25 Kasım 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
8 19 KASIM 2020 PERŞEMBE EMEK Metal işkolunda eylülün son haftasına göre salgına yakalanan işçi sayısı 4’e katlandı İşyerleri kontrolden çıktı Salgının artık yeni dalga değil, tsunami olduğunu açıklayan hekimlerin nihayet sesi duyuldu. Vaka artışları hükümeti yeni önlemler almaya itti. Ancak alınan önlemler arasında işyerlerinin kapanması ya da mesainin kısıtlanması olmadığı gibi 20 yaş altındakiler arasında çalışanlara sokak yasağı gelmedi! Konuya ilişkin bilgi aldığım Birleşik Metalİş Başkanı ve DİSK Genel Sekreteri Adnan Serdaroğlu, asıl olarak işyerlerinin kontrolden çıktığının altını çizdi. Sağlık Bakanı Koca’nın verdiği bilgiye göre, asıl olarak Bursa, İstanbul gibi işçi kentlerinde durumun daha kötü olduğunu belirten Serdaroğlu, işyerlerine ilişkin yapılan araştırma sonuçlarını cuma günü bir toplantı ile duyuracaklarını söyledi. Ancak sendikanın haftalık verileri açıkladığı sos4 İş Sağlığı Güvenliği Meclisi’nin yal medya hesaplarında zaten durumun ekim ayı verilerine göre, işyerinde yaşahangi boyutlara geldiği görülüyor. mını yitiren işçilerin dörtte biri koronaviEylülün son haftasına göre hasta sayı rüs nedeniyle öldü. ları yüzde 400 oranında artmış durum4 Aylardır düzenli vaka takibi yapıda. Örneğin 28 Kasım haftasında yoruz ve vakalardaki muazzam yükselisendikanın örgütlü olduğu 95 işşi kamuoyuyla paylaşacağız. Kaldı ki yerinde aktif hasta sayısı 451, bu fabrikalar işçilerin örgütlü olduşimdiye kadar hasta olan işçi ğu, önlemler konusunda işverenlerin sayısı da 1681 olarak görünüsendikasız yerlere göre daha özenli yor. Geçen haftalara göre ardavranmak zorunda kaldığı yerler. tış gözle görünür bir şekilde dikkat çekiyor. Servisleri çözün Serdaroğlu özetle şu 4 Yapılması gerekenleri bilgileri veriyor: şöyle sıralıyoruz. Tüm iş4 Alınan önlemler çilere ücretsiz test yapılkalıcı ve kökten demalı ve belli periyotlarla ğil. Salgın en çok tekrarlanmalı. da işyerlerinde, 4 İşçiler, ücret kaybı yafabrikalarda kontşamadan çalışma süreleri kırolden çıktı. saltılmalı. Dönüşümlü çalışAdnan Serdaroğlu maya geçilmeli, üretim planları iş organizasyonları buna göre yapılmalı. Fazla mesailer kaldırılmalıdır. 4 Kronik hastalara, engelli işçilere, gebe ve emziren kadın işçilere salgın riski ortadan kalkıncaya kadar ücretli için verilmeli, karantinada ücret kesintisi yapılmamalı. 4 İşçilerin toplu taşıma kullanmaları engellenmeli, işçi servisleri yüzde 50 azaltılmalı. 4 Evden çalışma yapabilecek olan işlerde işçiler evden çalıştırılmalı, ancak işçilerin çalışma saatleri evde haftalık 45 saati geçmemeli. 4 Evden çalışma nedeniyle artan giderler, elektrik, internet vb. işverenler tarafından karşılanmalı. 4 Covid19 sağlık emekçileri için meslek hastalığı, diğer işkollarında çalışan işçiler için ise iş kazası olarak tanınmalı. Sendikal hareketin kilometre taşı olaylar ve grevler de yer alıyor Küresel dayanışma kitaplaştı “Üretimin, ticaretin ve hizmetlerin küreselleştiği dünyada çokuluslu şirketler, sermaye yanlısı hükümetler ve küresel baskı araçları karşısında uluslararası sendikalara her zamankinden daha çok ihtiyaç” duyulan bu dönemde uluslararası sendikal hareketin tarihi ve küresel sendikalar bir kitapta toplandı. DİSK Dış Kıvanç Eliaçık İliş50 MILYONLUK SENDIKA Uluslararası Sendikalar Konfederasyonu’nun (ITUC) 163 ülkeden 200 milyon üyesi bulunuyor. Türkiye’de Türkİş, DİSK, Hakİş ve KESK, ITUC’un kurucu üyesidir. KamuSen, 2017 yılında gözlemci üyeliğe kabul edilmişti. Kitapta tek tek hangi işkolunda kaç milyon üye var. Türkiye’den hangi sendikalar hangi küresel sendikaya üyedir, bunların tabloları ve listeleri var. Türkiye’deki sendikaların yoğunlukla IndustriALL, PSI, UNI Global ve ITF’e üye olduğunu görüyoruz. 50 milyon üyeli IndustriALL’un, 30 milyon üyeli Kamu Hizmetleri Enternasyonali’nin (PSI) ve 20 milyon üyeli UNI Global’in ve 18 milyon üyeli Uluslararası Taşımacılık İşçileri Federasyonu’nun (ITF) Türkiye’de çok sayıda üyesi var. ITUC kurucu delegesi de olan Kıvanç Eliaçık’ın hazırladığı kitap, uluslararası örgütler konusundaki kafa karışıklığını gidermek ve çokuluslu şirketlerde hakkını aramak isteyen işçilere katkı sunmayı amaçlıyor. kiler Müdürü ve ITUC kurucu delegesi Kıvanç Eliaçık tarafından hazırlan kitap, konuyla ilgilenen araştırmacılar ve öğrenciler için de temel kaynak niteliği taşıyor. Aslında 1800’lü yıllardan beri uluslararası düzeyde bir işçi hareketinden bahsedebileceğini söyleyen Eliaçık, 1. Dünya Savaşı’nın hemen öncesinde kurulan uluslararası meslek sekreterlikleri bugünkü küresel sendika federasyonlarının selefi kabul edilebileceğini anlatıyor. Kitapta bu tarihin kilometre taşı olan önemli olaylara ve grevlere yer verildiğini anlatan Eliaçık, “Tarihsel süreçte sendika hareketi her zaman uluslararası bir nitelik taşıyor ama özellikle bugün hem sanayi hem ticaret hem de hizmetler küreselleşti. Bir beyaz eşya ya da bir gıda ürünü farklı ülkelerde üretiliyor. Ülke sınırları içindeki sendikal faaliyetlerle çokuluslu şirketlerle baş edebilmek mümkün değil. O yüzden uluslararası işçi hareketi bütün küresel tedarik zincirinde örgütleniyor. Küresel sendikalar küresel şirketlerle çerçeve sözleşmeler imzalıyor. Bunu küresel toplu iş sözleşmesi olarak tarif edebiliriz” dedi. Dayanışma görüldü Türkiye’deki sendikalar da bu sürecin parçası. Eliaçık, “Küresel bir organizasyonun bir parçası olmanın yararlarını nasıl gördük” sorusunu, “Küresel federasyonlara üye olan sendikalarımız daha iyi toplusözleşmelere imza atıyorlar. Türkiye’deki pek çok işyeri anlaşmazlığını uluslararası sendikaların katkısıyla çözdük. Sadece uluslararası şirketler için değil, TEKEL direnişinde, 1 Mayıslarda veya son olarak torba yasayla ilgili faaliyetlerde uluslararası dayanışmaya şahit olduk. KHK ile ihraç edilen emekçiler için de çok ciddi bir dayanışma sergilendi” sözleriyle yanıtladı. DİLEK ASLAN: Günde 25 lira için KÜBRA KÖKLÜ 2016 yılında 60 ilde 135 mağazaya ulaşan Bimeks, ani bir kararla yaklaşık 1500 işçisini, 2016 ve 2018 yılları arasında birikmiş maaşları ve tazminatlarını vermeden işten çıkardı. Son 3 yıldır ise şirketin iflasını açıklamadığı öğrenildi. 4 yıldır tazminatları ve birikmiş maaşları için mücadele eden Bimeks işçileri, düzenledikleri her eylemde gözaltına alınıyor. Yaklaşık 10 yıl Bimeks Şirketi’nde kasiyer olarak çalışan Dilek Aslan, “Kimse beni işe almıyor. Bimeks’e gençliğimi verdim. Kasiyer olarak çalışıyordum. Hiç oturmadan çalıştığım için artık dizlerim tutmuyor. Fabrika önlerinde kız kardeşimle beraber 2025 TL kazanabilmek için simit satıyoruz. 2 çocuğum var, onların ihtiyaçlarını karşılayabilmek için mücadele ediyorum. Evimin 800 TL olan kirasını ödeyemezken, beni bu duruma getirenler villarda lüks hayatlarına devam ediyor. Tazminatlarımızı gasp ettikleri için Vedat Akgiray ve Murat Akgiray hırsızdır. Tarikatlara üyeydiler, sürekli Allah derlerdi ama gelin görün ki hepimizin hakkını yediler. Bir gün de benim evim olacak diye yıllarca çalıştım. Ama hayalimi elimden aldılar” diye konuştu. ‘Gerekirse yürürüz’ “Tazminatımı istediğim için polisle karşı karşıya geliyorum” diyen Aslan, “48 yaşıma kadar eylem, karakol bilmezdim. Ancak Bimeks’in patronu Vedat Akgiray ve Murat Akgiray yüzünden öğrenmiş oldum. Düzenlediğimiz eylemlerde 5 kere gözaltına alındım. Bir kere de karakolda yattım. En çok korktuğum yere, hakkımı aradığım için götürüldüm. En son yaptığımız eylemde Murat Akgiray bizle alay ederek ‘Altın yumurtlayan tavuk getirin, anca o öder sizin borcunuzu’ dedi. Bu insanları kim koruyor? Hakkımı Bimeks’e bırakmayacağım. Madenciler gibi bizler de hakkımız olanı alacağız. Gerekirse bizler de Ankara’ya yürüyeceğiz” şeklinde konuştu. T.C. İSTANBUL VERGİ DAİRESİ BAŞKANLIĞI’NDAN İLANEN TEBLİĞ Faiz artışı günü kurtarır, sonrası meçhul Merkez Bankası son yılların en kritik toplantılarından birini bugün gerçekleştiriyor. Toplantıdan faiz artışı kararı çıkacağına kesin gözüyle bakılırken, artışın oranı önemli olacak. Yüksek oranlı artış halinde bile bunun ancak günü kurtaran bir karar olacağı, sonrasının ise meçhul olduğu da ortada. 19 Kasım’da yapılacak Merkez Bankası Para Politikası Kurulu (PPK) toplantısı, ekim ayında yüksek beklentiye rağmen faiz artışı yapılmaması nedeniyle, zaten önemli bir hale gelmişti. Ancak Merkez Bankası Başkanı, ardından Hazine ve Maliye Bakanı’nın değişip, Cumhurbaşkanı’nın ekonomide yeni bir yola girildiğini söylemesinin ardından, bugünkü toplantının önemi iyice arttı. Bloomberg’in anketinde ortalama artış beklentisi 4.75 puan çıkıyor. 4 puanın altında artış bekleyen sayısı çok az. Piyasanın 4.75’lik faiz artırım beklentisinin altında yatan neden, Merkez Bankası’nın piyasayı fonladığı faizin ortalamada yüzde 15’e çok yaklaşmış olması. Bu nedenle 10.25 olan politika faizi oranının yüzde 15’e çıkarılıp, politika faizinin asıl fonlama faizi yapılacağı beklentisi hâkim. Yani aynı zamanda Merkez Bankası’nın para politikasını sadeleştirmesi de bekleniyor. Bununla birlikte bankaları kredi vermeye zorlayan aktif rasyosu uygulamasının önemli ölçüde geri çekilmesi, yurtdışıyla işlemlerde esnetilen kısıtların daha da yumuşatılması beklentisi olduğunu da söylemek gerek. Peki, yüzde 45 arasında bir faiz artırımı yapılması halinde piyasaların tepkisi ne olur? Şahsen yüzde 3.75 veya 4 puanlık faiz artırımının piyasa hareketleri için sınır olduğunu düşünüyorum. Bunun altında, yüzde 3.5 bile olsa, bir faiz artırımı yapıldığı takdirde, piyasanın ilk tepkisi olan döviz kurlarının yukarı geleceğini söyleyebiliriz. Fazla olmasa bile beklentinin altında kalındığı için bir tepki göstereceklerdir. Ancak bununla birlikte BDDK’nin alacağı aktif rasyosu gibi kararlar ve MB’nin faiz dışında alabileceği kararların da bu reaksiyonda belirleyici olacağını söylemek lazım. Yüzde 4.75 veya 5 puanlık bir artırım yapılması halinde ise piyasaların olumlu tepki vermesi beklenebilir. Olumlu tepkiden kastım da yine döviz kurlarının aşağı gelmesi olacaktır. Ancak 4.75’lik bir artırımın yanı sıra aktif rasyosu, swaplar gibi piyasa beklentileri gerçekleşmezse, olumlu tepkinin dozu da düşer. Özetle; hükümetin yeni atamalar dahil, siyaset ve ekonomide U dönüşü anlamına gelen açıklamaları ardından yüzde 10 düşen döviz kurları, 4.755’lik artırımın tam fiyatlanmayıp, ihtiyat payı içeren düzeylerde. O nedenle bu oranda faiz artırımlarının kurlarda biraz daha iyileşme yaratacağı düşüncesindeyim. Son iki günde piyasalar yüksek beklentiye rağmen hedge işlemlerini artırdılar ve hedge maliyetlerinin 1.5 yılın en yükseğine çıkması ihtiyat payının göstergesi. Tablo çok ağır Piyasanın beklentisinin gerçekleştiğini varsayarsak; piyasalarda oluşacak hava ne kadar sürer, ekonominin tümünü nasıl etkiler? Bu takdirde olumlu havanın en fazla 2021 Ocak ortasına kadar sürebileceğini tahmin ediyorum. Ekonomi yönetimi bu takdirde 1.52 aylık bir süre kazanacak da denilebilir. Dolayısıyla bugünkü olası yüksek oranlı faiz artışının sadece günü kurtaracağını söylemek yanlış olmaz. Sonrası ise şimdilik meçhul. Bu süre içerinde hükümetin atacağı adımlar, pandeminin izleyeceği seyir, olası küresel ekonomik gelişmeler, Türkiye’nin iç siyasetinde ve dış politika ilişkilerinde yaşanacak olaylar, tabii ki hem kısa hem ortauzun dönemi etkiler. Ancak ortauzun vadede asıl belirleyici olan hükümetin, daha doğrusu Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın tavrı olacaktır. Baştan söyleyelim; özellikle hukuk ve demokrasi alanında söylenenlerin yapılacağı konusunda gereken güvenin olmadığı ortada. U dönüşü açıklamaları ardından İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı’na soruşturma açılması, bir mafya liderinin ana muhalefet partisi genel başkanına tehditlerde bulunmasına rağmen AKP ve MHP’den hiç ses çıkmaması gibi örnekler hukukta reform sözlerinin boşa söylendiğinin kanıtı gibi. Yeni yılda karşımıza gelecek batık kredi sorunlarını, bütçe gelirlerinin pandemi nedeniyle sekteye uğramasını, vergilerde yüksek oranlı artış beklentisini, ABD’nin yeni yönetiminin ekonomiyi etkileyecek kararlarını, halka acı reçete vaat edilirken yöneticilerin israf sayılan harcamalarında adım atmamalarını, Kanal İstanbul, Hazine garantili otoyol yapımları gibi projelerin, kamu ihale düzeni dışındaki ayrıcalıklı ihalelerin devamını, faiz kompleksinin sürmesini ortauzun dönemli risklerin başında sayabiliriz. Sonuçların hepsini görmedik, ekonomide gelinen nokta çok kötü. Çıkış, çok büyük dış kaynak bulup, radikal reformlar yapmakla mümkün. Bunun önündeki en önemli engel ise belli... S. MÜKELLEFİN ADI NO SOYADI VEYA ÜNVANI VERGİ NUMARASI ADRESİ VERGİ VEYA CEZANIN DÖNEMİ TAKİP NO TAKİP NO VERGİNİN CEZANIN VERGİNİN CEZANIN NEVİ NEVİ MİKTARI MİKTARI 1 MEHMET BEHZAT LÜLE 6090150326 MEHMET AKİF MAH. ERDOĞAN CAD. 2 4 SULTANBEYLİ İSTANBUL 201004201004 2015110666GZs0000004 2015110614Ga80000059 0015 3080 779379.59 1892208.33 2 MEHMET BEHZAT LÜLE 6090150326 MEHMET AKİF MAH. ERDOĞAN CAD. 2 4 SULTANBEYLİ İSTANBUL 201002201002 2015110666GZs0000004 2015110614Ga80000061 0015 3080 780769.02 1842885.18 3 MEHMET BEHZAT LÜLE 6090150326 MEHMET AKİF MAH. ERDOĞAN CAD. 2 4 SULTANBEYLİ İSTANBUL 201004201004 2015110666GZs0000004 2015110614Ga80000064 0015 3080 893542.73 2153115 4 PUSULA PAZARLAMA ÇÖZÜMLERİ AŞ. 7340608718 CUMHURİYET/TAŞDELEN. VATAN C./KAT 2 1/A ÇEKMEKÖY İSTANBUL 201401201412 2015080566GZt0000002 2015080514Ga90000004 0010 356639.18 “Sultanbeyli Vergi Dairesi mükelleflerine ait olup yukarıda adı soyadı ve ünvanı yazılı mükellefler adına salınan vergi ve cezalar nedeniyle tanzim olunan Ödeme emirleri bilinen adreslerinde bulunamamaları nedeniyle tebliğ edilemediğinden 213 Sayılı VUK’nun 103106’ncı maddelerine istinaden ilgililerin ilan tarihinden başlayarak bir ay içinde Vergi Dairesine bizzat veya bilvekale müracaatta bulunmaları veyahut taahhütlü mektup veya telgrafla açık adreslerini bildirmeleri halinde kendilerine süre ile kayıtlı resmi tebliğ yapılacağı bir ayın sonunda müracaatta bulunmayan veya açık adreslerini bildirmeyenler hakkında işbu ilanın neşri tarihinden itibaren bir ayın sonunda tebliğ yapılmış sayılacağı ilan olunur.” Resmi ilanlar: www.ilan.gov.tr’de (Basın: 1258262) T.C. İSTANBUL ANADOLU ÇOCUK AĞIR CEZA MAHKEMESİ’NDEN İLANEN TEBLİGAT ESAS NO: 2019/564 SUÇ: İşyeri dokunulmazlığını ihlal ve yağma SUÇA SÜRÜKLENEN ÇOCUĞUN KİMLİĞİ: METİN ARSLAN: Abdulbaki ve Rukiye oğlu, 15.08.1992 Bulanık doğumlu, Muş,Bulanık,Seçme nüfusuna kayıtlı, TCN:11459859248 KARAR ÖZETİ:Suça sürüklenen çocuk olarak bulunduğu 2016/362 esas sayılı dosyada Yargıtay 6.Ceza Dairesinin 2017/2729 esas 2019/5750 karar sayılı bozma ilamı uyarınca yeniden yargılama yapılmak üzere dosya mahkememizin 2019/564 esasına kaydedilmiş olup bozma ilamı adı geçenin bütün aramalara rağmen kendisinin yada konutunun bulunamaması nedeniyle tebliğ edilememiş ve ilanen tebligat yoluyla tebliğine karar verilmiştir. 7201 sayılıKanunun 29.maddesine göre hüküm özetinin gazetede ilan edildiği tarihten 15 gün sonra tebliğ edilmiş olacaktır. Suça sürüklenen çocuğun, bozma ilamının tebliğ tarihinden başlayarak 7 günlük süre içerisinde CMK’nın 272. ve 273. maddeleri uyarınca mahkememize dilekçe verilerek veya zabıt katibine beyanda bulunulmak sureti ile beyanda bulunabileceği ilanen tebliğ olunur. 16.11.2020 Resmi ilanlar: www.ilan.gov.tr’de (Basın: 1260764) Onursal Başkanımız, saygıdeğer büyüğümüz, sevgili CAHİT ÜLKER’i aramızdan ayrılışının 16. yılında saygıyla anıyoruz. ZONGULDAK MADEN MÜHENDİSLERİ DERNEĞİ Mücadeleyi sürdürüyoruz! Desteğinizi bekliyoruz. Bilgi hattı: 0312 231 1923
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle