10 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
14 30 OCAK 2020 PERŞEMBE EDİTÖR: ÖZNUR OĞRAŞ ÇOLAK TASARIM: BAHADIR AKTAŞ Tarla kuşu mu? Bülbül mü? KÜLTÜR Oyunda Romeo’yu Engin Alkan, Jüliet’i ise Deniz Çakır canlandırıyor. Engin Alkan’ın yönettiği ve oynadığı ‘Tarla Kuşuydu Jüliet’ bugün saat 20.00’de Uniq Hall’de sahneleniyor Oyunun başlamasına 10 dakika var. Sahnede hummalı bir çalışma, iki kişi keyifle yemek yapıyor. Salona konuşarak giren seyirciler oyun başladı zannediyor, “Hişttt, sessiz” fısıltıları duyuluyor. Bir anons: “Oyunun başlama sına 5 dakika var”. Seyirci rahatlıyor. Sahnede dekor olarak mutfak var. Engin Alkan ve Deniz Çakır makarna pişiÖZNUR riyor. Domates sosunun koOĞRAŞ ÇOLAK kusu salonu kaplıyor. Ve oyun, oyuncuların o güzel soslu makarnayı yemeleriyle başlıyor. Ezop Sahne tarafından sergilenmeye başlanan “Tarla Kuşuydu Juliet” Engin Alkan’ın 2009 yılında İstanbul Şehir Tiyatroları’nda yönettiği oyunun yeniden bir sunumu. Dört sezon boyunca seyircinin oldukça ilgisini çekerek kapalı gişe oynanan oyunu daha sonra 2014 yılında Antalya Şehir Tiyatrosu’nda aynı reji konseptiyle sahneye koydu Alkan. Bu versiyon da seyircisiyle İstanbul’daki başarısını hiç aratmayan bir bağ kurmayı başardı. Alkan, “Ezop Sahne benden bağımsız olarak metnin oynanma haklarını alarak geçtiğimiz yaz aylarında prodüksiyon çalışmalarına başlamış, hatta bir iki prova gerçekleştirmiş bir halde geçtiğimiz kasım ayında oyunu yeniden sahnelemem için bana başvurdu. İstanbul Şehir Tiyatroları’nda gerçekleştireceğim ‘Hamlet’ oyun provalarının sezon sonuna ötelenmesi sonucu oluşan programımdaki sürpriz boşluktan yararlanarak ben de teklifi kabul ettim ve çalış malara başladık” diyor. Romeo ve Juliet, düşman iki ailenin birbirine âşık çocuklarıdır ve aşklarına izin verilmez. Fakat Rahip Lawence, kan davasının son bulması umuduyla bu âşıkların nikâhını kıyar. Her şey düzeleceği yerde işler iyice sarpa sarar. Romeo, birini öldürdüğü için şehirden sürülür. Juliet ise sevmediği Paris’le evlendirilmek istenir. Juliet, son çare rahipten yardım ister. O da ona bir zehir vererek Romeo’yla kaçabilmesi için plan yapar. Fakat büyük bir hata yüzünden iki âşık da ölürler. Ephraim Kishon’ın bu hikâyeden yola çıkarak ortaya çıkardığı mizah dolu kurguda ise işler tam tersi işliyor. İntihar etmenin eşiğinden dönen Romeo ve Juliet, evlidir ve birlikteliklerinin üzerinden tam 30 yıl geçmiştir. Çift, büyük bir sefaletin içinde sürünmektedir. Dillere destan aşklarından eser kalmamıştır. Her gün yeni bir kavga, her gün yeni bir sorun... Gündelik yaşantılarında birbirlerine karşı sergiledikleri tahammülsüzlükler kimsenin hayal bile edemeyeceği bir noktaya varmıştır. Üstüne üstlük ikilinin bir de ele avuca sığmayan bir kız çocuğu vardır. Shakespeare, “Ah yaşasaydın da görseydin bu kepazeliği” dendiği anda hortlar gelir mezarından. İşler çoktan rayından çıkmıştır bir kere. Yaratıcı sı da olsa karşısında onu duymayan iki insan vardır: mutsuz bir kadın; miskin, tembel, paragöz bir adam. Çakır’dan başarılı oyunculuk Jüliet rolündeki Deniz Çakır aynı zamanda yaşlı dadıyı da canlandırıyor. Çakır’ın sahnedeki başarısı takdire şayan. Özellikle dadı karakterinde başarılı Çakır. İki rol üstlenen, Romeo rolündeki Alkan ise rahibi de oynuyor. Alkan’ın oyunculuğunu hep çok beğenmişimdir. Yönettiği oyunlarda da çok başarılı Alkan. Tıpkı önceki oyunları gibi bu oyunun da bir ritmi var. Gittikçe temponun yukarı doğru çıkması ve inişlerin çıkışların doğru yerlerde kullanılması se yircinin oyundan hiç kopmamasını sağlıyor. Alkan, “Aşkın kimyası, birliktelikler ve evli lik temaları üzerinden günümüz insanının doğasını, alış Romeo ve Jüliet’in çocukları Lucretia rolünü müzisyen Murat Bavli üstleniyor. Shakespeare’i ise Fatih Al canlandırıyor. kanlıklarını, yabancılaşmasını kimi zaman buruk bir gülümsemeye dönüşen şakalarla anlatıyoruz. Bu arada toplumsal cinsiyet rolleri, kilise ve orta sınıf ahlakının ikiyüzlü kaypak yapısı, maddiyatla ilişkilendirilmiş pragmatik birliktelik modelleri hicvimizden payını alıyor. Ama sonuçta yine de aşkın tüm sınırlandırmaları ve engelleri yok sayan özgür imgesine atfen ‘âşık ol, hiç korkma’ nakaratı sahnedeki son sözlerimiz oluyor” diyor. Alkan, “Oyunda Shakespeare ile dalga kesinlikle geçmiyoruz. Dalga geçme içinde küçümseme barındıran, saygısız bir eylemdir. Bu anlamda bizim yaptığımıza bilindik durumları kontra bir açıyla görmek, aklın öngördüğü makul sınırları gülmecenin hoşgörülü büyüteciyle genişletmek diyebiliriz. Ve elbette Shakespeare de gülmecenin tatlı fiskesinden nasibini almakta” diyor. Kostüm tasarımında Nihal Kaplangı, dekor tasarımında Cihan Aşar daha ön ce yorumlanmış konsept tasarımı yeniden yorumlayarak ekibe dahil olmuşlar. İlk versiyonda Lucretia rolünü de oynayan Murat Bavli de müzik direktörü olarak ekiple çalışıyor. “Tarla Kuşuydu Jüli et”, iki buçuk saat sürüyor. Eğlenmek, iyi bir oyun seyretmek ve gülmek isteyenler kaçırmasın. Not olarak belirtmeliyim ki aç karnına gitmeyin. Pir Sultan Abdal’ın felsefesi sahnede Pir Sultan Abdal’ın felsefesi ve yaşam biçimi sahneye taşınıyor. Müzikli anlatı, 1 Şubat Cumartesi günü saat 20.00’de Ada na Seyhan Belediyesi Yaşar Kemal Kültür Merkezi’nde sahnelenecek. Oyuncu Alper Kut’un tek kişilik gösteri yaptığı anlatıya, İstanbul Şehir Hatları vapur müzisyenlerinden Tunç Baydar bendir ve kabak kemane, Süleyman Can Aslanyürek bağlama ile eşlik ediyor. Gösterinin metnini Seçil Çelebi yazdı, yönetmenliği Serdar Yıldırım ve Alper Kut birlikte yapıyor. 40 YIL HATIRDA KALACAK 40 EROTIK ŞIIR Basma Alsharif’in Ouroboros [Kuyruğunu Yiyen Yılan] (2017) filminden bir kare. Sanatçı ve Paris’teki Galerie Imane Farès’in izniyle. SALT GEÇEN YIL YARIM milyon ziyaretçi ağırladı Nedim Gürsel’in şiirleri Fransa’da yayımlandı Nedim Gürsel’in şiirleri Fransızca’da yayımlandı. Nedim Gürsel, “Uzun Bir Ayrılık İçin 40 Kısa Şiir” kitabının tanıtımı için 4 Şubat’ta Paris’te okurlarıyla buluşacak. Türkçe yayımlandığı zaman okurların ve edebiyat dünyasının büyük ilgisiyle karşılanan “Kırk Kısa şiir” adlı kitabın Fransızcasına Luc Vigier’nin “şiirselerotik” desenleri eşlik ediyor. Okurlarıyla buluşma toplantısında Nedim Gürsel şiirlerinin Türkçesini okuyacak. Isabelle Etienne, yazarın erotizm teması üzerine yazdığı eserlerinden bazı parçaları seslendirecek. Bu buluşmada bazı çizimler de çok özel olarak yapılacak ve Nedim Gürsel ve Luc Vigier tarafından imzalanacak. Söyleşi, kitabı yayımlayan Nouvelles Editions Place Yayınevi’nde saat 18.30’da gerçekleşecek. Kim bilir yolunuz Paris’e düşer ya da belki Paris’tesinizdir? Nedim Gürsel, şiir kitabının Paris’te Fransızca yayımlanmasını “Türkiye’de ikram edilen bir kahvenin 40 yıl hatırı vardır denir; 40 şiirin de vardır, hele o şiirler erotikse!” diye yorumluyor. Araştırma ve Programlar Direktörü Meriç Öner, 2020 planlarını anlattı, ilk sergi açılıyor ORHUN ATMIŞ SALT, İstanbul’da Beyoğlu ve Galata, başkent te ise SALT Ankara’da araş tırma, sergi, yayın, web ve dijitalleştirme projeleri; söyleşi, konferans, gösterim ve atölye gibi kamu SALT Beyoğlu’ndaki “bauhaus imaginista: Uzaklarda. İstanbul” sergisi kapsamında, Hannes Meyer’in linolyum baskıları (tahmini 19241926). programları yapan bir kültür kurumu. Kuruluşu 2011 yılına dayanan SALT, çalışmalarıyla sanatseverlerin gözünde çoktan ayrı bir yere sahip oldu. Geçen yıl SALT’ta Nur Koçak’ın “Mutluluk Resimlerimiz”, “Mihri: Modern Dönemlerin Göçebe Ressamı”, Maria Andersson ve Nancy Atakan’ın işlerinden derlenen “Uygun Adım Marş!”, “Aslına Sadık Kalınmıştır” ve Naeem Mohaiemen’in “Makbul Tarihin Tutsakları” sergileri izleyiciyle buluştu. SALT Araştırma ve Programlar Direktörü Meriç Öner ile SALT’ın geçen yılını ve 2020 planlarını konuştuk. Meriç Öner, geçen yıl Beyoğlu, Galata ve Ankara programlarının toplamda yarım milyon ziyaretçiyi aştığını ve en yoğun katılımın kaydedildiği yıl olduğunu söyledi. Ayrıca 2020’de açılacak sergilerle ilgili de bilgi verdi. diğimiz içerik, mevsimlerin yerini alan yeni doğa durumlarını ve onların yiyecek üretim ve tüketim peyzajına etkisini Türkiye’den örneklerle irdeleyecek” dedi. SALT Galata’da ise sonbahara kadar dil ve kimlik meselesine odaklanan Basma AlSharif sanatseverlerle buluşacak. Eylül ayında ise SALT Beyoğlu’nda Doğu Akdeniz ülkeleri ile Türkiye’de modern resim eğilimlerini karşılaştıran bir sergi açılacak. Öner, “Bu sergiyle 1950’lerden 1970’lere, SALT Galata’da Fransız ve Macar asıllı İstanbul doğumlu Antoine Köpe’nin günlükleri üzerinden 1. Dünya Savaşı ve mütareke dönemine dönülecek” dedi. Konuşma, gösterim, performans programları ve atölyeler ise yıl boyunca sürecek. Projelere destek İlk sergi açıldı Öner, SALT Araştırma Fonları’ndan altı projeye bir seneliğine 15 bin TL destek Buna göre sergiler, “bauhaus imaginista: verileceğini belirtti. Öte yandan, Türki Uzaklarda. İstanbul” ile SALT Beyoğlu’nda ye’deki kültür kurumları aracılığıyla gün dün başladı. Meriç Öner, bu serginin ardın cel üretim ve araştırmaları desteklemek dan Cooking Sections ekibi ile ekme biçme amacını güden ABD merkezli CultureIst, ve yeme içme alışkanlıklarının iklim uzan 2020 SALT Araştırma Fonları’na 1950’ler tısında nasıl değiştiğini soruşturan “İKLİM sonrası sanat tarihi alanından iki projeye CİL: Mevsimler Sürüklenirken” içeriğinin özel destek veriyor. Bu katkıyla 2020’de geleceğini belirtti. Öner, “Üç senede derle sekiz çalışmaya fon sağlanacak. 2020’NIN ILK SERGISI Bauhaus’un kuruluşundan bir yüzyıl sonra yapılan ve dört bölümlü bir sergiyle yayın, panel ve sempozyumlardan oluşan “bauhaus imaginista”, SALT Beyoğlu’nda “Moving Away [Uzaklarda]” bölümüyle sunuluyor. Bauhaus tasarım fikirlerinin 20. yüzyılın ilk yarısında farklı sosyopolitik ve jeopolitik koşullar altında nasıl yorumlandığına bakan bölüme, projenin uluslararası çıktılarının derlendiği “Toplu Araştırmalar” ile “Türkiye Tasarım Eğitiminden Örnekler” arşiv seçkisi ve atölyeleri eşlik ediyor. Bauhaus tasarım anlayışının çeşitli ülkelerdeki yorumlarına bakan “bauhaus imaginista: Uzaklarda. İstanbul” sergisi kapsamında SALT’ın hazırladığı bu bölümde, Türkiye’deki temel tasarım ve temel sanat eğitimlerinde öncü yaklaşımlar ve eğilimler irdeleniyor. 1940’lardan 1970’lere İstanbul Teknik Üniversitesi, Devlet Tatbiki Güzel Sanatlar Yüksek Okulu (Marmara Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi), Orta Doğu Teknik Üniversitesi ve İstanbul Devlet Güzel Sanatlar Akademisi’nde (Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi) işlenmiş bir grup ders, ikişer haftalık arşiv sunumları ve birer günlük dört atölyeyle incelemeye açılıyor. Atölyeler herkesin katılımına açık. Detaylı bilgi ve atölye programı için: saltonline.org. TELEVİZYON Hazırlayan: ÖZNUR OĞRAŞ ÇOLAK ‘Operadaki Hayalet’ ekrana geliyor Joel Schumacher’in yönettiği film bugün saat 21.00’de TRT 2’de gösterilecek. Filmde, Gerard Butler, Emmy Rossum, Pat rick Wilson rol alıyor. Film, bir opera hayaletinin French Ope ra House’daki oyuncuları ve koro şarkıcı sı olan ve özel olarak çalıştırılan Christine’i tehdit etmesi ile başlıyor. Hayalet, baş sop ranoyu nihayet delirtir ve kaçmasına ne den olur. Ancak bir geceliğine onun yerini alan Christine sayesinde şov, gala gecesin de çok beğenilince kaçan yıldız, rolünü ge ri ister. Bu sırada Christine’in çocukluğun dan beri ona tutkun olan Raoul, tuhaf olay lar olurken bu durumu fırsat bilmek isteği ile Christine’in yanında olmaya çalışır. TRT 2 21.00 YAYIN AKIŞI 07.15 İsmail Küçükkaya ile Çalar Saat Canlı 10.00 Çağla ile Yeni Bir Gün Canlı 12.15 Dünya Avucunuzda 14.00 Temizlik Benim İşim Yeni Bölüm 16.00 Zuhal Topal’la Sofrada Yeni Bölüm 19.00 Fatih Portakal ile Fox Ana Haber 20.00 Mucize Doktor 00.15 Zümrüdüanka 07.00 Gün Başlıyor 09.30 18 Dakika 10.00 Haber 10 11.00 Kulis 13.00 Haber 13 14.00 Haber 14 15.00 Haber 15 15.30 Gün Başlıyor 16.00 Tele Ekonomi 17.00 Sağlık Masası 18.00 Ana Haber 20.00 18 Dakika 21.00 Türkiye’nin Gündemi 23.00 Gün Bitiyor 00.30 18 Dakika 11.15 Ailenin Yeni Üyesi 12.15 İstanbul’da Doğal Hayat 13.10 Su Savaşları 14.05 Hayatın Hikâyesi 17.45 Rikki’nin Türkiye Rotası 19.10 Yeni Köylü 20.05 Yırtıcıların Gizli Dünyası 20.55 Ucuz Hayatlar 21.30 Gökdoğan 22.25 Esme 23.20 Katil Eşek Arıları 00.10 İstanbul’da Doğal Hayat 07.00 Güne Bakış 10.30 Biz Bize 12.00 Haber 12.30 Söz İstanbul’da 13.00 Haber 13.30 Spor Haberleri 14.00 Haber 14.30 Ellerin Türküsü 15.30 Dünyadan Haberler 16.00 Güncel 20.00 Ana Haber Bülteni 21.00 Durgun Sular 21.30 Sağlığa Yolculuk 22.00 Güncel 23.00 Ellerin Türküsü 11.00 Evliya Çelebi 11.30 Anadolu Arkeolojisi 12.00 Koleksiyoner 13.30 Geleneğin Kalp Atışları 14.30 Nakkaşın Fırçası 15.00 Muasır 15:30 Eskici 16.00 Edebiyat Söyleşileri 17.00 Bir Resim Bir Hikâye 17.30 Konsere Davet 18.00 Hayat Sanat 18.30 Fotoğraflar 18.40 Randevu 18.45 Sinema + 19.45 Kısa Bir Ara 20.00 Belgesel – Operanın Kalbinde Bir Türk “Murat Karahan” 21.00 Yabancı Sinema: Operadaki Hayalet 22.30 Felsefe Söyleşileri 23:30 Anjelika Akbar İle Sesler 10.45 Hazen Audel ile Kabile Yaşamı Özel 11.40 Gökyüzünden Avrupa 12.35 Salgın 14.25 Yıldızlarla Buluşma 15.20 Ahmak Bilimi 16.10 Hazen Audel ile Kabile Yaşamı Özel 17.05 Araba S.O.S. 18.00 Yıldızlarla Buluşma 20.00 Otoyol Cehennemi 21.00 Havaalanı Güvenliği: First Class 22.00 Olağanüstü Hurda Arabalar 23.00 Uçak Kazası Raporu: Özel 23.55 Siyahi Firavunlar: Batık Hazineler 09.00 Altın PeşindeLtın Peşinde 09.45 Alaska: Son Sınır 10.35 Alaska’yı Mesken Tuttuk 14.45 Nasıl Yapılmış? 16.30 Altın Peşinde 18.15 İşte Sürat İşte Ses 19.10 Tamirat Tadilat 20.05 Hurda Avcıları 21.00 Dönüşsüz Yol 22.50 Sokak Çılgınları 23.45 Dizel Kardeşler 24.30 Kindig Garajı 02.00 Dönüşsüz Yol 02.55 Alaska Demiryolu [email protected]
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle