13 Mayıs 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
EKONOMİ [email protected] 1120 OCAK 2020 PAZARTESİ Genç işsizliği umut kırıcıGenç iş insanlarına göre, 2020 yılındaki en büyük risk hayat pahalılığı ve işsizlik GYİAD Yönetim Kurulu Başkanı Fuat Pamukçu: İşsizliğin artması sosyal bir sorun haline gelecektir muhakkak. Sonuçta ümidi kırılan Sosyal bir sorun haline gelecek insanlar, ya başka alternatiflere ya da yurtdışına n Genç işsizlik sorunu nasıl mezun olanlar kendi iş dal n Bu kadar yüksek genç gitme yoluna bakabiliyor. ŞEHRİBAN KIRAÇ Genç Yönetici ve İş İnsanları Derneği (GYİAD) Yönetim Kurulu Başkanı Fuat Pamukçu, şu anda en önemli ve kritik olarak gördükleri sorunun genç işsizliği olduğuna işaret ederek“Çünkü gençler ülkeye ilişkin umutlarını bu dönemde yitiriyorlar. Daha genç lik eğitimi veriyoruz. Şu ana kadar 1500’e yakın öğrenci bu eğitimleri aldı. İkinci yaptığımız önemli işlerden vaka kitapları çıkarıyoruz. Üçüncü kitabımız yazım aşamasında. Anadolu’nun markalarını ön plana çıkaran bir çalışma. Biz şu anda dernek olarak bir girişim sermayesi fonunun üzerinde çalışıyoruz. Bir girişimci varsa çözülecek eğitim dışında ne yapıyorsunuz, iş yaratılmadığı sürece siz istediğiniz kadar eğitin gençleri? Birincisi daha çok iş yaratacaksınız. Burada ana konu gençler umutsuz, iş var bulamıyorlar değil. Genel olarak işsizlik çok yüksek seviyede. Bu sorunun düzelmesi için ekonomi düzelmeli. Ekonomi yüzde 5’ler seviyesinde büyüyecek ki işsizlik artışından daha fazla iş yaratabilsin. larında çalışmıyor. İstatistiklere bakıyorsunuz meslek liselerinden mezun olanlarında sadece yüzde 20’si kendi alanlarında çalışıyor. Diplomalı işsiz sayısı da çok yüksek bunlar çalışmaya hazır ve her an kanalize edebileceğiniz kişiler ama iş yok. Bence en büyük sosyal sorunlardan bir tanesi. Şu anda yapmış olduğumuz çalışma sorunun biraz da sebebini incele işsizliği sonu nereye varır? İşsizliğin artması sosyal bir sorun haline gelecektir muhakkak. Sonuçta ümidi kırılan insanlar ya başka alternatiflere ya da yurtdışına gitme yoluna bakabiliyor. Aslında biz potansiyelimizin tamamlayamamış durumdayız yatırım açısından ekonomiye güveni tekrar tahsis etmeliyiz ki yatırımlar gelsin, o zaman problem olarak gör ken üniversite çıkışlıyken, iş pi ve paraya ihtiyacı varsa, üyeleri Yüzde 23 büyümeler sorunu yip onunla ilgili çözüm öneri düğümüz genç işsizlikte ciddi yasasından düşebiliyor, eğitimi miz de buna inanıyor ona bir şe çözmez. Meslek liselerinden leri sunacak. bir aşama kaydedebiliriz. ne devam etmek istemeyebiliyor. kilde kaynak sağlayıp ona yurt Bu bizim için umut kırıcı oluyor. dışına açılma kısmında faydalı Şu anda işsizlikle ilgili bir araş olabilir. 2020’nin ilk çeyreğinde GYİAD Başkanı tırma yapıyoruz ve bununla ilgi bu fon kurma işini bitiririz diye Fuat Pamukçu li bir rapor yayımlayacağız. Genç düşünüyorum. Şehriban Kıraç’a işsizliğiyle ilgili bir kamuoyu ya GYİAD MBA programımız var. konuştu. ratılmasını istiyoruz” dedi. Bu yeni başlayacak projelerimiz Bu yıl GYİAD’nin ana günde den bir tanesi. Hem girişimci minin genç işsizliği olacağını an lere hem de üniversiteden me latan Pamukçu, meslek lisele zun olup potansiyel sahibi olup ri ya da yüksekokullardan me iş bulmakta zorluk çeken kişiler zun olan gençlerin çok az kıs bizim üyelerimizden eğitim ala mının kendi alanlarında iş bula cak. Benim başkan olduğum Ma bildiğini söyledi. Üyeleri arasın yıs 2019 döneminde genç işsiz da yaptıkları ankete göre, üyele liği yüzde 24 seviyesine dayan rin yüzde 52’si 2020’de ekono mıştı, o zamanlarda tarihi rekora mideki durağanlığın süreceğini çok yakındı ve bu ne yazık ki ar tahmin ettiğini, yüzde 50’si bu tarak devam etti. Aylar içerisin yıl Türkiye ekonomisinin yüzde de genç işsizlik azalmadı, biz o 23’lük bir büyüme kaydedece yüzden GYİAD olarak şunu söy ğini tahmin ettiğini vurgulayan Fuat Pamukçu ile Türkiye’de genç iş insanlarının yaşadıkları lüyoruz, her ekonominin çeşitli sorunları var ama bizim odaklandığımız ve en önemli ve kri Hayat pahalılığı büyük risk sorunları ve GYİAD’nin hedefle tik olarak gördüğümüz sorun rini konuştuk. 400 üyemiz var n GYİAD olarak şu anda odaklandığınız alanlar neler? Derneğimizin 400’e yakın üyesi var. Üyelerin yüzde 30’u kadın. Yönetimde de yüzde 5050 kadın erkek dağılımı söz konusu. GYİAD Akademi bizim en önemli projelerimizden, üniver genç işsizliği. Çünkü gençler ülkeye ilişkin umutlarını bu dönemde yitiriyorlar. Daha gençken üniversite çıkışlıyken, iş piyasasından düşebiliyor, eğitimine devam etmek istemeyebiliyor. Bu bizim için umut kırıcı oluyor. Biz de tabii dernek olarak iş bulma kurumu değiliz ama ne yapabiliriz? Daha katma değer yaratılacak olan alanlardaki gençle n 2020 beklentilerinizde neler var, daha mı iyimser üyeleriniz? GYİAD, üyelerinin katılımıyla gerçekleştirdiği 2020 Yılı Beklentileri Anketi sonucuna göre, üyelerin yüzde 52’si 2020’nin işleri açısından 2019’dan daha iyi olacağına inanıyor. Üyeler 2020’de işlerine daha olumlu bakıyor yüzde 52’si ekonomideki durağanlığın süreceğini tahmin ederken yüzde 45’i 2019’un ikinci yarısından itibaren kendini gösteren dengelenme ve iyileşmenin devam edeceği görüşünde. Üyelerin yüzde 50’si bu yıl Türkiye ekonomisinin yüzde 23’lük bir büyüme kaydedeceğini tahmin ettiğini belirtti. Üyelerin çoğun de 23’lük bir oranla reel sektör şirketlerinin sıkıntıya girmesi takip ediyor. Üyelerin büyük kısmı 2020 yıl sonu TL kredi faiz oranlarının yüzde 12 ile 15 bandında olacağını düşünüyor. Biz dernek olarak bu dönemde uluslararası açılıma önem veriyoruz. Londra’da temsilciliğimizi açtık. sitelerde öğrencilere girişimci rimize istihdam sağlayabilirize lar. Ancak ekonomiye ilişkin luğu 2020’de çift haneli enf Cenevre’de temsilcilik açaca odaklandık. 2020 beklentileri konusunda lasyon rakamlarının devam ğız. Farklı projeler deniyoruz. İŞ BULMA HIZI DÜŞÜYOR O yüzden yola çıkarken istihdam ve eğitim bizim iki öncelikli çalışma grubumuz ve iki öncelikli konumuz ola olumsuz düşünenlerin oranı ekonomide iyileşmenin devam edeceği görüşüne sahip olanlardan fazla. Üyelerin etmesini bekliyor. Çoğunluk 2020’deki en büyük risk olarak hayat pahalılığı ve işsizliği işaret ederken, bunu yüz İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nu ziyaret ettik. Akıllı şehir platformu istedik. n Sizin burada gençlerin istihdama katılımı tarafında nasıl bir katkınız olacak? Geçen sene üniversitelerden 350 bin öğrenci mezun olmuş bunların sadece 60 bini iş bulabilmiş. Bu çok düşük bir rakam. Şu anda işsizlikle ilgili bir araştırma yapıyoruz ve bununla ilgili bir rapor yayımlayacağız. Genç işsizliğiyle ilgili bir kamuoyu yaratılmasını istiyoruz. n Araştırmada göze çarpan neler var? Göze çarpan önemli verilerden biri şu: Meslek liselerinden yüksekokullara, üniversitelere gittikçe iş bulma imkânı artıyor. Meslek liselerinden ya da yüksekokullardan mezun olan gençlerimizin çok az kısmı kendi alanlarında iş bulabiliyor. Bir sene içerisinde iş bulma hızında düşüş var. rak belirledik. Eskiden yapmış oldu Belirsizlikler devam ediyorğumuzkadın,gi GÜVEN SAĞLANMALI rişimcilik, di jital vs. gibi n Faizlerin inmesi yatırım n Kriz döne meyi de yavaşlattı bizim işi ğin arttığını görüyoruz. Türki alanlarına ilaveten dedik ki istihdam ve eğitime odaklanacağız. Diji yapılması için yeterli mi sizin için? Tabi ki faizler tek etmen olamaz siz bir yatırım yaptığınızda finansman maliyeti toplamın içerisinde bir kısmıdır hepsi değildir. Orada önemli olan ülkedeki güven minde genç iş insanları olarak en çok han gi konularda zorlandınız? Krize karşı ne tür önlemler tal grubu ortamının tesis edilmesi, kurumların aldınız? muz istih çalışması, sizin ileriye dönük yatırım En zor kıs damla bir yaptığınızda bundan 3510 sene mı kur şok likte tek sonrası için kafanızda bir soru işareti ları. Yani bir noloji alanında eğitim gören öğrencilerin mezun olduktan sonra hemen iş bulabilmesine yönelik bir proje düzenledi. O yapım aşamasında nıtımını bu sene pacağız. olmaması. Evet bir geçiş, düşme gün sonra dönemi yaşadı ama ana farkımız uyandığınız şu anda 2001 krizlerinde hızlı bir da bazı şey tykaparrizoridelbsgseyaeliüeelnlbirsmrbbüçeleelyıaibkekrrşoitmsdrsylöraeoedl.aedrnr2oaüpupıebh0klnrunl,ai1aosr8yvbnavübnoeiAzaırlermremrçğd.tbdmıetuüzauıi,şhs,şçvoşibtatuaulolamrkiusdnafza’aknıtusdraçadnıkülüaalkhınr.ılkazzEülııngkdüboyünıbnüdşddionzratmeamdilüszeegğiyaeirtydeaüehr1iorevşnha0çhkkeıütlyeaa.iit2moktzgObk0rltıöaüara.re,rarlyyBnoçiıümilorkı mizdeki büyümeyi de. Bunun için önlemler aldık ama o dönem açıkçası zor geçti. 2018 Ağustos’ta kurla ilgili problem başladı. İthalat düştü, yatırımlar durdu. Ekonomi dengesiz bir büyümeye geçti. Enflasyon arttı. Daha önemlisi kredilerde ciddi bir gerileme oldu. Bunların hepsi ekonomiyi yavaşlattı. 2019’a girerken enflasyon en büyük problemimizdi. Sonra atılan adımlarla enflasyon düştü. Faizler indi, kredilerde hareketlenme başladı. Türkiye ekonomisi açısından değerlendirdiğimde en kötü ve en zorların geride kaldığını düşünüyorum. Ama şu anda da büyüme hızlanmadığı için halen işsizli ye ekonomisini dışarıdan bağımsız düşünemeyiz. 2019’a giridiğimizde ABD Çin ticaret savaşı, Brexit... ABD’nin çeşitli ülkelere uyguladığı yaptırımlar. Bu belirsizlikler hâlâ devam ediyor. Bunlar hem Türkiye’nin hem dünyanın önünde risk olarak duruyor. Ama atılan adımlarla 2020’ye daha olumlu girdik. YEP’te yüzde 5 büyüme hedefi var. 2019 da yüzde 1015 küçülmüş olan firmalar muhakkak bu sene büyüme hedefleyecektir. Üst üste iki sene küçülmeyi ne patronlar ne de yöneticiler kabul eder. Buradaki ana riskimiz jeopolitik konular ve Türkiye’ye karşı bir yaptırım uygulanıp uygulanmayacağıdır. Taşerona verilen söz tutulmadı 10 BIN ÇALIŞAN KARAYOLLARINDA Ömer Fethi Gürer n Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Cahit Turhan, TCDD İşletmesi Genel Müdürlüğü’nün 4 adet bağlı ortaklığında ve 5 adet iştirakinde çalışan toplamda 3 bin 447 kişinin halen taşeron olarak çalıştığı bilgisini verdi. Bakan, halihazırda 695’te geçici işçi çalıştırıldığını belirtti. Karayollarında 10 bin üzerinde taşeronda çalışan işçi bulunuyor. n Maliye ve Hazine Bakanı Berat Albayrak, KİT’lerin varlık amaçlarına ve yapısal özelliklerine uygun, kademeli ve her yıl ihtiyaca göre gözden geçirmeye olanak tanıyan esnek bir yöntem belirlenmiştir. CHP’li Ömer Fethi Gürer, kamuda taşeronda çalışanlara istisnasız kadro sözü verildiğini ancak uygulamada bunun gerçekleşmediğini vurguladı. CHP Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer, taşeron işçisinin 696 sayılı kanun hükmünde Kararnameyle devlet kadrolarına geçiş işlemlerinde verilen sözlerin tutulmadığını 2 Nisan 2018’de sona eren süreçte hakkını alamayan emekçilerin beklentilerinin devam ettiğini belirtti. Gürer, “kamuda taşeronda çalışanların istisnasız kadro sözü verildiğini ancak uygulamada bunun gerçekleşmediği gibi eşit işe eşit kadro sağlanmadığını vurguladı. Gürer, bakanlıklara verdiği soru önergelerinde gelen yanıtları da şöyle özetledi: n 400 bine yakın işçi belediye kadrosuna alınmadı. n Milli Savunma Bakanı, sürekli işçi kadrosuna geçirilemeyen çalışan sayısını 1054 olarak açıkladı. n Sağlık Bakanı, 17 bin 689 sözleşmeli sağlık personeli alımı için Cumhurbaşkanlığı’ndan onay beklendiğini açıkladı. n Kültür ve Turizm Bakanı, Devlet Tiyatroları Genel Müdürlüğü’nde 602 adet personel hizmet alımı kapsamında görev yapmaktadır. n Tarım ve Orman Bakanı, 9 bin 619 geçici ve hizmet alım kapsamında 6 bin 201 personel çalıştırıldığını belirtti. n Ticaret Bakanı Ruhsar Pekcan bakanlık bünyesinde 1623 sözleşmelinin çalıştığı söyledi. n Gençlik ve Spor Bakanı 32 geçici işçinin bakanlıkta istihdam edildiğini ifade etti. n Enerji ve Tabi Kaynaklar Bakanı, hizmet alımı kapsamında istihdam edilen personel sayısının 898 olduğunu belirtti. Soner Canko KARTLARIN 5’TE BIRI TROY’LU OLACAK Bankalararası Kart Merkezi (BKM) Genel Müdürü Soner Canko, TROY logolu kart adedinin 10 milyonu aştığını belirterek “2026’da TROY logolu kart adedinin pazarın yüzde 20’sini oluşturmasını hedefliyoruz” dedi. 40 binden fazla işyerinde 1.8 milyon kullanıcıya hizmet veren Türkiye’nin Dijital Cüzdanı BKM Express’le bugün web, mobil ve mağazalarda kısacası her yerde hem güvenli hem kolay ödeme yapılmasını sağladıklarını anlatan Canko, “Hayatın her alanında hızlı ve güvenli ödeme deneyimi için TROY’un karekodla ödeme çözümü de hazır” dedi. Kayalara tosladı batıyor Adeta, kayalara toslayıp batmakta olan bir geminin içindeyiz! Hayır, Suriye fiyaskosundan, Libya macerasından, Kanal İstanbul saplantısından, eğitim sisteminden, acayip bir ekonomik akıldan, medyadan, muhalefetin fantezilerinden söz etmiyorum. Bunlar dünyanın orta büyüklükteki bir ülkesinde yaşamaya çalışan 80 milyon insanın sorunları. Sekiz milyar nüfuslu insanlığın geleceğiyle karşılaştırınca devede kulak bile değil. Çok daha vahim bir şeyden söz ediyorum. Kapitalist uygarlık, yalnızca burnunun ucunu görebilen küçük bir azınlığın kaptanlığında kayalara tosladı ve batıyor. Bu gemiyi yeniden yüzdürmek olanaklı değil. Bir an evvel bu enkazdan ne kurtarılabilirse kurtarıp, bu döküntülerden, bizi kuru toprağa çıkarabilecek yeni bir şey yaratmamız gerekiyor. Bir komünistin hezeyanları… Bunlar bir komünistin önyargıları değil. İnanmıyorsanız, kapitalizmin elit dergisi Forbes’te önceki hafta yayımlanan “Eğer değişmezse, kapitalizm insanlığı 2050’ye kadar, açlıktan öldürecek” başlıklı denemeye bakabilirsiniz. Yazar, “Şirketler dünyanın kaynaklarını sömürmek için türlü yollar geliştirmeye devam ediyorlar”… “iklim krizini yadsımak, bilimsel bulgulara gölge düşürmek için büyük servetler harcıyorlar” diyor; “hisse senedi sahipliğine dayalı mülkiyetten, birleşik (ortaklaşa kooperatif) mülkiyete geçiş”i öneriyor. Birleşmiş Milletler’in geçen hafta yayımladığı bir rapor, iklim krizinin, gelir dağılımındaki eşitsizliklerin, gıda yetersizliğinin en önemli kaygı konuları” olduğunu savunuyor. Dünyanın elitlerinin toplandığı yıllık Dünya Ekonomik Forumu (Davos) zirvesinden önce yayımlanan Küresel Risk (algısıE.Y) Raporu tam bir enkaz manzarası çiziyor. Bu kriz algısı manzarasının ön planında, tek tek aktörler açısından yüzde 75 üzerinde ekonomik çatışma, ülke içinde kutuplaşma, aşırı sıcak dalgaları, doğal ekosistemlerin yok edilmesi, ticarette ve yatırımda korumacılık riskleri var. “Küresel şekillendiriciler” açısından, yüzde 78 üzerinde aşırı sıcaklık dalgaları, önlenemeyen yangınlar var. Bunların ardından yüzde 75 üzerinde, medya kaynaklarına güvenin kaybolması, şirketler ve devletler karşısında özel yaşamın mahremiyetinin kaybolması, ülke içinde siyasi kutuplaşma geliyor. Kısacası, DEF raporu, hem ekonomik hem de kültürel yapıların etkinliklerini kaybettiklerini hem de uygarlığı taşıyan doğal zeminin hızla çökmekte olduğunu söylüyor. DEF kurucusu ve genel müdürü Klaus Schwab, Council on Foreign Relations’ın Foreign Affaires dergisinde “Kapitalizm yaşayabilmek için değişmelidir” başlıklı denemesinde “Doğal çevre, kâr maksimizasyonuna dayalı ekonomik etkinliklerden zarar gördü”… “ “Bu son şans”… “kapitalizmi kurtarmanın tek yolu onu (hisse senetleri sahiplerine öncelik vermekten kurtarıp EY) on yıllar öncesinin (neoliberalizm öncesine EY) pay sahipleri (ekonomik faaliyete katılanlar) modeline geri götürmektir” diyor. Lafı uzatmayalım: DEF raporunun saptadığı gibi küresel yönetişim araçları ve yönetim ilkeleri artık işlemiyor, ülkeler darmilliyetçi kaygılarla birbirlerine karşı tavır almaya başlıyorlar; aralarında işbirliği olasılıkları hızla azalıyor. Ülkelerin içinde siyasi kutuplaşmalar derinleşiyor. Bu sırada, bir “kâr makinesi” olarak sermaye doğal kaynakları tüketmeye, iklim krizini derinleştirmeye devam ediyor. Kapitalizmin akıl hocaları reformdan söz ediyorlar ama geçen hafta Financial Times’da Megan Greene, American Economic Association’un yıllık toplantısından aktarırken “Ne yazık ki ekonomistler dünya ekonomisinin sorunlarının kaynağı üzerinde bir türlü anlaşamıyorlar” diyor. Arz tarafından bakanlar, “üretkenlik artmıyor”, “şirketler üretim yapmakta isteksiz”; talep tarafından bakanlar, “ekonomik koşullardan dolayı yeterli talep yok, kronik durgunluk var” diyorlarmış. “Kâr oranlarına” bakmaktan ısrarla kaçınan, emek değer teorisine düşman bu aklın sefaleti entelektüel iflası sergiliyor: Bu iflas, bir çare bulunacaksa, bunu, ancak kapitalizmin ufkunun ötesine bakmayı göze alanların bulabileceğini bir kez daha kanıtlıyor. Karşımızda, tam anlamıyla, yeniden yüzdürülmesi olanaksız bir ekonomik, siyasi, ekolojik, entelektüel enkaz var. Parçalarından yeni bir şeyler yapabilmek için zaman hızla azalıyor. DemirDöküm 8 ülkede ısıtmada pazar lideri oldu DemirDöküm Üst Yöneticisi (CEO) Alper Avdel, 2019’u yüzde 10 büyümeyle kapatıklarını anlatarak “İç pazardaki küçülmeye rağmen yenilikçi ürünlerimizle tüketicilerimizin takdirini kazanarak liderliğimizi sürdürdük” dedi. 2019’u 2 milyar TL ciroyla tamamladıklarını anlatan Avdel, “Küresel pazardaki iddiamızı artırıyoruz. Bozüyük Fabrikamızda ürettiğimiz ürünler ile 2019’u Türkiye, Hırvatistan, Bosna, İtalya, Moldova, Azerbaycan, Türkmenistan ve Şili olmak üzere 8 ülkede pazar lideri olarak tamamladık” diye konuştu.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle