24 Kasım 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
HABER EDİTÖR: ÖZGÜR ÖZKÜ TASARIM: İLKNUR FİLİZ Parçalı Bulutlu Bursa 210/12 0 Atina 240/17 0 Açık Sağanak Bulutlu İstanbul 21/16 Ankara 18/12 Trabzon 18/15 Adana 340/200 Berlin 210/8 0 Kars 20/8 Artvin 150/13 0 Çanakkale240/15 0 Balıkesir 220/12 0 Girne Londra Moskova 310/20 0 230/12 0 100/2 0 Karlı Yağmur İzmir 26/16 Diyarbakır 33/12 Sivas 160/10 0 Erzurum 190/8 0 Eskişehir 180/10 0 Paris 280/13 0 Madrid 220/16 0 Amsterdam 210/9 0 Karla K. Yağmur Sisli Antalya 33/24 Mersin 30/23 Aydın 300/16 0 Gaziantep320/17 0 Konya 190/12 0 Roma 260/16 0 New York 280/18 0 Tokyo 220/17 0 Travmayı kolay atlatsınlar diye TARİHTE BUGÜN 1903: İlk kovboy filmi Kit Carson’un prömiyeri ABD’de yapıldı. 1938: BBC’de ilk haber programı yayımlandı. 1962: Kadınlar artan kaçırma olayları nedeniyle eylem yaptı. 1977: Türk Lirası devalüe edildi. Travmaya Duyarlı Okul Programı kapsamında 5 bin çocuk psikososyal destek çalışmasına katıldı Başta savaş olmak üzere pek çok travmaya maruz kalan çocukların eğitim hayatlarında ihtiyaç duydukları destek için 20 okulda 1055 öğretmen ve 5 bin çocuğa eğitim verildi. ÖZSÜER: 7 İLE DAHA GİDECEĞİZ Maya Vakfı Mütevelli Heyeti Başkanı Esra Özsüer, “Odağına, hiçbir etnik köken, din ayrımı yapmaksızın, travmaya maruz kalan çocuk ve gençleri yerleştiren vakfımız, onların etkileşim içinde olduğu kişiannebaba, aile bireyleri ve kurumlarında bu konudaki duyarlılığını artırmak ve kapasitesini geliştirmek üzere çalışıyor. Programımızı protokol kapsamında bulunan 7 il ile yaygınlaştırmaya hazırız” dedi. Dünyada her yıl yaklaşık 250 milyon çocuk silahlı çatışmadan etkileniyor. 75 milyon çocuğun ise eğitimi, felaketler ve çatışmalar nedeniyle sekteye uğruyor. Türkiye’de zorunlu okul çağındaki Suriyeli çocuk sayısı 1 milyonu aşıyor. Bu çocuklardan yaklaşık 600 bininin okula kayıt yaptırdığı biliniyor. Maya Vakfı, Travmaya Duyarlı Okul Programı ile başta savaş olmak üzere pek çok travmaya maruz kalan çocukların eğitim hayatlarında ihtiyaç duydukları desteği sağlamaya çalışıyor. Milli Eğitim Bakanlığı Hayat Boyu Öğrenme Genel Müdürlüğü iş birliği ile yürütülen, Theirworld’ün desteğiyle geliştirilen program, travmatize olmuş çocukları belirlemeyi, ihtiyacı olan çocuklara ek destek sağlamayı, öğretmen ve okul psikolojik danışmanlarına yönelik eğitimler uygulamayı amaçlıyor. Programın uygulandığı okullar öğrencilere yönelik davranış beklentilerini ve farklı davranış biçimlerini yeniden düzenlemeye ve zarar görmüş ilişkileri onarmaya odaklanıyor. Toplam 20 okulda 1055 öğretmen ve okul psikolojik danışma nı eğitim aldı, 235 anne babaya, olumlu ebeveynlik dersleri verildi ve yaklaşık 5 bin çocukla psikososyal destek çalışmaları ve grup etkinlikleri düzenlendi. 3 aşamalı program Üç aşamalı uygulanan programda, önce öğretmenler ve okul psikolojik danışmanları, verilen eğitimlerle, travma belirtilerine dair duyarlılık kazanarak, erken tanı ve yönlendirme süreçlerini öğreniyor. İkinci aşamada, öğretmenlerle işbirliği içerisinde yapılan sınıf taramaları sonucunda, yoğun travma sonrası stres belirtileri gösteren ve bireysel müdahaleye ihtiyaç duyan çocuklar, Maya Vakfı Çocuk Merkezi’nde yürütülen terapi seanslarına yönlendiriliyor. Son adımda ise, travmatik stres belirtileri gösteren çocuklar Maya Vakfı’nın klinik psikologları tarafından okul ortamında yürütülen 8 haftalık psikososyal destek grup atölyelerine dahil ediliyor. Burada çocukların baş etme becerilerini ve dayanıklılıklarını güçlendirerek çocukların gösterdikleri travmatik stres semptomlarını azaltmayı hedefliyor. l Eğitim Servisi BORÇ TARTIŞMASI Ailesini katletti İstanbul Arnavutköy’de 24 yaşındaki Veysel Aydın, anne, baba ve iki kardeşini öldürdü. Gözaltına alınan Aydın, ilk ifadesinde cinayeti kredi borcu nedeniyle çıkan tartışma sonucunda işlediğini belirttiği öğrenildi. Veysel Aydın, annesi Kadir Aydın, üvey babası Kadir Açıkalın (45), kardeşi Nazlıcan Aydın (13) ve ağabeyi Serkan Aydın (26)’ı önceki gece saatlerinde bıçakla öldürdü. Vahşet komşuların şüphelenmesiyle dün gündüz saatlerinde ortaya çıktı. Olay yerine gelen polis, eve girdiğinde 4 kişinin cesedi ile karşılaştı. öldüren Aydın, dün akşam saatlerinde İzmit’te gözaltına alındı. Aydın’ın ilk ifadesinde cinayeti, kredi borcu nedeniyle çıkan tartışma sonucunda işlediğini belirttiği öğrenildi. l DHA GÖÇMEN TEKNESİ Bot battı, 1 bebek kayıp MEHMET İNMEZ Yasadışı yollardan yurtdışına kaçmak isteyen göçmenleri taşıyan plastik bot Bodrum Yalıkavak açıklarında dün sabah saat 07.00 sıralarında henüz bilinmeyen bir nedenden dolayı battı. İhbar üzerine botun battığı ve yardım talebinde bulunulduğu bilgisi alınması üzerine olay yerine 1 Sahil Güvenlik Helikopteri ve 4 Sahil Güvenlik Botu görevlendirildi. Arama kurtarma faaliyeti sonucunda 14 düzensiz göçmen ve 1 Türk organizatör olmak üzere toplam 15 kişi denizden sağ olarak kurtarıldı. Göçmenler ilk ifadelerinde lastik bot içerisinde toplam 16 kişi olduklarının öğrenilmesi üzerine kayıp olduğu değerlendirilen 1 bebeği arama çalışmaları devam ediyor. lİZMİR 25 yıllık resim öğretmenliğinin ardından 2004’te geçirdiği bir trafik kazası sonucunda vücudunun yüzde 97’sini kullanamaz hale gelen Cankurt, “Sağ koluma bağlanan fırçayla özgürlüğe yelken açıyorum” diyor. Fırçayla özgürlüğe yelken açıyorum Cankurt, sergisiyle 6. kez sanatseverlerin karşısında 25yıllık resim öğretmenliğinin ardından geçir Tuğrul Cankurt diği bir trafik kazası ile vü cudunun yüzde 97’sini kul lanamaz hale gelen Tuğrul Cankurt, koluna bağlanan bir fırça ile çizdiği resimlerle 6. kez sanatseverlerin karşı sına çıkıyor. Tunceli, Kızılcahamam, Polatlı ve Şereflikoçhisar’da 25 yıl resim öğretmenliği ya pan, kaza sonrasında ötana zi isteğiyle de gündem olan Cankurt’un sergisi Ankara Nurol Sanat Galerisi’nde, sa at 17.00’de açılacak. Ser gi öncesinde gazetemize konuşan sim öğretmeniyken geçirdiğim tra Cankurt, kendisiyle ilgili yapılan fik kazası ile bir anlamda bedenim “Fırça onu hayata bağladı” haber de tutsak kaldım. 15 yıldır bu tut lerine karşın, “Hayattan hiçbir za saklığı sürdürüyorum. Sağ koluma man kopmadım. Yani ötanazi is bağlanan fırçayla özgürlüğe yelken terken de kopmadım. Ölümün, açıyorum. Deniz oluyorum, mar yaşamın bir parçası olduğunu dü tı oluyorum. En önemlisi üretebil şünüyorum. Ölümden bahsediyo diğim için insan oluyorum, özgürle rum diye böyle içine kapanık bi şiyorum” sözleriyle kendini anlatı risi geliyor insanların aklına. Ama yor. Cankurt’a, resimlerinde ne an öyle değil. Resim yapmak üret latmak istediğini sorduğumuzda mektir. Ürettikçe insan, insanlığı da yelkenli ve deniz gibi hareket nı hatırlıyor” diyor. li şeyler çizdiğini ifade ederek, “Ya ‘Martı oluyorum’ ni kendi bedenime ters, ben sabit duruyorum ama hayat akıyor. Be Sergisine “Bedenimde Tutsaklık” denimdeki hareketsizliği ya da ha adını veren Cankurt “25 yıllık re rekete olan özlemi anlatmaya ça lıştım diyebilirim” yanıtını veriyor. Sergilerine çok sayıda insanı davet ettiğini, ancak karşılık bulamadığını söyleyen Cankurt, insanların sergiye gelmek yerine çelenk ve telgraf göndermesinden şu sözlerle yakınıyor: “Benim gibi engelli insanların sokağa çıkması çok zor. Genelde evde, hapis yaşıyorlar. Sergiler sosyalleşmenin vesilesi oluyor. Hapis yaşamından kurtulma oluyor. Telgraf çekmesinler, kendileri gelsinler. Beni çok daha mutlu ederler.” ‘Hayata hiç küsmedi’ Eşi Seviye Cankurt da medyada yer alan ötanazi haberleriyle ilgili, “Tuğrul, zaten hayata bağlı. Ona küsmüş bir insan değildi. Ötanazinin bir insanlık hakkı olduğunu düşünerek istedi. Diğer taraftan da hayattan hiç kopmadan, çekilmeden resim yapmaya başladı. Kitap okuyor, özel bir düzenek ile bilgisayar kullanıyor. Yani hayatı aynı şekilde devam ettiriyor” diyor. l ANKARA / Cumhuriyet 321 EYLÜL 2019 CUMARTESİ LEYLA’nın amcası tutuklandı Aile şikâyetini geri çekti Leyla’nın ölümüne ilişkin biri tutuklu 7 sanığın yargılanmasına başlanırken ba bası Nihat Aydemir’in önceki gün avukatlarının ofisine giderek “Biz şikâyetçi Leyla 4 yaşındaydı. olmayacağız, sen davaya gelme” dediği ortaya çıktı. Ağrı’da, bayram ziyareti için gittiği dedesinin köyünde kaybolduktan 18 gün sonra cesedi bulunan Leyla Aydemir’in ölümüne ilişkin haklarında dava açılan biri tutuklu 7 sanığın, “kasten öldürme” suçundan ağırlaştırılmış müebbet, “iştirak halinde kişiyi hürriyetinden yoksun kılma” suçundan da 14’er yıla kadar hapis istemiyle yargılanmasına başlandı. Leyla’nın babası Nihat Aydemir şikâyetini geri çekti. Mahkeme heyeti amca Yusuf Aydemir’in tutuklanmasına, Mehmet Ali Aydemir’in tutukluluğunun devamına, diğer sanıkların da beraatına karar verildi. Duruşmaya tutuklu sanık Mehmet Ali Aydemir, 6 tutuksuz sanık ve avukatları, Leyla’nın ailesi Nihat ve Şükran Aydemir ile yakınları katıldı. Leyla’nın ailesinin önceki gün avukatları Ali Artuk’un ofisine giderek, “Biz şikâyetçi olmayacağız, sen davaya gelme” dediği ortaya çıktı. Bu nedenle avukat Ali Artuk, duruşmaya gelmedi. Musa Aydemir, “Tarla da fotoğraflarını ve videosunu çektim. Daha sonra evin önüne getirip bıraktım. Fotoğraflarını çektiğim için medya çok üzerime geldi” dedi. Anne: Susuyorum Mahkemede ifade veren anne Şükran Aydemir’e ise, mahkeme başkanı, “Sana baskı yapıp korkutuyorlar mı? Bak kızın ölmüş, anlat” dedi. Aydemir, “Kızımı aç susuz bıraktılar. Kızımı kim o şekilde öldürdü? Niye soydunuz? Benim 6 çocuğum daha var. Kimseyi yakamam, gözümle görmedim. Susma hakkımı kullanıyorum” dedi. SEGBİS’le duruşmaya katılan davanın tek tutuklu sanığı Mehmet Ali Aydemir, “Suçsuzum, tahliyemi istiyorum” dedi. Baba Nihat Aydemir, “Asıl benim şüphelendiğim kişiler Ali ve Mehmet K.” dedi. Bunun üzerine mahkeme başkanı, “Sen, ölen kızın babası değil de sanık gibi davranıyorsun. Çok ciddiyetsiz bir adamsın. Magazin programlarındaki gibi birilerinden şüpheleniyorsun” dedi. l Haber Merkezi KANSERLE MÜCADELESİYLE TANINIYORDU Neslican Tay yaşama tutunamadı Rize’de bir bacağının kesilmesine neden olan kansere karşı verdiği mücadeleyle tanınan üniversite öğrencisi Neslican Tay (21), İstanbul’da tedavi gördüğü hastanede dün akşam saatlerinde yaşamını yitirdi. Tay’ın tedavi gördüğü hastanenin medikal direktörü Prof. Dr. Gazi Yiğitbaşı yaptığı açıklamada, “Neslican Tay kızımız 6 Eylül 2019 tarihinde uzun süredir mücadele ettiği ‘yaygın tutulum yapmış malign mezenşimal tümör’e bağlı artmış olan semptomları nedeniyle hastanemize müracaat etmişti. Durumunun ağırlaşması üzerine 15 Eylül Cumartesi günü yoğun bakıma alınmıştı. Ancak süreç Neslican Tay içerisinde gelişen çoklu organ yetmezliği nedeniyle saat 21.20 de kendisini kaybettik” dedi. Rize'nin Gülbahar Mahallesi'nde ailesi ile birlikte yaşayan Neslican Tay, 2 yıl önce kanser hastalığına yakalanmış ve verdiği mücadeleyle tanınmıştı. l Haber Merkezi YIKILAN APARTMANDA 21 kişi ÖLMÜŞTÜ Yeşilyurt davasında tutuklu sanık kalmadı Kartal’da 21 kişinin hayatını kaybettiği, 14 kişinin yaralandığı Yeşilyurt Apartmanı’nın çökmesine ilişkin biri tutuklu 3 sanığın, “taksirle birden fazla kişinin ölümüne ve yaralanmasına neden olma” suçundan 2’şer yıldan 15’er yıla kadar hapis cezası istemiyle yargılandığı davada tek tutuklu sanık olan Uğur Mısırlıoğlu, 8 ay sonra yurtdışı yasağı konularak tahliye edildi. İlk celsesi görülen duruşmaya, tutuklu sanık Uğur Mısırlıoğlu ile tutuksuz sanık Arzu Keleş Baran katılırken hakkında yakalama kararı bulunan sanık Suzan Çayır duruşmaya gelmedi. Mısırlıoğlu’nun tanıkları, bina sahibi Mustafa Yeşilyurt’a ait bodrum katında bulunan dükkanda tadilat çalışması yapıldığını, molozlar bulunduğunu, dükkânın küf içinde ve kolonların patlak olduğunu ileri sürdü. Mahkeme, Uğur Mısırlıoğlu’nun yurtdışı çıkış yasağı koyarak tahliyesine ayrıca dava dosyasının bilirkişi heyetine gönderilmesine karar verdi. l DHA KİMYASALLA SALDIRI Savcının itirazı tutuklattı Adana’da iş kadını Ebru Berköz Karaca’yı darp edip üzerine kimyasal madde döktüğü iddiasıyla ev hapsi cezasına çarptırılan Levent Göl (38), savcının itirazı üzerine önceki akşam tutuklanarak cezaevine gönderildi. Geçen salı günü, Ebru Berköz Karaca’nın, daha önce mahkemelik olduğu Levent Göl ve O.G. tarafından otomobille önü kesilip tehdit edilerek üzerine siyah sıvı dökülmüştü. Hastaneye kaldırılan Karaca, tedavisi tamamlandıktan sonra taburcu edilmişti. l DHA AVUKATTAN TEPKİ Şule Çet davasında gizlilik talebi Ankara’da, üniversite öğrencisi Şule Çet’in, cinsel saldırıya uğradığı iddia edilen ve plazanın 20’nci katından düşerek ölmesiyle ilgili davada sanık avukatı Levent Ekmen 16 Ekim’deki duruşma için gizlilik kararı talep etti. Ekmen, 16 Ekim’de görülecek dördüncü duruşmanın kapalı gerçekleştirilmesi ve yayın yasağı getirilmesini istedi. Talebe tepki gösteren Şule Çet’in avukatı Umur Yıldırım, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda “Neden bu kadar korkuyorsunuz” diye sordu. l Haber Merkezi
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle