10 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
8 23 OCAK 2020 PERŞEMBE [email protected] TASARIM: ŞÜKRAN İŞCAN EMEK Küreselleşmeden devlet kapitalizmine A BD ile Çin arasında giderek kızışan teknolojik rekabet küreselleşmenin son ayağının da kırılmaya başladığını, bir dönemin kesin olarak geride kaldığını gösteriyor. Diğer taraftan “gelen gideni aratacak” gibi görünüyor. Üçayaklı bir şey Küreselleşme, kapitalizmin son aşaması gibi sunulan bir şeydi. Bu son aşamada devletler zayıflıyor, piyasa ilişkileri egemen oluyordu. Gerçekteyse küreselleşmeyi, sermayenin serbestçe dolaşarak değerlenmesine olanak verecek, neoliberalizm olarak da anılan, kurumsal ve hukuki düzenlemeleri uygulayan devletler inşa ediyordu. Küreselleşme, kapitalizmin yapısal krizinin bir dışavurumuydu. Kendi çelişkileri altında çökmesi kaçınılmazdı. Küreselleşmenin ABD dış politikasının bir ürünü olduğu, ABD hegemonyasının etkisiyle yeni bir aşama gibi algılandığını söyleyenler de vardı. Kısacası küreselleşmenin ticari ve finansal iki ayağı, ABD hegemonyasıyla ilişkili bir zemini var. Küreselleşme sürecinin üçüncü ayağı teknolojik gelişmelere ilişkindi. Küreselleşmeyi salt teknolojik gelişmelere dayandıran teoriler bile vardı. Bilgisayarlar, uydular, internet sermayenin dolaşımını hem hızlandırıyor hem de maliyetini düşürüyordu. Tedarik zincirleri küresel çapta şekilleniyor, sosyal medya, dijital ticaret platformları sermayeye yeni değerlenme alanları açıyor, yeni emek biçimleri yaratıyordu. Yeni bilişim ağları üzerinden bütünleşmiş bir dünya ekonomisi, kültürü oluşuyordu. Sıra teknolojik bölünmede mi? Finansal kriz, neoliberalizmin bir kriz yönetim modeli olarak tükenmiş, küreselleşme sürecinin taşıyıcı modelini kaybetmiş olmasının bir ifadesiydi. Bu sırada Çin bir devlet kapitalizmi modeli ile ekonomik, mali, teknolojik ve siyasi alanlarda hızla güç kazanıyordu. ABD’nin gerileyen hegemonyasını restore etme çabaları fiyaskoyla sonuçlandıkça Rusya, yakın çevresinde ve Ortadoğu’da yeni etki alanları açıyordu. Böylece dünya büyük güçler arası rekabet ortamına giriyor, dünya ekonomisi parçalanma noktasına doğru ilerliyordu. Teknolojik gelişmeler bu parçalanmayı önleyebilecek miydi? ABD ve Çin arasında geçen hafta imzalanan ticaret anlaşması “1. Aşama” belgesi, hemen hiç kimsede bu parçalanma sürecini geri çevirecek bir gelişme izlenimi yaratmadı. Tartışmalar teknolojik rekabet alanına kayarken, yeni aşamayı tanımlama çabaları içinde “II. Soğuk Savaş” kavramı öne çıktı: Bir tarafta ABD (Avrupa, Japonya), diğer tarafta Çin (Rusya). “II. Soğuk Savaş” savı, ABD ile Çin arasındaki esas rekabet alanının ticari değil teknolojik ve bunun bir uzantısı olarak jeopolitik olduğunu savunuyor. Bu rekabet içinde ABD, Çin’in teknolojik gelişmesini ticari yaptırımlarla yavaşlatmaya çalışıyor. Ancak, bu yaptırımlar Çin’i Batı’dan bağımsızlaşarak kendi teknolojilerini ve yazılım sistemlerini geliştirmeye itiyor, böylece ABD kaynaklı bilişim teknolojilerinin, bunlar üzerinde yükselen şirketlerin küresel egemenliği, dünya sisteminin teknolojik bütünlüğü kırılmaya, iki farklı teknolojik kamp olasılığı doğuyor. Dahası Çin’de kamu ve özel sektör şirketlerinin birlikte, devletin planlama ve finansman desteğiyle kendi mikro çiplerini üretmeye başlamaları, yapay zekâ ve süper bilgisayar alanlarındaki atılımları, elektronik tüketici malları üretimi, dijital ticaret ve ödeme platformları, sosyal medya alanında hızla ilerlemesi, neoliberal modele karşı bir “devlet kapitalizmi” modelinin varlığına işaret ediyor. Devlet kapitalizmi modelinde, ekonomik kararlar siyasi ve jeopolitik önceliklere tabi olurlar. Bu da yeni bilgisayarın, yapay zekâ projelerinin, haberleşme sistemlerinin silahlanma yarışının, gözetleme, disiplin altına alma ve cezalandırma, kitle denetim rejimlerinin hizmetine verilmesi anlamına geliyor. Pazartesi yazımda vurguladığım gibi devlet kapitalizmi, yalnızca Çin’e ait bir gelişme değil. ABD yönetimi de benzer yönde ilerlemeye başlıyor. Davos’çuların neoliberalizme yönelik eleştirilerinin, siyasal istikrarsızlıklara ilişkin kaygılarının cilasını kazıyınca, bir devlet kapitalizmi seçeneği belirmeye başlıyor. Böylece “1984” tipi rejimlerin ya da 21. yüzyılın faşizminin, gelişme olasılıklarının önü açılıyor. 23 OCAK 2020 SAYI: 34441 İmtiyaz Sahibi: CUMHURİYET VAKFI adına ALEV COŞKUN Genel Yayın Yönetmeni Aykut Küçükkaya Yazıişleri Müdürleri Serkan Ozan / Olcay Büyüktaş Akça (Sorumlu) Görsel Yönetmen Hakan Akarsu Reklam Genel Müdürü Ayla Atamer Törün l Haber Merkezi: Murat Hantaş l Dış Haberler: Mine Esen l Ekonomi: Şehriban Kıraç l İç Politika: Ali Açar l Gece: Ayça Bilgin Demir l Fotoğraf: Uğur Demir l Kültür Sanat: Yazgülü Aldoğan l Ankara Temsilcisi: Sertaç Eş Güvenevler Mah. Güneş Cad. No: 8/1 Çankaya 06690 Ankara Tel: (0312) 442 30 50 l Ege Bölge Temsilcisi: Tuncay Mollaveisoğlu Halit Ziya Bulvarı 1352 sok. 2/3 Pasaport İzmir. Tel: (0232) 441 12 20 Yayın Kurulu: Alev Coşkun (Başkan), Ali Sirmen (Bşk. Yrd.), Aykut Küçükkaya, Emre Kongar, Şükran Soner, Kemal Işık Kansu, Orhan Bursalı, Mine Kırıkkanat, Miyase İlknur, Ataol Behramoğlu. l Mali ve İdari İşler Müdürü: Osman Selçuk Özer Yayımlayan ve Yönetim Yeri: Yenigün Haber Ajansı Basın ve Yayıncılık AŞ. Prof. Nurettin Mazhar Öktel Sk. No: 2 34381 Şişli/İstanbul Tel: (0212) 343 72 74 (20 hat) Faks: (0212) 343 72 64 eposta: [email protected] Reklam Yönetimi: Yenigün Haber Ajansı Basın ve Yayıncılık AŞ. Prof. Nurettin Mazhar Öktel Sk. No: 2 34381 Şişli/İstanbul Tel: (0212) 343 72 74 (20 hat) Faks: (0212) 251 98 68 eposta: [email protected] Yaygın süreli yayın Baskı: İleri Basım Mat. Amb. Reklam Tanıtım Yay. ve Teknik Hiz. Tic. A.Ş. Yenibosna Mah. 29 Ekim Cad. No:11A/41 Bahçelievler İstanbul Tel: (0212) 454 32 55 Dağıtım: Turkuvaz Dağıtım Pazarlama A.Ş. Cumhuriyet’te yer alan haber, yazı ve fotoğrafların yeniden yayım hakkı saklı tutulmuştur. İzin alınmadan ve kaynak göstermeksizin yayımlamak Basın Kanunu gereğince hukuki ve cezai yaptırıma tabidir. NAMAZ VAKİTLERİ İmsak Güneş Öğle İkindi Akşam Yatsı İstanbul 06:47 08:16 13:21 15:52 18:15 19:39 Ankara 06:30 07:58 13:05 15:40 18:03 19:25 İzmir 06:52 08:17 13:28 16:06 18:29 19:49 Metalde ipler gerildiİşçi grev kararı alırken işveren de lokavt ilan etti. İşçi 5 Şubat’ta grev dedi 130 bin metal işçisini kapsayacak görüşmelerde anlaşamayan işçi ve işveren kesimi arasında ilişkiler gerildi. Metal işçisi 5 Şubat’ta mustafa greve çıkma çakır kararı aldı. Metal işkolundaki toplusözleşme görüşmelerinde anlaşamayan sendikalar ile işveren arasında ipler geriliyor. Türk Metal Sendikası’nın grev kararına karşılık Türkiye Metal Sanayicileri Sendikası (MESS) da lokavt ilan etti. Birleşik Metalİş Sendikası ise 5 Şubat’ta greve çıkma kararı aldı. Metalde 130 bin işçiyi kapsayan toplusözleşme görüşmelerinde anlaşma sağlanamadı. Görüşmelerde Türkİş’e bağlı Türk Metal Sendikası yüzde 26, DİSK’e bağlı Birle Kocaeli’nden Ankara’ya, Tekirdağ’dan İzmir’e kadar pek çok şehirde Türk Metal üyesi işçiler 1 saatlik iş bırakma eylemi yaparak MESS’i protesto etti. şik Metalİş Sendikası da yüzde 34 zam istiyor. MESS, sözleşmenin 3 yıllık olmasında diretiyor. Sendikalar ise 2 yıllık sözleşme istiyor. Sendikaların taleplerine karşılık MESS ilk olarak yüzde 6 zam vermiş, sonrasında bunu yüzde 8’e çıkarmıştı. MESS son toplantıda ise 1 Eylül 2019 itibarıyla ilk altı ay için yüzde 10, sonraki 6 aylar için enflasyon oranında zam önerdi. Ancak sendikalar bu teklifi reddetti. MESS’ten 3 yıl ısrarı MESS, sözleşmenin 3 yıllık olması talebinden de geri adım atmadı. Türk Metal Sendikası 15 Ocak’ta grev kararı aldı. Grevin uygulama tarihi belli değil. MESS ise dün lokavt kararı aldı. Yasaya göre, sendika grev kararı aldıktan sonra Çalışma barışı korunsun İşçilerin ne zaman greve çıkacakları konusunda ilk tarih de belli oldu. DİSK’e bağlı Birleşik Metalİş Sendikası 5 Şubat’ta greve çıkma kararı aldı. Sendika, 24 Ocak’ta kararını MESS’e tebliğ edecek. Birleşik Metalİş Sendikası Genel Sekreteri Özkan Atar, sözleşmenin masa başında bitirilmesini istediklerini, görüşme taleplerine de grevin uygulanacağı güne kadar açık olduklarını söyledi. Atar, “Toplusözleşmenin işçileri memnun edecek şe kilde, sağlıklı şekilde sonuçlanması, çalışma barışının korunması, işverenlerin de lehine. İşverenden bu sorumluluğu yerine getirmesini bekliyoruz” dedi. İşveren tarafından toplusözleşmede dikkate alabilecekleri bir rakam gelmesi halinde kendilerinin de tekliflerini gözden geçirebileceklerini belirten Atar, “İşvereni aklı selime davet ediyoruz. İşçiler ekonomik anlamda zor durumdalar. Geçinemiyorlar” diye konuştu. işveren tarafı da lokavt kararı alabiliyor. Lokavt, “İşyerinde faliyetin tamamen durmasına neden olacak şekilde, işverenin kendi kararıyla veya üyesi olduğu işveren sendikasının verdiği karara uyarak işçilerin topluca işten uzaklaştırılması” anlamına geliyor. Ancak grev uygulanmaya başladığında işçiler zaten çalışmayacakları için sendikalar açısından engelleyici tarafı bulunmuyor. Bu arada Cumhurbaşkanı, karar verilmiş veya başlanmış olan bir grevi 60 gün süre ile erteleyebiliyor. 60 gün sonunda sözleşme hakeme taşınacağı için de işçinin grev hakkı ortadan kalkmış oluyor. Böyle bir erteleme kararı yeniden greve çıkılamadığı için aynı zamanda “yasaklama” anlamına geliyor. l ANKARA Trelleborg işçisi kazandı Kocaeli Gebze’de Petrolİş’in örgütlü olduğu Trelleborg fabrikasında 44 gündür kararlı şekilde süren grev kazanımla sonuçlandı. Petrolİş Geb ze Şube Yöneticisi Şivan Kırmızıçiçek, “Birlik, mücadele ve dayanışma kazandı” diyerek, “Sözleşmenin ilk 1.5 yılı için yüzde 34, ikinci altı ayı için enflasyon artı 2 puan, grevde geçen süreler için 2 bin 150 TL, grevde geçen süreler için ikramiye tam ödenecek. İşçi sınıfımıza hayırlı olsun” ifadelerini kullandı. Hakİş’in 200 bin işçi telaşı MUSTAFA ÇAKIR Hükümetin kamuda yaygınlaştırdığı taşeronlaşma ile birlikte hızla üye sayısını artıran Hakİş, taşerondan kadroya geçen işçilerin bu yıl işkolları da değişeceği için telaşa düştü. Üye işçilerin başka sendikalara gitmesini istemeyen Hakİş, hükümetten acilen değişiklik istedi. Hakİş Başkanı Mahmut Arslan, değişiklik yapılmazsa 200 bin üye kaybedeceklerini söyledi. Hükümet, kamudaki taşeron işçileri kadroya, belediyelerdeki taşeron işçileri de belediye şirketlerine almıştı. 696 sayılı KHK ile de taşeron işçiler sözleşme sonuna kadar mevcut iş kollarındaki sendikalara üye olmaya devam edeceklerdi. Hükümetin kamudaki taşeronlaşma politikası nedeniyle asıl işler de taşeron şirketlere verilmişti. Bu taşeron şirketlerdeki işçiler, farklı işkollarındaki sendikalara üye olmak zorunda kalmışlardı. Örneğin işçi “sağlık ve sosyal hizmetler” işkolunda olmasına karşın temizlik işçisi olduğu gerekçesiyle “genel işler” işkoluna alınmıştı. Kamudaki taşeron işçilerin büyük bir bölümü Hakİş’e üye oldu. Hakİş’in üye sayısı hızla artarak son istatistiklere göre 674 bin 404’e ulaştı. Ancak bu yıl kamuda kadroya, belediyelerde ise şirketlere geçirilen işçilerin sözleşmele KİM KİME DUM DUMA BEHİÇ AK rinde süre doluyor. Artık Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Yasası’na göre “bir işyerinde yürütülen asıl işe yardımcı işler de asıl işin girdiği işkolundan” sayılacak. Buna göre “sağlık ve sosyal hizmetler” işkolundaki taşerondan geçen temizlik işçisi de “genel işler” işkoluna değil asıl işçiler gibi, “sağlık ve sosyal hizmetler” işkoluna geçecek. Bu da sendikasının değişmesi anlamına geliyor. Bu nedenle Hakİş hızla üye kaybedecek. Mevcut yapının devam etmesini isteyen Hakİş, hükümetten acilen değişiklik yapılmasını istedi. Hakİş, Cumhurbaşkanı ile Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanı’na konuyu iletti. l ANKARA [email protected] ÇİZGİLİK KAMİL MASARACI [email protected] 2 bin 500 liranın altında maaş yok Büyükçekmece Belediye Başkanı Dr. Hasan Akgün, Belediyeİş Sendikası Başkanı Sezai Akyürek ve belediye başkan yardımcıları 2020’ye ilişkin toplu iş sözleşmesini imzaladı. Akgün, “Büyükçekmece ailesine hizmet eden arkadaşlarım olarak 20202021’i kapsayan sendikayla yaptığı mız sözleşmede alabildiğine şartlarımızı zorlayarak yaklaşık yüzde 20 zam yaptık. Prensip olarak 2 bin 500 TL net rakamın altında maaş alanı bırakmayacağız” dedi. Sözleşmeyle çalışanlara öğretim yardımının yanına kreş yardımı, işçi bayramında hediye gibi sosyal yardımlar da alındı. Soma’da eylem Manisa’nın Soma ilçesinde kapatılan maden işletmesinden tazminatlarını alamadıklarını vurgulayan bir grup işçi yürüyüş yaptı. Bağımsız Madenİş Sendikası öncülüğünde toplanan işçiler, 6 yıl önce yaşanan facianın ardından madenlerinin kapatıldığını, 700 kişinin işsiz kaldığını, tazminatlarını ve 2 aylık maaşlarını ise halen alamadıklarını dile getirdi. Yüzde 19 zam Manisa Yunusemre Belediyesi ve Hizmetİş Sendikası arasında iki yıllık toplu iş sözleşmesi imzalandı. Belediyede kadrolu çalışan işçiler toplamda yüzde 19 zam alacak. Öte yandan Afyonkarahisar’ın Sandıklı Belediyesi’nde görev yapan kadrolu işçilerin yıllık maaş artışlarını ilgilendiren sözleşme Belediyeİş Sendikası ile devam eden görüşmeler sonuçlandı. BULMACA SEDAT YAŞAYAN SOLDAN 1 2 3 4 5 6 7 8 9 SAĞA: 1 1/ Tanrı ile şakalı, ta 2 kılmalı bir söyleyişle, konuşur 3 4 gibi yazılan tekke edebiyatı şiir 5 6 türü. 2/ Bir göz rengi... Kadın giy 7 8 silerinin etek ucu, 9 kol gibi yerlerine verev kesilmiş kumaştan yapılan süs. 3/ Mantıya benzer bir yemek... Tavlada “üç” sayısı. 4/ 1 2 3 4 5 6 7 8 9 1 KURT İ K ME 2 ALA SAD N 3 RUHSA T İ Y E 4 T M İ LANEZ Eski Mısır’da güneş 5 E S E F L AME tanrısı... Sulak yer... 6 P Ö T İ K A R E Şöhret. 5/ Meyve kopa 7 E K L E K N O rırken dalları çekmeye 8 E R İ S D İ L yarayan araç... Akdeniz 9 P L A S E B O E Bölgesi’ne özgü bitki topluluğu. 6/ Nane yapraklarından çıkarılan esans. 7/ Düşünülenin tersini söyleyerek yapılan ince alay. 8/ Parola... Aşırı güçlük ve sıkıntı. 9/ ÜrgüpAvanos arasında, peribacaları ve kiliseleriyle ünlü bir vadi... Hitit. YUKARIDAN AŞAĞIYA: 1/ Divan edebiyatında, bir kentin güzellerini ve güzelliklerini konu alan manzum yapıtlara verilen ad. 2/ İzmir’in bir ilçesi... Kuzu sesi. 3/ “Zahit bizi eyleme / Hak ismin okur dilimiz” (Muhyi)... Kü çük erkek kardeş. 4/ Çadıra verilen bir başka ad. 5/ “Büve” de denilen kan emici bir sinek... Pembe renk li şarap. 6/ Senaryosunu Yılmaz Güney’in yazdığı ve Şerif Gören’in yönettiği bir film... Gaziantep yöre sine özgü, pirinç ve pekmezle yapılan bir tür çorba. 7/ Bir organımız... Bucak. 8/ Tropikal Amerika’da yetişen bir ağaç... Bir gıda maddesi. 9/ Kansızlık... İtici neden, güdü.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle