18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
PAZAR YAZILARI 7 4 EKİM 2020 PAZAR Başbakan Trudeau ile Vali Payette Brüksellahanası Brükselli mi? Kadınlar yönetse daha iyi Gazetemizin üretken yazarı Mustafa K. Erdemol’la yazışıyorduk; MAHMUT ŞENOL sordum: Yakın zamandaki yazılarının birisinde ‘Kadınların dünyayı daha iyi yönettiğini’ söyleyen yahut bu anlamda bir cümlesi vardı, hatırlıyorum ama bulamamıştım, arşivine bakıp bana yazı başlığını iletmesini rica ettim. “Mahmut Hocam, bulamasam da doğru bir şey söylediğin için katılıyorum, yazmışım varsayalım” demez mi! Öyledir nitekim, kadınlar yönetince daha iyi... Salgın döneminde kadın liderlerin başında olduğu yönetimler, devletler, hatta kurumsal organizasyonlar bile fark attı. Gerçi uygarlık ve siyasal tarihte berbat kadın yönetimleri de görmedik değil, fakat bu, kaideyi değiştirmiyor. 1925 doğumlu Barones Margaret Thatcher’ın 1975’te Kraliçe’den teslim aldığı başbakanlığıyla yönettiği ve muhafazakârlığı şurada dursun, apaçık sağcı olan hükümeti 1990 yılına kadar İngiltere’de işçi hakları ve demokrasinin hırpalandığı bir dönemdir; ABD Başkanı Reagan’la birlikte dünyanın başına neoliberalizm belasını sarmıştır ama bu istisnadır, kaide bozulmaz. Kanada’da kadın yöneticilerin varlığı toplumsal yumuşamanın temel etmenlerinden birisi görünüyor. Siyasal çekişmeler galiba daha sakin ve sanki kabul edilebilir geçiyor, o yüzden. Ortanın azıcık solundaki Liberal Parti’den yakışıklı Başbakan Justin Trudeau, son zamanlarda bir çuval inciri berbat eden üst üste gaflar, hatalar, açıkçası ucu kayırmacılığa kadar uzanan iltimaslar ile profilini düşürünce, ricat etti; geriye çekildi! Muhalefetin eline fırsat geçmişti, dört bir cepheden taarruza kalkıştılar, Trudeau ise düşük profil göstererek tam siper kendisini yere attı. İstifaya ramak kalmıştı ki yerini hemen, bu iktidar döneminde parti içinde ve siyasette sivrilen 1968 doğumlu Chrystia Freeland’a bırakır gibi toz oldu; ortalıkta sık sık görünmüyor, adı başbakan, kendisi pek yok. İşleri, çıtı pıtı ve sevimli bir kadın olan Chrystia götürüyor, başbakan yardımcısı sıfatı yanına başka sorumluluklar da alarak. Bir anda tansiyonu azaltan bir etki yarattı; hemen hissediyorsunuz. Yumuşak ve güven veren, kararlı ve anaç, koruyucu fakat rahatlık sunan dokunuşlar bunlar... Uzay istasyonundan valiliğe... Freeland’ın ve tabii aslında Trudeau kabinesindeki bakanların yarısı kadın; bu iyi. Kanada’nın Genel Valisi de kadın olunca, ekip fena görünmüyor. Genel Vali, başbakanların önerisiyle Birleşik Krallıkİngiltere Kralı veya Kraliçesi’ni temsilen atanıyor. Görev süresi beş yıl; bu seferki Genel Vali emekli astronot ve bilim insanı, 1963 doğumlu, Julie Payatte... 2017’de göreve geldi, daha önce Uzay İstasyonu’ndaydı. Genel Valiler için ayrılan konuta, Rideau Hall denilen Viktorya Dönemi mimarisiyle yapılmış ne şaşalı ne mütevazı, orta karardaki binaya yerleşti. Kraliçe II. Elizabeth’e, Londra’da, Buckhingam Sarayı’nda tanıştırılması ve görevi alışı sırasında senli benli rahatlığı, haber kanallarındaki videoyu izlerken, dikkat çekmedi değil; fakat uzaya gidip gelmiş birisi için herhalde normal karşılanmalıydı. Payatte’in son zamanlarda valilik makamı memurlarına, çalışanlarına karşı sözlü tacizde bulunduğu, ortalığı ayağa kaldıran, gerginlik yaratan davranışları olduğu söyleniyor; şikâyetler aldı yürüdü. Muhalefet hemen Başbakan Trudeau’ya, “Bak, gördün mü, senin önerdiğin Vali Hanım böyle çıktı” gibisinden tarizde bulunuyor tabii; takaza ediyor... Kadın yönetici olunca hep iyi olacaktır demedik zaten! Kanada’da gündemi işgal eden Payatte skandalları sanki yatıştırıldı, arkası kesildi, zira başbakan gibi Payatte de derhal düşük profil gösterip sessizliğe bürünecekti. Kanada’nın on eyaleti, üç özerk bölgesi olduğunu siyasi coğrafyadan hatırlarsınız. Bu eyaletlerden üçü hariç tamamı yerel kadın valiler tarafından Kraliçe’yi temsilen yönetiliyor. Yürütme valilerin elinde değil, salt temsili görevi var: Seçimle iktidara gelen yerel hükümetler ve tabii Başkent Ottowa’daki genel federal hükümeti demokratik yürütme organlarıdır. Federal Başbakan Trudeau’nun önerisiyle Kraliçe tarafından atanan kadın valilerden sonuncusu ise Alberta eyaletinde göreve geçen ay başladı. Adı Salma Lakhani, Güney Asyalı bir ailenin çocuğu, fakat Afrika’da, Uganda’da Kampala’da doğmuş, Müslüman bir ailede büyümüş, İsmaili Tarikatı mensubu, Manchester Üniversitesi’nden klinikbiyoloji mezunu; tam bir İngiliz eğitimi almış, modern Batılı bir kadın... Müslüman Salma Lakhani, şimdi bundan beş yıl evvel sosyalist Yeni Demokrasi Partisi’ni seçimlerde galip çıkararak Alberta Eyaleti’nde bir dönem yerel başbakanlık görevini üstlenmiş kadın siyasetçi Rachel Notley’i saymazsak, kovboy ve petrol eyaleti olan Alberta’ya kadın elini uzatacak ve maskülen siyaseti yumuşatacak bir eyalet valisi olacağı izlenimini daha baştan veriyor. Salma’nın Hint kökenli ailesi Uganda’dan, acımasızlığıyla tanınan diktatörü İdi Amin’den kaçan bir aile. The National Post gazetesinde köşe yazarı, Hıristiyan rahip, Peder Raymond de Sauza, geçen hafta Salma’yı öven bir yazıyla selamladı. Yazısını, “Amin’in karanlığından kaçan Salma, Kanada’nın geleceğini aydınlatıyor” diye tamamladı. Biz bunları, on yıllık kapı komşum, elli yıl evvel Liverpool’dan göç etmiş İngiliz Mr. Harold’la bahçede konuşuyorduk, eşi Mrs.Thelma evden çıkıp yanımıza geldi. “Sokaktaki olan biteni yazıyorsun gazetene, biraz da siyasetten bahset” diye tatlı bir serzeniş gösterip elindeki gazetede haberleri uzattı. Ben çoktan bu yazımı yazmıştım, Dış Haberler şefimiz Mine Esen’e gönderecektim bile; Thelma’ya da bir şey söylemedim ama... [email protected] Türkiye’de sosyetik ürün olarak bilinen kuşkonmaz, beyaz hindiba ve brüksellahanası Belçika mutfağının önemli sebzeleri. Türkiye’de marulu çok severdim. Burada yanına beyaz hindiba da eklendi. Alır elime çerez niyetine yerim. Brüksellahanası ile kuşkonmaz için aynısını söylemek zor. Tadını hiçbir zaman alamadığım ve sosların ve yanındaki diğer sebzelerin hatırına yediğim brüksellahanası yerine bizim beyaz lahana tercihimdir. Lüks bir restoranda yediğim kocaman tabağın ortasında ancak mikroskopla görülebilecek büyüklükteki kuşkonmazı unutmam ise mümkün değil. Kremalı sosuna ekmek bandırarak doyabilmiştim ancak. Üstelik farklı farklı pişirme yöntemleri var ve hepsine birer ilginç isim vermişler pişirildiği yöreye göre. Yıllardır Brüksel’den yazıp da “brüksellahanası” hakkında kalem oynatmamak olur mu?.. Brüksalık verdiği bu sebze ile ilgili olasellahanası ya da rak “Yaşlanmayı engelleyen, kandiğer adıyla frenkserden koruyan ve sindirim sislahanası (Brassica temine büyük katkısı olan muoleracea Gemmife ERDİNÇ UTKU cizevi sebze; faydaları saymakla ra), turpgiller ailebitmeyen brüksellahanası...” gisinden pinpon topu büyüklüğünde kü bi tanımlara rastlarsınız. çük yumru şeklinde ve kalınca kat kat yaprakları olan ve matruşkayı andıran 13. yüzyıla uzanıyor bir sebze. A, C ve K vitaminlerini bolDiyetler yüzünden brüksellahanası ve ca içeren bu sebze, demir ve potasbrokoli “türü tükenmekte olan bitkiler” yum mineralleri bakımından zengin ve listesine girecek neredeyse. “Biri bro100 gramında sadece 42 kalori bulu koli ve brüksellahanası dışında başka nuyor. Sıfır kolesterol içeren bu sebze sebzeler de olduğunu diyetisyenlere hakalsiyum, fosfor, folik asit, beta karo tırlatsın!” paylaşımı yapıyorum sosyal ten, E vitamini, B6, B1 vitamini, man medyada. Hemen soru geliyor: “Brükganez ve Omega3 yağ asitleri de bu selliler brüksellahanasını çok tüketiyor lunduruyor. mu? Ha ben yiyorum da herkes kaçıHakkında yazılanlara bakarsanız her yor... Talep nasıl bu sebzeye...” derde devadır ve neredeyse bir ölüm“Brüksel’le çağrıştırılan küçük lahasüzlük iksirini andırır (!) Diyet yapanla na burada da popüler. Pazar yazısı yarın yakından tanıdığı ve diyetisyenlerin zıp anlatayım kökeni 13. yüzyıla varan, AŞIRI YAĞIŞ VURDU Fransa’nın güneydoğusu ile İtalya’nın kuzeyinde önceki gece etkili olan fırtına ve aşırı yağışlar sonucu en az bir kişinin yaşamını yitirdiği, 20 kişinin kayıp olduğu belirtildi. Felaket bölgelerine ek yardım görevlilerinin gönderildiği, arama kurtarma faaliyetlerinin sürdüğü duyuruldu. Fransa yerel medyasındaki haberlerde, Alex Fırtınası’nın sel ve toprak kaymalarına yol açtığı aktarıldı. Bölgede yaklaşık 100 evin ağır hasar aldığı açıklandı. Saatteki hızı 186 kilometreye ulaşan fırtına Nice kentinde de hayatı olumsuz yönde etkiledi. Gene korona huzursuzluğu... Türk televizyon kanallarında moderatörler “İsveç mucizesi”nden söz müzdeki aylara da ışık tutacağı için korona ile ilgili Cumhuriyet’te yayımederken köşe yazarları “İsveç’in başa lanan 8 yazımdan birkaç noktayı harı öyküsü”nü ballandırırken bizler kı tırlatayım. şı atlatabilecek miyiz korkusuyla yaşı Prof. Björn Olsen, bahar aylarında yoruz. Bahardaki korona huzursuzluğu Dagens Nyheter gazetesinde yayımlayaz aylarında kayboldu ama sonbahar nan makalesinde, 2013’te devleti olala gene depreşti. Epidemiyolog Ander sı bir pandemiye hazırlıklı olunmadıTegnell bile huzursuz. Adını koymağı yolunda uyardığını ama epidemiyodan baharda sürü bağışıklığı politika log Tegnell’in, bu uyarıyı “Hazırız” diyesını başlatan epidemiyoloğun yüzün rek geçiştirdiğini yazdı. O sırada hiçbir den düşen bin parça. Bahar aylarınhazırlık yapılmadığı, kurumlar arasında daki rekor ölümler sırasında bile yüzü iletişimsizlik olduğu ortaya çıkmıştı. 24 bu kadar karamsarlık dağıtmıyordu. Mayıs’taki “Yeni liberalizmle gelen çöNe tuhaf, o sırada dünya basını İsveç’I küş” başlıklı yazımda, insanın unutulyerden yere vurmasına rağmen. Hâttâ duğunu, ekonomiden başka bir şey koNew York Times, temmuz nuşulmadığını, demokbaşında İsveç’in başarısız korasiyi geliştirme adına rona politikasını “Paryalar ülbelediyelere geniş yetkesi” başlığı ile eleştirirken ki alanları bırakıldığını, bile epidemiyolog bildiğini okumaya devam etmişti. OSMAN İKİZ bu yüzden işlerin sarpa sardığını yazmıştım. BBC, Times, Guardian, DeSavunma Bakanlığı’na utsche Welle ve diğer medya kurubağlı FOI araştırma enstitüsü ülkedeluşları da İsveç’in korona politikasını ki durumla ilgili hazırladığı raporu 1 eleştirmişti. Bütün bunlar yazılmamış Temmuz’da açıkladı. Raporda, devlet gibi, ağustos ayında basının bakışı de yönetim sistemindeki çok merkezliliğin ğişmeye başladı. Ölüm vakaları iyice korona krizinden daha ciddi bir sorun azalıp hatta bazı günler vakasız atla olduğuna işaret edildi. tıldığı için, bu kez İsveç mucizesinden söz edilmeye başlandı. Değişen bir şey yok İnsanların balık hafızalı olduklarınSon üç günde gelen haberler durudan, geçmişi hemen unuttuklarından mun vahametini anlatıyor. Ölü sayıçok söz edilir. Tabii ki herkes böyle sı yaklaşık 6 bin. Yarısı yaşlı bakım evdeğil. Birkaç okurdan ve arkadaşım lerinden. Meğer nisan başında sosyal dan, “İsveç mucizesi”nden söz eden hizmetler müdürlüğü yaşlı bakım evlehaber ve yorumlardan sonra mailler rinde korona semptomu görülen yaşlıaldım. “Mucize”yi merak ediyorlardı... ların kanlarındaki oksijenin ölçülüp geSiz de merak ediyor olabilirsiniz. Önü rekirse oksijen verilecek aygıtların kullanılması yolunda bir yönerge hazırlamış. Bakım evlerindeki personel, bu tür aygıtların bulunmadığını, bulunsa bile kullanacak personel olmadığını bildirmiş. Bunun üzerine yönergeden bu madde çıkarılmış. Norveç ise bütün yaşlı bakım evlerini çok kısa bir zaman diliminde gerekli teçhizatlarla donatarak ölümleri önlemiş. İstatistiki yanıltmalar da ayrı bir âlem. Dr, prof’lardan oluşan 9 kişilik bir grup vaka ve can kayıpları sayılarıyla ilgili açıklamaları ve tabloları inceleyip geçen cuma Dagens Nyheter’de yazdılar. Özetle şöyle: Halk sağlığı merkezi, Dünya Sağlık Teşkilatı’na (DSÖ) hergün son 24 saatte kendilerine ulaşan vaka ve ölü sayılarını bildiriyor. Ancak İsveç’te ölümler günü gününe merkeze iletilmediğinden, DSÖ’ye bildirilen sayılar hep eksik kalıyor. Eksikleri tamamlamak ise üç haftayı bulabiliyor. Dolayısıyla son birkaç günlük istatistiklere bakınca İsveç, grafiklerde her zaman komşu ülkelere göre daha az ölüm vakasıyla karşılaşmış gibi görünüyor. Aslında daha sonra bütün ölümler istatistiklere yansıtılıyor ama son günlerin sayılarına göre haber oluşturulduğundan “mucize”den söz edilebiliyor. Tuhaftır, bahar aylarında, aileden biri virüs kapsa bile diğer aile üyelerinin işlerine gitmesi gerektiği söyleniyordu. Tegnell üç gün önce yeni uygulamayı açıkladı. Bundan sonra bir kişide virüs saptanırsa çocukları dışında bütün aile evde karantinada kalacak. Önümüzde huzursuz, uzun bir kış var. [email protected] 17. yüzyıl sonlarında Fransız kolonistlerce Amerika kıtasına ulaştırılan ve 18. yüzyıl başından itibaren orada da bilinen sebzeyi” diye yanıt veriyorum. “Çıkışı gerçekten Brüksel mi, menşeini anlatın. Diyetisyenlerin dayattıkları sebzenin köklerini öğrenelim... Olmasaydı ne yapardık?” diye sevimli bir taleple karşılaşıyorum. Bir kış sebzesi olan brüksellahanası ilk olarak Romalılar zamanında İtalya’da görülmüş. Her sağlıklı besin olduğu gibi, aslında bu sebze de Akdeniz kaynaklı yani. Büyük bir olasılıkla 1200’lü yıllarda Brüksel’de yetiştirilmeye başlanmış. Şu an bildiğimiz halindeki brüksellahanası hakkında ilk kayıtlar 1587 yılına ait. Şekil olarak lahanaya çok benzemesi ve ilk yığınsal üretiminin Brüksel’de yapılması nedeniyle sebze brüksellahanası olarak isimlendirilmiş. 1800’lerde Amerika’nın da keşfettiği minik büyülü mucize, 1900’lerin başında 1920’de Kaliforniya’da yetiştirilmeye başlanmış. 1940’larda dondurulmuş gıda sektörünün gelişimiyle endüstrinin önemli bir ürünü olmuş. Türkiye’de de üretimine başlanan brüksellahanasıyla farklı çorbalar yapılıyor, et yemeklerinin yanında haşlama olarak veya garnitür olarak kullanılıyor. Salatalara çiğ olarak incecik doğranıyor, sosla fırında pişiriliyor. Püresi yapılabiliyor. Havuç ve soğanla ayrı düşünemediğim bu sebze buharla haşlandığı zaman besin değerini daha iyi koruyor. Çocukların görünce kilometrelerce kaçtığı bu besin değeri yüksek sebze fazla pişirilince etrafa feci bir koku salıyor. Onun çözümü ise pişirirken bir miktar süt katmak! “Gaz yapıcı özelliğinden dolayı özellikle ülser veya ishal sorunu olanlar dikkat etmeli. Guatrojenik bir besin olduğundan aşırı tüketimi troid bezinin yavaşlamasına neden olur ve guatr hastalığına yol açar. K vitamini nedeniyle antikoagülan alanların brüksellahanası yerken dikkat etmesi gerekir” diye özetleyebiliriz kimi uzmanın değindiği bu büyülü sebzenin yan etkilerini. Belçika’da yılda kişi başına 7 kg. beyaz hindiba yeniyor. Belçika’yı 3.5 kg ile Fransa ve 3.2 kg ile Hollanda izliyor. Brüksellahanası Avrupa’da en çok İngiltere’de, Hollanda’da ve Belçika’da yetiştiriliyor. Dondurulmuş gıda sektörü için endüstriyel alanda yüzde 70’i Belçika’da üretiliyor. Avrupa’da en çok Brüksel lahanası yenilen ülkeler de bu 3 ülke. İngiltere’de yılda kişi başına 810 gr, Hollanda’da 710 gr ve Belçika’da 700 gr. brüksellahanası tüketiliyor. ‘Vivaldi’ koalisyonu Aslında genel seçimden 493 gün sonra kurulan Belçika federal hükümetini yazmak istiyordum ama brüksellahanasına başlamıştım bir kere. Zaten yeni hükümet de brüksellahanası gibi. İçinde her türlü vitamin; sosyalistler, liberaller, Hıristiyan demokratlar ve yeşiller var. Bakalım brüksellahanası hükümeti koronavirüs ile mücadeleyi kazanabilecek mi? 44 yaşındaki yaşamını kadınerkek eşitliğine ve ezilenlerin korunmasına adayan belki de dünyada görebileceğiniz en sola yakın liberal başbakan Alexander De Croo (Open Vld) umut veriyor. Vivaldi’nin “4 Mevsim” adlı bestesinden esinlenerek 4 farklı siyasi eğilimi temsil eden koalisyona Vivaldi adı verildi. [email protected] T.C. BAKIRKÖY 5. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ’NDEN ESAS NO: 2020/211 KARAR NO: 2020/194 Bakırköy 5.Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 16/09/2020 tarih 2020/211 E 2020/194 K sayılı kararı ile;Davanın KABULÜ ile, Sivas İli, Zara İlçesi, Derbent Mahallesi/Köyü, Cilt No: 52 Hane No:6 BSN:38 TC kimlik numarası:19388718308 olan Zara 01/10/1985 doğumlu VEYSEL ve HAMİDE’den olma Döndü Toprak’ın adının “FATMA” olarak değiştirilmesine, nüfusa kayıt ve tesciline karar verilmiştir. 16/09/2020 Resmi ilanlar: www.ilan.gov.tr’de (Basın: 1230729) T.C. İSTANBUL 7. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ’NDEN ESAS NO: 2020/275 KARAR NO: 2020/424 Davacı MOHAMMED KURŞAT tarafından açılan nüfus kayıtlarının düzeltilmesine ilişkin yargılamada; HÜKÜM: Davacının davasının KABULÜ İLE; Mardin ili Yeşilli İlçesi, Tepbaşı Köyü, cilt no:56, hane no:37,BSN:116, TC KİMLİK NO: ...940’ da nüfusa kayıtlı, Kahraman ve Fahriye oğlu, ALMANYA/ 14/12/1997 doğumlu olan “MOHAMMED” isminin TMK. 27. Maddesi gereğince “MUHAMMED MEFTUN” olarak tashihen TESCİLİNE, Tebliğ yerine geçmek üzere ilanen tebliğ olunur. 01/10/2020 Resmi ilanlar: www.ilan.gov.tr’de (Basın: 1230748) T.C. VAKFIKEBİR ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ’NDEN Sayı: 2019/272 Esas 10/09/2020 Vakfıkebir Asliye Hukuk Mahkemesinde görülmekte olan gaiplik davasında;Gaipler Mehmet kızı Havva Kaya (Tosun) ve Mehmet oğlu Yunus Ergin’in ile ilgili bilgi verebilecek kimsenin Vakfıkebir Asliye Hukuk Mahkemesine müracat etmeleri veya bulundukları yerdeki Asliye Hukuk Mahkemesi aracılığı ile mahkememize dilekçe göndermeleri hususu ilanan duyrulur. Resmi ilanlar: www.ilan.gov.tr’de (Basın: 1230425) T.C. İSTANBUL ANADOLU 24. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ’NDEN ESAS NO: 2019/1025 KARAR NO: 2020/263 Davacı MEHMET ÖZBUĞANLİ tarafından mahkememizde açılan Nüfus (Ad Ve Soyadı Düzeltilmesi İstemli) davasının yapılan açık yargılaması sonunda; HÜKÜM:Davanın kabulüne, Kars ili, Digor ilçesi, Bacalı Mahallesi/Köyü, Cilt no:5, Hane no:10 BSN;76’da nüfusa kayıtlı, 28136023724 TC kimlik numaralı, Nebi ve Hatice’den olma, 02/02/1984 Digor doğumlu, Mehmet Özbuğanli’nin nüfus kaydında “Özbuğanli” olan soyisminin “Çiçek” olarak düzeltilmesine karar verilmiş olup ilan olunur. 29/09/2020 Resmi ilanlar: www.ilan.gov.tr’de (Basın: 1230406) T.C. BAKIRKÖY 2. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ’NDEN 2020/171 Esas2020/129 23.09.2020 tarihli karar ile Düzce ili, Gümüşova ilçesi, Merkez, C2 H12 de nüfusa kayıtlı Mehmet kızı, Zülfiye’den olma 16/08/1968 doğ., 72478121204 TC kimlik nolu Gülten Yılmaz’ın Gülten isminin önüne Zeynep isminin getirilerek İSMİNİN ZEYNEP GÜLTEN OLARAK DÜZELTİLMESİNE, ilişkin karar ilan olunur. 28/09/2020 Resmi ilanlar: www.ilan.gov.tr’de (Basın: 1230567) T.C. BÜYÜKÇEKMECE 3. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ’NDEN ESAS NO: 2020/64 KARAR NO: 2020/152 Davacı GÜNEŞ TAYGUN DOĞRU tarafından açılan Nüfus davasının yargılaması sonunda; Davanın KABULÜ İLE, Isparta ili, Yalvaç ilçesi, Leblebiciler Mahallesi/köyü, Cilt no:12, Hane No:57 BSN: 16 de nüfusa kayıtlı, Hasan ve Fulya oğlu, 16/08/1992 Diyarbakır doğumlu, T.C no: 53086069300 olan, davacı Güneş Taygun Doğru ‘nun kayden ‘’Güneş Taygun’’ olan isminin ‘’Taygun’’ olarak TASHİHEN TESCİLİNE,Karar verildiği hususu teblig yerine geçmek üzere ilanen tebliğ olunur. 28/09/2020 Resmi ilanlar: www.ilan.gov.tr’de (Basın: 1230738)
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle