Katalog

6 26 OCAK 2020 PAZAR EDİTÖR: CAFER KURT TASARIM: SERPİL ÜNAY HABER Hak arayan ‘kara’ listedeKamudaki ücretli ve özel rehabilitasyon merkezlerindeki öğretmenler, isyan noktasında Hakkını talep eden öğretmenler, özel okul sa hipleri tarafından “kara liste”ye alınıyor. Öğret menler ise MEB’in ilgisizliğinden yakındı. Kamudaki ücretli ve özel rehabilitasyon merkezlerindeki öğretmenler, men ise kaderine terk edildi. Aynı ders saati kadar eğitim vermelerine karşın kadrolu çalışma koşulları nedeniyle ve sözleşmeli öğretmenlerle isyan noktasına geldi. Hakkı maaşlarına göre üçte bir ora nı talep eden öğretmenlere, nında ücret alan, eğitim öde özel okul sahipleri tarafından neğinden yararlanamayan, “kara liste” uygulaması hazır maaş promosyonu alamayan, lığı yapıldığı öğ aylık SGK primleri yarı oran renildi. Yaşadıklarını Milli Eğitim Bakanlığı’na (MEB) duyuramaOZAN yan özeldeki öğÇEPNİ retmenler de “Asgari ücrete öğretmenlik olmaz” diyerek çaresizliklerini aktardı. da yatırılan ve eğitim öğretime ara verildiği dönemleri sigortasız geçirmek zorunda kalan ve nöbet ücreti de alamayan ücretli öğretmenler, kendilerini “ücretli köleler” olarak tanımladı. Özelde hak yok Okullardaki kadrolu, söz Özel kurumlarda çalışan öğ leşmeli ve ücretli öğretmen retmenlerin sorunları da arta farkından kurtulamayan ba rak büyüyor. Cumhuriyet’in kanlık, özel okullardaki öğ ulaştığı özel eğitim ve reha retmenlerin koşulları için de bilitasyon merkezinde çalı adım atamıyor. Yeni Öğret şan bir öğretmen yaşadıkları menlik Meslek Kanun tasla nı, “Evlilikten dolayı eski iş ğını “5.2 milyar bütçe gere yerimden ayrılmak zorun kiyor” diyerek rafa kaldıran da kaldım ama ayrılırken kı MEB, açlık sınırının altında dem tazminatımı alamadım. yaşamak zorunda kalan öğ Vermediler. Üstüne son ma retmenlere gözlerini kapattı. aşımın bir kısmını da öde MEB, öğretmen açığı olan ve ataması yapılmayan öğretmenlerin en az 70 bin atama talebine karşın 2020’de sadece 20 bin öğretmen ataması için bütçe planlandığını duyurdu. Okullarda görev alan 100 bine yakın ücretli öğret mediler. Her iki durum için mahkemeye verdim. Davalarım sürüyor” diyerek anlattı. Hamile öğretmen, çalıştığı son özel okulda da benzer uygulamaların olduğunu belirterek “Riskli gebelik geçiriyordum. Asla işime yansıma yacak şekilde de kontrollerimi halletmeye çalışıyordum, ancak müdürden birkaç saat izin istedim. Zorunlu olarak tam gün izinli sayıldım” dedi. Öğretmen, kesinti yapmak yerine sözleşmesinin yenilenmeyerek işten çıkarıldığını söyledi. Özel kurumlardaki diğer öğretmenler de benzer koşullara sahip olduklarını, MEB’e dertlerini anlatmak için ulaşamadıklarını, okullarda denetim yapılmadığını vurgulayarak “Asgari ücrete öğretmenlik olmaz” diyerek çaresizliklerini anlattı. Özel okullarda aylardır maaşları ödenmeyen, sigortaları tam yatırılmayan öğretmenler, sosyal medyada örgütlenirken özel okul yöneticileri de harekete geçti. Özel okul yönecilerinden oluşan bir platformda, “Kara liste” başlıklı önerinin altında yer alan “Değerli kurucu arkadaşlar, madem çalışanlarımız bizden memnun değil ve elbirliği içinde bindikleri dalı kesmekte, bizlerin de memnun olmadığımız personeli yazdığımız ortak bir liste oluşturmakta hakkımız var. Adını, ilini yazarız artar gider liste ve alım yaparken sektörü beğenmeyen bu kişilerle çalışılmaz. Zaten onlar da çalışmak istemiyor. En azından bu dertten onları kurtarmış oluruz” ifadeleri, öğretmenlere karşı tutumu da gözler önüne serdi. l ANKARA İnternet kafelere 100 metre kriteri İnternet kafeler okullardan, özel öğretim kurslarından ve öğrenci yurtları ile anaokullarından en az 100 metre uzaklıkta bulunacak. “I·s¸yeri Ac¸ma ve C¸alıs¸ma Ruhsatlarına I·lis¸kin Yo¨netmelikte Degˆis¸iklik Yapılmasına Dair Yo¨netmelik” Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girdi. İşyeri açma ve çalışma ruhsatı verilirken okul, yurt, mabet bina ve tesislerine mevzuatın öngördüğü uzaklıkta bulunması gereken umuma açık istirahat ve eğlence yerleri ara sına internet kafeler de eklendi. İnternet salonları ile örgün eğitim kurumlarından, özel öğretim kursları, yükseköğretim hariç öğrenci yurtları ile anaokulları arasında en az 100 metre uzaklık bulunacak. Ruhsat başvurusu yapacak kişilerde Milli Eğitim Bakanlığı onaylı bilgisayar işletmeni sertifikasına sahip olmak veya bitirdiği okulun ders müfredatında en az iki dönem bilgisayarla ilgili ders aldığını belgelemek şartı aranacak. Bu düzenleme için 1 ay süre verildi. l ANKARA T.C. DİDİM (YENİHİSAR) 3. ASLİYE CEZA MAHKEMESİ’NDEN BERAATMAHKuMİYET (HAPİS) DOSYA NO: 2018/790 Esas KARAR NO: 2019/693 [C.SAVCILIĞI ESAS NO]: 2018/1326 GEREKÇELİ KARAR TÜRK MİLLETİ ADINA HAKİM: Sunel ÖNER TÜRKÖZ 38765 KAÂTİP: Güzel CEVHER 168158 DAVACI: K.H. KATILAN: GÜLCAN PEHLİVAN, Ramazan ve Gülsüm kızı, 16/01/1987 d.lu, MUĞLA, YATAĞAN, Akgedik n.k. Atatürk Mah. Tan Sok. No:4 Bergama/ İZMİR TCKN: 55705077680 SANIK: MEHMET PEHLİVAN, Şener ve Gülperi oğlu, 24/01/1983 d.lu, MUĞLA, YATAĞAN, Akgedik n.k. Madenler Mah. Toki Evleri C1 04 Yatağan / MUĞLA TCKN: 31037204864 SUÇ: Basit Yaralama, Alkol veya Uyuşturucu Maddenin Etkisi Altındayken Araç Kullanma SUÇ TARİHİ / SAATİ: 26/07/2018 saat 01.45 SUÇ YERİ: AYDIN/DİDİM KARAR TARİHİ: 05/09/2019 Suç tarihinde sanık ile müştekinin resmi nikahla evli oldukları, 26/07/2018 günü saat 01:30 sıralarında yanlarında sanığın yeğeni Mehmet Hasdemir’in bulunduğu sırada birlikte sanığın kullandığı araçla 2.koy taraflarına gittikleri, burada sanık ile müşteki arasında tartışma çıktığı, sanığın müştekiyi darp ederek 26/07/2018 tarihli adli raporda belirtilen şekilde basit tıbbi müdahale ile giderilebilecek nitelikte yaraladığı;her ne kadar sanık atılı suçlamayı kabul etmemiş ise de;müşteki beyanı ve beyanı doğrulayan doktor raparu birlikte değerlendirildiğinde atılı kasten yaralama suçunun sanık tarafından işlendiği sabit olduğundan atılı suçtan cezalandırılmasına karar verilmiştir. Her ne kadar sanık Mehmet Pehlivan hakkında trafik güvenliğini tehlikeye sokmak suçundan cezalandırılması talebi ile kamu davası açılmış ise de;müşteki beyanında olay sırasında sanığın alkollü olduğunu, sanığın da savunmasında olay sırasında alkollü olduğunu beyan ettikleri anlaşılmış ise de, olay sırasında sanığın alkol durumunu gösterir alkolmetre ölçümü veya doktor raporunun alınmadığı bu nedenle sanığın yasal promil oranı üstünde alkollü olarak araç kullandığına ilişkin delil elde edilemediği,sanığın emniyetli şekilde araç sevk ve idare edemeyecek durumda olduğuna ilişkin başkaca delilin de bulunmadığı anlaşıldığından sanığın mahkumiyetine yetecek derecede her türlü şüpheden uzak kuvvetli ve inandırıcı deliller elde edilemediğinden; atılı suçun sanık tarafından işlendiğinin sabit olmaması nedeniyle CMK 223/2e maddesi uyarınca sanığın beraatine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur. HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1a)Sanık Mehmet Pehlivan hakkında katılan Gülcan Pehlivan’a karşı kasten yaralama suçundan sanığın eylemine uyan 5237 sayılı TCK nun 86/2 maddesi gereğince, suçun işleniş biçimi, meydana gelen zararın ağırlığı ve kastın yoğunluğu dikkate alınarak,sanığın mükerrir oluşu nedeniyle TCK 58/3.maddesindeki hapis cezası seçme zorunluluğu nazara alınarak takdiren 4 AY HAPİS CEZASI İLE CEZALANDIRILMASINA; b)Sanık eylemini eşine karşı gerçekleştirdiği anlaşıldığından sanığa verilen cezadan TCK nun 86/3a maddesi uyarınca yarı oranında arttırım yapılarak sanığın 6 AY HAPİS CEZASI İLE CEZALANDIRILMASINA; c)Sanığın yargılama sırasındaki davranışları lehine taktiri indirim sebebi kabul edilmekle, verilen cezanınTCK’ nun 62. maddesi gereğince taktiren 1/6 oranında indirilerek 5 AYHAPİS CEZASI İLE CEZALANDIRILMASINA; d)Sanığın kasten işlemiş olduğu suçtan dolayı hapis cezasına mahkumiyetin kanuni sonucu olarak TCK’nın 53. maddesinin(1) numaralı fıkrasının (a), (d), (e) bentlerindeki hakları kullanmaktan aynı Kanun’un 53/2. Maddesi gereğince hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar; TCK’nın 53. maddesinin (1) numaralı fıkrasının (c) bendindeki hakları kullanmak yönünden ise, kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından aynı Kanun’un 53/3. Maddesi gereğince koşullu salıverilme tarihine kadar, diğer kişiler bakımından TCK’nın 53/2. maddesi gereğince hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar yoksun bırakılmasına, TCK’nın 53. maddesinin (1) numaralı fıkrasının (b) bendindeki hak yoksunlukları açısından ise Anayasa Mahkemesinin 24/11/2015 günlü resmi Gazete’de yayımlanan 08/10/2015 tarihli 2014/140 esas, 2015/85 karar sayılı iptal kararının gözetilmesine, e)Sanığın sabıkalı geçmişi dikkate alınarak tayin olunan cezanın TCK 50. maddesi uyarınca adli para cezası veya diğer seçenek yaptırımlara çevrilmesine yer olmadığına, f)Verilen cezanın niteliği,sanığın daha önceden kasıtlı suçlar nedeni ile mahkumiyetlerinin bulunduğu, hakkında verilen hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının denetim süresi içinde suç işlemesi sebebiyle yeniden suç işlemeyeceği hususunda mahkememizce olumlu kanaat getirilmediği ve kişilik özellikleri ile duruşmadaki tutum ve davranışları itibari ile hakkında bir ceza hükmedilmesine gerek görülmediği hususunda kanaat oluşmadığı anlaşıldığından sanık hakkında CMK 231/5 maddesi ve TCK 51.Maddesinin uygulanmasına YER OLMADIĞINA, g)Sanığın Milas 4.Asliye Ceza Mahkemesinin 2015/162 esas 2016/313 karar sayılı ilamı ile verilen 6000 TL adli para cezası nedeniyle mükerrir bulunduğu anlaşıldığından tayin olunan cezanın TCK 58/6 maddesi uyarınca mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine ve sanık hakkında cezanın infazından sonra denetimli serbestlik tedbirinin uygulanmasına, 2Her ne kadar sanık Mehmet Pehlivan hakkında trafik güvenliğini tehlikeye sokmak suçundan cezalandırılması talebi ile kamu davası açılmış ise de; atılı suçun sanık tarafından işlendiğinin sabit olmaması nedeniyle CMK 223/2e maddesi uyarınca sanığın BERAATİNE; CMK 141142.maddeleri uyarınca tazminat isteme hakkının bulunmadığının sanığa ihtarına (ihtarat yapılamadı) 3 Sanığın sarfına neden olduğu 3 tebligat gideri 42,00TL yargılama giderinin CMK’nın 325/21.maddesi gereğince sanıktan tahsili ile hazineye irat kaydına, 4Karar kesinleştiğinde 5320 sayılı yasanın 16/1. maddesi gereğince karardan bir örneğin soruşturmada görev almış olan kolluk birimine GÖNDERİLMESİNE, DAİR; sanığın ve katılanın yokluğunda verilen gerekçeli kararın tebliğinden itibaren CMK 272. ve devamı maddeleri uyarınca 7 gün içinde mahkememize verilecek bir dilekçe ile veya tutanağa geçirilmek koşulu ile zabıt katibine beyanda bulunmak suretiyle İZMİR Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yoluna başvurma hakkı açık olmak üzere CMK.nın 35/1.maddesi gereğince, ilgililerin talepleri halinde karardan bir örnek alabilecekleri bildirilerek, verilen kararın gerekçesi ana çizgileri ile anlatılmak ve hüküm fıkrası tutanağa geçirilmek suretiyle duruşmada verilen karar usulen okunup açıklandı. İşbu ilanın yayınlanmasından itibaren 7 gün sonra tebliğ edilmiş sayılacağı ve 7 gün içerisinde temyiz edilmediği taktirde kesinleşeceği hususu ilanen tebliğ olunur. 20/01/2020 T.C. DİDİM (YENİHİSAR) CUMHURİYET BAŞSAVCILIĞI’NDAN 26/09/2019 İstinaf No: 2019/40 Konu: İstinaf BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ ( ) CEZA DAİRESİ BAŞKANLIĞI’NA (Sunulmak Üzere) DİDİM(YENİHİSAR) 3. ASLİYE CEZA MAHKEMESİ’NE İstinaf Eden: SERDAR TEKİN Cumhuriyet Savcısı216382 İstinaf Olunan Karar: Didim(Yenihisar) 3. Asliye Ceza Mahkemesi’nin 05/09/2019 gün ve 2018/790 Esas ve 2019/693 Karar sayılı kararı. Kararın Tebliğ Tarihi: İstinaf Nedenleri: Yukarıda karar ve esas numarası belirtilen karar da; mahkeme, sanık Mehmet Pehlivan hakkında Trafik Güvenliğini Tehlikeye Sokma suçu kapsamında açılan kamu davasında atılı suçun sanık tarafından işlendiğinin sabit olmaması sebebiyle Sanığın beraatine karar vermiştir. Verilen karar dosyada delillerin ortaya koyduğu olayın oluş şekline, maddi gerçeğe ve hukuka aykırıdır. ŞÖYLE Kİ; Sanık Mehmet Pehlivan’ın kollukta ve mahkeme aşamasında alınan savunmalarında olay günü kendisinin alkollü olduğunu kabul ettiği, Gülcan Pehlivan’ın alınan ifadesinde iş yerinden yazlık ikametlerine eşi sanık Mehmet PEHLİVAN ve Menderes HASDEMİR ile birlikte gittikleri sırada sanığın idaresindeki aracı aşırı derecede alkollü olarak kullandığını ifade ettiği, Menderes HASDEMİR’in alınan beyanında da sanığın aşırı derecede alkollü olduğunu ifade ettiği her ne kadar sanık hakkında alkol ölçüm raporu bulunmasa da sanığın alkollü olduğunu kabul etmesi,Gülcan PEHLİVAN ve Menderes HASDEMİR’in de sanığın aşırı derecede alkollü iken aracını kullandığını ifade etmelerinden sanığın emniyetli olarak araç sevk ve idare edemeyecek durumda olmasına karşın aşırı derecede alkollü olarak araç kullandığının anlaşıldığı sabit olmakla sanığın TCK 179/3 delaletiyle 179/2maddesi kapsamında mahkumiyeti gerekirken beraatine karar verilmesi bize göre hukuka aykırıdır. Sonuç ve Talep:Yukarıda arz edilen nedenlere binaen kararın usul ve esas yönünden Kanun’a aykırı bulunduğu anlaşılmakla istinâfen kaldırılması arz olunur. Resmi ilanlar: www.ilan.gov.tr’de (Basın: 1121877) Suskun fayın patlaması, bu KAF ve DAF nereden çıktı?   Kuzey Anadolu Fayı’nı biliyoruz artık değil mi? Yukarıdaki basit haritaya bakın. Bingöl’ün ilçesi Karlıova’dan ayrılan kuzey Anadolu boyunca İstanbul’a doğru uzanan, Marmara’yı kesip Saroz’a, Ege’ye uzanan fay, bizim baş belamız. Kocaeli ve Düzce depremlerini en son bu kol üzerinde yaşamıştık 1999’da. Şimdi de yer yer Marmara’da patlıyor ve büyük İstanbul depremi korkusu yaşatıyor bize.. Karlıova’ya dönün yine. Oradan bir kol da güneybatıya, İskenderun Körfezi’ne yöneliyor.. Burası da Doğu Anadolu Fayı. Elazığ depremi bu fay üzerinde oldu. İlçesi Sivrice deprem merkezi. Sivrice, tamamen fayların yarattığı kırıklardan oluşan, Hazar Gölü’nün de bir tektonik çukurda oluştuğu bir coğrafyada kurulu. Deprem güçlü, 6.5 büyüklük, dolayısıyla çevreyi etkiledi. İTÜ ve başka üniversitelerden jeologlar, jeofizikçiler, sismologlar vb. sahadalar. Deprem kırığını ve etkilediği bölgeleri inceliyorlar. Fay hareketini haritalandırıyorlar, gözlem yapıyorlar. Bu depremin etkileyebileceği veya tetikleyebileceği yerleri, eski bilgileri de göz önüne alarak anlamaya çalışıyorlar. Bu çalışma olmadan, bilgi edinmeden bunları bilmek mümkün değil. Yerbilimciler çalışıyor. Naci Görür ve uyarısı Doğu Anadolu Fayı uzun zamandır suskun. Bunu bütün dünya biliyor. Üzerinde deprem(ler) olacak da ne zaman bilinmiyor. Tıpkı Marmara’da büyük bir deprem olacağını da hepimiz biliyoruz dünya ile birlikte. Ama ne zaman? Dostum Naci Görür, iyi bir jeologdur ve deprem üzerine tüm Türkiye’ye aydınlatma çalışmalarından hiç geri durmaz. Görür Elazığlıdır, orada deprem üzerine konferanslar vermiştir, hemşerilerini, yetkilileri uyarmıştır, dikkat demiştir burada güçlü ama suskun duran bir fayın üzerindesiniz, ne zaman bilinmez ama bu fay da suskun kalmayacak ve depreme neden olacaktır, önlemleri alın, hazırlıklı olun. Bir TV programında da bunu açıklamıştır. Ama Naci Görür de ve hiçbir jeolog da depremin ne zaman olacağını bilemez.. Henüz depremin zamanını kestirmek mümkün değil ne yazık ki, ama fay üzerinde enerji birikimi olduğunu bilirler. Çünkü Doğu Anadolu Fayı (DAF) da tıpkı Kuzey Anadolu Fayı (KAF) gibi hareket halindedir. DAF’ın KAF’a göre daha uzun süre suskun kalmasının bir nedeni, belki de hareketinin yılda 1.5 – 1.8 cm olmasıdır. KAF ise yılda 2.5 cm kadar hareket ediyor, daha uzun ve bu nedenle üzerinde daha çok deprem oluyor. Uzun süre suskunluk, deprembilimcileri de şüphesiz uyanık tutuyor ve fay üzerinde uyarılarda bulunuyorlar. Naci Görür, görevini yapmakta, uyarmakta, hâlâ tıpkı beklenen Marmara depremi seyredildiği gibi, DAF üzerindeki uyarılar da seyredilmektedir! Ülkemiz yöneticileri çok iyi birer cenaze kaldırıcısı konumundadırlar. KAF ve DAF, neden? Peki neden bu iki ana fay, KAF ve DAF oluşuyor? Dünyanın bütünü tek bir blokparça değil. Büyük ölçekli muazzam kaya parçaları (levha) halinde hareketli, adeta su üzerinde yüzüyor.. Bu levhalar taşkürenin toplamını oluşturuyor, altında da akışkan magma var. Bu magma yer yer taşküreyi parçalayıp levhalara ayırıp sürüklüyor. Bu levhaların yılda hareketi de durumlarına göre değişiyor. Anadolu, bir bloklevha. Kuzey sınırını Avrasya levhası yani KAF oluşturur. Güney’de Anadolu levhasının sınırını da, Arabistan ve Afrika levhaları oluşturur. Büyük deprem hatları, (KAF ve DAF), levhaların sürtüşmeçarpışma yerleridir. Doğu Anadolu Fayı, Anadolu levhası ile Arabistan levhasının kuzeye doğru hareketi ile etkilenir ve sürüklenir. Afrika levhası Anadolu levhasını iter ve bu fay üzerinde biriken enerji yer yer patlayarak levhaları kaydırır ve biriken enerjiyi söndürür. Biz de üzerinde sallanır dururuz. KAF ve DAF, Karlıova’da üçüncü bir levha ile komşudur, Arap Yarımadası levhası. Onun hareketi de hem KAF’ı hem DAF’ı etkiler. Bu hikâye çok büyük, Afrika ile Avrasya levhalarının Akdeniz’de buluşması da var! Ölüdeniz levhası da var bizi aşağıdan yukarıya sıkıştıran. Aslında Anadolu, Afrika levhasının bir parçasıymış ve fazla uzak olmayan bir zamanda ayrılmışlar. Zavallı Anadolumuz, bu kıskaç içinde Batıya, Ege’ye doğru hareket etmek zorunda kalıyor. Avrupa’ya kıyasla biraz güneybatıya doğru kayıyoruz. Ege Bölgesi fay kırıklarıyla paramparçadır! Bu hareket, durmadan yeni faylar da oluşturur. Binlerce yıl sonra Ege’de deniz meniz kalmayacak, Yunanistan ile birleşeceğiz! İhsan Ketin, büyük jeolog  Kuzey Anadolu Fayı’nı tanımlayan ve adını koyan büyük jeoloğumuz İhsan Ketin’dir. Ketin, evrensel bir yüz akımızdır. KAF’ı tanımladıktan sonra, şöyle demiştir: Anadolu batıya doğru gidiyor, ya Afrika levhası ile birlikte hareket ediyor onun bir parçası ya da doğumuzda başka büyük bir fay daha var. Yıl 1948’de bu tanımı koydu ve makalesini yayımladı. Ketin’in öngördüğü bu fay, 1971’de büyük Bingöl depremi olunca 1972’de Doğu Anadolu Fayı olarak tanımlandı, 600 km. kadar uzunlukta. Ketin’in büyük öngörüsü doğru çıktı veya ortaya attığı problem çözüldü. Büyük yerbilimci Dan Mckenzie, Akdeniz tektoniğini çözdüğü makalesinde, İhsan Ketin’i zikreder ve çalışmasını referans olarak verir. Ketin’in büyüklüğüne dair “Sismoloji ile levha tektoniğini bir arada kullanan, birleştiren ve öngörüsü doğru çıkan bilimcidir” der. McKenzie ile hem vaktiyle Cumhuriyet Bilim ve Teknolojik’te ve son olarak da Herkese Bilim Teknoloji’de röportajlarını yayımladık. Merakla Elazığ’dan gelecek bilgileri bekliyoruz. Çünkü orada tetiklenecek faylar olduğu söyleniyor. Bilmiyoruz.