10 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
DIŞ HABERLER EDİTÖR: BETÜL BERİŞE TASARIM: BAHADIR AKTAŞ [email protected] Lübnan’da yeni dönemÜlkede aylardır devam eden protestolar hükümetin ilanına rağmen durulmadı Hizbullah destekli Hassan Diyab’ın kabinesinde Zeyna Akar ülkenin ilk kadın savunma bakanı oldu. Ağır vergiler, yolsuzluk ve mezhep temelli siyasi yapıya karşı kitlesel gösterilerle sarsılan Lübnan’da, üç aya yakın süredir devam eden hükümet krizi nihayet aşıldı. Saad Hariri’nin 29 Ekim’deki istifasının ardından, Lübnan’ın etkili siyasi ve askeri güçlerinden olan Hizbullah ve müttefiklerinin desteğini alan Hassan Diyab (61) yeni hükümeti kurdu. 20112014 yılları arasında eğitim bakanlığı da yapan Diyab, önceki gece geç saatlerde Cumhurbaşkanı Mişel Aun ve Meclis Başkanı Nebih Berri ile Cumhurbaşkanlığı Sarayı’nda bir araya geldi. Görüşmenin ardından basın toplantısı düzenleyen Diyab, teknokratlardan oluştuğunu belirttiği 20 kişilik kabine listesini kamuoyuyla paylaştı. Lübnan’daki protestolarda, siyasi yapının parçası olan tüm siyasi aktörlere tepkiyi simgeleyen “Hepsi, hepsi demektir” sloganı öne çıkmış ve bir teknokrat hükümeti talebi yükselmişti. Kabinesini göstericilerin istediği şekilde oluşturduğunu belirten Diyab, göstericileri de “devrimciler” olarak nitelendirdi. Yeni kabinede beş kadın bakan yer alırken Zeyna Akar da ilk kadın savunma bakanı olarak ülke tarihine geçti. 5 kadın bakan Diyab, mali açıdan büyük bir yıkımla karşı karşıya bulunan ülkede, ekonomi programının daha önceki hükümetlerden farklı olacağını savundu. Değişik ülkelerin temsilcilerinden işbirliği sözü aldığını söyleyen Diyab, tarihin en zor dönemlerinden birini yaşayan ekonominin yabancı sermayeye ihtiyacı olduğunu vurgulayarak “Kaybedecek zaman yok, vakit çalışma vakti” ifadesini kullandı. “Yağmalanmış kamu mallarının iadesi, yargının bağımsızlığı ve kötüye kullanılmış fonların kurtarılması için de çalışacağız” şeklinde konuştu. Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, yeni kabinenin açıklanmasının ardından “Lübnan’ın, içinde olduğu derin Başbakan Hassan Diyab (solda) Cumhurbaşkanı Mişel Aun (sağda) ile toplantının ardından kabineyi açıkladı. Eylemcilere ise önceki gün güvenlik güçleri müdahale etti. krizden kurtulmasına yardımcı olmak için her şeyi yapacağız” diye konuştu. Lübnan’da yeni hükümetin ilan edilmesine rağmen, sokaklar yine hareketliydi. Önceki gece geç saatlerde meclis binasına yakın noktalarda bir araya gelen göstericilerle polis arasında gerginlik yaşandığı bildirildi. Açıklanan kabinenin ifade edildiği gibi “bağımsız” olmadığı yönündeki tepkiler öne çıktı. Protestocular dün de meydanlardaydı. Lübnan’da halk geçen ekim ayının başında Whatsapp’a vergi kon masıyla sokağa çıkmış ve gösteriler kısa süre içerisinde ülke geneline yayılmıştı. Farklı kesimlerin bir araya geldiği gösterilerde, farklı siyasi aktörlerin öne çıkmasına engel olan mezheplere dayalı siyasi yapının değişmesi de talepler arasındaydı. Lübnan’da 1943’te ilan edilen bağımsızlığın ardından, farklı oranlara dayansa da mezhepsel bir devlet yapısı yerleşti. Halihazırda devam eden uygulamaya göre, cumhurbaşkanı Maruni Hıristiyan, başbakan Sünni Müslüman ve meclis başkanı Şii nüfus içerisinden belirleniyor. Haşdi Şabi’ye komutan ataması ABD’nin düzenlediği saldırıda İran Devrim Muhafızları Komutanı Kasım Süleymani ile birlikte öldürülen Irak Şii milis gücü Haşdi Şabi Komutan Yardımcısı Ebu Mehdi el Mühendis’in yerine gelecek ismin belirlendiği öne sürüldü. AA’nın yerel medyaya dayandırdığı habere göre daha önce Haşdi Şabi’nin içindeki en güçlü gruplardan Bedir Tugayları’nın komutanlığını yapmış Ebu Ali el Basri göreve getirildi. Süleymani suikastının yankıları sürerken dün İran’dan şüpheli bir ölüm haberi daha geldi. İran Devrim Muhafızları ordusuna bağlı milis gücü Besic’in Darhovin kırsal bölgesi sorumlusu Abdulhüseyn Muceddemi’nin evinde uğradığı silahlı saldırı sonucunda öldüğü bildirildi. Barzani Trump TRUMP’IN DAVOS GÜNDEMİ ABD Başkanı Donald Trump, Davos’ta Irak Kürdistan Bölgesel Yönetimi Başkanı Neçirvan Barzani ve Irak Cumhurbaşkanı Berhem Salih’le bir araya geldi. Trump’ın Barzani ile görüşmesinde, Erbil’de kurulması planlanan ABD üssünü gündeme getirdiği bildirildi. WashingtonTahran hattındaki nüfuz mücadelesinde İranlı komutan Kasım Süleymani’nin Irak’ta öldürülmesinin ardından Irak meclisi, ABD’nin ülkedeki askeri varlığına son verilmesi yönünde karar almış ancak Trump yönetimi bu talebi kabul etmeyeceğini duyurmuştu. Bu arada Haşdi Şabi’nin en güçlü gruplarından bir tanesi olan, İran bağlantılı Hizbullah Tugayları’nın Salih’e Trump’la görüşmemesi için “Seni Bağdat’tan atarız” tehdidinde bulunduğu öne sürüldü. TAHRAN’DAN RİYAD’A ‘Sorunları birlikte çözelim’ İran, ABD’nin İran Devrim Muhafızları Kudüs Gücü Komutanı Kasım Süleymani suikastının yankılarının sürdüğü bir dönemde bölgesel rakibi Suudi Arabistan’a işbirliği çağrısı yaptı. İran’ın resmi IRNA ajansının haberine göre, Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani’nin Özel Kalem Müdürü Mahmud Vaizi, “İran’la komşusu Suudi Arabistan arasındaki ilişkiler, Tahran’la ABD arasındaki ilişkiler gibi olmamalı. Tahran ve Riyad sorunlarını çözmek için birlikte çalışmalı” ifadelerini kullandı. Riyad, ABD’nin en yakın müttefiklerinden biri konumunda. Yunanistan’ın ilk kadın cumhurbaşkanı Yunanistan’ın önde gelen hukukçularından Katerina Sa çotakis, Sakelaropulu’nun seçilmesinin “tarihi bir kelaropulu, ülkenin ilk ka olay” olduğunu söyledi. dın cumhurbaşkanı oldu. Yu Cumhurbaşkanının yetki nan parlamentosu dün yapı lerinin bir hayli sınırlı oldu lan oylamada, 300 milletvekilin ğu Yunanistan’da bu kuru den 261’inin oyuyla 63 yaşındaki mun sembolik bir önemi bu Sakelaropulu’yu beş yıllığına ül lunuyor. Hükümet ve kanun kenin yeni cumhurbaşkanı olarak lar cumhurbaşkanının ona seçti. Oylamada 33 milletvekili yından geçiyor. Cumhurbaş ise çekimser kaldı. Danıştay Baş kanı aynı zamanda savaş ilan kanı Sakelaropulu’yu Yunanistan etme yetkisine sahip ama bu Başbakanı Kyriakos Miçotakis nu ancak hükümetle birlik aday olarak göstermişti. te yapabiliyor. 1956 yılında Martta görevi devralacak Sakelaropulu, parlamento başkanı ile bir araya geldi. Selanik’te doğan Sakelaropulu, hukuk fakültesi mezunu ve 2018’den bu yana Da Partiler üstü çoğunlukla se cu Syriza Partisi ve sosyal demok nıştay başkanlığı görevini yü çilen ve oylamaya tek aday olarak ratlarla Sakelaropulu’nun adaylı rütüyordu. Syriza hükümeti döne katılan Sakelaropulu, 13 Mart’ta ğı konusunda anlaşmıştı. Miçotakis, minde adalet bakanının önerisi üze cumhurbaşkanlığı görevini Kostas Sakelaropulu’yu aday gösterirken rine danıştay başkanlığına atandı ve Tassoulas’tan alacak. Yunanistan’da “Demokrasi dişidir. Artık ülkenin Yunanistan’ın ilk kadın Danıştay baş iktardaki muhazakâr Yeni Demok bu en yüksek makamına ilk kez bir kanı oldu. Sakelaropulu’nun sivil öz rasi Partisi’nin lideri ve Başba kadın seçilmesinin vakti geldi” diye gürlükler, çevre, azınlık ve mülteci kan Miçotakis, muhalefet partileri konuşmuştu. Parlamento kararının sorunları gibi konulardaki hassasiye Aleksis Çipras’ın lideri olduğu sol ardından yaptığı açıklamadaysa Mi tiyle tanındığı belirtiliyor. MARADONA’YA TEŞEKKÜR Dünya solunun buluştuğu Sao Paulo Forumu çerçevesinde, Arjantinli futbol yıldızı Maradona ile Venezüella Devlet Başkanı Nicolas Maduro önceki gün bir araya geldi. Maduro, Maradona’ya, ülkesine verdiği “koşulsuz destek” için teşekkür etti. Guaido destek turunda Venezüella’da kendini geçici devlet başkanı ilan eden muhalif lider Juan Guaido’nun başkent Caracas’taki ofisine Ulusal İstihbarat Servisi tarafından baskın düzenlendiği bildirildi. AFP’nin haberinde yer verilen muhalif milletvekili Delsa Solorzano’nun id diasına göre ülkeden çıkış yasağı olmasına rağmen önce Kolombiya’ya sonra da Avrupa’ya giden Guaido’nun başkent Caracas’ın El Rosal bölgesinde bulunan ofisinde arama yapıldı. Guaido, geçen pazartesi Kolombiya’nın başkenti Bogota’da ABD Dı şişleri Bakanı Mike Pompeo ile bir araya gelmişti. Dün ise Brüksel’de Avrupa Birliği Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikaları Yüksek Temsilcisi Josep Borrell ile görüştü. Juan Guaido’nun Davos Zirvesi’ne katılmak için İsviçre’ye gideceği haberleri de gündeme yansımıştı. CUMHURIYETÇILER AZİL TALEBİNE KARŞI TEK SES ABD’de Başkan Donald Trump’ın görevden azli istemiyle başlatılan yargı sürecinde Cumhuriyetçilerin çoğunluğundaki Senato, önceki gün davanın ilk duruşmasında Demokratların taleplerini peş peşe reddetti. Parti çizgisi doğrultusunda oy kullanan senatörler, Dışişleri ve Beyaz Saray kayıtlarının celp ile talep edilmesi taleplerini kabul etmedi. Tanık çağrılmasıyla ilgili görüşmelerse yargılamanın ilerleyen aşamalarına bırakıldı. Yaklaşık 13 saat süren ilk azil duruşmasında, sadece yargılamanın temel kuralları onaylanabildi. 100 sandalyeli ABD Senatosu’nda Cumhuriyetçiler 53 sandalye ile çoğunluğa sahip. Trump hakkında, Demokrat cepheden güçlü rakibi Joe Biden’ı zora sokmak için Ukrayna’ya baskı yaptığı iddialarının ortaya çıkmasının ardından Temsilciler Meclisi’nde azil süreci başlatılmıştı. Biden, Trump’ın 2020 başkanlık seçimlerinde olası rakibi. 723 OCAK 2020 PERŞEMBE Füze saldırısı nedeniyle Mitiga Havaalanı’nda uçuşlara bir süre ara verildi. Mitiga’ya füze saldırısı Türkiye ile Rusya’nın çağrısıyla başlayan ateşkesin kırılgan şekilde devam ettiği Libya’da, başkent Trablus’un dünyaya açılan kapısı olarak bilinen Mitiga Havaalanı’nın füzeyle vurulduğu duyuruldu. Ankara’nın desteklediği Trablus merkezli Ulusal Uzlaşı Hükümeti (UUH) tarafından yapılan açıklamada, havaalanının, ülkenin doğusunda kontrolü elinde bulunduran Halife Hafter komutasındaki Libya Ulusal Ordusu tarafından 6 Grad füzesiyle vurulduğu bildirildi. UUH’ye bağlı güçlerin askeri sözcüsü Muhammed Gnunu, uçuşlara ara verilmesine neden olan saldırının ateşkesin yeni bir ihlali olduğunu belirtti. Dün ilerleyen saatlerde ise havaalanının yeniden açıldığı haberleri gündeme yansıdı. Kimi kaynaklar, Hafter güçlerinin Mitiga saldırısıyla ülkeye yabancı savaşçıların girişini engellemeyi hedeflediğini savundu. Türkiye destekli Suriyeli kimi savaşçıların UUH’ye destek için Libya’ya gönderildiği iddia edilmişti. Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan ile Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in 8 Ocak’ta yaptıkları ateşkes çağrısı karşılık bulmuş ancak Hafter Moskova’da ateşkes rejiminin koşullarının belirlenmesi için yapılan görüşmeleri taslağı imzalamadan terk etmişti. Taraflar ve Türkiye’nin de aralarında olduğu uluslararası aktörler geçen pazar Berlin’de yapılan konferansta bir araya gelmiş, ateşkesin kalıcı hale gelmesi için ortak bir askeri komitenin kurulması için uzlaşı sağlandığı duyurulmuştu. Öte yandan, AA’ya konuşan Birleşmiş Milletler Libya Özel Temsilcisi Ghassan Salame, UUH Başbakanı Feyyaz Saraj ile Hafter’den askeri komite için 5’er kişiyi bir an önce belirlemelerini istedi. Salame, “Askeri yol haritasında, benim umudum gelecek hafta başında (5+5) askeri komitenin Cenevre’de buluşması” ifadelerini kullandı. Çavuşoğlu’ndan ateşkes çağrısı Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, İsviçre’nin Davos kasabasında devam eden Dünya Ekonomik Forumu kapsamında Libya ve Suriye krizlerine ilişkin açıklamalarda bulundu. Çavuşoğlu, Moskova’nın Şam yönetimine verdiği desteği eleştirdiği konuşmasında, “Rejimin garantörü olarak Rusya’nın ateşkes konusunda taahhütlerine uymasını bekliyoruz, Cumhurbaşkanımız Berlin’de de bunu Putin’e tekrar iletti” ifadelerini kullandı. Berlin’de geçen pazar yapılan Libya Konferansı öncesinde Cumhurbaşkanı Erdoğan ile Rusya Devlet Başkanı Putin bir araya gelmişti. Türkiye’nin Rusya ile farklı konularda ayrı düşünmesinin önemli konularda çözüm için işbirliği yapmasına engel olmadığını belirten Çavuşoğlu, Libya krizinde de temel sorunun Halife Hafter olduğunu söyledi. Hafter’in ne Moskova’da ne de Berlin’de açık bir destek taahhüdünde bulunduğuna işaret eden Çavuşoğlu, “Meşru Saraj hükümeti ise iki konuda da yapıcı davranıp desteğini açıkladı. Türkiye’nin şu anda askeri danışmanı ve eğitmeni var. Libya’da güçlü bir askeri varlığımız yok. Ateşkese uyulmasını bekliyoruz” dedi. Rum Yönetimi’ne gözlemci vetosu Doğu Akdeniz’de enerji gerilimi sürerken Türkiye’nin, Güney Kıbrıs Rum Yönetimi’nin (GKRY) Cenevre’de düzenlenen Birleşmiş Milletler Silahsızlanma Konferansı oturumuna gözlemci olarak katılmasını veto ettiği belirtildi. AFP’nin haberine göre önceki gün, konferansa üye olmayan GKRY’den yapılan gözlemci olarak katılma talebi Türkiye’nin muhalefeti sonucu geri çevrildi. Haberde, Türkiye temsilcisinin, bu zamana kadar GKRY’nin konferansa katılımını engellemekten kaçındıkları, her oturumun sonundaysa bu katılımdan duyulan memnuniyetsizliği mektup yazarak belirttikleri ifadelerine yer verildi. Ancak artık bu durumun değiştiğini söyleyen temsilci, “Türkiye bu sene bu özel talebi desteklemeyecek” ifadelerini kullandı. ABD ve Avrupa Birliği, “Türkiye’nin bu kararından üzüntü duyduklarını” belirtti. Guantanamo’da işkenceyi savundu! ABD’de 11 Eylül saldırılarıyla ilgili davanın önceki gün görülen ön duruşmasına, “gelişmiş sorgulama teknikleri” adı altında işkence yöntemleri geliştiren ABD’li psikologların ifadeleri damga vurdu. ABD Merkezi Haberalma Teşkilatı’nın (CIA) sözleşmeli psikologlarından James Mitchell, Guantanamo’daki askeri mahkemede verdiği ifadede, geliştirdikleri işkence yöntemleri hakkında “Bugün olsa yine yapardım” şeklinde konuştu. New York Times’ın haberine göre, saldırıların kurbanları için davaya katıldığını söyleyen Mitchell, “Amerikalıları korumak olan ahlaki görevimin, bize karşı gönüllü bir şekilde silaha sarılan teröristlerin yaşadığı rahatsızlıktan üstün geldiğini düşünüyorum” dedi. Mitchell ve meslektaşı Bruce Jessen’in mimarı oldukları işkence yöntemleri arasında su altında tutarak havasız bırakma, küçük kutulara koyma, uykusuz bırakma da bulunuyor.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle