15 Mayıs 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
6 26 KASIM 2020 PERŞEMBE HABER BAKAN HULUSI AKAR, OLAYLA ILGILI KOVUŞTURMAYA YER OLMADIĞINA KARAR VERILDIĞINI SÖYLEDI ULUDERE DOSYASI KAPANDI Şırnak’ın Uludere ilçesine bağlı Ortasu köyünde 9 yıl önce Hava Kuvvetleri’ne bağlı F16 savaş uçaklarının yaptığı bombardıman sonucunda 34 yurttaşın hayatını kaybetmesiyle ilgili dosyanın kapatıldığı ortaya çıktı. CHP Ankara Milletvekili Levent Gök, TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu’nda Milli Savunma Bakanlığı’nın bütçesi görüşülürken Bakan Hulusi Akar’a 28 Aralık 2011 tarihinde gerçekleşen Uludere katliamını sordu. Gök, 21’i çocuk 34 kişinin öldüğü olayın ardından yakınlarını kaybeden ailelerin halen adalet beklediğini dile getirerek katliamın Levent Gök aydınlatılmasına yönelik yapılanları sordu. Katliamın yaşandığı tarihte Genelkurmay İkinci Başkanı olan Bakan Akar, Gök’ün komisyonda sorduğu soruyu 20 Kasım günü yazılı olarak yanıtladı. Bakan Akar, şu yanıtı verdi: “Olay vuku bulduğunda konu adli mercilere intikal ettirilmiş olup adli mercilerce ‘kovuşturmaya yer olmadığı’ kararı verilmiştir.” CHP’li Gök’ten tepki Bakan Akar’ın yanıtını CHP’li Gök, “Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar’ın ibretlik ve sorumluluktan kaçarak verdiği cevap” diye değerlendirdi. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ise katliama ilişkin Twitter hesabından 20 Ocak 2012 tarihinde yaptığı paylaşımda, “Ne Uludere’deki 34 vatandaşımızın ne de Hrant Dink’in davası, geçmişte olduğu gibi Ankara’nın derin dehlizlerinde kaybolmaz, kaybolamaz” demişti. l Haber Merkezi Kadınlar, Kadına Yönelik Şiddete Karşı Dayanışma ve Mücadele Günü’nde alanlardaydı: Bu düzene mahkum değiliz 25Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Dayanışma ve Mücadele Günü’nde kadınlar yurdun dört bir yanında alanlara çıkıp “Bu düzene mahkum değiliz” dedi. İSTANBUL Üniversitesi önünde toplanan EğitimSen 6 No’lu Şube üyesi kadın emekçiler “Mücadeleyi büyütürsek kazanacağımızı biliyoruz” diyerek mücadele çağrısı yaptı. Esenyalı Kadın Dayanışma Derneği üyeleri, Pendik’te “Kadın cinayetlerine, şiddete, eşitsizliğe, güvencesizliğe karşı ses çıkarıyoruz” dedi. İlerici Kadınlar Derneği’nden yapılan açıklamada, “Kadın düşmanlarına, gerici yobazlara, para babalarına, bu düzene mahkum değiliz. Çocuk istismarlarına, kadına şiddete, tacize, cinayete mahkum değiliz. Eşitlikçi bir düzen, insanca bir yaşam mümkün” denildi. Türkiye Gazeteciler Cemiyeti Kadın Komisyonu, gazetecilere, İstanbul Sözleşmesi’ne sahip çıkılması, kadın ve çocuklara yönelik şiddetin takipçisi olunması çağrısı yaptı. DİSK Genel Merkezi önünde açıklama yapan DİSK Genel Başkanı Arzu Çerkezoğlu “İstanbul Sözleşmesi’nin ortadan kaldırılmasına dönük bütün girişimlere son verilmelidir” dedi. ANKARA Kadın Platformu’nun çağrısıyla Çankaya Belediyesi önünde bir araya gelen kadınların Sakarya Caddesi’ne yürümesi engellendi. Birçok kadın, polis tarafından darp edildi. Kadınlar, polis barikatı önünde açıklama yaptı. Mor renge bürünen Ankara Kalesi’nin üzerine “kadına şiddete hayır” ifadeleri yazıldı. İZMİR Bornova Belediyesi, erkekler tarafından katledilen 10 kadının son sözlerinin yer aldığı kadın silueti şeklindeki karton maketler ve pankartları Büyükpark, Bornova Cumhuriyet Meydanı ve Küçükpark gibi kentin en işlek noktalarına yerleştirerek farkındalık yarattı. Kıbrıs Şehitleri Caddesi’nde bir araya gelen kadınlar, “Kadın cinayetleri politiktir” sloganı attı. Kadınlar Dikili’de ve Buca’da da bir araya geldi. MUĞLA Eşitlik İçin Bodrum Kadın Platformu üyesi kadınlar Belediye Meydanı’nda açıklama yaptı. Mor tüllerle zincir oluşturan kadınlar, “İstanbul Sözleşmesi’ni uygula”, “Susmuyoruz, korkmuyoruz, itaat etmiyoruz” sloganlarını attı. Fethiye Kültür Merkezi önünde bir araya gelen kadınlar iktidarın hedefindeki İstanbul KILIÇDAROĞLU: DEVLET POLITIKASI OLMALI KURTULUŞ ARI KADIKÖY Osmanağa’da bir araya gelerek İskele Meydanı’na yürüyen kadınlar, “Birbirimiz için sokakta erkek devlet şiddetine karşı isyandayız” pankartı açtı. Yapılan açıklamada, “İstanbul Sözleşmesi’nin kaldırılmasına izin vermeyeceğiz. Eşitlik olmadan adalet sağlanmayacak” denildi. TRABZON Barosu tarafından Trabzon Büyükşehir, Ortahisar ve Yomra belediyeleri, il emniyet müdürlüğü ve sivil toplum kuruluşlarının desteğiyle etkinlik yapıldı. Araçlarına mor balonlar takan kadınlar, konvoy eşliğinde Atatürk Alanı’na geldi. Trabzon Barosu Başkanı Sibel Suiçmez, şiddeti, dayanışma ve mücadele ruhuyla ortadan kaldıracaklarını söyledi. ÖNERGEYE RET: CHP’nin pandemi döneminde artan kadına yönelik şiddetin araştırılması için Meclis’e sunduğu araştırma önergesi reddedildi. CHP’li Gülizar Biçer Karaca, “9 Mart7 Eylül arasında acil yardım hatlarına 4 bin 735 kadının çağrı bıraktığını” ifade ederek, “Ayıptır diyerek cinayetleri durduramazsınız. İstanbul Sözleşmesi’ni uygulayarak durdurabilirsiniz” dedi. CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, kadına yönelik şiddetin önlenmesinin bir devlet politikası olması gerektiğini belirtti. Yazılı açıklama yapan Kılıçdaroğlu, “Kadına yönelik şiddetin bir ‘veri’ olarak algılandığı günümüzde, toplumların öncelikli mücadelesi, şiddet, ayrımcılık ve ötekileştirmenin son bulması olmalıdır” dedi. CHP Kadın Kolları Genel Başkanı Aylin Nazlıaka da konuya ilişkin CHP Genel Merkezi’nde basın toplantısı düzenledi. “Kadına yönelik şiddet politiktir” diyen Nazlıaka, “Bizler Halide Edib’lerden, Bahriye Üçok’lardan, Türkân Saylan’lardan aldığımız ilhamla, kadınların demokrasi, eşitlik ve insan hakkı mücadelesini uluslararası dayanışma içinde sürdüreceğiz” ifadelerini kullandı. l ANKARA/ Cumhuriyet ESKİŞEHİR Odunpazarı Belediyesi, kadın cinayetlerine dikkat çekmek için Hamamyolu Caddesi’nde öldürülen kadınların isimlerinin bulunduğu “Kelebekler Anıtı” açtı. Anıtta, 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü’nün simge isimleri olan “Mirabel Kardeşler”, Şule Çet, Özgecan Aslan, Münevver Karabulut, Ceren Damar Şenel, Emine Bulut, Iraz Ekinci, Şeker Dikbıyık, Kader Kaya ve geçen hafSözleşmesi’ne dikkat çekti. ÇANAKKALE Kadın Platformu’nun çağrısıyla bir araya gelen kadınların yürüyüşü, polis tarafından engellendi. AYDIN Didim Kent Meydanı’nda Kadın Platformu üyesi kadınlar, öldürülen kadınların resimlerini taşıdı. ANTALYA Kadın Platformu’nun çağrısıyla Attalos Meydanı’nda bir araya gelen kadınlar, “Yasaları uygulamadığınız için öldürülüyoruz” pankartını açtı. GAZİANTEP Demokratik Kata Eskişehir’de kardeşi tarafından öldürülen Hasret Yüksekkavas’ın da aralarında bulunduğu 203 kadının adı yer aldı. Odunpazarı Belediye Başkanı Kazım Kurt, “Kelebekler gibi kısa olmasın ömürleri, onlar gibi rengârenk yaşasınlar diye bu uğraşımız. Mücadelemiz, burada yazan isimlere yenilerinin eklenmemesi için” dedi. Espark AVM önünde bir araya gelen kadınlar da “Virüsten de şiddetten de ölmek istemiyoruz” dedi. dın Platformu tarafından Yeşilsu Parkı’nda açıklama yapıldı. “Haklarımızdan ve hayatlarımızdan vazgeçmiyoruz” pankartının açıldığı ve katledilen kadınların fotoğraflarının sergilendiği eylemde, “Hakkımız olanı ancak sokaklarda alacağımızı, evde, işte, her yerde mücadeleyi büyütürsek kazanacağımızı biliyoruz!” denildi. MERSİN Mezitli Belediyesi tarafından düzenlenen etkinliğe polis memuru Fatih Burak Aykul tarafından katledilen üniversite öğrencisi FeİBB’DEN DESTEK HATTI İstanbul Büyükşehir Belediyesi, “25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü”nde, 444 80 86 numarası üzerinden 7/24 Türkçe, Kürtçe, İngilizce ve Arapça hizmet verecek “Kadına Destek Hattı”nı hizmete açtı. Tanıtım toplantısına İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu ve CHP İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu da katıldı. Burada konuşan İmamoğlu, “kadın” ve “şiddeti” yan yana konuşmanın utanç verici olduğunu belirterek “Esas olan, bir zihniyet değişimidir” diye konuştu. l İç Politika ray Şahin’in ailesi katıldı. Aile, “Feray İçin Adalet” yazılı pankart açtı. Kadın Platformu’nun çağrısıyla bir araya gelen kadınlar kadın cinayetlerinin durdurulmasını istedi. HATAY Arsuz Belediyesi, Yollarda Sevgi Dağıtanlar Derneği ve Arsuz Gönüllüleri Dayanışma Derneği’nce Kurtbağı Mahallesi’ndeki Kadın Fidan Yaşam Ormanı’na erkek şiddeti yüzünden hayatını kaybeden 3 bin 224 kadının anısına fidan dikildi. SAMSUN Atakum Belediyesi tarafından düzenlenen “Yaşamaya Mecbursun” temalı etkinlikte İstanbul Sözleşmesi ve kadın haklarına dikkat çekilerek şiddete “dur” denildi. NEVŞEHİR Ürgüp Belediyesi, Üç Güzeller Peribacaları’nı ve Temenni Tepesi’ni turuncu renkle aydınlattı. TUNCELİ Dersim Kadın Platformu üyelerinin “Erkek devlet şiddetine karşı mücadeledeyiz” sloganıyla Seyit Rıza Meydanı’nda yaptığı eyleme 326 gündür kayıp olan Munzur Üniversitesi öğrencisi Gülistan Doku’nun ablası Aygül Doku da katıldı. “Şiddet her yerde, çözüm örgütlü mücadelede” pankartını açan kadınlar, “Erkek vuruyor, devlet koruyor” dövizleri taşıdı. ADIYAMAN İl Kadın Platformu, Demokrasi Parkı’nda açıklama yaptı. “Yasta değil isyandayız” pankartı açtı. DIYARBAKIR’da Dünya Kavşağı’nda açıklama yapan kadınlar, “Susmuyoruz, korkmuyoruz, itaat etmiyoruz” diyerek Roboski Parkı’na yürüdü. ŞIRNAK ve HAKKÂRİ HDP il binalarının önünde mor zincir eylemi yapıldı. VAN ve BATMAN’da düzenlenmek istenen yürüyüşlere “eylem ve etkinlik” yasağı gerekçe gösterilerek izin verilmedi. l Haber Merkezi Demirtaş ve Kavala serbest kalır: ‘Yargıya talimat verilemez’    “Küçük ortak”ın, Arınç’ın Kavala ve Demirtaş ile ilgili yaptığı açıklamalara şiddetli yanıtı ile iktidar cephesinde patlayan “güncel anlaşmazlık”, Bülent Arınç feda edilerek giderildi. Salı günkü yazımda ortaklığın bozulması konusunda “zamanı gelince” demiştim. Seçimlere 2.5 yıl olduğuna göre, önümüzdeki 1.5 yıl belirleyici olacak. Bu konuyu sürdüreceğim, bazılarını çok sinirlendirse bile! Küçük ortağın, üstelik depremsi şiddette, Cumhur İttifakı’na ve hükümete sahip çıkması, Cumhur İttifakı’na en çok onların ihtiyacı olduğunu gösterdi. Kim kontrol ediyor? Oysa Cumhurbaşkanı’nın, parlamenter sisteme geri dönme ve bu çerçevede yeni ittifaklar kurma fikri, iktidarda kalmak için en son seçenek olsa dahi var. Şu ortak kanaate katılmıyorum: “Küçük ortak” iktidarı kontrol ediyor, ipleri elinde tutuyor! Hayır, bence ipler RTE’nin elinde. “Küçük ortağı” iktidarı için elinde tutuyor. Yeni bir olasılık (henüz) yoksa bu ittifakı sürdürecektir. Arınç gibi tavizler de vererek. Ama iktidarının devamı için şart olan pek çok şeyi de gerçekleştirmek için ortağını peşinden sürükleyecektir. Ana fikir gözden kaçmasın İktidar ekonomiyi batırdı, dış politikasında da Türkiye’nin dış ekonomikmali ilişkiler açısından tamamen bağlı olduğu Batı (Avrupa ve ABD) ile pek çok konuda çatışma halindedir; ilişkilerin sıfır ve sıfırın altına inmesi durumu ortaya çıkarsa bunun ekonomiye etkisi iki kat batmak olacaktır. Saray, dış siyasi ilişkileri sürdürülebilir tutmak ve ülkeye sermaye akışını sağlamak zorunda. Ekonomik ve sosyal düzeni en azından biraz ayağa kaldırmanın tek yolu bu. Bunun yolu da ekonomide, yargı /hukukta ve demokraside, en azından Batı’ya umut verici adımlar atmaktan geçiyor. Ve dış ilişkilerde iyileştirmelerden. ‘Ortak’ engelleyemez Saray, 1 $: 10 TL’yi engelleyemeyeceğini, daha büyük çöküşlerin kapıda olduğunu görünce “reform /iyileştirme şart” gerçekleriyle yüzleşti. “Ekonomik kötülüklerin” günah keçisi olarak Berat Albayrak’ı görevden aldı ve “yeni dönem” açtığını ilan etti. Kesin bilgidir ve savunup duruyorum: Buradan geri dönüşü olmaz. Bir şeyler yapmak zorunda. Ve yapılacakları ortağının engellemesi söz konusu değil. Sessiz veya sesli destekleyecek. Çünkü “yapılacaklar” aynı zamanda Saray iktidarının sürmesi veya çökmesi ile ilgilidir. Yani hayat memat meselesi! Ortağın, çok sevdiği ortaklığının sürmesi de buna bağlıdır. Bu nedenle Arınç (ve başka küçük şeyler) ile yetinecek. Kavala ve Demirtaş bırakılır RTE, dünkü konuşmasında “Bütçe görüşmelerinin ardından kapsamlı reformları birer birer hayata geçireceğiz. Hukuk reformlarını da hızlandırıyoruz. Yargı Reformu Stratejisi Belgesi’yle ilgili 3 paket Meclisimizde kabul edildi. Diğer reformları da paketler halinde Meclis’e taşıyacağız. İnsan Hakları Eylem Planı’na ekonomide güven iklimini artıracak şekilde genişleterek son halini vereceğiz” dedi. Neler içeriyor bu “reformlar” bilmiyoruz, ama tatmin edici adımlar atmak zorunda, ortağı da destekleyecek. RTE, bunun için de yargıya seslendi: “Değerli yargı mensupları anayasanın 138. maddesi beni ne kadar muhatap alıyorsa aynı şekilde benim dışımdakileri de muhatap alıyor. 138. maddeyi eze eze kullananlara karşı gereğini neden yapmıyorsunuz? Gereken adımları neden atmıyorsunuz? Size birilerinin talimat verme hakkı var mı?” RTE, yargıya kimse size ne yapacağınız konusunda talimat veremez, yasalara ve anayasaya uygun kararlarınızı verin diyor. Bu bağlamda, hukuksuzluğun simgesi haline gelen, çok yaygın hukuksuzlukların önde gelen isminin, Selahattin Demirtaş ve Kavala’nın da gecikmeden bırakılacağını göreceğiz. Bu durumdan tamamen sorumlu olan iktidar, yeni politika gereği, “özgür, yasalara bağlı yargı”nın gereğini yapmasını istemektedir. Ve şunu da ekleyerek: Reform gündemini Cumhur İttifakı olarak hayata geçireceğiz. ‘Mafya rol model olamaz’ Bir nokta daha: Saray’ın “first leydi”si Emine Hanım dün “Mafya babaları, zorbalar rol model olmaz” diyerek küçük ortağa karşı görüş açıkladı. Bu, RTE’nin müttefikine yanıtıdır. Emine Hanım’ın karşısında bir muhatap olmadığı için bu paylaşımı yanıtsız kalacaktır. Ama ortaklar arasında durum budur. Not: Bahçeli Bey, salı günkü yazımı anarak, hiçbir demokratik siyasal anlayışa sığmayacak “alışık” laflar etti. Hem bana hem Cumhuriyet’e. Bu ifadeleri şiddetle kınıyorum ve hepsini geri çeviriyorum. Belki yazımdaki “satar” ifadesinin yerine, siyasi bir sözcük, mesela “ittifakı bozar” vb. kullanmalıydım. Saros Körfezi’ne yapılacak 270 metre uzunluğundaki iskele için yargı süreci beklenmedi BOTAŞ hukuk tanımadı HAZAL OCAK Edirne’nin Keşan ilçesinde, Saros Körfezi’nde Sazlıdere Gökçetepe arasında doğalgaz taşıyacak gemiler için yaklaşık 270 metre uzunluğunda bir iskele dolgu platformu ve kara boru hattı projesinin başladığı ortaya çıktı. Davaların devam ettiğine dikkat çeken Sazlıdere köyü sakini Mehmet Zeybek, tarlasında kendisinden habersiz proje kapsamında çalışmaların başladığına dikkat çekerek “Arazim hakkında acele kamulaştırma kararı verildi. Bana bir tebligat dahi yapılmadan arazimde çalışmalara başladılar. Adıma para da yatırılmadı. Keşan Kaymakamlığı aracılığı ile jandarmaya ve Cumhuriyet başsavcılığına giderek ilgililer hakkında suç duyurusunda bulundum” dedi. Keşan Kent Konseyi Başkanı Hasan Karagöz de şöyle konuştu: “BOTAŞ’ın yapmış olduğu bu çalışmalar hukuk tanımaz, yaptım oldu mantığıdır. Edirne İdare Mahkemesi’nin bilirkişi keşfi üzerinden 15 gün geçti. Bilirkişi heyetine rapor hazırlamak için mahkemenin verdiği süre 60 gündür. Bu süre beklenmeden ve yerler istimlak edilmeden yasa tanımaz bir şekilde yerler işgal edilmiştir. Pandemi koşulları fırsata dönüştürülmüştür. İki buçuk yıldır mücadele ediyoruz. Mücadelemiz sürecek. Bu liman ve boru hattından Saros veya Ege Denizi’nde bizim ülkemize ait bir doğalgaz olsa ve buradan basılmak istense tamam ama Katar doğalgazını Avrupa pazarlarına pompalamak için dünya harikası Saros Körfezi ve çevresini talan etmek istemelerini kabul etmiyoruz, etmeyeceğiz.” Davalar sürüyor Boru Hatları İle Petrol Taşıma Anonim Şirketi (BOTAŞ), Edirne’nin Keşan ilçesinde Saros Körfezi’ne Sazlıdere ve Gökçetepe arasındaki sahile doğalgaz taşıyacak gemiler için yaklaşık 270 metre uzunluğunda bir iskele dolgu platformu ve kara boru hattı inşa etmek istiyor. Saros FSRU Gemi İskelesi Çevresel Etki Değerlendirmesi (ÇED) raporuna Çevre ve Şehircilik Bakanlığı olumlu görüş vermişti. Projeye karşı davalar açılmıştı.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle