23 Aralık 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
4 6 KASIM 2020 CUMA HABER İlçe milli eğitim müdürlüğü Fransız markalarına laikliği de ekledi, ‘Satın almayın’ dedi Önce Amerika’nın canına okudu İktidardaki, seçimi kazanmazsam, sonuçları tanımam diyor. O zaman ne olur? Eskiden böyle bir soruyla karşılaştığınızda hemen şu soruyu sorardınız: Hangi Güney Amerika ülkesinde seçim? Bu kez kazın ayağı öyle değil, hastalık artık Amerikan kıtasının güneyinden kuzeyine sıçramış ve bir zamanlar telaffuz edilmesi bile düşünülemeyecek bu soru, demokrasisi örnek gösterilen ABD için sorulur olmuştur. ABD, seçim sonuçlarını, tıpkı bir Güney Amerika ülkesi gibi şiddet olayları, sokakta silahlı çatışmaları da içeren bir kaos korkusu içinde beklemektedir. “ABD’ye ne oldu böyle” sorusunda hemen Donald Trump faktörüyle burun buruna gelirsiniz. Trump dört yıllık başkanlık süresinde, ABD’yi büyük bir bölünmüşlük çıkmazına sürüklemeyi başarmıştır. “Başarmıştır” diyorum, çünkü bu, Başkan tarafından bilerek, isteyerek yaratılmış bir durumdur. Donald Trump, Beyaz Saray vizesini aldığında, onun ülkeyi bu hale getireceğini söyleyenlerin uyarılarına kulak asmayanlar, şimdi sessizler. HHH ABD’de giderek nefrete dönüşmüş olan gerginlik ve bölünme o hale gelmiştir ki tüm insanlığı tehdit eden büyük koronavirüs salgınına karşı alınan önlemleri bile etkilemiştir. Gerçekten de Trump yanlıları yetkililerin tüm uyarılarına karşın, protesto eylemi olarak maske takmamaktadırlar. Bu eylem aslında vahşi sağın klasik garabetlerinden biridir. Trump iktidarda olduğuna göre destekçileri, neye karşı kimi protesto etmektedirler? Bu olay, ABD’de gerginlik ve bölünmüşlüğün ne derecede tehlikeli boyutlara geldiğinin çarpıcı bir göstergesidir. Seçim öncesinden başlayarak “önce Amerika” sloganıyla “Büyük Amerika” hayalini pompalayan Trump, gayet bilinçli bir şekilde iktidarı sırasında siyasal ve sosyal ortamı sürekli gergin tutmuştur. Trump, gerginliğin faşizan tabanını kendi çevresinde kenetleyeceğini düşünmüş ve de haklı çıkmıştır. 25 Mayıs 2020’de zenci George Floyd’un bir polis tarafından öldürülmesi üzerine patlak veren ve tüm ülkeye yayılan protesto dalgası bir yandan siyahlar arasındaki Trump nefretinin tırmanmasına neden olurken, öte yandan da çok yerde protestoların yağmaya dönüşmesine tepki gösteren ırkçı, tutucu beyazların bu tutumlarının daha da keskinleşip Başkan çevresinde saflarını sıklaştırmalarına yol açmıştır. Son zamanlarda, işsizlik oranındaki düşüş de Trump’ın ırkçı ve ortamı gerici politikasının destek bulmasını sağlamıştır. Kısacası,Trump’ın gerginliği artırıcı politikası, toplumun hatırı sayılır kesiminde yankı bulduğundan, Başkan’ın dört yıllık iktidar sürecinde, bütün olumsuzluklarına ve Amerikan toplumunun tüm demokratik kazanımlarını, sarsan politikasından yarar sağlamıştır. HHH Trump’ın gerginlik politikasının istediği sonuçları vermesini ise ABD’ye sıçradığı andan itibaren, salgının genişliği ve ölüm sayıları açısından rekor üstüne rekor kıran koronavirüs pandemisi engellemiştir. Bu satırlar yazılırken, ABD’de Biden’ın önde gittiği oy sayımı gergin bir havada devam ediyordu ve henüz bir şiddet olayı olmamıştı, ama daha sonra da olup olmayacağını kestirmek mümkün değildi. Görünen o ki Trump, önceden de beklendiği gibi mahkemeye başvurmasına karşılık Beyaz Saray’a veda etmek zorunda kalacaktır. Arkasında da tahtına aday Çin ile varlığını görmeyi inatla reddettiği, çevre sorunlarıyla, büyük kapitalist bunalımla, koronavirüs pandemisi ile mücadele etmek zorunda olan bir ABD bırakmış olacaktır. ABD ise Trump gelmeden öncekinden, daha zayıf, daha bölünmüş, daha gergin bir nefret toplumu olmuştur. Evet, “Önce Amerika” sloganıyla gelen Trump, gerçekten önce Amerika’nın canına okumuştur. BAKAN PAKDEMIRLI USULSÜZLÜKLERI NORMALLEŞTIRDI CHP Ankara Milletvekili Bülent Kuşoğlu, TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu’nda Tarım Bakanlığı bütçesi görüşmelerinde söz alarak, Sayıştay raporlarında, Tarım ve Orman Bakanlığı’nda çok sayıda usulsüzlük bulgusu yer aldığını ve bunların doğrudan para takibi ile ilgili olduğunu söyledi. Eleştirilere yanıt veren Bakan Bekir Pakdemirli’nin, “Bu bir savunma değil, gönül ister ki sıfır hatayla buraya gelinsin ama iş dünyasında ve devlet yönetiminde, denetimde elbette bulgular bulunacak” sözleri dikkat çekti. Pakdemirli, “Bu bulguların da ‘major’ dediğimiz büyük bulgularının sayılarının mümkün mertebe aşağıda olması isteğimiz. Bulgularda 16 bakanlıkta 10’uncu sıradayız. Buraya sıfır hatayla gelmiş bir kurum olarak gelmek isteriz ama bunun da mümkün olmadığını da tekrar hatırlatmak isterim”‘ dedi. AKP’li Elvan da eleştirdi Komisyon Başkanı AKP’li Lütfi Elvan da “Sayıştay denetimlerinin önemli olduğunu düşünüyorum. Mesela burada, iki yıldan beri çok basit yapılması gereken işlemlerin, bürokrat arkadaşlar tarafından dikkate alınmadığını görüyoruz. Örneğin muhasebe yetkilisi olmayan bir arkadaşın, muhasebe işlemlerini yapması, gerçek alacak tutarının tespit edilememesi gibi birçok basit madde var bulgularda” dedi. l ANKARA Laikliği boykot çağrısı Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın 26 Ekim’de “Nasıl ki Fransa’da ‘Türk markalı mal satın almayın’ deniliyorsa, ben de buradan milletime sesleniyorum. Sakın Fransız markalara asla iltifat etmeyin, bunları SEFA UYAR satın almayın” çağrısına, Menteşe İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşım ile destek verdi. “Lütfen Fransız markalarını daha çok insanın görmesi için yayalım” ifadelerinin kullanıldığı paylaşımdaki markalar arasında “laiklik” de Menteşe İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü’nün sosyal medya hesabından yapılan paylaşımda “Lütfen Fransız markalarını daha çok insanın görmesi için yayalım” ifadeleri kullanıldı. Paylaşımda markalar arasında “laiklik” de yer aldı. yer aldı. Söz konusu paylaşım, Menteşe İlçe Milli Eğitim Müdürü Soner Kaya, şube müdürleri Muhammer Cihan, Eylen Terzi ve Ali Kaan Kutlu ile Milli Eğitim Bakanlığı’na bağlı Muğla Rehberlik ve Araştırma Merkezi’nin sosyal medya hesapları tarafından yeniden paylaşıldı. Paylaşımı beğenenler arasında ise bu isimlere ek olarak şube müdürü Serhat Yoldaş da yer aldı. Afyonkarahisar’ın Sandıklı ilçesinin AKP’li Belediye Başkanı Mustafa Çöl de aynı markaların yer aldığı görseli sosyal medya hesabından paylaşmıştı. Çöl, gelen tepkiler üzerine “Aramızda ne kadar Fransız varmış böyle. Bir boykot dedik, hemen saldırmışlar” ifadelerini kullanmış, görseli hazırlayanlara teşekkür etmişti. Kanuna aykırı Milli Eğitim Temel Kanunu’nda Türk milli eğitiminin genel amaçları arasında “Türk milletinin bütün fertlerini, Atatürk inkılap ve ilkelerine ve anayasada ifadesini bulan Atatürk milliyetçiliğine bağlı; Türk milletinin milli, ahlaki, insani, manevi ve kültürel değerlerini benimseyen, koruyan ve geliştiren; ailesini, vatanını, milletini seven ve daima yüceltmeye çalışan, insan haklarına ve anayasanın başlangıcındaki temel ilkelere dayanan demokratik, laik ve sosyal bir hukuk devleti olan Türkiye Cumhuriyeti’ne karşı görev ve sorumluluklarını bilen ve bunları davranış haline getirmiş yurttaşlar olarak yetiştirmek” yer alıyor. l ANKARA Erdoğan, partisinin genel merkezinde düzenlenen Genişletilmiş İl Başkanları Toplantısı’nda konuştu. ‘Kamunun imkânlarıyla olmaz, millet de dönüşüm için üstüne koysun’ Sorumluluk yine yurttaşta MHP lideri Bahçeli’nin, “Keşke riskli binalarda oturmak tercih edilmeseydi” sözlerinin ardından bu kez de Cumhurbaşkanı Erdoğan, yeni deprem konutları inşası için “sorumluluğu yurttaşlara” yükledi. Başta İstanbul olmak üzere deprem riskinin yüksek olduğu illerde sürecin hızlandırılması gerektiğini, bunun da sadece “kamunun imkânlarıyla olamayacağını” iddia eden Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, “milletten fedakârlık istedi.” Erdoğan, “Milletin de oturduğu binaların depreme dayanıklılığını tespit ettirmesi, bu konuda herhangi bir sıkıntı var ise gerekiyorsa kendisinin de üzerine biraz koyarak, hızla sağlam yapı inşası için harekete geçmesi gerektiğini” söyledi. Partisinin genel merkezinde düzenlenen Genişletilmiş İl Başkanları Toplantısı’nda konuşan Erdoğan, bir ay içinde İzmir’de deprem konutlarının yapımına başlanacağını ve gelecek yıl hak sahiplerine evlerini teslim edeceklerini açıkladı. Erdoğan, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun İzmir ziyaretinin de “turistlik ziyaret” olduğunu iddia ederek “5 gün oldu, hâlâ enkaz kaldırılmadı, diyor. Eğer enkaz kaldırmada bir yarışın içine girilmiş olsaydı, 5. gün enkaz altından o yavru nasıl çıkarılacaktı? Bir işi bilirsin konuşursun ama bilmediğin iş hakkında niye konuşursun? Sus da adam sansınlar. İzmir milletvekilisin, şöyle bir uğrayıp, günübirlik gidip dönüyorsun. Senin orada başından sonuna kadar kalman lazım. Bunu da yapmıyorsun, kalkıp orada canhıraş her şeyini feda etmeye hazır olan bakan arkadaşlarımız, STK’lerimiz hakkında ileri geri konuşuyorsunuz” dedi. Kılıçdaroğlu’nun Elazığ depremi sonrasında “Bir tane Kızılay çadırı görmedim” dediğini belirten Erdoğan, İzmir ile ilgili de Kızılay’a verip veriştirdiklerini ileri sürdü. Kızılay ve AFAD’ın İzmir’de 4 bine yakın çadır kurduğunu söyleyen Erdoğan, isteyen yurttaşların hazır hale getirilen yurtlarda da kalabileceğini ancak yurttaşların daha çok çadırlarda kalmayı tercih ettiğini iddia etti. ‘Dedesi bakandı’ Türkiye’deki deprem konusunda miladın 1999 depremi olduğunu, ancak bu işin de çok daha gerisi bulunduğunu söyleyen Erdoğan, Erzincan, Erzurum, Bingöl Gediz depremlerini anımsattı. 1939 yılındaki Erzincan depreminde 33 bin yurttaşın yaşamını yitirdiğini ifade eden Erdoğan, CHP Sözcüsü Faik Öztrak’ı kastederek “CHP’nin Sözcüsü’nün dedesi de İçişleri Bakanı’ydı. Kalkıp da geriye bakıp neler olmuş, bunu sorgulama hassasiyetini göstermeyen bu zihniyet, kalkıyor bu yalan yanlış ifadeleri kullanabiliyor” dedi. HESAPLAR KARIŞTI! TOKİ’nin 18 yılda tamamladığı ve halen inşa ettiği konut sayısının 975 bin olduğunu belirten Erdoğan, önümüzdeki 5 yılda 1.5 milyon konut inşa etmek istediklerini söyledi. Erdoğan şöyle konuştu: “Biz gelene kadar sadece 43 bin konut yapan TOKİ’nin 18 yılda tamamladığı ve halen inşa ettiği 975 bin konut bu alanda devrimdir. Ancak hâlâ dönüştürmemiz gereken 6,7 milyon konut bulunuyor. İzmir’de depremin olduğu bölge sulak bir bölge. Tarım ve Ormancılık’a ait bölgeyi rezerv alan yapılacak olan konutlara tahsis ettik. Çevre ve Şehircilik Bakanlığımız o 1.4 milyon metrekare alanda inşaata başlayacak. İstiyoruz ki zemin sorunu olmasın. Öncelikli olarak belirlediğimiz 1,5 milyon konutu önümüzdeki 5 senede inşa etmek istiyoruz. TOKİ ile bu yıl 100 bin konut inşaatına başlamıştık. Önümüzdeki yıl da 100 bin konuta başlıyoruz. Riskli yapı tespiti yapılan 1.5 milyon yapı için kentsel dönüşüm çalışmaları için vatandaşlarımıza 15.5 milyar liralık destek verdik. Hiçbir meblağ insanımızın canından kıymetli değildir.” l ANKARA/Cumhuriyet BAHÇELI, IKTIDARI AKLADI CHP’YI HEDEF ALDI MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, ABD Başkanlık seçidef prizmasından değil başkent Ankara’nın görüş menzilinden minin analiz ve yorumunun isimbakmak Türkiye adına milli ve taler bazında yapılmaması gerektirihi bir mükellefiyettir” dedi. ğini vurgulayarak, Türkiye açısınBahçeli, İzmir depremiyle ilgidan ABD’nin yeni başkanının kim li yine CHP’yi hedef aldı. İzmir’de, olacağı sorusuna yanıt aramaktan daha çok, seçilen kişinin uygula Bahçeli 1989 yılından bugüne kadar, bir dönem haricinde yerel yönetim soyacağı politikaların çerçevesi ve rumluluğunu CHP’nin üstlendiğini, bunun bölgeye yansımalarının öncelikle ancak buna karşın “adeta sütten çıkmış ele alınması gerektiğini söyledi. ak kaşık gibi davranıp, kusur ve suçlu araPartisinin merkez yönetim kurulu top dığını” ileri sürdü. Bahçeli, “Seferihisar’ın lantısının ardından açıklama yapan Bah bir önceki dönem belediye başkaçeli, “ABD’nin başkanlık seçimleri elnı olan şahsın, depremde yıkılan Emrah bette hem ülkemizi hem de bütün dün Apartmanı’nın ne kadar dayanıksız olduyayı yakından etkileme kapasitesi tağunu, beton parçaların kürekle bile nasıl şımaktadır. Ancak Biden’den daha çok kırılabildiğini, bununla ilgili de geçmişte Biden’cı, Trump’tan daha çok Trump’çı hangi denetimleri yaptığını açıklaması erolmak yanlıştır, marazidir, icazetli ve ipo telenemez görevidir (...) Aslında İzmir’de tekli bir kafanın çelişkisidir. Hangi ülke enkaz altında kalan CHP zihniyetinin beolursa olsun siyasi ve stratejik kavrayı lediyecilik anlayışı olduğu belgelenmiştir” şına o ülkenin parametrelerinden ve he dedi. l ANKARA / Cumhuriyet İTİBAR KAVGASI AKP’lilerle vali restleşti SEYFETTİN METE Çorum’un AKP’li İl Genel Meclisi Başkanı Osman Günay, Çorum Valisi Mustafa Çiftçi’nin gönderdikleri önergeleri geri göndererek meclisin itibarını düşürdüğünü savundu. Vali Mustafa Çiftçi’nin Çorum İl Genel Meclisi’nin daha önce kendisine gönderdiği önergeyi ikinci kez veto ederek meclise göndermesi üzerine Günay, “24 saat çalışan meclis üyeleri yerel milletvekilleridir. Meclisin itibarını düşürmeye kimsenin hakkı yok, haddi de değil” dedi. Vali Çiftçi ise mecliste görüşülen bazı önergelerin sadece “komisyonlar çalışıyormuş gibi göstermek” için yapıldığını söyledi. Meclisin basit konular için komisyon kurulması veya komisyonun çalışıyor gibi gösterilmesinin etik olmadığını ifade etti. l ÇORUM İYİ Parti’den Kılıçdaroğlu’na destek: Ciddi duyumlar alıyoruz İYİ Parti Grup Başkanvekili Lütfü Türkkan, CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu’nun, “Millet İttifakı’nın dağılması için belli kişilere para verildiği, parti kurma çalışmalarına destek verildiği” sözlerine ilişkin “Kamuoyunda henüz seslendirilmeyen ama ciddi anlamda kulaktan kulağa gelen duyumlar var” dedi. Türkkan, Meclis’te düzenlediği basın toplantısında, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın, “Kamunun imkânlarıyla olmaz. Milletimiz de oturduğu binaların depreme dayanıklılığını tespit ettirmeli” sözlerini eleştirdi. Türkkan, “Saraydan görülmüyor bunlar. ‘Açım’ diyen adama evini daha konforlu yapsın demek, bu vatandaşın derdiyle ilgilenmiyor demek” ifadelerini kullandı. Erdoğan’ın 1939’da Erzincan depremini anımsatmasını eleştiren Türkkan, “El insaf; 18 yıldır iktidardasınız, 36.9 milyar dolar deprem vergisi topladınız, hiçbir şey yapmadınız, 1939’daki depremi söylüyorsunuz. İnsanda biraz yüz ister, insanda biraz astar ister” dedi. l ANKARA/Cumhuriyet WEB SİTESİ BİLE YOK Ajans uzayda kayboldu! “Türkiye’nin 20 yıllık hayali” diye kurulan Türkiye Uzay Ajansı 2 yıldır web sitesi bile yapamadı. Siteye girildiğinde “yapım aşamasında” uyarısı çıkıyor. CHP Antalya Milletvekili, TBMM Sanayi, Ticaret, Enerji, Tabii Kaynaklar, Bilgi ve Teknoloji Komisyonu Üyesi Çetin Osman Budak, “Kamuoyuna açıklanan tek faaliyetleri yönetim kurulu üyelerinin Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı’nı ziyaretleri oldu. Hepsi bir yana, geçen iki yılda Ajans’ın henüz internet sitesini bile hazırlayamadığını görünce uzay çalışmalarına yönelik umudumuz da sönüyor. Türkiye’nin uzay hedefleri de ucube başkanlık modelinin açmazlarına takılmış gidiyor” dedi. Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank’ın yanıtlaması istemiyle TBMM Başkanlığı’na soru önergesi veren Budak, “Ajans ne tür çalışmalar yapmıştır? Kuruluşundan itibaren Ajans’ın giderleri ne kadardır, hangi kalemlerde harcama yapılmıştır? Kararnameyle hazırlanacağı öngörülen Milli Uzay Programı hangi aşamadadır? Programın ayrıntıları nelerdir? Ulusal ve uluslararası hangi kurum ve kuruluşlarla işbirliği ve koordinasyona dönük çalışmalar yapılmıştır? Türkiye’nin uzay hedeflerine katkıda bulunması amacıyla Uzay ve Havacılık Stratejileri İcra Kurulu, Uzay Uygulamaları Koordinasyon Komitesi oluşturulması, Uzay Teknolojileri İhtisas Bölgeleri kurulması düşünülmekte midir” diye sordu. l ANKARA/Cumhuriyet ATAMALARDA DEĞİŞİKLİK ‘İstenmeyen’ gönderilecek MUSTAFA ÇAKIR Hükümet kamu kurum ve kuruluşlarının memur kadrolarına bu yıl için belirlenen açıktan veya nakil yoluyla yapabilecekleri atama sayılarında dikkat çeken değişiklik yaptı. Kamu idare, kurum ve kuruluşlarının memur ve öğretim elemanı kadrolarına bu yıl içinde açıktan veya diğer kurum ve kuruluşlardan nakil suretiyle yapabilecekleri atama sayısı ile bu sayı sınırlamasına tabi tutulmayacak atamalar şubat ayında Cumhurbaşkanı kararı ile belirlenmişti. Bu kararda yeni bir Cumhurbaşkanı kararı ile değişiklik yapıldı. MSB ve MİT teşkilatı 1 sayılı Cumhurbaşkanlığı Teşkilatı Hakkında Cumhurbaşkanlığı Kararnemesi kapsamında Cumhurbaşkanlığı İdari İşler Başkanlığı’nda hizmetine ihtiyaç kalmayan kadrolu personelden diğer kamu kurum ve kuruluşlarına atanacaklarda da yine atama sayısı sınırlaması aranmayacak. Askeri Okullar, Askeri Öğrenciler, Askeri Fabrikalar ve Bazı Düzenlemeler Hakkında Yasa kapsamında Milli Savunma Bakanlığı’ndaki personelden bakanlığa intibak edemedikleri üstlerince teklif edilenlerden bakan tarafından uygun görülenler Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı aracılığıyla başka kurum ve kuruluşlara herhangi bir atama sayısı sınırı olmadan gönderilebilecek. 2937 sayılı Devlet İstihbarat Hizmetleri ve MİT Yasası gereğince teşkilata intibak edemedikleri üstlerince tescil edilenler, teşkilat başkanının teklifi ve Cumhurbaşkanı’nın uygun görmesi üzerine başka kurum veya kuruluşa naklen atanabiliyor. Cumhurbaşkanı kararı ile bu atamalarda da sayı sınırlaması olmayacak. l ANKARA
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle