12 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
HABER EDİTÖR: CAFER KURT/BURAK YURTTAŞ TASARIM: ŞÜKRAN İŞCAN 518 OCAK 2020 CUMARTESİ Rahşan EcevitBülent Ecevit’in ‘yol arkadaşı’, DSP’nin kurucusu ve ilk başkanı Rahşan Ecevit 97 yaşındaydı yaşamını yitirdi Rahşan ve Bülent Ecevit Eski Başbakan Bülent Ecevit’in eşi, DSP’nin kurucu genel başkanı Rahşan Ecevit yaşamını yitirdi. Eski DSP Genel Başkanı Zeki Sezer, “Rahşan Ecevit dirayetli, kararlı, azimli ve çıktığı yoldan dönmeyen biriydi. Mücadeleci, ülkesini, doğayı, canlıları, insanı seven çok değerli bir insanı kaybettik” dedi. Bir süredir Gülhane Askeri Tıp Akademisi’nde (GATA) tedavi gören Rahşan Ecevit, dün akşam saat 21.00 sularında hayata gözlerini yumdu. Cumhuriyet’e konuşan eski DSP Genel Başkanı Zeki Sezer, “Bir taraftan muhlis, bir taraftan kararının arkasında duran son derece çalışkan bir insandı. Çalışmalarının yanında Bülent Ecevit gibi bir büyük liderin eşi olarak onun da hem yoldaşı hem çalışma arkadaşı hem de hayat arkadaşı idi. Çalışmalarında çok titizdi. Allah rahmet eylesin. Mücadeleci, ülkesini, doğayı, canlıları, insanı seven çok değerli bir insanı kaybettik” dedi. Cumhuriyet’e konuşan eski bağımsız milletvekili ve Rahşan Ecevit’in son yıllarında yanında bu ‘Böbrek sorunu yaşıyordu’ Türk siyasi yaşamında önemli bir role sahip, eski başbakanlardan Bülent Ecevit’in eşi Rahşan Ecevit’in son günlerini, Cumhuriyet’e anlatan RahşanBülent Ecevit Bilim, Kültür ve Sanat Vakfı Yönetim Kurulu üyesi Necdet Derici, Rahşan Ecevit’in böbrek sorunları nedeniyle hastaneye kaldırıldığını ve bu nedenle yaşamını yitirdiğini söyledi. Derici, Rahşan Ecevit’in son döneminde siyasi yaşamını yazdığı kitabın da yarım kaldığını söyledi. Derici Rahşan Ecevit’in son dönemine ilişkin şu açıklamayı yaptı: “Kilo kaybından dolayı hastaneye yatırdık. Son olarak 42 kiloya düş müştü. Genelde yemek yemiyordu. Bu nedenle kilo kaybetmeye devam etti. Bazen gözlerini kırparak merhaba deme durumuna geldi. Rahatsızlığı artınca doktora götürdük. Yoğun bakıma alındı. Yemeyip içmediği için böbrekler iflas etti, diyalize bağlandı. Kaybını her han bekliyorduk. Koskoca bir tarihi kaybettik.” Rahşan Ecevit’in siyasi yaşamını yazması için İş Bankası Yayınları ile anlaştığını, bu yönde çalışmalarını yürüttüğünü anlatan Derici, “Bizlerden yardım isterdi. Fakat yavaş ilerliyordu. Biz yazalım diyorduk, onu kabul etmiyordu. Fakat yazdığını biteremedi” dedi. lunan Emrehan Halıcı şunları kaydetti: “Özel bir hastalığı yoktu. Son 6 ay içinde halsizlik için hastaneye bir iki kez götürmüştük aşırı kilo kaybından. Yoğun bakımda son 3 haftalık bir yaşam mücadelesi verdi. Yaşlılığa bağlı ölüm nedeni ile yaşamı nı yitirdi. Sayın Rahşan Hanım’ın öncelikli dileği sayın Bülent Ecevit ile Devlet Mezarlığı’nda yan yana yakmaktı. Sayın Cumhurbaşkanlığı’na bu konu hakkında bu gece itibarıyla bir dilekçe yazdık. Cumhurbaşkanlığı tarafından bugün yapılacak bir toplantının ardından karar veri lecek. İhtimallerde değişiklik yaşanmadığı sürece Sayın Rahşan Hanım’ı yarın toprağa vereceğiz. Halkın ve emeğin yılmaz savunucusu Rahşan Ecevit’i kaybettik. Tüm Türk milletinin başı sağ olsun.” Siyasilerden mesaj Eski Başbakan Bülent Ecevit’in eşi Rahşan Ecevit hayatını kaybetmesinin ardından birçok siyasetçi sosyal medya hesaplarından taziye mesajı yayımladı. CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Twitter hesabı üzerinden “Genel Başkanım Bülent Ecevit’in yol arkadaşı, siyasi tarihimizin önemli ismi Rahşan Ecevit’i kaybetmenin üzüntüsü içerisindeyim. Vefa, sadakat ve mücadele dolu yaşamıyla sonraki kuşaklara örnek olacaktır. Kendisine Allah’tan rahmet tüm sevenlerine başsağlığı ve sabır diliyorum” mesajını yayımladı. Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu ise “Merhum Başbakanlarımızdan Bülent Ecevit’in kıymetli eşi Rahşan Ecevit Hanımefendi’ye Allah’tan rahmet diliyorum” dedi. l ANKARA/Cumhuriyet MİT, Genelkurmay’ı uyardı; İyidil emeklilik istedi ancak EDOK’a atandı İyidil’i kim korudu İstinaf mahkemesinin hakkında verdiği beraat kararı iptal edilerek tek rar tutuklanan eski Korgeneral İyidil için Yargıtay 16. Ceza Alican Dairesi’ne başuludağ vuruldu. Ankara Bölge Adliye Mahkemesi (BAM) Cumhuriyet Başsavcılığı, Ankara BAM 20. Dairesi’nin eski Korgeneral Metin İyidil hakkında verdiği beraat kararına itiraz ederek Yargıtay 16. Ceza Dairesi’ne başvurdu. “Metin İyidil’in 15 Temmuz gecesi bir kafede telefon görüşmeleri ile darbe kalkışmasının gidişatını anlamaya çalıştığı” belirtilen dilekçede, daha sonra “ısrarla kendisini darbe karşıtı gibi göstermeye çalıştığı” savunuldu. MİT’in, 2015 Ağustos YAŞ toplantısı öncesi Genelkurmay’a “çok gizli” ibareli belge gönderip İyidil’e ilişkin “FETÖ” tespiti yapması, İyidil’in de bunun ardından emeklilik dilekçesi vermesine karşın görevde tutulduğu ortaya çıktı. İyidil, üçlü kararname ile Ağustos 2015’te Kara Kuvvetleri Komutanlığı (KKK) Eğitim ve Doktrin Komutanlığı (EDOK) Muhabere ve Muharebe Eğitim Destek Komutanlığı’na atandı. 15 Temmuz darbe girişimine katıldığı iddiasıyla ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırılan, ancak istinafın beraat kararı verip tahliye ettiği eski Korgeneral Metin İyidil’in itiraz Emeklilik işleme konulmadı Korgeneral İyidil Türkiye, eski Korgeneral Metin İyidil’in tahliye edilip yeniden tutuklanmasını tartışırken, dava dosyasından çıkan belgeler Metin İyidil’in darbeden önce görevde tutulması konusunda soru işaretleri yarattı. MİT; 23 Haziran 2015’de Genelkurmay Başkanlığı’na gönderdiği “çok gizli” belgeyle, FETÖ ile irtibatlı subayların listesini verdi. MİT belgesinde birinci sırada yer alan Metin İyidil için “Paralel devlet yapılanması mensubu olduğuna dair iddiaların bulunduğu yönünde bilgi mevcuttur” notunu düştü. İyidil, bunun ardından 13 Temmuz 2015 tarihli emeklilik dilekçesi verdi. Ancak bu emeklilik işleme konul madı. Dilekçe ve MİT belgesi; 15 Temmuz’dan sonra darbeci eski general Mehmet Partigöç’ün kasasından çıktı. İyidil, MİT’in belgesine karşın Ağustos 2015’teki YAŞ toplantısı sonucunda Kara Kuvvetleri Komutanlığı (KKK) Eğitim ve Doktrin Komutanlığı (EDOK) Muhabere ve Muharebe Eğitim Destek Komutanlığına atandı. Üçlü karaname ile yapılan atama kararının altında Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan ile dönemin Başbakanı Ahmet Davutoğlu ve Milli Savunma Bakanı Vecdi Gönül’ün imzası yer aldı. O tarihde Necdet Özel Genelkurmay Başkanı, Hulusi Akar ise Kara Kuvvetleri Komutanı olarak görev yapıyordu. üzerine yeniden tutuklanması sonrasında yeni bir gelişme daha yaşandı. Ankara BAM Savcısı Osman Turan Şahin, Metin İyidil hakkındaki beraat kararını Yargıtay 16. Ceza Dairesi’ne taşıyarak temyiz etti. Metin İyidil’in yargılandığı davada tanıklık yapan Ümit Dündar, Barış Dedebağ ve Yıldırım Güvenç gibi bazı isimlerin ifadelerine yer verilen dilekçede, darbe kalkışmasının 16 Temmuz 2016 saat 03.00’te planlanmasına rağmen Genelkurmay Başkanı’na gelen bilgi ve onun talimatıyla bazı birliklerde yapılan araştırmalar sebebiyle darbe kalkışmasının erkene alındığı anımsatıldı. Bunun karşısında sanığın darbe hazırlığı yapan tüm üst rütbeli FETÖ/PDY Silahlı Terör Örgütü mensubu şahıslar gibi şaş kınlık geçirerek olay gecesi yapılan darbeye teşebbüs eylemlerinin sonuca ulaşmasını sağlayamadığı savunulan dilekçede, bunun belirtilerinin olay gecesi ortaya çıkması üzerine ısrarla kendisinin darbe karşıtı olduğunu gösterecek şekilde faaliyetler ve davranışlar sergilemeye çalıştığı kaydedildi. Kafede telefon görüşmesi Bu kapsamda Metin İyidil’in TV açıklaması yaptığı anlatılan dilekçede, şu değerlendirme yapıldı: “Darbenin engellenmesi için görevinin başına geçerek, bağlı birliklerine resmi yollardan yazılı ve sözlü talimatlar verebilecek durumda olmasına rağmen, bir kafede telefon görüşmeleri ile darbe kalkışmasının gidişatını anlamaya çalış tığı, akabinde darbecilerin teker teker veya toplu olarak teslim alınması üzerine, hakkında darbeye teşebbüs eylemlerinden kamu davası açılan Yıldırım Güvenç’in birliğinden aldığı Kalaşnikof marka silahla ve sivil kıyafetle, darbe girişiminin bastırıldığı sabah saatlerinde Zırhlı Birlikler’e giderek burada zaten derdest edilmiş darbecileri kendisinin teslim aldığı yönünde, buradaki tankların darbe amacıyla dışarı çıkışlarını engellediği görüntüsünü vermeye çalıştığı, yine burada derdest edilen darbecilerin adli kolluk görevlilerine teslim edilmemesi için yoğun çaba gösterdiği anlaşılmıştır.” Dilekçede, istinafın eksik araştırma, inceleme, hatalı kabul ve gerekçe ile beraat kararı verdiği ifade edildi. l ANKARA iğneli fırça zafertemoçin ‘Birlikten zarar gelmez’ Selahattin Demirtaş, cezaevinden eşi aracılığıyla mesaj yolladı. Edirne Cezaevi’nde tutuklu bulunan eski HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş ile görüşen eşi Başak Demirtaş, dün eşinin mesajlarını sosyal medya hesabından paylaştı. Demirtaş’ın mesajlarını aktaran Başak Demirtaş, “Yan yana gelmek, konuşmak, birlikte olmak kimseye zarar vermez. Asıl tehlikeli olan kutuplaşmaktır, kin ve nefretle hareket etmektir. Yan yana durmak şiddeti büyütmez, aksine her sorunun demokrasi içinde, diyalogla çözümünü kolaylaştırır. Bizim şiddetle aramızdaki mesafe ise bazılarının varsaydığının çok ötesindedir. Şiddete karşı olmak ahlaki ve ilkesel tutumumuzdur. Bununla birlikte, asıl önemli olan şiddeti, savaşı nihai olarak sonlandıracak çözümler üretmektir. Savaştan, şiddetten yana olmayan, demokrasi ve barış isteyen herkesle bir araya gelmeye devam edeceğiz” ifadelerini kullandı. l İç Politika Alevilerden AKP ve MHP’ye tepki İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) Meclisi’nde cemevlerinin statüsünün ibadethane olarak değiştirilmesi önerisinin AKP ve MHP oylarıyla reddedilmesine Alevi sivil toplum örgütleri tepki gösterdi. Pir Sultan Abdal Kültür Derneği Genel Başkanı Gani Kaplan, “AKPMHP koalisyonu bizleri bir kez daha şaşırtmadı” dedi. Karadeniz Alevi Bektaşi Federasyonu Kurucu Başkanı Muharrem Erkan, “Cemevleri dün bizim ibadethanemizdi, gelecekte de ibadethanemiz olacaktır” dedi. İBB Başkvanı Ekrem İmamoğlu ise teklifin reddedilmesine çok üzüldüğünü belirterek “Diyorlar ki ‘Bir yerin ibadethane olup olmayacağına ilahiyatçılar karar verir.’ Faiz kararını veren ilahiyatçılar mı” diye sordu. l AMASYA/Cumhuriyet Bırakın tiyatro yapmayı Yerli ve milli oto mizanseni ile Kanal İstanbul dayatması ters tepince imdada yetişecek yeni bir argüman bulundu. Selahattin Demirtaş’ın “Devran” adlı eserinin oyun olarak sahnelendiği tiyatroya CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun eşi Selvi Kılıçdaroğlu, İBB Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun eşi Dilek İmamoğlu ve oyuncu Kadir İnanır’ın izleyici olarak gitmesi haftanın olayıydı. Enflasyon, Libya krizi, İdlib’den kaçan 350 bin kişinin sınırımıza dayanması kadar önemli mi? Geç bunları anam babam. Sen tiyatroya bak. İyi de hangi tiyatroya? Yandaş medya günlerdir bu olay üzerinde tepiniyor. Bir teröristin kaleme aldığı eserin oyununa muhalefet partisi liderinin eşi ile İBB Başkanı’nın eşi nasıl gidermiş? Terörist kim? Selahattin Demirtaş. Demirtaş’ın terörist olduğuna dair bir yargı kararı var mı? Henüz yok ama eli kulağındadır, her an bu yönde karar verilebilir. Demirtaş neyle suçlanıyor? Terörist başı Abdullah Öcalan’ı övmekle. Bak sen haine!.. Ya iyi de aklım fena halde karıştı. Şimdi hain Demirtaş’ın övdüğü teröristbaşı Öcalan ile ailesi ve avukatları dahi görüşemezken tam da seçim öncesinde Tunceli Üniversitesi’nde görev yapan bir öğretim üyesi nasıl oldu da İmralı’da bütün barikatları aşıp kendisiyle görüştü ve ondan aldığı mektubu da kamuoyuna açıklayabildi? İmralı’ya gitmesi için kim izin verdi? Teröristbaşının açıklamasını kamuoyuna açıkladığı için bu öğretim üyesi hakkında herhangi bir işlem yapıldı mı? Bu postacı öğretim üyesinin teröristbaşından getirdiği mektuptaki talimata rağmen onu öven hain Demirtaş, nasıl oldu da aksi yönde açıklama yaptı? Bu hain Demirtaş desene teröristbaşına da ihanet etti. Sanırım MHP lideri Bahçeli de HDP’yi “Teröristbaşının mektubu, HDP’nin vahim sapmasına, zillet ittifakına verdiği rezil desteğine itirazın, tepkinin ve bundan duyduğu rahatsızlığın eseri ve sonucudur” diyerek bu yüzden haşlamıştı değil mi? Peki, Osman Öcalan olayını ne yapacağız? Hani devletin kurumu TRT’ye çıkıp “Cumhur Ittifakı’na destek verin” diye açıklama yapmıştı ya... Azıcık muhalif olan sanatçılar bile çıkamazken Interpol tarafından kırmızı bülten le aranan Osman Öcalan nasıl TRT’ye çıkabiliyor ki? Ha tamam! Şimdi anımsadım. Cumhurbaşkanımız, “Ben Osman Öcalan’ın Interpol tarafından arandığını bilmiyorum” demişti. Doğru haklısınız. Peki, ya Selvi Hanım ile Dilek Hanım da çıkıp “Biz Selahattin Demirtaş’ın teröristi övdüğünü bilmiyorduk” derlerse... Sadece bu kadar değil mi? Demirtaş şiddetle arasına mesafe koymuyor demek. Allah Allah! Şimdi kafam daha bir karıştı. Birkaç yıl önce Cumhurbaşkanımız Meclis kürsüsünde Balgat katliamının faili olan ve 12 Eylül’de idam edilen ülkücü Mustafa Pehlivanoğlu için gözyaşı dökmemiş miydi? Balgat katliamı katliamdan, katilamı yapan da terörist sayılmıyor ha!.. Ee, bir de Haluk Kırcı meselesi var. Bahçelievler’de yedi TİP’li öğrenciyi iple boğan “Idi Amin” lakaplı Haluk Kırcı’nın nikâh şahidi Mehmet Ağar değil miydi? Ee, şimdi onun oğlu AKP’den milletvekilliği yapıyor... Ne demek “O insani bir tavır”? Selvi Hanım’la Dilek Hanım’ın ki niye gayri insani tavır, işte onu anlamadım. HDP bölücülük yaptığı için demek ki... Cumhurbaşkanımızın “Kurtuluş Savaşı’nı keşke kaybetseydik de Yunan kazansaydı” diyen fesli Kadir’i hastanede ziyaret etmesi ne olacak? Savaşı kazanan Yunan ele geçirdiği toprakları sonradan bize mi bağışlayacaktı? Yani Yunanınki bölücülük, Fesli Kadir’in sözleri de bölücülüğe methiye sayılmıyor da, ondan dediydim. FETÖ ve Öcalan’a iktidar partisinin de geçmişte övgüler düzmesi ya?.. Pardon, unutuverdim. FETÖ’ye övgüler için 1725 Aralık, Öcalan için de Dolmabahçe masasının devrilmesi millatı değil mi? Bahçeli’nin Allattin Çakıcı’yı ziyaretinin de bir miladı var mı acep? Amaaan biz de tiyatro yapmaya başladık ha!.. HDP seçimde Cumhur Ittifakı’nı destekleseydi Demirtaş’ın oyunu bırakın özel tiyatroları, Devlet Tiyatroları repertuvarına alınmasına bile şaşırmazdık. Oyunun galasına Emine Hanım ile İBB’yi HDP’nin oylarıyla kazanacak olan Binali Yıldırım’in eşi Semiha Yıldırım’ın gitmesini halinde medyamızda sizce nasıl yorumlar yapılırdı? Hadi gelin hayal edelim: “Ahh ne insani, ne zarif jest; Demirtaş’ın eşi Başak Hanım’a anlamlı destek.” ‘Yetki versinlerBahçeli’den FETÖ’nün siyasi ayağı için çağrı biz buluruz’ SELDA GÜNEYSU savcılık mı yapacağız? Böy MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, 15 le şey olmaz. Bir de bunu çok saptırıyorlar. 15 Temmuz’un arkasında bir Temmuz darbe girişimin ‘Yurtta Sulh Konseyi’ var. deki “FETÖ’nün siyasi aya Bunların içerisinde darbeyi ğı ile ilgili” bu kez sert bir yapan askerler olduğu gibi tonda açıklama yaparak, darbecilerle hareket eden hükümete “Bulamıyorlarsa, yetki versinler, biz bu Bahçeli siviller, bürokratlar olabilir. Darbe başarılı hale gelirse luruz” çağrısında bulundu. “Bun ülkeyi yönetecek bir yönetim kad ların sivil hayatı Çankaya’da mı rosunun bulunması lazım. Böyle bir dır, neredeyse, bulun getirin karde durumu biz araştırıyoruz. Silivri ve şim. Kim bunlar, CHP’de, MHP’de, Sincan cezaevinde bulunanlar ba hangi partide varsa çıkartın” diyen şarılı olsaydı ne olurdu? Hükümeti Bahçeli, CHP Genel Başkanı Kemal kimle kuracaklardı, cumhurbaşkan Kılıçdaroğlu’nun söylemleri üzeri ları, başbakanları kim olacaktı? 15 ne hazırladığı dosyayı da göstere Temmuz’un ruhuna inmiş, onlarla rek, “Kılıçdaroğlu, ‘AKP’de 120180 geçmişte münasebetleri olan insan arasında ByLock’çu vekil var’ diyor. lar Yurtta Sulh Konseyi’ni benden Şu ByLock’çuları savcılığa götür ver, çok daha fazla tanıyor olsa gerektir. eğer vermiyorsan biz sana suç du İstismarından artık vazgeçin. Çorba yurusunda bulunacağız, gel tıpış tı cıyla, tatlıcıyla artık uğraşmayın. pış ayaklarınla ver diyeceğiz” ifade n Yargıçların arkasında dura lerini kullandı. Bahçeli, önceki gün cak: Bu milletvekili işi değil. Yargı gazetecilerle akşam yemeğinde bir ya başvuracaksınız, savcılar hareke araya geldi. “FETÖ’nün siyasi aya te geçecek. Bugünkü hükümetin ya ğının ortaya çıkarılmasına yönelik” pacağı tek şey, “Terörle mücadele çağrısını yineleyen Bahçeli, şu de nin her iki boyutunda tam yetkilisi ğerlendirmelerde bulundu: niz ve sonuna kadar da gidiniz. Gitti n Savcılık mı yapacağız: ğiniz yerde millet iradesi olarak ben (FETÖ’nün siyasi ayağı) Araştırma varım” diyecek. Yani hükümet ola komisyonunda ısrar etmek ve her rak milli iradeyi temsilen o yargıçla kesi oraya davet etmek, eğer çok rın arkasında duracak. Bu ayak çö kuşku verici davranışlarının üzeri zülmeden Türkiye’de terörle müca ni örtmek gibi bir çabaları yoksa, delede de netice almakta zorlanı bir anlamı olmaz. Meclis’te hepimiz yorsunuz. l ANKARA
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle