10 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
6 30 OCAK 2020 PERŞEMBE EDİTÖR: HAKAN AKARSU TASARIM: ECE KURTULUŞ DURSUN HABER ‘Tüccar zihniyeti ile‘Türkiye hukuki zeminde kalma gücünü kaybetti’ diyen emekli Kurmay Albay Ali Türkşen: devlet yönetilmez’ Türkiye ile Yunanistan arasında 1996 yılında “Figen Akat” isimli Türk bandıralı bir geminin Kardak kayalıklarında karaya oturması sonucu iki ülke arasında savaşın eşiğine gelinmesinin üze Ekonomik bağımsızlık sağlanmalı rinden 24 yıl geçti. Dönemin başbakanı Tansu Çiller’in em ALI AÇAR ri ile Kardak kayalıklarına Türk bayrağı diken askeri ti min içinde yer alan emekli Kur may Albay Ali Türkşen, “Türki ye hukuki zeminde kalma gücü n Son dönemde ABD ile yaşanan bir gerilim var. Özellikle ABD ve NATO ülkeleri terör örgütlerine açıktan ya da dolaylı olarak destek veriyor. Burada Türkiye’nin yapması gereken nedir? Türkiye tepkisini devlet ağzıyla anlatıyor. Ama o sözün gerisinden ne yapacaksa onu artırması lazım. Onun nü maalesef kaybetti. 24 senedir için de ekonomik bağımsızlığını sağ orada hukuki anlamda bir iler lamalı. Ekonomik tedbir almadıysanız leme kaydedilemedi. Bu adaları Yunanistan’a devretmedik diyorsanız sizde orada silahlı ya da insani girişimlerde bulunmalısınız” dedi. İktidarın ortak aklı kaldırdığını anlatan Türkşen,“ Tüccar zihniyeti ile devlet yönetilmez. Vatan ve millet sevgisiyle açık etmeden boyun eğmek zorunda kalırsınız ve öyle de oluyor. Emevi Camii’nde Putin bile saygı olarak namaz kıldı biz kılamadık. Esad ile görüşmeden bu sorun çözülemez. Geçmişte Turgut Özal “bir koyup üç alacağız” diyordu. Tüccar zihniyeti ile devlet yönetilmez. Tüccar zihniyetini bırakıp vatan ve millet sevgi çalışmaya başlarsanız o zaman siyle çalışmaya başlarsanız o zaman kazanımlarınız olur” diye konuş kazanımlarınız olur. tu. Kardak krizinin 24. yılında Yunanistan ile yaşanan sorunlar, Kıbrıs ve Doğu Akdeniz’e ilişkin gün gelinen noktada ise Türkiye bir ke Cumhuriyet’in sorularını yanıtlayan Ali re hukuki zeminde kalma gücünü ma Türkşen özetle şu yanıtları verdi: lesef kaybetti. 24 senedir orada huku n 1996 yılında alınan bir kararla ki anlamda bir ilerleme kaydedileme bir gece sizin de aralarında bulundu di. Hukuki anlamda tedbir almadığınız ğunuz bir grup Türk subayı Kardak’a bir konu yarın öbür gün hukuki anlam çıkarak Türk bayrağı astı. O günden da tedbir almaya gittiğinde “Bunca se bugüne Kardak’ta değişen durum ne? nedir neredeydiniz” diye karşınıza ge Kardak’ta gözüken bir şey değişme lir. Askeri anlamda da Türkiye’nin bu di. O bölgede Kardak’tan sonra çok cid kadar sorunla boğuşurken kalkıp bir di bir travma oluştu. Ondan sonra po harekâtla “ben bunu yapacağım” deme litika değişikliğine giderek ciddi şekil si çok güç. Ege krizinde bize orada 156 de silahlanma yaptılar. Kardak’ta si kayalık ya da adadan bahsedilmişti. O lahlanma yok ama Kardak ile aynı sta zaman Yunanistan’a devretmedim di tüdeki adaları ciddi anlamda silahlan yorsanız gidin onların üzerinde bir faa dırdılar. Türkiye’ye ait olan adaları iş liyet gösterin. Yunanistan’ı zora düşü gal konusunda 24 sene içerisinde ciddi recek fakat bizim de hukuki anlamda anlamda ilerlediklerini görüyoruz. Bu zorda olmayacağımız bir şekilde yapıl malı. Yunanistan’ın yaptığı gibi girişimlerde bulunulabilir. Silahlandırma da olabilir, daha insancıl sebepler de bulanabilir. Bir şekilde bunun oturulup masa etrafında konuşulması lazım. Bunun için devlet iradesi olması gerekli. n Türkiye’nin karşı karşıya olduğu Doğu Akdeniz ve Kıbrıs sorunu var. Türkiye orada bir Libya hamlesi yaptı. Türkiye orada nasıl bir yol izlemeli? Şimdi Türkiye’nin Doğu Akdeniz’de petrol arama konusu ile ilgili yapılan hamle doğru ve yerinde. Eğer burası benim hakkın diyorsanız bunu söylemeye devam etmelisiniz. Uluslararası anlaşmalardan sizin yapabileceğiniz ne varsa kullanmanız lazım. Hukuk yo lunu kullanırken, Libya örneğinde olduğu gibi başka kimseye ihtiyacınız olmadan yapabileceğiniz, münhasır ekonomik bölge gibi yöntemler de bulmanız lazım. Kıbrıs konusunda ise bizim Kıbrıs’tan vazgeçmemiz Türkiye’nin kabul edeceği bir şey değil. Hem tarihsel anlamda hem psikolojik hem de maddi ve güvenlik anlamında çok büyük kayıplarımız olur. Dolayısıyla 1974’ten bu yana kazanılan durumdan Türkiye bir milim bile geri gitmemeli. Barış harekâtı’ndaki politikaların aynen devam etmesi gerekiyor. Kıbrıs’ta rahmetli Rauf Denktaş’ın o mücadelesinden sapan zihniyet zaman zaman iktidara geldiyse de Kıbrıs ve Türkiye açısından kabul edilebilir bir şey değil. ‘Çokseslilik vardı’ n 1996 yılında bir gecede karar alınmıştı. Şimdi ise tek parti iktidarı var. Türkiye dış politikada ne yapmalı? Dış politikada tek akıl yoktu ve çokseslilik vardı. Ulusal çıkarlarda herkes aynı yöne dönebiliyordu. Yarı başkanlık sistemine geçildikten sonra Türkiye’nin menfaatlarinden çok, bir kesimin, bir zümrenin haklarını korumaya yönelik mücadele etmeye başladı. Siyasi iktidar kendine fayda sağlayacak bir şey görmüyorsa müdahale etmiyor. Kendisi ile ilgili çıkarım elde ederse yönünü oraya dönüyor. Devlet ve Türkiye bu kavramlar değil. Ülke, Türk halkının haklarının göz ardı edildiği bir zihniyet ile yönetiliyor. Bu dış politikadan vazgeçilmeli. l İSTANBUL 10 KALEM TIBBİ SARF MALZEME ALIMI ATAŞEHİR AĞIZ VE DİŞ SAĞLIĞI HASTANESİ 10 KALEM TIBBİ SARF MALZEME ALIMI alımı 4734 sayılı Kamu İhale Kanununun 19 uncu maddesine göre açık ihale usulü ile ihale edilecektir.  İhaleye ilişkin ayrıntılı bilgiler aşağıda yer almaktadır: İhale Kayıt Numarası 2019/636084 1İdarenin a) Adresi b) Telefon ve faks numarası Barbaros Mahallesi Fesleğen Sokak No:6 İSTANBUL 34780 BATI ATAŞEHİR/İSTANBUL 2164697740 2166885759 c) Elektronik Posta Adresi [email protected] ç) İhale dokümanının görülebileceği internet adresi (varsa) https://ekap.kik.gov.tr/EKAP/ 2İhale konusu malın a) Niteliği, türü ve miktarı İhale 10 kısımdan oluşmaktadır.Herbir kalem ayrı ayrı değerlendirilecektir. Ayrıntılı bilgiye EKAP’ta yer alan ihale dokümanı içinde bulunan idari şartnameden ulaşılabilir. b) Teslim yeri Ataşehir Ağız ve Diş Sağlığı Hastanesi Biyomedikal Tüketim Depo c) Teslim tarihleri 3 İhalenin Sözleşme İmzalandıktan Sonra Taşınır Kayıt Yetkilisinin Yazılı Talebi Doğrultusunda İşe Başlanır. Sipariş Verildikten Sonra 10 Gün İçerisinde Malzemenin Teslimatı Yapılmış Olacaktır. İhale Konusu Malların Hafta İçi 08:3016:30 Saatleri Arasında Teslimi Yapılacaktır.Teslimat Öncesinde İlgili Birimden Teslimat İçin Randevu Alınması Zorunludur. a) Yapılacağı yer Barbaros Mah.Fesleğen Sok.No:6 Batı Ataşehir b) Tarihi ve saati 19.02.2020 14:30 4. İhaleye katılabilme şartları ve istenilen belgeler ile yeterlik değerlendirmesinde uygulanacak kriterler: 4.1. İhaleye katılma şartları ve istenilen belgeler: 4.1.1.3. İhale konusu malın satış faaliyetinin yerine getirilebilmesi için ilgili mevzuat gereğince alınması zorunlu izin, ruhsat veya faaliyet belgesi veya belgeler: Sağlık Bakanlığının 2010/11 sayılı genelgesi gereği,  Aday veya istekliler ile teklif ettikleri Tıbbi Cihaz Yönetmelikleri kapsamındaki ürünlerin veya cihazların T.C. İlaç ve Tıbbi Cihaz Ulusal Bilgi Bankasına (TİTUBB) kayıtlı olduğunu gösteren belgeleri teklif mektupları ile birlikte vermek zorundadırlar.Teklif edilen ürünler Tıbbi Cihaz Yönetmeliği kapsamında olan  Aday veya isteklinin, teklif edilen ürünün imalatçı veya ithalatçısı (tedarik firma) olmadığı durumlarda ürünün tedarikçi firmasının bayi olduğuna dair ÜTS ve/veya TİTUBB kayıt ve bildirimi aranacaktır. Alımı yapılacak ürünlerin ÜTS ve/veya TİTUBB İda tedarikçi firma altında Sağlık Bakanlığı tarafından kayıt veya bildirim işlemi tamamlanmış olması şartı aranacaktır. Ürünlere ait ÜTS ve/veya TİTUBB çıktılarının sunulması gerekmektedir. 2 Yerli malı belgeleri sunulacak ayrıca hangi kalemlerle ilgili olduğu ayrıca bir liste yapılarak yerli malı belge numaraları yazılacaktır. Yerli malı teklif eden istekliler, bu avantajdan yararlanabilmek için, Türkiye ticaret, sanayi, deniz ticaret odaları ve ticaret borsaları birliğine bağlı ilgili oda / borsalar tarafından “yerli malı belgesi” ile belgelendirilmesi ve bu belgenin ihale dosyasında sunulması zorunludur. ayrıca, birim fiyat teklif mektubunda yerli malı fiyat avantajından yararlanılmak istendiğine dair ilgili ibare ile birlikte yerli malı belgesinin hangi kısım/kısımları kapsadığının belirtilmesi gerekmektedir. 4.1.2. Teklif vermeye yetkili olduğunu gösteren imza beyannamesi veya imza sirküleri; 4.1.2.1. Gerçek kişi olması halinde, noter tasdikli imza beyannamesi, 4.1.2.2. Tüzel kişi olması halinde, ilgisine göre tüzel kişiliğin ortakları, üyeleri veya kurucuları ile tüzel kişiliğin yönetimindeki görevlileri belirten son durumu gösterir Ticaret Sicil Gazetesi, bu bilgilerin tamamının bir Ticaret Sicil Gazetesinde bulunmaması halinde, bu bilgilerin tümünü göstermek üzere ilgili Ticaret Sicil Gazeteleri veya bu hususları gösteren belgeler ile tüzel kişiliğin noter tasdikli imza sirküleri, 4.1.3. Şekli ve içeriği İdari Şartnamede belirlenen teklif mektubu. 4.1.4. Şekli ve içeriği İdari Şartnamede belirlenen geçici teminat. 4.1.5 İhale konusu alımın tamamı veya bir kısmı alt yüklenicilere yaptırılamaz. 4.2. Ekonomik ve mali yeterliğe ilişkin belgeler ve bu belgelerin taşıması gereken kriterler: İdare tarafından ekonomik ve mali yeterliğe ilişkin kriter belirtilmemiştir. 4.3. Mesleki ve Teknik yeterliğe ilişkin belgeler ve bu belgelerin taşıması gereken kriterler: 4.3.1. Tedarik edilecek malların numuneleri, katalogları, fotoğrafları ile teknik şartnameye cevapları ve açıklamaları içeren doküman: İhaleye katılan istekliler; teklif verdikleri ürün kalemi için 1 adet numunelerini (marka, model ubb no’ları belirterek )Numunelerin üzerine firma adına dair etiket yapıştırılacaktır. Son teklif verme saatine kadar ilgili idare görevlisine orijinal ambalajında tutanakla teslim edeceklerdir. Numune değerlendirilmesinde Teknik Şartname kriterleri esas alınıp numuneler ilgili kliniklerde denenerek de uygunluk değerlendirmesi yapılabilecektir. Tekliflerin değerlendirilmesi aşamasında komisyonun gerekli görmesi halinde yukarıda istenen miktarlara ek olarak yeni numune, ek bilgi, belge, katalog, broşür, kılavuz, açıklama, vb. döküman istenebilecektir. Tıbbi cihaz kapsamına giren ürünlerin T.C. İlaç ve Tıbbi Cihaz Ulusal Bilgi Bankası`na (TİTUBB) kayıtlı ve T.C. Sosyal Güvenlik Kurumu kontrolünden geçmiş olması gerekmektedir.  5. Ekonomik açıdan en avantajlı teklif sadece fiyat esasına göre belirlenecektir. 6. İhale yerli ve yabancı tüm isteklilere açık olup yerli malı teklif eden istekliye ihalenin tamamında % 15 (yüzde on beş) oranında fiyat avantajı uygulanacaktır. 7. İhale dokümanının görülmesi: 7.1. İhale dokümanı, idarenin adresinde görülebilir. 7.2. İhaleye teklif verecek olanların ihale dokümanını EKAP üzerinden eimza kullanarak indirmeleri zorunludur. 8. Teklifler, ihale tarih ve saatine kadar Ataşehir Ağız ve Diş Sağlığı Hastanesi Satın Alma Birimi adresine elden teslim edilebileceği gibi, aynı adrese iadeli taahhütlü posta vasıtasıyla da gönderilebilir. 9. İstekliler tekliflerini, mal kalemkalemleri için teklif birim fiyatlar üzerinden vereceklerdir. İhale sonucu, üzerine ihale yapılan istekliyle her bir mal kalemi miktarı ile bu mal kalemleri için teklif edilen birim fiyatların çarpımı sonucu bulunan toplam bedel üzerinden birim fiyat sözleşme imzalanacaktır. Bu ihalede, kısmı teklif verilebilir. 10. İstekliler teklif ettikleri bedelin %3’ünden az olmamak üzere kendi belirleyecekleri tutarda geçici teminat vereceklerdir. 11. Verilen tekliflerin geçerlilik süresi, ihale tarihinden itibaren 90 (doksan) takvim günüdür. 12. Konsorsiyum olarak ihaleye teklif verilemez. 13. Bu ihalede elektronik eksiltme yapılmayacaktır. 14. Diğer hususlar: İhale, Kanunun 38 inci maddesinde öngörülen açıklama istenmeksizin ekonomik açıdan en avantajlı teklif üzerinde bırakılacaktır. Resmi ilanlar: www.ilan.gov.tr’de (Basın: 1123397) Nedir diye merak ettim: Adam ‘insan ve toplum’dan! Fen Edebiyat Fakültesi İnsan ve Toplum Bilimleri’nde çalışıyor, öğrencilere ders veriyor. Üniversitesi, kendisi hakkında soruşturma açmış, toplumsal tepki üzerine ciddi soruşturma mı yoksa savuşturma kabilinden mi, göreceğiz. Çocuk yaşta evlenmeye izin verilmediği için Elazığ depremi olmuş. Artık sanırım tüm depremleri buna bağlıyor olsa gerek. Kafayı bozmuş genç yaşta evlenmek konusunda. Zaten iki resme bakın. Biri parlak delikanlılık döneminden. Üniversitedeki künyesinde bunu kullanıyor hâlâ. Diğeri de bugünkü hali. İnsan yerlere kadar sakal bırakabilir. Bir şey demem. Ammaa, çocuk istismarına çağrı yaptı mı, hele bu uzun sakalla da birleşti mi, araya Allah, Kuran, şeriat, peygamber vb. gibi arka plan çağrışımları, plan ve programı ile de birleştirdi mi, işin rengi değişiyor. Gerçi ne çocuklara musallat olarak Allaaaaah diye bağıran tipler gördük, sakalları uzun değildi! Kafayı bozmuş mu, yemiş mi... Hepsi de... Ama adam içini serbest bırakmış, beynini açmış dışa boşaltmış. Kim bilir boşaltamadığı daha neler var. HHH Ne demiş? “Gayretullaha dokunmak edebiyat değildir. AIDS, Ebola Virüsü... Avustralya, Çin gayrettullaha dokundu azap geldi. Maazallah biz de zinayı, livatayı yasallaştırarak, Allah’ın helal kıldığı yaşta evliliği tecavüz sayarak, mutlu yuvaları bozarak gayrettullaha dokunmayalım. Az kaldı.”  Kafama takılan bir nokta: Okumalarına, çalışmalarına, makale başlıklarına baktım, çoğu aslında ilahiyata yakın şeyler. Ama ilahiyat mezunu değil. Toplum ve insan üzerine sözde “uzmanlaşmış”. Ama oradan küçük yaşta çocuklarla evlenme üzerine uzun bir başka bir uzmanlık sıçrayışı yapmış anlaşılan. HHH Adam, Fen Edebiyat Fakültesi İnsan ve Toplum Bilimleri Bölümü’nden. Sanırsınız ki topluma yararlı şeyler üzerinde çalışıyor. Bu bölümde ne işi var diye soruyorsunuz. Daha doğrusu üniversitede ne işi var? HHH “Bilimsel başarı” hanesine bakıyorum. Uluslararası sayılabilecek ama değeri çok çok düşük bir dergide yayımlanmış İngilizce bir makalesini görüyorum. Scopus indeksinde atıf sayısı 1. O kadar. Sonra, sağda solda bir dizi hakemsiz dergide yayımlanmış makaleleri göze çarpıyor. HHH Bu tiplerle dolu üniversiteler. Veriyorlar doktorayı, hayatta başka yapacak bir işi olamayacağı için, üniversitede çörekleniyor. Bu millet maaşını veriyor... O da “toplum ve insan” bölümünde pedofili üzerinde kafa yoruyor. Boydakların cezası onandı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi; FETÖ kapsamında yargılanan eski Boydak Holding yöneticilerine verilen mahkumiyet kararını onadı. Kayseri 2. Ağır Ceza Mahkemesi, 12 Temmuz 2018’de görülen karar duruşmasında, eski Boydak Holding üst yöneticisi Memduh Boydak’a “silahlı terör örgütü yöneticiliği” suçundan 18 yıl, eski yönetici Mustafa, Bekir, Erol ve İlyas Boydak ile Murat Bozdağ’a “silahlı terör örgütü üyeliği” suçundan 7 yıl 6 ay, eski yönetim kurulu başkanı Hacı Boydak’a 11 yıl 10 ay 15 gün, eski holding yöneticisi Şükrü Boydak’a ise aynı suçtan 10 yıl hapis cezası verildi. Mahkeme ayrıca sanıklar Memduh, Hacı, Şükrü, Mustafa, Bekir, İlyas, Bekir ve Erol Boydak ile Murat Bozdağ’ın, TMSF tarafından yönetilen holding ve şirketlerde bulunan hisselerinin müsaderesini kararlaştırdı. Ankara Bölge Adliye Mahkemesi, dosyanın istinaf incelemesini tamamlayarak kararı onadı. Kararda, ilk derece mahkemenin verdiği hükmün, usul ve esas yönünden hukuka aykırılığının bulunmadığı vurgulandı. Yargılamada eksiklik olmadığına ve ispat bakımından değerlendirmenin yerindeliğine işaret edilen kararda, delillerin hukuken geçerli olduğu bildirildi. Kararda, mahkumiyet alanlara yönelik ceza artırım ve indirimlerin yasal gerekçeye dayandığı kaydedildi. Kararla, sanıkların tutukluluk halinin devamına hükmedildi. l ANKARA/Cumhuriyet
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle