan 5 aylık kira bağışı CHPGenel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, İzmir’de meydana gelen depremin ardından İzmir Büyükşehir Belediyesi tarafından başlatılan Bir Yuva Bir Kira kampanyasına katıldı. Kılıçdaroğlu, kampanya kapsamında depremden etkilenen bir ailenin 5 aylık kira masrafını karşıladı. Parti kaynakları Kılıçdaroğlu’nun kampanyaya verdiği desteği doğrudan kendi cebinden karşıladığını iletti. Ecevit gömütü başında anıldı SALICI’DAN TOPLANTI CHP’den 7 kent için özel strateji MAHMUT LICALI Eski başbakanlardan Bülent Ecevit, ölümünün 14’üncü yılında gömütü başında düzenlenen törenle anıldı. Ecevit anısına, Devlet Mezarlığı’nda düzenlenen anma törenine DSP Genel Başkanı Önder Aksakal, CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel, CHP Genel Başkan Yardımcıları Seyit Torun ve Ali Öztunç ile partililer katıldı. Anmada konuşan Aksakal, “Bülent Ecevit, 97 yıllık Türkiye Cumhuriyeti tarihinin 81 yılını yaşamış ve siyaset arenasında bulunduğu her aşamada dürüst yaşamın, halkçı anlayışın, vatansever ve milliyetçi duruşun timsali olmayı başarabilmiş bir siyaset adamıydı” dedi. Aksakal’ın ardından konuşan Öztunç ise “Bülent Ecevit, Beşparmak Dağları’na milliyetçiliği yazdıran, Türk siyasetine, Türk devlet hayatına dürüstlüğü gösteren eşsiz bir liderdi. Sadece siyasi kimliği ile değil, aynı zamanda hayatıyla da hepimiz için örnek olmuştur. Bugün kendisini özlemle, saygıyla ve sevgiyle anıyoruz” ifadelerini kullandı. Konuşmaların ardından Ecevit’in mezarına karanfiller bırakıldı. Kılıçdaroğlu’ndan anma CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu da sosyal medya hesabından Ecevit’i andı. Kılıçdaroğlu, “Sosyal devlet ilkesine olan inancından asla vazgeçmeyen, yaşamını sevgi ve hoşgörüyle özdeşleştirmiş değerli siyaset ve devlet adamı, Türkiye’nin Karaoğlan’ı, Genel Başkanım Bülent Ecevit’i rahmet ve özlemle anıyor, anısı önünde saygıyla eğiliyorum” ifadelerini kullandı. l ANKARA/ Cumhuriyet Türkiye’de erken seçimle ilgili tartışmalar sürerken; CHP’de milletvekili çıkarılmayan 7 kente ilişkin özel strateji belirlenmesi için çalışmalara başlandı. Örgütlerden sorumlu CHP Genel Başkan Yardımcısı Oğuz Kaan Salıcı, genel merkezde 7 kente ilişkin il başkanlarıyla bir araya gelerek özel bir strateji belirlenmesi için toplantı yaptı. Toplantıya Aksaray, Bayburt, Çankırı, Düzce, Gümüşhane, Isparta ve Rize il başkanları katıldı. Edinilen bilgiye göre Salıcı, partinin gelecek dönem 7 ilde “gerçek potansiyeline ulaşmak için” yapılması gerekenleri anlattı, il başkanlarına, “Kentlerinizde siyasi çalışmalarımızı artırmamız gerekiyor” dedi. l ANKARA CHP’LI ÖZEL’DEN ERDOĞAN’A ‘ERZINCAN DEPREMI VE ÖZTRAK’IN DEDESI’ YANITI: Çemkirdiğin, suçladığın kişi Atatürk CHPGrup Başkanvekili Özgür Özel Meclis’te düzenlediği basın toplantısında, Meclis’te görüşmeleri süren torba yasaya ilişkin “Torba yasada karşı çıktığımız maddeleri Anayasa Mahkemesi’ne götüreceğiz” dedi. Özel, yasadaki bir maddeyle 25 yaştan gençlerin ve 50 yaştan büyüklerin kıdem tazminatı haklarının alınacağını, güvencesiz çalıştırılacaklarını belirtti. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Erzincan depreminde Faik Öztrak’ın dedesinin İçişleri Bakanı olarak sorumlu olduğuna ilişkin sözlerine yanıt veren Özel, “Erzincan depreminde o güne kadar ülkeyi Atatürk yönetmiş. Çemkirdiği, suçladığı, saldırdığı Atatürk. Geçen hafta olan depremin sorumluluğunu vatandaşa yükle, maden kazasında ölen vatandaşı suçla ama 39 depreminden Öztrak’ın dedesi suçluymuş. Söyleyecek söz bulamıyoruz” dedi. ‘İnce’ye itham yok’ Özel, gazetecilerin soruları üzerine Kılıçdaroğlu’nun “Millet İttifakı’nın dağıtılması için belli kişilere para verildiği, parti kurma çalışmalarına destek verildiği” sözlerinin Muharrem İnce için söylenmediğini belirtti. l ANKARA/Cumhuriyet Siz asla neyi satamaz ve asla neyi satın alamazsınız? Büyük ve ortak bir acının içinden ticari bir heyecan çıkarmak... Ve o heyecanı kazanca dönüştürecek bir telaşa kapılmak... Deprem felaketinin sembolik görüntüsüne ait bir çizimi, hediyelik eşya malzemesi haline getirerek satışa sunmak... Ve buradan para kazanma sevinci yaşamak... Evet, bu sürecin her aşamasının, herkesin ortak öfkesini kolayca çekebilecek bir ahlaksızlık olması normaldir. Ama trajedilerin ağır hikâyelerinin, kapitalizmin hafifliğinden ve bu hafiflikten cesaret alan küstahlığından sakınılabileceğini zannetmek normal değildir. Her şeyin satılık olduğu bir dünyada yaşanmıyormuş gibi hisseder... Devrimlerden savaşlara her şeyin pazarlanması kanıksanmıyormuş gibi davranır... Hatta bunu, ilmi üniversitelerde yapılmıyormuş gibi düşünürseniz... O kupaları yapıp satanlara kolayca hiddetlenebilirsiniz. Ama bunları düşünmeye başlarsanız... O işin faillerine kızdığınızdan daha çok bambaşka şeylere kızmanız gerektiğini... Ve asıl kızmanız gerekenleri es geçtiğiniz için ödediğiniz ağır bedelleri anlarsınız. Her şey satılık Bir düşünün; İnsan bugün neyi ahlaken asla satamaz ve asla neyi satın alamaz? Sağlığını mı? İnancını? Çocuklarının geleceğini? Kendi mutluluğunu? Kendi güvenliğini? Neyi? Tüm seçim kampanyalarını reklamcıların yapmasına ve politik vaatlerin halklara ve birer ticari mal gibi pazarlanmasına kolayca ikna olduğunuz şu dünyada... Sizin için ticaretin sınırları nedir? Çocuğunuzun sevdiği ya da istediği işi değil... Para kazanabileceği bir işi yapması için alacağı eğitimin peşinden pragmatik kaygılarla koşarken... Onu eğitim değil, ticari bir hizmet alacağını bildiğiniz özel okullara yollamak için çuval çuval para harcarken... Ve çocuğunuza “sana dokunmayan yılan bin yıl yaşasın” ahlakını kendi öncelikleriniz vasıtasıyla bilinçli ya da bilinçsiz bir şekilde aşılarken ardına sığındığınız gerçekliğin... O kupaları yapıp satan aklın önüne kattığı gerçeklikten farklı olduğunu düşünürken hangi bahanelere sığınabilirsiniz? Satılık politikalar Doğru bildiklerinden taviz vermeyen... Şatafattan kaçınan... Söyledikleriyle yaptıkları bir olan... Kendisiyle çelişmeyen... Ve kendisinden öncekilere hiç benzemeyen... Yani oyunu “kurallarına göre” oynamayan lider adaylarından sakınılan oyların... Birbirine benzer bir şekilde diktatörlüğe meyyal olan ve zalimlikleri aşikâr politikacılara rahatlıkla gittiğini her seçimde bir kez daha görüyorsunuz. Sadece bu ülkede değil... Dünyanın her yerinde her şeyden önce politikalar ve politikacılar satılık. Ellerinde ahlaka aykırı ne kadar değer varsa onları pazarlıyorlar... Ve savaş ekonomilerinden medet umarak ülkelerine ve kendilerine görkemli ve korkunç gelecekler planlıyorlar. Aşırı milliyetçi olmaları, acımasız olmaları, gözlerinin kara olması, değer tanımaz olmaları, düşman yaratmakta usta ve o yarattıkları düşmana karşı acımasızlıkta da ölçüsüz olmaları, doğayı, hayvanı, yoksulu değil, parayı sadece parayı umursamaları onlara puan kazandırıyor. Yıkıp yakmaktan değil, onarmaktan bahseden... Barış ve adalet vaat eden... Düşmanlarına el uzatan... Yoksullardan yana olan... Azınlıkları düşünen... Ve bambaşka değerleri savunan politikacılara asla açılmayan kapılar onların önünde ardına kadar hep açık. İktidarı hevesle parası ve gücü olana emanet eden yoksul ve ezilen kalabalıklar... Parayla her şeyi satın alabilen ve para karşılığı her şeyi satan zengin ve gaddar iktidarlara her daim hayranlar. O yüzden bu dünya hiç değişmiyor ve her şey hiçbir zaman gerçek anlamda güzelleşmiyor. O kupalara kolektif bir öfkeyle tepki vermeyi beceren insanlık... Hayatın aynasında aslında her şeyi görüyor... Ama yine de kendi gerçeğine kör doğup kendi gerçeğine kör ölüyor. Nazlıaka’nın babası toprağa verildi CHP Kadın Kolları Genel Başkanı Aylin Nazlıaka’nın babası Mehmet Kenan Coşkunoğlu, önceki gün geçirdiği kalp krizinin ardından kaldırıldığı hastanede yaşamını yitirdi. Coşkunoğlu için Bilkent Doğramacızade Ali Paşa Camisi’nde cenaze töreni düzenlendi. Törene CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, CHP milletvekilleri ve aile yakınları katıldı. Öğle vakti kılınan cenaze namazının ardından Coşkunoğlu’nun cenazesi, Gölbaşı Mezarlığı’nda toprağa verildi. l ANKARA/Cumhuriyet
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle