11 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
12 24 OCAK 2020 CUMA EDİTÖR: HAKAN AKARSU HABER/YORUM “27 yıl” oldu! Bugün “24 Ocak”; Uğur Mumcu’nun aramızdan haince, alçakça çekilip alınışının “27. yılı”. O gün bu acıyı yaşayanlardan biri olarak, yapılan anma konuşmalarını, kısaca “sözü”, görüntü boyutuyla da desteklemek için çok sayıda slayt hazırlamıştım; böylece Uğur Mumcu’yu anma toplantılarını gerek yurtiçinde gerekse yurtdışında, “Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği” (ÇYDD) olarak yıllar boyu sürdürmüştük... Anlaşılsın istiyorduk, bu gibi cinayetlerle Uğur Mumcuların yollarının kesilemeyeceğini... Nitekim “31 Ocak 1990” günü Prof. Dr. Muammer Aksoy’un da benzer bir saldırı sonucu öldürülmesi, Uğur Mumcu’nun yolunu, yönünü değiştirmemişti... Değerli dostlar öte yanda “22 Ocak” Çarşamba günkü Cumhuriyet’te, Sena Yaşar, “11 milyon ‘kuru’ fidan” başlıklı yazısında geçen yılın “11 Kasım” günü Türkiye’nin birçok ilinde eşzamanlı olarak “11 milyon” fidanın dikildiği yazmıştı, “Tarım ve Orman Bakanlığı’nın” , “Geleceğe Nefes” adını verdiği iddialı bir programla. Prof. M. Aksoy’un ölümünü, bu yazıyı okurken anımsamıştım; “Geleceğe Nefes” programı aslında bu “11 milyon fidan”ın nefesinin kesilmesi, “ölümü” demekti üstelik bile bile... Çünkü, “Tarım Orman İş Sendikası” şöyle uyarmıştı Bakanlığı: “Dikimlerin yapıldığı zaman diliminde, toprağın yeterli nem doygunluğuna ulaşmadığını ve bu nedenle fidanların su tutma oranlarının, yüzde 10’nun altında olduğunu” belirterek... Böylece fidanlar doğrudan doğruya ölüme mahkum ediliyorlardı. Prof. Dr. M. Aksoy, H.V. Velidedeoğlu’nun İstanbul Hukuk Fakültesi’nde seçkin bir öğrencisi olmuştu; sonra da dostu; öyle bir dostluk ki, Velidedeoğlu ikinci oğluna bu öğrencisinin adını verecek kadar... Ankara’dan, İstanbul’a her gelişinde, Velidedeoğlu’nu ziyaret ederdi. Prof. Dr. M. Aksoy; 1989 yılındaki gelişinde, o upuzun adlı kitabını, “Önümüzdeki Cumhurbaşkanlığı Seçimi Rejim Bunalımına ve Kötü Sonuçlarına Doğru Pupa Yelken Gidişi”i getirmişti; kitabı dolayısıyla sevinçliydi; ayrılacalığına yakın onda hiç görülmeyen bir durgunlukta, “Kuşatma daralıyor!” anlamına gelen birkaç söz söyleyip, yine Velidedeoğlu’na sarılıp elini öpmüştü... Değerli dostlar, Prof. Dr. Muammer Aksoy’un ve Uğur Mumcu’nun öldürülmeleri ile, “O fidanları” bile bile ölüme mahkum eden “zihniyet”i karşılaştırıp düşündükçe, insan ister istemez üzülüyor... Bilmem ki ne dersiniz? Cumaya buluşmak üzere. OFLU HOCANIN ŞİFRESİ 2 FİLMİNİN 09.05.2016 TARİH, TESCİL NO:16/311 KAYIT TESCİL BELGESİ KAYBOLMUŞTUR. HÜKÜMSÜZDÜR Arı Lazer Saç KeşimBüküm firmasına ait 29.11.2019 tarihli 014515 no’lu satış faturasının 2 nüshası kayıptır. Hükümsüzdür. DURAK BÜFE FATMA ÖZTÜRK adına kayıtlı 34075695PT no’lu Tütün Mamülü Perakende Satış Belgesi kaybolmuştur. Hükümsüzdür. 24 OCAK 2020 SAYI: 34442 İmtiyaz Sahibi: CUMHURİYET VAKFI adına ALEV COŞKUN Genel Yayın Yönetmeni AYKUT KÜÇÜKKAYA Yazıişleri Müdürleri Serkan Ozan / Olcay Büyüktaş Akça (Sorumlu) Görsel Yönetmen Hakan Akarsu Reklam Genel Müdürü Ayla Atamer Törün l Haber Merkezi: Murat Hantaş l Dış Haberler: Mine Esen l Ekonomi: Şehriban Kıraç l İç Politika: Ali Açar l Gece: Ayça Bilgin Demir l Fotoğraf: Uğur Demir l Kültür Sanat: Yazgülü Aldoğan l Ankara Temsilcisi: Sertaç Eş Güvenevler Mah. Güneş Cad. No: 8/1 Çankaya 06690 Ankara Tel: (0312) 442 30 50 l Ege Bölge Temsilcisi: Tuncay Mollaveisoğlu Halit Ziya Bulvarı 1352 sok. 2/3 Pasaport İzmir. Tel: (0232) 441 12 20 Yayın Kurulu: Alev Coşkun (Başkan), Ali Sirmen (Bşk. Yrd.), Aykut Küçükkaya, Emre Kongar, Şükran Soner, Kemal Işık Kansu, Orhan Bursalı, Mine Kırıkkanat, Miyase İlknur, Ataol Behramoğlu. l Mali ve İdari İşler Müdürü: Osman Selçuk Özer Yayımlayan ve Yönetim Yeri: Yenigün Haber Ajansı Basın ve Yayıncılık AŞ. Prof. Nurettin Mazhar Öktel Sk. No: 2 34381 Şişli/İstanbul Tel: (0212) 343 72 74 (20 hat) Faks: (0212) 343 72 64 eposta: [email protected] Reklam Yönetimi: Yenigün Haber Ajansı Basın ve Yayıncılık AŞ. Prof. Nurettin Mazhar Öktel Sk. No: 2 34381 Şişli/İstanbul Tel: (0212) 343 72 74 (20 hat) Faks: (0212) 251 98 68 eposta: [email protected] Yaygın süreli yayın Baskı: İleri Basım Mat. Amb. Reklam Tanıtım Yay. ve Teknik Hiz. Tic. A.Ş. Yenibosna Mah. 29 Ekim Cad. No:11A/41 Bahçelievler İstanbul Tel: (0212) 454 32 55 Dağıtım: Turkuvaz Dağıtım Pazarlama A.Ş. Cumhuriyet’te yer alan haber, yazı ve fotoğrafların yeniden yayım hakkı saklı tutulmuştur. İzin alınmadan ve kaynak göstermeksizin yayımlamak Basın Kanunu gereğince hukuki ve cezai yaptırıma tabidir. NAMAZ VAKİTLERİ İmsak Güneş Öğle İkindi Akşam Yatsı İstanbul 06:46 08:15 13:21 15:53 18:17 19:40 Ankara 06:30 07:57 13:05 15:41 18:04 19:26 İzmir 06:51 08:16 13:28 16:07 18:30 19:50 T ürkiye’de kamusal müzeler 450’yi, özel müzeler ise 251’i aştı... Kültür ve Turizm Bakanlığı’na bağlı müzelerde, yaklaşık 3.5 milyon eser var. Bunların kaçı yayımlanarak, Türk ve yabancı kamuoyuna tanıtıldı acaba? Hangi müzelerimizin katalogları ya da çeşitli dillerde turistik rehberleri var? Turizme öncelik veren Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, inşallah bu soruna el atar! HHH Türkiye’nin en eski müzesi, İstanbul Arkeoloji ve (Eski Şark Eserleri, Çinili Köşk müzelerine) de kısaca göz atalım... Müzede, 700800 bin “envanterlik” eser var. Bunlar arasında 12 bini sergilenecek nitelikli... Yani yeni bir müze boyutunda... Ayrıca 560 bin (antik, İslami, Osmanlı) sikke, 75 bin kadar “çivi yazılı tablet” bulunuyor... “Çivi yazılı tablet” ve “sikke” demek, “tarih” demektir! Bu üç müzede bu konularda görevli yaklaşık 2530 kadar “arkeologmüzecietnograf, epigrafist (çivi yazılı tabletler ile eski uygarlık dillerindeki yazıları okuyanlar) ve nümizmat (sikkeci)” var! HHH Müzedeki görevli arkeologlar, müze çalışmaları dışında, bu eski başkentteki kazılara da koşturuyorlar... Nerelere mi? BostancıKüçükyalı, Beşiktaş, Avrasya TüneliYenikapı, Sirkeci, Şehzadebaşı Çatladıkapı, Yenikapı Anadolu yakasında Aydos Kalesi, BostancıPendik Höyüğü, Sulukule, (Ayrıca kent içindeki sit bölgelerinde bina temel kazılarında (yaklaşık 250300), Cağaloğlu Haliç Köprüsü’nün Eminönü ve Karaköy ayakları... Peki, bunlar “müzeci” mi, “arkeolog” mu? İstanbul Arkeoloji Müzesi’nin emekli müdiresi Zeynep Kızıltan, bir yazısında bu kazılardan dolayı İstanbul’u “Dünyada eşi benzeri zor bulunan, yaşayan bir müze kent” olarak tanımlamıştı. HHH Gaziantep Zeugma Müzesi’ni 2018’de 267 bin 552 kişi gezerken geçen yıl bu sayı 340 bin 569’a çıkmış... Müzede, yaklaşık 150 bin “envanterlik” ve 50 bin “etütlük” tarihi eser bulunuyor... Bunlar öteki müzelerimizde olduğu gibi, müzede görevli arkeolog, sanat tarihçisi, restoratörlere “zimmetlidir”. Kaybolmasın Türkiye’de müzecilik! dan o görevliler sorumludur... Ama bu müzede yaşanan büyük sorunların perdesini salı günü aralamıştık! Türkçesi ile müzede, “müzeci” olarak görevli bu arkeologlar, sanat tarihçileri, restoratörler de öteki müzelerimizde olduğu gibi, “ambar memuru” konumundadırlar... Gaziantep Zeugma Müzesi’nde, bu görkemli eserler, topu topu 6 “arkeoloğa (ambar memuruna!)” zimmetli! 200 bin eserin bulunduğu Gaziantep Zeugma Müzesi’ndeki, topu topu 6 “müzeci”, “ambar memurluğu” mu yapsınlar, yoksa “eserleri vitrinlerinde mi” sergilesinler, “yayın” mı yapsınlar, müzeyi gezen Gazianteplileri, öğrencileri mi eğitsinler? HHH Atatürk’ün kurduğu, Ankara’daki Anadolu Medeniyetleri Müzesi’nin “ambarlarında (!)”, “envanterlik” yaklaşık olarak 195 bin eser, “etütlük” ise 45 bin parça bulunuyor... Sergide 5 bin, “ambarlarda (!)” da “sergilenecek” 5 bin eser var! Uzman sayısı yaklaşık 50... HHH “Müzeci” kime denilir? Arkeoloji, sanat tarihi, etnografya alanında eğitim görmüş kişilerdir... Ancak müzede göreve başlayınca “arkeolog” ve “sanat tarihçisi” unvanlarını kapıdaki askıya asıp bu birikimleri ile içeriye “müzeci” olarak girerler. Onları, müzenin sergi alanında ve “ambarlarındaki”, tarihöncesinden ve sonrasından “pişmiş toprak lar”, “taş” ya da geç dönemlerden “cam”, “mühürler”, “yüzük taşları”, “takılar”, “sikkeler”, “metal eserler” ve hatta “giysiler” beklemektedir. Bu buluntuları, ziyaretçilere “müze vitrinlerinde uygun ve bilgilendirici biçimde sergilemek” görevi vardır. Başka hangi görevler? Bu eserler hakkında “yayın” yapmak... Toplu gelen öğrencileri bilgilendirip eğitmek... Müze büyüdükçe uzmanlık çeşitliliği de artar... Günümüzde, en çok turist çeken müzelerimizde bile “müzecilerde” ister istemez “sıradan devlet memuru” algısı gözleniyor! HHH Oysa “ambarlardaki (!)” bu envanterlik eserlerden çeşitli etkinlikler düzenlenebilir... Örneğin “tematik (konusal)”, “tipolojik (biçimsel)” ve “kronolojiye (tarihsel dizine)” göre çeşitli sergiler yapılabilir. Amerikalılar, Avrupalılar, Türkiye’den çeşitli eserleri ödünç alıp nasıl ülkelerinde geçici sergiler düzenliyorlarsa aynısı Türkiye’de kentler arası sergilerde düzenlenebilir. Bunun için maddi gücü sağlayacak “sponsor (hami)” sağlanmalıdır. Bu konuda en son örneği YaMüze ziyaretçileri pı Kredi Bankası, İstanbul’da verdi ve Sagalassos sergisi düzenledi. HHH Müzelerin sanat tarihçisi ve arkeologlar dışında birçok işkoluna ihtiyacı var: Örneğin tarihçi, restoratör, konservatör, mimar, sosyolog, işletmeci, reklamcı, sosyal medya uzmanı, rehberler, eğitmenler gerekli... Ancak bu hâlâ resmi makamlarca kabul edilmiş değil... En çok turist çeken devlet müzelerimiz bile, sıradan bir devlet dairesi olarak görülüyor. Özel müzeler daha çağdaş... Vakıf müzeleri ise nispeten dünya müzeciliğine yakın olup son yıllarda eğitim rolünü de benimsediler. Her nedense belediyelerimiz, yerel yönetimler, kentlerindeki arkeolojik çalışmalara ilgisiz ve müzelere seyirci kalıyorlar. Oysa kentteki bu tür çalışmalar Gaziantep’te olduğu gibi turistik gelişmelere yol açar... FETÖ elebaşınıÜst düzey isimlerden Yusuf Bekmezci ve Akif Sarı tutuklandı üzecek tutuklama İzmir’de yakalanan FETÖ/ PDY’nin üst düzey isimlerinden ve FETÖ lideri Fethullah Gülen’in “Onu üzen beni üzmüş kadar olur” dediği Yusuf Bekmezci ve örgütün Karşıyaka eyalet imamı Akif Sarı tutuklandı. FETÖ/PDY’nin Ege Bölgesi ve İzmir’deki ana finansörleri ile tepe yöneticileri ve önde gelen iş insanları ile sözde imamağabeylerini konu alan soruşturma dosyası kapsamında aranan, FETÖ/ PDY’nin sözde Karşıyaka eyalet imamı Akif Sarı ile Yusuf Bekmezci yakalanarak gözaltına alındı. 2016 yılından bu yana aranan Bekmezci’nin, örgüt lideri Gülen’in en yakınlarından biri olduğu ve “kadim ağabeyirşatçı” olarak nitelendirildiği tespit edildi. Bekmezci’nin geçmiş yıllarda 22 kez ABD’ye gidip Gülen’e çeşitli bilgi ve belgeler götürüp Pensilvanya’dan aldığı bilgileri de Türkiye’ye getirdiği ortaya çıktı. Örgüte üye olmak suçundan geçen yıl mayıs ayında tutuklanan Sinop eski Emniyet Müdürü Şeref Aytekin’in de kayın ‘Hâkimsavcı sınav evleri’ deşifre edildi Yusuf Bekmezci pederi olan Bekmezci’nin evinde yapılan aramalarda 11 cep telefonu, 41 bin 446 Amerikan Doları ile 66 bin 625 TL ele geçirildi. Bekmezci ile Sarı çıkarıldığı mahkemece tutuklandı. Gülen’in yeğenine dava İstanbul’da sahte kimlikle yakalanıp tutuklanan FETÖ elebaşı Fetullah Gülen’in yeğeni Zeynep Gülen (31) hakkında, “terör örgütü üyeliği” suçundan 15 yıla kadar hapis cezası istemiyle dava açıldı. l Haber Merkezi İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nca FETÖ’nün mahrem yargı yapılanmasına ilişkin yürütülen soruşturmada, itirafçı beyanları, ankesör kayıtları, ByLock içerikleri sayesinde 29 hâkimsavcı sınav çalışma evi deşifre edilirken hâlâ kamuda çalışan örgüt mensubu yeni şüphelilere ulaşıldı. İtirafçı beyanları doğrultusunda, çalışma evlerinin tespit edildigˆi, kira so¨zles¸mesi ve aboneliklerinin “çapraz faturalandırma sistemi” şeklinde planlandığı, yani bir örgüt evinde kalan şahsın üzerine başka bir örgüt evine ait faturaların kayıtlı olduğu anlaşıldı. Bu evlerde kalarak adli ve idari yargı sınavlarını kazananların 2014’e kadar mu¨lakatları gec¸melerinin sagˆlandıgˆı, 2014 sonrasında o¨rgu¨t dıs¸ından referans bulmaları telkininde bulunuldugˆu tespit edildi. Örgu¨t mensuplarının “renklendirme” adı verilen yo¨ntemle yapılara sızarak kamu go¨revine girdikleri belirlendi. İtirafçıların ifadelerinde, 1639 kis¸iden bahsettiği, bunlardan 160’ının aktif kamu çalışanı, 167’sinin KHK’li, 36’sının aktif hâkimsavcı, 80’inin meslekten ihraç edilmiş hâkimsavcı olduğu öğrenildi. l AA KILIÇDAROĞLU: KIMSEYE YARAR GETIRMEZABKTİSAAAYNVYM’IAMASI HP Genel Başkanı Ke Cmal Kılıçdaroğlu, Bilim tafa Kemal Atatürk’ün Kurtuluş Savaşı döneminde, İs ve Sanat Vakfı’na (BİSAV) met İnönü’nün de 2. Dünya kayyım atanmasına iliş Savaşı’nın zor günlerinde kin, “Vakfı siyasi hesap vakıfların gelirlerine el sür laşmanın aracı haline ge mediğini belirtti. Kılıçdaroğ tirmek kimseye yarar ge lu, “Bilim ve sanatı büyüt tirmez” dedi. mek isteyen bir vakfa siya Gelecek Parti sal intikam alma amacıyla si Genel Başkanı Ah kayyım atamak en hafif de met Davutoğlu’nun kuru yimiyle ahlaki değildir. Bilim cuları arasında yar aldı ve Sanat Vakfı’na kayyım ğı BİSAV’a kayyım atanma atanması Türkiye’nin ada sına sosyal medya hesa letle yönetilmediğini göste bı üzerinden tepki göste riyor” ifadelerini kullandı. ren Kılıçdaroğlu, Gazi Mus l ANKARA/Cumhuriyet MEB: ALGI VAR MI YOK MU İNCELENECEK Milli Eğitim Bakanlığı’ndan (MEB), rehber öğretmenlere dağıtılan ve çocuklara şiddet uygulayan kadınların başı açık, şefkat gösteren kadınların türbanlı olarak resmedildiği kitaba ilişkin yapılan açıklamada, “iddia edildiği gibi bir algının oluşup oluşmadığının araştırılması için ön değerlendirme ve inceleme çalışmaları başlatıldığını” duyuruldu. MEB’in, 2017’de hizmet içi eğitimler için hazırlanan ve rehber öğ retmenlere dağıttığı “Psikososyal Önleyici Destek Programı” kitabında, çocuklara cinsel istismar ve şiddet uygulayan kadınlar başı açık, şefkat gösteren kadınlar ise türbanlı olarak resmedilmişti. l ANKARA/Cumhuriyet KİM KİME DUM DUMA BEHİÇ AK ÇİZGİLİK KAMİL MASARACI [email protected] [email protected] BULMACA SEDAT YAŞAYAN SOLDAN SAĞA: 1 2 3 4 5 6 7 8 9 1/ İzmir yöresine özgü, irmikle yapılan 1 2 bir tatlı. 2/ Bayağı, sıradan... “ olan belli 3 4 olur sözünden” 5 (Karacaoğlan). 3/ Evde 6 bulunan her 7 türlü sebze ve malzemeyle 8 acele olarak 9 yapılan ye mek. 4/ Fener kulesi. 5/ Cerahat... Mevlevi dervişlerinin kollarını iki yana açıp dönerek yaptıkları 1 2 3 4 5 6 7 8 9 1 ŞATH İ YE A 2 E LA VOLAN 3 H İ NGE L S E ayin. 6/ Gemi ya da 4 R A Ö Z N A M tren yatağı... Boru sesi. 5 E Ğ İ Ç M A K İ 7/ Trabzon’un Maçka ilçesinde bir yayla... Japon lirik dramı. 8/ Dil, söz, işaret gibi anlatım araçlarının tümü... Yer 6 7 8 9 N A N E RUHU G İ RON İ İ İM EZ İ YET ZELVE ET İ yuvarlağının yıl içinde Güneş’e en uzak olduğu nokta. 9/ Gümüşbalığı. YUKARIDAN AŞAĞIYA: 1/ Baharatlı sirkeye yatırılmış koyun etinden yapı lan şiş... Rusçada “evet”. 2/ Kadastro haritalarında parseller topluluğu... Bir kumar aracı. 3/ Kayısı ve kuzu etiyle yapılan bir tür yahni. 4/ Üzerinde ölü yıkanan kerevet. 5/ Kalabalık bir insan ya da hayvan kümesinin birbiri ardınca gelmesi... Bir cetvel türü. 6/ Yerli bir limon cinsi... Nâzım Hikmet’in soyadı. 7/ Yoksullara yiyecek dağıtan hayır kurumu... Bir nota. 8/ Uğraş... İnce ve parlak nakış. 9/ İzmir’in Çeşme ilçesi yakınlarında turistik bir yöre... İspanyolların sevinç ünlemi.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle