12 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
HABER EDİTÖR: ELİF TOKBAY TASARIM: EMİNE BİLGET 320 OCAK 2020 PAZARTESİ İSTANBUL’A KAR GELİYOR Kuvvetli rüzgâr sıcaklığı düşürecek. İstanbul’da perşembe ve cuma günü kar bekleniyor. Parçalı Bulutlu Açık Sağanak Bulutlu Karlı Yağmur Karla K. Yağmur Sisli İstanbul 7/4 Ankara 3/4 İzmir 11/4 Antalya 16/8 Mersin 12/5 ÇÖKÜŞ Trabzon 9/7 Diyarbakır 7/0 Kars 9/18 Bursa 70/0 0 Adana 130/5 0 Artvin 70/2 0 Çanakkale 90/4 0 Balıkesir 50/ 1 0 Sivas 10/ 4 0 Erzurum 20/ 12 0 Eskişehir 40/0 0 Aydın 110/0 0 Gaziantep 80/2 0 Konya 30/3 0 Atina 110/6 0 Berlin 60/0 0 Girne 150/9 0 Londra 60/2 0 Moskova 20/ 1 0 Paris 70/0 0 Madrid 60/ 1 0 Amsterdam 70/2 0 Roma 140/1 0 New York 10/6 0 Tokyo 120/4 0 TARİHTE BUGÜN 1793: Fransa Kralı XVI. Louis, giyotinle idam edildi. 1895: Darülaceze kuruldu. YAKIN Aile hekimleri 8 Şubat’ta Ankara’da miting düzenleyecek Türkiye’de 27 bin aile hekimi bulunuyor. Aile hekimleri, özelikle son 5 yıldır artan sağlıkta şiddet problemi başta olmak üzere hak kayıpları gibirçok sayıda sorunlada karşı karşıya. İstanbul’da SIBEL 505, Türkiye geBAHÇETEPE nelinde ise toplam 3 bin aile sağlığı birimi (ASM) boş. Aile Hekimleri Dernekleri Federasyonu (AHEF) Yönetim Kurulu Başkanı Özlem Sezen, problemlere dikkat çekmek için 8 Şubat günü Ankara’da bir miting düzenleyeceklerini ve taleplerini dile getireceklerini belirterek “Aile hekimleri her geçen gün artan ve birinci basamak sağlık hizmetiyle bağdaşmayan iş yükü altında ezilmektedir. Hekimler arasında yapılan tükenmişlik anketleri de bunu doğrulamaktadır. Usulsüz rapor ve reçete talepleri, bunun hak olarak görülmesi, usulsüzlüğe karşı koyma ve sonucunda şiddete maruz kalma aile hekimlerinin en büyük sorunlarındandır. Bu şartlarda devam edecek olursa çöküşün yakın olduğunu söyleyebiliriz” dedi. Hak kayıpları artıyor Aile hekimlerinin çok sayıda sorunu olduğunu ve bunu yapacakları mitingde de haykıracaklarını anlatan Sezen, “Artan iş yükü, gi derek artan hak kayıpları, görev tanımında yer almayan ‘görevler’... usulsüz rapor ve reçete talepleri, sözel/ fiziksel şiddet hekimleri bezdiriyor. Aile hekimlerinin görevli oldukları ASM’lerin giderleri (elektrik, su, kira, hizmet için gerekli sarf malzemeleri, eleman maaşları vs.) için almakta olduğu cari gider ödenekleri yetersiz kalmakta, aile hekimleri maddi olarak ASM’leri ayakta tutmakta güçlük çekmektedir” dedi. ‘Tercih edilmiyor’ Özlem Sezen Özlem Sezen, “Son 3 yıldır aile hekimliğine geçiş ivmesi azaldı. Çünkü gerek hak kayıpları, gerek aile hekimliğinde vatandaş sorumluluğu olmadan iş yükünün çokluğu, yeni açılması planlanan birimlerin kurulum maliyet yükseklikleri ve nüfussuz birimlerdeki hekimlerin maaşlarının geçinmeye yetersiz durumda olması nedenleriyle tercih edilmiyorlar” dedi. Sezen, sözlerini şöy le sürdürdü: “Özellikle İstanbul, Ankara ve İzmir gibi büyük illerde hem ASM giderlerinin çok yüksek olması, sürekli performansı cezalandırmaya dayanan bir aile hekimliği sistemi sonucu son açılan 300 aile hekimliği biriminin sadece yüzde 15’i dolmuş, yüzde 85 birim boş kalmıştır. Sistem içinde çalışanlar da istifanın eşiğinde. Bir aile hekimine 4 bin kişiye kadar düşen nüfus, aile he kimliği hizmetleri için çok yoğun. Bu durumda hastanın da hekimin de yıprandığı bir işkolu haline geliyor. Aile hekimi asli görevi olan koruyucu hekimlik yanı sıra tedavi edici hekimlik yerine adeta bir rapor merkezi haline getirilerek gerçek hastalara ayırması gereken zamanı ayıramıyor. Yüzde 40’lara varan hak kayıplarımızın karşılanması bizim en büyük beklentimizdir.” Ceren Özdemir davasında 2. duruşma Cezaevinden yeni çıkan zanlı eşini ve annesini öldürdü Ordu’nun Altınordu ilçesinde üniversite öğrencisi Ceren Özdemir’i bıçaklayarak öldüren ve tutuklanan Özgür Arduç’un, “canavarca hisle kasten öldürme” suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası istemiyle yargılandığı davaya bugün devam ediliyor. Van’da tutuklu bulunan sanık Arduç, ikinci duruşmaya Ses ve görüntü bilişim sistemi (SEGBİS) aracılığıyla katılacak. Arduç, yakalandığı sırada polis memurlarını bıçakla yaraladığı gerekçesiyle hazırlanan ikinci iddianame kapsamında açılan davada da 10 Şubat’ta hâkim karşısına çıkacak. l Haber Merkezi Sinem bulundu İzmir’in Tire ilçesinde 12 gün önce ailesine veda mektubu yazarak evden ayrılan lise öğrencisi Sinem Tapkın (15), polis tarafından bulundu. Sağlık kontrolünden geçen genç kızın durumunun iyi olduğu öğrenildi. Genç kız, ailesine teslim edildi. l İZMİR/Cumhuriyet Çiçekçi tezgâhı boş kaldı Kadıköy’de cezaevinden yeni çıkan Tahsin Yüksekova (38), önceki gün her ikisi de çiçekçilik yapan annesi ile eşini silahla vurarak ağır yaraladı. Hastaneye kaldırılan eşi Seyhan Yüksekova ile annesi Zülfiye Yüksekova, yapılan tüm müdahalelere karşın kurtarılamayarak hayatını kaybetti. Gözaltına alınarak mahkemeye sevk edilen Tahsin Yüksekova “eşini kasten öldürmek” ve “üst soydan akrabayı kasten öldürmek” suçlarından tutuklanırken, ağabeyi E.Y. adli kontrol şartı ile serbest bı rakıldı. Emniyet’teki sorgusunda cinayetleri namusunu temizlemek için işlediğini öne süren zanlı, olayda kullandığı silahı babasının verdiğini öne sürerek “Eşim ve annemi öldürmem konusunda bana baskı yaptı. Ben de babamın dediğini yapmaya karar verdim” dedi. Yüksekova’nın cinayet, kasten yaralama, tehdit ve hakaret, ruhsatsız silah taşıma suçlarından sabıkalı olduğu öğrenildi. Olay sonrasında öldürülen anne Zülfiye Yüksekova’nın çiçekçi tezgâhı kaldırılırken, Seyhan Yüksekova’nın çiçekçi tezgâhı sahipsiz kaldı. Seyhan Yüksekova’nın çiçekçi tezgâhını dün Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu üyeleri ve mahalle sakinleri ziyaret etti. Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu üyesi Nurşen İnal, “Devamlı şiddete uğrayan bir kadın arkadaşımız, kayınvalidesi ile birlikte burada kurşun yağmuruna tutularak öldürüldüler. Esnafın anlattığına göre 23 aydır da zaten devamlı şiddete ve tacize uğramışlar” dedi. l DHA Okul müdürüne ‘taciz’ davası İNTEİHTTAİR ‘ESKİ PATRONUM TACİZ ETTİ’ İzmir’in Çiğli ilçesinde, 3 çocuk an tı. Notta Şengül K’nin gelinlikçide çanesi Şengül K., eski patronum ta lıştığı dönemlerde, patronu H.Y’nin rafından tacize uğradığını yazdığı kendisine arkadaşlık teklifinde bu bir not bırakarak intihar etti. Şen lunduğunu, teklifi reddedip işten ay gül K’nin çocukları, annesinin ölü rıldığını, ancak H.Y’nin, kendisini te müne neden olduğunu iddia ettikle lefonla ve 2 kişi aracılığıyla rahatsız ri H.Y.’den şikâyetçi oldu. etmeye devam ettiğini yazdığı belir Çiğli’de bir apartmanda geçen sa tildi. Notta, ayrıca H.Y’nin telefon lı günü Şengül K., oturduğu dairenin la kendisine cinsel içerikli mesaj balkonundan kendini boşluğa bıra lar gönderdiğini yazdığı ifade edil karak yaşamına son verdi. Evli ve 3 di. Şengül K.’nin çocukları, H.Y’den çocuk annesi Şengül K.’nin, intihar şikâyetçi olurken olayla ilgili soruş dan önce bir not bıraktığı ortaya çık turma devam ediyor. l DHA Tokat’taki Kırkkızlar Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi Müdürü D.Ö. hakkında “17 yaşındaki E.Ö’ye odasında cinsel istismarda bulunduğu” gerekçesiyle dava açıldı. Müdür D.Ö’nün ise “başka biri aracılığıyla mağdur ve ailesini davadan çekilmeleri için tehdit ettiği ve mağdurun eski erkek arkadaşına, müdür lehinde beyanda bulunması için para teklif edildiği” öne sürüldü. Milli Eğitim Bakanlığı’nın da müdür D.Ö. hakkında soruşturma başlattığı öğrenildi. E.Ö., ifadesinde olayı özetle şöyle anlattı: “D.Ö’nün odasına çıktım, diplomayı almak için geldiği mi söyledim. D.Ö. ‘Acelesi yok, veririz’ diyerek karşılık verdi. Bana, ‘Çok güzelsin. Giyiminle bunu ortaya koyuyorsun. Her erkeğin dikkatini çekebilirsin’ dedi. Tam oturacakken bana sarıldı, çekip kucağına oturttu. Elle tacizde bulundu.” E.Ö’nün annesi N.Ö., de müdür D.Ö. ile ilgili, “D.Ö., Y.E.,’yi evimize göndererek şikâyetimizi geri almamızı istedi. Kızımın okul masraflarını üstleneceklerini, kızımın Niksar’da barınamayacağını söyledi. Y.E. bizi tehdit ederek nişanlı kızlarımın işlerinin bozulacağını söyledi” ifadelerini kullandı. l ANKARA / Cumhuriyet İsmail Kahraman’ın sır gibi sakladığı damadı İnsan, annesini ya da babasını seçemiyor. Dostunu, yoldaşını, sevgilisini ise kendi tercihleri belirliyor. Bir “evet” diyerek başka bir ailenin “oğlu” oluyor. Doğduğu günü hatırlamıyor ama evlendiği günü kaydedip fırsat buldukça izliyor. Peki, herkes eşiyle, damadıyla, geliniyle tesadüflerle mi tanışıyor? Bir haber… “Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı Anayasal Düzene Karşı İşlenen Suçları Soruşturma Bürosu’nca hazırlanan fezlekelerde, terör örgütü FETÖ/ PDY’nin, kamu kurumlarına yerleştirdiği personelin aile yaşamlarına dahi müdahalede bulunarak, örgüt mensuplarının kiminle evleneceklerine karar verdiği, kendilerinden sorumlu ‘abi veya ablanın’ önerdiği ya da onayladığı kişiler arasından evlilik yapmalarının sağlandığının tespit edildiği belirtildi.” Başkası… “Örgüt mensubu eski hâkim Esra Selçuk ifadesinde şunları anlattı: ‘Gülen cemaati içinde, cemaat mensuplarının birbirleriyle evlenmelerini sağlamak amacıyla sorumlu kişiler, sorumlu oldukları kişilerin CV’leri denilen, doğum yeri, mesleği, doğum tarihi, boyu, kilosu gibi özellikleri ile vesikalık fotoğraflarını alırlar, daha sonra bunları erkek veya kadın gruplarında uygun gördükleri kişilere gösterirler, birbirlerini beğenenler olursa evlenmelerini sağlarlar’.” Ne kadar çok var… “FETÖ’ye yönelik İstanbul’da açılan bir davada ‘örgüt üyesi olmak’ suçundan yargılanan E.Ç’nin el konulan dijitallerin incelenmesi sonucunda, FETÖ’nün hazırladığı dijital evlilik kataloğu bulundu.” Bu satırları Anadolu Ajansı’nın haberlerinden derledim. Özetle, devlet diyor ki: FETÖ’cüler evliliklerini şansa bırakmıyor. Hele evlenecek kişi kritik bir isim ise kurulacak yuvaya örgüt karar veriyor. Eskiden de bilinmedik bir sır değildi. Miras hukuku ya da önemli bir ailenin içine girmenin yaratacağı avantajlar düşünüldüğünde niyet anlaşılabiliyor. Peki, biz meseleyi okuyabiliyor muyuz? İsmail Kahraman’ın reklamcı damadı Odatv’de çalışma arkadaşım Caner Taşpınar’ın “Damat” kitabını okuyorum. Kitap, “Fethullahçıların AKP’li kayınpederleri” alt başlığını taşıyor. Sahiden kitabı okurken bir hisse kapılıyorsunuz: Sanki bir el, kayınpederlere damat değil de damatlara kayınpeder bulmuş! Herhalde son yıllarda en sık duyduğumuz kelime bu: Damat. Bülent Arınç’ınkini ya da Kadir Topbaş’ınkini ne çok konuştuk. Damatlar ile kayınpederler kader birliği yapıyor. İkisi birlikte tartışılıyor ya da ikisi birlikte tasfiyeye uğruyor. Damatlar geçidi gibi olan kitabı okurken fark ettim. Konuşmayalım diye uğraşılan damatlar da var. Mesela İsmail Kahraman’ın damatları. Taşpınar, İstanbul Belediyesi ihaleleriyle büyüyen damat Ömer Şehabettin Şengüler’in işlerini bulmuş. Kendisini “marka mimarı” olarak tanıtan Şengüler, “belediye otobüslerini reklamla giydiren adam” olarak biliniyor. Kayınpederinin partisinin İstanbul Belediyesi’ni aldığı yılın hayatını nasıl değiştirdiğini Şengüler şöyle anlatıyor: “1994’te açıkhava reklamcılığında büyük bir boşluk hissettim ve Magic Outdoor’u kurdum. İstanbul Belediyesi’nin otobüsleriyle başladık ve Türkiye’nin genelinde 6 binden fazla otobüsü reklamla kapladık.” 30 Mayıs 1997 tarihli Cumhuriyet gazetesinden öğreniyoruz ki Magic şirketinin yıllık geliri o dönemin parasıyla 4 trilyon iken, belediyeye ödenen para 170 milyar lira. Belediyenin damada iyi kazandırdığını anlıyoruz. ‘FETÖ damadı’nın malını ‘devlet damadı’ yönetiyor Asıl sır ise diğer damatta. Kitapta, Kahraman’a “Damadınız FETÖ firarisi mi” diye sorulduğunda “Onu ben bilemem, şahıslara ait keyfiliktir” diye yanıt verdiği diğer damadı Sinan Yıldırım’ın izleri de yer alıyor. Sinan Yıldırım, Central Hospital’ın sahibiydi. Hastaneye FETÖ soruşturması kapsamında el konuldu. Hakkında FETÖ’den soruşturma açılacağını öğrenen damat Yıldırım ise 2017 yılında firar etti. Söylenenlere göre yurtdışına çıkmıştı. Mesele bununla kapansa iyi… Devlet el koyduğu hastaneye kimi kayyım atadı dersiniz? TMSF Fon Kurulu Üyesi Yılmaz Şener’i. Tanımıyorum diyorsanız tanıtalım: O da İsmail Kahraman’ın ağabeyi Rüştü Kahraman’ın damadı. Sanki devlet, “FETÖ meselesi Kahraman ailesinin damatlarının iç meselesi, biz karışamayız” diyor gibi. Odatv’de anlattığım olayın peşine düşmüştük. Skandalı ortaya çıkarmamızın ardından Şener neyse ki istifa etti. Eski Meclis Başkanı İsmail Kahraman ise damat skandallarının ortaya çıkmasının ardından görevini devretmekle kalmadı, politikadan da gözle görülür şekilde elini eteğini çekti. Damadı ile ilgili ısrarlı sorulara ise yanıt vermediğini okuyoruz. Damadın ‘malımı gasp ettiler’ mesajı Caner Taşpınar, “meçhul” olan Sinan Yıldırım’ın sosyal medya hesabını da bulmuş. Damat Yıldırım’ın, bir zamanlar sahibi olduğu ve sonra el konulan Central Hospital’ın düzenlediği iftar etkinliğine yaptığı yorum dikkat çekiyor: “Başkasının malını gasp edip iftar yemeği düzenlemek! Çok dindar bu insanlar…” İsmail Kahraman’ın hakkını teslim edelim. Bu ilişkilerin ortasında yer alıp Bülent Arınç ya da Kadir Topbaş gibi tartışılır olmadan kenara çekilmek büyük başarı! MHP lideri Devlet Bahçeli, geçen hafta gazetecileri çağırıp “Siyasi ayak kim ise çıkarılsın, bulamıyorlarsa bize yetki versinler, biz buluruz bunları” dedi ya… Acaba işe “Getirin şu düğün kasetlerini bir izleyelim” diye mi başlasa? PARK TARTIŞMASI Akademisyene 15 yıl hapis cezası istemi Konya’da bir arkadaşının oturduğu sitede araç parkı yüzünden tartıştığı Ayşe Y’yi dövüp kaburgalarını kırdığı iddiasıyla tutuklanan öğretim görevlisi Dr. Fevzi Altan Göksu hakkında “adam öldürmeye teşebbüs” suçundan 9 yıldan 15 yıla kadar hapis cezası istemiyle dava açıldı. Göksu, Ayşe Y’nin topuklu ayakkabıyla koşarken düştüğünü öne sürerken saldırı anına ilişkin güvenlik kamerası görüntüleri ise davaya delil olarak sunuldu. Görüntülerde Göksu’nun Süheyla B. ile Ayşe Y. arasındaki tartışmayı ayırdığı, daha sonra otomobile binen Ayşe Y’nin aracına doğru koşarak sağ ön kapıyı açtığı, Göksu’nun otomobilden inip koşmaya başlayan Ayşe Y’nin peşinden gidip saldırdığı görülüyor. Ayşe Y., aldığı darbe sonucu yere yığılırken Göksu, Ayşe Y’ye doğru eğiliyor. l DHA DARP VE CİNSEL SALDIRI ‘Polisim’ diyerek genç kadını kaçırdı Antalya’da kendisini polis olarak tanıtan kişi tarafından kaçırılıp darp edildikten sonra ormanlık alana bırakılan genç kadın, hastanede tedavi altına alındı. Muratpaşa’da O.U., önceki gün kızı L.U’yu (23) telefonla arayarak nerede olduğunu sordu. Kızının, polislerin yolda uygulama yaptığını söylemesi üzerine şüphelenen baba, söz konusu bölgeye gitti, fakat kızını bulamadı. Dün sabah Aksu ilçesinde yol kenarında bir sürücü tarafından polis noktasına getirilen kızın, babanın kayıp müracaatında bulunduğu L.U. olduğu anlaşıldı. Kadın, otobüsten indiği sırada polis rozetini gösteren kişinin yönlendirmesiyle siyah renkli VIP araca bindiğini ve elleriyle ayaklarını bağlayan şüphelinin kendisini darp ederek cinsel saldırıda bulunduğunu anlattı. Zanlı Mehmet G. (32) tutuklandı. l AA
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle