Katalog

HABER EDİTÖR: ELİF TOKBAY TASARIM: İLKNUR FİLİZ 33 OCAK 2020 CUMA çalı Bulutlu k ğanak utlu ı ğmur a K. Yağmur İstanbul 9/3 Ankara 4/2 İzmir 11/4 Antalya 16/10 Mersin 13/9 Trabzon 10/7 Diyarbakır 5/0 Kars 2/10 Bursa 80/0 0 Adana 130/7 0 Artvin 70/2 0 Çanakkale 100/3 0 Balıkesir 90/2 0 Sivas 40/3 0 Erzurum 00/9 0 Eskişehir 30/3 0 Aydın 120/4 0 Gaziantep 70/3 0 Konya 40/0 0 Atina 100/6 0 Berlin 70/0 0 Girne 140/11 0 Londra 110/10 0 Moskova 30/1 0 Paris 120/9 0 Madrid 90/2 0 Amsterdam 100/5 0 Roma 140/5 0 New York 90/8 0 Tokyo 110/2 0 TARİHTE BUGÜN 1521: Martin Luther, Roma Katolik Kilisesi tarafından aforoz edildi. 1925: İtalya’da Benitto Mussolini, bütün yetkileri elinde topladı. 1977: İstanbul Beylerbeyi’ndeki tarihi Halil Paşa Yalısı yandı. 3 YIL ÖNCE PKK’LI TERÖRISTLERCE ÖLDÜRÜLEN EREN YAŞASAYDI 18 YAŞINDA OLACAKTI Anne Ayşe Bülbül Kuzeyin cesur evladı Boşanma davası açan eşini öldürdü Kazım Karabekir Caddesi’nde önceki gün, Iğdır Üniversitesi İlahiyat Fakültesi 3. sınıf öğrencisi Ebru Aras, şiddetli geçimsizlik nedeniyle üç ay önce Doğubeyazıt Medine Müdafii Fahreddin Paşa Anadolu İmam Hatip Lisesi’nde müdür yardımcısı eşi Umut Aras’ı terk edip boşanma davası açtı. Umut Aras, eşinin izini bulup evine giderek yanında getirdiği tabanca ile Ebru Aras’a ateş etti. Genç kadın kanlar içinde yere yığılırken Umut Aras bu kez silahı göğsüne dayayıp tetiği çekti. Yapılan kontrolde, Ebru Aras’ın yaşamını yitirdiği belirlendi. Umut Aras ameliyata alındı. Çiftin olay sırasında bakıcısındaki 1.5 yaşındaki işitme engelli oğulları M.İ.A. devlet korumasına alındı. l DHA İzmir’de kanlı pusu İzmir’de geçen hafta Torbalı’da cezaevinden çıkan bir kişinin para için 2 kişiyi öldürmesi ve bir polis memurunu ağır yaralamasının ardından, önceki gece yine silahlı saldırı yaşandı, iki kişi hayatını kaybetti. İzmir İnönü Caddesi’nde bir grubun pusu kurarak bir araca ateş açması sonucu yoldan geçen kurye Sadullah Serkan Kara (32) ve bir otomobildeki Lokman Çakar (40) ağır yaralandı. Hastaneye kaldırılan Kara ve Çaka kurtarılamadı. Olayla ilgili 9 kişi gözaltına alındı. Olay sırasında birçok ev ve park halindeki araç ile bir çiçekçi dükkanı ve eczaneye de kurşun isabet etti. Saldırıya uğrayan sürücü ise otomobilinin hızını artırarak bölgeden uzaklaştı. l DHA Eşini sıcak suyla yaktı Gülten A. Karabük’te, fabrika işçisi olarak çalışan İsmail A. iddiaya göre, 15 gün önce 2 çocuğunun annesi 17 yıllık eşi Gülten A’nın (41) üzerine çaydanlıktaki sıcak suyu döktü. Gülten A. annesinin evine yerleşerek suç duyurusunda bulundu. Savcılık, İsmail A. hakkında 1 ay evden uzaklaştırma kararı verdi. Gülten A., “Komşumuz gelmişti. Eşim ‘Çay demle’ dedi. Eşim ‘misafiri yalnız bıraktınız’ diye çaydanlığı üstüme doğru fırlattı” dedi. Daha önce de eşi tarafından darp edildiğini belirten kadın, uzaklaştırma süresinin uzatılmasını istedi. l DHA Trabzon’da, 3 yıl önce PKK’li teröristlerin erzak çaldığını ihbar edip güvenlik güç bir pasta istedim. Erenime doğum günü kutladım. O kadar isterdi ki doğum günü kutlamayı. lerine yer gösterirken açılan ateş İnternette ‘Biri de çıkıp demiyor le şehit olan Eren Bülbül (15), do ki iyi ki varsın Eren’ cümlesi, do ğum gününde unutulmadı. ğum günü kutlayamadığı, kimse Binlerce yurttaş sosyal med hatırlamadığı için idi” dedi. yada paylaşımlarda bulunarak şehit Eren Bülbül’ün yaş günü Başkanlar unutmadı nü kutlarken çok sayıda yurttaş Maçka’da Eren’in mezarını ziya Eren Bülbül İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu ve An ret etti. Bülbül’ün mezarına çi kara Büyükşehir Belediye Başka çek bırakıp dua eden ziyaretçiler, acılı an nı Mansur Yavaş da sosyal medya hesapla ne Ayşe Bülbül’e de taziye dileklerinde bu rından Eren Bülbül’ün doğum gününü kut lundu. Anne Bülbül, “Eren’im akşam do ladı. İmamoğlu, “Kuzeyin cesur evladı yaşa ğum günü yaptım sana. Gelip de pastanı sa 18 yaşında olacaktı. Yaşadığın topraklar üflemedin oğlum. Mumların kendi başına seni unutmayacak. İyi ki varsın Eren” dedi. yandı, söndü oğlum” diye ağıt yaktı. Bül Yavaş ise “Gömelim seni tarihe desem, sığ bül, “Eren yılbaşında, gece saat 1’i 5 geçe mazsın. Cesur yürekli, güzel oğlumuz Eren doğdu. Eren’in 15 yaşına kadar doğum gü yaşasaydı 18 yaşında olacaktı. Ona kıyan nünü kutlayamadık yokluktan. Abisinden canileri lanetliyorum” dedi. l İç Politika Araştırma görevlisi Ceren Damar’ın annesi Feyza Damar tören sırasında sık sık duygulandı. ‘Ceren yokken yolumu TAM 1 YIL GEÇTİ bulamıyorum’ Araştırma görevlisi Ceren Damar Şenel’in kopya çekerken yakaladığı öğrencisi Hasan İsmail Hikmet tarafından öldürülmesinin üstünden bir yıl geçti. Şenel için Çankaya Üniversitesi konferans salonunda düzenlenen anma programına Şenel’in babası Mustafa, annesi Feyza Damar ile mesai arkadaşları, öğrencileri ve sevenleri katıldı. Törende konuşan Çankaya Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Can Çoğun, Şenel’in anısını her zaman yaşatacaklarını belirtti. Hukuk Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Hamdi Mollamahmutoğlu da Şenel’in acısını ilk gün ki gibi hissettiklerini belirtti. Araştırma görevlisi Hilal Düzenli ise konuşmasında Şenel ile anılarını paylaştı. Odasında hala ‘Ceren’in odasındayım’ yazılı bir not olduğunu anlatan Düzenli, “Ceren’in bardakları hâlâ çay ocağında duruyor. Otoparka girdiğimde her sabah onun arabasını arıyorum. Odamda hâlâ ‘Ceren Damar’ın odasındayım’ Ceren Damar diye bir not var. Çünkü onun odasına gittiğimde kapıma asıyordum. Bu eksikliğin tarifi anlatılabilir değil. Ceren o kadar akıllıydı ki araba kullandığım sırada yolu kaçırınca ben onu arardım. Telefondan bana yolu tarif ederdi. Ceren yokken ben yolumu bulamıyorum” dedi. Konuşmaların ardından Şenel’in odasının bulunduğu koridorda oluşturulan köşeye karanfiller bırakıldı. Anne Feyza Damar’ın karanfil bıraktığı sırada, “Annem, kuzum sen buralara mı dokundun, buralara ellerin değdi senin kuzum” diyerek Şenel’in masasına, kitaplarına dokundu. l ANKARA / Cumhuriyet Varlık Vergisi’ne karşı Değerli Konut Vergisi “Ortak Akıl”, “Devlet Aklı” gibi  faşizan deyişleri ağzından düşürmeyen; “Hükümet” diyeceğine “Devlet” diyen; “Biz”li konuşarak Başyüce’nin yanlış işlerine ortak olan CHP’nin ileri gelenleri, aynı dikkat ve ısrarı, Cumhuriyetin kurucularını (Cumhuriyet’in Üç Fedaisi) ve devrimini korumakta ne yazık ki göstermiyorlar. CHP milletvekili ve Genel Başkan Baş Danışmanı Erdoğan Toprak, R.T. Erdoğan hükümetinin Değerli Konut Vergi projesini eleştirmek için, “77 yıl önceki Varlık Vergisi’nin adını değiştirip DKV yaptılar. Atılan taş ürküttükleri kurbağaya değmeyecek” demez mi? Ardından, İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu da bu örneğin üzerine balıklama atladı. Anlaşılan o ki bu iki muhteremin de parti tarihlerinden ve Varlık Vergisi’nin gerekçesinden haberleri yok. HHH Varlık Vergisi, İkinci Dünya Savaşı’nda zor durumda bulunan devlete gelir sağlamak için konuldu. Vergi din, dil ve ırk ayrımı yapmıyordu. Ama dönemin havası dolayısıyla, muhalif cephede, yasanın gayri müslim kitleyi hedef aldığı iddia edildi. Ama dönemin Cumhurbaşkanı İsmet İnönü ve kardeşi Rıza Temelli de Varlık Vergisi ödeyenler arasındaydı. İnönü’nün, verginin çokluğundan şikâyet eden kardeşine “Sızlanma, ödeyebilirsin!” dediğinin tanıkları var. Ayrıca bu yasa azınlıklar için değil, bütün vatandaşlar için çıkarıldı. Azınlık olmayan ve “Türk” olarak tesmiye edilen vatandaşların tamamı vergilerini ödediler. CHP’liler yasanın nasıl uygulandığını, ailesi de Varlık Vergisi ödemek zorunda kalan CHP milletvekili İlhan Kesici’ye sorabilirler. HHH 2014 yılında Varlık Vergisi ısıtılıp piyasaya tekrar sürüldüğü zaman 6 ve 22 Ocak tarihleri arasında, “Şükrü Saracoğlu Fenerbahçe Irkçılık ve Varlık Vergisi” başlıklı bir yazı dizisi yazmış ve Aydınlık gazetesinde yayımlamıştım. Söz konusu yazı Cumhuriyet’in Üç Fedaisi (Kaynak Yayınları) adlı kita bımın 132180 sayfaları arasında yer almakta. Bu yazı dizisini haber verdiğimin ertesi günü Meliha Arda adlı bir genç okurdan bir ileti aldım. Meliha Arda, Marmara Üniversitesi Türkiyat Araştırmaları Enstitüsü’nde yüksek lisans öğrencisi. Varlık Vergisi konusunda bir ödev yapmış. Metni bana göndermişti. Ödevin giriş bölümünden kısa bir alıntı yapacağım: HHH “Varlık Vergisi Kanunu 11 Kasım 1942 yılında yürürlüğe girmiştir. Dönemin şartları göz önünde tutulduğunda zorunluluktan dolayı alınmış bir tedbir olduğu görülecektir. Varlık Vergisi birçok tartışmaya neden olmuş ve bu konu magazinleştirilmiş ve dedikodu malzemesi olarak kullanılmıştır. Aslında Varlık Vergisi uygulandıktan sonra konu kapanmış ve 1951 yılına kadar hakkında bir şeyler yazılıp çizilmemişken 1951 yılında Faik Ökte, “Varlık Vergisi Faciası” adlı bir kitap çıkarmıştır. Peki, Faik Ökte kimdir? Faik Ökte İstanbul eski Defterdarı ve Maliye Bakanlığı Teftiş Kurulu Başkanı’dır, ayrıca Varlık Vergisi’nin uygulayıcılarındandır. Faik Bey kitabında Varlık Vergisi uygulamalarını ve o dönemin iktidarını eleştirmektedir. Geçmişte ve bugün Varlık Vergisi aleyhinde yazılan bütün yazıların kaynağı bu kitapta yer alan bilgilerdir. Birçok yazar Faik Bey’in kitabında yer alan bilgileri sorgulamadan kabul etmiş ve bu uygulamayı acımasızca eleştirmişlerdir. Ancak yazarlarımız ya da bu konu hakkında yorumlarda bulunacak olan kişiler şu hususa dikkat etmelidir: Tarihsel konularda sadece bir kaynağa dayanarak olumlu veya olumsuz yargılara varmak yanlıştır. Nihayetinde Faik Ökte Bey kitabı yazdığında iktidarda Demokrat Parti var idi ve Faik Bey bu kitabında eski hükümeti (CHP) sert bir dille eleştirmektedir. Faik Bey’in bu kitabı 1951 yılında yayımladığından Demokrat Parti iktidarına yaranmak amacıyla yayımlanmış olabileceği de akla getirilmelidir. Dolayısıyla bir eseri kaynak olarak kullanırken o eserin yazıldığı döneme, dönemin siyasi, sosyal, kültürel özelliklerine de dikkat edilmeli ayrıca yazarın durumu da göz önüne alınmalıdır, aksi takdirde yapılan çalışma bizi yanlış, hatalı sonuçlara götürebilir.” (s.160) HHH Erdoğan Toprak ve Ekrem İmamoğlu beyler benim Cumhuriyet’in Üç Fedaisi (Mahmut Esat Bozkurt, Dr. Reşit Galip, Şükrü Saracoğlu) kitabıma itibar etmeyebilirler. Ben o zaman kendilerine, Varlık Vergisi uygulamasına genç bir müfettiş olarak katılmış olan üstat Cahit Kayra’nın “Savaş Türkiye Varlık Vergisi” (Kitapçı Yayınevi) adlı kitabını tavsiye ederim.