16 Mayıs 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
4 4 KASIM 2020 ÇARŞAMBA HABER Çok sayıda AKP’li ve MHP’liye, büyükşehir belediyesi şirketlerinden maaş bağlanmış ‘Politikanın Bursa arpalığa dönmüş! zamanı değil’ Bilim yıllardır uyarıyordu, doğayla savaş olmazdı. Deprem değil, yanlış yapılaşma, insan hataları öldürürdü. Yönetenler dinlemedi. Niye? Çünkü yıllardır bu ülkede ekonomik faaliyetin merkezinde olur olmadık her alanı ranta, imara açmak vardı. Doğru, deprem doğal afetti; ama yıkılan binaların belirli bir bölgede yoğunlaşması, bütün şehri vuran bir depremde sınırlı bir bölgedeki yapı stokunun büyük hasar görmesi de “doğal” afetin sonucu muydu? Hâlâ bu bölgede İzmir’in bağrına hançer gibi saplanan o gökdelenlerin yükselmesine de mi “doğal afet” izin verdi? On yıllaBursa Büyükşehir Belediyesi’ne (BBB) bağlı şirketlerin yönetim kurullarında AKP’li ilçe başkanları ile bazı MHP’li yöneticilerin maaş aldığının ortaya çıkmasına tepki gösteren CHP Bursa İl Başkanı İsmet KaraILAYDA KAYA ca, “Bugüne kadar böylesine fütursuz partizanlık tablosu görmemiştik. Zarar eden belediye şirketlerine bile çökmüşler” dedi. Bilgiler Sicil Gazetesi’nden BBB iştiraki şirketlerinin Türkiye Ticaret Sicili Gazetesi’nde yayımlaKARACA O İSİMLERİ DE AÇIKLADI Süleyman Çelik (AKP Bursa Büyükşehir Belediye Başkan Vekili), Embiya Akkuş (AKP İl Başkan Yardımcısı), Ali Erbay (AKP Yıldırım İlçe Başkanı), Tarkan Gani (MHP Bursa İl Başk. Yardımcısı), Hüsnü Aydın (MHP Bursa İl Yönetim Kurulu Üyesi), Ufuk Çömez (AKP Osmangazi İlçe Başkanı), Ufuk Ay (AKP Nilüfer İlçe Başkanı), Rasim Bacacı (AKP eski Yenişehir İlçe Başkanı), Ertem İşcan (AKP Karacabey İlçe Başkanı), Emel Gözükara Durmaz (AKP İl Kadın Kolları Başkanı), Ayşegül Seyran (AKP İl Kadın Kolları Koordinatörü Tanıtım ve Medya Başkanı), Murat Hallaçoğlu (AKP Mustafa kemal paşa İlçe Başkanı), Gülten Kapıcıoğlu (Eski AKP Bursa İl Kadın Kolları Başkanı), Mustafa Bektaş (Eski AKP Keles Belediye Başkanı), Kenan Kibar (Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Alinur Aktaş’ın Danışmanı), Osman Şahin (AKP Bursa İl Başkan Yardımcısı), Faruk Adıyaman (MHP Bursa Büyükşehir Meclisi Üyesi), Tarık Köse (AKP Bursa İl Gençlik Kolları Başkanı) ve Eşref Kurem (AKP Nilüfer İlçe Başkanı) ililçe yöneticileri de maaşa bağlanmış. Bursalılar Cumhur İttifakı üyesi AKP ve MHP’lilerin nasıl sefa sürdüğünü, bir ibret tablosu halinde dikkatle incelemelidir” dedi. BESAŞ ve BURULAŞ başta olmak üzere belediye iştiraklerinin zararda olduğunu kaydeden Karaca, “Bugüne kadar böylesine fütursuz partizanlık tablosu görmemiştik. Zarar eden belediye şirketlerine bile çökmüşler. BURULAŞ 75 milyon, BESAŞ 3 milyon, Jeotermal AŞ ise 1.9 milyon lira zararda. Bu kadar çok AKP’li ilçe başkanı, il başkan yardımcısının yönetiminde olduğu bu şirket zarar ediyorsa, ciddi liyakat sorunu var demekrın hatalarının, politikanın konusuydu. nan genel kurul ve yönetim kurulu tir. Cumhur işsizlikten kırılıyor ama Yıkılan binaların çürük raporlarının oldu kararlarını inceleyen Karaca, AKP bir başarı öyküsüymüş gibi günler hir eski ilçe başkanları orada. Daha belediye şirketlerine çöken Cumhur ğu ortaya çıktı. Yaptırım yoktu, önlem yok ve MHP’li yöneticilerin maaşa bağ ce yazılıp çizildiğini anlatan Karaca, kimler var, neredeyse AKP’nin bü İttifakı ortaklarının keyiflerine tu; insanları buralardan taşınabilmek için daha iyi maddi şartlara sahip kılan bir ekonomik düzen yoktu. Politikanın konusuydu. İki üç sosyal medya mesajı yazana, kölandığını gördü. BBB Başkanı Alinur “AKP İl Başkan Yardımcısı orada, Aktaş’ın belediye iştiraki şirketle Osmangazi, Yıldırım, Nilüfer, Gemrindeki görevlerinden ayrılmasının lik ilçe başkanları orada, Yenişetün ilçe başkanları bir belediye şirketinde yönetim kurulu üyesi. Bununla da yetinilmemiş MHP’li kimi diyecek yok. Bu yağmacı zihniyete CHP iktidarında son verilecek” diye konuştu. şesinde eleştiri kaleme alana, kürsüsünde bilimin hakkını ve hukukunu savunana, Grup toplantısında ‘riskli binalarda oturmanın yurttaşların tercihi’ olduğunu söyledi alamadığı tazminatı için yollara düşen maBahçeli keşkelerini sıraladı den işçisine, toprağını savunmak için direnen köylüye işleyen zorlama ve yaptırım gücü, kötü yapılaşmaya, rantçıya, müteahhit düzenine karşı işletilemedi. Güç mü yetmiyor, tercihler mi böyle? Bu soru da politikanın konusuydu. Daha yakınlarda binlerce konut için imar affı çıkarıldı. İmar düzenlemesi yıllardır ranta, iktidarın seçim yatırımına bağlandı. Sahi o aflardaki irade ve imza neyin konusuydu? Kurtarma çalışmaları sürerken enkazın üzerine çıkıp görevlinin elinden telefonu kapmak, kameralar karşısında gösteri yapmak mı? Söyleyeyim, politikanın konusuydu. Depremin hemen ertesinde, millete “Politikanın zamanı değil” vaazları verilirken MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli partisinin grup toplantısında, İzmir’de yaşanan depreme ilişkin “şaşırtan” değerlendirmelerde bulundu. “Felaketin ağır bilançosunun güzel İzmir’e kâbus gibi çöktüğünü” ifade eden Bahçeli, “Keşke, birkaç metrekare fazla pay alma uğruna riskli binalarda oturmak tercih edilmeseydi. KeşIĞNELI FIRÇA ZAFER TEMOÇIN AKP’Lİ BELEDİYE BAŞKANI Cebinizden para verip partinin il kongresini ertelememek, Van’da AKP kongresi yapmak da politikanın konusuydu. Demek ki politikanın zamanıydı. ke zemin etüdü yapılsaydı, biraz daha fazla kazanmak uğruna; betondan, demirden, harçtan çalan insanlık müssıfır ev alın Bizi kurtaracak çizgi İzmir’de bu kadar sınırlı sayıda bina enkazında günlerdir kurtarma çalışmaları sürerken, İstanbul’da beklenen depremin sonucunda kaç kişinin kaç binanın enkazında hayat mücadelesi vereceğini, buna karşı rantçılık dışında hangi yollarla önlemlerin alındığını sorabilmek de politikanın konusuydu. Çünkü diğer zamanlarda ciddiye bile almıyorlardı bu soruları. On yıllar içinde tarımı, hayvancılığı bitirmek, geçinemeyen ülke nüfusunun altıda birini İstanbul’a yığmak, her yeri gökdelenlere, rezidanslara ve AVM’lere boğmak, deprem toplanma alanlarını imara açmak, bu yetmiyormuş gibi bir de Kanal İstanbul felaketini dayatmak mı? Elbette politikanın konusuydu. Deprem için toplanan vergilerin ne olduğunu sormak; halkın vergilerinin yerinde kullanılıp kullanılmadığını sorgulamak; veddelerine zamanında tepki gösterilseydi. Keşke sağlam yapılmış binaların kolonlarını kesip alan genişleten basit ve ölümcül kurnazlıklara tevessül edilmeseydi. Keşke uyarılar, hazırlanmış raporlar dikkate alınıp çöken binaların depreme dayanıklı olup olmadığı ta yıllar önce kontrol edilseydi; anbean etkili bir denetim süreci işletilebilseydi” ifadelerini kullandı. “Ölümün bu kadar ucuz olmaması gerektiğini” dile getiren Bahçeli, “geliyorum diyen felakete bu denli sessiz ve hareketsiz kalmanın akıl kârı olmadığını” söyledi. Kılıçdaroğlu’nu hedef aldı İller bazında hazırlanacak deprem master planlarının süratle icra edilmesi ve kentsel dönüşüm çalışmalarının kararlılıkla sürdürülmesi geMersin’in AKP’li Akdeniz Belediyesi Başkanı Mustafa Gültak, deprem tehlikesi altında yaşayan yurttaşlara tavsiye olarak “sıfır ev” almaları çağrısında bulundu ve “Her şeyi devletten beklemeyin” dedi. Mustafa Gültak, önceki gün Akdeniz Belediye Meclisi kasım ayı birinci oturumunda İzmir’de meydana gelen depreme ilişkin konuşarak, “Kimse evinin kontrolünü yapıyor mu, yapmıyor. Devletin bunu ille söylemesi mi gerekiyor” dedi. Gültak, “Eğer illaki apartmanımızın yıkılması gerekiyorsa ya TOKİ ile ya da bir müteahhitle anlaşacağız. Cebimizden de biraz para verip sıfır bir ev alacağız. Yani her şey devlet tarafından yapılmaz, vatandaşın da biraz eğitim bilincinin olması ve oturduğu yerlere bakması gerekiyor” ifadelerini kullandı. Gültak’ın sözleri tepkiye neden oldu. l İç Politika bu vergilerin neden depreme dayanıklı ol rektiğini dile getiren Bahçeli, konuşİYİ PARTİ LİDERİ AKŞENER’DEN CUMHURBAŞKANI ERDOĞAN’A: madığı saptanan konutların güçlendirilmesi ya da buradaki yurttaşlarımızın daha masında CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nu da hedef aldı. Bahçegüvenli konutlara yerleştirilmesi için kulli, “CHP Genel Başkanı’nın depremden lanılmadığı konusunu gündeme getirmek de politikanın konusuydu. Fakat ilginçtir, nerede faturasını halkın ödediği bir büyük felaket yaşansa, madende işçiler ölse, depremde binalar çökse, selde yanlış yapılaşma nedeniyle canlar yitirilse yönetenler hemen aynı cümleyi kurmaya başlar: “Politika yapmayın, zamanı değil.” Sanki başka zaman politika yapmaya, eleştirmeye kalkanlara izin, hoşgörü var da bir tek bu zamanlarda mesele! Bir de üstüne sorumluluğu yurttaşa yükleyen açıklamalar gelir: “Madene tedbirsiz inmişler, inşaatta güvenlik sağlamamışlar, dere yatağına ev kurmuşlar, virüsü siz yayıyorsunuz, dışarıya çıkmayın, her şeyi devletten beklemeyin” vesaire vesaire. Her konuda muktedirler, ama sadece olumlu işler yönetenlerden, olumsuzluklarsa halktan ya da kaderden. Kimi muhalif siyasetçiler de katılıyor hemen bu koroya, “Biz siyasileştirmiyoruz” diyerek. Sanki marifet! Hayır, tam bir gün sonra afet alanına gidip siyasi propagandaya heves etmesi, mücadelenin merkezine İzmir Büyükşehir Belediyesi’ni yerleştirmesi, bir defa gafillik, ahlaki çarpıklık ve siyaset ayıbıdır. ‘Depremle mücadeleye en büyük kurumsal katkının İzmir Büyükşehir Belediyesi’ne ait’ olduğunu ifade etmesi fırsat düşkünü bir siyaset simsarının hezeyanıdır” diye konuşu. l ANKARA / Cumhuriyet İDDİA MECLİS GÜNDEMİNDE Hastalara zorla Said Nursi kitabı okutuldu Ülkeyi uçuruma sürüklersin İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a, “Bir yol ayrımındasın” diye seslenerek, “Ya söylediklerimi yapıp ülkeye nefes aldıracaksın; ya da bu kafayla devam edip ülkeyi uçuruma sürükleyeceksin” dedi. Partisinin grup toplantısında konuşan Akşener, deprem yaşandıktan sonra bir süre konuşulup daha sonra yurttaşların daha büyük tehlikelerle baş başa bırakıldığına dikkat çekti. Akşener, şunları kaydetti: “Metropolleri çeyrek asır, ülkeyi de 18 yıl yönetip sizden, benden, daha çok şikâyetçi olan zihniyeti gördükMeral Akşener layan, siyasi rantçıları gördükçe, utanıyorum. Yapılan ihbarlara rağmen, parmağını kıpırdatmayan bakanlıkları gördükçe, 21 yıldır toplanan depsaymalarına şahit oldukça, isyan ediyorum. Bugüne kadar, depreme hazırlık konusunda verilen tüm önergeleri reddeden hastalıklı kafaya, kentsel dönüşümü ranta, fırsatçılığa dönüştürenlere, imar barışı adı altında, çürük binaları yasallaştıranlara, o binalarda kolon kesecek kadar, gözünü para bürümüşlere, isyan ediyorum.” ‘Çaycın gibi davranma’ Merkez Bankası Başkanı’nın “Döviz kuru hedefimiz yok” sözlerini değerlendiren Akşener, “Merkez Bankası’nın görevi, fiyat istikrarı sağlamaktır. Merkez Bankası; para polida politikanın zamanıdır. Artık yüzleşelim. Bir yanda doğaya, inSARP SAĞKAL çe, Türk siyaseti adına utanıyorum. rem vergilerine rağmen, bu mesele tikası, siyasi rant uğruna kullanılmaMilletimiz acıyı topyekun yaşarken, de ciddi bir yol alamayan yönetim an sın diye bağımsız. Damat Bakan’ı uyasana karşı rantçı politika, diğer yandaysa karşılık beklemeden enkaz altından bir can daha kurtarmaya çalışan halkın dayanışması. Tüm kurtarma ekiplerine ve yurttaş dayanışmasının bileşenlerine selam olsun. Türkiye’yi bu sevda, bu çıkarsız ve alın terine dayalı fedakârlık dayanışması kurtaracak. Saraylar, saltanatlar değil. CHP ve HDP çekildi TBMM Dilekçe ile İnsan Haklarını İnceleme Karma Komisyonu, 4 yıllık görev süresi dolan İstanbul Bezmiâlem Vakıf Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi’nde “Sağlıkta Pozitif Düşünce Kulübü” tarafından hastalara düzenli ziyaretler yapıldığı ve Said Nursi’nin kitaplarının hastalara zorla okutulduğu iddiaları Meclis gündemine taşındı. HDP İstanbul Milletvekili Ali Kenanoğlu, Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy’un yanıtlaması talebiyle TBMM Başkanlığı’na önerge verdi. Hastaların bu durumdan rahatsız olduğunu ve ziyaretlerde “maske ve mesafe kurallarıpartisinin il kongresini iptal etmeyip layışını izledikçe, koltuk meraklıla rıyorum: Merkez Bankası Başkanı’na bir de sanki hiç sorumlulukları yok rının, yandaş müteahhitleriyle el ele çaycın gibi davranmaktan vazgeç” demuş gibi, sadece geçmiş idareleri suç verip vatandaşlarımızın hayatını hiçe di. l ANKARA/Cumhuriyet ERDOĞAN, DEPREM ELEŞTİRİLERİNE KARŞI CHP VE KILIÇDAROĞLU’NU SUÇLADI ‘Cahil, izansız, vicdansız’ Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, da yalan tedavüle sokuldu” diyen Erdo na inanıyorum. İzmir milletvekilisin, acaba İzmir’de yaşanan depreme ilişkin eleş ğan, şunları kaydetti: “Kimi siyasi parti yö İzmir’de kaç gün kaldın? Temenni ederdim tiriler yönelten muhalefete yönelik “En neticilerinin de yalan ve iftiraların yayıl ki ana muhalefetin başındaki bu zat arayıp Kamu Başdenetçisi ve denetçiler için seçim gün na da uyulmadığını” söyleyen Kekazların hâlâ kaldırılamadığından şikâyetçi masına hizmet etmesi, hatta bizzat kay da bize ne düşer deseydi.” demiyle toplandı. CHP İstanbul Milletvekili Seznanoğlu, Ersoy’a bu ziyaretlerden olacak kadar cahil, izansız, vicdansız bir nağı olması çok üzüntü vericidir. Enkazla Türkiye’nin, savunduğu ve sembolü olgin Tanrıkulu, muhalefetin ombudsmanlık kurubakanlığının bilgisinin olup olmadı kişiyle tartışmak millete zulümdür. Bu ter rın hâlâ kaldırılamadığından şikâyetçi ola duğu İslam’a bağlılığını güçlendirdikçe salmunda temsil edilmesi gerektiğini ifade ederek, ğını sordu. Önergeyi yanıtlayan Ba biyesizliği, geçmişte on binlerce insanın cak kadar cahil, izansız, vicdansız bir ki dırı ve ithamların dozunun arttığını söyleseçime katılmayacaklarını ve alt komisyona üye kan Ersoy ise söz konusu iddialaölümüne sebep olan bir partinin mensup şiyle deprem tartışması yapmak millete yen Erdoğan, “Avrupa ülkelerinin bir kısvermeyeceklerini açıkladı. HDP Muş Milletvekira “üniversitenin tüzelkişilik olduları yapıyor” ifadelerini kullandı. zulümdür. Bu terbiyesizliği, geçmişte on mı İslam’ı kendilerine göre yeniden tanımli Gülüstan Kılıç Koçyiğit de seçimin demokratik ğu” yanıtını vermekle yetindi. ErKabine toplantısının ardından açıkla binlerce insanın ölümüne sebep olan bir lama ve biçimlendirme teşebbüsüne gireolmadığını söyleyerek, alt komisyona üye verme soy, “Bezmiâlem Hastanesi adı ge ma yapan Erdoğan, İzmir’deki depremze partinin mensupları yapıyor. Kızılay’ın ça cek kadar sınırları zorlamakta” dedi. yeceklerini bildirdi. CHP ve HDP milletvekilleri çen üniversiteye bağlı olarak hizdeler için 2700 çadır kurulduğunu, çadır dırına girip ‘bir tane Kızılay çadırı görmeEkonomide diğer ülkelere kıyasla sınırkomisyondan ayrıldı. Dördüncü turda komisyomet vermektedir. Üniversitenin de kentlerde 6 bin yurttaşın barındığını, ka dim’ diyecek kadar yalanla tescilli olan lı daralma yaşandığını, üçüncü çeyreknun salt çoğunluğu ile Şeref Malkoç, Murat Denetimi Yükseköğretim Denetleme muya ait tüm yataklı kurumların da İzmir ana muhalefetin başındaki bu zat maale te güçlü bir toparlanma yaşandığını savude ve Orhan Göçer, Başdenetçi adayı oldu. KarKurulu tarafından yapılmaktadır” halkının istifadesine sunulduğunu aktardı. sef bu yalanlarını bırakmadı. Deprem gibi nan Erdoğan, “Salgın döneminde böyle bir ma Komisyon, isimleri Genel Kurul’a sunulmak ifadelerini kullandı. l ANKARA “Kızılay’ın bölgede olmadığından, İzmir’de ortak bir acıyı istismar edenlerin, kalbi kin yükseliş, geleceğimiz adına ümit vericidir” üzere Meclis Başkanlığı’na bildirildi. l ANKARA müzikle karşılandığımıza kadar çok sayı ve nefretle kararmış mahluklar olduğu diye konuştu. l ANKARA/Cumhuriyet
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle