28 Kasım 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
KÜLTÜR EDİTÖR: ÖZNUR OĞRAŞ ÇOLAK TASARIM: EMİNE BİLGET 1325 EYLÜL 2019 ÇARŞAMBA ‘Ahmet Ümit Vedat ArIK gibi yaşadım’ Usta şair Nâzım Hikmet’in hayatı ile onu örnek almış ve tıpkı onun gibi hayatının bir dönemini Moskova’da geçirmiş Ahmet Ümit’in hikâyesi ‘Merhaba Güzel Vatanım’ drama belgeseli 1 Kasım’da gösterime girecek. Belgeselde Ahmet Ümit’i canlandıran Serkan Altıntaş ile konuştuk. S İKİNCİ FİLM ‘KAPAN’...hlçykygaueaeaitçşvrktdneteaaiilkiörndkyink.cmnililaaŞdğamenıuniiçşknbilşeAtaaiibleknnsilbiytnriödliıofernhyıisrlrtnfmilıo.keaiylFbmnâşy,oiy,irflerrmaeSe.dnksFedkdiöygtiyöeeleiymeviyn,dbnahdkinyilçÇiillemkieorzokoâirlozailyiyia.yrigeunçkSiş,esnıs’akıakinzacl,ırtiilnumktyayill,oroyaaaa“krrirzrBkkıö.vınapiuMretkltynüuykaısaçnrıödaasşgdndnrlmatuaieledmal,ıkatğmÇdöFltnaiiialıtıdğlrlymaüdıİıinos.mı“yrdpBrFKaouGaeaiarzkknmspö.btityal‘uedaiKüavnrrle’aıa;n”adkğplikıçiaoyn’iandşıinunMekiklmymı’ööaaifgluiytinednilşüdmüdiakMyekıvdeAreocoeıencdensdıkadk,Auköösgoerhnaıyde’vaelnbeıaraytdbaghtobFşaiaialniriir”lrynç.ombodekltGliuirkeaFry,erierrhloktaddrsaörgfiiet.n.vltiainnFivaüyriyaıblbonimlyiiird’rrin,,iae ÖZNUR OĞRAŞ ÇOLAK Son zamanlarda adından sıkça söz edilen genç oyuncu Serkan Altıntaş, yakın zamanda iki filmle çıkacak karşımıza. Daha çok dizilerde gördüğünüz Atıntaş’ı tiyatroda da seyrettim, oldukça başarılıydı. Geleceğin karakter oyuncuları arasına adını yazdıracak olan oyuncuyu bu sefer Ahmet Ümit olarak görüyoruz beyazperdede... Çok uzun süre Ahmet Ümit’i takip ettiğini ve izlediğini söyleyen Altıntaş, eski, yeni bütün fotoğraflarını da günlerce incelemiş. Altıntaş, “Yönetmenden ayrı Ahmet Ümit’ten ayrı istediğimiz o zaman diliminin geçtiği fotoğrafları, onun gözüyle görmeye çalıştım. Sonra, onun YouTube’da yaptığı bazı konuşmalar var, kendi programları. “Kendine özgü neler yapıyor?” diye haftalarca izledim. Sonra bire bir buluşmalarımız başladı. Ben de aynı sizin benimle yaptığınız gibi onunla röportaj yaptım. Ses kayıt ları aldım. Filmde geçen sahnelerden bütün merak ettiklerimi sorup onun hikâyelerini ona anlattırarak, dinledim. Üzerine bir de onu önden gönderip arkadan, nasıl yürüyor diye uzun bir süre takip ettim, çok kendine has bir yürüyüşü var” diyor. Yolu Moskova’dan geçen dünya şairi Nâzım Hikmet’in hayatı ile onu örnek almış ve tıpkı onun gibi hayatının bir dönemini Moskova’da geçirmiş Ahmet Ümit’in hikâyesi “Merhaba Güzel Vatanım” drama belgeseli 1 Kasım’da gösterime girecek. Özkarabekir yönetiyor... Senaryosunu Ahmet Ümit’in yazdığı belgeselin yönetmenliğini Cengiz Özkarabekir üstleniyor. İki yazarın gerçek hayat hikâyelerinden yola çıkan “Merhaba Güzel Vatanım”da, Nazım Hikmet’in Moskova’ya uzanan yolculuğunun, Ahmet Ümit’in 1980’li yıllarda Moskova’ya gidişi üzerindeki etkileri anlatılıyor. Türkiye tarihinden önemli kesitlerin de yer aldığı filmde, yazarların zorlu serüvenlerinin en dramatik yanları gösteriliyor. “Merhaba Serkan Altıntaş ve Ahmet Ümit filmin çekimlerinde bir arada. Güzel Vatanım”da, Nâzım Hikmet’i de Yetkin Dikinciler canlandırıyor. Yaklaşık 150 kişiyi yan rollerde göreceğimiz yapımda Berna Laçin, Pelin Batu, Levent Üzümcü, İskender Bağcılar, Mehmet Tokat, Alper Türedi, Kutay Şahin, Adnan Kürkçü, Ayhan Bozkurt gibi isimler de rol alıyor. Moskova, Gaziantep ve Bursa’da yapılan filmin çekimleri İstanbul’da tamamlandı. “Ahmet Ümit, Nâzım Hikmet’in yolculuğunda, onun peşinden giden, onun kitaplarını okuyarak büyüyen bir yazar” diyen Altıntaş, “Mesela aynı partiye üyeler, aynı şekilde ülkeden göç etmek zorunda kalıyorlar ve yine aynı şekilde Moskova’ya gidiyorlar yani kaçak yollarla. Eşiyle olan durumu var bir de Ahmet Ümit’in, çok genç yaşta kızı oluyor, kızından ayrı düşüyor” diyor. ‘Ailesiyle de tanıştım’ Nâzım Hikmet’in hayatının filmde geçen kısımlarına da iyi çalışmış genç oyuncu... “Usta şairin biraz daha romantik tarafını ele alıyoruz filmde ben de o tarafına ağırlık verdim ve araştırdım” diyen Altıntaş, “Bu araştırmaları yaparken, tam o sırada şansıma, başka bir filmle Moskova Film Festivali’ndeydim, orada farklı bir araştırmaya da gittik çünkü mezarını ziyaret ettim. Orada mezar taşının yanında Vera’nın mezar taşı... Onların durumu bambaşka, bu sefer sadece aşk hayatını inceledim diyebilirim. Hangi eserleri, hangi aşkı zamanında çıktığını, hangisini bırakıp hangisiyle devam ettiğini” diyor. Ahmet Ümit’in eşiyle de tanıştığını söyleyen genç oyuncu, “Eşi mükemmel bir insan, Ahmet Ümit’in yoldaşı. O da devrimci. Onlar kötü bir anıyla tanışıp birbirlerine yoldaş oluyorlar. Çok güçlü bir karakter eşi de kendisi gibi” diyor. ‘Ankara Öykü Günleri’ geri döndü Ankara Öykü Günleri, 4 yıllık aranın ardından edebiyatseverlerle buluşuyor. 1997 yılından bu yana 16 kez düzenlenen Ankara Öykü Günleri’nin 17.’incisi, dün başladı. Route Sahne’de düzenlenen Öykü Günleri, 6 Ekim’e kadar bir dizi etkinlikle Ankaralılarla buluşacak. Çok sayıda öykücü, yazar ve sanatçının katılacağı program boyunca söyleşi, imza günü ve konserler herkese açık olacak. Etkinlikler, Güz Kumpanyası konseri ile 28 Eylül Cumartesi günü saat 21.00’de devam edecek. 9 Eylül Pazar günü saat 15.00’te ise “2000 Sonrası Öykücülüğümüz” başlıklı söyleşi/imza oturumunda, Hakan Kaşnar’ın moderatörlüğünde Levent Cantek, Mehmet Erte ve Sibel Öz edebiyatseverler ile buluşacak. 1 Ekim Salı günü 21.00’de AKİS Caz dinleyicilerle buluşacak. 4 Ekim Cuma günü 19.30’da, “Selçuk Baran Öykücülüğü” başlıklı söyleşi/imza oturumunda, Sibel Yükler moderatörlüğünde Jale Sancak, Pelin Buzluk ve Senem Dere yer alacak. 5 Ekim Pazar günü saat 16.00’da, “Öyküde Dil Sorunsalı” başlıklı söyleşi/imza oturumunda, Nil Sakman moderatörlüğünde Ayşegül Çelik, Berna Durmaz, Gürsel Korat ve Nurullah Kuzu konuşmacı olacak. Program, etkinliğin son günü saat 20.00’deki Nefes Trio konseri ile son bulacak. l ANKARA/Cumhuriyet Ceren Gündoğdu Zorlu’da Zorlu Center’ın Açık Hava Etkinlikleri, 27 Eylül Cuma günü Ceren Gündoğdu konseriyle devam ediyor. Meydan Katı Park alanında saat 19.30’da sahne alacak olan Gündoğdu, dünya müziklerinden başlayıp bilinen caz standartlarına uzanan repertuvarındaki eserleri seslendirecek. Etkinlik ücretsiz. l Kültür Servisi Odunpazarı’nda ‘Camın Büyüsü’ Eskişehir Odunpazarı Belediyesi’nin düzenlediği “Odunpazarı 7. Uluslararası Cam Festivali” yarın başlıyor. “Camın Büyüsü” sloganı ile düzenlenen festival, dört gün sürecek. Eskişehir Odunpazarı Belediyesi, Uluslararası Cam Festivali’nin bu yıl 7’incisine imza atıyor. “Camın Büyüsü” sloganıyla yapılacak festivalde, 3 cam ustası hünerlerini sergileyecek. Kurşunlu Külliyesi’ndeki Sıcak cam atölyesinde, Kanadalı Mathieu Grodet’in saat 09.00’daki konferansı ile başlayacak festivalin açılış töreni, sa at 14.00’te yapılacak. Festivalin ikinci günü İngiliz Elliot Walker ve üçüncü günü Amerikalı Gabe Feenan’ın konferansları ve atölye çalışmaları, yine Kurşunlu Külliyesi’ndeki sıcak cam atölyesinde yapılacak. Festivalin son günü olan 29 Eylül Pazar günü ise 18.30’da, Odunpazarı Belediyesi Çağdaş Sanatlar Galerisi’nde sergi açılışı yapılacak. Festival, saat 20.00’de Hasan Polatkan Kültür Merkezi’nde, Bach.çe Sanat Akademi katkıları ile Legends ve Rock’nfoni konseri ile son bulacak. l ANKARA/Cumhuriyet Alberto Manguel İstanbul’da Tüm kitapları Yapı Kredi Yayınları’ndan yayımlanan yazar ve çevirmen Alberto Manguel, Yapı Kredi Kültür Sanat’ın konuğu oluyor. Manguel, bugün 17.00 18.00 saatleri arasında, YKY Beyoğlu Kitabevi’nde kitaplarını imzalayacak. Ardından, saat 18:30’da Loca’da, moderatörlüğünü YKY’nin yayın danışmanı ve şair Güven Turan’ın yapacağı söyleşiye katılacak. Okuma eyleminin sınırlarını genişleterek “imgeleri okumak” üzerine de düşünen ve yazan Manguel, bu söyleşide kelimeleri okumakla imgeleri okumak arasındaki benzerliklere ve farklılıklara değinecek. SFoırnaut ’vnedÖa bzeunlu‘şBuaytoınrın DasDas’ın yeni sezon oyunlarından “Westend / Batının Sonu”, 27 Eylül’de prömiyer yapacak. Mert Fırat, Tülin Özen, Gün Koper, Naz Çağla Irmak, Evren Bingöl ve Pervin Bağdat gibi isimlerin oyuncu kadrosunda yer aldığı oyun, Alman yazar Moritz Rinke tarafından kaleme alındı. Süpervizörlüğü nü Hakan Savaş Mican’ın yaptığı, yönetmenliğini ise Tuğsal Moğul’un üstlendiği “Westend / Batının Sonu”, bu yüzyılın tüm bireysel trajedilerinin komedisini sarsıcı bir dille ortaya koyuyor. Prömiyer biletleri tükenen “Westend / Batının Sonu”, 29 Eylül’de de DasDas Sahne’de olacak. Fantastik filmlerin perde arkası Yönetmenliğini Sinan Demirtaş’ın üstlendiği “19601970’ li Yıllarda Türk Sinemasında Ses ve Görüntü Efekti Üretimi’’ adlı belgesel film, 10 Ekim Perşembe 17.30’da Kadıköy Sineması’nda izleyiciyle buluşacak. Demirtaş’ın 83 dakikalık ilk belgesel filmi izleyiciye, Türk sinema kültüründe hafızalarda yer edinmiş filmlerin arka planında nelerin olduğunu gösteriyor. Film sinema kültürü açısından önemli bilgiler verirken, yönetmenler Yılmaz Atadeniz, Necip Sarıcı, Kunt Tulgar, Ertem Göreç, Sönmez Yıkılmaz, Levent Çakır, Hasan Yıldız, Tugut Köse ve Necdet Kökeç’in anlatımlarıyla izleyiciyi zaman sarmalında geçmişe götürüyor. l Kültür Servisi Bir ustadan altın öğütler “Allaha teşekkür etmelisin, sana böyle bir hediye verdiği için” diye söze başlıyor bir zamanların dâhi çocuğu, değerli virtüöz Ayla Erduran. Üç yaşından beri, seksen iki yıldır keman çalıyor! Başarıları kadar acılarla, zorluklarla, geçen bir yaşamı olmuş. Hâlâ günde en az üç saat çalışıyor: “Hayatımda bir tek keman vardı, ben başka bir şey bilmiyordum ki! Onu hiç elimden bırakmazdım. Bu bir misyondu. Hâlâ Allah’a teşekkür ediyorum, bana bu yeteneği verdiği için.” Ya kendi çalıyor ya da uzunçalarından büyük ustaları dinliyor. Yorgun, çok yorgun, ama kemanın dünyasından söz edilince birden canlanıyor, sanki Wieniawski yarışmasında derece aldığı, Moskova’da David Oistrakh gibi bir ustayla çalıştığı günlerine dönüyor. Ayla’nın yeni yetişen üstün yetenekli bu gence öğütlerini dinliyorum. Ona zor bir hayata başladığını söylüyor. Bir yandan yüreklendiriyor, öte yandan bir kemancının bilmesi gereken bazı altın kuralları öğretiyor. “Natürel müzik kaliten müthiş. Nefes ve ataklara dikkat et. Bak bu eseri David Oistrakh’tan dinle, onun volumünü, nefes ve ataklarını incele” diyerek bir uzunçalar koyuyor pikabına. Sesi sonuna kadar açıyor, müziği bütün kıvrımlarına, içine girerek dinliyor ve dinletiyor. “Hayat boyu hep çalışacaksın, hiçbir zaman ben artık iyiyim diye gurur yapmayacaksın. Sakın ha, gurur yok. Hep kendini eleştireceksin. Hep daha iyi olmak isteyeceksin”. 13 yaşındaki Naz İrem Türkmen, Ayla’ya çalmaya başlıyor. Kapıdan girdiğimizde karşılaştığımız o yorgun Ayla, Naz’ı dinledikçe dikiliyor, coşuyor. Her bir yapıtı kendisinin hangi hocayla çalıştığını, Avrupa’nın hangi konser salonunda çaldığını anlatıyor. Sonra da Naz İrem’in büyük babasının babası olan ünlü kemancı Semih Argeşo’yu anımsıyor. Onunla olan hatıralarına, o zamanların İstanbul Belediye Orkestrası’na ve eski İstanbul’a gidiyor: “Biliyor musun biz senin büyük dedenle Tarabya sırtlarında bisiklete binerdik. Orkestranın başkemancısıydı kırk beş yıl.” “Bach Partitallarını, Kreisler’in parçalarını, Mozart’ın konçertolarını çalış. Şimdi artık birçok konser vermelisin. Türkiye namına çalmalısın her yerde. İyi bir piyanist bul ve hep sahne üstünde ol. Sonra da hep çalışacaksın. Çok çalışacaksın.” Hayattaki şanssızlıkları da anlatıyor, tarihi kemancılardan örnekler veriyor ve yine bir nasihat: “Ben artık iyi çalıyorum, demek yok. Her zaman iyinin de daha iyisi var. Gevşediğin anda geri gidersin. Mesele iyi bahsedilmek değil. Çalışırken üç şey mühimdir: Dikkat, akıl ve çalgına sevgi. Ayrıca oda müziği yapmanın önemini bileceksin: Birlikte çalmak, müziğin nefesini paylaşmaktır.” Naz İrem’i dinlerken, ona öğütler verirken Ayla heyecanlanıyor, o yaşlarına gidiyor. Ona kemanını uzatıyor, “hadi şimdi de benim kemanımla çal” diyor. Naz, o kemanı alınca daha parlıyor. Elinden bırakmadan dağarcığındaki başka eserleri de çalmaya koyuluyor. Her birisi için Ayla’dan altın öğütler alıyor. Naz 2006’da İstanbul’da doğmuş. Yedi yaşında İstanbul Devlet Konservatuvarı’nda Aslı Erdal ile kemana başlamış. Halen konservatuvarda Ceyda Uzgören ile devam ediyor. Ayrıca özel olarak Muhammedjan Turdiev ve Sonja Korkeala ile çalışıyor. Pekinellerin Dünya Sahnelerinde Genç Müzisyenler projesine seçilen Naz, çeşitli ustalık sınıflarına katılmakta ve şu anda ekim sonundaki Louis Spohr yarışmasına hazırlanmakta. Ayrıca Bilfen Çamlıca Ortaokulu’nun öğrencisi. Yolu açık olsun. Diyarbakır Kitap Fuarı’nda PEN Panelleri Türkiye PEN Yazarlar Derneği, TÜYAP Diyarbakır Kitap Fuarı etkinlikleri kapsamında iki panel düzenleyecek. 28 Eylül 17.45’te Fırat Konferans Salonu’nda, Birsen İnal moderatörlüğünde yapılacak “Kadın Yazarsa” konuşmacı olarak Ayşe Sökülmez ile Songül Karadeniz’i ağırlayacak. Kürt şiirinin önemli ustalarından Ciğerhun odaklı “Cegerxwîn: Ben Kimim?” paneli ise 5 Ekim 15.45’te Dicle Konferans Salonu’nda olacak. Lîs Yayınevi kurucusu Lal Laleş’in yöneteceği panelde, konuşmacı olarak Şener Özmen ve Vecdi Erbay bulunacak. Filmekimi biletleri satışa çıkıyor İstanbul Kültür Sanat Vakfı (İKSV) tarafından düzenlenen Filmekimi, bu yıl 413 Ekim arasında izleyiciyle buluşacak. İstanbul ile birlikte Ankara ve İzmir’de de düzenlenecek 18. Filmekimi’nin biletleri, 28 Eylül Cumartesi günü satışa çıkıyor.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle