11 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
4 11 OCAK 2020 CUMARTESİ EDİTÖR: CAFER KURT TASARIM: SERPİL ÜNAY HABER Kılıçdaroğlu, Kanal İstanbul projesi için Erdoğan’a TÜBİTAK raporu üzerinden yüklendi Erdoğan’a Putin’li mesaj Yazarımız rahatsızlığı nedeniyle bugünkü yazısını yazamamıştır. Soyer: Ankara’da projeler bekliyor İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, Cumhurbaşkanı’nın belediye başkanlarıyla yaptığı görüşmeye dair, “Orada konuşulanların gereklerinin yapılmasına dair hiçbir şey olmadı. Taleplerimize cevap da almıyoruz. WhatsApp grubu da kurulduğuyla kaldı” dedi. Dün akşam Habertürk’ün canlı yayınında soruları yanıtlayan Soyer, Cumhurbaşkanı’nın belediye başkanları ile yaptığı görüşmeyi anımsatarak “Büyük umut ve heyecanla gittik. Sorun ve taleplerimizi konuşma fırsatı bulduk. Elektrik fabrikasını İhaleyle 35 milyon lira bedelle aldık. Fakat hâlâ onaylanmadı. O gün sayın Cumhurbaşkanımıza arz ettim. İlgileneceğiz denildi. Ne yazık ki bir adım atılmadı. Böyle bir ihale neden sayın Cumhurbaşkanı’nın onayına tabi olsun ki. Bu, sistemi kilitleyen bir durum. İzmir’in uzun yıllardır bekleyen çok şeyi var. Ankara’daki bakanlıkların bürokrasi kademelerinde tıkanıklık yaşıyoruz” dedi. Belediye başkanları arasında kurulan WhatsApp grubundan da hiç mesaj paylaşılmadığını kaydeden Soyer, “Kurulduğuyla kaldı” diye konuştu. Buca metrosunu belediyenin finans gücüyle yapacaklarını söyleyen Soyer, “Halkapınar Otogar projesi var. 4 yıldır adım atılmıyor. Ankara’dan onay bekliyoruz” dedi. Kentsel dönüşümün inşaat sektörünün içine girdiği kriz nedeniyle aksadığını belirten Soyer, “İnşaat firmaları ihaleye girmiyor. Dünya Bankası’ndan 200 milyon dolar kredi bulduk. İhaleyi alan firmaya bu uzun vadeli ve düşük faizli krediyi kullandırmayı planlıyoruz” dedi. l İç Politika Temelli: İktidar doğaya düşman HDP Eş Genel Başkanı Sezai Temelli, Kanal İstanbul projesine ilişkin, “Şimdi çıkmışlar Avustralya’daki develer ölmesin diyorlar. Evet, Avustralya’daki develer ölmesin ama siz ormanları yakmaya talana son verin. Siz de Kanal İstanbul’u halkın önüne getirmeyin. Madem bu kadar doğaya düşkünüz bu zulüm niye” dedi. Temelli, partisinin Van’ın Erciş ilçesinde düzenlediği halk toplantısına katıldı. Temelli, TÜİK verilerinde işsizlik oranının yüzde 13.4 çıktığını anımsatarak “TÜİK’in rakamları bile işsizliği saklayamıyor. Gayri resmi rakam nedir derseniz, yoksulluk zulmü atındaki Van’da, Ağrı’da, Şırnak’ta, Mardin’de bunu görürsünüz. Bu iller göç veriyor. Neden bunca yoksulluk var? Çünkü iktisadi şiddet var” diye konuştu. Kanal İstanbul’u da eleştiren Temelli, projenin halkın önüne getirilmemesi çağrısında bulundu. HDP Eş Genel Başkanı Pervin Buldan da Batman’da “Demokratik Yerel Yönetimler Kadın Seçilmişler” toplantısına katıldı. Buldan, “AKP hükümetinin belediye eşbaşkanlıklarımızın yerine kayyım ataması, kadınların çalışmalarından ne kadar korktuklarını göstermektedir” dedi. l İç Politika İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin (İBB) düzenlediği “Kanal İstanbul Çalıştayı”na TÜBİTAK raporu dam ga vurdu. Çalıştayda konuşan CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, TÜBİTAK’ın raporu üzerin den Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a gönder me yaparak “TÜBİTAK, 14 ilayda kaya madde halinde bu projenin ne kadar yanlış olduğu yazmış. Tavsiyem eğer bu lamazsan ben sana o raporu gönderece ğim. Ama inanmıyorsan Putin’e gönde reyim o sana göndersin” dedi. Çalıştay da İstanbul seçimlerine göndermede bulunan İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener’de, “31 Mart’ta Beyefendi’nin sinirini bozdunuz. 23 Haziran’da bir kez daha bozdunuz. Bu, İstanbullulara ders verme eylemidir” dedi. İBB tarafından dün Lütfü Kırdar Kongre Merkezi’nde “Kanal İstanbul Çalıştayı” düzenlendi. Çalıştay’a Ke mal Kılıçdaroğlu, Meral Akşener, İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, CHP, HDP ve İYİ Parti milletvekilleri ile bilim in sanları katıldı. ‘Kendini bu ülkenin babası sanıyor’ Çalıştayda konuşan İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, Kanal İstanbul projesinin “İstanbulluya ders verme projesi” olduğunu belirterek “Kanal İstanbul’un 9 senedir üzerinde durulmuyordu, bugün niçin birdenbire önümüze getirildi anlamak mümkün Kılıçdaroğlu, TÜBİTAK’ın hazırladığı raporu gündeme getirerek Erdoğan’a “Sana o raporu göndereceğim. Ama inanmıyorsan Putin’e göndereyim o sana göndersin” sözleriyle yüklendi. Akşener, seçimlere göndermede bulunarak “Beyefendinin sinirini bozdunuz. Bu, İstanbullulara ders verme eylemidir” dedi. Kılıçdaroğlu değil. Türkiye’ye büyük kazançlar sağlayacak mı? İstanbulluyu ferahlatacak mı? ‘Ecdat ecdat’ diyenler açısından Fatih Sultan Mehmet’in emaneti açısından bırakılan vasiyete uygun mu? Hayır! Bunlar niye oluyor biliyor musunuz? 31 Mart’ta Ekrem Başkanı seçtiğiniz için. Beyefendi’nin sinirini bozdunuz. 23 Haziran’da bir kez daha 804 bin oy farkla seçerek bozdunuz. Bu, İstanbullulara ders verme eylemidir” dedi. Akşener, İmamoğlu’na şaka yollu kafasını sallayarak “Bu Kanal işi nereden çıktı? Sebebi sensin Ekrem Başkan. Kazanmasaydın, olmayacaktı. Er Akşener doğan kendini bu ülkenin babası sayıyor. Böyle bir ruh hali olamaz. Bizler de onların sinirini bozan insanlarız. İstanbullu, bu ‘Ben istedim, yapacaksınız’ tavrına hayır diyecek, kaya gibi duracak ve bu ne olduğu belirsiz projeye hayır diyerek geçit vermeyecek” diye konuştu. ‘Rant ve para hırsı’ CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu da Kanal İstanbul’un Türkiye’ye büyük sorunlar doğuracağını söyledi. Devletin önceliklerinin olduğunu ve bununla ilgili planların yapılması gerektiği ni anlatan Kılıçdaroğlu, “Planı kim yapar? O toplumun saygıdeğer bilim insanları, akademisyenleri, mühendisleri yapar. Peki, bu projenin önceliklerini kim belirliyor? Bir kişi belirliyor. ‘Benim önceliğim budur, ben bunu yapacağım’ diyor. Biz de diyoruz ki; ‘Kusura bakma beyefendi, sen bunu yapamazsın” diye konuştu. Erdoğan’ın “Bu ameliyat mutlaka yapılacaktır” sözlerine de tepki gösteren Kılıçdaroğlu, “Önce doktor olması lazım. Doktor da değil. Sorunumuz bu zaten. Uzmanı olsa deriz ki, ‘Bu işi biliyor’. O işi de bilmiyor. Bu şehrin, bu ülkenin bu kadar derdi varken bu projenin önceliği nedir? Rant, para hırsı, birilerine para verme... Öyle bir noktaya geldik ki, üniversite öğrencilerine verilen yemeğe zam yapıyorlar. 15 Temmuz şehitleri yakınlarının ve gazilerinin paralarına göz diktiler. Eğer bu ülkenin sorunlarıyla, bu kentin sorunlarıyla ilgileneceksem, önce insana yardım ederim. Kentsel dönüşümü yapalım. İBB Başkanımız hazır” dedi. TÜBİTAK raporuna vurgu yaparak Erdoğan’a gönderme yapan Kılıçdaroğlu, “TÜBİTAK, 14 madde halinde bu projenin ne kadar yanlış olduğu yazmış. Bu kurumun, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’na verdiği bir rapor var. 6 bilim insanının imzası var. Tavsiyem, eğer bulamazsan o raporu ben sana göndereceğim. Ama diyorsan ki, ‘Sen gönderdiğin zaman ben inanmıyorum, Putin’e göndereyim o sana göndersin” dedi. l İSTANBUL Siyasi kampanya üretiliyor Çalıştay’ın açılış konuşmasını yapan Ekrem İmamoğlu, “İstanbul’a tek bir kazma vuracak olanın bile çıkıp bunu niye yapmak zorunda olduğunu anlatmak mecburiyeti vardır. Kanal İstanbul, İstanbul’un coğrafyasını değiştirecek, doğal hayatın ve şehir hayatının bütün boyutlarını ciddi biçimde etkileyecek bir proje. Kanal İstanbul çok büyük ve çok riskli bir ameliyat. Tamamıyla yanlış bir ameliyat. İstanbul kesip biçilecek” dedi. Bilim insanlarının sözlerine kulak verilmesi gerektiğini söyleyen İmamoğlu, “Bütün bu riskleri almaya değer mi? Kanal İstanbul’a gerçekten mecbur muyuz, diye soracağız. Kanal İstanbul ile İstanbul Boğazı’nın özellikle petrol taşımacılığındaki fonksiyonunun azaltılması amaçlanıyor. Güzergâhı Boğaz’dan alıp kanala çevirmekle bunu sağlayamazsınız. Yapılması gereken, Samsun Ceyhan Petrol Boru hattı gibi farklı alternatifler geliştirmek ve hayata geçirmektir. Bütün bu boyutları, farklı alternatifleri bir kenara bırakıp, ‘Boğaz güvenliği için, Kanal İstanbul şarttır’ sonucuna ulaşmak doğru değildir” ifadelerini kullandı. İmamoğlu, Erdoğan’ın yeni bir siyasi kampanya ürettiğini, Türkiye ve İstanbul’un Kanal İstanbul’a mecbur olmadığını söyledi. İmamoğlu, konuşmasında Mevlana’dan alıntılar yaptı. İmamoğlu TÜBİTAK, KANAL İÇİN UYARILARINI 14 MADDEDE TOPLADI Marmara nefessiz kalacak Öztrak’tan MHP’ye komisyon çağrısı FETÖ’nün siyasi ayağının ortaya çıkarılmasını yönelik tartışmayı değerlendiren CHP Sözcüsü Faik Öztrak, MHP’ye çağrıda bulunarak “Getirsinler araştırma önergesini destekleyelim. Siyasi ayak ortaya çıksın” dedi. Öztrak, CHP Genel Merkezi’nde yaptığı toplantıda şu değerlendirmelerde bulundu: 4 Tek adam rejimi basına darbe: Bugün ülkemizde birkaç kuruluş hariç, basın görevini yerine getirmiyor. İktidarın, elindeki kamu gücünü kullanması, hapis cezaları, gazetecilerin fişlenerek hedef haline getirilmesi, ülkemizde gazetecileri görev yapamaz hale getirmiştir. Ucube tek adam rejimi en çok özgür basına darbe vurmuştur. 4 İşsizlik gizlenemiyor: 2019 Ekim ayına ait işsizlik rakamları yayımlandı. Makyajlanan verilerle dahi artık gizlenememektedir. Çalışma yaşına gelen her 100 kişiden sadece 9’u iş aramış. Böyle bir oran hiçbir dönemde yok. Bu insanlar neden iş aramıyor? 4 TÜİK’e artık güvenilmez: TÜİK kantarın topuzunu iyice kaçırmaya başlamıştır. Geçen yılki kadar vatandaşımız iş arasaydı işsizlik oranı yüzde 14.5, işsiz sayısı da 4 milyon 806 bin kişi olacaktı. Ama iş arayanların sayısını indir 90 binin altına işsiz oranı yüzde 13.4 olsun. Yapılan bu. Artık TÜİK’in ürettiği hiç bir veriye güvenmek mümkün değil. l ANKARA CHP’lilere yürüyüş güzergâhı cezası CHP Manisa İl Başkanlığının 2017’de 19 Mayıs Gençlik ve Spor Bayramı dolayısıyla düzenlediği 19 Mayıs yürüyüşünde yaşanan güzergah krizinin faturası il başkanı Semih Balaban ve tertip komitesine kesildi. Yürüyüşte Manisa Valiliği’nin belirlediği güzergah dışına çıkılması nedeniyle 2. Asliye Hukuk Mahkemesi’nde yargılanan Balaban ve tertip komitesi üyeleri, 1 yıl 3’er ay hapis cezası aldı. Balaban, “Doğru bildiğimizi söylemeye devam edeceğiz” dedi. l Haber Merkezi Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın 2011 yılında “çılgın proje” olarak tanıttığı Kanal İstanbul projesi Çevresel Etki Değerlendirmesi (ÇED) raporuna sunulmak üzere Tür kiye Bilimsel ve Teknolojik Araştırma Kurumu Başkanlığı’nın (TÜBİTAK) gö rüşleri olası tehlike ve riskleri orta ya koydu. 14 maddede özetlenen görüş yazısı ÇED raporunun ne kadar yeter siz olduğunu gözler önüne serdi. Çok sayıda uyarının yer aldığı yazıya göre proje hayata geçerse Marmara Denizi oksijenini yitirecek ve de niz tabanı ekosistemi tah rip olacak. Batı Karadeniz kıyısındaki özel doğal plaj özelliği kazılar sırasında hazal ocak çıkan malzemelerin bertarafı için feda edilecek. ‘Ekoloji çalışması yapılmadı’ TÜBİTAK Marmara Araştırma Merkezi Başkanlığı Kanal İstanbul ÇED raporunu inceledi. Kurumda çalışan 6 bilim insanı çalışmalarının ardından hazırladıkları yazıyı Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’na 27 Ekim 2019 tarihinde sundu. Küçükçekmece Gölü ve deniz tabanından yaklaşık 90 milyon metreküp malzemenin çıkarılmasının planlandığı anımsatılan yazıda “Özellikle çamur oranı ve organik karbon içeriği yüksek göl ve Marmara dip tarama malzemesinin çevresel etkileri temel alan yeterli ayrıntıda ve bilimsel temele dayalı çevresel etkilerin ve bunların azaltılmasına yönelik planlamanın detaylı yapılmadığı görülmüştür. Proje süresince tarama ve döküm faaliyetinin yaratacağı çevresel etkilerin önlenmesine yönelik tedbirler açık olarak belirtilmemiş” denildi. ÇED sürecinde özellikle atıkların bertarafı konusunun da içinde yer aldığı, tüm uzmanların ortak görüş ve önerilerini sunulduğu bir ekolojik raporun hazırlanması gerektiği belirtilen görüşte, böyle bir çalışmanın yapıl suyu ölçümleri belirti len etkileri ölçme ve an lamada oldukça yetersiz dir. Sonuç olarak çok da ha kapsamlı çalışmalara ihtiyaç vardır ve oluşa cak etkilerin tahmini bu rapor ile yapılamamıştır” ifadeleri de yer aldı. Karadeniz kanal ve li man projeleri çevresin Kanal İstanbul projesi güzergâhında Sazlıdere barajı ve yerleşim bölgeleri de bulunuyor de oluşturulacak dolgu alanlarının buradaki habitat yapısını etkileyeceğinin vurgulandığı yazıda “Batı Karadeniz kıyı şeridimiz, özel doğal plaj özelliği ile korunması gereken yegâne bir böl ge iken, feda edilecektir” denildi. madığı vurgulandı. Görüşte dip tarama çamurlarının bertarafına ilişkin fiziksel, kimyasal ve biyolojik riskler özetle şöyle değerlendirildi: ÇED raporunda boşaltım gibi faaliyetlerin uluslararası ölçekte sorun teşkil etmeyeceği yönünde yorum yapıldığına dikkat çekilerek, “Sadece bize ait olan bir içdenizi koruma 4 Küçükçekmece tarama malzemesi ve yaşatma sorumluluğu badece bizler nin en yakın alanlarda deniz dibine bı de iken bunun tam tersi bu tarz fikir ve rakılmasıyla milyonlarca ton kütlenin argümanlardan uzak durulması gerek deniz tabanına inmesi söz konusu ola lidir. Kırılgan derin deniz ekosistemle cak. Beklenenden daha geniş bir alanda ri ve bütün olarak Marmara Denizi eko ekosistemin tahrip olacağı aşikârdır. sistemi hiçbir şekilde feda edilmemeli, 4 Çamur içeriği çok yüksek tarama malzemesinin Marmara Denizi’nin oksijen dengesini olumsuz yönde etkileyeceği ve su dolaşımın zayıf olduğu alanlarda tamamen tüketeceği açıktır. Bu durum ÇED raporunda değerlendirilmemiştir. 4 Sonuç olarak ÇED raporunda yer alan dip tarama faaliyetinin çevresel/ ekolojik etkilerinin belirlenmesi konusunun bilimsel temellere dayandırılmadığı ve uzman denizbilimciler tarafından yapılmadığı görülmüştür. sorumlu yönetim anlayışı ile korunmalı ve doğal kaynakları daha fazla tahrip edilmeden mavi büyüme kapsamında değerlendirilebilmelidir” görüşüne yer verildi. TÜBİTAK yazısının son bölümünde şu uyarılarda bulunuldu: 4 Yapılması planlanan kanalın Terkos, Sazlıdere gibi tatlı suya etkisinin araştırılmamış olduğu görülmüştür. 4 Kanala duyulan ihtiyacın yalnızca gemi trafiğine ve kazalara bağlanmış olduğu görülüyor. Böyle büyük bir proje ve yatırım için ekolojik, sosyal ve ‘İçdenizi korumalıyız’ ekonomik fayda maliyet araştırılması yapılması gerekmektedir. Yazıda, kazılardan suya yoğun be 4 Sosyal etki alanı olarak sadece sin maddesi karışımı olacağı belirtile dar bir alanda kanal etrafı gösterilmiş rek bunların sonuçlarının tahmin edile tir. Oysa etki alanı tüm Marmara De mediğine dikkat çekilerek, “ÇED rapo nizi ve etrafındaki yerleşimlerdir.” ru kapsamında gerçekleştirilen deniz l İSTANBUL CAHİT TURHAN Bakandan rant itirafı Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Cahit Turhan, Kanal İstanbul projesini yapacaklarını ve faturayı İBB’ye göndereceklerini belirterek “Evet, yaptığımız bütün yatırımlar rant projesidir. Biz projelerimizin fizibilitesinde rantabilitesine bakıyoruz” dedi. İstanbul Büyükşehir Belediyesi Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun Kanal İstanbul projesini durdurma ve değiştirme yetkisinin olmadığını söyleyen Bakan Turhan, projeye ilk kazmanın bu yıl vurulacağını belirtti. Faturayı İBB’ye göndeririz Dün bir kanalın canlı yayınında soruları yanatlayan Turhan, projenin, İBB’nin zamanındaki meclisinden geçtiğini kaydederek İmamoğlu için, “Senin bu protokolden geriye çekme yetkin yok. Belediye meclisi kararı çıkarman lazım. Çoğunluğu yok. Biz devletiz İstanbul’daki bir belediye başkanı bir devlet projesini durdurmak gibi bir hakkı, yetkisi yoktur. Buna devletin, hükümetin yetkili organları karar verir. Eğer buradaki sorumluluklarını yerine getirmekten imtina ediyorsan, biz o sorumlulukları yerine getiririz. Faturasını da belediyeye göndeririz. Hukuk ölçüsü içerisinde öder ödemez ona da hukuk kararını verir. Hedefimiz 2026’da hayata geçirmek” dedi. Kanal İstanbul projesinin bir rant projesi olduğunu iddia edenlerin, projenin rantından kendilerinin faydalanacağını ifade eden Turhan, “Evet yaptığımız bütün yatırımlar rant projesidir. Bu ülkeye geliş getirici amaçlı. Rant ne demektir? Kâr demektir. Biz projelerimizin fizibilitesinde rantabilitesine bakıyoruz. Kârlı olmayan bir projeyi niye yapalım!” diye konuştu. l Haber Merkezi
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle