28 Kasım 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
DIZI 9 14 EKİM 2020 ÇARŞAMBA BÖLEREK DIRENIŞI ZAYIFLATTILAR 1993Oslo anlaşmaları, laik Filistin milli hareketinin en yüksek siyasi başarısıydı. Sonrasında, aralarında bazı Arap devletlerinin de olduğu müttefikleriyle İsrail, FILISTIN: SEKÜLER DIRENIŞ HATTINDAN sal Kongresi gibi iktidar partisine dönüştürmekti ama yapamadı. FKÖ, öncü, lider bir örgüt olmasına rağmen yapamadı. FKÖ giderek temsil gücünü yitirdi. Filistin toplumunu bölme projelerini başarıyla hayata geçirdi. Hamas’ın bu bölünmede fayİSLAMCILIĞA Hamas, El Fetih ile diğer Filistin örgütlerinin silahlı mücadelenin yanı sıra diyaloğa da ağırlık dalı bir araç olduğu inkâr edilemez. Arafat’ın ölümü ile El Fetih, yalnızca liderini değil, ay2 MUSTAFA KEMAL ERDEMOL vermesi üzerine sesini yükseltme fırsatı buldu. Ancak Hamas’ın silahlı direniş girişimi de tıpkı El nı zamanda var oluş sebebini de kaybetmişFetih gibi başarısız oldu. Hamas’ın Gazze’deki ti. Onun, sağlığında yapmak istediği, FKÖ’yü Güney Afrika’daki Afrika Ulu bunca yıllık yönetimi de yolsuzluklarla, beceriksizliklerle dolu. Hamas’ın kurmak istediği İki başlı Filistin, devlet bir İslam devleti. Ancak adı “İslam” olsa da bu tam bir çerçeve çizemiyor. Hamas’ın ideolojik hedefleriyle ilgili belirsizlikler var İsrail’in işine geldi çünkü. Hareket, şimdiye kadar İslam devleti demiş de olsa nasıl bir devlet kurmak istediğini açıkça ifade edemedi. GAZZE: HAMAS’IN TÜKENDIĞI BÖLGE Filistin hareketi, destekleri sözde kalsa da birçok Arap ülkesinin “kendi davaları” kabul ettiği bir hareketti. Ancak bu “hareket”, özellikle 2010’lardan bu yana gittikçe marjinal bir hale büründü. Bu marjinalleştirme Filistin bölünerek başarıldı. Hamas’ın ellerine bırakılan Gazze’nin “tek Filistin” yönetiminden koparılması Filistin direnişinin gücünü azalttı. İstenilen olmuştu. Hamas yönetimindeki Gazze, başlı başına bir felaket bölgesine dönüştü. Dünyanın neredeyse en büyük toplama kampıdır bugün. İçme suyu sıkıntısı çekilir, gıdaya tam erişim yoktur. Hamas’ın burada hâkimiyet kurmasından sonra, mevcut Filistin liderliğinin de işine geldiği için dolaylı olarak göz yumduğu İsrail baskısı, sadece Hamas’ı köşeye sıkıştırmış olmadı, tüm Filistin direniş hattını pasifleştirdi. El Fetih önderliğindeki Batı Şeria, Gazze’den daha iyi durumda olsa da orada da strateji bilmeyen, sürekli taviz veren ama karşılığında herhangi bir şey kazanamayan, beceriksiz bir “hükümet” bulunuyor. Ama durumun bu noktaya gelmesinde Filistin hareketini bölen Hamas’ın büyük sorumluluğu var. Amacı etnopolitik Filistin mücadelesini dini bir mücadeleye dönüştürmekti hep. Çoğunlukla laik olan Filistin toplumunu dinci, aşırıcı bir toplum haline getirme çabası içinde oldu sürekli. Bu çabasında El Kaide’den de Mısırlı İslami Cihat’tan da destek gördü. RADIKALLEŞTIRME YÖNTEMLERI Hamas, öfkeli olan, yıllardır verdikleri mücadelede hüsrana uğrayan kişileri “terör eylemleri”nin içine çekmekte çok önemli bir rol oynadı. Her intihar eylemini destekleyen bir sosyal çevre oluşturulmasında da Hamas başarılı oldu. “Şehit”in geride bıraktıklarına yapılan mali yardımlar da bireylerde “yalnız bırakılmadıkları” inancını pekiştirdi. Bunun insanlar üzerindeki etkisi elbette tartışılamaz. Tüm bunlar Hamas’ın etkili olduğu Gazze’de bir “radikalleşme kültürü”nün oluşmasına yol açtı. Hamas radikalleşme için tabandan bir destek oluşturmayı hedefledi önce. Bunun için Filistin’in ılımlı liderliğini Filistinlinin gözünde değersizleştirdi. Filistinliyi finansal açıdan kendine bağladı. Sağlık, eğitim başta olmak üzere (asla gerçekleştirmese de) refah projeleri sundu. Ama özellikle insani yardım temelli projeleri hep İslamcı terimlerle ifade ederek, dinci söylemi toplumda diri tuttu. FKÖ’nün yıllar boyunca bin bir zorlukla oluşturduğu sosyal hizmet ağlarından yararlandı Hamas. Bu ağlar sayesinde Filistinlilere ulaşabildi. Hamas’ın idealize ettiği İslamcı toplumda “şehit” en saygın figürdür, malum. Hamas bünyesindeki Filistinli çocuklara “Allah için ölümün erdemini” anlatan eğitimler verdi yıllarca. 2004’te İsrail Güvenlik Ajansı’nca (ISA) hazırlanan bir raporda, “teröre” karışan çocukların sayısında 2003’ten bugüne yüzde 64’lük bir artış olMÜZAKEREDEN KAÇMA FIRSATI Filistin direnişinin Hamas tarafından bölünmesi İsrail’e büyük fayda sağladı. Hamas’ı bahane ederek her türlü müzakereden kaçma şansı buldu her şeyden önce. İsrail devlet aklı hayli kurnaz. Batı Şeria, İsrail açısından çok önemli ama Gazze’ye o kadar önem veriyor değil. Bu nedenle Gazze’yi her anlamda hedef almayı sürdürdü, Hamas’ın orada olması da iyi bir gerekçeydi. Oysa bölünmeden önce İsrail Filistin’in tek yönetimi ile müzakere etmek zorundaydı. Gazze de İsrail için önemli olmasa da seküler “tek merkezli Filistin yönetimi” için kurtarılması gereken bir vatan toprağıdır. Bu nedenle Filistin’in iki başlı bir yönetime sahip olması İsrail’in çıkarlarına son derece uygundur. İsrail, El Fetih yönetimindeki Batı Şeria’ya, anlaşmalar gereği elbette, mali yardım yaparken Gazze’yi Hamas bahanesiyle cezalandırıp, Filistin direnişini zayıflatmayı başardı. Direnişin devrimci süreci geri sarmaya başladı. Filistin hareketini bölen Hamas’ın sorumluluğu büyük. Amacı etnopolitik Filistin mücadelesini dini bir mücadeleye dönüştürmekti hep. Çoğunlukla laik Filistin toplumunu dinci, aşırıcı bir toplum haline getirme çabası içinde oldu sürekli. duğu vurgulanıyor. Gazzeli psikolog Fadl Abu Hein, ki ElNecah Üniversitesi, Filistin’in en büyük üni“Şehitlik çocuklarımız için bir hırs haline geldi” der versitedir. Bu üniversitedeki öğrenci derneklerinin ken bir gerçeğe işaret ediyordu. en bilineni Hamas’a bağlı Kutla Islamiya veya İslam FKÖ lideri Yaser Arafat’a Haziran 2000’de sunulan Bloku’dur. 2004’te, Hamas Gazze’yi bölüp yönetimibir rapor vardır. Raporda, Şam’da yapılan, İranlı yet ni ele aldıktan iki yıl sonra yani, ElNecah Üniverkililerle, Hamas liderlerinin de katıldıkları bir toplan sitesi Öğrenci Konseyi’nin on üç üyesinden, başkan tıda “davanın kamuoyu oluşturmak için” kullanılma da dahil sekizi Hamas İslam Bloku’nun üyesi idi. sı gerektiği kararı alındığına vurgu yapılıyor. 2001 Hamas’ın silahlı gücü Kassam Tugayları’nın başyılında Hamas’a bağlı Gazze İslam Cemiyeti, 1650 kanlığını da yapan Kais Adwan, ElNecah’ta öğrenci anaokulu öğrencisi çocuğa bir mezuniyet töreni dü konseyi başkanlığı da yapmıştı. zenledi. Törende asker kıyafeti giymiş küçük çocuk Hamas’ın Filistini İslamcılaştırma projesinin en lar, ellerinde oyuncak tüfeklerle resmi geçit yaptılar. önemli mekânları camilerdi. Hamas’ın yönettiği caHamas’ın kurucusu Şeyh Ahmed Yasin kılığına gir milerin duvarlarında intihar bombacıları ile hapistemiş küçük bir çocuğun çevresi de “intihar bombacı ki militanların posterleri yer alıyordu. Eylül 2003’te sı” kostümü giymiş çocuklarla çevriliydi. ElBireh’deki ElEin Camisi’ne baskın düzenleyen ‘TALIMAT KARTLARI’ İsrail polisi bu posterleri kamuoyuyla paylaşmıştı. Hamas, haftalık bir çevrimiçi çocuk dergisi de yayımladı. Örgütün yaklaşık 20 internet sitesi var. Beytüllahim bölgesinde yine Hamas’a bağlı İslami Bunlardan El Fetih adını taşıyan, bir çocuk dergisiÖğrenci Hareketi, genç öğrencilere, Hamas intihar dir. Diğer Hamas web sitelerine bağlantı sağlıyor, bombacılarının resimleri bulunan “Talimat Kartları” terör eylemlerini gerçekleştirmenin değerini öğütledağıtmıştı. Kamp düzenlemek de Hamas’ın yöntem yen makalelerin yanı sıra iyi huylu çocuk hikâyeleri lerinden biri. Eğlenceyi radikal telkinle birleştiren de yayınlıyor bu site. İntihar bombacılarını küçük kamplardı bunlar. Burada seküler kesimlerin çocuk çocuklar için ideal rol modeli olarak sunuyor. Çevriları da yoğun bir “eğitime” tabi tutuluyordu. miçi derginin 38. sayısında, 22 Eylül 2004 tarihin2003 yılında Bir Zeit Üniversitesi’ndeki öğrende bir intihar eylemi gerçekleştiren El Aksa Şehitleci temsilciliği seçimlerinde, Hamas adayları İsrari Tugayı’nın kadın intihar bombacısı Zeyneb Abu il otobüslerinin modellerini havaya uçurarak intiSalem’in kesik başının fotoğrafı yayımlamıştı. Sahar saldırılarını canlandırmıştı. Tahminen 12 bine yakın öğrencisiyle, Batı Şeria’da bulunan Nablus’taNASIL BIR lem bir Hamas üyesi değildi ama Hamas onu da kulDEVLET? lanmaktan çekinmemişti. Hamas’ın kurmak istediği devlet bir İslam devleti. Ancak adı “İslam” olsa da bu tam ideolojik yönü olmayan bir tarz. Söylemi de pratiği de İslamın siyasetteki rolü bir çerçeve çizemiyor. Hamas’ın ideolojik ile ilgili niyetlerini belirsiz bırakıyor. Bunu hedefleriyle ilgili belirsizlikler var çünkü. yapmasının nedeni başta Batı olmak üzere Hareket şimdiye kadar İslam devleti demiş de dünyada olumsuz bir imaj bırakmamak. Aşırı olsa nasıl bir devlet kurmak istediğini açıkça dini hedeflerini gizleyerek siyasi pragmatizm ifade edemedi. yapmak demekti bu. Çünkü İslamcı söylemiyle, Hamas’ın Haziran 2007’den itibaren Gazze tüm dinamikleri yok sayan pratiğiyle Şeridi’ni nasıl yönettiğine bakıldığında bile, “Filistin Davası” ciddi bir çıkmaza girdi. Bu İslam ile siyaset arasındaki ilişkiyi doğru pragmatizminin nedeni belki de bunun farkına kavrayamadığı görülüyor. Gazze’nin tek varmasıdır. egemen gücüydü, İslamcı ideolojisini hayata Ancak açık olan şu ki 1980’lerden itibaren geçirebilirdi. Ama, kadınları hedefleyen İslami İslam, Filistin siyaseti ile Filistin kimlik uygulamalar koymasına rağmen egemen olduğu oluşumunda giderek daha önemli bir rol bölgede İslami bir devlet kurmak için çaba oynamaya başladı. Bu gelişme tüm Filistin göstermedi. Tek isteği iktidarda kalmak oldu. siyasi yelpazesini laiklikten dindarlığa doğru Şiddeti tekeline aldı, kendisi dışındaki diğer kaydırdı. İslamcı ya da laik hareketlere baskı uyguladı. Hamas’ın tarzı hesaplanamaz, otoriter, açık bir S Ü R E C E K Tek yol var: Aklın ve bilimin ışığı! Sevgili gazeteci arkadaşımız Fatih Ertürk, 28 Eylül’de testinin pozitif çıkmasının ardından yattığı hastaneden önceki gün taburcu olduktan sonra şu mesajı paylaştı: “Türk doktorları insanüstü bir gayretle çalışıyor. 4 doktor bizimle birlikte katta hasta yatıyordu. 5. doktor anestezi uzmanı olmasına rağmen (Dr. Serkan) Covid’lilere yoğun bakım veren servisin başındaydı, o da ben çıkarken hastalandı. Bu doktorlara laf söyleyenler vatan hainidir.” Fatih’in bu mesajını ardından şu haberi aldık: Covid19 tedavisi gören Aydın Tabip Odası Başkanı Dr. Esat Ülkü yaşamını yitirdi. Geçen hafta aramış, şifa dilemiştik. “Atlatacağım” diyordu. Bugün “Gündem”, “Türkiye’de bilim insanları var” dememizi sağlayanların başında gelen Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi öğretim üyesi Prof. Dr. Ahmet Saltık’ın. Yazısını aynen paylaşıyoruz... HHH AKP İKTİDARINA; (Her kim tam yetkili ve sorumlu ise...) Sağlık Bakanlığı öylesine şaibeli duruma geldi ki bu Bakanlığı dağıtıp yeni baştan kurmalı.. Orta düzeyde bir “sudoku oyununu” (!) bile yüzüne gözüne bulaştırdı, oynadığı sayıları tutturamadı. Oysa dürüst olmalı, verilerle hiç oynamamalı idi. Sorunun temeli: Salgını başarıyla yönettiği algısı yaratmak ve RTE’ye yaranmak.. Sorunun bedeli: Türk halkını, Dünya Sağlık Örgütü’nü ve dünya kamuoyunu aldatmak. Oyunun faturası: Rezil olmak ve ülkemizin saygınlığını ağır biçimde yaralamak; görünür görünmez ulusal çıkarlarına ağır biçimde zarar vermek.. Önlenebilecek ölümleri önleyememek, salgının yersiz uzaması ve çok ağır ekonomik yitikler... Reçete: 1. Sağlık Bakanı Dr. Koca’nın derhal istifası ya da Reis = TEK ADAM = RTE tarafından azledilmesi. 2. Tarafsız ve yetkin bir hekim akademisyenin, bir halk sağlığı profesörünün tam yetki ile sağlık bakanı olarak atanması ve kadrosunu oluşturması. 3. Ulusal ve uluslararası bağımsız uzmanların daveti ile Salgın Veritabanı’nın bütünüyle saydam biçimde erişime ve yönetime açılması. 4. Yanlış, oynanmış, eksik… tüm verilerin geçmişe doğru tümüyle düzeltilmesi. 5. Türk ve dünya kamuoyundan, başta DSÖ olmak üzere uluslararası kurumlardan özür dilenmesi. 6. TBMM’de salgın hakkında genel görüşme açılması, gerekli mevzuatın ortaklaşa çıkarılması. 7. Salgında kamu kurumlarının hatası nedeniyle ölenlerin ailelerine tazminat ödenmesi. 8. Sağlık çalışanları için meslek hastalığı hakkının geriye doğru kabulü, geride kalanlarına ölüm aylığı bağlanması ve hak edilen tazminatların ödenmesi. 9. Dr. Refik Saydam Ulusal Sağlık Kurumu’nun yasa ile bilimsel olarak özgür, yönetsel ve akçalı (mali) olarak özerk statüde yeniden açılması; insan gücü ve teknik donanımının hızla sağlanarak salgın yönetiminin bu kuruma devredilmesi. 10. Kökü dışarıda, asla yerli ve milli olmayan Sağlıkta Dönüşüm dayatmasının durdurulması, şehir hastanelerinin kamulaştırılması, koruyucu sağlık hizmeti temelli ve öncelikli kamusal sağlık sistemine dönülmesi. HHH Prof. Saltık’a ellerinize sağlık diyoruz. İnsanlık tarihinin üç büyük felaketi var: Savaşlar, salgınlar, açlıkkıtlıklar! İçinde bulunduğumuz felaketten çıkışın tek ışığı, akıl ve bilim! Ülkenizi, kendinizi bir nebze seviyorsanız Prof. Saltık’lara kulak verin! HATAY’DAKI ORMAN YANGINLARI İki tutuklama Hatay’da Belen Arsuz ve İskenderun ilçelerinde çıkan yangınlarla ilgili İskenderun Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen soruşturma kapsamında 2 zanlı tutuklandı. Soruşturma dosyası hakkında “gizlilik kararı” alındığı öğrenildi. Belen ilçesine bağlı Sarımazı Mahallesi’nde, 9 Ekim Cuma günü saat 10.30 sıralarında başlayan orman yangını, şiddetli rüzgârın da etkisiyle İskenderun ve Arsuz ilçelerinde yerleşim yerlerine de sıçramıştı. 2 gün boyunca havadan ve karadan müdahale edilen yangın, cumartesi akşam saatlerinde kontrol altına alınabilmişti. l AA
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle