Katalog

HABER EDİTÖR: ALPER İZBUL Çelişkili gerekçeMahkeme, faili meçhul cinayetlere ilişkin ‘beraat’ kararının gerekçesini açıkladı Ankara 1. Ağır Ceza Mahkemesi, 1990’lı yıllarda işlenen 18 faili meçhul cinayete iliş kin, aralarında Mehmet Ağar’ın da bulunduğu 19 sanığın yargılandı ğı davada verdiği beraat kararının gerekçesini açıkladı. “Cinayetle rin işlendiği yerler ya da maktulle rin alındıkları ve infaz edildikleri yerler dik kate alındığında, cina yetlerin güvenlik güç ALICAN ULUDAĞ lerine yakalanmayacağına güvenen kişi ve kişilerce işlendiği an laşılmaktadır” denilen gerekçede, buna karşılık eski özel timci Ay han Çarkın’ın ifadelerinin “çelişki li olduğu ve mahkumiyete yetersiz bulunduğu” ifade edildi. Dosya içe risinde bulunan TBMM ve MİT ra porlarının da duyum ve tahminden ibaret olduğu savunulan kararda, “Sanıklar Mehmet Ağar, İbrahim Şahin ve Mehmet Korkut Eken’in, Ömer Lütfü Topal cinayetinde az mettirici olduklarına dair delil bu lunmamaktadır” denildi. Ankara 1. Ağır Ceza Mahkeme si, 13 Aralık 2019’da görülen du ruşmada, eski Emniyet Genel Mü dürü Mehmet Ağar, dönemin Özel Harekât Daire Başkanı İbrahim Şa hin, eski MİT yöneticisi/emekli Al Mahkeme, faili meçhul cinayetlere ilişkin Ağar, Şahin ve Eken’in de aralarında bulundukları sanıkları “delil yetersizliği”nden beraat ettirdi. bay Korkut Eken, “Yeşil” kod adlı Mahmut Yıldırım ve özel harekât polislerinin, aralarında olduğu 19 sanıkla ilgili davada “beraat” kararı vermişti. Mahkeme, İranlı Asgar Simitko ve Lazem Esmail’in öldürülmesi eyleminde ise Ağar, Şahin, Eken ve Çarkın’ın arasında bulunduğu 7 sanığın dosyasını Mahmut Yıldırım’ın yakalanamamış olması nedeniyle ayırmıştı. Cumhuriyet’in ulaştığı 267 sayfalık gerekçede özetle şu değerlendirmeler yapıldı: Zanlılar yakalanmayacağına güvendi: 19931996 yılları arasında dosyamızda yargılaması görülen 12 olayda 18 cinayet işlenmiştir. 4 olayda (2+2) aynı silah kullanılmıştır. Cinayetlerin ağırlıklı olarak Kürt etnik kökenli kişilere karşı, aynı zaman diliminde işlendiği anlaşılmaktadır. İstanbul ve Ankara’da yaşayan avukat ve işadamları öldürülürken, özellikle 19901994 yıllarında, Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölgesi’nde aynı zamanda yoğun terör olayları yaşanmaktadır. Cinayetlerin işlendiği yerler ya da maktullerin alındıkla rı ve infaz edildikleri yerler dikkate alındığında, cinayetlerin güvenlik güçlerine yakalanamayacağına güvenen kişi ve kişilerce işlendiği anlaşılmaktadır. Çarkın’ın itirafları çelişkili: Olay yerinde mermi kovanı ve çekirdiği dışında, olay yerine ilişkin görüntü, parmak izi raporu ya da sair delil bulunamamıştır. Olaylarda kullanılan silahlar da ele geçirilmemiştir. Suç tarihinden yaklaşık 18 yıl sonra polis memuru Ayhan Çarkın’ın ifadesi ile soruşturma başlatılmıştır. Ayhan Çarkın’ın ifadeleri, bazı olaylara ait delil ve tespitlere aykırı olduğu gibi, bazı olaylar yönünden ise ifadeler kendi içinde çelişmektedir. Sanık, aynı olay ile ilgili bir ifadesinde cinayeti görmediğini, arkadaşından duyduğunu ifade etmiş, daha sonraki ifadesinde ise cinayeti gördüğünü söyleyerek suçu işleyenlerin isimlerini bildirmiş, bir diğer ifadesinde ise suçu işleyenlerin isimlerini çoğaltmıştır. Sanık Çarkın, mahkemedeki 13 Mayıs 2015 tarihli ifadesinde ise önceki tüm ifadelerinden dönmüştür. Heyetimizin bu genel tespiti nedeni ile sanık Ayhan Çarkın’ın olaylar ile ilgili ifadesi, diğer sübut deliller ile de teyit edilemediğinden mahkumiyete yetersiz bulunmuştur. MİT raporu duyum: Dosya içerisinde bulunan TBMM, bakanlık, komisyon ve MİT raporları da duyum ve tahminden ibaret olup sanıkların mahkumiyetine yeterli görülmemiştir. Gizli tanığa ulaşamadık: Gizli tanık “Ayışığı” ve mahkemece dinlenen “Emek” ifadeleri de doğrudan bilgi ve gözleme ilişkin olmayıp başkasından duyuma ilişkindir, bu nedenle itibar edilmemiştir. “Poyraz” adlı gizli tanığa mahkememizce ulaşılamamıştır. Topal cinayetinde delil yok: Tanık Mehmet Eymür’ün ifadesinde belirttiği ölüm listesi, yine tanık ifadesine göre Tarık Ümit tarafından kendisine verilmiştir. Tarık Ümit’ten Mart 1995 tarihinden itibaren haber alınamamıştır. Sanıklar Mehmet Ağar, İbrahim Şahin ve Mehmet Korkut Eken’in, Ömer Lütfü Topal cinayetinde azmettirici olduklarına dair delil bulunmamaktadır. Ayhan Çarkın’ın ifadesi kişisel tahmin seviyesindedir. l ANKARA ANKARA’DA SON YOLCULUĞUNA UĞURLANAN RAHŞAN ECEVIT, EŞI BÜLENT ECEVIT’LE AYNI MEZARA GÖMÜLDÜ NECATİ SAVAŞ Rahşan Ecevit’e veda Demokratik Sol Parti (DSP) Kurucu Genel Başkanı, eski Başbakan Bülent Ecevit’in eşi, ressam ve yazar Rahşan Ecevit (97), tam 14 yıl sonra eşine kavuştu. Ankara’da düzenlenen törenle son yolculuğuna uğurlanan Ecevit, Devlet Mezarlığı’nda mezarı açılan eşi Bülent Ecevit’le aynı yere defnedildi. Tedavi gördüğü GATA’da cuma günü yaşamını yitiren Rahşan Ecevit için Kocatepe Camisi’nde cenaze töreni düzenlendi. Öğle namazına müteakip düzenlenen cenaze törenine CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, eski TBMM başkanları Hikmet Çetin ve Cemil Çiçek, AKP TBMM Grup Başkanı Naci Bostancı, DSP Genel Başkanı Önder Aksakal, BBP Genel Başkanı Mustafa Destici, eski CHP Genel Başkanı Altan Öymen, Ankara Valisi Vasip Şahin, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş, eski bakanlar Hikmet Sami Türk ve Yaşar Okuyan, eski CHP milletvekili Muharrem İnce, Mustafa Sarıgül, Rahşan EcevitBülent Ecevit Bilim, Kültür ve Sanat Vakfı Başkan Yardımcısı Emrehan Halıcı, siyasi parti mensupları ile çok sayıda yurttaş katıldı. Giresun Şebinkarahisar sivil toplum kuruluşları tarafından “Bu kalp sizi unutur mu?”, “Ahde vefanızı, memleketimize olan sevdanızı unutmayacağız” ve “Bir asır lık vefa, sadakat ve aşk” yazılı pankart açıldı. CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, gazetecilerin sorusu üzerine yaptığı açıklamada, siyaset dünyasının önemli bir aktörünü sonsuzluğa yolcu ettiklerini belirterek herkesin derin üzüntü içerisinde olduğunu söyledi. Ecevit çiftinin demokrasi, hukuk, liyakat, siyasette temizlik, dürüstlük açısından mücadele süreci başlattığını ifade eden Kılıçdaroğlu, şöyle konuştu: “Sadece Türkiye’ye değil, bütün dünyaya örnek davranışlar sergilediler. Onların hakça düzenini, insanca yaşamını bugün de arıyoruz ve aramaya devam da edeceğiz. Birlikte mücadele ettiler, birlikte yol yürüdüler, birlikte hapse girdiler. İşçilerin, yoksulların haklarını birlikte aradılar, aramaya devam ediyoruz. Onların bıraktığı ilkeler, bizim bugün için de sürdürmeye çalıştığımız ilkelerdir.” KKTC’den çelenk Törene, KKTC Güvenlik Kuvvetleri Komutanlığı, İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, eski TBMM Başkanı Binali Yıldırım, Demokrat Parti Genel Başkanı Gültekin Uysal da çelenk gönderdi. Buna karşılık Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın çelenk göndermediği görüldü. Cenazede taziyeleri, Rahşan Ecevit’in kız kardeşi Asude Aral kabul etti. Rah şan Ecevit’in Türk bayrağına sarılı cenazesi, kılınan cenaze namazının ardından toprağa verileceği Devlet Mezarlığı’na götürüldü. Eşiyle aynı gömütte Defin için, 2006’da yaşamını yitiren Bülent Ecevit’in gömütünün açılmış olduğu görüldü. Rahşan Ecevit, eşinin mezarına defnedildi. Buradaki törene katılan Kılıçdaroğlu, Ecevit’in mezarına toprak attı. Rahşan Ecevit’in mezarına memleketi Şebinkarahisar’dan getirilen toprak da serpiştirildi. ‘Anısı canlı kalacak’ Eski Adalet Bakanı Hikmet Sami Türk de yaptığı yazılı açıklamada, Rahşan Ecevit için şu ifadeleri kullandı: “Sade giyimi, tevazuu, parti gelirlerinin toplanmasında ve harcanmasında, genel olarak mali konularda her zaman ölçülü kalmaya, hiçbir konuda hiç kimseye yük olmamaya dikkat eden titizliği, onun belirgin özelliklerindendir. Rahşan Ecevit’in ebediyete uğurlanırken geride bıraktığı, sevgili eşi Bülent Ecevit’le birlikte çok zorlu dönemlerden geçen, Türkiye’de Atatürk ilkeleri doğrultusunda hakça bir düzen kurulması yolunda verilen mücadelelerle dolu bir yaşamöyküsüdür. Anısı ve örnek kişiliği kalplerimizde canlı kalacaktır.” l ANKARA / Cumhuriyet İKÖ’NÜN TÜZÜĞÜ Şeriatçı tüzüğe erteleme MAHMUT LICALI TBMM Dışişleri Komisyonu’nda CHP’nin tepkisi üzerine görüşülmesi ertelenen, şeriat hükümlerini içeren İslam Konferansı Örgütü (İKÖ) Kadın Tüzüğü’nün CHP ile AKP arasında yapılan ikinci bir görüşmenin ardından yeni yasama yılına bırakıldığı öğrenildi. Buna göre tüzüğün, 1 Ekim 2020’den sonra 27. dönem 4. yasama yılında gündeme gelmeyeceği ifade edildi. İKÖ Kadın Tüzüğü’nün TBMM Başkanlığı’na sevk edilmesi kadın örgütlerinin tepkisini çekerken, 15 Ocak’ta toplanan Meclis Dışişleri Komisyonu’nda ele alınması gündeme gelmişti. Bu duruma tepki gösteren CHP, AKP ile görüşmüş ve şeriat hükümlerini andıran, “kadınları erkeklerin saygın eşleri” olarak tanımlayan tüzüğün görüşülmesi ertelenmişti. İkinci kez görüştüler Edinilen bilgiye göre, AKP ile CHP arasında anayasaya açıkça aykırı olan İKÖ Kadın Tüzüğü’yle ilgili ikinci bir görüşme trafiği yaşandı. Bu kapsamda CHP, söz konusu teklifte yer alan alan tüzüğün, bir daha gelmemek üzere TBMM gündeminden çıkarılmasını talep etti. AKP’nin de söz konusu tüzüğün “uygun” olduğuna ilişkin yasa teklifinin ekim ayının sonuna kadar TBMM gündemine gelmemesi konusunda güvence verdiği öğrenildi. l ANKARA CHP DİYARBAKIR İL YÖNETİMİ İl Başkanı Sayın ve ekibi görevden alındı CHP Diyarbakır İl Başkanı Mehmet Sayın ile 24 il yöneticisi önceki gün görevden alındı. CHP Genel Başkan yardımcıları Oğuz Kaan Salıcı ve Muharrem Erkek imzasıyla CHP Diyarbakır İl Başkanlığı’na gönderilen yazıda, Merkez Yönetim Kurulu’nun (MYK) 30 Eylül 2019’da aldığı kararla kongreler sürecinin başladığı belirtildi. Yazıda, Mehmet Sayın ile 24 il yöneticisinin, tüzüğün kongrelerle ilgili düzenlemeleri içeren maddesi kapsamında görevden alınarak yerine Abdurrahman Aslan başkanlığında yeni yönetim atandığı bildirildi. Ayrıca, yeni il yönetiminden olağan kongre sürecini tamamlaması istendi. l İç Politika 520 OCAK 2020 PAZARTESİ İBB BAŞKANI İMAMOĞLU’NDAN ERDOĞAN’A ‘SÜT’ YANITI: ‘Bizde veren eli alan el görmez’ İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’ndan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a “ücretsiz süt” tepkisi geldi. İmamoğlu, “Sayın Cumhurbaşkanı’nın bahsettiği süt dağıtımı 100 bine yakın çocuğumuza yapılıyor. Belki alışkın oldukları, yardım yapılan insanların deşifre edildiği, gösterildiği ortamları göremedikleri için zannediyorlar ki yapılmıyor. Biz veren elin alan eli görmediği bir yardımlaşma kültürünü yaymak istiyoruz” dedi. İmamoğlu, eski Başbakan Bülent Ecevit’in eşi, yazar ve ressam, DSP Kurucu Genel Başkanı Rahşan Ecevit için Kocatepe Camisi’nde düzenlenen cenaze töreninin ardından gazetecilerin sorularını yanıtladı. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın, “İstanbul’da ücretsiz süt dağıtımı ve su fiyatlarında indirim sözünün yerine getirilmediğine” yönelik eleştirilerinin anımsatılması üzerine İmamoğlu, süt dağıtımının 100 bine yakın çocuğa yapıldığını belirterek şunları söyledi: “Belki alışkın oldukları, yardım yapılan insanların deşifre edildiği, gösterildiği ortamları göremedikleri için zannediyorlar ki yapılmıyor. Biz, veren elin alan eli görmediği bir yardımlaşma kültürünü yaymak istiyoruz. Kamunun yardım elinin uzandığı hiçbir insanın reklam edilmesine asla müsaade etmeyeceğiz. Eğer bir şehirde insanlar yoksulsa ve onlara yardım ediliyorsa bu sadece kamu ile vatandaş arasında kalmalı. Bu bizim hassasiyetimiz. Görmek isterlerse beraber gideriz, aileleri tek tek gezeriz. Kendisini misafir etmekten mutlu da olurum.” Ulaşımda ve suda indirim yaptıklarını da dile getiren İmamoğlu, Cumhurbaşkanı Erdoğan’a “yanlış bilgi verildiğini” savundu. İmamoğlu, “Açıkçası biz onların hesabını veririz, kolay. ‘2040’a kadar su problemini çözdüm’ dediler, niçin çözülmedi? Bununla ilgili bir cevap verilmedi. Biz işimizi yapıyoruz. Sayın Cumhurbaşkanı, umuyorum mektubuma cevap verir. Biz İstanbul’la ilgili bütün bilgileri kendisine aktarırız” diye konuştu. ‘İstanbul’a yanlış yaptırmayız’ İmamoğlu, Erdoğan’ın “İstanbul’daki projeler yerel yönetimlere bırakılmayacak kadar önemli” şeklindeki sözleri ile ilgili de şunları kaydetti: “Tarih tekerrürden ibaret, umarım bir daha bu yanlış cümleleri kurmazlar. Çünkü Sayın Cumhurbaşkanı’nın yıllar önce İstanbul’a, onun bilgisi olmadan müdahale eden Sayın Bakan’a verdiği cevap, dünden beri sosyal medyada, televizyonlarda geziyor. Bu duyguyu kaybetmemesini dilerim. İstanbul’da 16 milyonun seçtiği bir belediye başkanı, hem de tarihin en yüksek oyuyla seçilmiş bir belediye başkanı var. İstanbul halkının bilgisi olmadan İstanbul’a müdahale etmenin bir ‘ihanet’ olduğunu yıllar önce kendisi açıkladı. Biz de bundan sonra da asla ihanet edilmemesi noktasında aslında tedbir alıyoruz, kendilerine yardımcı oluyoruz. Lütfen bizi dinlesin. Biz ona yanlış yaptırmayız, en başta İstanbul’a yanlış yaptırmayız. Yerelin güçlenmesini dün isteyen Cumhurbaşkanı’nın bugün kanaatinin değişmesini açıkçası halkımız yorumluyordur diye düşünüyorum.” l ANKARA / Cumhuriyet ABB BAŞKANI MANSUR YAVAŞ: Başkentin yönetiminde her görüş temsil edilecek Ankara Büyükşehir Belediye (ABB) Başkanı Mansur Yavaş, “Ankapark hatasına düşmemek için kent konseyinin her kesimden oluşmasını ve her görüşü temsil etmesini istedik. Belediye başkanı da olsam başkenti tek başıma yönetmeye aklım yetmez” dedi. Türkiye’deki şehirlerin kent konseylerinden oluşan Türkiye Kent Konseyleri Birliği üyeleri, Yavaş’ı makamında ziyaret etti. Türkiye Kent Konseyleri Birliği temsilcilerini ağırlamaktan duyduğu memnuniyeti dile getiren Yavaş, şu değerlendirmelerde bulundu: “Ankara’da bir ‘Ankaparkımız’ var. Bu, Türkiye çapında bir kişinin verdiği ka rarla bir kentin ne kadar zarara uğrayabileceğinin en büyük kanıtı. Kenti birlikte yönetmek kadar güzel bir şey yok. Kent konseyini güçlendirelim ki bize yol göstersinler, kentin önceliklerini onlar tespit etsin.” Herkesin bir gün bulunduğu görevden ayrılacağına dikkat çeken Yavaş, “Bazı arkadaşlarımız ölene kadar orada oturacağını zannediyor. 5 yıl çabuk biter. Bunun bilinciyle çalışıyoruz. Görevimiz bittikten sonra halkın içine çıktığımızda rahat bir şekilde gezmek istiyoruz. Belediye başkanı da olsam başkenti tek başıma yönetmeye aklım yetmez” dedi. l ANKARA / Cumhuriyet